Arama

Popüler aramalar

‘’M.Ö-M.S‘’

Fransa’da 21 farkla kaybedilen maçın rövanşını Fenerbahçe’nin, yükselen grafiğiyle beraber daha motive oynayacağı belliydi. Gerçi maça 3 top kaybıyla başlamak konsantrasyon eksiği gibi gözükse de, Udoh-Vesely ikilisi pota altını Strasbourg uzunlarına dar etti. Yıllardır oyun kurucu pozisyonundan gereken hücum katkısını alamayan Fenerbahçe’nin, Dixon’la oynadığı zaman hücumda eli güçleniyor. Bayern maçında olduğu gibi ikili oyunlarda rakip uzunlar Dixon’ın üzerine çıkmayıp, Vesely ve Udoh gibi uzunları kontrol altına almaya çalışınca, Amerikalı neredeyse kariyer rekoru kırıyordu. Dün Dixon’a önlem almaya çalıştılar, bu kez her ikili oyun sonrası ya Udoh, ya Vesely smaç rekoru kırdı!. Herşeye rağmen maçı bir türlü koparamadı Sarı-Lacivertliler.

Obradoviç, uzun süre çok dar bir rotasyonla oynadı. Melih’i yine 25 dakika kenarda oturttu. Belki mecburiyetten soktu oyuna ama maçın da kaderi o anda değişti. Melih sahaya girdiğinde skor 52-47’diydi. Kaptan girdi, rakibi 3 kez top kaybına zorladı. Strasbourg’un bütün hücum ritmi bozuldu. Ardından iki üçlük attı, o sahadayken 14-0’lık bir seri oldu. Melih çıkarken seri 19-2 olmuş, skor 73-49’a gelmişti. Kaptan sadece 10 dakika oynadı, ama o 10 dakika Fenerbahçe’nin işi bitirdiği anlar oldu. Obradoviç nedendir bilinmez, Melih’e geçmiş yıllara oranla çok az süre veriyor, hem de elindeki bu dar yerli rotasyona rağmen.

Genç Berk’in performansı yine sevindiriciydi. Takımı iyi organize etti, 7 sayı attı, 2 de asist yaptı. Sloukas geldikten sonra ne kadar oynar bilinmez ama en azından görev verildiğinde katkı yapabileceğini bir kez daha gösterdi.

27 Kasım 2015, Cuma 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Aslan'dan dev adım‘’

Galatasaray Odeabank’ın, 21 Kasım’da AEK’yı 89-65 yendiği günden sonra Atina ekibi oynadığı 9 maçı da kazanmıştı. Taa ki, karşısında Galatasaray’ı tekrar görene kadar... Sarı-Kırmızılılar, bir Euoroleague takımı olan Darüşşafaka Doğuş’u zorlu bir maç sonrası yendikten sonra 48 saat geçmeden Atina’da AEK karşısına çıkmıştı. Fiziksel ve mental yorgunluk bekleniyordu belki ama Cim Bom maça bir başladı, başladığı gibi de bitirdi. Ergin Ataman, rotasyonu akıllı kullanıp ligde fazla şans vermediği Şafak, İzzet gibi oyunculardan da verim almayı başardı. Maça 9-0’la giren Sarı-Kırmızılılar, ilk çeyreği 23-15, devreyi de 46-37 önde bitirdi.

Dorsey kendine geldi

10 bin taraftarının desteğini arkasına alan, 9 maçlık galibiyet serisiyle fazlasıyla özgüven kazanan Yunan ekibi, tecrübeli Mavrokefalidis ve Hairston ile ekibimizi yakalasa da, McCollum ve Darüşşafaka maçının yıldızı Micov’un sayıları ile hemen karşılık veren Cim Bom, liderlik yolundaki bu kritik virajı dönmeyi başardı. Daçka maçında kıpırdanmaya başlayan Dorsey, dün de 10 sayı ve 9 ribauntluk performans sergilerken, formayı unutan İzzet, kısa sürede 3 blok yapıp savunmasıyla katkı verdi. Galatasaray, belki de Eurocup’ın en zor grubuna düşmüştü ama 3 hafta kala liderliği büyük ölçüde garantiledi.

26 Kasım 2015, Perşembe 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Aslan söktü aldı‘’

Ligin iki güçlü takımının kazanmak için varını yoğunu ortaya koyduğu bir mücadele izledik. Maç sonunu daha iyi oynayan, az hata yapan Galatasaray Odeabank gülen taraf oldu. Darüşşafaka, Wilbekın transferinden sonra hücumda ne yaptığını daha iyi bilen bir takım haline gelmiş. Dün de maçı kazanma noktasına getirdiler ama Wilbekin ve Emir iki acele atış kullanınca, ellerine geçen fırsatı teptiler. Wilbekin tecrübesiz ama takımını 14 sayıdan getiren Emir’in o pozisyonlarda daha dikkatli olması gerekiyordu.

Kritik anların adamı Micov

Galatasaray, galibiyetin yanı sıra bu yılki en iyi performansını sergileyen Dorsey’e de seviniyor. Geldiği günden bu yana bekleneni veremeyen Amerikalı pivot, dün 11 sayı ve 8 ribauntla oynarken, savunmada da önemli işler yaptı. McCollum sadece 2. çeyrekte 17 sayı atarken, 25 sayıyla oynayan Micov kritik anların adamı oldu. En kritik anda da Harangody’nin elinden topu çalıp, Green’e bomboş pozisyonda üçlük attıran Sırp forvet, geceye damgasını vurdu.

Wilbekin-Emir yorulunca...

İkinci yarıya Galatasaray 14-0’la başlayıp, 56-42 öne geçerken, Wilbekin- Emir ikilisi ile Darüşşafaka geri döndü. Ama bu ikili çok efor sarfettiği için maç sonunda doğal olarak yoruldu. Galatasaray adına kritik bir deplasman galibiyeti oldu. Darüşşafaka biraz da çok oyuncuya sahip olmanın sıkıntısını çekiyor. Sezon başına oranla çok daha iyi durumdalar ama hâlâ roller belirlenmiş değil. Eldeki fazla yıldız oyuncudan ne kadar çabuk kurtulurlarsa, onlar için o kadar iyi olacak.

24 Kasım 2015, Salı 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Fenerbahçe lige döndü‘’

Daha 6. haftada bir sezonluk yenilgi alan Fenerbahçe’nin dünkü performansının sinyalini Bayern Münih maçından sonra vermişti. Obradoviç, “Takımın ligde nasıl reaksiyon vereceği önemli” diyerek oyuncuları Karşıyaka’ya motive etmeye daha 3 gün önceden başlamıştı. Nitekim Obradoviç’in istediği oldu.

Özellikle ikinci yarı daha agresif savunma yapan, daha saldırgan olan taraf Fenerbahçe, ‘sen at, ben at’ oyununda, müdafasıyla farkı yarattı.

Datome 6/7 ile 17, Vesely 6/6 ile 20 sayı attı. Zaten Pınar Karşıyaka savunması neredeyse hiçbir Fenerbahçe hücumunda potasını koruyamadı. Yüzde 70’e yakın iki sayı, yüzde 55 ile de üç sayı attı Sarı-Lacivertliler. Barcelona’dan sonra Fenerbahçe karşısında da 100’ün üzerinde sayı yiyen Pınar Karşıyaka’nın, kritik Panathinakios sınavı öncesi, savunma performansını sorgulaması gerekiyor.

Harika oyundan sonra alınan geçen yılın rövanşının yanı sıra Fenerbahçeliler’i en çok mutlu eden taraflardan biri de Berk ve Ömer’in performansı olmalı. Berk patlayıcı bir sürate sahip. Rakip savunmayı çok kolay delip, dengesini bozabiliyor. 4 sayı, 5 ribaunt ve 3 asistlik performansı izleyenlere keyif verdi. Bana göre gecenin en güzel hareketi de Berk ve Ömer’in ikili oyun sonrası attı basket oldu.

23 Kasım 2015, Pazartesi 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Efes hayata döndü‘’

Anadolu Efes için üst üste üç maç kaybettikten sonra hayati bir maçtı... Limoges grubun zayıf halkasıydı. Efes’in daha motive ve agresif başlaması bekleniyordu maça, öyle de oldu. Heurtel, Bobby Dixon’ı kıskanmış olacak, ilk çeyrekte her attığını sokarak başladı maça. Fransız’ın 10 sayısıyla skor bir anda 20-12 oldu. Maç belki erken kopacaktı ama İvkoviç rotasyona erken başladı. Kenardan gelenler, çıkanları aratınca Limoges oyuna ortak oldu: 20-18. TED Kolej’de, kariyerinin belki de en düşük üçlük yüzdesi ile oynayan Gatens, çizginin gerisinden 3/3 atınca, skor 31-29’a geldi. Bu dakika, maçın da kader anıydı. Efes can havliyle 15-0’lık seri yakaladı ve bu avantajla da maçı kopardı. Limoges, her an dağılacakmış gibi bir izlenim veriyordu ama Lacivert-Beyazlılar, öldürücü hamleyi bir türlü yapamadı.

Gerektiği kadar oynadı

3. periyodun başında Traore ve Diawara ile son kozunu oynayan Fransız ekibi, durumu 59-55 yaptı. Sadece gerektiği kadar oynayan Efes, bu dakikadan sonra yine 11-2’lık bir seri yakaladı (67-55), bir daha da rakibine şans tanımadı. Kaybedilen maçlarda çok eleştirilen Heurtel, 20 sayı 5 asistle oynarken, Brown da 21 sayı 5 ribauntla Anadolu Efes adına en çok katkı veren isimler oldu. Diebler da üçlükleriyle, yakalanan serilerde önemli rol oynadı. Efes kazandı ama yine çok iniş çıkış yaşadı maç içinde. Devamlılık önemli.

21 Kasım 2015, Cumartesi 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Fenerbahçe ‘nakavt' etti‘’

Bir boksör rakibini daha ilk yumrukta ‘nakavt’ eder ya, dünkü Bayern-Fenerbahçe maçı da bu duruma benziyordu. Fenerbahçe çıktı, ilk yumrukta Bayern’i yere serdi. Alman ekibi bir daha da ayağa kalkamadı. O fırsatı hiç vermedi Sarı-Lacivertliler... Bobby Dixon ilk 4 üçlüğün tamamında isabet bulurken, skor şöyle gelişti: 0-11, 2-16, 10-30. Maç da o farkla bitti. Bu salonda Khimki’yi yenen Bayern’e karşı Barış Hersek, Sloukas ve Bogdanoviç gibi rotasyonun önemli isimleri yoktu. Ama Dixon’un yanı sıra, Datome vardı, Vesely vardı, Udoh vardı, Antiç vardı, Melih vardı, en hoşumuza giden ise Berk’in de olmasıydı. Belki istatistiklere çok yansımadı ama süre aldığı her dakikada çok faydalı oynadı genç oyuncu.

Büyükçekmece yenilgisi sonrası, son derece agresif ve saldırgan bir Fenerbahçe izledik Münih’te. İlk periyotta tam 4 blok yaptılar, rakibi 6 top kaybına zorlarlarken, hiç top kaybetmediler. Ne kadar konsantre oldukları bu istatistiklerden de belli oluyordu zaten. 6. maçta gelen 5. galibiyet normal sezonu lider bitirme yolunda büyük avantaj oldu

20 Kasım 2015, Cuma 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Fenerbahçe zirve aşkına‘’

Khimki, ligin en iyi kısa rotasyonuna sahip takımlarından biri belki de. Rice, Koponen ikilisinin yanına NBA’den Shved ve Dragiç’i katan Rus ekibi, Final-Four adayı olarak gösteriliyor. Grupta liderlik açısından çok önemli bir maçtı. Daha önceki maçlarını savunarak kazanan Fenerbahçe, bu kez hücumuyla skoru hep önde götürdü, kazanacak hamleyi ise yine savunma performansı ile yaptı. Khimki üst üste 4 serbest atış kaçırdı, hepsinin hücum ribaundunu aldı, Dragiç’in üçlüğü ile maç berabere oldu. Son hücumda ise Khimki kenardan topu çıkarırken, Sloukas’ın baskısı ve takım savunması ile 5 saniye yaptıran Kanarya, hak ettiği maçı zor da olsa almasını bildi.

Kanarya, 2.5 dakika kala 7 sayı öndeyken, Anadolu Efes gibi maçı koparamadığı için yürekleri ağızlara getirdi ama sonunu iyi oynamayı başardı. Bu yıl ilk kez kafa kafaya giden bir maç oynadı Fenerbahçe... Kritik anlarda Sloukas’ın sakinliği, organizasyon yeteneği ve yaptığı asistler, Fenerbahçe adına sevindiriciydi.

Vesely yine uçuyordu. Fenerbahçe guardları bir ara gözü kapalı topu havaya atıyorlardı. Nasıl olsa Vesely bir şekilde o topu yakalayıp smaç yapacak. Sonuçta öyle de oldu.

Dixon’un hücumdaki etkinliği kadar savunma gayreti de önemliydi. Bir ara Rice’tan çaldığı top sonrası Obradovic sahaya girip onu neredeyse omuzlara alıyordu. Obradovic demişken, bir gün önce de İvkovic’i hücumda ayrı, savunmada ayrı oyuncular kullandığı için eleştirmiştim. Dün de Sırp hoca, son dakikayı böyle yönetti. Savunmada Barış, hücumda Dixon ya da Datome... Bu şekilde oyunculardan verim alınmaz bence. Bir de rakiplere ‘benim oyuncu kalitem bu kadar. Her işi tam yapan oyuncum yok’ mesajı veriliyor.

Bu galibiyetle Top 16 kapısı aralandı. Liderlik için avantaj elde edildi. Zaman ilerliyor ama hâlâ Antiç ve Kaliniç takıma monte olmuş değil. Onların da bir şekilde işin içine çekilmesi gerekiyor.

14 Kasım 2015, Cumartesi 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Hatalar zinciri‘’

Neresinden bakarsanız bakın, elle tutulur bir yanı yoktu dünkü maçın Anadolu Efes açısından... Üst üste iki maç kaybedip Olympiakos karşısına çıkan Efes, yanlış başladığı maçta rakibine 15 sayılık diferansı verdi, sonra geri gelmek için inanılmaz bir efor sarfetti, eline aldığı maçı kendi elleriyle Olympiakos’a verdi. Sezon ilerliyor ama Efes’te hâlâ roller belli değil. Kim ne zaman, ne kadar, nasıl oynayacak İvkovic dahil bunu kimse bilmiyor. Dün de ilk kez yan yana oynayan bir beş sahaya sürdü İvkovic. Sonra, doğru beşi bulmak için uğraştı durdu. İlk yarı 1 sayı atan Granger ikinci yarıda 23 attı. O ve Sariç’in sayıları ile geriden gelip, 9 sayı öne geçti Efes. Tribünler coşmuştu. Herşey bizim lehimizdeydi. Ama maç sonunu oynayamama sorunu yine hortladı. Geçen hafta elindeki maçı uzatmada Laboral’e kaybeden Efes, 1.40 kala 75- 64 önde olduğu maçı Olympiakos’a verdi. İnanılır gibi değil. Spanoulis kariyerinin en kötü oyununu oynuyor. Son bölümde kenarda oturdu. Printezis 5 faul alıp çıktı. Böyle bir takıma yenildi Efes. Savunmada Doğuş’u, hücumda Heurtel’i oyuna sürmek, basketbol maçını ‘Amerikan Futbolu’ maçına çevirmek de, bu seviyedeki bir takıma yakışmıyor. İvkovic diyor ki, “Final- Four hedefi ile kurduğum takımdaki oyuncular yetersiz. Biri sadece savunma yapabiliyor, biri sadece hücum edebiliyor.” Aciziyet göstergesi bence. Obradovic de bunu yaptı geçen sene fazlasıyla, Goudelock savunma yapamadığı için. Her şeye rağmen Efes yine alıyordu maçı ama Heurtel en kritik yerde 2’de 0 faul atınca, Strawberry’nin ikramı ile uzadı oyun. Uzatmanın son topunda yine Heurtel sahne aldı. Elindeki topu rakibine verince, Heurtel kaynaklı bir yenilgi daha almış oldular. Aggelou kenarda çok antipatik duruyor. Hakemlere de öyle geliyor. Bu kaçıncı teknik faulü saymadım. Faydası yok, sırf zarar. Düz hesapla o teknik faulü almasa, Efes de maçı 1 sayıyla alacak.

13 Kasım 2015, Cuma 01:30
YAZININ DEVAMI