Basketbol Ligi'nde haftanın önemli maçında evinde bu sezon sadece 1yenilgialanPınar Karşıyaka, müthiş bir hücum basketbolu sonrası Galatasaray NEF'i 103 sayı atıp farklı devirdi. 21'er sayı atan McCollum ve Angola sahanın yıldızı oldular.

Pınar Karşıyaka ile Galatasaray NEF arasındaki mücadele beklenildiği gibi keyifli, bol skorlu geçti. Maça Tomas Akyazılı'nın sürpriz sayıları ile başlayan İzmir ekibi bir anda çift haneli farkları yakaladı, bir daha da rakibine yakalanmadı. Galatasaray için sezon sorunlu geçiyor. Sezon başında yaptığı transfer hamlelerinden hiç verim alamayan ve takımı neredeyse tamamen değiştiren Sarı-Kırmızılılar'ın gönderdiği isimlerden biri olan Angola da Karşıyaka adına dün harikalar yarattı. Bazen sistem ya da kadro kimyası bir oyuncunun performansını gece ile gündüz kadar farklı kılabiliyor. Bunun en canlı örneği de Angola. Tomas Akyazılı'dan sonra sazı eline alan skorer oyuncu, müthiş bir üçlük yüzdesiyle Karşıyaka'nın devreyi 55-43önde bitirmesini sağladı.

Galatasaray, Russel ve Ennis'le oyuna tutundu

Galatasaray'ın yeni transferi Russel kendisinden bekleneni veriyor. İlk direnci o koydu. Ardından Ennis devreye girdi. Fark sürekli çift hanelerde seyretmesine rağmen Galatasaray bu iki oyuncu sayesinde skora tutunmayı başardı. Cim Bom bir ara8sayı kadar rakibine yaklaşsa da, son bölümde Berkan ve McCollum ile atmaya devam eden Pınar Karşıyaka oyunu kopardı ve salondan 103-91 galip ayrılıp evindeki galibiyet serisini sürdürdü...

Galatasaray sıkıntılı bir sezon geçiriyor. Yazın yaptığı yanlış transfer hamleleri ve son olarakDee Bost'un Asvel'e gitmesiyle zor durumda kalmışlardı. Yeni transferDaron Russel bu maça yetişmemişti ama 2 maçlık cezası dondurulanDylan Ennis sahadaydı... Geçen hafta Manisa'ya mağlup olan Sarı-Kırmızılılar'ın karşısında ise cuma günü Bayern Münih karşısında hayal kırıklığı yaşayan Anadolu Efes vardı. Efes sezonun ilk yarısında mağlubiyet kredisini fazlasıyla kullandı. Shane Larkin'in dönmesi ile 6 yabancı ile oynamaya başlayan Lacivert-Beyazlılar, Galatasaray karşısında 4. periyotta oyunu kopardı. Dylan Ennis'in gayreti ile ilk üç periyot maçın içinde kalan Galatasaray, son bölüme 57-57'li skorla başa baş girmeyi başardı. Ama 4. çeyrek maçın kaderini belirledi. Shane Larkin maç boyunca takımı harika organize etti. Hem attı, hem boş adamları buldu hem de ribaunt aldı.

Oyun kurucudan yoksun...

19 sayı, 9 asist ve 8 ribauntlu 'triple double'ın kıyısından döndü Larkin. Bu görkemli performansa Beubous ve Dunston da eşlik edince son 10 dakikada 23-13'lük seri yakalayan Efes, arka arkaya 2. galibiyetini aldı. Galatasaray karar anlarında oyun kurucudan yoksun oynamanın sıkıntılarını yaşadı. Son çeyrekte 13 sayıda kalmalarının nedeni bu durum ve yorgunluktu. Yeni transfer Russel'ın katılması ile sorunların bir bölümü çözülebilir gibi görünüyor..

Barcelona galibiyeti sonrası çıkışa geçmeyi hedefleyen Anadolu Efes, beklenmedik bir yenilgi daha aldı yine ritmini bulamadı. Bu yıl çok istikrarsız bir görüntü çizen son iki yılın şampiyonu, yine de Play-Off iddiasında ama yol boyunca fazlasıyla kaza yaşadı bu sene. Bunlardan biri de dünkü Bayern Münih yenilgisi oldu. Singleton'un katılımı, Larkin'in forma girmesi ile işler yoluna giriyor gibiydi. Nitekim dün Clyburn ve Larkin skorda fazla işin içine girmese de, ikinci periyod ve 3. periyodun başında iyi savunma yapan, Bryant, Miçiç ve Pleiss ile üstünlük kuran ekibimiz 25. dakikada 16 sayılık farka ulaştı: 57-41.Herkes Bayern'in havlu atmasını bekliyordu ama tam tersi oldu. Efes 'kazandım' havasına girdi. Hücumda erken ve yanlış tercihler kullanmaya başlayınca ritimden çıktılar.

Durma hastalığı!

Bayern ise 36 yaşındaki 5 numara Hunter'ın üçlükleri ile inanmaya başladı. Hunter'dan görmeye alışık olmadığımız bu üçlük yağmuruna Giffey, Jaramaz, Rubbit ve Gilespie de katıldı. Kalan 15 dakikalık bölümde tam 8 üçlük buldu Alman ekibi. Anadolu Efes ise son dönemde yakalandığı 4. periyotta 'durma' hastalığından iyileşemedi. 57-41 öne geçtikten sonra potasında tam 48 sayı gören Lacivert-Beyazlılar, 24 sayı ile cevap verebildi, doğal olarak salondan mağlup ayrıldı: 81-89...

İlk 4 yolunda çok ama çok kritik bir maçtı. Fenerbahçe Beko, aynı puana sahip olduğu Monaco'yu, Fransa'dan sonra İstanbul'da da nefesleri kesen bir mücadele sonrası uzatmada devirdi, üst üste 3. galibiyetini alıp zirve yarışını sürdürdü.

Enfes bir Euroleague maçı izledik Ataşehir'de... Üst üste 5 maç kaybettikten sonra toparlanma sürecine giren Fenerbahçe Beko, sıralamadaki direkt rakibi Monaco'yu nefesleri kesen bir maç sonrası devirdi, galibiyet serisini 3 maça çıkardı. Oyuna çok iyi ve motive başladı Kanarya. Booker ve Wilbekın ile gelen üçlükler sonrası 17-8 öne geçti. Ama rotasyon başladıktan sonra bütün ritmi kaybetti Sarı- Lacivertliler. Monaco oynaması gerçekten çok zor bir rakip. Çok atletler ve her pozisyonda fizik avantajları var. Savunmada agresif olduklarında rakipleri düzenden çok kolay çıkarabiliyorlar. Nitekim Fenerbahçe düzenden çıktı ve 2. periyot 27 sayı bulan Monaco, soyunma odasına 47-39 önde gitti. Oyunun Fenerbahçe adına kırılma noktası 3. periyotta yapılan harika savunmaydı. İlk yarı faul problemi nedeniyle uzun süre kenarda oturan Motley, bu periyoda damgasını vurdu. Attı, faul aldırdı, bütün ribaundları topladı ve Kanarya sadece 13 sayı yediği bu çeyrekte skoru eşitledi. Son bölüm de benzer şekilde seyretti.

Serbest atış!

Wilbekın'den sonra Guduriç de devreye girdi ve Fenerbahçe 38. dakikaya 84-76 önde girdi. Aslında maçı burada bitirmelilerdi. Fakat hücumları uzun kullanmak adına kötü tercihler yapınca hiç sayı atamadan potalarında 8 sayı gördüler, ellerindeki maç da uzatmaya gitti. Ama uzatmada Nigel Hayes faktörü ön plana çıktı. Harika bir 5 dakika oynayan Hayes ve Guduriç'in 4/4 serbest atışı bu çok ama çok önemli galibiyeti Fenerbahçe Beko'ya getirdi. Bu arada Fenerbahçe Beko kendi evinde 12 gibi aşırı derecede serbest atış kaçırmasa maç buralara bile gelmezdi...

Euroleague'de çift maçlı haftayı iki galibiyetle kapayan Fenerbahçe, ligin en zor deplasmanlarından biri olan Bursa'dan zaferle çıktı. Hakemlerin 3 kez anons yaptığı maçta Sarı-Lacivertliler, Timsahları farklı yendi zirvedeki yerini korudu.

Haftanın en keyifli ve çekişmeli maçı olmasını bekliyorduk. Ama dağ fare doğurdu diyebiliriz. Fenerbahçe Beko, 9 kişiyle oynadığı maçta Bursaspor'u deplasmanda çok farklı yendi ve liderliğini sürdürdü. Sarı-Lacivertliler, 40 dakika boyunca kusursuza yakın bir performans sergilerken Bursaspor ve coach Alimpijeviç'in aşırı motivasyonunun da ters tepmesinin etkileri vardı bu büyük farkta. Alimpijeviç daha 30. saniyede teknik faul alınca daha baştan kendi elini kolunu bağladı. İtoudis, oyunun başındaNigel Hayes üzerinden oynayıp, rakibin en önemli, belki de yegane hücum silahı Onuralp'e 3 faul aldırtıp daha maçın başında onu oyundan düşürdü...

20-5'lik seriyle farka gitti

Her şeye rağmen 14. dakikaya başa baş girildi. Fenerbahçe 36-35 öndeydi ama Alimpijeviç acele edip bu dakikada mola hakkını doldurmuştu. Onuralp de kenardaydı. Kalan 6 dakikalık bölümde Fenerbahçe Beko, 20'ye 5'lik bir seri yakaladı ve 16 sayılık farkı ulaştı: 56-40. Bir daha da arkasına bakmadı Kanarya. İkinci yarıda bir ara fark 23'e kadar çıktı, zorlu atmosferden liderlik yolunda çok kritik bir galibiyet çıkardı Fenerbahçe.

Fenerbahçe çok iyi hazırlanmış

İtoudis, takımı hem taktik hem de mental olarak çok iyi hazırlamış bu maça. 9 kişilik rotasyonda 9 oyuncu da sayı atıp, 9 oyuncu da asist yaptı. Mükemmel bir oyunla, güçlü bir rakibi devirdiler. Maç sırasında ve sonrasında yaşananlar ise kabul edilebilir gibi değil. Tribünler sürekli, özellikle de Melih'e küfür etti. Hakemler 3 anons yaptırdı. 4. anons Fenerbahçeliler'in ricasıyla yapılmadı belki de. Maçın tamamlanması isteniyordu. Yoksa çoktan tribünler boşaltılırdı. Şimdi büyük bir ceza Frutti Extra Bursa'yı bekliyor olacak...

Hayatta ve sporun her dalında kırılma anları vardır. Geçen hafta 25 hücum ribaundu verdiği maçı bir şekilde kazanmayı başaran Fenerbahçe Beko, makus talihini tersine çevirmenin yollarını arıyordu. Edwards'ın da katkılarıyla Atina deplasmanından mucize bir galibiyet çıkaran ve 5 maçlık yenilgi serisine son veren Fenerbahçe Beko, oyun bir ara tehlikeye girse de 40 dakika domine ettiği maçta Bayern'i devirip üst üste 2. galibiyetini aldı.

Takım 3 periyot boyunca reaksiyon verdi. Bunun en önemli göstergesi 16'sı hücum olmak üzere 44 ribaunt almalarıydı. Atina'dan fazlasıyla dersler çıkarılmış görüldü. Bayern, Rubit'in sıradışı performansı ile ilk yarıda skorun içinde kaldı. Durum 40-39'ken devrenin son dakikasında Wilbekın ve Booker ile 2 üçlük bulan Kanarya, soyunma odasına 46-39 önde gitti.

Konsantrasyon bozuldu

İkinci yarıda da başta Booker olmak üzere, Wilbekın, Calathes ve Guduriç'le sayılar bulan Fenerbahçe seriyi 26-4'e çıkardı, skoru da 66-43'e getirdi. Maçın bitmesine sadece 12 dakika kalmıştı. Sezon başındaki gibi iyi savunma yapan, hücumda doğru atışları bulmaya çalışan Fenerbahçe Beko tekrar ihtişamlı günlerine geri dönmüştü sanki. Ama İtoudis'in bir anda bütün oyuncuları değiştirmesi, takımın maçı kazandığını düşünmesini sağladı. Konsantrasyon bozuldu. Arka arkaya 4-5 top kaybı geldi. Bayern de geri geldi.. Bu kez seriyi yakalayan Alman ekibi oldu. Son dakika içinde skor 66-43'ten 75-71'e geldi. 28- 9'luk bir seriyle karşılık verdi Bayern. Ama geç kalmışlardı. Kalan bölümlerde taktik faulleri sayıya çeviren Fenerbahçe, maçı 77-71 kazanıp zirve iddiasını sürdürdü... Maç içinde iniş çıkışlar oldu. Ama rehavete kadar olan mücadele, ribaunt ve savunma azmi sevindiriciydi...

Euroleague'de sezonu yarılarken Anadolu Efes için kritik bir mücadeleydi. Maç öncesi Shane Larkin sakatlanmış, Miçiç ve Clyburn de sakat olmalarına rağmen sahaya çıkmıştı. Asvel de Alex Tyus, Leuvergne ve Jonas Matheews'in yokluğunda 10 kişilik rotasyonla sahadaydı. Bu tip maçlar hep tehlikelidir. Rakip zayıf göründüğü için yeterli motivasyon sağlanamaz. Nitekim Efes de ilk 3 periyodu bu şekilde oynadı. Asvel dar rotasyonu çok iyi kullandı, herkesten verim aldı.

Devreyi 36- 29, 3. periyodu da 58-52 önde bitiren Fransız ekibi 22. dakikaya da 66-58 önde girdi. O ana kadar saha içi isabeti bulamayan Clyburn önderliğinde kararlı bir basketbol oynamaya başladı. M'Baye ve Polonara'dan katkı alamayan Ergin Ataman, Clyburn'ü 4 numaraya çekip takımı kısalttı. Miçiç kritik anlarda üçlükler buldu ve yavaş yavaş farkı kapayan Lacivert- Beyazlılar 18-2'lik seriyle 76-68 öne geçti. 6 dakikalık basketbol Asvel'i devirmeye yetti. Barcelona, Baskonia, Monaco gibi takımların kaybettiği haftada yukarıya bir adım daha yaklaşmak adına çok değerli bir galibiyet oldu.

Pozisyonları yetersiz

Geçen haftanın da kopyası bir maç yaşandı. 3 periyod oyunu önde götüren ve son bölümde 20'ye 2'lik seriyle maçı Maccabi'ye veren Efes, bu kez aynı hikayeyi Asvel karşısında kendisi yazdı. Yeni transfer Chris Singleton'a bu takımın çok ihtiyacı vardı. M'Baye ve Polonara fizik olarak pozisyonları için yetersiz. Singleton tecrübesi, güçlü fiziği ile özellikle savunmada takıma çok katkı verecektir.

Efes çift maç haftasında Valencia ve Barcelona deplasmanlarına gidiyor. En azından alınacak bir galibiyet hedef doğrultusunda çok değerli olacaktır....

Kadınlar 28. Cumhurbaşkanlığı Kupası finalinde Fenerbahçe Alagöz'ü deviren Çukurova Basket Mersin tarihinde ilk kez zafere ulaştı. Ülkesinden dönmeyen Jones'tan yoksun olarak 2 yabancı ile mücadele eden Mersin ekibinde 19 sayı atan Grays sahanın yıldızı oldu.

Kadın basketbolunun en güçlü iki ekibi, Cumhurbaşkanlığı Kupası için Ankara'da karşı karşıya geldi. Bu yıl Euroleague için de iddialı kadrolar kuran iki takımın mücadelesi nefesleri keserken, son gülen Çukurova Basket Mersin oldu... Ülkesine giden ve dönmeyen Janquel Jones şoku yaşayan Mersin, maça 2 yabancı ile çıkmıştı. Fenerbahçe, Meeseman'ın sayıları ile 22-13 öne fırladı. Rahat bir maç bekleniyordu belki ama Mersin'de kenardan gelen Türk oyuncular maça inanılmaz katkı yaptı. Özellikle Sinem 3 üçlük atarken, Gamze, Özge, Gökşen de kritik anlarda sahne aldı. Devre 42-39 Fenerbahçe lehine sona erdikten sonra Mersin'in yeni coachu Ekrem Memnun, ikinci yarıya 4 kısa ile başladı.

Takım halinde iyi oynadılar...

Fenerbahçe de 4 kısaya dönünce Mersin'in dezavantajı kalmadı. Sahada Güney ekibinin istediği basketbol oynanmaya başladı. Chelsea Gray ve Tiffaney Hayes hücumları organize ederken tek uzun Hollingsworth de pota altında Stokes'a üstünlük sağladı. Fenerbahçe'de ise McBride harika bir maç oynadı. Mersin'in her hamlesine McBride ile karşılık veren Sarı-Lacivertliler son anlarda 69-69'la beraberliği sağladı. Ama son bölümde takım halinde oynayan ve kritik anlarda Fenerbahçeli oyuncuları top kaybına zorlayan Çukurova Basket Mersin salondan 84-78 galip ayrılıp tarihindeki ilk Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı kazanma başarısı gösterdi...