Milano'dan sonra bambaşka bir takım yapısına sahip olan Asvel'i deplasmanda yenmek hiç de kolay değildi. Milano gibi teknik gücü yüksek bir takımdan sonra Asvel gibi genellikle fiziksel gücüyle oynayan bir takıma karşı farklı bir basketbol sergileyerek kazandı Fenerbahçe Beko... Mücadele gücü yüksek bir maç oldu. Hiç geri adım atmadı Fenerbahçeli oyuncular. Oyun neredeyse tamamen birebir oyuna yığıldı, çok zorlandı, geri de düştü ama kararlığından vazgeçmedi Sarı-Lacivertliler. Nitekim maç son topa kaldı, son topu da De Colo harika oynayınca hedefi doğrultusunda zorlu bir deplasmanı daha aştı Fenerbahçe Beko...

De Colo, son ikibuçuk aydır olduğu gibi yine takımın skor lideriydi. Pierre, fizikli Asvel oyuncularına karşı müthiş birebirler oynadı.

O'Quinn en çok katkı verdiği maçı çıkardı.

Brown, üzerinden yük kalkınca çok hafifledi.

Karar verici değil de, tamamlayıcı rolde harikalar yaratmaya başladı.

Milano'da olduğu gibi son derece keyifli, izlerken zevk aldığımız, heyecan dozu yüksek, çok kaliteli bir maç oldu.

Asvel, aralarında Barcelona deplasmanının da olduğu 6 maçlık galibiyet serisi yakalamıştı. Çarşamba günü Kaunas'ta bu seri son buldu ama Fransız ekibi genelde skordan bağımsız olarak oynayan, özellikle kendi evinde kolay maç vermeyen bir takım. Onlar da sonuna kadar denedi, hiç geri adım atmadılar ama son sözü kalite söyledi.

Fenerbahçe, son 12 maçta 11. galibiyetini elde etti.

Fikstür zordu ama en zor 2 deplasmanı kazandılar. Diğerlerini neden kazanmasınlar?

İlk 4 ile galibiyet farkı sadece 1'e indi... Böyle devam!!

Geçen hafta Fenerbahçe’ye 32 sayı fark atan Anadolu Efes, Euroleague’in iddialı takımlarından CSKA Moskova’yı da dağıttı! Temsilcimiz 30 farkla kazanıp yaklaşan Play-Off öncesi gövde gösterisi yaptı.

Anadolu Efes, iki aydır performansını giderek yükseltiyor. Dün, CSKA karşısında tavan yaptılar. Moskova’da kötü oldukları dönemde 100-65 gibi ağır bir yenilgi almışlardı.

Ergin Ataman, ‘Sadece galibiyet yetmez, gücümüzü göstermeliyiz’ mesajını vermişti oyuncularına.

Nitekim maç başladı, skor bir anda 28-8 oldu. Son günlerin formda ismi Sertaç başta olmak üzere, dakika alan herkes skor üretiyordu. Periyot 31-13, sona ererken Efes daha 3. çeyreğin ilk dakikasında 30 sayılık farkı yakalamıştı: (78-45). CSKA Moskova yıllardır ilk kez bu kadar çaresiz kalıyordu.

Maç zaten daha ilk periyotta bitti. Geride kalan bölümlerde Efes, ikili averajı yakalamak gibi çılgın bir düşünce içine girmişti. Nitekim fark son 5 dakikaya giriyirken bir kez daha 33’e kadar çıktı ama olmadı.

Kolay değil tabi. CSKA, son bölümde ikili averajı düşünüp oyunu kontrol etmeye çalıştı. Yoksa fark daha da büyüyebilirdi. 100-65’in rövanşını 100-70 ile aldı Lacivert-Beyazlılar.

İlk 4 için avantaj

Yaklaşan Play-Off öncesi gövde gösterisi yaparlarken, ilk 4 için de çok önemli bir engeli daha aşmış oldular. Micic 21 sayı, 6 ribaunt ve 8 asistle yine görkemli bir performans sergiledi. Şu an için herşey yolunda gidiyor Efes için. Sertaç çok formda ama Dunston ve Pleiss’ı da bir an önce işin içine sokmak gerektiğini de hatırlatmak istedim...

Sezonun izlemesi en keyifli maçıydı belki de. İki benchte uzun yıllar Amerika'da çalışan Messina ve Kokoskov olunca fazlasıyla NBA esintileri de vardı maçta. Özellikle Fenerbahçe Beko'nun gözü kapalı oynanmaya başlayan bazı hücum setleri, harika olmaya başladı. Çoğu da Vesely'nin smacı ile tamamlanıyor.

Milano gibi bir takıma karşı deplasmanda 100 sayı atılarak kazanılan galibiyet, sezonun geri kalanını da düşündüğümüzda çok fazla önem taşıyor. Zorlu fikstürde, artı bir galibiyeti hanesine yazdırdı Sarı-Lacivertliler.

Bir de faul hakkı olmasına rağmen o son basket yenmese, Fenerbahçe ikili averaj üstünlüğünü de ele geçirecekti...

Kabus gibi oynanan ilk yarının son, ikinci yarının ilk dakikası sonrası beklenmedik şekilde geri düşen Fenerbahçe önce Guduriç'le arka arkaya 3, ardından da Brown'la arka arkaya 3 üçlük daha bulunca ritmi yakaladı, bir daha da maçı bırakmadı.

Devrenin sonunda Guduriç'in, ardından Brown'un, son olarak da Barthel'in direkt rakibin eline verip doğrudan basket yediğimiz pozisyonlar olmasa, bu kadar sıkıntı da çekilmeyecekti belki.

35'e 20'lik ribaunt üstünlüğü, maçı ne kadar istediklerinin ve mücadele ettiklerinin de bir göstergesiydi.

Tabii ki Jan Vesely...

13 sayı, 10 ribaunt ve 8 asistle 'triple-double'ın kıyısından döndü. 2 de top çalıp 35 verimlilik puanı ile yine muazzam bir iş yaptı Çek yıldız.

Euroleague'de sezon sonu çarşı karışacak.

Lider Barcelona ile 8. Fenerbahçe arasında sadece 3 galibiyet fark var. 9, 10 ve 11. takımlar da Fenerbahçe'den sadece 2 az galibiyet almış.

Artık her maç final, her hücum son topmuş gibi oynanacak.

Fenerbahçe Beko, Cuma günü de Fransa'da Asvel'e karşı bir hata yapmazsa, kalan haftalara fazlasıyla iddialı girecek.

Anadolu Efes, Fenerbahçe'den sonra Valencia'yı çok rahat yendi, son 9 maçta 8. galibiyetini aldı. Milli yıldızımız Sertaç Şanlı, 3/3 üçlük isabet oranı ile 20 sayı atıp kariyer rekoru kırdı.

Anadolu Efes, geçen yılki seviyesine geliyor. Sezona beklenen gibi başlamadı, gereğinden fazla mağlubiyet aldılar ama son 2 ayda müthiş bir çıkış yakaladılar. Son 9 maçta 8 galibiyet alan Lacivert-Beyazlılar, adım adım ilk 4 sıraya doğru ilerliyor.

Geçen hafta Zenit'i deplasmanda 30 farkla yenen Valencia'yı ağırlayan Efes, maça istediği gibi başlamasa da, ikinci periyottan itibaren kendi basketbolunu oynadı, müthiş keyif veren bir hücum oyunuyla farklı galibiyete ulaştı: 99-83...

Valencia, kullandığı ilk 5 üçlüğün 4'ünde isabet bulunca, 16-6 öne fırladı.

Efes, geri kalan bölümlerde ise 26 sayılık fark yaptı.

Pleiss'ın sakatlığında süreleri artan Sertaç Şanlı, yine harika bir gece geçirdi. 5 numara oynamasına rağmen 3/3 üçlük atan Milli yıldızımız, 20 sayı ile kariyer rekoru kırarken, ona neredeyse süre alan tüm oyuncular eşlik edince ortaya farklı galibiyet çıktı.

Zirve yürüyüşü

Beaubois, sadece 4. çeyrekte 4 üçlük atıp Valencia'nın tüm direncini kırarken, takım halinde 18 üçlü isabeti bulup, 23 asist yapan Anadolu Efes, zirve yürüşünü sürdürdü. Temsilcimiz, yarın da CSKA'yı yendiği takdirde 2. sıraya yükselip fikstür avantajını da kullanarak yerini sezon sonuna kadar koruyabilecek bir konuma geldi.

Lacivert-Beyazlılar, çıkışını Fenerbahçe Beko önünde de sürdürürken, rakibinin 10 maçlık galibiyet serisine son verdi. 6/6 üçlükle 37 sayı atıp kariyer rekoru kıran Micic, sahanın yıldızı oldu.

Üst üste 10 maç kazanıp müthiş bir seri yakalayan Fenerbahçe Beko, evinde son 7 maçta 6 galibiyet alan ve forma giren Anadolu Efes'i ağırladı Ülker Arena'da... İki takımın da silahı çoktu. Ama rakibini durduran, kendi oyununu kabul ettiren Anadolu Efes, hiç beklemediği kadar kolay bir galibiyetle rövanşı da almış oldu. Ergin Ataman'ın oyun stratejini mükemmel uygulayan Anadolu Efes, deplasmanda 32 sayılık bir fark yakaladı.

İlk çeyrekte 6 top kaybı

Oyunun başında iki takım da kısalara önlem alınca, uzun oyunculardan hücum denedi. Fenerbahçe Vesely ve Barthel ile skor üretemezken Efes, Sertaç'ın 8 sayısıyla 12-2 öne fırladı, bir daha da rakibine yakalanmadı. Fenerbahçe sadece ilk periyotta 6 top kaybı yapınca hücum ritmini yakalayamadı. De Colo dışında, Pierre ve diğerlerini maçın içine sokmayan Efes savunması, Micic önderliğinde farkı giderek açtı.

Efes'ten geçen sezon esintileri

Milli maç yorgunu Larkin, sahneyi takım arkadaşına bırakırken Sırp guard 6/6 üçlük isabetiyle tam 37 sayı üretip kariyer rekorunu da kırmış oldu. Efes'te yine hiç kaçırmadan 13 sayı atan Sertaç, istikrarlı performansını sürdürürken, takım halinde

14 üçlükle 106 sayı üreten Lacivert-Beyazlılar, geçen yılki görüntüsünden esintiler sundu.

Hücumda takım olamadılar

Fenerbahçe Beko'nun 10 maçlık galibiyet serisi son bulurken, hücumda takım halinde oynamayı beceremediler. De Colo ve Vesely'nin bireysel performansları dışında diğerleri katkı yapamayınca bu ağır mağlubiyet kaçınılmaz oldu.

Fenerbahçe Beko 10 maçtır kazanıyor. Anadolu Efes son 7 haftada 6 galibiyet aldı. Formda iki ekibin kıran kırana geçecek mücadelesinde Lacivert-Beyazlılar rövanş isterken Kanarya ise serisini sürdürmeye çalışacak.

İkisi de formda, ikisi de çıkışta... Fenerbahçe Beko 10 maçtır kazanıyor. Anadolu Efes son 7 maçta 6 galibiyet aldı. İkisi de Play-Off potasında. Kazanan ilk 4 yolunda da büyük bir engeli geçmiş olacak.

Fenerbahçe'de büyük değişim

Sarı-Lacivertliler, özellikle Guduric geldikten sonra başka bir basketbol oynamaya başladı. Onun basketbol aklıyla beraber De Colo ve Vesely'nin de performansı arttı, takımda roller oturunca ortaya böyle bir tablo çıktı.

Efes'ten eskiye dönüş...

Anadolu Efes, geçen yıl bıraktığı zirveye bir türlü yaklaşamıyordu bile. Hastalık, sakatlıklar derken 10 yenilgi almışlardı bile. Ama onlar da 2021 itibarıyla geçen yılki performanslarına ulaşmaya başladılar. Halen tam olarak o eski basketbollarını oynamasalar da Shane Larkin istenilen seviyeye gelmeye başladı.

Kıran kırana bir maç olacak

Bence harika bir maç bizi bekliyor. Sezonun ilk yarısında Sarı-Lacivertliler deplasmanda galip gelmeyi başarmıştı. Şimdi Efes, rövanşı almaya çalışacak. Kıran kırana bir mücadele bizi bekliyor. Kaybeden biraz tökezlemiş olacak sadece, kazanan biraz daha yukarı çıkacak.

Kısalara önlem alacaklar

İki takım da ağırlıklı olarak kısalar üzerinden oynuyor. Shane Larkin-Miçiç ikilisinin yapığı benzer işleri Fenerbahçe'de De Colo-Guduric yapmaya başladı. İki takım da özellikle kısalara önlem alacak. Burada uzunlardan daha çok verim alacak taraf avantaj sağlayacak gibi duruyor.

İsveç’i yenip Avrupa Şampiyonası’na katılmayı garantileyen A Milli Basketbol Takımımız, formalite maçında Hırvatistan’ı da devirdi. 17’şer sayı atan Buğrahan ve Sertaç, takımın en skorer isimleri oldu.

A Milli Basketbol Takımımız, formalite maçında Hırvatistan’ı 84-78 mağlup etti, grubu 3. sırada bitirip Avrupa Şampiyonası biletini cebine koydu. Prestij maçıydı belki ama bu genç takımın kazanmayı öğrenmesi, kazanma alışkanlığı elde etmesi, Larkin’in arkadaşlarını tanıması açısından önemliydi. Nitekim İsveç maçında yıldızlaşan 18 yaşındaki Alperen’den sonra dün de Şehmus Hazer ilk beşte başladı ve 9 sayılık bir katkı verdi.

Hırvatlar da gerçek kadrolarından çok uzak. Ama onlar da gençleri takıma adapte etmeye çalışıyor. Keyifli bir mücadele oldu. Larkin, Sertaç ve Buğrahan’ın 50 sayısı ve 16 asisti Milliler’in yarısından fazlasıydı.

‘Ait olduğumuz yerdeyiz’

Zorlandık, sıkıntılı günler geçirdik ama sonunda Avrupa Şampiyonası’na gitmeye hak kazandık. Son 13 Avrupa Şampiyonası’na aralıksız katılmıştık. Grupta 6 maçın, 5’ini evimizde oynadık ve 3 galibiyetle hedefe ulaştık. Ait olduğumuz yerdeyiz. Önemli olan, şampiyonada neler yapacağımız.

A Milli Basketbol Takımı için ya 'tamam' ya 'devam' maçıydı. Ankara'da 7 farkla yenildiğimiz İsveç'i bu kez İstanbul'da 88-80 mağlup ettik ve Hollanda'nın da Hırvatista'ı yenmesiyle Avrupa Şampiyonası'na gitmeyi garantiledik. 12 farklı galibiyet, diğer maçları beklemeden Milliler'i Avrupa Şampiyonası'na götürecekti. Dördüncü periyotta bu fırsat elimize geldi, Milliler 11 sayıya kadar ulaştı ama sonunu getiremedi. İsveç bizimayarımızda bir takım değil. Galibiyet kadar, Bandırma'dan yetişen ve Beşiktaş'ta forma giyen gençler Alperen ve Şeyhmuz'un performansları çok değerliydi. 18 yaşındaki Alperen, 24 sayı ve 12 ribauntluk harika bir performans sergilerken Şehmuz da, jeneriklere geçecek bir smaç yapıp, 8 sayı üretti.

Hollanda, Hırvatistan'ı yenince

Maç boyunca kaçan 10 serbest atış olmasa, belki şu an 12 ve daha üzeri bir farka ulaşmıştık. Ama neyse ki, Hollanda gruptan çıkmayı garantileyen Hırvatistan'ı devirdi ve 8 sayılık fark bize yetti. İsveç, 6 üçlükle oynayan yıldızı Jerebko ile 4. periyotta bile oyuna ortak oldu ama bu anlarda sahne alan Buğrahan, üst üste 8 sayı atıp rakibin direncini kıran isim oldu. Shane Larkin'e yine çok önlem alınmıştı. Amerikalı, çok fazla top kullanmadı, 9 sayının yanına 7 de asist ekleyip, galibiyete yine önemli katkı yaptı.

1993'ten bu yana seriyi bozmadık

Şimdi son maçlar formalite icabı oynanacak. Hırvatistan'a yenilsek bile 2 galibiyetle 3. sıradan Avrupa Şampiyonası'na gideceğiz. 1993'ten bu yana aralıksız olarak Avrupa Şampiyonaları'na yer alıyoruz. Oraya gitmek başarı ve sevinç kaynağı değil. Bunu unutmamalı, İsveç ve Hollanda'nın olduğu grupta neden bu kadar zorlandığımızı sorgulamalıyız...