Sezonun ikinci yarısına Asvel ve Alba Berlin galibiyetleri ile başlayan Anadolu Efes, bu yıl hayal kırıklığı yaşayan Khimki karşısında gevşemedi, mükemmel savunma yapıp 39 farkla kazandı. Tür koyuncular Sertaç ve Buğrahan da kariyer rekorları kırıp galibiyete katkıda bulundu.

Yeni sezona istediği gibi başlamayan Anadolu Efes, 2021 yılında işi sıkı tutuyor. Her ne kadar güçlü rakiplerle karşılaşmasa da oyun konsantrasyonu ve kararlılık eskiye dönüş sinyalleri veriyor. Lacivert-Beyazlılar, Asvel ve Alba Berlin galibiyetlerinden sonra, dün de Khimki'yi tam 39 farkla yenip yükselişini sürdürdü.

11 oyuncudan skor katkısı

İlk periyotta Larkin'in skorer oyunuyla kontrolü ele alan ekibimiz, 11 oyuncusundan skor katkısı aldığı maçta farkı sürekli açıp galibiyete ulaştı. Pleiss'in yokluğunda daha çok forma şansı bulan Sertaç Şanlı 19 sayı ile kariyer rekoru kırarken, Buğrahan Tuncer de 12 sayı üretip, Euroleague'deki en skorer maçını çıkardı.

Farka rağmen taviz vermedi

En önemlisi ise fark 40 sayıya çıkmasına rağmen Efes'in savunmada en ufak bir taviz

vermemesi oldu. Coach Ergin Ataman, özellikle savunmada oyuncularını sürekli uyarırken onların diri kalmasını sağladı. Ataman, galibiyetten ziyade sezonun geri kalanı için mesaj vermek istiyordu sanki. Khimki her ne kadar lig sonuncusu olsa da Shved, McCollum, Mickey, Booker gibi oyuncularıyla ligin skor potansiyeli en yüksek takımlarından. Böyle bir takımı 60 sayıda tutmak, savunma başarısı. Efes, şu an için ilk sekize girmiş durumda. Böyle devam ettikleri taktirde, ilk dörde kalmaları bana göre sürpriz olmayacak.

Üst üste dört maç kazanan Fenerbahçe Beko, bir anda kendini Play-Off yarışı içinde buldu. Alba Berlin ve Zalgiris gibi takımlar karşısında alınan ağır yenilgiler sonrası takımın bu kadar çabuk ayağa kalkması, toparlanması takdire değer bir durum.

Nereden nereye Guduric!

Eski oyuncu Marko Guduric'in takıma katılması ile beraber bu 4 galibiyet geldi. Tabii ki tamamen Guduric'e bağlamamak gerekiyor ama ilk döneminde takımın en çok eleştirilen isimlerinden biri olan Sırp forvetin, şimdi takımın lideri konumuna gelmesi de enteresan bir durum. Obradovic döneminde kulübü, takımı, nasıl kazanılması gerektiğini çok iyi bilen Guduriç, bence takıma mental olarak da katkı yaptı. De Colo daha iyi oynamaya başladı. Kokoskov, Vesely'ye hücumda daha çok sorumluluk verirken, rakipleri karşısında daha ilk periyotta yenilgiyi kabul eden takım üst üste galibiyet almayı başardı.

Savunma kısmı da çok gelişti

Guduric'in oyun zekası, hücumda bir fazla yaratıcı oyuncuyla oynamasını sağladı Fenerbahçe'nin. Sırp oyuncu 4 maçta 16 asist yaparken, Fenerbahçe Baskonia karşısında takım olarak tam 29 asist üretti. Hücumlar artık daha akıcı, setler daha çabuk oynanıyor. İşin savunma kısmı da son 4 maçta çok gelişti. Tabii ki bunlar umut verici hareketler. Ama takımın daha yolu uzun. Alex Perez de form tuttukça, sisteme adapte oldukça katkı verecektir. Hepimiz bir uzun transferi bekledik ama gerçekleşmedi. Sarı-Lacivertliler, uzun vadede bu rotasyonla sıkıntı yaşayabilirler.

Fenerbahçe Beko, tarihin en büyük farklı yenilgilerini alırken, bir anda üst üste 4. galibiyetine ulaşıp Play-Off yolunda umudunu sürdürdü. Bunu sadece Marco Guduriç hamlesine bağlamak belki diğerlerine haksızlık olur ama Sırp oyuncu geldikten sonra, takımda mental olarak da bir toparlanma oldu. Kanarya, İspanya'da 18 farkla yenildiği, geçen hafta CSKA Moskova'yı deviren moralli Baskonia'yı ağırladı Ülker Arena'da. Yine iyi savunma yapan, topu paylaşan bir takım vardı sahada. En önemlisi ise hücumda etkili olan bir De Colo vardı.

De Colo oynayınca...

Geldiği günden bu yana bekleneni veremeyen De Colo, dün 27 sayı ve 3 asistle oynayınca Fenerbahçe için çoğu şey kolay oldu. Vesely, Barthel'in yokluğunda uzun süre 4 numarada oynarken son dönemdeki efektifliğini sürdürdü. Ahmet de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirirken, Brown da az ama öz oynadı. Hücumun kendisine gelmesini bekleyen Brown, yüksek yüzde ile 14 sayılık katkı yaptı.

Tam 29 asist yaptı

En önemlisi Fenerbahçe'nin yaptığı 29 asistti. Topu paylaşmaya devam ediyor, hatta her maç üzerine koyuyor Sarı-Lacivertliler. Savunma konsantrasyonu, ribauntlar derken Fenerbahçe kısa sürede sorunları çözmeye başlamış göründü. Tabii ki bu 4 maçlık seride üst seviye bir takım mağlup edilmedi ama oynanan basketbol sezon başına oranla çok fazla gelişim gösterdi.

Fenerbahçe Beko, Guduriç geldikten sonra üst üste iki maç kazanırken, ilk kez deplasmana çıkıyordu. Guduriç hamlesi ile daha derli toplu oynamaya başlayan, daha iyi savunma yapan Sarı-Lacivertliler, dün de Belgrad'da Brown'un son salise basketi ile kazanarak son derece kıymetli bir galibiyete imza attı. Geldiği günden beri kariyer performanslarının yarısına bile yaklaşamayan De Colo'dan artık liderlik beklememek gerek. Brown da bu işi yapamayacak. Takımı ve kulübü tanıyan, kazanmayı bilen Guduriç şimdilik fark yarattı ve lider gibi oynuyor. Dün de 11 sayı, 8 ribaunt ve 3 asistle oynarken, en önemlisi Colom'un basketbol aklına karşılık vermeyi başardı.

Oyunun tek hakimi

Oyunun tek hakimi olan Fenerbahçe, neredeyse kariyerinin sonuna gelen, artık ayakları vücudunu taşıyamayan Quino Colom'un zekasına mağlup olacaktı. Ama savunmayı iyi yapan, son salisede de Brown'un soğukkanlı oyunu ile basketi bulan Sarı-Lacivertliler, çok ihtiyacı olduğu galibiyete ulaşmayı başardı. Pierre'in istikrarlı katkısı, Guduriç'in liderliği, Vesely'nin formu Kızıl Yıldız galibiyetine yetti. Ama 6'da 1 ile şut atan, 5 top kaybeden De Colo böyle oynadığı sürece, takımın uzun vadede başarılı olma ihtimali az görünüyor.

2021'in ilk derbisinde zafer Fenerbahçe'nin oldu. Sezona kötü bir giriş yapan ve kadrosunu yenilemeye giden Galatasaray için moral açısından da önem taşıyan maçta Sarı-Lacivertliler iyi savunma yapıp, hücumda da topu paylaşınca rahat bir galibiyete uzandı: 87-73

Euroleague'de Olympiakos ve Asvel karşısında iyi savunma yapan, hücumda topu paylaşan Fenerbahçe, benzer bir oyunu ligde ezeli rakibi Galatasaray karşısında da tekrarlayınca, beklediğinden kolay bir galibiyete imza attı. Yenilenmiş Galatasaray için de çok önem taşıyordu derbi. Alıncak bir galibiyet, kötü geçen sezonun devamı için Sarı-Kırmızılılar'a moral ve özgüven katacaktı. Nitekim maça da fena başlamadılar. Alan savunması ile rakibi durdurmalarına rağmen savunma ribauntlarını alamayan Galatasaray, Motum'la 3, Yiğit ve Hunter'la da birer olmak üzere 5 üçlük bulduğu periyotta skor üstünlüğünü eline geçiremedi.

2. çeyrekte 17 sayılık fark

Maçın kırılma anı ise 2. periyottu. Galatasaray, rotasyona girdikten sonra hücum ritmini kaybederken Fenerbahçe, savunma kaynaklı sayılar buldu. Top çalıp potaya giden Sarı-Lacivertliler, skoru da Melih, Guduriç, Vesely ve Brown'a bölüştürünce bu çeyrekte 26-11'lik bir seri yakalayıp 17 sayılık farka ulaştı.

Pierre umutları bitirdi!

2. yarının başında fark 20'ye çıktıktan sonra Fenerbahçe biraz rahatladı. Son bölümde tam saha prese başlayıp bu kez top çalan taraf olan Galatasaray, Macon, Barış ve Hunter'la bulduğu üçlükerle 18-6'lık bir seri yakaladı ve son 4 dakikada farkı 5'e kadar indirdi. Ancak bu yıl Fenerbahçe'nin en istikrarlı oyuncusu olan Pierre, üst üste 6 sayı bulup Galatasaray'ın hayallerini yıkan isim oldu. Galatasaray'da yenilerden Marei ve Jefferson forma giydi. Trevor Trice da haftaya hazır olacak. Yeni yıla bambaşka bir kadro ile girecek olan Galatasaray, bakalım beklediğini bulabilecek mi?

EuroLeague'de temsilcimiz Fenerbahçe Beko, Asvel'i 81-59'luk skorla farklı mağlup etti. Kanarya, devre arasına 7 galibiyetle gidiyor. Kötü başladıkları sezonda, şu anki durumları en azından umutları taze tutuyor.

Euroleague'de geçtiğimiz hafta Olympiakos'u yenen Fenerbahçe Beko, dün de Asvel'i çok iyi savunma yapıp mağlup etti, üst üste 2. galibiyetini aldı. Sarı-Lacivertliler'in bu yılki en net galibiyetiydi belki de. Gerek savunmada, gerekse hücumda 40 dakika boyunca aynı konsantrasonu sürdürmeyi denedi Fenerbahçe, bunda da genelde başarılı oldu. Asvel, ligin en iyi hücum takımlarından. Böyle bir takımı 59 sayıda tutmak önemliydi. Hücumda da topu paylaştı Fenerbahçe. Tam 23 asist yaptılar. Guduriç, De Colo, Melih ve Vesely çift haneli skorlara ulaşınca, farklı galibiyet de geldi. Vesely bu takımın çok önemli bir parçası. Onun iyi oynadığı, skora katkı yaptığı maçlarda Fenerbahçe hücumda çok daha rahatlıyor.

Kazanan takımın parçası...

Tabii bu iki galibiyete Marko Guduriç'in de dokunuşları oldu. Belki büyük bir yıldız değil ama kazanan takımın bir parçasıydı. Nasıl kazanılması gerektiğini biliyor ve arkadaşlarına da yardımcı oluyor gibi. De Colo iki yıldır liderlik yapamıyor. Guduriç bu konuda da Fransız yıldıza destek olacaktır. Bu arada De Colo, dün 3'te 2 ile üçlük attı. Son maçlarda felaket bir yüzdeye sahipti. Umarım böyle atmaya devam eder. Kanarya, devre arasına 7 galibiyetle gidiyor. Kötü başladıkları sezonda, şu anki durumları en azından umutları taze tutuyor.

Euroleague'in iki iddialı takımının mücadelesinde iyi oynayan yoktu ama kazanan vardı. O da Efes'e oranla daha tecrübeli isimlere sahip olan Real Madrid oldu. Barcelona galibiyeti ile bir başka İspanyol Real Madrid karşısına çıkan Efes, oyuna da fena başlamadı. Çift haneli farklarla öne geçse de Micic dışında ikinci bir skroreri devreye sokamayan temsilcimiz maçı da koparamadı. Efes, eski günlerine benzer performanslar sergilerken üç sayılık atışlarda yüksek bir yüzde yakalıyor, Larkin'den de skor katkısı alıyordu. Dün ikisi birden olmadı. Larkin 6'da ‘0’ üçlük atarken, Efes takım halinde 31 üçlüğün tam 24'ünü kaçırdı.

Gayret ettiler...

Hâl böyle olunca da skor çok kısır geçti. Anadolu Efes iyi savunma yapıp son ana kadar skorun içinde kalmayı başardı.

Ama kenardan gelen Causeur ve Carrol çok kritik ve zor üçlükleri sayıya çevirince, kafa kafaya giden maç Real Madrid'in oldu. Özellikle Carrol, önce Doğuş, ardından da Simon'un savunmalarından kurtulup zorluk derecesi yüksek şutları terübe farkıyla sokunca, galibiyeti de takımına getirdi.

Efes, evinde kaybetmeye devam ediyor. Bir türlü istikrarı yakalayamadılar. Larkin ve Micic'in 12'de ‘0’ üçlük attığı bir günde, hele de Real Madrid'e karşı kazanmaları imkansızdı. Yine de denediler. Gayret ettiler ama olmadı....

İki Euroleague temsilcisi bu kez BSL'nin zirvesini yakından ilgilendiren maçta karşı karşıya geldi. Kazanan Efes, namağlup unvanını korurken normal sezonu lider bitirme yolunda da büyük bir adım attı. Anadolu Efes'ten çok, son bir ayda ağır eleştiri altında olan Fenerbahçe Beko'nun nasıl bir performans sergileyeceği, Kokoskov'un hangi yabancıları tercih edeceği merak ediliyordu.

De Colo'nun şutları hesapları bozdu

Kokoskov, Bobby Dixon'un yokluğunda, Brown'un yerine Guduric'i sahaya sürerken, Larkin, Micic, Simon gibi oyuna yön veren isimlerin karşısında oyun kurucu pozisyonunu riske etti. Kenan fazla sorumluluk alırken, tek guard gibi oynayan De Colo'nun 9'da 1 ile şut atması Fenerbahçe adına tüm hesapları alt üst etti. Takım olarak savunmada mücadele eden ve savaşmayan çalışan bir görüntü çizen Fenerbahçe, Melih, Pierre, Biberoviç, Vesely'nin gayretleri ile defalarca geriden gelip maça ortak oldu.

Larkin ve Moerman sonucu belirledi

Son derece keyifli bir mücadele izledik. Ama sonucu kenardan gelen Larkin'in ateşlediği, sadece 3. çeyrekte 16 sayı atan Moerman'ın dominant oyunu belirledi. Efes, Euroleague maçında rakibin ribaunt rekoru kırmasını sağlamıştı. Dün, Fenerbahçe'den 9 ribaunt fazla alan, Sertaç, Micic ve Simon'dan da çift haneli katkı alan Lacivert-Beyazlılar, De Colo savunmasını iyi yapıp zirvede yalnız kaldı.

İki takımda da gelişme var!

Anadolu Efes, Barcelona'dan sonra Fenerbahçe karşısında da sezon başında bulamadığı üçlüklerden isabet sağlayıp kazandı. Oyunu yavaş yavaş gelişiyor Lacivert-Beyazlılar'ın... Real Madrid'i de yenerlerse kötü başlayan 2020, onlar için hiç de fena bir şekilde kapanmayacak. Fenerbahçe Beko ise bu tip darbeler aldığında erken teslim olup çok farklı yeniliyordu. 3-4 kere geriden gelip direnç koymaları da yengilgiye rağmen onlar için olumlu yönde bir gelişmeydi.