A Milli Basketbol Takımı için ya 'tamam' ya 'devam' maçıydı. Ankara'da 7 farkla yenildiğimiz İsveç'i bu kez İstanbul'da 88-80 mağlup ettik ve Hollanda'nın da Hırvatista'ı yenmesiyle Avrupa Şampiyonası'na gitmeyi garantiledik. 12 farklı galibiyet, diğer maçları beklemeden Milliler'i Avrupa Şampiyonası'na götürecekti. Dördüncü periyotta bu fırsat elimize geldi, Milliler 11 sayıya kadar ulaştı ama sonunu getiremedi. İsveç bizimayarımızda bir takım değil. Galibiyet kadar, Bandırma'dan yetişen ve Beşiktaş'ta forma giyen gençler Alperen ve Şeyhmuz'un performansları çok değerliydi. 18 yaşındaki Alperen, 24 sayı ve 12 ribauntluk harika bir performans sergilerken Şehmuz da, jeneriklere geçecek bir smaç yapıp, 8 sayı üretti.

Hollanda, Hırvatistan'ı yenince

Maç boyunca kaçan 10 serbest atış olmasa, belki şu an 12 ve daha üzeri bir farka ulaşmıştık. Ama neyse ki, Hollanda gruptan çıkmayı garantileyen Hırvatistan'ı devirdi ve 8 sayılık fark bize yetti. İsveç, 6 üçlükle oynayan yıldızı Jerebko ile 4. periyotta bile oyuna ortak oldu ama bu anlarda sahne alan Buğrahan, üst üste 8 sayı atıp rakibin direncini kıran isim oldu. Shane Larkin'e yine çok önlem alınmıştı. Amerikalı, çok fazla top kullanmadı, 9 sayının yanına 7 de asist ekleyip, galibiyete yine önemli katkı yaptı.

1993'ten bu yana seriyi bozmadık

Şimdi son maçlar formalite icabı oynanacak. Hırvatistan'a yenilsek bile 2 galibiyetle 3. sıradan Avrupa Şampiyonası'na gideceğiz. 1993'ten bu yana aralıksız olarak Avrupa Şampiyonaları'na yer alıyoruz. Oraya gitmek başarı ve sevinç kaynağı değil. Bunu unutmamalı, İsveç ve Hollanda'nın olduğu grupta neden bu kadar zorlandığımızı sorgulamalıyız...

EuroLeague'de Fenerbahçe kasırgası dinmiyor. Temsilcimiz Alman ekibi ALBA Berlin’e de şans tanımadı, üst üste 10. galibiyetini elde etti. Nando de Colo, 26 sayıyla zaferin mimarlarından oldu.

Üst üste 9 maç kazanan Fenerbahçe Beko için artık her maç zor. Hiç bir takım, Sarı-Lacivertliler'e sezon başındaki gözle bakmayacak. Alba Berlin de her ne kadar eksikleri olsa da kaybetse de fark da yese oyun disiplinini hiç bozmayan, aynı istikrarlı basketbolu oynamaya çalışan bir takım. Nitekim beklenildiği gibi zor geçti müsabaka. Ama Fenerbahçe de en az Alba Berlin kadar ısrarcı ve motive kaldı 40 dakika boyunca. Her şeyi denediler, rakibin direncini kıramadalılar ama asla vazgeçmediler... Bu ısrar da, maçı 89-84 kazanmalarındaki en büyük faktör oldu. De Colo bütün maçı domine edip gerçek bir yıldız gibi oynarken, kırılma anında sahne alan bu yılın en istikrarlı ismi Pierre, galibiyete en büyük katkı yapan isim oldu.

Rövanşı aldılar

2 dakikada 3'ü üçlükten olmak üzere 11 sayı atan Kanadalı oyuncu sayesinde ilk defa çift haneli farklara ulaşan (82-72) Kanarya, yine rakibine yakalanmasına (85-82) rağmen, bu kez Pierre'in asistleri ile skor üretti ve Alba Berlin'den rövanşı alıp üst üste 10, toplamda da 15. galibiyetini alıp Play-Off için fazlasıyla umut tazeledi. Bu arada Guduric'in oynadığı 10 maçta, takımın 10 galibiyet almasını, bu müthiş istatistiği de bir kez daha hatırlatalım...

Barcelona galibiyetinin ardından Efes'ten ilk 4 için bir seri yapması bekleniyordu. Ama maç çok tuhaf başladı. Efes biraz rehavetteydi sanki. Olympiakos ise Larentzakis'in ekstra sayıları ile ilk periyodu 26-11 önde bitirdi. Bu şok başlangıç sonrası Efes öyle bir tepki verdi ki, Atina ekibi bir daha neredeyse potayı göremedi. Lacivert-Beyalılar, ikince periyodu 32-8, üçüncü periyodu da 15-9 önde bitirdi. Son dakikada skor 76-51 olduğunda Lacivert-Beyazlılar, tam 40 sayılık bir üstünlük sağlamıştı. Maç da 76-53 bitti. İkinci periyotta Efes Beaubois ile baş kaldırmaya başladı, devamını ise formu giderek artan Shane Larkin getirdi. 21 sayı, 5 asist ve 5 ribauntla oynayan Larkin, 3 de top çalıp savunmaya da ne kadar konsantre olduğunu gösterdi. Efes farkı açtığı bölümlerde tam 13 top çaldı. Bu müthiş savunma performansı sonucu son 3 periyotta potasında sadece 27 sayı gördü Lacivert-Beyazlılar...

Üst üste 3 maç!

28'de 8 gibi çok kötü bir isabet oranı ile üçlük atan Anadolu Efes, buna rağmen 23 sayı farkla kazanmayı başardı. Lacivert-Beyazlılar, bir maç eksiği ile 14 galibiyete ulaştı. Haftaya Türk derbisi var. Ardından Lacivert- Beyazlılar evinde üst üste 3 maç yapacak. Burayı hatasız geçerlerse, kötü başlanan sezonda Play-Off'un yanı sıra ilk 4 için de büyük avantaj sağlanır.

Fenerbahçe Beko, Zenit St.Petersburg’u farklı yenip Euroleague’de üst üste 9. galibiyetini aldı, Play-Off yolunda önemli bir engeli daha aştı. Sarı-Lacivertliler’de son haftaların formda ismi Nando De Colo 24 sayı ve 7 asistle sahanın yıldızı oldu.

Fenerbahçe Beko’da işler yolunda gitmeye devam ediyor. Üst üste 8 maç kazanıp, ligin flaş takımı Zenit karşısına çıkan Sarı-Lacivertliler, zaman zaman zorlansa, çift haneli farktan geri de düşse kararlı oyunu sayesinde bir zafere daha imza attı.

Guduriç’in gelmesi ile De Colo ve Vesely’den daha verim almaya başlayan Fenerbahçe’de bu üçlüden 59 sayı bulurken, toplam 92 sayı üretip Zenit’in en çok sayı yediği maçı oynamasını sağladı.

Kaosa çözüm buldular

Rus ekibi gücünü ve haddini bilen, kontrollü oynayan, doğru seçimler yapmaya çalışan ve doğal olarak da kolay kaybetmeyen bir takım. Nitekim Fenerbahçe, 3. periyodun sonunda 66-58 öne geçmesine rağmen dağılmayan konuk ekip 14-3’lük seriyle kritik bir anda 72-69’lük üstünlük sağladı. Fenerbahçe’nin bu andan itibaren direnç koyup, geri adım atmaması mental olarak da güçlü olduğunu gösterdi. Kalan bölümlerde 23 sayı atıp Zenit’e sadece 12 sayı izni veren Sarı-Lacivertliler, zirveye bir adım daha yaklaştı. Geride kalan maçlarda Fenerbahçe genelde oyunun hakimiydi ve işler iyi giderken kazanıyordu. Dün, kaos anında çözüm bulmayı da başardılar...

Euroleague’de Sarı-Lacivertliler tutulmuyor. Maccabi Tel Aviv karşısına üst üste 6 galibiyet alarak çıkan Fenerbahçe, İsrail temsilcisini de devirmeyi başardı. Üst üste 7. zaferini alan Kanarya Play-Off yolunda önemli bir engeli daha aştı.

Moskova’da kazanılan CSKA zaferi sonrası Fenerbahçe Beko’yu tehlikeli bir maç bekliyordu. Maccabi galibiyet sayısı olarak beklediği yerde olmasa da oynadığı inatçı basketbol, son bir ayda kazandığı Barcelona ve Real Madrid maçları ile birlikte zor bir rakipti. Maç da öyle geçti. Maccabi kaybettiği maçların çoğunda son ana kadar oyunun içinde kaldı. Dün de benzer bir mücadele izledik. Guduric’in gelmesi, Vesely ve De Colo’nun form tutması, Pierre, Melih, Eddie, Brown ve Ahmet’in rollerinin iyice belirlenmesi sonrası Fenerbahçe müthiş bir ivme yakalamıştı. Son dönemde yaptıkları en iyi şey, doğru şutu bulmaları, asla acele etmemeleri ve savunmada maksimum performans sergilemeleriydi.

Üstüne koyarak gidiyor

Vesely’nin Brown’dan sonra en çok asist yapan ikinci ismi olması, oynamaktan ne kadar zevk aldığının da bir göstergesiydi. Bir kaç kez çift haneli farklar oldu ama Maccabi her seferinde geri geldi. Son 2 dakikada üst üste 3 top çaldılar ama vakit yetmedi. Sarı-Lacivertiler için son derece değerli bir galibiyet daha oldu. Her geçen gün üstüne koyarak devam ediyor Fenerbahçe. Perez, Bobby, O’Quin ve Barthel’in de oynamadığı bir günde!

Fenerbahçe Beko, oynamak için sanki Marko Guduriç transferini bekliyormuş. Zalgiris Kaunas karşısında alınan 37 sayılık yenilgi sonrası, takımdan ümidi kesmiştim açıkçası... Sonra Guduriç geldi, De Colo ve Vesely yıldız gibi oynamaya başladı. Takım artık savunma yapıyordu.

Üst üste alınan 5 galibiyet ve ardından gelen CSKA Moskova deplasmanı... O 5 galibiyet arasında büyük takımlar yoktu ama takım çok doğru basketbol oynuyordu. Özellikle de Brown’un rolü belirlenmiş, dakikaları azalmıştı.

CSKA zaferi bu 5 maçlık galibiyet serisini taçlandırırken, tesadüf olmadığını da gösteriyordu.

Mike James’i etkisiz hale getiren Fenerbahçe, savunmada hedefine büyük ölçüde ulaştı.

Hücumda ise ilk periyot hariç, harika oynayan bir takım vardı. De Colo, son bir aydır gerçek bir yıldız gibi oynuyor. 1 şut kaçırıp 22 sayı ve 9 asist yaparken, en önemlisi sadece 1 top kaybı ile oynayıp, 4 top çaldı. Kafa olarak da kendini veriyor artık Fransız oyun kurucu.

Keza Vesely. Takımı De Colo’dan sonraki ikinci yıldızı Vesely.

O da alışıyor...

Dün 24 sayı atarken, son dakikada maçı bitiren isim oldu. Önce smaç yaptı, dönüşte Shengelia’nın elinden topu aldı, ardından maç topunda Mike James’e blok yaptı. Takımın kazanması için ne gerekiyorsa yaptı Vesely. Hem de 35 dakika sahada kalmasına rağmen.

Kyle O’Quin geldikten sonra daha fazla dinlenme fırsatı da bulacak.

Eddie, Euroleague’e ısınıyor. 17 sayıdan önemlisi, artık savunmada da nerede duracağını ve takıma nasıl katkı vereceğini biliyor. Pierre zaten iskikrar abidesi...

Perez ve Bobby Dixon’un da devreye girip, De Colo’nun üzerindeki yükü azaltması halinde Fenerbahçe Beko’yu güzel günler bekliyor olabilir...

Kokoskov da, dar rotasyonu çok iyi idare etti... O da alışıyor. Ve öğreniyor Euroleague’i!!!

Kazanması halinde sıralamada büyük avantaj yakalayacak olan Anadolu Efes, kullandığı 29 üçlüğün 22’sini kaçırınca büyük fırsat tepti. Zenit’e bir kez daha mağlup olan 3 maçlık galibiyet serisi sona eren Efes 11 galibiyette kaldı.

Sezona iyi başlayamayan ama son 3 maçını kazanıp çıkışa geçmeye hazırlanan Anadolu Efes, yılın flaş takımı Zenit St.Petersburg karşısında çok kötü hücum edince, rakibine bir kez daha yenilmekten kurtulamadı. İlk yarıda müsait şutlar bulmasına rağmen 17 üçlükten sadece 3 isabet sağlayan Efes, savunmaya da konsantre olamadı. Pota altını çok iyi kullanan Zenit, devreyi 53-31 önde bitirdi.

Kazanma noktasına getirdi

Lacivert-Beyalılar, 22 sayılık farka rağmen pes etmedi ve neredeyse maçı kazanma noktasına da getirdi. İkinci yarıda iyi savunma yapıp Micic önderliğinde 22-6’lik seriyle skoru 59-53’e getiren Anadolu Efes, 4. periyotta da Larkin’le son bir hamle daha yaptı ve bitime 2.5 dakika kala rakibine 5 sayı daha yaklaştı: 75-70. Ama bu anlarda sahneye Zenit’in soğukkanlı oyun kurucusu Pangos çıktı ve iki uzak mesafe üçlüğü ile Efes’in umutlarını yıkan isim oldu. Kazanılması halinde Efes, ilk 4 için bile umutlanacaktı belki ama artık kalan maçlara bakması gerekecek.

Ligin en genç takımı olan Beşiktaş, hafta içi iki Euroleague galibiyeti elde eden Fenerbahçe Beko'yu, dar bir rotasyonla oynamasına rağmen deplasmanda devirdi, haftanın sürprizine imza attı.

Beşiktaş, lige renk katamaya devam ediyor. Ligin en genç takımı olan Siyah-Beyazlılar, Euroleague'de üst üste 5 maç kazanan Fenerbahçe Beko'yu, müthiş hücum performansı ile 92-83 yenip Play-Off umudunu sürdürdü.

Vesely ile De Colo yoktu

Çift maç haftasından çıkan Fenerbahçe, Vesely ve De Colo gibi yıldızlarını dinlendirmeye alırken, Beşiktaş'ın 3 yabancısından biri olan Marqel Johnson sakatlığı nedeniyle forma giyemedi. İlk yarı 46-39 bittikten sonra Fenerbahçe'nin rahat bir galibiyet alacağı düşünülüyordu ama Beşiktaş'ın gençleri, Amerikalı Blackmon önderliğinde müthiş bir ikinci yarı oynadı.

Furkan, Blackmon yıldızlaştı

İlk yarı çok fazla süre almayan Alperen Şengün, 10 sayı ve 8 ribauntla oynarken dünün yıldızı bir başka genç Furkan Haltalı oldu. Genelde Alperen'in gölgesinde kalan Furkan, 8/9 isabet oranı ile 19 sayı üretirken, 7 üçlük isabetle Fenerbahçe savunmasını çaresiz bırakan James Blackmon 32 sayıyla güne damgasını vurdu.

Savunmada sertlik gösteremediler

Çift galibiyet sonrası Fenerbahçe'nin lige konsantre olamayacağı tahmin ediliyordu. Genelde Euroleague takımları çift maç haftaları sonrası lige dönüşlerde sorun yaşıyor. Sarı-Lacivertliler de bu durumdan payını aldı. Özellikle savunmada en ufak bir sertlik ortaya koyamayan Fenerbahçe, potasında 92 sayı görünce yenilgi onlar için kaçınılmaz oldu...