‘’Yaşamak güzel şey doğrusu!‘’
Hele tertemizse gönlün. Hele kar gibiyse alnın. Yani kendinden korkmuyorsan. Dostuna güveniyorsan. İyi günler bekliyorsan hele. Yaşamak çok güzel şey. Çok güzel şey doğrusu. Melih Cevdet Anday’ı ebediyete göçmesi 28 Kasım 2002 tarihi ardından rahmetle anarken, şiirinden bölümler aldım ve az önce Galatasaraylı Mustafa Cengiz’in de Hakk’a yürüdüğü haberini aldım. Mekanı cennet olsun. Şifa bulunamayan dertlerin nedeni üzüntüdür. Hele hele zerre hak edilmedik kederleri yaşamak zorunda kaldıysan, üzüntü zayi edilen sağlığa nedendir ve maalesef vefat acı sonuçtur. Böylesi yaşam acımasızlıkları ilkini; henüz 42 yaşında vefat eden babamda yaşadım ve bu yaşıma kadar da, birçok benzer hüzünle karşılaşmak zorunda kaldım. Kaybettiklerimize rahmet ve cennet; aramızda olan tüm canlara da sağlık, sıhhat esenlik, sabır ve afiyet.
Yine Ertaç'ı geçemediler
Yüreğimin buruk, keyfimin kaçık olduğu saatte Malatyaspor- Galatasaray müsabakasını da izlemek zorundaydım. Deplasmandaki 90 dakikaya şahit oldukça dedim ki keşke Ali Sami Yen Bey ‘Amacımız yabancı rakipleri yenmektir’ demeseydi de, ‘Yerli, yabancı hiç fark etmez amacımız hepsini yenmektir’ deseydi. Marsilya karşısındaki Galatasaray nerede, Malatyaspor karşısındaki nerede? Geçen sene kaleci Ertaç‘ı yeterli skor adına geçemediği için, şampiyonluktan olan Galatasaray; dün gece ilk yarı hiç rahatsız edemediği kaleciye, ikinci yarı yine takıldı kaldı. Gol sesinin çıkmadığı gecede birer puan paylaşıldı. Peki ikisine de bu netice yaradı mı? Bence zerre yaramadı, ‘Bu sene atılmadım‘ diyen Sumudica da, atılmayı başardı! Kader utansın, vefasızlar da utanmayı biliyorsa utansın emi?
‘’Derbide zafer Antalya'nın‘’
Vilayetin iki üst düzey kulübünün, karşı karşıya geldiği derbi keyifliydi. 6 kez Antalya, 7 defa da Alanya kazanmış. 2 de beraberlik var futbol çekişmelerinde. To roslar yaban hayatı, ekolojik zenginlikleri, turizm derinlikleri, yörüklerimiz ve neler neler geçti gözlerimin önünden, 90 dakikayı izlerken. Bilir misiniz? Antalya falezlerinde barınan kerkenez, arap bülbülü, yarasa ve eşsiz güzellikte kızıl şahinler var; Antalyaspor’un da Nuri Şahin’i var. Her geçen gün ‘made in Germany’ değerlerine doğru taşıdığı futbol mantalitesi ve pratiği daha da belirginleşiyor. E bu hâl de, tabii her futbolseveri mutlu ediyor. Ev sahibi 9. dakikada Bünyamin ve Mukairu ile konuğa ‘dikkat’ sinyali verdi. 31’de Savunmacı Bünyamin ile forvet Babacar Alanya ceza alanı içinde mücadeledeydi!
Mukairu çok aradı
32’de Doğukan vurdu, dışarı gitti. 40. dakikada sol stoper kademesine giden Ta yfur topa fantezi yapınca, boşalttığı mahaldeki Bünyamin golü attı 1-0. Defolu vaziyet genç adamı bozdu ve 65’te atılmasına kadar gitti. Zaten 59’da da ilk sarıyı gördüğünde birinin annesi mesleği hakkında fikrini beyan etmişti de, Şansalan’a sinyal acaba geç mi gitti? Mukairu oyun boyunca aradığını 68’de buldu 2-0, Bülent Korkmaz ‘Mevlja acaba neden uyudu?’ 90’da da; Güray pasında, Floranus topa gelişine vurdu 3-0. ‘Antalya’nın mor üzümü, severler boyu uzunu’ yerel türküsü yankılandı 90 dakika sonunda.
‘’Müthişsin Galatasaray!‘’
Galatasaray dün gece Nef ASY Arena’da Fransızları adeta ‘Le petit marsellais’ meşhur Marsilya sabunu gibi 4 köşe etti ve dörtleyip gönderdi. Muhteşem sonuç, harikulade mücadele ve Avrupa Fatih’i tekrar aslanlar gibi sahnede. Bravo... Fevkalade 90 dakika Arslanlar adına; Muslera’nın 4. dakikadaki mükemmel kurtarışıyla start aldı ve müthiş güven tabii eşsiz kazanma motivasyonu bizzat kaptan tarafından enjekte edildi. Geri kalan süreç tamamen Galatasaray üstünlüğü, kontrolü ile geçti. Goller de peşpeşe geldi. Cicaldau 12 ve 30, Feghouli 64, sonra da Babel 83’te 4’ledi. Marsilya sabunu gibi çok sertti! Sertti de Galatasaray semti Şencan hamamında eriyip zayi olan sayısız kalıp sabunun akibeti gibi, akıntıya kapılıp gitti! Fransız gazeteci Romain Canuti Arslan’ı evcilleşirdim demişti! Demişti de mösyö espri takım halinde keselenip geriye gönderildi... Sıhhatler olsun: 4-2. Eeeey Avrupa yüzümüz akı Galatasaray sana da helal olsun.
Gecenin sorusu?
Eeeey TFF; bir kafes kanarya doldurduğun mahalde; müthiş Arslan’lar topluluğunu seyredip, ne kadar ayıplı işlere vesile olduğunu hissettin mi?
Maçın starı
Arkan güvencedeyse korkma! Tabii Muslera.
Maçın olayı
Fransızlar'ın, Haçlı zihniyetiyle gerdikleri gecede, Fatih Terim, kaptan Muslera ve Galatasaraylılar'ın alkışlanası duruşu. Provokasyon hamleleri boşa çıkarıldı.
Kısa mesaj
Dün gece örneklediğin iş ciddiyeti, motivasyon, hassasiyet ve kazanma azmini her 90 dakikada örnekle lütfen’ derim.
‘’Mobbingland derbisi!‘’
Psikolojik terör gecesinden, her iki taraf ziyadesiyle nasibini almış. Sosyal kabadayılığın karşılıklı tavan yaptığı ortamda, sergilenen futbol değerleri kesinlikle taçlandırılmalı. Mükemmel kaleci Berke’de elbette. Öylesi kritik toplara uzandı ki, Fenerbahçe’yi lig zirvesinde tuttu, olağanüstü kurtarışlarıyla bravo. Tisserand veya sarı gören diğerleri ; stres, kaygı, öfke yoğun mobbing nöbetleri hissedilen derbi ortamından elbette etkileneceklerdi. Önce Tisserand ihraç edildi. Onca sarı kart ardına sığınan Meler dahi mandepsiye geldi! Berisha‘nın Diagne ile ilişkisi yakınlaşma ardından oynaşma showdan daha ötesi değildi. Değildi de, Meler buz gibi gol için ‘gol değil’ diye adeta meledi!
Görevi mi ne?
90 artıda Crespo yaradana sığınıp vurdu, direğe çarpan top Fenerbahçe’nin galibiyet golü oldu. GS 1-2 FB Gol sonrası Fatih Terim’de kırmızıyı gördü. Benim kırmızı kartım da, Mesut Özil’in attığı golde, olması gereken yerde olmayan kimliğe! Fenerbahçe’nin her sıkıştığı yerde can vermek Galatasaray’ın görevi mi ne? Arenadaki ilk derbide de yine Sarı Lacivertli camia sevinmişti de! Lobi faaliyetleri adına öğrenilmesi şart, çok ama çok ders var ezeli ve değerli rakipten. Kulüp içi İnhisar sadece birkaç şahsı mutlu eder nokta!
‘’Hatay durdurulamıyor‘’
Heyecan sunan 90 dakikanın, ilk yarısını izleyen biri, ‘Antalyaspor maçı alır ve döner’ diyebilirdi. 26’da Bünyamin’in vurduğu, Munir’in ustaca çeldiği top ve akılda kalan konuk hamleleri. 45’te yine Antalyaspor’un kaçırdığı gol şansı hemen ardından, mandal gibi dizili 8 elemana rağmen; El Kaabi’nin attığı golden sonra dahi! Çünkü akabinde Amilton hücuma gitti, pasında Fredy vuruşu direkten döndü ve Mukairu artı 45’te 1-1’i sağladı. Senaryo değişti ikinci yarıda. Önce Munir sonra 64’te Veysel kale çizgisinden çıkardı. EtkiliHatay start aldı. Sakarya’da 45-46 sene önce cennet mekan Ekrem Karaberber hocamız; lüzumsuz geri pas yapanı 1, kalesine doğru pas yapanı da 2 kere döverdi! Yarım asır geçti, futbolcu mantalitesi değişmedi
Zirveye tutundu
69’da Bünyamin geri pas defosu yaptı, Boffin kabahati aklama uğruna santra yuvarlağına kadar geldi! Ruben Ruberio’da buz pateni gösterisi, çim versiyonunu uyguladı ve halı saha tadında golünü attı: 2-1. Ekrem hocamızın lüzumsuz işlere; cennetten çıkma muamelesi uygulayıp okşaması(!) aksine, Nuri Şahin kabahatliyi öptü, sardı, sarmaladı. Doğru eğitim bu olmalı! Kudriashov 83’te topu ucundan kucakladı VAR yakaladı penaltı Diouf ve 3-1. Antalya gol umdu, Hatay ise buldu ve zirveye tutundu bravo.
‘’Terim farklı şeyler denemeli‘’
Galatasaray’da gençleşme, mücadele, uyum, baskı, transfer doyumsuzluğu adına tevafuk tamam da! Savunma ve gol noktalarında; İletişim ve iş bitiriciliği gelişim kalite sertifika kurslarına mı, gerek var acaba? 69’da Andrea Bertolacci'nin attığı gole kadar, Aslanlar akide şekeri emer gibi oyalandı, eveleyip geveledi yani!
‘Efâl-i mükellefin’ yani; ne yaptıklarının sevabı, ne de yapmadıklarının günahı olmayan bir uğraşı! Sonra? Devreye ‘İtalyan high quality’ futbol kültürü girdi. Borini asist, Bertolacci iş bitiriciliği. Merkez orta saha; Karagümrük formasıyla maç başına 1 gol vasatisini yakalarken; 87’de de Mısırlı golcü Mohammed hamd-ü sena olsun, 4. sayısını attı 1-1. Şimdi gelelim sadede! Terim egoizmini tatmin için, daha farklı konseptler denemelisin. Yaptıklarında tevafuk mevcut ama netice yok ki!
Gol esnasında Diagne, Feghouli, Morutan ve Mohammed var. Var da ne diye dakika 87‘de var? Beraberliğe muvaffak olup, Karagümrük ile farkı korumak için mi? Trabzonspor, Abdullah Avcı ile uçtu gitti. Ben farkındayım da, sizi bilmem!
‘’Fark kaçtı, beraberlik kaldı!‘’
1966-67 sezonu; Türk Milli Takımı Moskova’da Lenin stadında Rusya ile oynuyor. Rahmetli Turgay Şeren’in 51. Milli maçı. Rusya’yı evinde Fevzi ve Yavru Ayhan’ın golleriyle 2-0 yeniyoruz. Bugün Galatasaraylı Ayhan Elmastaşoğlu’nun 80. doğum günü. Galatasaray’ın Lokomotiv beraberliği, Fenerbahçe’nin CSKA sevinçlerini; o gün Ay-Yıldızımız’ı taşıyan Göztepe, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaraylı sporcularımıza armağan etmek istiyorum. Hakk’a yürüyen canlara cennet, aramızda olanlara sağlık, esenlik, mutluluk; Yavru Ayhan’a nice gönlünce yıllar...
Unutulan düdük!
Arka taraf çok önemli mahal olup, itinayla korumak da, elzemdir. 72. dakikada soldan gelen atakta arka sağımızdan, golü yedik. Nasıl? Kamano’yu bomboş bırakarak! Arkadaş bırak kale alanını, kordon boyunda dahi böylesi başıboş bırakmazlar adamı. İlk 45’te de 2 fahiş savunma hatası yapmış, Kerem becerisiyle kurtulmuştuk. Scharer ilk yarı Gisdol ile muhabbete daldı, sahayı unuttu. Enteresan bir düdük yani!
Savunma defoları
43’te Feghouli nefis bir gol attı sonra akıl almazları atmadı. Mohamed, Halil, Morutan neleri neleri, tribündekiler de aklını kaçırdı! 88’de Muslera Lokomotiv forvetlerini kahretti, bizleri de abad etti. 90’da saha karıştı, konu sarılarla kapandı. Onca fırsatın heba olduğu 90 dakika da, bir savunma defosuyla berabere sonlandı. Lokomotif evinde mutlu ediyor, evimizde de huzur vermiyor. Yine öyle bir geceydi yani!
‘’Gençlik ateşi‘’
Galatasaray dün gece Nef ASY Stadyumu'nda ‘Gençlik ateşi’ örnekleri sahneledi. Hele hele 7-8-11-12-21. dakikalarda Halil, Kerem, Cicaldau, Morutan ve Barış şov gol sevincine dönüşmese de şahaneydi. Gençlerdeki müthiş figür ve hünerlere şahit oldukça; anılarımdaki John Travolta’nın gençlik becerileri belirdi. Tempo, sertlik, çabukluk, beceri ve aşk... Sabır önemli etken, gençlik ateşi harlamış gençlerden; topun canı olduğunu kavramalarını bekleyeceğiz. 5’i bir yerde gibi dizili Gaziantep FK savunması zaman zaman 2 kişi daha ilavesiyle, 7 veren gülü gibi pozisyonlar verdi. Verdi de gençler topa naif, zarif, şefkatle değil; çok hırslı, acemice hatta gaddarca vurdu. E olmadı tabii! 45’te Morutan’ın sevgi, ustalık ve buram buram zarafet kokan vuruşu filelerle büyük bir aşkla buluştu. 73’ye Feghouli'nin bir demet orkide zarafetinde sunduğu pas, Kerem dokunuşunda cıvıl cıvıl kanarya gibi şakıyıp ağlara gitti ve skor 2 etti. Marcao ise Tyson’ın, Fransa’da kalan 3. göbekten kuzeni Dicko ile mükemmel baş etti. Mohamed’in mikser evsafında paslarını da kadük etti. 2 gol, 3 puan kritik haftada güzeldi...
Gecenin sorusu
Galatasaray bu coşkulu halini, mücadele şeklini ne diye her müsabakada örnekleyemez?
Maçın starı
Marcao... Aslanlar gücüne pozitif katıldığı gibi, oyuna renk kattığı da çok belli.
Maçın olayı
Morutan’ın uzatma dakikalarında attığı gol. Erol Bulut’un hamle planlarını alt üst etti.
Kısa mesaj
Bu hafta kader Galatasaray camiasına ‘Yürü’ dedi. Aslanlar ocağı da dinledi değil mi?