Arama

Popüler aramalar

‘’İsviçre'de Fırtına zamanı‘’

Trabzonspor kötü gidişata son vermek istiyor. Abdullah Avcı yönetiminde arayışlarına devam eden Trabzonspor için St. Gallen maçları önemli fırsatların da kapısını aralayabilir. Güzel bir oyun ve alınacak iyi bir sonuç sezona dair umutsuzlukları umuda çevirebilir. Düşen güven duygusu yeniden yükselişe geçebilir. Tersi durum işleri hayli karmaşık hale getirebilir. Bugünü bile aratabilir. Trabzonspor’un son haliyle St. Gallen’in son form durumu düşünüldüğünde maçın zor geçeceğini öngörmek zor değil. Trabzonspor’da yapılan transferlerin uyumu henüz gerçekleşmiş değil. Takım olma becerisi sağlanamadı. İyi bir golcü, iyi bir orkestra şefi henüz kadroya dahil edilmedi. Tam da bu noktada Abdullah Avcı’ya yapılan haklı eleştiriler tekrar hatırlanmalı. Nedir bunlar? Orta alanda, savunma ve hücumda bir onbiri idealleştiremediği gibi geri ve yana oyunda bile taraftarı ikna edecek tempoyu yakalayamamasına çözüm bulamadı. Takım geri oyunda bile yavaş, yana paslarda bile temposuz!

Hocaya sahip çıkma günü

Oyuna ve haliyle hocaya tepki artıyor. Tam da bu noktada hocanın oyun modellerini gözden geçireceği; Trabzon’un doğasına uygun agresif, hücumcu reflekslerin önünü açması bekleniyor. Her şeyin kötü gittiği anlar vardır. Bir maç gelir çok şey terse dönebilir. Rapid Wien maçında oyuncuların reaksiyon vermesini beklemiştim. Hoca mevcut psikolojiyi yönetemiyor olabilir. üretemiyor olabilir. Peki kaptan Uğurcan ve arkadaşları. Ya da sadece arkadaşları. Bir Uğurcan Çakır performansı da mı gösteremiyorsunuz her şeye rağmen? Gün sizin. Hocanıza önce siz sahip çıkın. Tam da bugün!

22 Ağustos 2024, Perşembe 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Perşembelerin gelişi...‘’

Birbirinin benzeri yazılar yazdıran bir Trabzonspor izliyoruz. Özellikle tercih ettiğiniz oyuncuların özellikleri, oyun karakterinizin ne olacağına dair ipuçları da verir maç evvelinde. Trabzonspor, Rapid Wien karşısında Ozan-Okay-Lundstram üçlüsüyle orta sahasını şekillendirince oyuna dair beklentiler “yine aynısı olacak” dedirtmişti. Koca bir ilk yarı yine heba edilirken gol beklentisi 0.01 düzeyinde kaldı. Orta sahası ağır, benzer özelliklerde oyuncularla kurulunca hücum bağlantıları da adeta Allah’a kaldı. Abdullah Avcı gergin, çözüm üretmekte zorlanıyor, denemeleri hiçbir şeye çare olmamaya devam ediyor. Trabzonspor çok benzer maçlar oyunuyor, kendini tekrar ediyor, hücum isteyen taraftar aradığını bir türlü bulamıyor. Hoca açık açık destek istiyor. Ancak kendi oyunu onu desteklemiyor. Uğurcan Çakır’ın tek kişilik resitalleriyle geçen resmi maçlar; oyuna ve oyun anlayışına dair de çok şey anlatmaya devam ediyor...

Hasret kalmış...

Trabzonspor geriye oynayarak, geriye doğru ivmelenmeye devam ediyor. Birbiriyle kopuk bek ve kanatlar, birbiriyle uyumsuz orta saha oyuncuları, özetle sanki birlikte hiç idman yapmamış kocaman bir oyuncu grubu izliyoruz… Herkes bekliyor adeta, duruyor resmen… Ve bunun tam karşısında; mükemmel futbol oynayan, futbol dersi veren, tamamen tersi özellikte bir Rapid Wien takımı izledik yine. Futbol bu kadar zor bir oyun mudur bilemiyorum… Ancak uzun zamandır Trabzonspor taraftarı gol pozisyonu, pozisyon zenginliğine hasret kalmış durumda. Takım hem geri oynuyor, hem de gerisin geri gidiyor. Olmuyor hocam. Yine olmuyor…

16 Ağustos 2024, Cuma 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Sezonluk denemelere devam‘’

Anlaşılan o ki; Abdullah Avcı’nın sezonluk denemelerini bir süre daha izlemeye devam edeceğiz. Her maç ‘olmuyor’ hali devam ediyor. Bir türlü düzelmiyor. Şampiyon teknik adam eleştiri aldığı yerden ısrarla, aynen devam ederek kulübü yönetenleri de zor duruma düşürüyor. İlk 11’i tartışmalıyken, özellikle oyuna müdahaleleri hep bir arayış içinde olduğunu gösteriyor. Bu takımın hazır olmadığını düşünürken her maç daha da hazır olamaması izaha muhtaç bir konu artık. Trabzonspor çok iyi isimleri kadrosuna kattı. Bu iyi isimlerin ‘takım’ olabilmesi için elbette zaman gerekiyor ancak küçücük de olsa takım olma emareleri göstermemesi normal mi? Taraftarlar endişeli. İzleyenler uzatmalara kadar ya da geriye düşülene kadar agresif, tepki koyan, savaşan bir takım izleyemiyor. İlk yarılar zaten yok hükmünde. O ilk bölümleri uzun zamandır saymıyorum bile...

Gidişat iyi değil

Abdullah Avcı eylül ayını işaret etti maç başında ama puan kayıpları, Avrupa’da da yaşanacak kayıplar umutsuz başlayan taraftarların sonuçlara ve sebeplere isyanını artırabilir. Sivasspor daha net pozisyonlar buldu. Uğurcan Çakır taraftarlarına ‘iyi ki o var’ dedirtti yine. Bu normal mi? Kazanırsın kaybedersin ama oyunu anlamak size de gitgide zor gelmiyor mu? Bir Onuachu, bir oyuna orkestra şefi bu oyuncuları oynatır, hızlandırabilir bence... Umut işte. Belki bu bir puan sezon sonu anlamlı olacak bu bilinmez ama bugün, sezon açılışında bu oyun ve bu beraberlik son derece anlamsız, manasızdır... Çözüm üretilemiyor. Gidişat iyi değil. Benden söylemesi.

12 Ağustos 2024, Pazartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Bu yıl da böyle olacaksa...‘’

Deli dolu diye tarif ettiğim Trezeguet oyuna girdikten sonra neden bu sistemde kadroda olması gerektiğini bağıra bağıra anlattı. Saha içine dinamizm, tribünlere heyecan, ekran başında izleyenlere umut verdi. İlk yarıda, aslında ilk kurguda son maça göre hocanın radikal değişikliklere gitmesi, eleştiri alan klasik oyununa ekstra bir hareket getirmedi. Hatta tam tersi durum yaşandı. Visca’nın adeta tek başına hareketlendirdiği oyunun ceza sahası içinde bitiricisi yoktu bu kez. Mendy ortasaha oynamayı unutmuş gibi başladığı oyunda ikinci yarıda biraz daha toparlanmış görüntü verdi. Trabzonspor bu takımı rahat eler demek istiyorum ama oyuna dair endişelere bu iddiayı zayıflatıyor. Trabzonspor hocanın da ifadesiyle daha önde, daha baskılı, daha tempolu olacaktı, olmadı! Trabzonspor yine bir koca ilk yarıyı yine geçmiş yıllarda olduğu gibi heba etti. Bu cümleyi geçen yıl sık kullanırken, bu yıl da böyle olacaksa işi zor Abdullah Avcı’nın. Cihan çok yetenekli ama sol tarafta en son düşünülecek isim bence. Mesela Barisic varken neden bir türlü olmayan Eren yine sol bek mevkisinde oynuyor anlamak güç. Yine sıklıkla Uğurcan Çakır ismi konuşulduysa mesaj açık...

İkinci maçta yapabilir

Trabzonspor’da orta alan estetiği düşük, üretmekten çok karşılayan ağır oyuncularla, özetle bu merkezi anlayışla maçlara bir daha başlamamalı. Trabzonspor fizik gücü yüksek, oyunlarından asla taviz vermeyen ve bozulmayan sistem takımı olan Rapid Wien karşısında ağır, aheste oyunu ile yer yer hızlanarak bundan fazlasını yapamazdı. Yine yapamadı. Yine bekleneni veremedi, tahmin edilenin de ötesine geçemedi. Ama ikinci maçta yapabilir…

09 Ağustos 2024, Cuma 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Bu maç taraftarla kazanılır‘’

Dün dünde kaldı. Bugün yeni şeylerin günü olacak. Trabzonspor bir önceki tura göre çok daha güçlü bir takıma karşı mücadele edecek. Bu mücadeleyi verirken kendisi de geçen maça göre daha hazır, geçen maça göre daha geniş ve güçlü kadrosuyla sahada olacak. Abdullah Avcı’nın eli, yeni katılan oyuncularıyla daha da güçlü olacak bu akşam... Elbette zor bir rakiple oynuyorlar. Daha bir kaç gün önce Wisla Krakow’a tonlarca gol atmış, içerde ve dışarda ezici üstünlükler kurmuş bir Rapid Wien; Trabzon’a da moralli gelmiş oldu. Fiziksel üstünlükleri dikkat çekiciydi. Sezona iyi başlamaları bizim için dezavantaj gibi dursa da her iki maç kalesini kapatmış bir Trabzonspor var. Zor maç olacağı aşikar. Tribünlerin maç boyu desteği şart. Son dönem oyunda gelişim taraftarı mutlu ediyor. Sürenin artması şart. Sürenin artması için seyirci desteği rakibe baskı oluşturmalı. Kendi takımını ise rahatlatmalı. Bu dengeyi kurmak maçın da en önemli şifresi olur.

Trezeguet kilit adam

Abdullah Avcı’nın iki maçlı oyunda ilk maç için geliştireceği oyuna saygı duyulmalı. Bu bazen geri ve yan pas olsa da turu getirecek oyun olarak tribünleri de ikna etmeli. Birlikten güç doğar diyelim ve başarılar dileyelim. Önde yakalanacak Rapid takımının defans arkasına yine Trezeguet sarkacak. Umarım bu kez doğru kararlar verebilir...

08 Ağustos 2024, Perşembe 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Üzerine düşeni yaptı‘’

Hızlı başlanıp, kenarların etkili kullanıldığı, çizgiye inip ceza sahasına sık sık top atılan mükemmel bir ilk bölüm izledik. Mükemmellik ibaresi abartılı gelebilir ama ilk maçla kıyaslandığında, ortaya çıkan görüntü farklılığı bu anlamda önemliydi.

Oyuncuların bitiriciliklerden ziyade; topla buluşabilme ya da buluşturulabilmeleri konusunda eksikliklerin yaşandığı bu bölümde bir türlü gelmeyen gol, rakibin de oyunda cesaretini artıran unsur oldu. İlk yarının ikinci bölümü; ortaklaşa git gellerin olduğu hatta sıkıcı bile denilebilecek anların da yaşanmasına sebep oldu. İlk maçın avantajlı skoru cepte olunca, stres de düşüktü tur düşünüldüğünde.

Lige daha hızlı girer

Visca’nın taşıdığı, Draguş’un ilk resmi golünü mükemmel şekilde atması ile tribünlere gelen taraftarlar da verdikleri emeğin karşılığını almış gibi mutlu oldular. Sezon başı, ilk maçlar, takımın eksikleri, yeni isimlerin yavaş yavaş katılımı gibi durumlar düşünüldüğünde; Trabzonspor lige bundan daha hızlı girer diye düşünüyorum.

Maçı izlerken şampiyonluk yaşamış diğer takımların hazırlık maçlarına baktım. Ortalamaları beş maç olmuş. Trabzonspor ise 2 hazırlık maçı yapmış. Bu maçların hazırlıkları zayıf kaldı bence. Ancak bu maçlarla beraber hazırlık maçları sayısı ortalamaya yaklaşmış gibi de bakılabilir.

Daha zor bir rakip olsa, Uğurcan formsuz olsa, işler daha da içinden çıkılmaz olabilirdi, ancak bunlar olmadı. Trabzonspor ülke puanı da dahil üzerine düşeni yapmış oldu. Bundan sonrası daha zor olacak ama bundan sonrasına daha hazır ve daha eksiksiz bir Trabzonspor da olacak. Ve Trezeguet, varlığı dert, yokluğu yara olabilir. Çünkü onsuz da atak yok gibi. Pası da düşün Trezeguet!

02 Ağustos 2024, Cuma 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Umut verici ışık‘’

Hazırlık maçı kıvamında oynanan ilk resmi müsabakadan derin anlamlar çıkarmaya gerek yok... Üç aşağı beş yukarı geçen seneki kadro ve anlayış vardı sahada... Abdullah Avcı yeni transferleri Draguş’u, Ozan’ı ve Lundtsram’ı eski dizilime dahil edip taraftarlarının da huzuruna çıkarmış oldu. Baştan ifade edelim... Uğurcan Çakır’ın kurtarışlarıyla sürekli adından söz ettirdiği bir karşılaşmada iyiyi, kötüyü, hazır olup olmamayı çok da analiz etmeye gerek yoktur diye düşünüyorum. Rakip Ruzemberok, bütçesi, mütevazi kadrosuyla, yüksek sayılabilecek direnç ve fizik ortaya koymaya çalışsa da bitiricilikleri son derece zayıf bir takım görüntüsü verdiler. Yani bu takımın Trabzon’da ikinci maçta da benzer bir hazırlık, benzer bir idman maçının üstüne çıkabileceğini düşünmüyorum. Trabzonspor, böylesi bir rakibe karşı elbette daha fazlasını yapmalıydı diye düşünsem de ilk resmi maçın anlaşılabilir olduğunu söyleyelim bakalım. Hem lige, hem bir sonraki tura hazır değil Trabzonspor orası kesin. Ancak yeniler yavaş yavaş katılacak, eksikler tamamlanacak daha... Trezeguet yine deli dolu, heyecan verici, Visca kaldığı yerden devam eder görüntüdeydi.

Anlamadığım tek konu...

Diğer çok şeyi ilk maç der geçeriz ama benim özellikle anlamadığım tek konu şu oldu: Ozan Tufan’ı sağ beke hapsedip, “Hiçbir şey” yapmamasını izlemek yerine, onu geçen yıl saç baş yolduran bölgeye çekip, neden kadroya dahil edilen çiçeği burnunda transfer Malheiro bek oynatılmadı? Rakip sol açığı çok mu tehlikeliydi analizlerde? Neyse... Uğurcan Çakır geri dönerse Trabzonspor da geri döner. Sırf Uğurcan Çakır’ın verdiği ışık bile umut verici kabul edilebilir.

26 Temmuz 2024, Cuma 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Gümbür gümbür geliyorlar‘’

Kaybedecek hiçbir şeyi kalmayan Hollanda, kenardan hamleleriyle maçı kazanıp turu geçmesini bildi. Ligimizde kullandığımız klasik ifadeyle ‘Bağıra bağıra” avuçlarımızın içinden gitti tur. En başa şunu tutuşturalım da unutmayalım. Avrupa’nın illallah dedirten çifte standarları olsa da motivasyonumuzu hep yüksek tuttuk... Ancak öyle bir kırmızı kartı görmezden gelme yaşadık ki; bizim hakemlere ayıp ediyoruz dedirtti! Mükemmel mücadele etti bizim çocuklar... Barış Alper Virgil’i, virgül ettiği maçta, Montella noktayı koyabilmeliydi. Ama olmadı! Çok eforlu mücadele olunca düşenler oldu oyundan. Tam bu aşamada Montella’dan hamleler bekledik. Hocanın turnuvada en büyük zaafı bir kez daha tescil edilircesi vücut buldu.

Her ne olduysa oldu... Şu aşamadan sonra bizim çocuklara teşekkürün en büyüğünü etmekten başka seçenek yok. Ülke olarak hepimizi büyük heyecana büyük birlikteliğe ulaştırdılar. Futbolun asla sadece futbol olmadığını gösteren UEFA’ya, bu ülkede stoperlerin bitmeyeceğini Merih yoksa Samet var diyerek gösterdiler. Kalabalık yerlerde izledik bir çoğumuz maçları.

Onlar da biliyorlar artık

Aynı gole sevinip, aynı gole üzülen böylesi köklü bir milletin takımı gümbür gümbür geliyor artık. Gencecik, yaş ortalaması düşük bir takımın gelecek turnuvalarda neler yapacaklarını bizler gibi artık onlar da biliyorlar. Teşekkürler çocuklar... Allah hepinizden razı olsun... Hepiniz çok güzeldiniz. Yaşattıklarınız fevkaladeydi. Yüreğinize kurban!

07 Temmuz 2024, Pazar 06:59
YAZININ DEVAMI