Trabzonspor’da kayıp ligin en büyük tesellisi elbette alınacak bir kupa olacak. Alınacak bir kupa ile de Süper Kupa’nın yolu açılacağı için bir kupa ile iki kupa kazanma ihtimali böylesi bir sezon için mükemmel ötesi olabilir. Elbette alınacak kupanın müzede yerini alması büyük olay olacak ancak özellikle gelecek sezona hazırlık anlamında da büyük bir motivasyon sağlayacak. Trabzonspor ilk maçta Karagümrük karşısında tek farkla kazanırken bu tek farkın büyük bir avantaj olmadığının farkında. Karagümrük gibi gelecek sezonda da Süper Lig’de olma gayreti içinde savaşan takımların ne derece formda oldukları herkesin malumu. Diri, sert, isteyen takımların büyüklere kök söktürdüğü şu dönemde Trabzonspor için de Karagümrük maçı benzer şeyler yaşatabilir. Özellikle Samsunspor maçındaki sert ve temaslı oyuna karşı “naif” karşılık beklemiyorum.

Sevdiği bir kulvar

Oradan önemli dersler alınmıştır diye düşünüyorum. Trabzonspor bu akşam karşısında asla aklı sadece ligde, hedefi sadece lig olan bir Karagümrük görmeyeceğini biliyor. Haliyle zor bir maç olacak iki taraf için de. Samsunspor maçı unutulmuş, her şey resetlenmiş olmalı. Onuachu’ya top taşıyan kenarlar ve orta alanda üçlü tercihi final bileti anlamı taşır. Bir de finallerin takımı olma psikolojisi de bu akşam devreye girer diye düşünüyorum. Zira Trabzonspor’un sevdiği bir kulvar bu.

Beklenmedik, ilginç bir rotasyonla karşılaştık en başta. Pepe’yi bir sonraki transferine hazırlama takımı olarak bu duruma düşmüş olmayı normal karşılıyorum. Elbette dünkü maçın tek konusu Pepe değil... Ancak; sağda, solda, ortada deneniyor, çok oyuncu giriyor çıkıyor ama o değişikliklerde Pepe ‘ilk’ değişiklik olarak düşünülmüyor nedense! Haftalardır sorduğumuz soru aynı, aldığımız cevap da aynı; ilk 11’de oynayan bir Pepe! Hadi hepsini geçtim. Hafta içinde gecenin bir vakti halı sahada performans üretmeye çalışan bir oyuncunuzun ödülü sahada olmak ise bunu en başta kenarda oturttuğunuz oyunculara anlatamazsınız. Trabzonsporlular’a anlatmaya zaten pek niyetiniz de yok gibi. Biz ‘neden Pepe?’ diye sordukça Pepe’yi izlemeye, küçük jestler yaptığında da sanırım ‘evet işte bu’ demeye devam edelim isteniyor.

Naif bir takım!

Dünkü maç, tıpkı buna benzer bir kaç mağlubiyet gibi birbirine benzerliğiyle dikkat çekti. Bu kadar kolay teslim olan, sertliğe karşı sertlikle yanıt veremeyen naif bir takımın seneye de işi çok zor olur benden söylemesi. Kendi yarı alanında mükemmel top çeviren, sanki öndeymiş gibi kalecisiyle geriye doğru ataklar bitiren Trabzonspor’un taraftarlar nezdinde inanmışlığını tüketmeyin derim. Teknik analiz sevenlere de şunları söyleyelim. Top Trabzonspor’daydı. Goller ve pozisyonlar da Samsunspor’da. Dün akşam Visça girdi Trezeguet çıktı. Onuachu çıktı, Enis girdi. Trabzonspor kendi birinci bölgesinde bol bol top yaptı. Dakikalar da böylece tükendi. Çok isteyen, ihtiyacı olan da böylece kazanmış oldu.

İki taraf için de farklı anlamları olan karşılaşma. Trabzonspor kupa hedefi olduğu için aklı orada olacaktır. İdareli oyun, risksiz oyun, rahat oyun bile galibiyete yeterli gelebilir. Neticede lig üçüncülüğü de hemen hemen tamam gibi duruyor. Haliyle eksiklerin de dönüşüyle tam kadro sahaya yayılan bir Trabzonspor geriye de düştüğünde kazanma iradesi gösterecek kadar da ligin içinde hâlâ. Samsunspor maça iyi hazırlandı. Taraftarı, hocası ve yönetimi maça büyük bir önem veriyor. Kazanmak istiyorlar. Kazanarak ligde son üç haftayı stresten uzak geçirmek niyetindeler. Trabzonspor için geçen haftaki geriye düşüş ve buna verilen tepki iyi okunmalı. Kadro tercihi, hamleler önemli olacak.

Yüksek motivasyon

Abdullah Avcı’nın orta alanda üçlü tercihi merak konusu, açıkçası merkezin nasıl kurulacağı oyunu da direkt etkileyecek faktör. Tribünler dolu, atmosfer gergin ama iyi olacak. Her iki taraf için de motive edici biri durum bu. Onuachu gollerine devam eder, Trezeguet ’de aynı şekilde... Trabzonspor lig biterken iyi oyundan kesitler sunan bir takım ve bu tamamen seneye hazırlık aşaması. Pepe ısrarı devam edebilir. Belki de Pepe hocasını yanıltmaz ve maçın yıldızı olur. Pepe böyle bir oyuncu çünkü.

Mesele onu topla buluşturmaktaydı. Onuachu kupada Karagümrük maçında aldığı süre içinde yeniden neler yapabileceğini zaten göstermişti. Devamı da dün akşam gelmiş oldu. Birbirinden güzel üç gol ve bir asiste imza atarak takımının muhteşem dönüşünün de mimarı oldu. İlk yarıda Gaziantep’in bulduğu iki golle şok yaşayan ve reaksiyon veremeyen mevcut 11’e kenardan yapılan müdahale son derece etkili oldu. Umut Güneş ve eğer sakatlığı yoksa olmazsa olmaz isim Trezeguet hamlesiyle Trabzonspor’un öne hızlı oyunu, golleri de beraberinde getirdi. Pepe’nin neden oynatıldığını halen anlayamadığım maçlardan biri daha yaşanırken, değişiklikler sonrası öne hızlı, tempolu oynanan ikinci yarıda onun da kendini bulması; üstün özelliklerinden az da olsa bir bölümü kısa süreli izlememize sebep oldu.

Yine reaksiyon verdi

Trabzonspor tıpkı Karagümrük kupa maçında olduğu gibi zor duruma düşünce reaksiyon verdi. İlk kurgunun yanlışları ve ciddiyeti mi yoksa tamamen devre arasında soyunma odasında yedikleri azar mı etkili bilememekle birlikte ‘hangi Trabzonspor’ gelecek sezon izlenecek merak konusu. Bir parantez uzun zamandır Eren’in yedeği olarak bekleyen Arif Boşluk’a açılmalı. Abdullah Avcı elbette daha iyi bilir ama Arif bir sol bekten ziyade ön oyuncusu olabilir mi? Defansif melekelerini zayıf buldum. Ofansif melekeleri biraz daha iyi gibi. Bu kadar durağan görüntü vermesini de maç eksiği ve heyecanına verelim bakalım!

Trabzonspor kupa mesaisinde 10 kişiyle büyük takım refleksi gösterdi. Oyuncular nerede olduklarını fark ettiklerinde sorun zaten kalmıyor. Rakip Gaziantep’in durumu ortada. Mücadele güçleri maksimum seviyede olacaktır. Bu tip durumda olan takımlar için maça ‘Tutunma ve kırılma’ güçlü olur. Trabzonspor topa sahip ve pas organizasyonuyla başlayacak, her zamanki gibi. Gaziantep seyircisiz karşılaşmada erken gol bulmak için baskıyla başlayabilir. Onuachu’lu Trabzonspor’un sahada duruşu, özgüveni bile farklı. Gelişiyle arkadaşlarını öne taşımaya başladı bile. Kupada diri, istekli bir Onuachu vardı. O yokken atılan ortalara bu kez o varken ihtiyaç duyacak Trabzonspor.

Trezeguet 11’de başlarsa...

Gaziantep sağ tarafı güçlü. Trabzonspor’da Eren cezalı. Arif Boşluk için fırsat maçı olacak. Trabzonspor’da Pepe ile Onuachu birlikte oynayınca, tıpkı 10 kişi kalındığından gibi gerçek Pepe’yi de izletebilir. Trabzonspor, puana çok fazla ihtiyacı olan rakibine karşı üçüncülük aşkına, güzel bir oyunla galibiyete taraf gibi duruyor. Trezeguet ise 11’de başlarsa, bensiz olmaz der...

Şu karşılaşmanın tek maç ve eleme usulü olduğunu düşünsenize... Yürek dayanmaz türden bir maç izlettiler bize. Ligdeki durumlarından tamamen bağımsız, kupayı çok isteyen bir Karagümrük performansı ile başladı karşılaşma. Üstünlük Karagümrük takımındayken Fountas’ın mükemmel uzun pasını yine aynı güzellikte değerlendiren Visça takımın öne geçirdi. Kurduğu baskıyla beraberlik golü bulan Karagümrük turu istediğini bir kez daha ilan eder gibiydi. Dediğim gibi tek maç olsa, kazanan finale kalsa affedilmesi güç konular vardı saha içinde. Bir ara Eren bitmiş gitmiş bir pozisyonda rakibinin sırtına vuruyor, bir zaman sonra da Enis yine son derece oyuna ait bir çekişme itişme sonrası rakibinin karnına yumruk sallıyordu. Trabzonspor’un yediği ilk gol sonrası Abdullah Avcı’nın kulübeden çıkışı ‘beyler kendinize gelin!’ şeklindeydi. Sertliği, agresif oyunu, savaşmayı yanlış anlamış 2 oyuncu ile düşünün bu bir final olsaydı? Affedilir şeyler değildi.

Pepe bu kez bambaşka

10 kişi kaldı Trabzonspor, Enis’in tek kişilik kahramanlık gösterisi sonrası. Ya tek maç olsaydı sorusunu bir kez daha soralım tam bu aşamada. Enis şanslıydı... Çünkü; belki de sezonun en iyi Trabzonspor’unu izletti arkadaşları taraftarlara, onun yokluğunda. Devre arasında iyi bir azar yemiş olmalıydı oyuncular öyle ya! Benim görebildiğim ise şu; Trabzonspor 10 kişi kalınca hem alanlar buldu hem de alanlar açtı. Oyun açıldıkça kaliteli ayaklar da devreye girdi. Bu bir tek maç olsaydı Pepe eleştirisi ile başlayıp bitecekti belki de bu yazı. Ama öyle bir ikinci yarı oynadı ki Pepe, onu da yazamaz olduk. Gelelim sadede... İki maçlık bir mücadelede 10 kişi kalınmış bir maç bundan iyi tamamlanamazdı Trabzonspor adına.

Kayıp olarak gözüken bir sezonun kupayla kapatılması için fırsat günleri gelmiş oldu. Önce Türkiye Kupası kazanmak, akabinde de Süper Kupa oynayıp müzeye iki kupa taşımak mümkün. Haliyle sezonun kalan bölümünün en önemli maçları kupa maçları olacak Trabzonspor için. Üçüncülüğü de şu aşamadan sonra kaybetme ihtimali düşük olduğu için tüm odaklanma bu kulvara olacak gibi. Karagümrük’ün ligdeki durumu ortadayken; kümede kalma mücadeleleri ile kupa hedefleri arasındaki öncelikleri karşılaşmayı mutlak surette etkileyecek bir başka faktör olacaktır.

Tolunay Kafkas faktörü...

Trabzonspor’un uzun zamandır başkalaşan oyununa şahitlik ediyoruz. İkinci maça da avantajlı sonuçla çıkmak isteyecekleri için yarı finalin bu ayağında işi ilk dakikalardan itibaren sıkı tutacaklardır. Ligdeki cezaların kupayı etkilememesi taraftarın özlem gidermesi için büyük bir fırsat gibi duruyor. Desteği arkasına alarak oyunu ve skoru eline aldıklarında final yolunu açacak skorlar üretebilirler. Şunu da göz ardı etmemek gerekiyor. Tolunay hoca, yapısı, karakteri itibariyle savaşçı bir kişilik. Haliyle kulvar fark etmeksizin her maça aynı ciddiyetle çıkar.

Onuachu’yu izleyebiliriz

Takım savunması olgusu olmazsa olmazıdır. Trabzonspor’un muhtemelen kapanacak ve hızlı çıkacak rakibine karşı gol bulması hatta erken gol bulması turu ilk maçtan rahatlatabilir. Onuachu’yu izleyeceğimizi düşünüyorum. Abdullah Avcı’nın Pepe ısrarı, Pepe’nin hocasına vefası kalan maçlarda Pepe fırtınası estirebilir. Bu akşam dahil...

Tüm mevzilerini kaybetmek üzere olan Türk hakemlik müessesinin “neden” bu durumda olduğunun basit göstergeleri gibiydi karşılaşmanın bazı pozisyonları... Penaltı veriyor penaltı değil, kart veriyor kart değil... Oyuncular etrafını sarıyor... Zayıflıyor, temsil ettiği kurumu daha da zayıflatıyor; tamamen oyuncuların tesiri altına giriyor... Şu hakem yönetimi anlayışıyla ortaya konulabilecek en pozitif oyunu koydu Trabzonspor. Haftalardır dikkat çeken ve taraftarın da arzu ettiği “öne doğru oyun, dikine oyun” yerleşik oyuna dönmüş gözüküyor.

Yeniden başlatsa da...

Trabzonspor oynamak istiyor. Kadrosu şekillendikçe bu oyun kazandırmanın da ötesine gidecek gibi durdu... Gelecek sezonun oyununun alt yapısı bu. Abdullah Avcı’nın Pepe tercihine itirazım devam ediyor. Enis tercihi, mevkisinde Onuachu oynayacak durumda olmadığında en doğru oyuncu olduğunu bir kez daha göstermiş oldu... Uğurcan, bitmiş bir maçı, yaptığı basit ötesi hatasıyla adeta yeniden başlatsa da arkadaşları durumu idare ederek, karşılaşmayı tamamlamasını bildiler. Üçüncülük ve kupa hedefi sezon sonu yaklaştıkça oyuncuların büyük bölümünü motive ederken, kopukluk yaşamaya devam eden oyuncuların toparlanması şart.