‘’Neden Pepe hocam?‘’
Gerek köşemdeki yazılarımda, gerekse ekranlarda Pepe’nin neden oynatılmaması gerektiğine dair tonlarca kelam ettim, yazılar yazdım. Teknik adamların 11’lerine saygı duymak zorundayız buraya kadar da tamam. Ancak maç öncesi ‘baştan’ uyarımızı yaptığımız için içimiz son derece rahat bir şekilde yazabiliriz şimdi. Hocam neden Pepe? Sözleşmesinde ‘mutlaka oynar’ maddesi mi var yoksa? Trabzonspor’un geleceğinde olmayacak bir oyuncunun, geleceğinde olma ihtimali olanlara ve üstelik de o mevkide tercih edilmesi anlaşılır gibi değil! Trezeguet’nin sakatlanarak çıkması sonrası yapılacak tek hamle Fountas’ın ya da Orsic’in oraya yerleştirilmesi olacakken Pepe’yi sahada tutmak uğruna, Meunier-Visca mükemmelliğini de bozmak bir 15 dakika daha kaybettirdi Trabzonspor’a... Sonrası zaten malum. Kur kurabilirsen yeniden tüm oyunu...
İyi olduğunu düşünmek...
Manaj’dan şut-gol bekleyen savunma, bu kez onun bu sezon yapmadığı bir şeye tanıklık edip, asistiyle yüzleştiler. Seyircisiz, bir dönem temposu iyi de sayılabilecek, üstelik tek kale geçen maçta golü getirecek kalitede pozisyonlar gelmeyince başlar önde sahadan ayrılmak harici seçenek de kalmamıştı. Sivasspor deplasman istatistikleri orada duruyor. Yüzde olarak otuzlarda bu oyunu oynayıp rakiplerini tuzaklıyor ve istediklerini alıyorlar. Haliyle sen dün akşam oynadığını, hatta iyi oynadığını bile düşünebilirsin ama öyle değil işte!
‘’Kilit oyuncu yine Trezeguet‘’
Ligi 3. bitirmeyi kafasına koymuş bir Trabzonspor için bu akşam seyircisizlik haricinde bir sıkıntı gözlenmiyor. Sivasspor açısından bakıldığında ise ligin tam da orta noktasında konumlanmış olmaları onlara bir konfor alanı açmış gibi duruyor. Düşme korkuları çok düşük, yukarıda dengeleri bozma ihtimalleri ise daha yüksek bir durum. Deplasman karnelerinin en dikkat çekici noktası; yüzde otuzlar seviyesinde topa sahip olmaları. Kontrollü bir oyun, sağlam savunma ve geçişlerle sonuç alma gayretleri sürpriz olmaz. Trabzonspor’un sezon sonu yaklaştıkça oturan, belirginleşen, güçlenen oyunu gelecek sezona umut olacak düzeye geldi. Mendy’nin şu oyuncu grubu içinde nerede oynayıp nerede oynamaması gerektiği konusu da netleşmiş gözüküyor.
Forvet soru işareti...
Haliyle tek merak edilen mevki santrforda kimin olacağı konusu. Enis’in cezası bitti. Onuachu idmanlara başladı. Bir de Umut Bozok’un da kıymetlendirilmesinin gerekliliği düşünüldüğünde Abdullah Avcı’nın tercihi hakikaten çok daha fazla merak ediliyor. Sivasspor stoperleri arasında Umut Bozok’la ayağa pas ya da Onuachu ile korakor oyun seçenekleri izleyeceğimizi düşünüyorum. Ve tabii Trezeguet yine kilit açan oyuncu olur Trabzonspor’da. 10 numara formasıyla 10 numara bir Afrika dönüşü yaşıyor zira...
‘’Kazanırken ders çıkarmak ‘’
Trabzonsporlu oyuncular protesto ile maça başladılar. Federasyonun ilgili kurullarının yeni oluşturduğu emsali görülmemiş emsallerine karşı ‘Adaletsizliğinize karşı dik duruşumuz sonsuza kadar devam edecek’ sloganıyla mesajlarını verdiler... İki haftadır yaşananlar sonrası oyuncuların dönüşü herkesin merak ettiği konuydu. Konyaspor’un hararetle puana ihtiyaç duyduğu, Trabzonspor’un ise 3.’lük iddiasını sürdürmek istediği bir maç öncesi psikolojisi yaşanıyordu. Trabzonspor ön tarafında, kolu kırılmasına rağmen her ne hikmetse VAR’ın o pozisyonu göremediği(!), gövdeli oyuncusu; Onuachu’su da olsaydı, en ideal dizilişiyle sahada olacaktı. Bu ideale yaklaşan kadrosuyla sahaya iyi yayılan, iyi pas yapan, oyuna hakim bir Trabzonspor izledik. Trezeguet’nin mükemmel golü ile uzunca bir süre 1-0’ı doğru oynayan o eski Trabzonspor’u izlemiş olduk. Açık kola veremedikleri penaltı da bu aralıkta yaşandı. Yine emsalsiz bir değerlendirme dediğimiz noktada kol daha çok kapalı ama açık porsiyonda verilen penaltı ile Trabzonspor farkı ikiye çıkarmış oldu.
Pepe niye 11’de?
Mendy’yi yeniden Denswil’in yanına çeken Abdullah Avcı, Berat’ın yakınına da son dönemin formda ismi Umut Güneş’i yerleştirerek Bardhi’ye epeyce bir konfor alanı açmış oldu. Benim öncelikle anlamadığım konu; ucu kapalı, seneye olmayacak ve en önemlisi de katkısı tartışmalı bir Pepe’nin 11’de olmasıydı. Ve onun 80 dakika sahada olmasıydı elbette. 1-0’ı çok doğru oynayıp, 2-0’ı ise bu kadar strese çevirmemek Trabzonspor’un seneye taşıyacağı en önemli dersi olacak bence.
‘’Rahat olan taraf Fırtına!‘’
Tek soru maçı özetlemeye yeterli gibi duruyor. Tehlikeli bölgeden uzaklaşmak isteyen Konyaspor’un mu, yoksa ligi üçüncü bitirmek isteyen Trabzonspor’un mu kazanma hırsı, motivasyonu daha yüksek olacak? Tribünlerine taraftarlarını çekmeye başlamış Konyaspor saha ve seyirci avantajıyla maça yüksek tempoyla başlar. Ancak bu durumun ortaya çıkaracağı stresi de kendi güçlü oyunlarıyla birleştirip avantajlı hale getirmek isteyecek bir Trabzonspor gerçeğiyle de karşılaşacakları ortada. Ömeroviç’le birlikte sıralamadaki tehlikeli pozisyonlarının birkaç basamak üstüne çıkmış olsalar da; henüz daha fazla maç ve puanlar kazanmaya ihtiyacı olan bir Konyaspor var. Oynadıkları oyunun ve kadrolarının; sıralamada bulundukları yerin kat kat üstünde olduğunu düşünüyorum. Trabzonspor son oynanan olaylı maç sonrası teknik anlamda çok fazla değerlendirilmemişti. O maçın ilk 45 dakikalık bölümünde radikal değişen tercihler, topun rakipte kalmasına sebep olmuştu.
Dirençli oyun unutulmamalı
Bu değişiklik takımda da dengeleri bozmuştu. Abdullah Avcı’nın Mendy’nin mevkisi konusunda net kararı önemli. Stoper oynatarak herkesi ikna etmişken yeni yeni arayışlara girer mi? Rahat olan taraf Trabzonspor, güçlü oyunuyla stresli olan tarafa karşı kazanır diye düşünüyorum. Ancak Konyaspor’un da dirençli oyununu gözardı etmemek gerekir. Güzel bir mücadele bizi bekliyor. Trezeguet’in bireysel performansı takımı adına belirleyici olabilir.
‘’Yıpratıcı mağlubiyet‘’
Montella’nın elemeleri geçerken oynattığı müthiş oyun büyük takdir toplamıştı. Adana Demirspor’da oynattığı oyuna zaten aşinaydık. Biz hazırlık maçlarını geleneksel olarak bu şekil oynadığımız için buraya kadar da sorun etmeyelim tabii ki de. Ancak Macaristan maçında kaybederken beğenilen oyun dün gece yerini büyük bir hayal kırıklığına terk etti. Oyunu defanstan itibaren çok modern yöntemler kullanmak suretiyle pasla çıkarken yaşadığımız şoklar neyi, ne zaman, “kimlerle yapmamamız” gerektiğinin hazırlığı oldu. Bu birinci öğretiydi. Umarım bu ağır sonuçla hızlı öğrenme tekniğini devreye sokmuş olalım.
Bir miktar Santos...
Macaristan maçındaki kadrodan Hakan ve Kenan harici herkes farklıydı. Uğurcan’la birlikte stoperlerimiz, beklerimiz ve dahi orta sahamız çıkarken hatalar yaptılar. Çok erken yenilen gole penaltıyla verdiğimiz reaksiyonu motivasyona çevirebilmeliydik ama olmadı. Gregoritsch’i durduramadık. Gelelim neler yapmalıyız kısmına. Montella, milli takımımızı elbette turnuva başlayana kadar “tam takım” haline getirecektir. Kafasındaki oyunu ve o oyunu oynayabilecek oyuncularını turnuva gününe hazır hale getirecektir. Buna en ufak bir şüphem yok. Ancak hazırlık maçı da olsa bu farklı mağlubiyet yıpratıcıdır! Turnuva turnuva demişken şunu da son not olarak yazalım. Santos ligimizde turnuva hocası diye eleştiriliyor. Montella ise turnuva görmedi. Montella oyununa bir miktar Santos oyunu mu enjekte etmeli?
‘’Yanlış kurgunun faturası‘’
Teknik adamların ilk kurgularının tutmadığını fark etmeleri için ikinci yarının başlangıcını beklemeleri kabul edilebilir bir durum değil. Abdullah Avcı’nın iyi oyun üreten eski kurgusundan vazgeçip, başka şeyler denemesi rakibi karşısında etkili olmadı. Koca bir 45 dakikanın göz göre göre heba edilmesi Trabzonspor’a pahalıya patladı. Soyunma odasına 2-0 geride girilirken, oyun anlamında sahada varlık gösteremeyen bir Trabzonspor izledik. İkinci yarıya beklenen hamlelerin biri ile başlanması bile oyunun rengini ufak ufak değiştirmeye yetti. Haftalardır Mendy’yi stopere çekip, Berat, Bardhi ve Umut’la oluşturduğu orta alandan vazgeçişi Trabzonspor’u özellikle orta alanda etkisizleştirdi. Hem ilk kurgu hem de bu kurgudan geç vazgeçiş kayıp puanların önemli sebebi gibiydi. Öyle ki; Bardhi’nin golü sonrası gelen penaltı ve yakalanan eşitlik aslında Trabzonspor için doğru modeli de anlatır gibiydi.
Küçük detaylar kaybettirdi
Trabzonspor taraftarlarının şampiyonluk yarışında olmadığı bir karşılaşmada sahaya müdaheleleri oyunun temposunu düşürdü... Tarihi notların düşüldüğü böylesi kritik bir karşılaşmada Trabzonspor oyunu eline aldığı anlarda Batshuayi’nin golüyle mağlup olmuş oldu. Trabzonspor önümüzdeki sezona hazırlanırken, oyuncu kalitesini yükseltme hamleleri yapıyor. Ligin ilk 2 sırasıyla puan farkı aslında kadro kalitesinin ve çeşitliliğinin de farkını anlatan bir durum. Yine de Trabzonspor, ikinci yarıda yorulacağı aşikar rakibine karşı kazanabilirdi. Küçük detaylar Trabzonspor’a kaybettirdi dün gece...
‘’Stresi avantaja çevirebilir‘’
Son haftalarda gözle görülür bir farklılaşma var Trabzonspor’un oyununda. Oyuncu kalitesinin de artmasıyla güzelleşen bu Abdullah Avcı oyunu, taraftarların da yeniden havaya girmesine sebep oldu. Kaybederken de bu oyunda ısrar ediliyor olması, hoca-taraftar ilişkisinde karşılıklı birbirini anlamış olma anlamı taşıyor. Aynı gole sevinen insanların bu duygu ve düşünce birlikteliği önümüzdeki yılın en önemli yatırımı gibi... Trabzonspor ve Fenerbahçe için sonuçları itibariyle bu karşılaşmanın ortak tek yanı ‘ezeli rekabette kazanmış olmak’ hali bence. Trabzonspor lig üçüncüsü olmanın haricinde büyük prestijle gelecek seneye moral taşımak derdindeyken; Fenerbahçe mutlak kazanarak şampiyonluk yarışında en önemli virajlardan birinden kayıpsız ayrılmak isteyecek. Kadıköy’de oynanan ilk karşılaşmada ev sahibinin üç önemli eksiği dikkat çekmişti. O kadrodan daha iyi kadroyla sahada olacaklar. Trabzonspor’da ise Onuachu harici büyük eksik gözükmüyor.
Kilit isim Pepe
Abdullah Avcı oyunlarında Menuier’in gelişiyle yaşanan kendine geliş süreci gelişerek devam ediyor. Fernandez stopere, Mendy asli yerine çekilerek orta alanı elinde tutacak bir Trabzonspor izleyebiliriz. Pepe seneye kalır mı bilinmez ama çok az katkı verdiği Trabzonspor’da borç ödeme maçları oynar gibi. Büyük oyuncu ve oynadığı bölgede Opta verilerine göre bu haftanın 11’indeydi. Kilit isim o olacak Trabzonspor’da. Orada yani istasyonda eksilteceği her adam, Trabzonspor’un hücumda hep bir fazla gözükmesi anlamı taşır. Stresi az olan, hedefleri çok belli, sadece oyuna odaklı, taraftarlarının desteğini almış Trabzonspor’un, rakibinin stresini avantaja çevireceğini düşünüyorum. Güzel maç olacak. Gerilim sanılanın aksine hiç olmayacak bence…
‘’Taraftarı inandıran oyun‘’
Golle süslenmiş her oyun güzel olmayabiliyor. Güzel olan her oyun da golle süslenmediğinde kötü sınıfına konulmuyor. Geçen hafta galibiyet için gerekli olan o goller gelmeyince, iyi oyun puansız kalmıştı. Bu kez öyle olmadı. Hem güzel oyun hem de goller birbirini besleye besleye sonuç aldırdı Trabzonspor’a. Hem büyük baskı kurdular hem sağlı hem sollu hem de merkez atakları ile Karagümrük takımını uzunca bir süre alanlarından çıkarmadılar. Gelecek sezona taşınacak her şeyin kıymetli olduğu bu kayıplar sezonunda periyodik aralıklarla oynanan her etkili oyun, geleceğe umut anlamı taşıdı. Trabzonspor dün gece uzun zamandır taraftarının arzu ettiği oyunu oynadı. Özellikle yediği gol sonrası verdiği reaksiyon tek kelimeyle mükemmeldi. Abdullah Avcı, Mendy’yi yine inandığı yerde oynattı. Olumsuz bir sonuçta buradan eleştirileceğini bile bile bu cesur davranışı, güzel oyunla da birleşince ‘Hocanın bir bildiği varmış’ dedirtti yine. Onuachu’nun yokluğunda o kadar çok orta atıldı ki, Onuachu olsa bu ortalar gelir miydi sorusu sordurdu.
Şampiyonluk adayı olabilir
Pepe’yi tercih ederek topu önde tutan, onu istasyon görevlisi gibi kullanan Abdullah Avcı, gelecek sezonun santraforunun da tanımlamasını yapmış gibi oldu. Onuachu gibi yüksek, Pepe gibi ayakları iyi bir forvet mutlaka alınmalı dedirtti. Dün gece Trabzonspor, teknik adamın inatla ısrar ettiği bu oyunun, oyuncu kalitesinin de artmasıyla gelecek sezona şampiyonluğun en güçlü adaylarından biri olarak gireceğinin mesajını vermiş oldu. Bazı idare eden mevkilere de Menuier gibi, Mendy gibi oyuncular bulunursa o iş olur. Ve bu oyun tribünleri doldurur çünkü taraftarlar dün ikna oldu bile...