‘’Sıfırdan başlama fırsatı‘’
Transfer döneminin sonunda yaptığı hamlelerle ‘Ben de buradayım’ mesajı veren Trabzonspor, taraftarının gönlünü almış oldu. Trabzon Yönetimi, borç sarmalından çıkmak için yaptığı hamlelerle nefes alıp önünü gören, sonrasında da transferlerini yapan bir anlayışla süreci noktaladı.
Elbette bu dönemin transfer şampiyonları Fenerbahçe ve Galatasaray oldu. Ancak Trabzonspor, Avrupa’da olmamayı avantaja çevirebilir. Trabzonspor nokta atışı hamleleriyle; umutsuz başladığı ligde taraftarının umutlu şarkılar söylediği bir seviyede.
‘’İlaç gibi galibiyet‘’
Çok doğru zamanda çok mükemmel bir galibiyet aldı Trabzonspor. Koşulların gittikçe ağırlaştığı, eleştirilerin dozunu her geçen gün daha da artırdığı, eksiklerin bile çoğaldığı böylesi bir dönemde gelen galibiyet tabiri caizse ilaç gibi oldu Trabzonspor için. Milli araya bundan daha keyifli girilemezdi. Yaraları sarmak için, sağlıklı düşünmek için, topa basmak için zaman kazandı Bordo-Mavililer. Nenad Bjelica, futbolda inadın, futbolun gerçekleriyle inatlaşmaktan daha kıymetli olduğunu da birkaç küçük hamleyle görmüş, göstermiş oldu.
Milli Takım’a göz kırptı
Umut Bozok üzerinden oluşan gündemi, inadından vazgeçerek böylece ortadan kaldırmış oldu. Enis’lerin gecesinde Destan olanı Milli Takım’a göz bile kırparken; Bardhi olanı da geldiği günden itibaren en verimli gecesini yaşadı. Trabzonspor’da savaşan, sonuca odaklı bir reaksiyoner kadro sahadaydı dün gece. Maç başında bir bocalama, akabinde golden sonra üstünden psikolojik sorunları da atmış bir oyuncu grubu vardı sahada. Bu kadro ezeli rakipleriyle kıyas kabul etmez. Ancak oyuncular ve kenar yönetimi en azından hazırlık kampında verdikleri emeğin karşılığını sahada isyan ederek almış oldular. Evet transfer şart. Ama en baştan ve sıklıkla söylediğim gibi ‘mevcutla’ başarı ve skor için Nenad Bjelica gerekeni yapmalıydı. Formanın gücü oyuncunun gücünü çok kez kırar çünkü... Kadro kalitesi yükselmeli, evet. Ama mevcutla da belirli bir düzeyi yakalayabilirsiniz. Dün olduğu gibi...
‘’Zor günler geliyor!‘’
İşlerin kötü gideceğine dair emareler hazırlık maçlarında net şekilde görülmüştü. Tedbir almak için bu takıma büyük transferler gerekiyordu. Takımın kalitesi hayli düşmüş, lig için yetersiz hale gelmişti. Antalyaspor maçında alınan galibiyet günü kurtarmış ancak kaygıları azaltmak bir tarafa artırmıştı bile. Acilen transferlerin tamamlanması gerekiyordu. Transferler yapılıyordu yapılmasına ancak nitelikli tek isim Orsiç’ti. O da sakatlanmıştı... Gidenlerin yerini dolduracak düzeyde transfer gelmedi. Gelenler gidenleri aratmanın da ötesine geçmişti. Petkoviç konusu bile taraftarların gerilme nedeniydi. Tüm bunlar yaşanırken Bjelica umut dağıtan açıklamalar yaparken uygulamalarıyla ilk önce yönetimi değil beni sorgulayın mesajı verir gibiydi adeta.
Takımıyla idman yapan o ama vitrin maçlarda izleyici de her şeyi görüyor pekala...Galatasaray maçında Umut Bozok’u kullanıp, alamadığı verimi Rizespor önünde taraftarının önünde almaya çalışarak tarihi hatalarından birini daha yaptı. Ülke futbol iklimine hayli uzak olması normal, henüz öğrenememiş olması ise kredisini tüketiyor anlamı taşıyor...
İlhan Palut’la adeta; onunla iyi işler yapan Konyaspor’un ilk halleri gibi sahne alan Rizespor’un iştahlı 2 haftalık performansı da iyi analiz edilememişti. Umut Bozok sahada. Benkoviç sahada. Ama Abdülkadir kenarda. Enis Destan kenarda. Denswil kenarda. Trabzonspor’da her olumsuzluğa rağmen mevcutlarla çözüm üretme makamı da sınıfta kaldı dün akşam. Bu oyun, bu kadro, bu transfer politikası değişmezse Trabzonspor’u zor günler bekliyor. Bizden söylemesi.
‘’Galibiyet ilaç olur‘’
Trabzonspor komşusu Rizespor karşısında alacağı bir galibiyetle kötü havayı dağıtabilir. Rizespor yeni kadrosuyla iştahlı bir takım. Zor maç olacağı ortada. Nenad Bjelica, tüm iyi niyet ve samimiyetiyle mücadele verse de bu oyunda ‘mevcutla’ iyi sonuçlar almak diye de bir şey var. Ve gün geçtikçe oklar ona dönecek. Bu durum hiç değişmez. Kanatlarda yaşanan sakatlıklar nedeniyle geçmişte de Abdülkadir Ömür kenarlara atılmıştı. Bu mecburiyetlerin hiçbirinde de başarılı görüntü elde edilememişken Galatasaray maçında da orada denemek ‘Bjelica bu durumu bilmiyor mu, uyaran da olmadı mı?’ sorularını sormamıza sebep oldu. Bir oyuncunun yerini değiştirmek takımda bir çok şeyin yerini değiştirmek anlamı taşıyor ki, Bakasetas’ın hatası ve gelen gol ortada...
Visca sorumluluk almalı
Galatasaray maçına fikstürel bakışla ‘kayıp’ nitelemesi yapılmaz. Derbilerde özellikle de İstanbul’da oynanan maçlarda mağlubiyeti anlaşılır nedenlere oturtabiliriz. Ancak bu maçın da ortaya çıkardığı kadrodaki ‘derinlik’ sorunu can sıkacak noktada. Visca dönüyor ama performansı ile henüz dönme emaresi yok. Onun sorumluluk alması şart. Ön tarafta Umut Bozok’un yerine Enis Destan formayı hak ediyor. Israr edilmeli.
Sonrasında top yönetimde
Trabzonspor, etkili transferleri gelene kadar kazanma odaklı maçlar oynayıp, Milli araya az hasarlı girmek zorunda. Eren ve Larsen ikilisinde gözle görülür iyileşme devam ederse önlerinde oynayacak oyuncuların da performansı yükselir. Kourbelis-ÖmürBakasetas sıralamasına sadık kalınırsa Trabzonspor iyi bir takım oyunuyla evinde bir galibiyet daha alır. Şu sürecin ilacı da bu galibiyetler olur. Sonrası özel oyuncu takviyesi için yönetimde.
‘’Gidenlerin yeri dolmamış‘’
Trabzonspor daha ilk bölümden itibaren yediği baskıyı kırmak için klasik yöntemin dışına çakamadı. Uzun oynadı. Kısa denemeleri de oldu ama saman alevi gibi kısa ve kırılgan oldu hepsi. Galatasaray saha ve seyircisinin avantajıyla hemen hemen her bölgede baskı kurdu rakibine. Trabzonspor’a top yaptırmadı. Denswil, Uğurcan Çakır’a o kadar çok ve uzun süre geri pas yaptı ki; Uğurcan da bu baskıları Larsenn’e uzun oynayarak kırmaya çalıştı. Sistem ya da bu sistemsizlik uzunca bir süre rakibi oyalasa da enerjisini düşüremedi. Orta alanda bağlantıları yapacak, adam eksiltecek, pasla rakibi etkisiz kılacak bir oyuncu eksikliği görünen o ki transferle ancak çözülecek bir konu. Transfer demişken Trabzonspor neredeyse her bölgeye yeniden transfer yapsa yeri. Giden oyuncuların yeri görünen o ki dolmamış, dolacak gibi de değil.
Eksikler acilen tamamlanmalı
Tek dişe dokunur oyuncusu da Trezeguet sakatlanıp çıkınca işler daha da zorlaştı. Geçen yıl kenarda oynayan Abdülkadir verimli değildi. Bjelica neden başka bir çözüm üretmedi kendisine sorulmalı. Trabzonspor mevcut kadroyla, transfer döneminin popüler takımlarına karşı bundan fazlasını yapamaz. Deplasmanda, şampiyonlar ligi kapısında Galatasaray karşısında bazı kabullerle bu sonuca da tamam diyenler olabilir. Ancak Trabzonspor acilen eksiklerini tamamlamak zorunda. Denk takımlardan değil de denk kadrolardan puanlar almak, kaybetmemek kısa vade hedef olmalı. Sonrası sabır.
‘’Galibiyetle tüm hava değişir‘’
Trabzonspor, İstanbul’a teknik adamının özgüvenli konuşmaları eşliğinde geliyor. Bjelica’nın oyuncu grubuna da yansıtacağını düşündüğüm bu durum, Trabzonspor’un en önemli kozu olacak. İstanbul deplasmanları Trabzonspor için çok önemli. Hedefler buradaki maçların sonuçları ile şekilleniyor. Trabzonspor kadro yapısı, anlayışı, derinliği itibarıyla ezeli rakipleriyle farklı. Yıllardır da bu durum değişmez. Değişmeyecek bu durumu, doğru yapılanma, doğru kadrolaşma ile bertaraf etmesini bilmiş Trabzonspor, rakipleriyle bu yarışın içinde her daim olmuştur.
Taraftarlarında oluşan umutsuzluk hissi; ilk maçın galibiyetle bitirilişine rağmen devam ediyor. Sponsorluk ve yeni oyuncuların dahil oluşuyla bir nebze azalsa da bu havayı değiştirecek bir derbi galibiyeti Trabzonspor’u bambaşka seviyelere taşır. Klasik ifadeyle bu maçın anlamını herkes biliyor olmalı.
En kilit 2 isim...
Başta Uğurcan Çakır ve Abdülkadir, Trabzonspor’un en önemli isimleri olacaklar sahada. Psikolojiyi yönetmek adına onlara büyük iş düşecek. Bakasetas ve Trezeguet karşı kalede sonuca gidebilecek ana karakterler olur. Büyük maçların, büyük oyuncuları çağırdığını hepimiz iyi biliyoruz. O nedenle Maxi Gomez ki sağ tarafta Visca yokken üstelik, Umut’la umut olabilirler. Mücadelesini son bölüme enerjik bir şekilde taşıyan Trabzonspor evine istediği sonuçla dönebilir.
‘’Transfer lazım!‘’
Daha iyisi olabilir miydi? Elbette olabilirdi. Ancak ilk maç için, açılış için güzel bir sonuç almış oldu Trabzonspor. Hazırlık döneminin kaotik ortamı da düşünüldüğünde bu başlangıç kafi denilebilir. Sezona puanla başlamak, bu kadar eksik ve alternatifleri sınırlı iken bunu yapabilmek çok önemliydi. Trabzonspor ön alanda baskıları doğru yapan, dikine oynayan, arzulu, gol odaklı bir oyunla başladı karşılaşmaya. Açıkçası bu başlangıç modu beklediğim durumdu. Merak edilen ise bu başlangıç eforunu maç genelinde ne sıklıkla rakiplerine hissettirebilecekleriydi. Özellikle mevsimsel sorunlar oyuncuların tempo yapma sıklıklarını azaltan en önemli unsur oldu. Bu durum çok net hissedildi. En çalışkan isim Abdülkadir Ömür’dü. Onun istekli oyununa Bakasetas da eklenince; orta alanla ön alan bağlantıları bir ara mükemmel paslaşmalar ve pozisyonlar üretti.
Değişiklikler olumsuz etkiledi
Visca’nın performansı, oyundan çıkışı, Bardhi’nin oyuna dahil oluşu sonrası Abdülkadir’in mevki değişikliği Trabzonspor’un oyunun son derece olumsuz etkiledi. Ömür’ü sağ taraf atmak, Trezeguet’i sağ tarafa atmak geçen yılın sıkıntı üreten işleriyken benzer tercihler ‘Denenmişi denemek’ gibiydi. İlk bölümde kapanan Antalyaspor’un, oyunun ikinci bölümünde değişikliklerle beraber değiştirdiği oyunu Trabzonspor’u hayli zorlasa da sonuç değişmedi. İlk maç hem kazanmak hem de defoları görmek adına önemliydi. Trabzonspor’un acilen transfer(ler) yapması şart!
‘’Bu akşam Fırtına çıkabilir!‘’
Sezonun açılış maçında Trabzonspor’un iyi bir futbolla kazanacağını düşünüyorum. Hazırlık maçlarında verilen görüntünün tam tersi bir başlangıç daha doğru Fırtına bekliyorum! Uzunca bir süredir Trabzonspor’un hazırlık dönemlerinin bu yılkinden çok da farklı olmadığını hatırlayalım. Nenad Bjelica geçen sezon geldiği günden itibaren arayışlar içinde oldu. Elbette transferler ve yenilerin sakatlanması süreci teknik adamın işini zorlaştırdı. Kabul gören çok şeyi var taraftarlar nezdinde. Koşan, mücadele eden bir takım izleyeceğimize dair net veriler var. Açıkçası; Trabzonspor takımı AEK maçının başlangıç performansını periyotlar halinde tatbik ederse bu tip maçlarda taraftarını sürekli mutlu eder.
İki kilit adam var...
Bakıldığında, yenilerin sakatlanması haricinde ön tarafta Trabzonspor’un çok kaliteli oyuncuları var. Ve bu oyuncuların temel özelliği ligi bilen, birbirini tanıyan, camia ve taraftar hissiyatlarına hakim olmaları. Geçen sezonun kötü geçişi, oyuncuların bu sezon yeniden ve iyi başlama arzularını tetikleyecektir. Trezeguet iyi ki kadroda tutulmuş dedirtebilir. Maxi Gomez hazırlık dönemini iyi geçirdi. Visca, ligi bekliyor olabilir. Bakasetas orada, Abdülkadir hakeza... Kourbelis kilit oyuncu olacak; zira stoper hattı form ve deneyim olarak en hassas yer gibi duruyor. Ali Şahin Yılmaz ilk lig maçına çıkabilir. Arkadaşları ve tabii taraftarlar ona destek olmalı. Kourbelis ve Uğurcan Çakır stoper hattına en büyük destekçileri olacak. Eren Elmalı ve Larsen de biraz kıpırdarsa Trabzonspor güzel bir başlangıç yapar.