‘’Trabzon tatsız başladı‘’
Adı üstünde bir hazırlık maçı. Üstelik sizden çok daha hazır bir takımla oynuyorsunuz. Aşırı anlamlar yüklemek elbette doğru olmaz. İlk izlenimlerim aslında bir hazırlık maçı izlemeden de hepimizin takdir ettiği şeylerdi. Öncelikle transfer yapılacağını bildiğimiz için “Transfer lazım” demeye çok da gerek yok. Mevkileri konuşabiliriz belki. Mesela defans hattı diğer hatların emeklerini heba etti diyebilirim bu karşılaşmada. Bu da normal. Bireysel hatalar takımın yapmak istediklerinin yapılmasına engel oldu. Enerjiyi düşürdü. Bireysel performanslar bu tip maçlarda en çok konuşulan konular olur. Bu karşılaşmada da acımasız olmak yerine diğer hazırlık maçlarını da görmek lazım diyorum. Özellikle alt yapı ürünü oyuncuların kendilerini gösterme maçları bunlar. Umutsuz değilim, ancak ekstra bir şey de görmediğimi söyleyebilirim. Özellikle bu yeni, genç oyuncular için büyük bir şans yeni teknik adamla kampta olmak. Umarım farkındadırlar. Yeni bir teknik adamın sizlerle ilgili bir ön yargısı yok. Hikayenize dair bilgisi yok. Açtığınız, açabileceğiniz yeni sayfaları sizler dolduruyor olacaksınız. Bu şans kaçmaz bence. Sayfalarınızı doldurduklarınızla Bjelica’nın dikkatini çekeceksiniz.
Yüksek mücadele gücü
Yarın ahlanıp vahlanmamak için bu şansı iyi değerlendirin derim. Bjelica, dün hazırlıklarını tamamlamış bir takıma karşı ilk hazırlık maçında mevcut oyuncularında istediği birçok şeyi geri almış olmalı. Mücadele gücü yüksek bir takım izleyeceğimiz kesin. Bu umut verici. Ön alan baskısı, Trabzonspor’un oyun karakterinin ana ögesi olacak bu da netleşiyor. 90 dakikalık oyunda sonuç almak için gerektiğinde de sabırla bekleyen, hızlı çıkan bir Trabzonspor izleyeceğiz. Koşan, basan, yardımlaşan, sahayı iyi parselleyen, enerjisi yüksek bir takım geliyor. Geçen sezonun iyilerinden Abdülkadir Ömür iyi bir sezon başlangıcı yapıyor yine. Bu çok önemli. Hocası da ona özel görevler ve sorumluluklar vermiş belli ki. Çok belli oluyor bu durum
‘’Çakılı kalmıyor‘’
Şimdi yeni başkan ve yeni bir teknik adamla gelecek sezonun kurgusu yapılıyor. Nenad Bjelica ile gözle görülür farklılıklar mağlubiyetler yaşansa da göze çarpıyor. Bu değişim ve radikal değişiklikler özellikle bazı mevkilere ideal oyuncular alınırsa çok güzel işler vaadediyor... Güçlü bir forvet hattı çok şeyi değiştirir. Güçlü isimlerle orta alan çok şey değiştirir. Güçlü bir defans kurgusu şampiyon yapar. Trabzonspor, İstanbul’a çok eksik kadroyla geldi. Deneyimli oyuncularla deneyimsiz genç oyuncuları birlikte takım yapıp Başakşehir gibi kupa finalisti ideale yakın bir kadronun önüne cesaretle çıkardı. İyi bir maç başlangıcı yaptı. Pozisyon aradı, buldu, kaçırdı. Kenarları iyi kullanmaya çalıştı ilk bölümde. Takım boyu kısaydı uzunca süre. Ön alan baskıları konusu özellikle gelecek sezonda Trabzonspor’un en önemli özelliği olacak. Bunun işareti haftalardır veriliyor. Genç ve deneyimsiz oyuncular heyecanlıydı. Daha iyi olabilirlerdi. Olacaklarına dair umut verdiler.
Çok can yakar
Trabzonspor koşuyor, basıyor, oyuncular bir saniye bile çakılı kalmıyor. Dediğim gibi kadro yapısı, tercihler, sakatlarla süreç sezon sonuna böyle girilmesine sebep oldu. Başakşehir ise kupa hedefine odaklı görüntüsüyle iyi bir kadro ile sahada oldu. Dirençli ve fakat mağlubiyetle gelen bir sezon kapanışı her ne kadar keyif kaçırsa da, birçok mevkiye doğru isimler geldiğinde bu takım seneye çok can yakar
‘’Onun gibisi zor bulunur‘’
Abdullah Avcı’yla girilen şampiyonluk yolunda, bu büyük organizasyona saha içinde bir de orkestra şefi gerekecekti. Adı geçtiğinde kimse bu transferin olacağına inanmıyordu açıkçası. Hadi canım diyenler çoğunluktaydı. Marek Hamsik, hem büyük deneyimlerin oyuncusuydu hem de bu deneyimler neticesinde tek bir şampiyonluk yaşamamıştı. Bu özelliğiyle de ilginç bir tercih olacaktı. Deneyimli ama şampiyonluğa hasret... Kaybedenlerin ve her defasında yeniden başlayanların psikolojisini belki de en iyi bilenlerdi. Bu durum onu saha içinde ve dışında büyük bir lider haline getirdi Trabzon’da. Oyuncu arkadaşlarına yol gösteren, yöneten, teknik adamına saha içinde ve dışında büyük yardımcı olan bir lider...
Büyük bir uzmandı
Türk futbol ikliminde olmazsa olmaz ‘saha içi lider’ artık bulunmuştu. Başta Abdullah Avcı’nın ‘şampiyon olacağız’ sözlerine içten içe çok inanmamış olsa da bir kaç hafta sonra ‘bu iş olacak’ demiş o da... Bu duygu bütünlüğü son yılların en dominant şampiyonluğunu getirdi, Ocak ayı gelmeden herkes sonuçtan emindi. Marek Hamsik ‘çevresel’ her türlü kontrolü elinde tutan büyük bir uzmandı. İlerleyen yaşında, sakatlıklarına rağmen gücünü ekonomik, aklını maksimum düzeyde sahaya koyan bir oyuncu olarak karşımıza çıktı hep. Hamsik tüm bileşenleri tastamam olması gereken şampiyonluk yarışının belki de en önemli figürüydü.
Altyapıya kattıkları...
Trabzonsporlular onu takip ederken, iyi bir profesyoneli, iyi bir aile babasını, saha içi ve dışında büyük bir karakteri de izlemiş oldular. Tüm bu faktörlere bakınca, onun gibi bir lider çok zor bulunur. Özellikle alt yapı oyuncularının hemen yanı başlarında, tesislerde böyle bir futbol aklından faydalandıklarını umuyorum. Ücretsiz, canlı, görsel bir eğitim şansıydı bu. Bu şans eğer değerlendirildiyse bir kaç yıl içinde meyveleri zaten toplanacaktır. Son olarak, daha dolu tribünler önünde Trabzon’a veda edebilirdi büyük usta. Yine de uzun zamandır dolmayan tribünlere bir heyecan katan yine oydu.
‘’'Grande' oyun...‘’
Trabzon’da dakikalar 61’i gösterdiğinde adeta bir devir de kapanmış oluyordu. Grande Marek Hamsik son Trabzonspor maçını, Trabzon’da, alkışlarla, hatta ayakta alkışlanarak o dakikalar itibariyle bitiriyordu. Hamsik, dakikalar 54’ü gösterdiğinde girdiği ve kaçırdığı bir pozisyon sonrası bir yıl daha devam etsem mi diye düşünmüş müdür? Ya da attığı penaltı sonrası? Veya asisti ile birlikte duygu karmaşası yaşamış mıdır?
Bizler onu izlerken düşündük bunları.Hakikaten oyunun büyük bir bölümünde o vardı ve öyle formaliteden değildi sahadaki varlığı. Oynadı, oynattı. Tıpkı geldiği ve şampiyonluğu yaşayıp, yaşattığı sezondaki gibiydi. Sadece saç kesimi farklıydı. Geri kalan her şeyi aynıydı dün gece.
Büyük bir futbol üstadı, çok büyük bir yıldız böylece hayatımıza dokunup, geçti gitti Trabzon’dan. Tribünler daha dolu olabilirdi. Olanlar olmayanları aratmadı hiç.
BAMBAŞKA BİR TRABZONSPOR
Bir kaç haftadır özellikle kurgusuyla, oyun anlayışıyla bambaşkalaşan bir Trabzonspor izletiyor bize Nenad Bjelica... Denemeyi geçen, yanılmaları bitiren, başkalaşan, bambaşkalaşan bir takıma evriliyor Trabzonspor.
Mevcut kadro içinde ‘bırakmışlar’ dediğimiz oyunculara adeta ‘benimle misiniz’? sorusunu sormuş ve sahada da cevaplarını topluyor gibiydi. ‘Hızlı ve öfkeli’ oyuncular izleyeceğiz seneye.
Grande’nin arkadaşları, kardeşleri hem biraz onun için hem de Bjelica’nın Trabzonspor’unu eksiksiz izletmek için dün gece umutla kapattılar Trabzon’daki maçlarını.
‘’Hamsik için oynayacaklar‘’
Sezon bitti bitecek derken, Trabzonspor’un mini bir hedefi var artık. Ligi 5. bitirebilmeleri için kalan iki maçını da kazanması yetecek. Durum böyle olunca, Nenad Bjelica ile de yeni bir yapılanmanın işaret fişeği atılmışsa; Trabzonspor kalan maçları kazacaktır. Trabzonsporun oyunu şu dönem tam da ‘sezona yeni başlamış’ görüntüsünde üstelik... Biraz geç kalsalar da bu umutlu gidişat taraftarları önümüzdeki sezona hazırlıyor. Yeter ki umut olsun, güven tesis edilsin, taraftar yollara düşmeye hazır yine...
Bir motivasyon sebebi daha olacak Trabzonspor’un bu akşam. Şehrinde 2 sezondur ağırladığı bir büyük futbol üstadına müthiş bir uğurlama yapılacak. Özellikle arkadaşları, dolaylı yoldan öğrencisi gibi olan kardeşleri, onu mükemmel bir oyunla evine, yurduna göndermek isteyeceklerdir. Marek Hamsik’in Trabzon’daki son maçı Alanya maçı. O’nun şehre büyük vedası için tüm futbolseverler tribünlerde olacak.
‘Yok canım’ demiştik...
İki yıl önceydi... Geleceğine, transfer edileceğine dair haberler ilk kez duyulduğunda ‘yok canım’ diyenler çoğunluklaydı. O geldi ve sakatlıkları haricinde mükemmel saha içi performanslara imzasını attı. Trabzon’a bir büyük yıldız geldi ve mükemmel bir şampiyonluk yaşadı. Bu büyük usta oyunun hakkını sonuna kadar vererek örnek de oldu. Alt yapılara adeta ders olacak niteliklerde işlere imza attı. Bir kaç sezon sonra ‘işte bu çocuk(lar) Marek Hamsik’i dikkatli izlemişler’ tespitlerimiz olacak, umutluyum.
Şehir çok şanslıydı
Trabzonspor’a çok yıldız geldi daha önce de. Ancak Hamsik başka bir seviyeydi. Trabzon kenti, Hamsik geldiği için çok şanslıydı. Şampiyonlukla birlikte kurulmuş bu büyük bağ mutlaka güçlendirilmeli ve asla kopmamalı. Büyük usta Marek Hamsik’e alkışlarla veda gecesi bu gece. Kazanmaktan başka seçeneği yok arkadaşlarının.
‘’Bjelica etkisi ve değişim‘’
Trabzonspor, Bjelica ile önümüzdeki sezona hazırlanıyor. Tıpkı Abdullah Avcı tercihinde olduğu gibi. Şampiyonluk sezonu öncesi denemeleri bunlar... Olur ya da olmaz bilinmez ama yapılanmanın temeli atılıyor. Kümede kalabilmek adına mücadele veren, gücü nispetinde puan almak derdinde Giresunspor’un bu ön alan baskısına mukavemet göstermesi zor oldu. Bjelica’lı Trabzonspor’un değişimin izlerini sürerken birkaç kalemde daha olumlu gelişmeyi not ettik. Elbette ölçü olmayacak bir maçtı. Elbette Giresunspor bir baskının, bir stresin gölgesinden çıkıp oyun üretmek derdindeydi. O psikolojiyi yönetmenin zorluğu herkesin de malumu idi. Böylesi üretkenliği düşük bir rakip karşısında “yeni” olan birçok şeyi sahada uygulattı Nenad hoca... Özellikle kanat oyunları gelecek sezon için umut verdi. Ön alanda yapılan baskı ve alınan karşılık son derece önemliydi.
Artık umut veriyor
Çok okuyan mı, çok gezen mi bilir sorusu akıllara geldi, çok koşan Trabzonspor’u izlerken. Çok koşan kolay kolay yarı yolda kalmadı bizim ligimizde. Trabzonspor fiziksel olarak ileri gitmiş. Üstelik sezon biterken. Orta karar bir yükleme ile bunu yapmış oldu. Bir kez daha belirtelim; rakibinin gücü ve psikolojik durumu elbette yanıltır ama aradığımız bazı verileri de görmemize engel değildi.
Trabzonspor yeni hocasıyla umut vermeye, denemelere ve kazanmaya devam etti. Denemeler deyince akla Montaigne’nin ‘Denemeler’ kitabı geliyor istemsizce. Kısa, net ve öz bir anlatımı var Bjeliaca’nın da denemelerinin. Unutmadan Trezeguet iyi oyuncu iyi!
‘’Fazla rahatlık sorun yaratır‘’
Bir tarafta gelecek sezona neler taşıyabilirim derdinde Trabzonspor, diğer tarafta ‘ligde kalabilir miyim?’ telaşındaki Giresunspor... Komşu iki şehrin takımının maçında heyecan ve gerilim üst düzeye çıkabilir. Adeta can derdinde bir Giresunspor takımı sahada olacağı için mücadele güçleri hep yüksek kalacaktır. Kontrollü bir oyun olmazsa olmazları. Özellikle de kendi 1 ve 2. bölgelerinin her noktasını büyük bir konsantrasyonla kapatacaklar. İrfan Buz yönetiminde Fenerbahçe’den aldıkları 1 puanı şimdi daha da anlamlı hale getirmek isteyecekler. Ligin boyunun bu kadar kısaldığı dönemde kazanmak kadar önemli olan kaybetmemek olacak Giresun tarafı için.
Trezeguet’nin maçı olur
Bjelica ile gelecek sezona dair planlar yapan Trabzonspor ise son Karagümrük maçında yüzleri güldüren bir oyun ve sonuç aldı. Nenad hoca, ligi ve ülkemizi tanıma adına hızlı aksiyon planları devreye sokabiliyor. Fenerbahçe maçı ile ligimizi ne kadar tanıyamadığına dair işaretler verdiyse; Karagümrük maçında da bir o kadar ‘hızlı tanıyor’ dedirten uygulamalara yöneldi. O nedenle Trabzonspor, Giresunspor önünde de Karagümrük maçındaki kurgu ve oyuncu tercihlerine benzer formatla sahada olacaktır. Trabzonspor, karşısında büyük eforlu bir Giresunspor bulacak. Rahatlık ve oyuncu gücü Trabzonspor’un lehine. Ancak stresi doğru yönetecek bir Giresunspor, Trabzonspor’un rahat konumunu avantaja çevirebilir. Trezeguet çok formda... Onun maçı olabilir yine...
‘’Denemeye devam‘’
Nenad Bjelica ligin gol atma ve gol yeme konusunda cömert takımı Karagümrük karşısına dörtlü savunmayla çıktı. Üçlüden vazgeçiş ve ön alanda güçlü oyuncuları tercih ediş Trabzonspor’a saha içinde hem skor hem de oyun anlamında üstünlük getirdi. Karagümrük kalecisi Batuhan’ın hataları skorun artışına katkı verdi. Nwakaeme sonrası “yerine alındı sendromu” yaşayarak adeta bu yükün altında ezilen Trezeguet’in hem attıklarıyla, hem de kaçırdıklarıyla geceye damga vurması önemliydi. Visca’nın sakatlığı ile bir solda bir sağda tüm hücum yükünün büyük bölümünü sırtında hissetmesi saç baş yolduran performanslarına sebebiyet verdi.
Yavaş yavaş
Trabzonspor dün gece yeni teknik adamıyla önümüzdeki sezona neler taşıyacağına dair denemelere devam etti. Oyun ve oyuncu bazlı denemelerin kazanımlarını “maç kazanarak” taçlandırdı. Trabzonspor camiası ve dahi büyük camialar elbette kaybederek de öğrenirler. Ancak “sabır” konusunda büyük camiaların eşiği hayli düşüktür, Trabzonspor’da da bu durum hayli nettir. Haliyle Nenad Bjelica kayıp sezonda ne kadar az maç kaybederse önümüzdeki sezona eli güçlü girer. Dün gece daha bir hafta önce ligi tanımadığını düşündüğümüz Bjelica’nın yavaş yavaş tanımaya başladığını düşündük. Denemeye devam. Hep kaybederek değil.