‘’Transfer hadisesi‘’
Şampiyon Trabzonspor, ülke futbol ikliminin dayatmacı, çok bilen, en bilen, aşırı bilen, hakim anlayışıyla yerleştirdiği bir alışkanlığın daha imtihanından geçiyor... O imtihanın adı; Şampiyonlar Ligi’ne uygun kadro için transferler. Şu sıralarda da ‘oraya uygun transferler yapacaktır’ diye düşünenlerin hayal kırıklık dönemi dersek abartmış olmayız. Sezon akarken yaptığımız görüşmelerde gelecek sezonun planlamalarına dair, yine önceki transfer dönemlerinde olduğu gibi ‘doğru bildikleri’ yolun takip edileceğini düşündürdüklerini ifade etmeliyim. Ser verip sır vermediler. Planlamalar, dosyalar halinde sunuldu, detaylar bir kaç kişinin bilgisi dışına taşmadı.
Tek yol var...
Doğru oyunla şampiyon olmuş Trabzonspor’un, sabırla bu oyununu, sabırsız adledilen camiasına kabul ettirdiği gibi, şimdi de transferde doğru planlamayı, sabırla ilmek ilmek örme dönemindeyiz. Yani yeni bir öğreti döneminden geçiyor olabiliriz. Ağaoğlu yönetimi, Abdullah Avcı ekibi ortak ağızla hareket ediyorlar. Yaprakların yeşerdiğini düşündürseler de, o yaprakların sallanmasına henüz izin vermiş değiller. Bu tarafından bakanlar için sevimsiz, ülke futbolu, kulüp menfaatleri düşünüldüğünde ise son derece mantığı olan hareketler bunlar. Doğru yönetim, doğru teknik adam, doğru oyun ve ikna edilmiş camialarla borçlar azalacak, kulüpler harcadıkları paraları, futboldan ancak böyle geri kazanabilecekler. Başka da yol akla gelmiyor.
Şifre yine sabır
Trabzonspor üretme tarafında da her yıl bir ya da bir kaç tane oyuncuyu portföyüne eklemenin hazzına; düşük maliyetli, iş ahlakı yüksek oyuncular ekleyerek her yıl Avrupa’da boy göstermek zorunda. Kupa kazanma stresi bitti, mazeret olmaktan çıktı. Bundan sonrası; ‘ne harcadın ne kazandırdın’ dönemi olmalı. Avrupa’da hangi grupta yer aldıysan oradan çıkma hedefi ve kazanacağın dövizlere bakma dönemi olmalı. Sabrın sonu selamet. En son kazandığının etkisi, eğlencesi, hazzı geçip giden bir durum. Kalıcı hazların temelini atmanın dönemi artık. Güzel bir kasa, eli güçlü bir kulüp için doğr transfer politikasına sabır gösteren taraftar... Bu geçiş döneminin şifresi de bu olacak gibi.
‘’Kuntz'a saygı gösterilmeli‘’
Millilerimiz, Litvanya maçındaki kurgunun dışında bir dizilişle Lüksemburg karşısına çıktı. Bu kez ön tarafı eksiltmek suretiyle denediği planda Halil’in, ilk 45 dakikada iki pozisyonu vardı. Onun haricinde de penaltı ve gol. Bunların dışında çok da söylenecek olumlu bir görüntümüz yok gibiydi. Savunma derdimizin az olduğu böylesi maçlarda stoperlerimizin hücum katkılarının özellikle çıkışlarımızda daha fazla olması gerekiyordu, olmadı. Tempomuz, kapanan rakip durağanlığına uygun şekilde düşük kaldı diyebiliriz. Stefan Kuntz, Lüksemburg’u diğer rakiplerinden ayrı tuttuğunu hem beyanıyla hem de dün geceki uygulamalarıyla; orta alanı kalabalıklaştırmasıyla bir kez daha gösterdi. Bunun abartılı bir düşünce olduğunu bizler gibi kendisi de düşünmüş olacak ki Serdar Dursun hamlesiyle ikinci yarıya başladı.
Kazanma alışkanlığı ile...
Ait olmadığımız bir grupta, rakiplere saygı duyarak, provalar niteliğinde maçlarımızı tüketmek durumundayız. Ben Stefan Kuntz’un, güçlü milli takımı tekrar klasında rakiplerle oynayacak seviyeye çekebilmek adına bu arayışlarının devam edeceğini düşünüyor, buna da saygı duyulmasının gerekliliğini savunuyorum. Evet takım bu seviyeye indi. Birbirimizi yenmek için kurduğumuz kadrolarla buna hepimiz el birliğiyle destek verdik. Kazanma kültürünü tesis etme ve birlikte oynama alışkanlığı ile yola devam. Geriye bakmadan.
‘’Planla ve istikrarla‘’
Şampiyon Trabzonspor geriye dönüşü kabul görmeyecek bir başarı yoluna girdi... Haliyle bu durumun büyük sorumlulukları da olacaktır. Yıllar sonra gelen şampiyonluğun doyasıya kutlanması aşaması bitti ve şimdi; ‘yeniden başlama, yeniden planlama ve üzerine yeni doğrular ekleme’ dönemi başladı... Trabzonspor ortaya koyduğu başarısıyla yetinmeyecek, taraftarıyla, yönetimiyle ve teknik ekibiyle sürekli daha iyisini arayacak. Temsil aşamasına gelindiğinde de ama öyle ama böyle ülke spor kamuoyu da Trabzonspor’un başarılı olmasını isteyecek ya da istiyormuş gibi görünecekler.
Örneklere iyi bakılmalı
Bu sebeplerden ötürü, baskının da her türlüsünü yönetmek daha önemli olacak önümüzdeki süreçte. İşte tam da bu baskıyı kırabilmek ve doğru yönetebilmek, sürdürülebilirliğin de anahtarı olacak. Önümüzdeki sezon için Trabzonspor’un en büyük kılavuzu kendi dünü ve ülke futbolunun dünü olacak. Trabzonspor’un önünde hem kendisinin hem de rakiplerinin benzer durumlarda yaşadığı geçmiş örnekler var. Olumlu, olumsuz tonlarca yaşanmışlıklar ve sonuçları var... Genelde hep olumsuzlukların yaşandığı, Şampiyonlar Ligi’nin bir kâbusa döndüğü, kulüplerin mali yapılarının ‘Devler Ligi’ne gidiyorum’ coşkusuyla bozulduğu örnekler...
Doğru oyunda ısrar
Gelelim benim inandığım felsefeye... Şampiyon olacak gibi adımlar atmak, sürekli şampiyon gibi yürümek, ona göre kadrolar kurmak ve özellikle ‘futbola harcadığın parayı yine futboldan kazanmak’ ana fikir olmalı. Haliyle, Trabzonspor’un beklerden başlayıp ileriye doğru ihtiyaç listesini tamam edip, doğru oyunda ısrar etmesi ve hedefleri önemli. Nasıl ki genelde lige yeni çıkan bir takımın ilk yıl hedefi düşmemek olunca düşüyor ve hedefi ilk 10 olunca kurtarıyorsa... Planla, uygula, istikrarlı ol, gerisine karışma.
‘’Kafasında bitirmişti resmiyete döktü‘’
Şampiyon Trabzonspor uzun zamandır kafa olarak zaten tatildeydi. Adeta tatilde bir maç organizasyonuna dahil olmuş gibi başladılar oyuna. Yedikleri gollerde alamadıkları pozisyonların etkisi büyüktü. Uzun yıllar sonra gelen şampiyonluk sonrasında anormal bir durum yok aslında. Kredilerini sonuna kadar kullanabilirler. Kafa olarak rahatlamış, stresleri bitmiş oyuncuların mücadele olarak, 4.’lük hedefi kovalayan Başakşehir takımına göre düşük mücadele ile başlaması, maç öncesi beklentilerimizin ötesinde durum değildi. Biri geçiş, biri duran top, diğeri akan oyun golü olunca ilk yarı tam da, ‘Bir dakika o kadar da değil’ dedirtti Abdullah Avcı’ya adeta. İkinci yarıya oyuna tamamen müdahil olan Abdullah Avcı kurduğu baskıyla pozisyonlar buldu bulmasına ama istediği kadar gol atılmasına yetmedi bu durum. Şampiyon Trabzonspor ön alanda kurduğu baskıyı, kenarlara taşıdığı anlarda daha etkili olsa da fark kapanmadı. Başakşehir kalecisi Volkan’ın özellikle ikinci bölümde Trabzonspor forvetlerine gol izni vermediğini ve yüksek performansını da belirtmek gerekiyor.
Gönül rahatlığıyla tatile...
Eski takımının sahaya alkışlamalarıyla çıkardığı Abdullah Avcı ve ekibi maç sonunda da alkışlarla ligi bitirdi. Başakşehir istediğini alırken, maç sonu oyuncuların centilmen görüntüleri, maç başladığı gibi güzelliklerle noktalanmış oldu. Şampiyon Trabzonspor’un kaybederek bitirdiği sezonda şimdi tatilin resmiyet kazandığı döneme girilmiş oldu. Planlamalar, gidecekler, kalacaklar derken; şimdi başka şeylerin düşünüleceği, başka departmanların çalışma dönemi başlamış da oldu. Şampiyon Trabzonspor, kafasında çoktan bitirdiği ligi, resmi olarak da bitirip gönül rahatlığı ile tatile çıkmış oldu.
‘’Prestijden daha fazlası‘’
Trabzonspor şampiyonluğunu ilan ettikten sonra adeta maçlarının arasında üst üste kutlamalarını yaptı. Bu ilginç tempo bugün sona erecek... Temelli hak edilmiş bir tatilin de moduna geçilmiş olacak. Ligin son maçında rakip Başakşehir ve onlar için Alanyaspor’la ciddi yarış söz konusu. Karşılaşmanın şampiyon Trabzonspor açısından bir prestij havasında geçmesi düşünülebilir. Ancak Başakşehir takımının sahada son derece kaygılı şekilde yer alacak olması, Trabzonspor için de duruma erken adapte olmaları anlamı taşıyor. Ciddi rakip karşısında daha da motive bir oyun bekliyorum. Ligin ilk yarısında mükemmel ve karşılıklı oynanmış bir oyun olduğunu hatırlayalım.
Avcı için anlamı farklı
Tatil havası olacak gibi düşünülse de Trabzonspor için tarihi bir puan rekoru kırma şansı var. Başakşehir’in ligi 4. bitirebilme isteği, bu 90 dakikayı sezonun son maçı havasından çıkarır, sert ve sağlam maça dönüştürür. Kısacası ideale yakın kadrolarıyla çıkacak Trabzonspor ve Başakşehir, sezonun en güzel karşılaşmalarından birini oynar diye düşünüyorum. Elbette Başakşehir’de büyük emeği olan Abdullah Avcı için de bugünkü kapanış son derece anlamlı. Kazanıp puan rekorunu kırarak tarihe önemli bir not daha düşmek istiyor Avcı. Dolayısıyla çıtanın yeri başka noktaya çekilebilir.
‘’Yıllardan sonra‘’
Şampiyon Trabzonspor, cumartesi günü yine tüm dünyanın konuşacağı görkemli kutlamalar serisine bir yenisi ekledi ve bu muhteşem kutlamaların ardından Trabzonspor kafilesi pazar günkü Altay maçı için İstanbul’a hareket etmişti. Maç öncesinde herkesin aklında acaba Trabzonspor bu maça genç futbolcularıyla çıkar mı sorusu da gelmiştir fakat öyle olmadı. Bunun sebebini de, şampiyon takımın şampiyon hocası Abdullah Avcı’nın maç önü konuşmasında; “kapanışı bir şampiyon gibi iyi bir oyun, iyi bir skor ile yapmak ve buradaki taraftarlarımız da mutlu etmek istiyoruz” sözleriyle açıkladı.
Egemen’den Uğurcan’a
Hatay deplasmanından sonra Altaylı futbolcular gerek maç öncesinde oluşturdukları alkış koridoruyla, gerekse maç sonu verilen mükemmel görüntülerle futbolun dostluk ve kardeşlik olduğunu bir kez daha gösterdi. Ve şampiyon, 12 Aralık 2010 yılında hınca hınç dolan Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nu ‘yıllardan sonra, yollardan sonra’ yeniden hınca hınç dolduran taraftarını galibiyetle mutlu etti. Maç sonu ise yine Trabzonspor camiası için unutulmaz görüntüler ve anlar arasında yerini aldı. 2010’da Olimpiyat’ta galibiyet sonrası taraftarına üçlü çektiren Egemen Korkmaz dün antrenör olarak kadroda yer alırken, bu görevini de kaptan Uğurcan’a devretmiş oldu. Abdullah Avcı ise o günün kaybeden, bugün ise şampiyon takımın şampiyon hocası olarak kupayı onbirlerce taraftarın önünde kaldırdı.
‘’Kötü oyun‘’
Daha fazla isteyen, sahada doğru işler yapan Kayserispor finale adını yazdırdı. Şampiyon ise tanınmaz haldeydi ve şampiyonluğun rahatlığı onlara pahalıya patlamış oldu. Hikmet Karaman’ın lig maçı sonrası Trabzonspor’la yeniden bir daha oynama şansı isteğini hatırlayalım. Bir bildiği var imiş dedirten bir karşılaşma oynattı takımına. Finale de adını yazdırmalarının asla tesadüf olmadığını da göstermiş oldular. Trabzonspor teknik ekibinin de ligdeki Kayserispor ile kupadaki Kayserispor’u doğru analiz edemediği net ortaya çıkmış oldu.
Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı kupa dışına iten Kayserispor bir büyüğü daha saf dışı bırakırken, sahada oyuncuları, kenarda teknik ekibiyle, oyunun tüm bölümlerinde de doğrularıyla, maçı bitirdiler.
Tribünlerden tüm oyun boyunca Trabzonsporlu oyunculara gelen cisimlerin çirkinliğine, sahada cisimleri çok belli olmayan oyuncuların da eklenmesi oyunu cisimler üzerinden de değerlendirebileceğimizi düşündürüyor.
Oyuncu ve teknik ekip
Elbette her takım her teknik adam eleştirilir. Hele de dün geceki Trabzonspor oyunun her anında rakibine bu kadar boyun eğiyorsa pekala eleştirilebilir… Örneğin hamleler, örneğin hamlelerin zamanlamaları, hamlelerin isim bazında yanlışlıkları gibi… Ancak yıllar sonra gelen şampiyonluk sonrası oyuncu ve teknik ekipte oluşan rehaveti düşündüğümüzde canları sağ olsun diyenlere de hak vermek gerekiyor. Çünkü bu denli kötü oyunu teknik olarak izah etmek hayli güç!
‘’Bu havayla kupayı da bırakmazlar‘’
Şampiyon Trabzonspor uzunca bir süredir sezonun tüm kupalarına talip olduğunu zaten ilan etmişti. Bu meydan okumanın ilk ve en önemli ayağı şampiyonluktu, o gerçekleştirildi. Şimdi sıra ikinci kupada. Dünyanın bile imrenerek izlediği üst kalite eğlenceler tüm hızıyla devam ediyorken, bu eğlencelere yeni bir kupa sevinci daha ekleyip işi 40 gün 40 gece düzeyine çekebilirler. Bu akşam, Trabzon’da ilk ayağını kazandıkları maçın Kayseri ayağını da sorunsuz geçip adlarını bir kez daha aşinası oldukları kupa finaline yazdırmak niyetindeler. Abdullah Avcı’nın tüm planları artık kupa finali için...
Mücadele gücü öne çıkar
Şampiyonluk sonrası lig kulvarında yoluna rotasyonla devam etmeleri doğal olarak tüm enerjilerini de Ziraat Türkiye Kupası’na harcayacaklarının net işaretiydi. Benzer durumun Kayserispor’un da son lig kadrosunda yaşandığını belirtelim. Kayserispor, ligde kalmaya dair bir sorunu olmadığı için uzun süredir kupa odaklı maçlar oynayan bir takım. Dolayısıyla bu akşamki maçın mücadele gücü hayli yüksek olur. Trabzonspor’un şampiyon kadrosunun ana aktörlerinin bu karşılaşmada yine ön plana çıkacağını düşünüyorum.
Şampiyona yakışır oyun...
Oyuncu eğlenceleri geçen hafta bitti, onlar işlerine geri döndüler, Hatay maçında gördük. İlk maç 1-0 bitmişti ve deplasman golü avantajı diye bir durum söz konusu da olmayınca başlı başına bir tek maç gibi olacak bugün. Trabzonspor klasik oyununu güçlü oyuncularıyla bütünleştirir ve bunu şampiyona yakışır şekilde de icra eder yine. Kayserispor ise esnek ve değişken savunma planını deneyerek başlar oyuna. Geçişler en önemli silahı olur. Trabzonspor bu aşamadan ve bu havayı yakaladıktan sonra ne finali, ne bu kupayı kimseye bırakmaz bence.