‘’Kırılma maçı‘’
Kulvarlar arası geçişin Trabzonspor’un oyununa, alınacak muhtemel bir galibiyetin de bozulan psikolojisini yerli yerine koyabilmesi adına katkısı olacağını düşünmüştük. Karaman’ın Kayserispor’unun ligi kafasında bitirdiğini, konsantrasyonunu kupaya verdiğini, işin Trabzonspor adına zor olacacağını da öngörmüştük. Ufak bir rotasyonla sahaya çıkan Trabzonspor, baskı kurmaya çalışsa da karşısında merkezi iyi kapatan bir Kayserispor duvarı ile karşılaştı. Tüm organizasyonlarını bu nedenle kanatlara ve haliyle de içeriye ortalara zorlanarak gerçekleştirmek durumunda kaldı Trabzonspor. Bekleyen, geçiş kollayan bir Kayserispor izlerken, sürekli deneyen, yanılan bir Trabzon görüntüsü ilk yarının özeti oldu. Dorukhan, Hamsik, Nwakaeme akabinde Koita atak yönünü de tamamen Kayserispor tarafına çevirdi.
Nwakaeme'nin büyük oyunculuğu...
Nwakaeme, büyük oyunculuğunu, adrese teslim asistiyle bir kez daha göstererek Cornelius’u işler hale getirdi maçın son anlarında. Önemini anlatmak için sadece bir kupa maçının ilk ayağında avantaj olarak değerlendirmenin çok ötesinde bir galibiyetti dün geceki. Kazanamama sendromunu üzerinden atmış bir Trabzonspor olarak Adana’ya gidiliyor. Önemli bir kırılmadır bu.
‘’Fabrika ayarlarına dönüş fırsatı‘’
Lider bu kez kupa mesaisiyle sahneye çıkıyor... Her iki hedefe ulaşmak için umutlarını sezonun bu dönemine taşıyan tek takım Trabzonspor. Bir kulvarda şampiyonluğun, diğer bir kulvarda da kupa şampiyonluğunun en büyük favorisi onlar. İki kulvara da kıymet katıp, ilgililerine Abdullah Avcı’nın ifadesiyle adeta ‘iyi ki Trabzonspor var’ dedirtiyorlar... Abdullah Avcı ve ekibi, sırf bu özelliğiyle de takdiri ve büyük saygıyı hak ediyor.
Kayserispor ekstra motive
Rakibi Kayserispor ise, ligde rahatlık seviyeleri nedeniyle tamamen kupaya odaklanmış durumda. Avrupa’ya en kısa yoldan gidebilme yolunu tamamen aralamak istiyorlar. Daha turu geçtikleri gece Hikmet Karaman’ın ‘Maçtan önce Trabzonspor’la bir daha oynayalım demiştik. 40.000 seyirci vardı. Saha müthiş. Atmosfer müthiş. Orada bir de Trabzonspor seyircisinin önüne çıkalım. Kendimizi alkışlatalım’ sözleri, motivasyonlarının düzeyini anlama adına önemli.
Keskin rotasyon zor
Bordo-Mavililer, stresle harman olmuş lig performansının çok ötesinde bir psikolojiyle sahada olacak. Lig psikolojisinin dışında bir organizasyonun, Trabzonspor’un oyununu pozitif ivmelendireceğini düşünüyorum. Bu akşam Abdullah Avcı takımını adeta fabrika ayarlarına yeniden çekecektir. Takımının buna reaksiyonu ligde kalan haftaları da etkileyecektir. Bir nevi toparlanma fırsatı, bir nevi ayağa yeniden kalkma maçı olacak Trabzonspor için. Kupa söz konusu olunca akla gelen ilk şey rotasyondur. Abdullah Avcı’nın Kouassi’yi kullanabileceğini düşünmekle birlikte, keskin bir rotasyon beklemiyorum. Akılların kısa süreliğine ligden uzaklaşması, rehabilitasyon için önemli bir fırsat.
‘’Reaksiyon önemli!‘’
Lider Trabzonspor’da değişen pek bir şey yok. Yine kazanamadı ve erteledikçe ertelediği şampiyonluğunu bir kez daha ötelemiş oldu. 5 puana ihtiyacı vardı. Şimdi 4 puana ihtiyacı var kalan 5 maçta. Öyle gözüküyor ki, baskıyı ve stresi yönetme konusunda Trabzonspor yine başarısız oldu. Kadro değişiyor, eksikler dönüyor... Çeşitlilik artıyor... Ancak; birbirinin benzeri maçlar ortaya çıkıyor... Öyle olunca da birbirinin benzeri yazılar yazmaya devam ediyoruz. Trabzonspor son haftalarını tükettiğimiz ligimizde kazanamamaya devam ederken, tek güvencesi ligin boyunun kısalması gibi duruyor. İşini çözmekte hayli zorlanıyor... Dün ilk yarısında tempo üretmekte zorlanan, Nwakaeme olmadan önde ince işçilikler yapamayan bir takım görüntüsü içindeydiler... Koca bir ilk 45 dakikasını evinde, seyircisi önünde çok daha efektif kullanılabilecekken bunu yapamadı. İlk yarıdaki Trabzonspor’un isteği, arzusu, temposu, hareketliliği lider takım görüntüsünden hayli uzaktı.
İzahı yok
Doğru oyun, sabırlı oyun ile toplanmış puanlar, aynı oyun modeliyle devam ederken; şifresi çözülmüş bir karmaşık yapı görüntüsü verdi. Sezonu erken açmak gibi bir mazeret, sürekli kazanmak ve puan biriktirmek gibi Trabzonspor’un bugünlere taşıyan şeyler bugün yorgun bir psikoloji olarak karşımıza çıkıyor. Sonuç itibariyle Nwakaeme, Cornelius, Siopis gibi dinamik oyuncularsız Trabzonspor’un oyunu daha da düşük enerjili hale geliyor. Şampiyonluk stresi diyelim ve son 5 haftayı bekleyelim bakalım... Bu düşüşün başka izahı zor... Ayrıca garip olan yine bir reaksiyon verme maçı oldu. Bunu yapabiliyorsan, şampiyonluğa da bir reaksiyon verebilmen gerekmiyor mu?
‘’Şampiyon gibi oynama vakti‘’
Lider, ligin sonuna yaklaştığımız bu haftalarda evinde Karagümrük’ü ağırlıyor. Mutlak kazanma üzerine tüm planlar. Eksikler geri dönüyor. Öyle ki bazı bölgelerde seçeneklerin hepsinin klas ve de formda ayaklar olması, teknik adamın tercih zorluğu yaşayacağını düşündürüyor. Abdullah hoca Hamsik, Siopis, Bakasetas, Dorukhan, Abdülkadir gibi isimler arasından yerli yabancı denklemine de sadık kalarak ideal bir üçlü seçecek. Saha ve seyirci avantajını da etkili kullanıp daha ilk dakikalardan itibaren önde baskılı bir Trabzonspor izleyeceğimizi düşünüyorum.
Karagümrük’ün zaafı belli
Rakibi Karagümrük takımının aldığı puanlar, yaşadığı kayıplara baktığımızda özellikle iç saha ve dış saha performanslarında farklılıklar görmek mümkün. Deplasman karneleri çok iyi değil. Özellikle kendi birinci bölgelerinden çıkışlarda baskıyı yönetme konusunda sıkıntıları olan bazı karşılaşmaları oldu. Bunu bir zaafa dönüştürebilir Trabzonspor ön alan oyuncuları...
Kayıplar öngörülebilir
Rize karşısında anormal saha ve hava koşulları haricinde Trabzonspor’un şu son maçlardaki puan kayıplarının hepsi öngörülebilir durumlardı. Travmatik etkenler harici Trabzonspor’un güçlü oyununu eksik kadrolarla bile icrasını izledik. Şimdi ideale yakın bir kadro söz konusu. Herkes hazır. Haliyle yeniden her şeye başlar gibi eforlu, istekli bir Trabzonspor izleyeceğiz. Bugün şampiyon gibi oynamalarını bekliyorum.
Hamsik maksimuma ulaşır
Hamsik, dönüşe geçtiği iki maçında adeta giriş, gelişme olarak gösterdiği performansını Karagümrük karşısında bu kez gol katkılarıyla sonuçlandırır. .. Ve maksimumuna ulaşır. Djaniny ile Cornelius’u birlikte izlersek şaşırmam. Bugünkü 90 dakika, Nwakaeme, Visca, Abdülkadir Ömür’ün maçı olur. Nihayetinde lider, haftaya Adana’ya kalabalık gider...
‘’Uzun yılların birikimi‘’
Lider heybesindeki puanlardan kullanmaya devam ediyor. Öyle görünüyor ki, Trabzonspor’un yaşadığı şeyin adına şampiyonluğun erkene alınması stresi demeye devam edeceğiz… Evinde bambaşka bir performans gösteren Gaziantep karşısında elbette işler kolay olmayacaktı ancak temposuzluğun izahı da güç. Bu tempo sorunu rakibin formasyonuna yağ süren en önemli etken olarak karşımıza çıktı. Sahanın her alanında sayısal üstün gözükmelerinin de ana sebebi Trabzonspor’un oyunu hızlandırmada yaşadığı problemdi. Evet haftalardır yaşanan bir sıkıntı var. Oyuncuların sürekli değişmesi, farklı kadrolarla çoğu maça çıkışlar oyunun kalitesinde olumsuz anlamda etkili oldu. Ancak bir başka realite de Rize’den çıkan sonuç olsa gerekti. Gündüz bölümünde en yakın rakibi Konyaspor’un puan kaybı yaşaması gözüken o ki Gaziantep’te Trabzonspor’un stresine ek katkı verdi. Yıllar önce Umut Bulut’un 100. gol stresi yaşadığı ve bunun bir probleme dönüştüğü dönemleri anımsattı bu şampiyonluk hesabı ve rekor beklentisi.
Hamsik klası
Kalecilerin iyi işler yaptığı, karşılıklı pozisyonların yaşandığı özelinde güzel bir karşılaşma oldu. Centilmenlikler de maça damga vurdu diyebiliriz… Dorukhan’ın mecburi çıkışı haricinde oyuna hamleler daha erken yapılabilirdi. Açık söyleyelim… Hamsik oyundan çıktıktan sonra Trabzonspor adına oyun kalitesi de tamamen düşmüş oldu. Uzun zamandır oynamayan Hamsik, klasıyla maç eksiğine rağmen sahanın 'en ne yaptığını bilen' ismi oldu… Organize etti, başlattı, hızlandırdı, yavaşlattı… Ama takımına kazandıramadı. Makas daraldıkça, Trabzonspor stresi üzerinden atacak galibiyeti ve şampiyonluk ilanını öteledikçe ötelemeye devam etmiş oldu. Evet az kaldı. Sanırım uzun yılların birikimi sahaya bu şekilde yansıyor diye düşünmek en doğrusu.
‘’Fırtına zamanı Lider‘’
Trabzonspor’un Gaziantep’e gidişi sis nedeniyle mümkün olmamıştı. Haliyle cuma akşamı oynanması gereken maç, bu akşam oynanıyor. Evinde iyi performanslarıyla dikkat çeken Gaziantep takımı lideri devirebilmenin motivasyonuyla sahada olacak. Trabzonspor daha birkaç gün önce top rakipteyken üçlü savunma, çoklu orta alan formasyonuna karşı bir sınavdan geçmişti. Türlü sebepleri sıralansa da verilen sınav çok da beğenilmemişti.
Yine 3’lü savunmaya karşı
Bugün, tam da Beşiktaş maçının kazanımlarıyla sahne alacaklar. Özellikle bu formasyonun hücumda ve pas organizasyonlarında artıları olduğu gibi defansif zayıflıkları da beraberinde getirdiği bilinen bir durum. Evinde iyi oynayan Gaziantep’in Djilobodji’den yoksun sahaya çıkması ev sahibi için dezavantaj. Trabzonspor’un ise artık yeni bir seri başlangıcını hayata geçirip sezonu firesiz bitirmek, rekorlarla da ligi tamamlamak gibi hedefleri söz konusu. Olduk, olacağız derken şampiyonluk için geri sayım hızlanmış durumda. Üst üste Rize ve Beşiktaş maçlarında kaybedilen puanların ardından artık Fırtına zamanı...
Hücum gücü Cornelius’ta
Abdullah Avcı ve öğrencilerinin, oyuna dair eleştirileri de bugün terse çevireceklerini düşünüyorum. Defans kurgusu bu kez ideale yakınken, orta alanda Hamsik’in dönüşü, Dorukhan’ın da asıl yerinde oynaması; güç ve estetiğin buluşması anlamı taşıyor. Sonrası Cornelius’un gücüne, futbol aklına ve açtığı alanlara arkadaşlarının koşularına kalacak gibi duruyor. Visca, Nwakaeme ve Abdülkadir Ömür rakip kaleyle sıklıkla burun buruna geleceklerdir.
Kafalarda sis olmasın!
Trabzonspor, majör ya da minör değişkenlerin her türlüsünü yaşayarak bu aşamaya geldi. Haliyle artık erteleme gibi minör değişkenlerin bahane olamayacağı bir yerdeyiz. Üstelik sakatlık dönüşünde olan oyuncuları için bir gün daha kazanmış bile sayılabilir... Sis nedeniyle uçak kalkmadı ama mühim olan sisin kafalarda olup olmadığı. Trabzonspor için kafalarda sis olmasın kafi...
‘’1 puan da önemli‘’
Şampiyonluk yolunda bu karşılaşma, belki de son büyük engeliydi Trabzonspor’un... Büyük maçların büyük oyunlarına şahit olacağımızı tahmin edebiliyorduk. Ve her türlü sonucun ortaya çıkabileceğini de hesaba katıyorduk. Oluşturduğu puan farkını bu tip maçlarda kredi niyetine kullanma planları olmalıydı Trabzonspor’un. Neredeyse tümden değiştirmek zorunda kaldığı defans hattı bile bu kredilerin ne kadar önemli olduğunu anlamamız adına önemliydi. Bir tarafta şampiyonluk için hafta hesabı yapan Trabzonspor, diğer tarafta ise yeni teknik adamıyla iyi bir başlangıç yapmak isteyen Beşiktaş... Karşılaşmaya iyi başlayan, iyi götüren ve açıkçası iyi de bitiren Beşiktaş takımı önümüzdeki sezonun planlamalarını yapar gibiydi. Trabzonspor ise büyük mücadele verdiği maçta kazandırabilecek golü bulsa da bu avantajını son düdüğe kadar taşıyamadı. Kazanabilirdi, kaybedebilirdi de...
Mücadele güzeldi
Şampiyonluk yolunda yılların birikimi, travmatik etkileri, eksikler, oluşan stres ve güçlü rakip reansiyonuna karşı bu karşılaşmadan 1 puan almak lig makası daralırken önemliydi. Şehirde oluşan hava, koreografik şölen, tribünlerin coşkusu bir galibiyetle süslense iyi olurdu denilebilir. Ancak tüm bu ambiansın bir mağlubiyetle sevimsiz bir moral bozukluğuna dönüşeceğini de düşünmek gerekiyor. Kaçan bir penaltı, hatalı geri pas uygulaması, sertlikler, kartlar, çirkin ve güzel görüntüler, beklentiler derken güzel bir karşılaşma izledik sezon bitimine doğru.
‘’Buraya kadar‘’
Adı hazırlık maçı olsa da; neye, nasıl, kimlerle hazırlandığımızın tartışma konusu olduğu günlerden geçiyoruz yine... Sistemimizin, formasyonumuzun, oyuncu tercihlerimizin sonuçlarının olumlu olmasını bekliyoruz. Sabır temalı beklentimizi, son bir kez daha hatırlatıyoruz birbirimize. Kazanma arzumuz, tribün coşkumuz, milli hassasiyetimizle de birleşince oyuna önde baskıyla başladık. Başarılı da olduk. İtalya kabullendi gibi gözüktü. Golü de bulduk. Böyle devam ederse bu hazırlık maçını, prestije çevirip kazanabileceğimize olan inancımız da arttı. Ancak İtalya Milli Takımı eksik ya da değişik oyuncu tercihleriyle çıktığı sahada ayağa oynayarak, 'Buradayım' mesajını vermekte gecikmedi. Kısa bir tempo, öne geçmelerini sağladı. Onlar sistemli, biz ise kaos futbolumuza devam ettik. üçü buldular, biz beraberliği bulabilir duruma geldik.
Büyük dersler çıkarmıştır!
Hazırlık maçı ve rakip en az bizim kadar keyifsiz İtalya olunca, teknik adam büyük dersler çıkarmıştır diyelim biz yine. Oyun kurmakta zorlanan, hatta başarılı olamayan, orta alanda aslında ilk maçta sahada olmasını beklediğimiz Dorukhan’ın savaşçı oyunu, Hakan’ın yanındaki oyuncularla başkalaşması, Cengiz’in saman alevi klaslığı ve Serdar Dursun harici dişe dokunur çok bir şey kayıt altına alamadık. Birbirimizi yenmek için kurduğumuz kadrolarla adına rekabet dediğimiz lig mücadelemizin güzel bir yansıması olan milli takımımızla buraya kadar.