‘’Değişiklikler yetmedi‘’
Hataysporlu oyuncuların oluşturdukları alkış koridoruyla mükemmel katkı verdikleri oyunda, onlar şampiyonu alkışlarken, kendileri de alkışı hak edenler olarak sezona damga vurdular… Çok alışık olmadığımız bu görüntüler artarak devam etmeli… Şampiyon Trabzonspor, Hatay deplasmanında sahaya beklenildiği gibi bol rotasyonla çıktı… Akılların salı günü oynanacak kupa rövanşında olması, oyuncuların da bir kaç gün evveline kadar şampiyonluk kutladıkları düşünülürse her şey normaldi. Uğurcan, Hugo, Berat, Bakasetas, Djaniny gibi oyuncularının etrafını daha az kullandığı oyuncularla donatarak başladı Abdullah Avcı. Ahmetcan Kaplan’ı da ana oyuncu grubuna dahil etmezsek büyük haksızlık yapmış oluruz ona. 19 yaşında formasını giydiği, alt yapısında yetiştiği takıma önümüzdeki yıllarda epeyce hizmet edeceğini de göstermiş oldu.
Berat en iyilerdendi
Abdullah Avcı özellikle kenar oyuncularını tamamen değiştirip, performanslarını görmek istese de; beklediği performansı ne beklerinden ne de ön oyuncularından alamadı. Değişiklikler de farkı artırmaya yetmeyince, son saniye golüyle galibiyetten oldu. Bundan sonrası için oyuncuların tek hedefi ikinci kupa olunca, bu maçların sorgusu, eleştirisi de zor. Haliyle, teknik adamın kafasında gidecekler, kalacaklar, gelecekler harici oyuncu bazlı başka düşünce yoktur denilebilir. Berat ilk dönemlerini anımsatan performansıyla takımının en iyilerindendi.
‘’Şampiyonluk tamam, sıra ikinci kupada.‘’
Şampiyonun bu ilk deplasmanı... Hatay’a şampiyon olarak gelen Trabzonspor için bu akşam; bazı küçük hedefleri de tutturabilme anlamı taşıyor. Küçük ölçekli bu hedefler tarihe not düşülesi, sempatik gelen durumlar olmuştur hep. Gol kralı çıkarmak gibi, atılan gol sayısı gibi, az gol yemek gibi, bireysel ya da takım istatistikleri gibi. Kısacası ‘şampiyon olduğu sezon şunlar şunlar olmuştu’ dedirtmek gibi...
Hoca serbestlik tanır
Trabzonspor’un Hatayspor önünde en önemli avantajı; üzerindeki yılların ve sezonun birikmiş stresini atmış olması. Bu durumun zafer tatmini, duygu boşalması sonrası meydana gelen rahatlama ile sonuca olumsuz yansıması da elbette mümkün. Ancak güçlü kanaatim, bu rahatlığın, iyi ve estetik oyun seçeneğini beraberinde getireceği yönünde. Oyuncu grubunun kalitesini sahaya yansıtması mevcut psikolojiyle daha kolay olacak. Abdullah Avcı’nın bazı isimlere sınırsız serbestlik vereceğini düşünüyorum. Tabii yapacağı rotasyon da önemli.
Bazı yıldızlar kulübeye...
Sonuçta şampiyonluk tamam, sıra ikinci kupada. Salı günü de deplasmanda zorlu bir Kayserispor maçı var. 3 günlük izin dönüşü, yıldızlarının yorgunluğunu ve Türkiye Kupası arenasına daha hazır çıkma durumunu hesaplıyordur hoca. Dolayısıyla Nwakaeme, Visca, Bakasetas, Abdülkadir Ömür, Cornelius, Djaniny gibi isimlerden bazıları sahada, bazıları kulübede başlar. Ancak ne olursa olsun, Hatayspor’un da pozitif oyun anlayışını göz önünde bulundurursak, karşılıklı goller ve pozisyonlar izleyeceğimiz, keyifli bir gece bizleri bekliyor.
‘’Seri şampiyonluklara hazırlıklı olun‘’
Haftalardır “lider” olarak takdim ettiğimiz Trabzonspor bitime 3 hafta kala şampiyonluğunu ilan etmiş oldu. Önümüzdeki üç hafta ve kupa karşılaşmalarında sahaya “şampiyon takım” hüviyetleriyle çıkacaklar…
Oyuncuların Trabzon’da yaşattıkları o muhteşem gece sonrası koca bir camiada istisnasız herkes zihinsel iyileşme, tedaviyi de yaşamış oldu. 'Acaba' kelimesi zihinlerden atıldı…
Trabzonsporluların mutluluk ortalaması belki de tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı…
Kolay kolay da düşeceği düşünülmüyor.
Doğruyu buldu
Bundan sonrası büyük bir sıçramanın yaşanması evresi olacak… Geleceği planlama gibi tatlı telaşların dönemi olacak… İskelet şöyle mi kalmalı, takımın havası böyle mi korunmalı gibi… Taraftarların yönetimlerine güveni tam… Yönetimin de taraftarından aldığı sezonluk geri bildirimler tribünlerine yansıdığı gibiydi.
Bugünü nasıl planlamışlarsa geleceği de öyle planlayacaklarına dair inanç da maksimum seviyede taraftarlarda… Akılcı, proaktif, geleceği planlayan ve teknik ekibiyle uyumlu çalışan yönetim anlayışı, ülke futboluna da yeniden rol model olacak cazibeye kavuşmuş durumda… Aramızda kalsın… Trabzonspor, transfer çalışmalarına teknik adamının dosyası üzerinden çoktan başladı bile… Sezon başında yaptığı gibi, sezon ortasında yaptığı gibi… Doğruyu buldu, bırakmaya da niyetleri yok gibi…
Koca bir ağaç gibi
Bu büyük başarıya gölge düşürmek isteyeceklere tek söz şu olmalı… Trabzonspor uzun yıllar sonra şampiyonluğunu ilan ettiği o son düdük çalındığında sahadaki kadrosunda 3 (toplamda ise 9) alt yapısında yetiştirdiği oyuncuyu kullanıyordu. Kökü Trabzon’da, dalları dünyaya yayılmış koca bir ağaç gibi…
“Dünya değişiyor çocuklarım” diyor ya Sait Faik… İşte tam da böyle… Dünya değişiyor, öfke, şiddet, nefret duyan değil eğlenmeyi bilen, sosyal medyayı harika kullanan, lobi oluşturan, vefalı, tutkulu, genç bir taraftar grubu var artık… Hepsinden önemlisi iyileşmiş, travmayı silip atmış, geleceğe umutla bakan bir kitle söz konusu…
Anadolu’nun en köklü, yaşı en büyük kentlerinden Trabzon’un oyununa sahip çıkmasını ve her defasında inatla ayağa kalkıp yeniden savaşacak gücü bulmasını kadim kent kültüründe aramayanlar Trabzonspor’un seri şampiyonluklarına da hazırlıklı olsun derim.
‘’Tebrikler şampiyon Trabzonspor‘’
Yılların hasreti, yılların birikmişlikleri artık son buldu… Trabzonspor 2021-2022 sezonunun şampiyonu oldu. Taraftarıyla, yönetimiyle, teknik ekibiyle, oyuncularıyla sonuna kadar hak ettikleri şampiyonluğu elde ettiler. Sezonun özeti gibi bir maç oynayarak bu başarıyı elde ettiler adeta… Bu kadar zor olacağı ortadaydı. Bu kadar zor bir rakiple oynayacağı da biliniyordu. Öne geçip, ayakların geri geri gitmesi de oldu, reaksiyon da oldu. Özeti gibiydi sezonun ve dün gece her şey vardı Trabzon’da… Bu şampiyonluk için uzun süre bekleyenlerin son düdük sanıp oyuna girmeleri dahil, iki kere sevinilmesi de tarihe geçildi. Sakatları, ayrılanları, gelenleri, doğru oyunu, Abdullah Avcı’nın sabır ve ikna kabiliyeti koca bir camianın hasretini sona erdirdi.
Şimdi kutlama zamanıdır
Tüm kahramanları, jokerleri her şeyiyle şimdi Trabzonspor için doyasıya kutlama zamanı şampiyonluğu. Asla vazgeçmediği sevdasının yıllarca peşinde inatla koşup; hak ettiği bir şampiyonluk yaşadı Trabzon ve Trabzonsporlular… Beklenen, ötelenen, travmaya dönüşen şampiyonluğun kutlanma zamanıdır şimdi. İnatla, özlemle, kaybettikleriyle doyasıya, eğlenerek, ağlayarak kutlama zamanıdır şimdi. Öyle bir sevdaki, Nazım’ın dizeleri gibi; “Dümende ve baş altlarında insanlar vardı ki Bunlar uzun eğri burunlu ve konuşmayı şehvetle seven insanlardı ki Sırtı lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin zaferi için Hiç kimseden hiçbir şey beklemeksizin bir şarkı söyler gibi ölebilirdiler..."
Tebrikler şampiyon, tebrikler Trabzonspor…
‘’Şampiyonluk maçı‘’
Haftalardır lider olarak anons ettiğimiz Trabzonspor’u artık şampiyon olarak takdim etmemize az kaldı. Alınması gereken 1 puan ve kalan 4 hafta. Rakip bu kez Antalyaspor... Ligdeki ilk mağlubiyetin rövanşını alma motivasyonu, şampiyonluk motivasyonuyla birleşecek. Nuri Şahin’le, özellikle de devre arası doğru transfer hamleleri ile yukarıya ivmelenmiş Antalyaspor gerçeği var. Şampiyonu sezonda iki kez yenme motivasyonları yüksek olacaktır... Yılların özlemine kavuşmak için artık sayılı dakikaları kaldı Trabzonspor’un.
Tüm şehir stadyum gibi
Şehir adeta Avni Aker ruhuyla kocaman bir stadyuma dönüşmüş gibi. Herkes şehrin tribünlerinden kahramanlarını alkışlarla stadyuma gönderiyor. Daha tesislerinden adımını attığı ilk anda başlayacak maç atmosferi. Bugün Trabzonspor’un bayramı var adeta... Düğünü, şenliği var Trabzon’da...
Abdullah Avcı ve ekibi hazır... Oyuncular hazır... Hasret, kabına sığmaz bir duyguyla son düdüğe gebe...
Özkan Hoca, Dozer, Kazım...
Öyle bir atmosfer ki, rakip kim olursa olsun, oynayan kim olursa olsun fark etmeyecek bu akşam. Cornelius mu, Djaniny mi, Siopis mi, Hamsik mi? Dorukhan mı, Visca mı, Abdülkadir mi? Yoksa Bakasetas mı? Hugo, Denswil mi? Uğurcan, Nwakaeme mi?
Puchacz, İsmail, Serkan, Hüseyin, Ahmetcan, Yusuf, Yunus, Koita, Kouassi... Öyle bir zaman dilimi ki artık, oyuncuların tümü; Edgar, Gervinho, Peres bu gece. Özkan hoca, Kazım, Dozer Cemil, Mustafa, Kadir, Eren... İsmi buraya sığmayacak daha niceleri... Düğünü, bayramı, şöleni var Trabzonspor’un bu gece... Futbol sadece saha içinde bahanesi bu gece...
‘’İnatla ve aşkla bugüne geldiler‘’
Yaşadıkları tüm travmalara rağmen sevdikleri bu ‘asla ama asla sadece futbol olmayan’ oyundan hiç vazgeçmedi Trabzonsporlular... Dar sokaklarında ve dinmeyen yağmurlarında her yıl yeniden, inatla, aşkla kendilerini buldular. Şampiyonluk yaşanmadan ve de o coşku hissedilmeden bu sevgiyi kuşaklara aktardılar üstelik. Onlar sadece ve sadece çocuklarını nasıl Trabzonsporlu yapabileceklerini düşünerek günlerini tükettiler. Ömürlerini verdiler. Gurbetçi Trabzonsporlular’ın çocukları okullarında sadece bir kaç kişi olabildiler. Sınıflarında ise çoğunlukla tek başlarına. Ama başları dik verdiler bu hayatta kavgalarını. İyi günde, kötü günde...
Hapsedilemez sevgi
Aynı çocukların ebeveynleri sıkça karşılaştıkları saçma sapan bir soru karşısında adeta yıllarca sınandılar. Israrla, inatla sordular, ayıplar gibi. ‘İyi ama ilk takımın hangisi?’ dediler. “Bugünüm de, yarınım da” oldu aldıkları cevaplar hep. Ne onlar sormaktan vazgeçti, ne aldıkları cevabın harareti düştü. Böyle süreçlerden geçildi ve bu aşamaya gelindi artık. Şehrine hapsedilmeye çalışılan bu sevgi, ülkenin her sathında kutlanacak bir büyük şölene dönüşüyor şimdi.
O çocuklar büyüdü
Coğrafya kader midir keder midir bilemem ama Trabzon’dan başka yerde taraftarı yok, kutlama olmaz diyen kanaat önderlerini bile gördü bu gözler! Onlara sadece ülkemizin değil dünyanın topoğrafik haritalarına bakmalarını öneriyorum. Çocuklar çoktan büyüdüler ve bayrağı devraldılar. Dünyanın da ‘her yer’ine dağıldılar. Çünkü öldüremeyen şey güçlendirdi onları.
‘’Geri döndüler!‘’
Uzunca bir süre ağırdan aldığı lige Adana’da geri döndü Trabzonspor. Gerilimi yüksek, stresi yönetilemez düzeye çekilmiş ligde sezonun belki de en kritik galibiyetlerinden biri elde edildi. Zoru sevdiğini, iyi takım gördüğünde iyi oyun oynadığını gözlemlediğimiz Trabzonspor bizi yine yanıltmadı. Sahasında, taraftarının da desteğini arkasına almış Adana Demirspor takımına karşı bu skoru üretmek, hele de ayakların geri geri gittiği bir dönemde kazanmak bu işi bayram öncesi bitirmek anlamı da taşıdı. Oyunun özellikle son bölümünde heyecanın doruklara çıktığını belirterek konuyu biraz da Dorukhan’a da çekmek lazım. Dün gece Trabzonspor takımında oyuncu bazlı değerlendirmede atan, tutan, asist eden haricinde, gizli kahramanlarına haklarını bu aşamada teslim etmemek büyük haksızlık olacak.
Gerilim bitti
Özellikle Dorukhan’a büyük parantez açılmalı. Akabinde Siopis’in büyük katkılarına, Denswil karizmasını da layıkıyla eklemek gerekiyor. Trabzonspor, Adana deplasmanında ihtiyacı olan 4 puanın 3’ünü almanın ve hasretini çektiği şampiyonluğu Trabzon’da ilan etmenin de garantisini cebine koyarak şehrine dönüyor. Gerilimi bitti, stresi yönetilecek düzeyde artık. Bu öyle bir moral motivasyon ki, ihtiyacı olan bir puanı değil, kalan 4 maçı da aldırır bir takıma. Çünkü artık geri döndüler…
‘’Final maçı gibi‘’
Lider Trabzonspor, Adana Demir deplasmanına kazanamama sendromunu üzerinden atarak geldi. Son haftalarda yaşadığı stres bitmiş ya da azalmıştır diye düşünüyorum. Kupa vesilesiyle bir ‘ara’ galibiyetin lige tezahürü mutlak olumlu olacaktır. Nwakaeme’nin oynamayacak olması Trabzonspor’un bilindik oyununu elbette etkiler. O nedenle bu kez bilindik oyunun dışında bir takım tercihleriyle Abdullah Avcı’nın maça damga vuracağını düşünüyorum.
Günün yıldızı Avcı olur
Yani maçın yıldızı Abdullah Avcı olur. Lider Trabzonspor’un takım lideri o. Oyunundan ödün vermeden tercih edeceği oyuncuları ve hamleleriyle Trabzonspor ’un Adana deplasmanından rahat, seyir zevki yüksek bir oyunla galibiyetle döneceğini düşünüyorum. Trabzonspor ligin iyi takımlarına karşı iyi performanslar üretti hep. Montella’nın takımı da ligin en iyi oyun üreticilerinden ve açık, atak, pozitif, kazanma odaklı oyunları ile izlenilirliklerini hiç kaybetmediler.
Siopis faktörü belirleyici
Muhteşem bir taraftar önünde, muhteşem bir karşılıklı oyun bekliyorum. Ligin final maçı gibi bir maç olacak seyir zevki açısından. Sezonun en parmakla gösterilen maçı hatta. Balotelli yok, Nwakaeme yok. Trabzonspor’da Hamsik’le kıpırdayan ön alan var. Haliyle beklentim ‘orta sahaların kolay geçildiği’ bir karşılaşmada Siopis faktörü belirleyici olur yönünde. Cornelius, rakip stoperlere zor anlar yaşatır, gol krallığı için hanesine gol yazdırır.