‘’Hücum hattı damga vurur‘’
Kasımpaşa son haftaların en yüksek puan ortalaması tutturan takımı. Kazana kazana küme düşmenin en güçlü adayı olmaktan çıktılar... Trabzonspor’da Hamsik harici oynaması şüpheli oyuncu yok gibi. Bakasetas hastalık sonrası kadroda olur. Abdullah Avcı’nın o bölge havuzunun diğer aktörleri ile oluşturacağı kombinasyonlardan bir orta alan üçlüsü izleyeceğiz. Kombinasyonlar içinde en güçlüleri Siopis, Dorukhan, Abdülkadir Ömür ya da Bakasetas’lı formül gibi duruyor. Son haftalarda istekli oyunuyla Yunus Mallı da sağlam bir alternatif olarak teknik adamın elini güçlendiriyor.
Değişime hazır olun
Visca ve Puchacz’ın gelişi sonrası Peres veNwakaeme’nin oyunlarında gözle görülür değişimlere hazır olalım. Kenarları daha güçlü bir Trabzonspor, Kasımpaşa önünde merkez orta alan oyuncularının yükünü epeyce hafifletecek gibi. Pas yüzdesi yüksek, pasın her türlüsünü, her bölgede etkili yapabilen Trabzonspor rakibinin konsantrasyonunu hangi dakikalarda bozabilir? İşte bu sorunun cevabı, maçın da kilidini çözecek anahtar gibi.
Ömür’ü unutmamak gerek
Tüm bunlara Cornelius’un ‘topla buluşma isteği ve becerisi de’ eklendiğinde nitelikli ortalar kilidi açabilir. Seyircisi önünde Nwakaeme maça damga vurur. Abdülkadir Ömür ve Visca’nın defans arkası koşularını yazamadık bile. Tüm bunlar düşünüldüğünde hücum zenginliği ve bunun ilk dakikalardan itibaren sahaya yansıması için taraftar faktörü...Çok güzel bir maç bizi bekliyor
‘’Uğurcan Çakır ders veriyor‘’
Lider üst üste iki hafta evinde oynayacak... Tam kapasite... Seyircisi önünde fire vermemek ve işi kolaylamak istiyor. Elbette tek tek bakılacak iki önemli maç... Kasımpaşa büyük bir çıkış içinde. Aşağıda dengeleri bozdu, yukarıda da bozmak isteyecektir. Ve akabinde en yakın takipçisi Konyaspor ve İlhan Palut’lu oyun anlayışları, karşılamaya ayrı ayrı anlamlar yükleyecek. Abdullah Avcı hemen hemen her konuşmasında iç saha maçlarına davet üstüne davet yapıyor. Aralara da desteklenme şekliyle ilgili detaylar bırakıyor. Trabzonspor taraftarları da bu davetlere her daim icabet ediyor. Gözüken o ki; her iki maçı da yine dolu tribünler önünde oynayacak Trabzonspor. Seyircisini arkasına alacak. Bu durumun avantajlarını hanesine puanlar olarak işletecek.
Avcı çözüm adamı
Abdullah Avcı, iyi fakat eksiği hiç eksik olmayan kadrosundan çözümler üreterek devam ediyor. Şikayetçi olmuyor. Eksikleri olsa da en iyileri, en iyi mevkileri ön plana çıkarıyor. Defans sorunluysa kenarları konuşturuyor maç sonunda. Kenarlar kesilirse merkezi, merkez sorunluysa Uğurcan devreye giriyor. Kazanma odaklı bu oyunun olmazsa olmazı ‘atan-tutan’ diyoruz. Buna ligimizde altı numaraları da eklemek gerekiyor. O bölgede sürekli bir değişim yaşanıyor ancak çözümlerle değişim anlamlanıyor. Stoper, özellikle de yerli stoper konusu taraftar nezdinde çözüm bekliyor gibi gözükse de teknik adamın bu konuda talebini iletip beklediğini görüyoruz. Olmazsa karalar bağlamaya niyeti olmadığını gösteriyor. İçeriden çözümlere devam edecek belli ki... Ön tarafındaki organizasyon becerisi yüksek oyuncu sayısı ile eksikleri hissettirmeyen oyunlar izleyeceğimizi düşünüyorum.
Atan ve tutan...
Uğurcan Çakır demişken, konuyu bir kaç cümle ile geçiştirmek büyük adaletsizlik olur diye düşünüyorum. Şu an ülke futbolunun en değerli üyesi o. Yerli yabancı ayrımsız... Öyle maçlar oldu ki adını dahi duymadık. Arkadaşları ona iş bırakmadılar. Ancak öyle de maçlar oldu ki, puanları aldı evine gitti. Geldiği seviye, başladığı seviye, ona güvenenleri mahçup etmemesi, güvenmeyenleri de bir o kadar zor duruma düşürmesi ibretlik dersler içeriyor. Atanı iyi Trabzonspor’un. Tutanına da sadece iyi demek tatsız tuzsuz bırakıyor cümleyi. Atanı iyi tutanı ise Uğurcan Çakır demek, adıyla söylemek en doğrusu sanırım.
‘’İşte böyle örnek olunur‘’
Lider Trabzonspor yoluna dolu dizgin devam ederken bir taraftan da kadrosunu ihtiyaçlarına göre şekillendiriyor. Bu süreci de kurumsal bir yapıdan beklenen bir şekilde gerçekleştiriyor. Aynı anda deneyimlenirken gençleşiyor da. Böylece, sürdürülebilir ve geliştirilebilir bir yapının oluşmasına dair umutlar artıyor. Hâl böyle olunca, kurumsallaşma ibaresi slogan olarak kalmıyor, gerekleri yerine getiriliyor. İçinde bulunduğumuz transfer dönemindeki hamlelerine bakalım Trabzonspor’un... Edin Visca transferiyle bir futbolcunun yanı sıra deneyim de satın alınıyor. Kurumsal hafızasını devreye sokuyor ve daha önce şampiyonluk yolunda, benzer kırılmalarda, yapamadığını bu kez yapmış oluyor.
Yılların planlaması...
Bir hazır oyuncu parasıyla kadrosuna kattığı Enis, Taha, Kerem ve Batuhan hamleleriyle de deneyimin yanında gençleşmeyi de ihmal etmiyor Trabzonspor. Tam da ‘yaşlanıyorlar’ eleştirilerinin geldiği dönemde bunu yapıyor ve Trabzonspor tek derdinin bu yıl değil, ‘yıllarım’ olduğu mesajını veriyor. Yerli oyuncuların bu denli kıymetli olduğu dönemde önümüzdeki döneme damga vurması beklenen gençleri rol model alabilecekleri Hamsik, Nwakame, Visca’lı kadrosuna katarak harmanlıyor ve bu genç oyuncuların mental olarak da gelişimine katkı sağlamış oluyor. Özeti şu; camialarda herkes şampiyonluğa kilitlenmiş olsa da asli işler ihmal edilmiyor.
Dönüşün yok Ahmetcan!
Bir de şu durum var; İzmir ve Bursa’dan alınan genç oyuncuların Trabzonspor altyapı oyuncularına, özellikle de ailelerine ve şehre verdiği mesajı doğru okumak gerekiyor. Trabzonspor altyapısı oyuncuları bundan sonra başka şehirlerin altyapılarıyla da dolaylı rekabete girecek... Yani Trabzonspor altyapısından da gelsen, çok yetenekli de olsan bilinç, zihin, psikolojik donanım ve genel kültür anlamında kendini yetiştiremiyorsan kalıcı olamayacaksın..
Son söz son altyapı ürünü Ahmetcan’a ve sevgili ailesine olsun... Stefan Kuntz daha geçen gün senden bahsetti. Gözler senin üstünde Ahmetcan. Geri dönüşün yok artık! Önünde olumlu-olumsuz alabileceğin fevkalade güzel örnekler var. Ve bu örneklerin neredeyse hepsi yola senin gibi güzel, senin gibi umutlu başlayanlardı...
‘’Geri sayım başladı!‘’
Futbol işte tam da bu yüzden hayatın ta kendisi.
Ortada izah edilmesi güç şeyler var.
Daha bir kaç gün önce yaşanan Giresunspor maç sonu…
Ve dün gece yaşanan maç sonu…
Stres var, kabul…
Ancak halihazırda özellikle bazı dakikalarda “lider takımın oyunu bu” diyemeyeceğimiz şeyler de yaşanabiliyor.
Giresunspor maçında tutmayan tercihler ve oyun vardı….
Orada alınmış mükemmel dersler var diye de düşünüyoruz…
Çok beklememek gibi.
Öyle de oluyor.
Bu şampiyonluk işi gerçekten zor iş… Hele de Trabzonspor için hasret boyu bu denli uzamışken…
Yoksa bir takımın, bir maç içinde, bir doksan dakikalık sürede, bu kadar büyük gitgeller yaşamasının izahını yapmak güç…
Galatasaray önünde de ilk bölümde planlanan hiçbir şey tutmadı…
Dorukhan-Berat ikilisi ile mecburi de olsa yapılan başlangıçta Berat kaynaklı sıkıntılar, verilen şansa rağmen devam etti…
Bakıyorsunuz müthiş pas hatalarıyla oynuyor bir dönemin en iyisi Berat.
Adeta “Hüseyin Türkmen sendromu” yaşıyor…
Bir takım, üstelik lider bir takım da, oyuncuların bazıları özgüven kaybı yaşayabiliyor.
Avcı, taraftara “ayağa sizler kaldırmalısınız” demeye devam ediyor.
Bu şampiyonluk işi zor iş…
Bunu teknik cümle kurgularıyla izah etmek hayli güç.
Sonra, Abdullah Avcı konuyu, sıkıntıyı görüyor ve hiç uzatmadan;
bir kaç gündür de sosyal medya, spor programları, sokak analizlerinin de ortak görüşü olan yerli-yabancılı onbire dönüyor…
O tempoyu doksan dakika sürdüremeyeceği aşikar Galatasaray’ın da oyundan düşüşü, değişikliklerle doğru şekilde örtüşüyor.
Avcı’nın zamanında hamleleri, Siopis, Ahmetcan, Yunus, adeta hayat veriyor Trabzonspor’a.
En çok da Uğurcan Çakır’ın takımını oyunda tutan, yarışta tutan, uzandığı o toplar, ellerinde yükselmeyi bekleyen hedef ödüle dönüşeceğinin işaretlerini veriyor….
Trabzonspor, kamuoyunun tüm kolaylaştırmasına, basitleştirmelerine rağmen;, rakibinin “ezeli” olduğunu zorlanarak ve kazanarak göstermiş oluyor...
Trabzonspor böylece bu büyük galibiyetten sonra geri sayıma da geçiyor.
Stresi İstanbul’da bırakarak….
‘’Kanatlar kilit nokta‘’
Lider Trabzonspor puan kayıplarına son vermek, moral bulmak, rakiplerinin de moralini bozmak istiyor. Galatasaray ise evinde kazanıp yaşadığı büyük düşüşünü, büyük bir maçla yükselişe çevirmek istiyor. Kötü hava koşulları karşılaşmanın estetiğine ne derece etki edecek akşam göreceğiz. Giresun maçının özellikle son bölümlerinden mükemmel bir oyunu vardı Trabzonspor’un. Bekleri de aktif oyunun içinde olduğunda farklı bir görüntüye bürünmüşlerdi. Nwakaeme’nin dönüyor olması sadece bu karşılaşmanın değil, ligin de dengesini etkiler. Hamsik’in oynayıp oynayamayacağı konusu da hakeza... Organizasyon takımı olan Trabzonspor’un orkestra şefi adeta. Oynadığı maçlarda özellikle atak başlangıçlarında yön belirleme, yön bulma, yönelme konularında adeta pusulası oldu Trabzonspor’un. Tempoyu belirledi. Sonradan da olsa oyundaki varlığı çok şeyi değiştirir.
Savunma güvenliği önemli...
Özellikle son iki karşılaşmadan alınan derslerin pratiğe döküleceği bir maç olacak bugün. Cornelius’a nitelikli top atılması halinde çok tehlikeli bir aktör olduğu biliniyor. Peres ve Puchacz, Nwakaeme ve Visca ile doğru kanat, doğru bekler buluşması anlamı taşıyor. Trabzonspor bu kez kanatları, çizgiyi daha çok kullanacak, rakip ceza sahasına daha fazla tehlikeli top atacak gibi duruyor. Cornelius ‘yeterki beni ceza sahası içinde topla buluşturun’ der gibiydi Giresun maçında. Bakasetas arzu ettiği golü yine uzak şutlarla bulmak isteyecek. Trabzonspor kazanmaya çok daha fazla yakın olmanın, favori gösterilmenin başına açabileceği sıkıntıları da düşünüp takım savunmasını da asla elden bırakmayacaktır diye düşünüyorum.
‘’Kanatlar kilit nokta‘’
Lider Trabzonspor puan kayıplarına son vermek, moral bulmak, rakiplerinin de moralini bozmak istiyor. Galatasaray ise evinde kazanıp yaşadığı büyük düşüşünü, büyük bir maçla yükselişe çevirmek istiyor. Kötü hava koşulları karşılaşmanın estetiğine ne derece etki edecek akşam göreceğiz. Giresun maçının özellikle son bölümlerinden mükemmel bir oyunu vardı Trabzonspor’un. Bekleri de aktif oyunun içinde olduğunda farklı bir görüntüye bürünmüşlerdi. Nwakaeme’nin dönüyor olması sadece bu karşılaşmanın değil, ligin de dengesini etkiler. Hamsik’in oynayıp oynayamayacağı konusu da hakeza...
Organizasyon takımı olan Trabzonspor’un orkestra şefi adeta. Oynadığı maçlarda özellikle atak başlangıçlarında yön belirleme, yön bulma, yönelme konularında adeta pusulası oldu Trabzonspor’un. Tempoyu belirledi. Sonradan da olsa oyundaki varlığı çok şeyi değiştirir.
Savunma güvenliği önemli...
Özellikle son iki karşılaşmadan alınan derslerin pratiğe döküleceği bir maç olacak bugün. Cornelius’a nitelikli top atılması halinde çok tehlikeli bir aktör olduğu biliniyor. Peres ve Puchacz, Nwakaeme ve Visca ile doğru kanat, doğru bekler buluşması anlamı taşıyor. Trabzonspor bu kez kanatları, çizgiyi daha çok kullanacak, rakip ceza sahasına daha fazla tehlikeli top atacak gibi duruyor. Cornelius ‘yeter ki beni ceza sahası içinde topla buluşturun’ der gibiydi Giresun maçında.
Bakasetas arzu ettiği golü yine uzak şutlarla bulmak isteyecek. Trabzonspor kazanmaya çok daha fazla yakın olmanın, favori gösterilmenin başına açabileceği sıkıntıları da düşünüp takım savunmasını da asla elden bırakmayacaktır diye düşünüyorum.
‘’Coşku eksik‘’
Ortada bir gerilim olduğu açık. Trabzonspor ligin ikinci yarısına başladığı hızı bir türlü artıramıyor, zorlanıyor. Temposuzluğun nedenlerini bilememekle birlikte; uzun dakikaların heba edilmesinin en büyük sebebi gibi duruyor tempo konusu. Özellikle iç sahada seyircisi önünde daha coşkulu bir takım oyunu oynanması gerekiyor. Oyun ve sonuçlar, taraftarından oyuncusuna kadar stres yönetiminin sekteye uğradığı da düşündürüyor. Oyunun son anlarının heyecanın doruklara çıktığı bölüm olması, daha önceleri nerelerdeydiniz dedirtti.
Doğaçlamaya dönen oyun
Kurtarışlarıyla maçın kahramanı Okan Kocuk oldu. Okan'ın kurtarmaları ile Bakasetas'ın kaçırmaları arasında yüreklerin dayanmakta zorlandığı anlar yaşandı. Oyun, son bölüme sıkışmalı mıydı sorusunun yanıtını eksikler üzerinden okumak doğru olmayacaktır. Trabzonspor kenar yönetimi oyuna Hüseyin'in sarı kart ve pas hataları ile Abdülkadir Ömür'ün sakatlığı nedeniyle zorunlu değişikler yapması işleri hayli yoluna sokmuş gibi gözükse de orta alanda verim düşüktü ve beklenen gol gelmedi. Yediği gol sonrası biraz da doğaçlamaya dönen oyun, oyuncu değişiklikleri ile daha rakip alanda baskıya dönüştü.
Tek izahı stres
Trabzonspor'un özellikle de iç sahada, sıkışan da oyunda Cornelius'u nitelikli ortalarla buluşturması gerektiğini sıklıkla vurguluyorduk. Oyun kenarlara yıkıldıktan sonra Cornelius'un da dakikaları başlamış oldu. Gol geldi. Penaltı geldi. Ama hikayenin bu kısmında tek penaltının kaçan iki penaltı vuruşuna dönüşmesinin tek izahı stres olabilir. Şu bir gerçek ki, özellikle Hamsik, Nwakaeme ve Djaniny gibi oyuncularından yoksunluk üstelik aynı anda yoksunluk Trabzonspor'da çok şeyi değiştiriyor. Maraton uzun, kayıplar olacak. Kazanç ise Trabzonspor'un uzun bir aradan sonra bir sol beki olmuş oldu.
‘’Lider yeniden başlar‘’
Lider Trabzonspor evinde Giresunspor’la zorlu bir maça daha çıkıyor. Eksikleri var… Bunun yanı sıra Visca gibi bu ligin en kıymetlilerinden oyuncusunu seyircisiyle buluşturacak... Visca'nın bireysel heyecanını, tribün birlikteliğiyle coşkuya çevirme ihtimali, karşılaşmanın da seyrini etkiler. Ya klaşık 130 kilometre mesafeden otobüsle geliyor Giresunspor… Seyahat kısa, konaklama Trabzon'da… Deplasman etkilerinin daha düşük hissedileceği bir karşılaşma olacak onlar için de... Sezon başladığından itibaren, sıralamada bulundukları yeri asla önemsemediler. Oyun, kadro, teknik adam istikrarı belli bir çizginin de üstüne taşıdı Giresunspor'u… Oyunları hep pozitifti. Kazanma odaklı oldular. Hakan Keleş'in, bu akşam da bu oyunundan taviz vereceğini düşünmüyorum.
'Oyundan taviz vermez'
Trabzonspor bu anlamda karşısında iştahlı, hem merkezde hem de ön alanda çok koşan ve baskı yapan bir rakip bulacak. Dikkat edilirse Trabzonspor kalesinde uzun süredir çok pozisyon vermiyor. Yediği goller bireysel hatalardan… Daha önce de değişik formasyonlara, oyun planlarına karşı kendi oyununu sabır ekseninde sürdüren Trabzonspor izledik. Trabzonspor da oyunundan taviz vermez.
'Güçlü oyun devam eder'
Doğru oyun kimilerine göre de keyifsiz oyun, zaman içinde kazandıran, lider yapan "güçlü oyun" adını aldı, öyle de devam edecek gibi gözüküyor. Giresunspor'un oyunu Abdullah Avcı oyunlarını avantaja çevirebilir. Bakasetas'ın Sivas önünde istekli oyunu vardı. Denediği uzak şutlar, Giresun maçında gole dönüşebilir, yeniden çıkış maçı olabilir… Deplasmanda tam bir görev adamı rolüne bürünen Cornelius, istediği ortaları iç sahada alabilir. Defans arkası koşularının maçı olacak gibi. Pas oyunu, tempo ile birleşirse çok koridor açılır bu maçta. Abdülkadir Ömür, Visca bu boşluklara atacakları koşularla sonuca gidecek isimler olur.