Oyunun belli bir bölümü kar altında oynandı. Alttan ısıtma sisteminin bile yetersiz kaldığı, çizgilerin kaybolduğu, topun bile renginin attığı (renkli topa dönüldü) bir hava koşulundan bir puanla dönüyor Trabzonspor. İki puan mı kaybetti, bir puan mı kazandı tartışmalarına girmeden şu hatırlatmayı yapmak gerekiyor. Antalya’da da yoğun yağan kar değil de yağmur olmuştu. Onun etkisiyle kaybedildiği düşünülen karşılamadan da ‘en az bir puan alınabilmeliydi’ diyen çoktu.

Bu puan önemli

Trabzonspor, herkes için gerek deplasmanda, gerekse iç sahada zor olan ‘Rıza Çalımbay takımına’ puan kaybetti. Bu özellliğiyle Sivasspor’dan alınan puan sayısı şampiyonluk yolunda önemli. Trabzonspor ayağa pas, topa hakimiyet konularında kendini tekrar eden oyununu zor koşullarda yine icra etmeye gayret gösterdi. Çalımbay’ın öğrencileri teknik adamlarından aldıkları taktik gereği, birebir, temaslı oyunlarla Trabzonspor’un oyununu bozarak sonuç almaya çalıştı.

Sadece bir hata...

Özellikle kar yağan bölüm Trabzonspor için en sıkıntılı bölüm oldu. İstediği oyunu üretemedi ama kalesinde de Uğurcan’ın nazar boncuğu sayılabilecek bir gol harici ‘yenilgi’ emaresi diyeceğimiz bir pozisyon vermedi. Yusuf Erdoğan ilk maçında golü bulsa Trabzonspor zor periyodun ilkinden galibiyetle bile ayrılabilirdi. Elbette her maç kazanılamayacak. Kaybetmeden dönmek, sakatsız dönmek de önemli. Trabzonspor için bu karşılaşma; iyi havalarda karınca misali biriktirip, hanesine doldurduklarını kış dönemi kullanma durumuydu adeta!

Lider Trabzonspor, Sivas’a bazı isimlerinden yoksun olarak gitti. Ev sahibi Sivasspor’un da kadrosunda çok önemli eksikler var. Hal böyle olunca, şartlar bu anlamda eşitlenmiş gibi gözüküyor. Trabzonspor daha önce de türlü gerekçelerle maçlarına ‘ideal’ olmayan onbirleriyle çıktı. Neredeyse her hafta yaşadığı bu olumsuz durumlara rağmen de liderler. Bu durum, Abdullah Avcı’nın her hafta yeni çözümlerle, rakip analizleriyle maçlarına hazırlandığının göstergesi. Sivasspor’da da durum farklı değildi geçen hafta özelinde bakıldığında. Konyaspor karşısında eksiklerine rağmen kazanan, kazandıran bir oyun oynadılar. Bu durumun bize anlattığı şey çok net... Gerek Abdullah Avcı, gerekse Rıza Çalımbay tüm eksik parçalarına rağmen kazanma adına tüm kozlarını usta birer satranç oyuncusu gibi sahaya sürecekler.

Sabır faktörü ön planda

Abdullah Avcı’nın yine en çok sabırlı oyununa yaptığı yatırımın karşılığını bulacağı dönemlerden geçtiğimizi düşünüyorum. Her zaman ideal onbirlerle sahada olunamayacak kadar gizemli, belirsiz bir oyun futbol. Tam da bu dönemlerde isimlerden bağımsız pas oyunları eksikleri hissettirmez. Kontrol-pas isteyen Abdullah Avcı’nın bu basit gibi gözüken konuda aldığı geri bildirimlerle -isimlerden bağımsız olarak- sonuca gideceği ortada...

Cornelius’a daha çok orta

Kontrollü, bekleyen ve son bölümde de hamlelerle sonuca gitmek isteyen bir Sivasspor bekliyorum. Haliyle, Trabzonspor’un üreteceği tempo, Sivasspor’un buna göstereceği reaksiyon karşılaşmanın da seyrini etkileyecek. Trabzonspor bugün hücum oyunlarını daha çeşitlendirmiş bir şekilde karşımıza çıkabilir. Sıklıkla kenardan içe kat eden oyuncular ve kanat oyunlarını da görebiliriz. Abdullah Avcı daha fazla nitelikli orta isteyebilir Cornelius’a... Oyunu her iki kenar oyuncusu çözer. Cornelius boş geçmez. Ceza sahası dışından şutlar konusunda iyi olan deplasman istatistiğine de önemli katkılar gelebilir.

Lider Trabzonspor mutlak kazanma parolasıyla sahadaydı. Yeni Malatyaspor önünde mutlak favori ilan edilme hali özgüveni de beraberinde getirince beklentilerin altında bir skor üretme, pozisyon üretme izledik. Bu durum beraberinde erkenden sonuç alabilme adına baskı unsuru da oluşturdu. Ağırlıklı olarak bireysel yeteneklerin sergilenmesi, güçlü Trabzonspor oyununu arattı, sekteye uğrattı diyebiliriz. Aslında çarşamba günü oynanan Süper Kupa finalinde; devre arası tatilinden dönecek takım performanslarına dair önemli bilgiler edinmiştik. Tatil dönüşü süre olarak hazırlık döneminin kısalığı, takımların bıraktığımız yerden devam etmelerine en büyük engel olarak bu hafta sıklıkla atıfta bulunacağımız konu olabilir. Böylesi kritik bir başlangıç maçında kazanarak başlamak önemliydi. Kapanan rakiplerine karşı önemli bir sınavdan hasarsız geçilmesi önemliydi. Hedeflenene ulaşmak için böyle maçları kazanmak, pozisyon vermeden kazanmak önemliydi...

Garanti maç yok

Futbol, sıralamada ligin en başındaki ile en alt sırasındakinin maçında sürprizleri de beraberinde getirebilirdi ancak öyle olmadı. Bu zorlu süreçte 'Garanti maç yok, her maç zor olacak' uyarısı tüm Trabzonsporlular'ın maç sonunda heybesine koyduğu ders olmuştur diye düşünüyorum. Eksikler döner, Trabzonspor ritmini yakalar, hücum çeşitliliği artar, bu maç da anılarda hatırlanır bundan sonra.

Lider Trabzonspor sezonun kalan yarı diliminde de hız kesmeden hedefine ulaşmak niyetinde. Visca transferiyle de camiasına büyük moral yüklemesi yapan Trabzonspor, işini asla tesadüflere ve şansa bırakmak istemediğini göstermiş oldu. Sakatlıkların, hastalıkların, cezaların, yerliyabancı denklemlerinin kadroları nasıl ve ne şekilde biçimlendirdiğini hepimiz iyi biliyoruz. O nedenle Trabzonspor’un kadro mühendisleri görevlerini fevkalade güzel bir şekilde yerine getiriyor diyebiliriz.

Sumudica sıkıntılı ama...

İkinci yarıların zorluğu hepimizin malumu... Şampiyonluk, Avrupa kupaları hedefleri yanı sıra, düşme tehlikesi yaşayan takımların mücadeleleri de karşımıza hep olağanüstü performanslar çıkarmıştır. Bu akşam tam da küme düşme hattından bir rakiple sınavı var Trabzonspor’un. Sumudica Trabzon’a çok eksikle geldiğini günlerdir ifade ediyor. Elindeki oyuncularla kendi formasyonuna sadık, dirençli bir takım sahaya süreciğini düşünüyorum. Kendi sahasında doluluk rekorları kıran, organizasyon kabiliyetleri geçmiş sezonlara göre çok daha ileri seviyede taraftarları, bu yarışta Trabzonsporun en önemli eksik kapatan faktörü.

Hamsik organize eder

Trabzonspor özellikle iç sahada çok daha coşkulu oyunla karşımızda olursa şaşırmayalım. Elbette Abdullah Avcı disiplini, oyuna sadakat demek ancak; ilk gol önemli, dakikası özellikle, oyunu başka noktalara götürebilir. Nwakaeme dönüyor... Bakasetas adeta yeniden başlıyor. Tam da Abdülkadir Ömür’ün istediği alanları bulabileceği karşılaşma. Büyük karakter Hamsik’in organizasyonlarında, Cornelius da gollerine yenilerini ekler. Kısacası Fırtına, kaldığı yerden devam eder.

Trabzonspor lider bitirdiği ilk yarı performansının bir benzerini de ikinci yarıda gerçekleştirip hedefine ulaşmak istiyor. Kısa, orta ve uzun süreli sakatlıklar yaşadığı bu ilk bölümde kadro içinden çözümler üreterek gemisini ara limana güvenle demirlemesini bilen bir Abdullah Avcı vardı... Özellikle sol ve sağ bekleri bir çok maçta köken olarak başka mevkilerin oyuncuları oldu. Başka pozisyonlarda da benzer sorunlar yaşanmasına rağmen hissettirilmemeye gayret gösterildi. Mazeret olarak önümüze sunulmadı. Üstelik de rekorların takımı olundu.

Daha da güçlenecekler

Oyuncularına, süreçte yaşanan problemler nedeniyle adeta ‘ana dal yanında yan dal’ sertifikalarını da hatırlatmış oldu Avcı. Mecburiyetler çözüm ürettirdi, geliştirdi, güçlendirdi Trabzonspor’u... Oyuncu elbette en önemli aktör ancak ‘oyununa sadakat’ talebine aldığı geri bildirimlerle, organizasyon ön plana çıkarıldı. Şimdi buna ek olarak transfer imkanı var. Bunu da en iyi şekilde değerlendirmek için uzun süredir çalışmaları olduğunu biliyoruz. Temmuz’da olduğu gibi. Yaşanan zorluklardan çıkarılmış dersler var. Zaten transferde geçen isimler, atışların nokta bazlı olduğunun en önemli işareti. Hâl böyle olunca da daha güçlü olmak için takviyelerin yapılması yakın gibi.

Gerçek olan Malatya maçı

Ligin süre olarak aynı gözükse de psikolojik anlamda daha zor ve kısa süreceği bilinen ikinci bölümünde, telafisi olmayacak maçlar oynanacak. Sezonlardır alınmış dersler, yapılmış gözlemler, edilmiş notlar malum... Eksik mevkiler, çetin geçecek süreçte yaşanacak muhtemel sakatlık, form ve ceza halleri düşünüldüğünde hazır oyuncularla takviye edilecek. Trabzonspor bu kadar yaklaştığı hedefinden oyuncu bazlı eksikler nedeniyle uzaklaşmak istemeyecektir. Bugün yarın anlaştıkları isimler daha da netleşecektir. Şimdi gerçek olan Malatya maçına mevcutlarla çıkılacak olunması... Ve bu mevcudun da oyununa güvenilen, oyuncularına güvenilen ve her koşulda rekorlar kıran takım olduğu unutulmamalı.

Yedek ağırlıklı kadrosuyla sahaya çıkan Trabzonspor, Boluspor engelini Koita’nın golüyle geçti. Nedenleri bir çok şeye bağlanabilir zorluklar içeriyor kupanın bu ilk ayaklarının… As kadro da tercih edilebilirdi. Ancak gereksiz bir güç farkı oluşurdu bu riskli uygulama için. Trabzonspor hedefine kilitlenmiş usta bir teknik adamın tercihlerinden; ikinci yarıya kullanacağı oyuncularının durumunu da görme maçı oynadı. Koita’nın iştahını, Murat Cem Akpınar’ın formunu özellikle izleyenlerine de göstermiş oldu.

Son şansları tanımış olabilir

Avcı son şanslarını da tanımış olabilir bazı oyuncularına… Bu uzun yarışta taşın altına kimlerin yürekten gövdeyi koyacağını görmüş olabilir. Gideceklerine, gönderileceklerine, takasta kullanılacaklarına dair haberlerin odağındaki isimlerin kafa olarak gidip gitmediğini de test etmiş olabilir. Trabzonspor'un bu turlarda sürpriz sonuçlar da aldığı olmuştu. Benzer durum yaşanabilirdi diyenler olabilir. Teknik adam gözüyle bakılınca böyle bir kadro tercihi harici her hamle daha farklı tartışma konusu olacaktı. Doğrusunu yaptı, asları yanında tuttu. Maça dair derin analiz yanıltır. İsimler üzerinden ekstra eleştirilere de girmemek gerekiyor. Güçlü kadro içinde her 'yedek' oyuncusunu efektif kullanmış bir Trabzonspor’un uzun yarışta bu oyuncularının büyük bir bölümünü kullanacağı unutulmamalı.

Güzel ve güçlü oyunu yazmaya hazırlanıyorduk ki bir skandal karar karşılaşmanın önüne geçti. Her iki takımın da akıl oyunlarının önüne geçti. Biz daha akıllıyız denildi adeta… Halil Umut Meler pozisyonu gördü görmedi ayrı konu. Ancak Hasan Ali Kaldırım'ın açık eline çarpan topa VAR'la yaptıkları büyük istişare sonucu penaltı vermediler. Gariptir korner kararı verildi. İzahı güç. Akıllara Başakşehir'le yarışılan sezonda yine aynı statta Trabzon'da verilmeyen Nwakaeme'nin formadan çekilme sahnesi geldi.

Baba edasıyla oynadı

Dün akşam karşılıklı güçlü oyunu öne çıkaracak, teknik adamların hamleleri üzerine konuşulacak çok şey oldu. Marek Hamsik gibi 'toparlayan, düzenleyen, yeniden rayına oturtan' büyük bir liderin öncülüğüne şahit olduk. Saha içerisinde kafasında bir çok pas alternatifini top daha ona gelmeden planlamış büyük bir usta izledik. Çocuklarının oyun odasında onların hemen arkasında oyuncaklarını amaçladıkları oyunun içine ustaca sunan bir baba edasıyla sahadaydı.

Son kara tran Başakşehir'di

Açıkçası, büyük bir beklenti içinde Trabzonspor kime puan kaybeder diye düşünenlerin adeta son kara treniydi Başakşehir. Başakşehir'in mutlak kazanması gerekiyordu ama pozisyonları Trabzonspor buldu. 2 direkten dönen top ve baskı liderin rakibine göre oyunu da nasıl şekillenebileceğinin göstergesi oldu.

Sezonun yarısı bitiyor. Yarısı bitince de geriye kalan haftaların daha hızlı geçeceği yönünde güçlü bir algımız vardır. Trabzonspor, Antalya deplasmanı sonrası iki maçını da kazandı. Şimdi üçüncüyü de kazanıp, serisini yenilemek ve yarı devreye de kafası rahat girmek istiyor. Edgar’ın sakatlığı ile moral bozukluğu yaşayan, Hugo’nun da oynamayacak olmasıyla stoper ikilisi bozulan Trabzonspor’da Abdullah Avcı’nın alternatifleri hazır. Denswil yükselen performansı ile adeta bu günler için maç eksiğini tamamladı denilebilir. Bu durumları hesap ederek ‘özellikle yerel oyuncularımız düştüklerinde onları ayağa kaldırsınlar’ mesajını haftalar önce veren Abdullah Avcı’nın taraftarından bunun karşılığını bekleme maçı adeta...

Taraftarın maçı olabilir

Trabzonspor taraftarı Abdullah Avcı’nın da özel davetleriyle stadyumda hiç olmadıkları kadar yüksek organizasyon becerisi gösterip; iç sahayı büyük avantaja çevirdiler. Şimdi rakibin durumu, maçın önemi düşünüldüğünde yarı sezonun son büyük performansı için tribünler yine dolu olacak. Trabzonspor’da yıldız oyuncularından yoksunluk ilk değil. Kalecisinden, en uçtakine kadar tüm aktörlerinden mahrum maçlar oynandı. Ve kazanmasını bilen bir ekip her daim sahada oldu. Yine aynı motivasyonla, taraftar desteğiyle ve Abdullah Avcı oyunlarıyla Trabzonspor sahne alacak.

Orta saha farkıyla...

Rakibi güçlü, moralli, formda... Kazanmak zorunda olan Başakşehir takımı... Bu durum her iki tarafın oyununa etki edebilir bir durum. Hedefine kilitlenmiş, havasını bulmuş bir büyük takımın bu aşamalarda kazanma odaklı güçlü oyunları ideal 11 istemez. Herkes idealdir o gün. Trabzonspor’un Hamsik organizasyonuyla, Dorukhan ve Bakasetas gibi orta alan kozlarıyla, oyunu Uğurcan’dan uzak tutacaklarını düşünüyorum. Cornelius’un maçı olur. Ama atar ama asist yapar ama alan açar... Mutlaka bugün de farkını ortaya koyar.