‘’Önümüzdeki sezonlar için!‘’
Trabzonsporlu’nun bir karar vermesi gerekiyor. Hayati bir karar... Özellikle koşullar üzerinden, hatta net ifade edeyim olumsuzluklar üzerinden biraz egzersiz yapılması lazım. Yoksa, sürekli kendini tekrar eden takım görüntüsü, yakıp yıkılan, dağılan ve uzun süre sonra yeniden tepeye oynayan takım ve camia olma hali bir türlü düzelmeyecek. Maç anlarında, maç sonlarında, hadi geçtim ertesi güne dahi sirayet eden kızgınlık halinin anlaşılabilir tarafı var... Bunun linç kültürüne dönüştürülmesini önleyecek bir ortak aklın bundan sonra gelenekselleştirilmesi şart. Aklın, duyguların önüne ivedilikle geçirilmesi kalıcı ve sürekli başarı için olmazsa olmaz bir durum. Gelelim Denizlispor maçına bu düşünce ile... 'Matematik izin verdiği sürece' diye bir ifade kullanıyoruz. Puan kaybı yaşanmış maçları yeniden sıralamaya gerek yok, herkes de biliyor ki; hepsinde durum 'umut' anlamında az ya da çok vardı. Şimdi de Trabzonspor kazanmak ve rakibinin kaybını beklemek durumunda. Galatasaray maçını kazanıp beklediği gibi bir son 2 hafta yaşanmalı... Sonuçlarına, sahada verilen mücadelenin büyüklüğü neticesinde herkesin razı geleceği Denizli ve sonrasında kalan 2 maç... Trabzonspor önümüzdeki sezonun tohumlarını belki de bu üç maç atacak ya da yakıp yıkıp nadasa çekilecek, kim bilir? Herkes üzerine düşenin ne olduğuna, rolünün ne olacağına şimdiden karar vermeli...
KISA MESAJ
Aynı saatte oynanacak olan liderin ve en yakın takipçisinin maçları; sonuçları itibariyle bu akşam birçok şeyi değiştirebilir. Trabzonspor takımı kolay vazgeçen olmadığını, inatçı olduğunu göstermek isteyecektir. Bu miras efsaneyi var edenlerden kalan önemli bir durum. Bu mirasa sahip çıkılacağını düşünüyorum bu akşam!
‘’Umut bırakmadılar!‘’
Henüz ihtimallerin bitmemiş olması önemli bir motivasyon kaynağıdır. Rakibinizin ensesinde varlığınızı hissettirmeniz önemlidir. Psikolojik faktörlerin şampiyonluk yolunda ne kadar belirleyici rol oynadığını hepimiz iyi biliyoruz. Hüseyin Çimşir ve oyuncuları da gayet iyi biliyorlar... Fakat bilmekle uygulamak arasında dağlar kadar farkın olduğunu da unutmamak gerekiyor. Trabzonspor’un hepsini geçtim son Antalya maçında sergilediği hatta sergileyemediği oyun psikolojinin doğru yönetilemediğini kanıtlar gibiydi.
Büyük takım refleksi...
Matematik hâla ihtimal var diyor demesine de oyuncuların ruh hali ne diyor asıl buna bakmak gerekiyor. O umut Antalya maçında oyuncularda yoktu, olmayınca da taraftarlarına hiçbir şey bırakmamış oldular umut adına. Şimdi üzerlerine düşen son görevleri; üç maçı büyük takım refleksiyle inançlı, inatçı, kararlı ve caydırıcı şekilde kazanma azmini sahada göstermek. Sonuçlarını da böylece görüp buna da katlanmak olacak...
Tepki vazgeçmişliğe
Trabzonspor’un kaybetmesine değil vazgeçmişlik görüntüsüne tepkiler söz konusu... Kalan 3 hafta ve kupa finali var... Bu takım sezon boyunca kapasitesini gösterdiklerine bu saatten sonra 'ben buyum' dese de inandırıcı olmaz. Zira bu Trabzonspor o Trabzonspor değil...
‘’Emeklere yazık‘’
Dün akşam izlettirilen Trabzonspor aslında yine hiç şaşırtmadı. Eksikler ile Trabzon’a gelen rakibi karşısında yenik duruma düştü. Atar dedik bir şekilde attı... İkinci penaltı ile öne geçmesini yine bildi. Skoru gören herkes “bu kez öyle olmaz” diye düşünmek istedi ama olmayacağını da farketmesi uzun sürmedi. Bir ifade var “gol bağıra bağıra geldi” yine. Yazılarıma bakıyorum. Geçen yıldan bu yıla bir çok maç için aynı şeyler söylemişiz Trabzonspor kayıplarında. 24 puan kaybedilmiş öne geçtikten sonra.
Kronik sorun oldu
Temposuzluk konusu, skora, duruma isyan edememe konusunda yaşanan kronik sorunlar gelinen noktayı belirleyen unsurlar oldu. Yazık oldu emeklere. Bir şekilde bitecekti ama böyle bitmesini kabullenme hali kabul edilebilir değil. Trabzonspor yıkılmadan, dağılmadan önümüzdeki sezonun planlamasını yapabilmeli. En azından bunu başarabilmeli. İki seçeneği var çünkü...
Her şeyi heba etmemeli
Biri yukarıda söylediğim ve bilindik durum. Diğeri de bu yılın dersleriyle önümüzdeki sezonun planlamasına başlamak... Derbi kaybetme ama şampiyonluk umudunu mucizelere bırak! Hakikaten yazık oldu emeklere... Türkiye Kupası ve Süper Kupa hedefinin hala ulaşılabilirliği söz konusu. Haliyle yakıp yıkarak emeklerinin tamamını heba etmemek gerekiyor... Hayat devam ediyor çünkü..
‘’En 'Rahat' Maç!‘’
Trabzonspor, İstanbul'da ezeli rakibi Galatasaray'ı yenerek, spor camiasına 'sonuna kadar devam' kararlılığını göstermiş oldu. Bu güçlü sonuç; Başakşehir'in 'bırakmayan, kararlı ve inatçı' bir rakip önünde hata yapma olasılığını artırabilmesi anlamı da taşıyor. Kaçan mı, kovalayan mı avantajlıdır sorularının net cevabı olmasa da bu tip gövdeli maç kazanımlarının psikolojiye etkisi önemlidir. Trabzonspor bu akşam Antalyaspor maçına mutlak kazanma ve 3 puan parolası ile çıkacak.
Stressiz konumdalar
Antalyaspor takımı uzun bir zaman sonra geçen hafta lidere kaybetti. Kaybederken oyuncu da kaybetti...Bu şartlarda en önemli güçleri ligdeki 'stressiz konumları' olacak. Hem avantaj hem de dezavantajları olabilir bu durum...Ve Trabzonspor, kalan 4 haftalık maç periyodunda karşılaşacağı en 'rahat' takıma karşı mücadele verecek. Gol atan takım özelliği değişmeyen ancak gol yiyen özelliğinden de asla vazgeçemeyen Trabzonspor'un bugün sahadan kazanarak ayrılacağını düşünüyorum.
Olağanüstü bir performans...
Herkesin övgüsünü alan futboluna ve sonuçlarına dönen Trabzonspor'un eksikleri de kalmadı gibi...Haliyle mazereti de kalmadı kazanmamak için... Yarışı sonuna kadar vermek oyuncuların camialarına bir borcu olduğuna göre, saha, zemin, hava koşulları izin verdiği sürece sahada olağanüstü bir performans izleyeceğiz. Hakemlik müessesesinin ciddi imaj kaybı yaşadığı şu süreçte, VAR'ın istisnasız her pozisyona dahli ile durum bir nebze kurtarılabilir umudumu halen muhafaza ederek yazımı bitirmiş olayım!
Ön plana kim çıkar?
Trabzonspor'da kadro eski haline dönünce birçok isim de eski hüviyetine bürünmekte zorlanmayacaktır. Sörloth, Sosa ve Ekuban yine takımı adına öne çıkabilir. Birkaç hafta önce linç edilen Abdulkadir Parmak da mevkisinde yine övgü alabilir.
Bu istatistiğe dikkat!
Fırtına, Antalyaspor ile oynadığı son altı Süper Lig maçının beşini kazandı, birinde de mücadelede berabere bitti.
Kısa mesaj
Trabzonsporlu oyuncular ve teknik ekip, art arda puan kayıplarıyla oluşan olumsuz havayı, düşen moralleri, kaybolmuş umutları Galatasaray galibiyeti ile bir anda terse çevirmesini bildi. 4 maçlık serüvende bu maçın olumlu etkilerini gözlemleriz.
‘’Devam kararı...‘’
Dün gece Trabzonspor takımı rakibi puan kaybedene kadar, “Liderin en yakın takipçisi” olarak tehdit unsuru olacağını adeta ilan etti. Türk Telekom Stadı'nda oynananan karşılaşmada ev sahibi Galatasaray takımının tüm eksiklerine rağmen geçen hafta Başakşehir karşısında deplasmanda oynadığı tehditkar futbolun devam edeceğini düşünürken, sahada eksik kalmaları, Trabzonspor’un bu karşılaşmada avantajı olduğunu belirtmemiz lazım. Galatasaray'dan bir oyuncunun atılmasının yanı sıra bir de üzerine penaltı, bu avantajın oluşmasını sağladı.
Eksik Galatasaray takımının geri de düşmesine rağmen pas oyununda etkili olması, oyunun uzun süre ortada ve stresli devam etmesine sebep oldu. Büyük maçların sonuçları büyük olur. Dün Trabzonspor takımı adeta, 'Ben buradayım' dedi lidere...
Gecenin sorusu
VAR’a gitmeden çözebileceği pozisyonlarda VAR’ın davetiyle karar vermesi Cüneyt Çakır deneyimindeki bir hakem için formsuzluk olarak değerlendirildi.
Maçın Starı
Sosa yine gençlere örnek enerjisiyle, oyun aklıyla takımı adına öne çıkan isim oldu.
Maçın olayı
Galatasaray’ın sahada eksik kalması. Karşılamada iki penaltının olması ve Trabzonspor’un skor koruma konusunda oyun olarak yine kendini tekrar edip taraftarına yaşattığı stres...
Kısa Mesaj
Lig neresinden bakarsanız öyle göreceğiniz bir hal aldı. Kaybetmeden devam etmek hem oyuncuların bir borcu, hem de işlerinin gereği... Trabzonspor kadrosu eski düzenine dönüyor. O kadronun maç kaybetmeyeceği düşünülebilir...
‘’Şampiyonluk şifresi bu maçta saklı‘’
Trabzonspor İstanbul’a liderin takipçisi sıfatıyla geliyor. Hesap dışı puan kayıplarıyla düştüğü ikinci sıranın ligin bitimine 5 maç kala keyifleri kaçırdığı ortada. Ancak rakibinin de pekala puan kaybedebileceğini gördükten sonra kalan tüm maçları kazanmanın şampiyonluk için yetebileceği görüşü de hakim... Galatasaray takımının eksik mazeretine sığınmaksızın, geçen hafta sahada Başakşehir’e kurduğu oyun üstünlüğü hafızalarda taze. Hal böyle olunca eksiklerden bağımsız bir büyük maçın daha bu akşam oynanacağını görmek ve söylemek mümkün.
Eksiklerin dönmesi moral
Saha avantajını çok iyi kullanan Galatasaray takımının bundan taraftarsızlık nedeniyle mahrum olması Trabzonspor’un avantaj hanesine yazılacak notlardan. Ayrıca kadrosunda çok çok önemli sakatları olsa dahi yine de gol bulabilen 0-0’ı doğru oynayan bir Trabzonspor var. Sosa dönmüşken üzerine bir de Nwakaeme ve Ekuban’ın da dönüyor olması moralleri artıran en önemli unsur. Trabzonspor Galatasaray rekabeti hep keyifli, hep açık, hep bol pozisyonlu maçlar ortaya çıkardı. Mutlak kazanmak derdinde iki takımın olması da akşamki oyunun kalitesini artırabilir...
Pas trafiğini bozmak
Trabzonspor rakibinin pas trafiğini bozmayı gözüne kestirmiş olabilir. Gol atan ama mutlaka gol de yiyen Trabzonspor’un yine istediği golü, golleri bulacağını düşünüyorum. Sorun devam edecek mi bu merak konusu... Öne geçtikten sonra ne olacak? Rakibi, kalesine etkili hücum organizasyonları ile yaklaşırken nasıl bir mukavemetle karşılaşacak? Bakalım derslere çalışılmış mı? Öyle bir ders ki, adeta şampiyonluğun da şifresini çözmekle neticeli....
‘’Klasik Trabzonspor...‘’
Birbirinin benzeri o kadar çok maçı oldu ki sayısı belli değil. Öne geçiyor, yakalanıyor. Yakalanıyor yine öne geçebiliyor zaman bulabilirse. Bulamazsa da geçen hafta olduğu gibi puan kaybedebiliyor... Sakatların bu kadar yoğun yaşandığı dönemde kadro kurmakta zorlanan bir Trabzonspor izlediğimizi de söylememiz lazım. Maç anında da sakatlıklar eklenince işler daha da zorlaşıyor dün gece olduğu gibi... Bir tarafta küme düşme derdi diğer tarafta şampiyonluk iddiası olunca sahada inanılmaz bir mücadele olduğunu, bol kartların çıktığını, hakemin de kontrolü daha maç başında (6. dakika) kaybettiğini belirtmemiz gerekiyor...
Gecenin sorusu
Öne geçtiği maçlarda Trabzonspor neden bir strateji geliştirmekte bu kadar zorlanıyor?
Maçın starı
Pazdan, Rodrigues ve Kulusic takımı adına öne çıkarken, Trabzonspor’da Sörloth ve Abdülkadir Ömür takımı adına etkiliydi denilebilir.
Maçın olayı
Trabzonspor’un son düzlükte bu kadar eksikleri olmasına rağmen kalan 5 maçta şampiyonluk iddiası en az rakipleri kadar varken, kendi içinde büyük telaş yaşaması, kaybetme psikolojisine girmesi travmatik bir durum...Maçın olayı olmasa da başlı başına irdelenmesi gereken bir olay olduğunu düşünüyorum!
Kısa mesaj
Trabzonspor büyük eksikleri olmasına rağmen öne geçip maçı kazanacak işler yapamadığı sürece bu sonuçlar olacak. Hikayenin sonunu görmek lazım. Belki bu bir puan bir anlam ifade edecek... Ancak bu kadar kolay puanlar bırakmak olacak iş değil süreçte...
‘’Yeniden fırtına zamanı‘’
Son saniye golüyle Alanya’da kaybedilen 2 puan ve liderlik Trabzonspor’da moralleri bozmuştu. Akabinde; Trabzonspor camiasında bir kesimin adeta şampiyonluk kaçtı havasına girmesi dikkatli gözlerden kaçmadı... Bu olumsuz havaya aslında çok daha önce girenlerin de olduğunu gözlemledik. Başakşehir’in Ankaragücü galibiyeti sonrası şampiyonluk gitti havasına girenlerle birlikte bu sayının azımsanmayacak kadar yüksek olması; yarışta moral gücünüzü görme, test etme anlamında dikkat edilmesi gereken bir konu. Hal böyle olmasına rağmen. Başkan Ağaoğlu, yönetim kurulu, teknik ekip ve futbolcularda bu havanın olmaması, tam aksine ‘inanmışlık’ mesajı ve görüntüleri verilmesi, bugünkü maça elbette sirayet edecek gibi gözüküyor.
Keyifli ama stresli...
Teknik adam değişimi sonrası takımların farklı motivasyon ve performans üretme halleri Ankaragücü’nde ne kadar etkili olacak bu akşam göreceğiz. Düşme mücadelesi ile şampiyonluk mücadelesinin harman edildiği keyifli, stresi yüksek bir karşılaşma olacağı ortada.
Ön plana kim çıkar?
Sosa’nın dönüyor olması, onun sahada olması fikri bile tüm camia gibi oyuncu grubunda da bir motivasyon sebebi. Onun dönüşü, Abdülkadir Ömür’ün pas trafiğinde eski görüntülerini vermesi anlamı taşıyor. Abdülkadir’in kalan maçlara damga vuracağını düşünüyorum.
Kısa mesaj
Geçmiş dönem yaşanmışlıkların da etkisiyle Trabzonspor’da artık bir travmaya dönüşmüş ‘kaybetme psikolojisi’ söz konusu... Ancak bu konuda yaşanmışlıkları bir ‘deneyim’ olarak kabul edip daha güçlü duran kenar ve saha içi aktörleri var Trabzonspor’un. Şampiyonluğa inanmış büyük bir kesime gölge etmemek, motivasyonu düşüklerin önemli görevi olabilir takımlarına!