‘’Bundan sonrası yargının takibinde‘’
Türk futbolunda dönem dönem çok önemli 'eşik' konular oldu. Bu da onlardan biri olarak kayıtlara geçiyor. İddialar ve iddiaların gerçeklik durumu elbette yargının konusu olarak karşımızda. Özetle bundan sonrası yargının konusu. Bekleyelim görelim...
Kırılma yaşanmamalı
Burada son 6 maçlık periyotta Trabzonspor’un durumu ne olacak sorusu önemli. Bu konuların dışında kalıp, liderden 2 puan geride olup; saha içinde nasıl bir reaksiyonu olacak Trabzonspor’un? Yönetim ve teknik ekibin bu anlamda işi ve sorumluluğu büyük... Kaybedilenin sadece liderlik olduğu dönemde kırılma yaşanmaması gerekiyor.
Şampiyonluğun şifresi...
Saha içinde ve saha dışında camia bilinciyle büyük bir senkronizasyonun şart olduğu geçmiş şampiyonluk dönemlerinin şifresi adeta. Şampiyonluk yarışlarında liderin avantajı bazen sadece puan olaraktır. Trabzonspor yeter ki lideri takipten vazgeçmesin. Diğer konuların takibi yargının ve yönetimlerin konusu...
‘’Telafisiz dakikalarda yenen goller!‘’
Kendi oyunu oynamak diye bir ifade var... Birçok maçını aynı şekilde oynayan tanımlar için kullanılıyor. Ligimizde Trabzonspor, “Kendi oyununu oynayan” nadir takımlardan biri. Özellikle öne geçiyorsa skoru korumada zorluk çekiyor, mutlak gol yiyor. Gol yediğinde mutlaka reaksiyon veriyor ve yine ekonomi moduna alıyor kendini. Atan, yiyen bir takım olması özelliğiyle her maçı ayrı bünyelere farklı reaksiyonlar verdiriyor adeta! Dün gece tüm eksiklerine rağmen ihtiyacı kadar oynadı Trabzonspor. İki kez öne geçtiği karşılaşmada kalesinde üstelik her iki devre sonunda telafisiz dakikalarda gol yedi ve 2 puan bırakmış oldu.
Gecenin sorusu
Trabzonspor’un liderin 2 puan gerisinde kalması oyuncuları ve camiayı nasıl etkileyeceği merak konusu...
Maçın starı
Özellikle ikinci yarıdaki oyunuyla Erce takımı adına maça damga vururken, Alanyaspor’da da Bakasetas takımına altın değerinde puanı kazandıran isim oldu.
Maçın olayı
Trabzonspor’un geride kalma psikolojisini başarıyla yönetmesi için geçmişte yaptığı birçok hatalı yöntemden uzak durması gerekiyor. Lig baktığınız yere göre uzun ya da kısa olabilir...
Kısa mesaj
Trabzonspor camiasının kalan haftalarda maç kaybetmeden devam etmesi gerekiyor. Bunu kendi emeklerinin karşılığını alma adına yapmaları gerekiyor. Zira bu ligde, bu koşullarda her türlü sonuç beklemek, kazanarak beklemek önemli... Sakatlıklar ligin seyrini her hafta değiştirebilir...
‘’Kupadan önce ligde final!‘’
Türkiye Kupası’nda adını finale yazdıran Trabzonspor ile Alanya, saat 21.00’de ligde karşı karşıya geliyor. Önce Göztepe, ardından Fenerbahçe maçlarında zafere uzanan Fırtına, Akdeniz deplasmanında da kazanıp, liderliği Başakşehir’den geri almak istiyor.
Malumunuz, Trabzonspor ‘en hazır takım’ görüntüsüyle başladı yeni döneme... Bu iddialı durumu da taraflı tarafsız herkesin dikkatlerinden kaçmadı. Göztepe maçı özelinde yaşanan saha içi durumlar nedeniyle de alınan galibiyetin anlamı büyük oldu. Sahada eksik kalmalarına rağmen asla pes etmeyen oyuncu grubu; adeta inanmışlıklarını haykırır gibiydiler. Pandemi öncesi üst üste iki endişe duyulan deplasmanlarından ilkiydi Göztepe maçı. Haliyle ‘nasıl başlarsa öyle biter’ düşüncesinin de ne şekil karşılık bulacağı ligin devamında motivasyon için önemliydi. Arada oynanan kupa ve özelinde ezeli rekabetin de güçlendirdiği karşılaşmadan final vizesiyle çıkış, moralleri daha da yükselten unsurlardı Trabzonspor adına.
Yine çok zor geçecek
Şimdi pandemi öncesinde olduğu gibi o iki deplasmanın ikincisine geldi sıra... Alanya takımı çok formda, iyi kadro, iyi kenar yönetimiyle ligde ve kupada hedeflerine dolu dizgin koşuyorlar. Kupada fiyakalı bir galibiyetle final oynamaya hak kazandılar. Trabzonspor ile Alanyaspor maçları büyük mücadelelere sahne olduğu gibi yine aynısını bekliyoruz. Alanyaspor nispeten rahat, belki yorgun gözükecek... Trabzonspor ise liderlik koltuğunu geri almak ve yürüyüşüne devam etmek isteyecek. Bu aşamadan sonra eksik, sakat, iyi, kötü futbol olmayacak. Sonuç odaklı oyuna hazırlıklı olalım...
Kısa mesaj
Trabzonspor iki maç oynadı ve iki maçta da hakem kararları maçların önüne geçti. Özellikle VAR uygulamaları, VAR hakemlerinin yetersizliklerini işaret etti. Müdahil olmamaları gerekirken müdahil olmaları, olmaları gerekirken de olmamaları soru işaretlerini artıran unsurlar oldu. Güvenler yine yeniden zedelendi. Telafisi olmayan hataları bırakın oyuncular yapsın, siz değil.
Ön plana kim çıkar?
Sörloth, Ekuban ön tarafta yükü taşımaya devam eder... Lakin Abdülkadir Ömür’ün artık sahne alacağı günler geldi diye düşünüyorum.
‘’Mutlu oyuncuların kenti Trabzon‘’
Kulüplerin yaptıkları işten para kazanması önemli fakat unutulmuş bir durum. Öyle unutulmuş, unutturulmuş bir durum ki; birkaç jenerasyon ‘yönetici paralı olur’ zannıyla büyüdü adeta... Çoğuyla uzlaşamama nedenimiz de öyle biliyor olmaları nedeniyle oldu! Buna adeta sloganlaştırılan ‘yarışan takım, büyük takım hazır oyuncu alır’ sözüyle de omuz verilince; kulüplerimiz bu duruma geldi. Oysa üretici ihtiyacı olanı önce kendi kullanıp aynı zamanda ürettiğinden de para kazanıp, üretiminin selameti için yatırımlar yapacağına, borçlandı durdu. Sistem de pandemiyle birleşince tamamen durmuş oldu. Trabzonspor da daha önce o hengame içinde modaya uyup türlü hatalı işlerle anıldı hatırlayın.
Bunun sonu başarı
Bugün gelinen noktada ise üreten, ucuza oyuncu bulan, alan, doğru fiyata satan, şampiyonluğa oynayan, finale adını yazdıran bir takım ortaya çıktı. Adeta cazibe merkezi oldu şehir ve Trabzonspor. Şimdi gelecek vadeden oyuncuların aileleri, yetiştiricileri, kulüp yetkililerinin ‘orada kıymeti bilinir’ diye önerilen kulüp olundu. Bu modelin sonu finaller, kupalar özetle başarı olarak görülüyor herkes tarafından. Mutlu oyuncuların kenti Trabzon algısı bir kere yerleşti. Gerisi gelir.
‘’Fırtına hedefe odaklanmış‘’
Trabzonspor Kadıköy’de de beklendiği gibi gol(ler) bulacaktı. Öyle de oldu. Trabzonspor ilk maçı kazanmanın avantajını, kazanırken kalesinde gördüğü tek golün dezavantajını kritik ederek sahaya çıkmıştı. Hüseyin Çimşir oyunundan asla ödün vermeyen kenar yönetimiyle takımının adını finale yazdırmasını bildi. Ezeli rakibini Kadıköy’de de yenerek finale adını yazdıran Trabzonspor takımı her türlü eksik, sakata rağmen hedeflerine nasıl kilitlendiğini de göstermiş oldu... 3 ay önce Trabzon’da atılan bir golü avantaja çevireceğini düşünen Fenerbahçe takımı, erken gol bulma düşüncesiyle Trabzonsporlu oyuncuların arka tarafta geniş alan bulmasına sebep oldu denilebilir. Trabzonspor takımı sisteminin en kilit isimleri olmadan, kim oynarsa oynasın hedeflerine odaklanmışlığını göstermiş oldu...
Gecenin sorusu
Saha içinde oyuncuların büyük mücadelesine hakemlerin ve özellikle de VAR hakemlerinin hazır olmamasına çözüm üretilecek mi?
Maçın starı
İki gol attığı için Sörloth dersek Ekuban’a haksızlık etmiş oluruz. Abdulkadir Parmak’a da...
Maçın olayı
Emre Belözoğlu’nun kenarda iki sarıdan kırmızı kart görmesi.
Kısa mesaj
İnanmış oyuncu grubu, kenar Yönetimi için sakatlık ve cezaların bir yere kadar önem arz ediyor olması. Trabzonspor her iki kupayı kazanmayı da kafasına koymuş.
‘’Bekleri ve kanatlarıyla Trabzonspor avantajlı‘’
'Kaldıkları yerden devam'
İki takım da 3 ay sonra sahaya çıktı ve maçlarının büyük bölümünü 10 kişi oynadı. Fenerbahçe mi yoksa Trabzonspor mu daha hazır göründü?
Uzun bir aradan sonra sahaya çıkan her iki büyük takımın da birçok özellikleriyle kaldıkları yerden devam ettiklerine dair işaretler gördük. Trabzonspor özelinde bakıldığında; Gol pozisyonuna girme, gol atma, pas organizasyonları, takım savunması, dönemsel ön alan baskısı gibi meziyetleri yerli yerinde idi. Özellikle 10 kişi kalıp, skor riski oluşma ihtimali belirdiğinde dahi reaksiyoner takım olma halleri devam etti. Fenerbahçe özelinde ise; uzun süre 10 kişi oynamalarına rağmen oyundan asla kopmadıklarını gösterdiler ve büyük takım refleksi ile skoru lehlerine çevirdiler.
'Skor hanesi 0 olmaz'
İlk maç Trabzon'da ev sahibi ekibin 2-1'lik galibiyetiyle sona ermişti. Bu skor göz önüne alındığında, Trabzonspor'dan nasıl bir futbol bekliyorsunuz?
Bu skor her iki takım penceresinden bakıldığında avantajlar içeriyor denilebilir. Trabzonspor mutlak gol bulan bir takım. Aynı zamanda gol yiyen de bir takım görüntüsünde. Aynı durum rakibi Fenerbahçe için de söz konusu. Haliyle her iki takımın gol bulacağını düşünürsek çok ilginç bir gece olacak denilebilir. Skor hanelerinde sıfır olmayacak gibi...
'Stratejik oyun sürpriz olur'
İki takımın oyun yapısı ve kadrosunu düşündüğünüzde, birbirlerine karşı avantaj ve dezavantajları neler olur?
Her iki takımın oyun anlayışları açık, atak, skor odaklı kadrolar olduğundan keyifli bir karşılaşma izleyeceğimiz aşikar... Çok stratejik oyunlar görür müyüz? Elbette mümkün! Ancak, beklentim bu yönde değil... Böyle bir oyun gelirse sürpriz olur. Orta sahaların gücü, golcüler ve kaleciler elbette önemli ve her iki takımda da formda isimler var. O nedenle, bence bek ve kanatlar tur vizesinin belirleyici unsuru olacak karşılaşmada. Bu bağlamda Pereira ile Novak ve Nwakaeme ile Abdülkadir Ömür-Ekuban gibi isimlerle Trabzonspor'un daha avantajlı olduğunu düşünüyorum.
‘’Her engeli aşar‘’
Karşılaşma, Göztepe’li Beto’nun kurtarışlarıyla başladı dersek yanlış cümle kurmuş olmayız. Trabzonspor maçlarındaki kurtarış istatistiklerine adeta devam etti ilk bölümde... Mükemmel bir kenar organizasyonu sonrası gelen golle Trabzonspor, oyunu istediği gibi kontrolü altına aldı. Ama o dakikalardan sonra Guilherme’nin ikinci sarı karttan atılması tüm dengeleri bozdu denilebilir. Özellikle oyuncuya gösterilen ikinci kartın, ‘ikinci kartlar’ konusunda bilinen tüm ezberleri çöpe atması kafalarda ilk soru işareti oldu! “Herkesin içine sinecek, mutabakat olacak” gibi sözler dün gece raftaydı...
Dün gece karşılaşmanın hakemi ve VAR’ın Costa-Jerome pozisyonda yaşadığı çelişki dolu karar ise yine birçok ezberi bozan cinstendi. VAR’ın pozisyona karışması... Karşılaşmanın hakemi, pozisyon içinde ve VAR’ın bu pozisyona karışması akabinde de penaltı verilmesi kuralların pekala esnetilebildiğini gösterdi. Trabzonsporlu oyuncuların hedeflerine kilitlenmişken böyle bir ortamdan 3 puan çıkarması önemliydi. Karşılaşma içinde yaşananlar, eksikler ve oyuncuların tekmeye kafa atmaları her engeli aşacaklarına olan inançlarını göstermeleri açısından çok önemliydi...
‘’89 gün sonra Fırtına zamanı‘’
Uzun bir aradan sonra yeniden başlıyor olmanın heyecanı içindeyiz. Daha önce test etmediğimiz bir sürecin de başlangıç günündeyiz. Haliyle; yazılarımızı ve yorumlarımızı da yeni normal formatla şekillendireceğimiz günler yaşayacağımıza eminim. Göztepe deplasmanına pandemi öncesi gidecek olan Trabzonspor ile şu an giden Trabzonspor düşünüldüğünde, avantajlar ve dezavantajlar hanesinde bambaşka tablolar var karşımızda diyebiliriz. Nasıl bir Göztepe’nin Trabzonspor’u ağırlayacağı gerçeğine de yanıtlar bulacağız bu akşam...
İlhan Palut’la birlikte oynadığı dengeli oyunla lig sıralamasında üst ve alt sıraların denge noktasında bir yerde konumlanmış rahat bir Göztepe takımı var. Rahat yer psikolojisinin İlhan Palut ve öğrencilerine olumlu mu olumsuz mu yansıyacağını birlikte göreceğiz.
Muhtemel zorluk üzerine her şeyini planladığını düşündüğümüz Hüseyin Çimşir’in kendi oyun anlayışından ödün vermesini beklemiyoruz. “Beklemiyoruz, göreceğiz” gibi cümle bitişlerimizin sebebi elbette hazırlık aşamasının tüm takımlar için maçsız geçirilmiş olması. Bu ilk karşılaşmalara ‘hazırlık maçları’ ifadesi koymak en doğrusu.
En büyük koz hücumda
Haliyle bıraktığımız yerden çok ileride takımlar veya geride takımlarla karşılaşabiliriz de. Bu akşam Trabzonspor’un en büyük kozu ön tarafı yine. Ve ihtiyaç halinde de Uğurcan’ın devreye girişleri olacak. Doğru kapanan ve hızlı çıkan Göztepe takımının hücum atraksiyon ve silahlarına ise orta alan ve bekleri ile pozisyon izni vermek istemeyeceklerdir. Sakatlıklar olmasın, mücadele olsun... Şimdiden hayırlı olsun...
Kim ön plana çıkar?
Sakatlıklarla boğuşan ancak iyileşip dönen Abdülkadir Ömür’ün, sadece bu maç özelinde değil, son 8 haftalık lig maratonunda ve kupa maçlarında Trabzonspor’un en önemli oyuncusu olarak ön plana çıkacağını düşünüyorum.