Arama

Popüler aramalar

‘’En büyük rakip kim?‘’

Kulvarlar arası geçişlerde ciddi konsantrasyon eksikliklerine bağlı kayıplar yaşanabiliyor. Kupa ve lig mesaisinde iddialı olmanın verdiği sorumlulukla; her maçınızı ideal ya da ideale yakın kadrolarınızla oynama gibi bir zorunluluğunuz söz konusu. Buna bir de ezeli rekabet motivasyonu eklendiğinde teknik adamlar için asıl imtihan başlamış oluyor. Bu aşamadan sonra bir teknik ekipten çok öte; bir strateji uzmanlar grubu olmanız gerekiyor.

Psikolojik üstünlük

Hem kupanın iki ayağına ait oyun ve oyuncu tercihleriniz, hem de bir sonraki lig maçı için sakınma yöntemlerinizi doğru kurgulamanız gerekiyor. Ligde oynanan karşılaşmanın harareti düşünüldüğünde ilk defa bir Trabzonspor-Fenerbahçe karşılaşması öncesi bu denli bir sessizlik görüyor olabiliriz. Ortamın normalleşmesi elbette istediğimiz bir durum... Ersun Yanal’ın ayrılması fakat takımının başında son maçına Trabzon’da çıkacak olması farklı bir motivasyon getirebilir. Trabzonspor için ligde ezeli rakibine karşı kazanılan maçın psikolojik üstünlüğü ve rahatlığı ile sahaya çıkılacağı düşünülebilir.

Taraftar gücü...

Son iç saha maçında Rizespor karşısında siyahla beyaz kadar farklı iki yarı izlemiştik. Maçın bence en çok dikkat çeken ya da dikkat çekilmesi gereken konusu tribün reaksiyonlarıydı. Trabzonspor bir çok konuda ezeli rakipleriyle yarışırken en önemli gücünü rakipleri gibi arkasına alabilmiş değil. Oyuncuların durumdan hayli rahatsız olduğu konuşuluyor... Aslında, Sosa ve Sörloth’un kameralardan ekranlara ulaşan görüntüleri çok şey anlatıyor. Hedefe koyduğu bazı oyuncularını maç oynanırken, maç öncesi ya da sonrası fark etmeksizin bitirme noktasına getiren taraftarları var Trabzonspor’un. Her iki kulvarda da yarışırken gölge eden ama farkında olmayan. Oyuncu grubunun en büyük rakibi olan.

03 Mart 2020, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Reaksiyoner takım olma becerisi‘’

Muhteşem geri dönüş dersek klasik bir ifadenin içini çok sağlam doldurmuş oluruz... Trabzonspor ilk yarısını neredeyse sıfır verimle heba ettiği karşılaşmanın ikinci yarısında ise; adeta işin ciddiyetine varmış gibiydi. Bu işin ciddiyetine varma durumuna seyirci farkındalığı da eklenince ortaya bambaşka bir tablo çıkmış oldu. Bir oyuncunun aslında çok oyuncu olduğunun net bir ispatı gibiydi Nwakaeme’nin oyuna dahil oluşu... Onun oyuna dahil olmasıyla sol taraftan etkili atakların gelmesiyle Rizespor defansının da ritmi bozulmuş oldu. Ndiaye’nin müthiş oyunu da Nwakaeme’nin katılımıyla daha da kıymetlenmiş oldu. Öne geçince baskı yiyen, geri düşünce de büyük reaksiyon veren bir takım Trabzonspor. Dün akşam Trabzonspor’un çıkarması gereken derslere eminim yenileri eklenmiş oldu. Oyuncu tercihleri, oyun anlayışı gibi...

Gecenin sorusu

Nwakaeme oynayacak durumda ise neden sahada yoktu?

Maçın starı

Tartışmasız Nwakaeme... Oyuna dahil olduktan sonra bir oyuncunun takımının kaderini nasıl değiştirebileceğine tanıklık ettik.

Maçın olayı

Abdülkadir Ömür’ün uzun bir ara sonrası dönüşüydü. Oyuncu süre almaya başladı ve hücum hattı daha da zenginleşecek anlamı taşıyor bu. Ve rekabetin büyük olacağına işaret...

Kısa mesaj

Seyirci şampiyonluk yolunda takımın en önemli yardımcı aktörü olmaya devam edebilecek mi? Psikolojiyi yönetebilecek mi? Rakipleri bu konuda misafir takımlara adeta nefes aldırmazken, sahadaki oyuncuların işlerini daha da kolaylaştırırken, onlar rakiplerinin tribünlerini bu yardımcılıkta geçebilecek mi?

01 Mart 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Fırtına zamanı‘’

Her hafta sezonun kalan maçlarına dair yeni yeni planlamaların yapılacağı bir döneme giriyoruz. Trabzonspor geçen hafta çok çok önemli bir deplasmandan çok stratejik ‘bir’ puanla döndü şehrine... Haliyle tıpkı rakipleri gibi Trabzonspor da kayıplarını, kazançlarını her hafta yeniden değerlendirip mini hedefler, kısa seriler belirleyecektir kendine. Beşiktaş maçı için de; sezon sonu planlamasına dair kabul edilebilir hedefin en az bir puan olduğu düşünülebilir. Beşiktaş maçında istenen oyun oynanamasa da, bir puanla dönülmesi hali; yıpratıcılığı düşük bir durumdu. Sezon sonuna kadar tüm maçların kazanılması kabul etmemiz gerekir ki zor ya da düşük olasılıklı durumdur.

Zor geçecek

Kaybetmek yıpratırken, beraberlikler durumunda ise; ev sahibi, misafir takım durumu idare eder, mevcudu da korur derbilerde. Şimdi Rizespor karşısına da yeniden bir yükseliş, kazanma alışkanlığını tekrardan yakalama ve seri galibiyet başlangıcı gibi motivasyon araçlarıyla çıkacak Trabzonspor. Rizespor’un puan sıralamasındaki konumu, geçen haftaki son dakikalarda gelen mağlubiyet hali karşılaşmanın zorluk ve önemini artıran önemli faktörlerden.

Rize’nin de ihtiyacı var

Şampiyon olabilmesi için evinde puan kaybına tahammülü olmayan Trabzonspor karşılaşmanın mutlak favorisi. Defansif uygulamaları, hücuma hızlı çıkış oyunları ile kazanan ya da kolay mağlup edilemeyen Rizespor’un da mutlak puan hedefi var. Haliyle güzel bir karşılaşma, çetin bir mücadele bizi bekliyor. Yine çok gol olacak gibi..

Ön plana kim çıkar?

Trabzonspor’da öne çıkacak isimlerin başında Sörloth’un geleceğini öngörmek zor değil. Eminim İsmail Kartal ve ekibi de onunla ilgili hayli mesai harcamıştırlar bu hafta.

Kısa mesaj

Sörloth ve Uğurcan’ın bir çok maçta kahramanlaştıklarını unutmayalım. Bu durumun övgü ile birlikte bir yergi halini de ortaya çıkarması önemli. Bakalım bu karşılaşmada neler değişecek?

29 Şubat 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Ders alınmışsa kazanç büyük!‘’

Trabzonspor sezonun ikinci yarısında iki kulvarda da yoluna devam ediyor. İki kulvarda da iddialı olabilmenin olmazsa olmaz koşulu elbette geniş kadronuzun olması.

İlk yarıda UEFA Avrupa Ligi’nden sakatlıkların niteliği ve çokluğu nedeniyle bir mecburi vazgeçiş yaşanmıştı. Aklıma gelmişken o dönem sakatlıklardan bu kadar çeken Trabzonspor’un önüne bu kez de milli duygular üzerinden gelinmişti. İyileşememiş ya da iyileşmeye başlamış, iyileşme aşamasında ve de henüz maç eksiği olan oyuncularını neden sahaya sürmüyor diye garip ve hesaplı baskılar yapılmıştı. O dönemi de yarışın içine dahil etmemiz, unutmamamız gerekiyor. O dönemin garip ve acımasız eleştirilerinin de bu günlerin sıralamasına etki amaçlı olduğunu düşünüyorum.

1 puan kayıp değil

Trabzonspor, Beşiktaş’la oynadığı maçtan öyle ya da böyle bir puan çıkardı. Kalan tüm maçlarını elbette kazanması beklenen bir durum değildi. Taraftarlar tüm maçların kazanılmasını isteyebilir ama teknik ekibin planlamasında puan kaybı hesaplara dahildir diye düşünüyorum. Trabzonspor’un kalan maçlarında hangi karşılaşmalardan, ne çıkarabilirim hesabında İstanbul’dan birer puan çıkarmak önemli bir yer ediyor olmalı. Beşiktaş sınavı bu anlamda eşik maçlardan biriydi. Eksiklerinizin çokluk ve nitelikli oluşu da kötü oyuna dahil durumdu.

İyi oyun ve tam takım...

Böylesi kritik eşik puanla geçildiyse, üzerine önemli tercihsel dersler de alınmışsa kazanımın büyüklüğü ileriki haftalara elbet yansıyacaktır. Eksik ve kötü oyunlarla puan kazanma geleneği önemli. Bir de iyi oyun ve tam takım halinde maçlara çıkıldığında neler olmaz ki? Trabzonspor taraftarı şimdilerde imtihanın büyüğüne giriyor. Vizeler azalıyor, finaller geliyor. Kafası hâla eskide kalan sosyal medya hesaplarına dikkat kesilmeli! Oyuncularını, anlık reaksiyonların çok ötesine geçen operasyonel ve organize hareket işlerle adeta bitirme aşamasına gelen hesaplara dikkat edilmeli.

İyiyi savunmak kolaydır!

Formsuz olabilirler ki ben de iştirak ediyorum buna. Ancak geçen yıl Şenol Güneş “Bu çocukları nasıl milli takıma almaz?” dediğiniz oyuncuları bugün siz kendi takımınıza layık görmüyorsunuz. İyiyi savunmak kolaydır. Kolaycılıktır hatta! Yok etmeyin mesele bu! Yarışta sakatlıklar, eksikler daha da olacak, teknik adamın işini zorlaştırmayın. Tekrar olacak ama yazalım yine... Camiaların kendine verdiği zararı, rakipleri birleşse veremez. Naçizane bizden söylemesi...

25 Şubat 2020, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’En önemli eşik geçildi‘’

Trabzonspor için kaybetmemenin çok çok önemli olduğu bir karşılaşmaydı. Yarışın en önemli eşiklerinden biriydi. Bu özelliği ile bile karşılaşma başlı başına bir stres odağıydı. Oyuncuların da bu baskıyı hissetmesi kadar doğal bir durum yoktu.

İlk yarıda skor haricinde; topu ve üstünlüğü rakibine terk edip kaptığı toplarla uzun ya da kısa paslarla rakip defans arkasında ikinci golü aradı Trabzonspor. Baskı yediği anlarda mükemmel kurtarışlar yaparak takımını oyundan asla düşürmeyen Uğurcan Çakır ilk yarıda rakibinin arzusunu da kıran yegane isimdi. Golü golcüsüyle bulduktan sonra kalesini de kaptanı Uğurcan’la kapatan Trabzonspor ilk bölümü ev sahibi, misafir takım oyunu içinde tamamlamış oldu. Ancak ikinci bölümde baskıyı kırmakta zorlanan Trabzonspor 5 dakika içinde kalesinde iki gol gördü. Geri düştükten sonra reaksiyon gösteren bir takım olduğunu ise uzatmada bulduğu golle bir kez daha göstermiş oldu Trabzonspor.

Gecenin sorusu

Trabzonspor baskı yediği dakikalarda yine yeniden oyun üretmek, mevcudu geliştirmek zorunda. Sorun şampiyonluk baskısı mı?

Maçın starı

Sörloth yine golcülüğünü gösterirken, bir kez daha kendisine kürsüde Uğurcan eşlik etti...

Maçın olayı

İki kritik eksiği vardı Trabzonspor’un. Eksikleri de döndüğünde Trabzonspor başka bir takıma dönüşür.

KISA MESAJ

Trabzonspor yarışta belki de en önemli eşiği puan alarak geçmiş oldu. İstanbul, derbi, büyük maç psikolojisi zordur. Bir hikaye yazılıyorsa; hikayelerin ilgi çeken detayları olmalı. Dün geceki beraberlik golü gibi.

23 Şubat 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Eksik yoktur, takım vardır‘’

Sezonun en önemli ‘eşleşme’ haftasını yaşıyoruz. Şampiyonluk adayları, ezeli rakipler, puan sıralamasında takipleşenler birbirleriyle karşılaşıyor. Başakşehir’in de UEFA Avrupa Ligi’nde zor bir deplasman yapıp; akabinde Rize’ye gideceği düşünüldüğünde haftanın önemi daha da belirginleşiyor diyebiliriz. Trabzonspor da maç eksiğiyle lider olarak İstanbul’a geldi ve Beşiktaş’ın konuğu oluyor. Camiada oluşan kenetlenme, geçmiş sezonlardan kazanılmış ya da geliştirilmiş temkinlilik hali göze çarpıyor. Şampiyonluk yolunda maç maç engellerin aşılması, bir önceki ya da bir sonraki maçlara takılıp kalınmaması dikkat çekiyor. Saha içinde kalmaya dikkat ediyor. Saha dışında ise yönetim marifetiyle bir çok konu takımın yanına dahi yaklaştırılmıyor.

Sturridge şampiyon yapar

Eksik ya da bazı önemli ‘ilk 11’ oyuncularından mahrum olarak İstanbul’a gelen Trabzonspor’da o oyuncuların yerine kim oynayacak sorusunun cevabı aranıyor. Nwakaeme’nin ve Obi Mikel’in yokluğunu mecburen daha genç ve daha dinamik oyuncularla hissettirmemek isteyecektir Hüseyin Çimşir. Sturridge’nin de durumu çok önemli. Kendisi neredeyse oynamadan iyi istatistik yapmış farklı, özel bir yıldız oyuncu. Sonradan oyuna girmeyi, giriyorsa girdiği, süre aldığı dakikayı bile dert ediyor olabilir. Böyle özel oyuncuların, böyle özel taraftarlar önünde, özel maçlar oynama isteği varsa teknik ekip buna cevapsız kalmayacaktır. Sturridge oynarsa maç kazandırmakla kalmaz, şampiyon yapar...

22 Şubat 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Bu takım daha alternatifli‘’

Müthiş bir sezondu 2010-2011 sezonu... Nefes kesen... Trabzonspor’un o sezon elde ettiği istatistiki değerlere; çıkış yaptığı ya da yapacağı her sezon sürekli atıfta bulunulacak olması da bu yüzden... Baştan ifade edelim bu kadro o kadrodan daha geniş ve alternatifli bir kadro. Devre aralarına girilen puanlar aynı değilse de bu hafta itibariyle birbirine yakın puan değerleri oluştu bile... Seri galibiyetlerin tıpkı o sezon gibi 6 olması da bir başka benzerlik arz eden durum. Bu hafta Beşiktaş karşısında alınacak muhtemel bir galibiyet bu benzerliği değiştireceği gibi; yeni “atıf” senesi olarak da mevcut sezon literatürde yerini alacak, kim bilebilir?

Yönetim başarısı...

Trabzonspor’da o yıl yakaladığı camia bütünlüğünün yeniden tesis edilmesi uzun yıllar aldı. Şu an mevcut yönetimin kenetlenme, bir hareket etme, saha dışı faktörlere karşı daha dikkatli olması, tedbiri elden asla bırakmaması da dikkatli gözlerden kaçmayan bir durum. Başkan Ağaoğlu iyi bir hatip, dersine yıllardır iyi çalışmış bir öğrenci özgüveniyle sınavlara girer gibi. Kriz yönetimleri fevkalade...

Doğru risk alındı

Camia içi sorunlarla baş etmek bazen camia dışı problemlerle baş etmekten daha zor olmuştur. Mevcut yönetim teknik adam krizini ‘iç yapımlar’la çözüp Hüseyin Çimşir’le yola devam etme kararı alırken; mevcut düzeni bozmadan cesaretle çok doğru bir risk alıyordu.Hüseyin Çimşir’in de tıpkı o sezon takımın başında olan teknik adam Şenol Güneş gibi camia içinden yetişmiş olması gibi benzerlik de; o sene ile bu sene arasındaki aynılığı işaret ediyor.

Konsantrasyon önemli

Elbette bir çok farklılık da sayılabilir o sezonla bu sezon arasında. Bir önemli farklılık olarak şunu söyleyebiliriz; bu yıl şampiyonluk potasında olan takım takım sayısı çok fazla. Yarışan takımların ‘camia gücü, baskısı, medya desteği, lobisi’ gibi olmazsa olmazlarının da rekabette belirleyiciliği önemli. Yıllardır saha içi kadar saha dışında da büyük bir mücadelenin amansızlığını yaşadık. Haliyle şampiyonluk yarışlarında konsantrasyon çok önemli. Çok rakiplilik, herkesin birbirini gözetlemesi, otokontrol açısından mühim bir farklılık...

19 Şubat 2020, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’En büyük avantajı tecrübeli oyuncuları‘’

Zor haftalar başladı. Haliyle sıralamada birbirini takip eden sağlam iki takımın bu maçı beklendiği gibi zor oldu. Trabzonspor ilk yarıda erken gol buldu. Topu Sivas’a bıraktığı anlarda kalesi önünde bir çok atak görmesine rağmen net pozisyon vermedi. Sörloth’un golü, etkili oyunu, ilk yarı sonlarında da sert orta şut karışımının Caner’le temasının gol olması Trabzonspor’u rahatlattı denilebilir... Sahada teknik, taktik bir çok doğrunuzu sağlam psikoloji ile birleştirmediğinizde aslında dün akşam yaşananları yaşayabilirsiniz. Resmen erken uyarı maçı gibiydi.

Oyunun ikinci yarısında Trabzonspor’un yediği baskıyı sadece eski alışkanlık olarak nitelemek eksik kalabilir. Liderlik stresi, şampiyonluk baskısı ve güçlü rakiplerle oyun birleşince mevcut sahneler devam edecektir. Burada Trabzonspor’un en büyük avantajı deneyimli oyuncu sayısının fazlalığı... Süreç için önemli derslerin olduğu bir karşılaşma oldu.

Gecenin sorusu

Trabzonspor baskı yediği son bölümlerde Sturridge ’i, özellikle topu “tutma” özelliği nedeniyle sahaya süremez miydi?

Maçın starı

Sörtloth, attığı, sebep olduğu gollerle maça damgasını vurdu. Hafta içi yaşadığı sıkıntılı süreci de böylece olumluya çevirmiş oldu.

Maçın olayı

Liderliğin gelmesi denilebilir. Yakalanan hava, maç eksiğine rağmen ilgin zirvesine yerleşme durumu maçın sonuçları itibariyle en önemli olayı idi.

Kısa mesaj

Lider olmaktan daha zoru ya da en az onun kadar önemlisi; lider kalabilmektir. Trabzonspor yönetimi süreci bugüne kadar doğru yönetti. Asıl mücadeleleri bundan sonra..

17 Şubat 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI