‘’Kaldığı yerden devam eder‘’
Ritmini yakalamış bir Trabzonspor’un BAY haftasında hızının kesilme ihtimali dışında, olumsuzluk düşündürecek herhangi bir veri yok. Sakatlar iyileşiyor, yeni transferler kadroya katılıyor, yolda olanlar için de ‘tamam’ gözüyle bakılıyor. Haliyle moraller yüksek, özgüven tavan yapmış durumda. Trabzonspor, kupa ve lig maçlarıyla başladığı seriye ve bol gollü galibiyetlerine devam edecek gibi görünüyor. Kayserispor için ise yeni hocasıyla yeni bir başlangıç fırsatı. Büyük bir maç, büyük bir sahne ve büyük bir şans. Sanırım en büyük motivasyonları da bu olacak. Ancak takımın hücum hattı ne kadar istekli görünse de sonuç almakta zorlanıyor. Defansif zaaflar ve takım savunmasındaki eksikler, bu tabloyu ortaya çıkardı. Yeni teknik adamın oyun planı, Şenol Güneş ve ekibi için önemli bir soru işareti.
Banza ve kanatlar...
Trabzonspor’da Nwakaeme ve Visca, yaşlarının verdiği olgunlukla bu yükseliş trendinin mimarları oldu. Özellikle Nwakaeme, takımı sahada yönlendiren, dengeyi sağlayan ve oyunu yörüngeye oturtan isimdi. Onun varlığı, oyunun gidişatını değiştirebilecek kadar kritik. Yaşadığı ağrı probleminin ardından son idmanlara katılsa da 11’de olup olmayacağı net değil. Ancak artık Trabzonspor belirli bir oyun ezberine sahip. Sahada kim olursa olsun bu ezbere hakim olduğunda, eksikler çok da hissedilmeyebilir. Trabzonspor’u bıraktığımız yer, mükemmel bir seviyeydi. İlk dakikalardan itibaren o seviyeye geri döneceklerini düşünüyorum. Banza’nın bitiriciliği, kanatların katkısı, beklerin cesur bindirmeleri ve orta sahadan gelecek sürpriz koşular, yine seyir zevki yüksek, iştahlı bir Trabzonspor izlememizi sağlayacaktır. Fırtına BAY haftasında, güneş varken kar toplar gibi fırtına toplamış olabilir.
‘’Bu fırtına kolay durmaz‘’
Son maçlarda ortaya çıkan görüntünün asla tesadüf olmadığı bir kez daha kanıtlanmış oldu. Şenol Güneş yönetimindeki Trabzonspor, oyuna dair iddiasını bu kez skora da taşımayı başardı. Bordo-Mavililer, karşısına çıkan her rakibe neredeyse benzer tarifeler uyguluyor. Futbolun kalitesini ve gücünü oyuncular belirler. Trabzonspor’un kaliteli isimleri, Şenol Güneş’in sistemini anlamaya başladığından beri akılları hep “Rakip kalede nasıl daha etkili olabiliriz?” sorusuna odaklanmış durumda. Maçların başlama düdüğüyle birlikte Uğurcan’a gelen ilk topun ardından neredeyse tüm takım, rakip yarı sahaya hücum ediyor. Bu önde oynama isteği, beraberinde coşkuyu, pozisyonları ve golleri getiriyor. Nwakaeme gibi bir ustanın Trabzonspor’u adeta çekip çevirdiği, yönettiği ve liderlik ettiği maçlara tanıklık ediyoruz. Ona Visca’nın da eklenmesiyle etkili bir uyum ortaya çıktı. Eren, özgüveniyle adeta patlama yaşıyor; Mendy ise stoper günlerinin acısını çıkarırcasına performans sergiliyor. Banza gollerini atıyor; Ozan, yüzüne taktığı maskeyle eski günlerini hatırlatıyor ve izleyenlere de bu nostaljiyi yaşatıyor. Trabzonspor’da oyuncuların iştahı ve kazanma arzusu, tribünlerdeki taraftarı da oyuna davet ediyor. Taraftarlar bu futbolu istiyor ve Şenol Güneş, kendisini yeniden o koltuğa oturtan duygunun tam da bu oyun talebi olduğunu çok iyi biliyor. Sadece birkaç hafta önce hakim olan kötü hava tamamen dağılmış durumda.
Tek talihsizlik…
İç sahada alınan üst üste iki galibiyetle, artık yeni hedeflere ve yeni denizlere yelken açma zamanı geldi. Tek talihsizlik, tam da bu form grafiği yakalanmışken bu haftanın BAY geçilecek olması. Ancak, sakatların bu süreçte tamamen dönmesi ve oyun ile kondisyon açısından daha olumlu gelişmelerin yaşanması olası. Bir kez çıkış başladı mı, bu fırtına kolay kolay durmaz. Tabii penaltı pozisyonundaki gibi kendi kendine kriz yaratılmadığı sürece… Son bir not: Oyunun kalitesi arttıkça yetersiz ya da takımın temposuna eşlik edemeyen oyuncuların da ortaya çıkması, yönetim ve teknik heyetin karar alma süreçleri açısından önemli bir fırsat yaratabilir.
‘’Seri zamanı‘’
Trabzonspor’da işler yolunda, moraller yüksek. Kupadaki farklı galibiyetin ardından ligde alınan daha da farklı bir zafer, beklentileri iyice yükseltti. Şimdi herkes galibiyete inanmış durumda. Tribünler, bir önceki maçtan daha fazla seyirciyle dolacak gibi görünüyor. Taraftarın coşkusu, sahada mücadele eden oyuncuların performansına olumlu yansıyabilir. Rakip Sivasspor ise yeni teknik direktörüyle, ligde puanları birer birer toplayarak dikkatli ve temkinli bir oyun anlayışı sergiliyor. Daha çok riski düşük, korunaklı bir futbol tercih eden Sivasspor, 1. ve 2. bölgelerde sağlam durup fırsat buldukça rakip sahada gol arayan oyun tarzını sürdürmek isteyecektir. Ellerindeki etkili silahlarla bu stratejiyi uygulamaya çalışacaklar. Trabzonspor’un ön alan baskılarına direnç göstermek ve kalesini gole kapatmak, Sivasspor için puan ya da puanlar almanın anahtarı olacak.
Formanın ağırlığı...
Trabzonspor, Şenol Güneş’in gelişinden bu yana taviz vermediği oyun anlayışıyla, büyük takım refleksini her fırsatta gösterdi. Takımın Güneş’i, Güneş’in de takımı tanımaya başladığı açıkça görülüyor. Gelişim kaydeden oyuncu sayısı giderek artıyor ve özgüven yükseliyor. Nwakaeme’nin ‘çok şey ifade eden’ performansına, Visca’nın da eklenmesiyle kanatlar tecrübeli ve de ne yaptığını bilen bir görüntü sergiliyor. Banza atıyor, Pedro atıyor, Umut Güneş ise ‘umutsuz vaka’ olmaktan çıkıyor. Bu gelişmeler kesinlikle tesadüf değil. Giyilen formanın ağırlığını hissetmek burada büyük önem taşıyor. Geçtiğimiz maç sağ bekte gördüğümüz şova, bu kez Eren Elmalı’nın da katkı yapacağını düşünüyorum. Onun oyununda da belirgin bir değişim gördüm. Kısacası bugün Trabzonspor ligde üst üste ikinci galibiyetini alacak gibi görünüyor. Artık seri yapma zamanı...
‘’Bu bir haykırış‘’
Bir tarafta attığı 3 golle Pedro Malheiro, diğer tarafta yaptığı 3 asistle Edin Visca... Her iki oyuncu da mükemmel performanslarıyla karşılaşmanın yıldızları oldular. Söze ‘bir tarafta Pedro, diğer tarafta Edin’ diye başlasam da, elbette bu bir mecaz. Çünkü her ikisi de Trabzonspor’un sağ kanadından ürettikleri harika işlerle farklı galibiyetin mimarı oldular. Trabzonspor, kupada aldığı net galibiyetin ardından, tüm hak edilmiş övgüleri toplayan Nwakaeme önderliğinde Antalyaspor karşısına da onun liderliğiyle çıktı. Ancak oyunun başlarında, karşılarında sağlam bir rakip olduğunu fark etmeleri uzun sürmedi. Elbette bu anların daha detaylı analizini teknik ekip yapacaktır. Biz ise o anlardan sonra Trabzonspor’un baskıyı mükemmelleştirdiği ve oyuna hâkim olduğu anlara tanıklık ettik. Her alanda pres yapabilen, çoğalabilen, üretebilen ve asla vazgeçmeyen bir Trabzonspor izledik. Tüm bunlara rağmen garip hakem kararlarıyla mücadele etmek zorunda kalan Trabzonspor, sahada sadece rakibine değil, hakem hatalarına karşı da büyük bir zafer kazandı. Hakem saçmalıklarına detaylıca değinmek istemiyorum, ancak tarihe bir not düşmekte fayda var.
Böylesini izlememiştim
Trabzonspor’un, oyun oynamaya çalışan iyi takımlara karşı çok daha etkili ve estetik bir futbol sergilediğinden daha önce de bahsetmiştim. Beklediğim gibi, Antalyaspor’un oynama arzusu Trabzonspor’un oyununu daha da güzelleştirdi. Uzun zamandır bu kadar etkili baskı yapan bir Trabzonspor izlememiştim. Dün akşam, ikili, üçlü ve hatta daha da kalabalık pres organizasyonları izledik. Şenol Güneş’in sonuç odaklı değil, oyun odaklı futbol anlayışı tüm eleştirilere rağmen adeta sahada vücut buldu. Eren’in tüm transfer söylentilerinden bağımsız şekilde sergilediği performans ve Nwakaeme ile uyumunun en üst seviyeye çıkması, onun kendini ‘değerli’ hissetmesinden kaynaklanıyor diye düşünüyorum. Sonuç olarak, Trabzonspor dün akşam, puan tablosunda ait olmadığı bir yerde bulunmayacağını haykırdı. Ve Şenol Güneş, oyuncu geliştirme ve değer katma konusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.
‘’12. adam devreye girmeli‘’
Trabzonspor, ait olmadığı yerden, oraya alışmadan bir an önce uzaklaşmak zorunda. Bugün başlayıp haftaya iç sahada devam edecek iki maçlık periyot, bu hedef için harika bir fırsat sunuyor. Bu iki maçı kazanarak hem Türkiye Kupası’nda hem de ligde yeni hedefler belirleyebilirler. Elbette bu süreçte taraftar desteği kritik öneme sahip. Kentin, Trabzonspor’a küs durması söz konusu değil; ancak mesafeli duruşları da gözden kaçmıyor. Taraftarların tribünlerde yerlerini alarak güçlü bir şekilde ‘Buradayız!’ mesajını oyunculara hissettirmesi gerekiyor.
Büyük takım oyunu...
Antalyaspor, keyifli futbol oynayan takımlar arasında yer alıyor. Bu durum, Trabzonspor’un istediği futbol ortamını yaratabilir. Trabzonspor, Şenol Güneş yönetiminde sonuç odaklı bir oyun yerine, büyük takım oyununa yöneliyor. Kadronun bir kısmı bu oyun anlayışına uygunken, diğer kısmı Trabzonspor’da büyük takım oyunculuğuna geçiş yapabilecek potansiyelde. Bu dengeyi sağlamak adına, Nwakaeme gibi ‘çimento oyuncular’ kilit rol oynuyor. O, farklı karakterdeki oyuncular arasında bağlayıcı bir unsur olmaya devam etmeli. Onun yanında cesur oyuncuların varlığı büyük fark yaratabilir. Örneğin, Arif Boşluk cesur bindirmeler yaparsa, Nwakaeme onu maçın yıldızı haline getirebilir. Ayrıca Banza’nın gol motivasyonu da göz ardı edilemez; gol krallığı hedefi, önemli bir itici güç.
Mini lig başlıyor
Abdullah Avcı döneminde taraftarlar sık sık maça davet edilirdi. Şenol Güneş’in de aynı çağrıyı yapması gerektiğini düşünüyorum. Trabzon’da genelde ‘Önce sen oyna, sonra ben destek olurum’ gibi bir yaklaşım vardır, ancak bu kez taraftarın yani ‘12. Adam’ın erken devreye girmesi şart. Trabzonspor için 2 maçlık mini lig bugün başlıyor. Bu süreç, takımın gelecekteki hedeflerini şekillendirebilir.
‘’Trabzon'un en güzel 'Waka'sı‘’
Trabzonspor, geçen yılın kupa finalisti olarak bu sezonun ilk kupa maçına net bir galibiyetle başladı. Müzesinde Türkiye Kupası ve bu kupanın açtığı yolla kazanılmış Süper Kupalar bulunan Trabzonspor, kaybettiği finaller de hesaba katıldığında, Türkiye Kupası’nın müdavimi olma alışkanlığına sahip. Bu nedenle, başlangıç çok önemliydi. Dün itibarıyla sezona dair hedeflerin revize edildiğini söyleyebiliriz. Elbette kadro gerçekleri ve oyuna dair eleştiriler sıralanabilir; ancak bu başlangıca taze bir başlangıç gözüyle bakmanın Trabzonspor adına zararı olmaz. Üç kulvarda da yarışmak ve başarılı olmak hedefiyle başlanan sezonlarda yaşanan kulvar kayıpları moralleri bozsa da, ortaya çıkan tabloyu iyi okumak ve bazı şeylere yeniden başlamak önemli. Avrupa’ya erken veda eden, ligde de benzer şekilde kopuş yaşayan Trabzonspor’un taraftarlarına yaşatabileceği büyük sevinçler hâlâ mümkün. Bu anlamda, kupa yolu Trabzonspor için kayıp sezonu kazanımlarla dolu bir sezona çevirecek yegâne alan.
Kalite eksikliği net
Alanyaspor gibi yeni hocasıyla iyi puanlar toplayan, moralleri yerinde olan bir takıma karşı, Trabzonspor’un tam tersi moralsiz, keyifsiz, tatsız bir takım olarak bu net galibiyeti aldığını not edelim. Trabzonspor, dün akşam sahada verilen doğru mesajı saha dışında da verip taraftarlarını tekrar stadyumlara çekmeyi kupa hedefiyle başarmalı. Ara transferler mutlaka kaliteli isimlerden yapılmalı, eksikler tamamlanmalı. Dün akşamın en gerçekçi yorumunu sona bıraktım: Nwakaeme yoksa oyun da yok. Hücum planları eksik; olan planlarda da oyuncu kalitesi düşük. Evet, tek gerçek var; o da Nwakaeme... Trabzonspor’un en güzel Waka’sı…
‘’Zorlamaya gerek var mı?‘’
Samsunspor ile Trabzonspor mücadelesinde, beklenen maç senaryosu büyük ölçüde gerçekleşti. Belki de transfer yapamadığı için takım olmayı başaran Samsunspor ile transfer yaptığını düşünüp mutlu olan, ancak haftalar geçtikçe takım olmayı bir türlü başaramayan Trabzonspor’un farkı burada yatıyor.
Trabzonspor, topla daha fazla oynadığını düşünen, baskıyı önde yaptığına inanan bir takım görüntüsü çizdi. Ancak gerçekte, tabiri caizse Nwakaeme’nin ağzının içine bakan ve onun olmadığı her planda üretmekten uzak bir yapıdaydı. Bu durum, beklenildiği üzere rakibi için geçiş oyunlarıyla dolu bir fırsat cennetine dönüştü. Samsunspor, neredeyse her çıkışında Uğurcan’a kadar ulaşırken, Trabzonspor’da stoper ve bek pozisyonunda oynayan oyuncuların ağır kalması ve özgüvensizliği, ilk yarıda Holse’nin golü ve maçın tuhaf istatistikleriyle sonuçlandı. Ön liberonun bu kadar hata yaptığı, ağır kaldığı ve riskli oynadığı bir takımın hem hücumda hem de savunmada güvensiz bir oyun sergilemesi şaşırtıcı değil.
Amatör takım gibi!
Lafı fazla uzatmadan özetleyeyim: Uğurcan, çevresindeki hiçbir oyuncuya güvenmiyor. Cham yaklaşsa da Uğurcan topu ona vermiyor, Lundstram zaten top istemiyor. Mecburen uzun toplarla oynamak zorunda kalınıyor. Görüntü, amatör bir takımın en yetenekli oyuncusunun ‘aldığınız topu bana verin’ dediği düzeyde. Trabzonspor için bu isim Nwakaeme. Plansızlıktan her topu ona veriyorsunuz, sonrası ise tamamen kaos. Planı olan, eksikleri bulunsa da takım olmayı başaran, rakibini doğru analiz eden taraf Samsunspor oldu. Hem ilk 11 kurgusunda hem de oyuna yapılan müdahalelerde kazanan, Samsunspor’un kenar yönetimiydi. Trabzonspor için işler daha da düşündürücü. Abdullah Avcı sonrası Şenol Güneş’le oluşan pozitif havanın kaybolduğu göz önüne alındığında, camiada farklı şeylerin yüksek sesle konuşulması şart gibi görünüyor. Olmayan şeyleri zorlamaya gerek var mı?
‘’Kader adamı Nwakaeme ‘’
Haftanın en dikkat çekici karşılaşması! Tribünlerin tamamının dolup taşacağı, karşılıklı tezahüratların saha içindeki mücadeleye ekstra bir dinamizm katacağı muhteşem bir futbol resitali bizi bekliyor... Şenol Güneş’in hücum organizasyonlarında sergilediği göze hoş gelen futbol dikkat çekiyor. Ancak, tabelaya yansımayan bir oyun hiçbir taraftarı şu an için tatmin etmiyor. Bugün Mendy’nin yokluğu önemli bir dezavantaj olacak. Ancak, Mendy’nin sahadayken yaşadığı kopmalar da dikkat çekici bir detaydı. Samsunspor’un oyun planı oldukça güçlü. Oyuncuların birbiriyle uyumu ve teknik direktör Thomas Reis’in kenardan oyunu yönetme kabiliyeti, formasyon seçimleri ve hamleleri hep kazanma odaklı. Trabzonspor ise her zaman büyük takım refleksleriyle oynayan, kapanmayan ve güçlü rakiplerine karşı iyi mücadele eden bir ekip. Puan sıralamasındaki mevcut yeri bu takımın gerçek potansiyelini yansıtmıyor.
Savunma ve Uğurcan...
Bu akşam Trabzonspor’un, kazanma odaklı bir oyun sergileyecek rakibine karşı daha üretken, daha fazla gol pozisyonuna giren ve gol bulan bir performans göstermesini bekliyorum. Eğer defans hattı görevini yerine getirirse ve Uğurcan Çakır yine unutulmaz bir performans sergilerse, Trabzonspor sahadan galip ayrılabilir. Nwakaeme’nin saha içindeki duruşu ise Trabzonspor’un adeta sigortası. Yönetme kabiliyeti lig standartlarının üzerinde ve oynadıkça daha da açılıyor. Eğer bu akşam onun gecesi olursa, Trabzonspor’un da gecesi olacak demektir. Ayrıca, Banza’nın yine boş geçmeyeceğini düşünüyorum. Keyifli bir futbol akşamı bizleri bekliyor!