Arama

Popüler aramalar

‘’Damlanın gücü!‘’

Sumudica’nın 5’li savunmanın önüne çektiği iki orta sahayla 7’li bir blok savunması Galatasaray’ın alanlarını kapatmaya yönelikti. Ama Mertens’in blok arasına yaptığı koşularla ceza sahasına sızma planı çoğunlukla çalışsa da bitiricilik sorunu Galatasaray’ın önünde bir duvar gibi duruyordu. Rakip ceza sahasında yeterli sayıda topla buluşma gerçekleştirmesine rağmen Galatasaray’ın sürekli direkleri dövmesi, gol beklentisi yaratsalar da golü Icardi ve arkadaşlarına getirmedi.

Zaha öyle oynadı ki...

Boey’nin gidişiyle Kaan Ayhan’ı sağ, Berkan’ı sol bek başlatan Okan Buruk, ana planı duran toplar olan Gaziantep’ten Kerem Demirbay’ın yapamadığı savunma sebebiyle bir duran top organizasyonu golü yedi. İlk yarıda dominant oynayıp istatistik yoğunluğu oluşturan Galatasaray ikinci yarıda Demirbay - Zaha değişikliğiyle baskıyı doruk noktaya çıkardı. Zaha’yı sola, Kerem’i Icardi’nin yanına çekerek topu Gaziantep ceza sahasından çıkarmayan Galatasaray’da Mertens bambaşka bir seviyede oynadı. Belçikalı yıldız, Torreira’nın önünde hücumun yönünü belirlemekle kalmadı, oyunda kaldığı her saniye rakip kaleyi aradı. Trabzon deplasmanında alev alan Zaha Gaziantep maçında öyle bir 45 dakika oynadı ki Galatasaray’ı ipten alanların başındaydı.

Hiç vazgeçmediler

Barış Alper, Galatasaray’ın en esnek futbolcusu. Sağ forvet başladığı maçın ikinci yarısını sol bekte geçirdi, Galatasaray’ın hücum balansını sola taşıdığı yetmezmiş gibi bir de olağanüstü gol atarak takımını galibiyete taşıdı. Galatasaray, Gaziantepspor’a karşı bu sezonun en baskılı oyunlarından birini oynadı, 5 şutu direkten döndü, tüm istatistikleri alt üst etti. Bir an olsun vazgeçmediler, hep atak sürekliliğini sağladılar. Adeta, “Taşı delen suyun gücü değil sürekliliğidir” sözünü hayata geçirdiler.

30 Ocak 2024, Salı 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Bir maç iki oyun‘’

İlk yarı tempolu ve güzel bir futbol maçı izledik. Oyunun az durakladığı, iyi niyetli mücadelenin olduğu, topun hep canlı kaldığı pozisyonlu bir maç izlemeyi özlemişiz doğrusu. Fenerbahçe’de Djiku’nun dönüşü oyun konforunu yükselten detayların başında geliyordu. Ankaragücü, savunma arkasına indirilen topları Ali Sowe ile buluşturmayı planladı. Nitekim Livakovic’in acemice yaptırdığı penaltı da bu planın ürünüydü. Cengiz Ünder ritmini bulduğunda olmaz denen golleri olduruyor. Marsilya’daki ritminin bir benzerini yakaladı. Jorge Sampaoli’yle yakaladığı ritmin bir benzerini İsmail Kartal ile yakalamış görünüyor.

Dzeko’nun farkı nedir?

Batshuayi-Dzeko değişikliği yapıldıktan sonra Fenerbahçe santrforda tazelenmiş olmuyor. İnsanların yanılgısı da burada başlıyor. Belki ilginç gelecek ama bir santrfor hiç gol atmadığı bir yarının, nasıl yıldızı olur diye. Dzeko’yu farklı kılan da bu yönü zaten. Fred’in yokluğunda oyunun tam merkezine pergel gibi kurulan Boşnak yıldız, Fenerbahçe’nin neredeyse tüm ataklarının yönünü belirleyen oyun yapıcı göreviyle ilk 45 dakikada fark yarattı. Fakat sorun ikinci yarılarda başlıyor. İlk yarı Fred’in işini de gören Dzeko’nun temposu düştüğünde merkeze kadar inemiyor, indiğinde dönemiyor. Onu taze tutmak için Fred’e hep ihtiyaç oluyor. Cengiz, İrfan Can, Tadiç ya da Szymanski bitirdiği zaman sorun yaşanmıyor ama herkes Dzeko’ya bakınca, ortaya düşük tempolu ikinci yarılar çıkabiliyor.

29 Ocak 2024, Pazartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Tenisten futbola!‘’

Osman Zeki Korkmaz realist bir teknik direktör ve göreve geldikten sonra pragmatik bir oyun tarzı geliştirerek geçişler üzerine plan yaptı. Korkmaz’ın takımı Kayserispor deplasmanında bu planla kazandıktan sonra Ali Sami Yen’de Galatasaray’a karşı topa sahip olmadan pozisyonlar üretip öne geçmeyi başardı. Bu yüzden sezonun en etkisiz ilk yarılarından birini oynadı Galatasaray. Barış’ın sağ bek kademesinde kaybettiği toplar, Kaan Ayhan’ın sol bek savunmasında yer tutamadığı pozisyonlar Muslera’ya zor anlar yaşattı. Savunmadaki değişkenler Galatasaray’ı sezon içinde en zorlayan detay doğrusu. Kaan’ın, Sambissa’ya karşı pozisyon alamaması tabelaya yansırken Davinson ile Nelsson’un uyum sorunu dikkat çekti. Galatasaray oyun başlangıçlarında stoperleriyle orta sahası arasında bağ kurmakta zorlanınca maç bir anlamda git-gel’e döndü. Galatasaray, telaşlıydı panik halinde topu güç bela rakip kaleye götürdüğünde Zaha, Tete ve Kerem’in bitiremediği atakların dönüşü Torreira ile Kerem Demirbay’ın üstünden Muslera’ya ulaştı.

Kerem’e verilen kredi artmalı

Bir ara iki takım da o kadar geri koşu yapmak zorunda kaldılar ki, tenis maçı mı izliyoruz futbol maçı mı anlamak güç oldu. İkinci yarıyla birlikte Okan Buruk savunmasını ters yüz etti. Barış sol, Kaan sağ beke, Davinson sağ, Nelsson sol stopere geçti. Yetmedi Icardi girince Kerem Aktürkoğlu sağda, Zaha solda oynamaya başladı. Bu tercihlerin ardından Buruk, müsabakayı tenis maçından futbola dönüştürmeyi başardı. Kerem Aktürkoğlu, Galatasaray taraftarının en hırpaladığı futbolculardan biri. Kerem önce penaltıdan peşinden frikikten attığı gollerle yine takımını sırtladı. Sanırım Galatasaraylılar artık Kerem’e tanınan krediyi bir kaç kat artırmanın vaktinin geldiğini düşünüyorlardır.

26 Ocak 2024, Cuma 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Mucize!‘’

Fenerbahçe öylesine baskılı bir ilk yarı oynadı ki, Başakşehir’in tabelayı ilk yarı 0-0’da tutması büyük bir mucizeydi. Fenerbahçe tam 30 rakip ceza sahası topla buluşması gerçekleştirdi, 5’i isabetli 14 şut attı, net pozisyonlar kaçırdı. İsmail Kartal ve futbolcularının sevdiği tarzda bir oyun başlangıcı yapan Çağdaş Atan’ın öğrencileri ısrarla kalesinden pasla oyun başlatmayı tercih edince Fenerbahçe en iyi yaptığı şeyi, yani ön alan baskısını öldürücü boyutlarda yaptı. Bu baskı ikinci yarıyla birlikte devam etti çünkü Başakşehir baskıdan çıkmak için santrforunu neredeyse hiç kullanamadı. İsmail Kartal 58’de Cengiz ile Batshuayi’yi oyuna alıp İrfan Can ile İsmail’i çıkararak Szymanski’yi merkeze çekti. Önde de Dzeko-Batshuayi ile kalarak baskıyı iyice artırdı.

Baskıya razı oldu 

Başakşehir, Figuereido’nun atılmasının ardından eksildiğinde aslında bir değil iki kişi eksilmişti. Zira santrfor Piatek takımını baskıdan çıkaracak istasyon olamadı, çok fazla top kaybı yaptı. Başakşehir, oyuncu envanterine Bandırmaspor’dan Keny’yi tamamen bu senaryolar için katmışken Çağdaş Atan devre dönüşü yapması gereken değişikliği 59’da yaparak baskıya razı oldu. Fenerbahçe tüm istatistikleri alt üst etmesine rağmen bir türlü bitirişleri yapamayınca oyun son iki dakikaya kadar iyice sıkıştı. Batshuayi’nin penaltısı ise belki de sezonun en kritik üç puanını Fenerbahçe’ye getirdi.

25 Ocak 2024, Perşembe 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Değişik bir tarz‘’

Kadıköy’de iki farklı maç izledik sanki. İlk yarıda Fenerbahçe öyle bir maç başlangıcı yaptı ki, tribünlerdeki coşku sahaya inmiş gibiydi. Fred’in derine attığı kusursuz pas, Szymanski ve Tadiç üzerinden İrfan Can’a asist olduğunda Fenerbahçe bu sezonun en güzel organizasyonlarından birini gerçekleştirmişti. İrfan Can’daki gelişim her maç biraz daha Fenerbahçe’ye katkı sağlıyor. Sezonu ıslıklarla bitiren bir futbolcunun bu kadar kısa sürede kat ettiği mesafe inanılmaz boyutlarda. Yetenekli futbolcu, santrfor içerdeyken ön direk koşularına çok alıştırmıştı, bu kez savunma arkasına inerken sezgileri ve bitiriciliğinin geldiği noktayı izletti. İlk yarı Fenerbahçe 1 attı ama çok daha fazlasını atmayı vadediyordu. Samsunspor Teknik Direktörü Gisdol, ilk yarı etkisiz kalan santforu Mouandilmadji’yi kenara alıp ikinci yarıya Ercan Kara ile başlayınca takımının havasını değiştirmiş oldu. İlk yarı isabetli şut atamayan Samsunspor, oyunda sağladığı dengeyi 62’de bir frikikle tabelaya yansıtabildi. Emre Kılınç’ın dar açıdan attığı frikik golünü çözmek için herkes tekrar gösterimi bekledi. VAR kararıyla gol kararı geldi. Gerçekten akıl dolu ve hayal gücü gerektiren bir goldü.

El freni çekildi!

Fenerbahçe ikinci yarı adeta el frenini çekmiş gibiydi. Dzeko devreye vasat başlayınca herkes kötü başlamış gibi göründü. Dzeko derine gelip bağlantıları yapmakta zorlanınca Fred dahil tüm takımın temposu düştü. İsmail Kartal da öndeki 3 oyuncuyu aynı anda çıkarıp King, Batshuayi ve Cengiz’i oyuna alarak hücum tarzını değiştirmek istedi. Evet oyuncu tarzı değişti ama hücum ediş tarzı değişmeyince Batshuayi’ye hedefsiz boş ortalar gitmeye başladı. Fenerbahçe, Kadıköy’de bu sezon 3. kez puan kaybettiyse bunda İsmail hocanın oyuna müdahalesi ve sonrasında tercih ettiği oyun modelinin rolü büyük.

22 Ocak 2024, Pazartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Kupa bereketi‘’

Hedefi olan geniş kadroları dinamik tutmak ve forma adaletini oyuncu grubuna anlatmak için kupa maçları bulunmaz bir nimet. İsmail Kartal da dün Adanaspor’a karşı bu konforu sonuna kadar yaşadı. Geçen sezon Sevilla ile oynanan Avrupa Ligi maçında çapraz bağ sakatlığı yaşayıp neredeyse 10 aydır sahalardan uzak kalan Lincoln Henrique’nin ilk 11’de Ferdi’nin yerine başlaması gecenin sürprizlerinden biriydi. Sürpriz bununla sınırlı değildi elbette. Lincoln, dar açıdan jeneriklik bir gol attı, üstüne de asistini ekledi. Rüya gibi bir geri dönüş hikayesiydi doğrusu. Rakibin gücüyle de ilintili olabilir ama Rade Kruniç’in sakinliği, soğuk kanlı pasları, pozisyon okumaları gayet olumluydu.

En büyük kazanım Batshuayi

63. dakikada merkeze İsmail Yüksek girince Kruniç stopere geçti. Gayet sade ve risksiz oyun tarzından ödün vermeden maçı stoperde bitirdi. Bonucci sağ stoperde büyük bir liderlik gösterisine soyundu. İsmail Kartal’ın ana planındaki santrfor Edin Dzeko olsa da Michy Batshuayi dün gece Adanaspor’a karşı golün her türlüsünü atarak rekabete hazır olduğunu gösterdi. Hafta sonu yine Dzeko başlayabilir ama Batshuayi’nin seviyesini koruması Fenerbahçe adına gecenin en büyük kazanımlarından biriydi.

18 Ocak 2024, Perşembe 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Hayat öpücüğü‘’

Galatasaray bir yandan Afrika Kupası diğer taraftan İcardi’nin sakatlığı derken büyük sancılar içinde ilerlemeye çalıştığı lig yarışında sahasında Kayserispor’u son nefeste yenerek nefes aldı. Maça sol bek başlayıp 65’ten sonra santrfora geçen Barış Alper’in katkılarıyla inisiyatifi ele alan Galatasaray’a hayat öpücüğünü Nelsson ve Mertens verdi. Barış Alper, maça sol bek başladı ama sol iç gibi oynadı. Galatasaray hücum aksiyonlarının hemen hepsinde kadrajın içindeydi ama Ramazan sağa geçtikten sonra savunma yönünde defoları fazla göze battı. Okan Buruk Barış’ı sol bek yaparak savunmada riske girdiğinin farkında ama hücumda çok daha fazlasını aldığı için devam ediyor. Fiziği güçlü, yere sağlam basıyor bu da ona ikili mücadele avantajları sağlıyor. Galatasaray’ın ön bölgedeki hücum sürekliliğinin sağlanmasında Barış’ın rolü büyüktü. Mertens ile maçın başından itibaren ikili oyunlarla Kayseri kalesine indiler, net pozisyonlar ürettiler. Ne var ki, gerek Mertens gerek Halil’in karşı karşıya kaçırdıkları Galatasaray’ı ilk yarıda sadece tek golde tutma sebebiydi.

Nelsson hata yapmıyor

Kerem Demirbay, Galatasaray’ı son haftalarda orta sahada ayakta tutanların başında geliyordu ama kendini yedek kulübesinde buldu. Yerine Ndombele oynadı. bu da Galatasaray’ın yatay pas sayısını artıran en önemli etkendi. Ndombele ne zaman form tutacak kimse bilmiyor ama oynadığında savunma yönü o kadar zayıf ki Galatasaray sahada bir kişi eksik görünüyor. Kerem Demirbay ile birlikte Kaan’ı da oyuna alan Okan Buruk, Barış Alper’i santrfora Kaan’ı da sol beke gönderince Galatasaray oyunun inisiyatifini eline aldı. Barış Alper duran topta takımına yoktan bir penaltı hediye etti ve maçın kazanılmasında baş rol oynadı. Nelsson, Davinson Sanchez’i unutturmak için and içmiş gibi oynuyor. Çok istekli, coşkulu, hata yapmıyor, hava toplarında etkili ve duran top hücumlarına koşarak gidiyor. Attığı duran top golü de tam Nelsson’luktu.

16 Ocak 2024, Salı 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Risk varsa kazanç var‘’

Fenerbahçe için belki de sezonun en değerli galibiyetlerinden biri olabilir Gaziantep deplasmanı. Gaziantep’in 5-4-1’ine karşı merkezden İsmail Yüksek’i çıkarıp Batshuayi’yi alarak 4-4-2’ye dönen İsmail hoca aldığı riskin karşılığında İrfancan’ın golüyle kazandı. Livakoviç’in bitime saniyeler kala Dragus’un şutunu çıkarması ise gecenin hareketi olarak kayıtlara geçti. İlk yarı 3’ü isabetli 12 şut, 21 kez rakip ceza sahasında topla buluşma üreten Fenerbahçe pozisyonları bitirmekte kötüydü. Fenerbahçe’nin derdi topa sahip olmak değil; rakibinin kalesinden pasla başlamaması asıl sorun. Baskıyla rakibin birinci bölgesinde kazanamadıkları her topta Gaziantep FK savunması kompakt yapısını kaybetmedi. Bu da Szymanski ile Fred’in ceza sahasına yapmaya alışık oldukları 8 numara koşularının önünü kapadı. Gaziantep rakibini 5 kişilik kalabalık bir savunmayla karşıladığından alan bulmak imkansız hale geldi. O yüzden Dzeko pivot bölgesinden uzaklaşıp soldan koşular gerçekleştirdi. Gaziantep’in merkezden atak geliştirmiyor oluşu, İsmail Kartal’ı yeni bir arayışa yönlendirdi. Merkezden İsmail’i çıkarıp Batshuayi’yi sahaya sürerek 4-4-2’ye geçiş sonrası kenar ortalarının anlam kazanmasını hedefledi. Bu tercih yani orta sahayı boşaltma kararı büyük bir riskti, Kartal kazancı büyük olmasını beklediği bu riski satın aldı.

Kalabalık ve kompakt

Nitekim Dzeko ve Batshuayi’nin ceza sahasında yarattığı yoğunluktan İrfancan’ın çıkaracağı pozisyonlar ana plandı. İrfancan oyuna girer girmez kafa şutuyla pozisyon buldu. Bu setleri ısrarla oynamaya devam etti Fenerbahçe. Rakip aşırı kalabalık ve kompakt durduğu için duran toplar ve kenar ortalar kurtarıcı olacaktı. Öyle de oldu. İrfan Can akan oyun ortası sonrası kafayla golü atarak İsmail Kartal’ın satın aldığı riski kazanç hanesine yazdı.

15 Ocak 2024, Pazartesi 06:59
YAZININ DEVAMI