Arama

Popüler aramalar

‘’Federasyon işbaşına!‘’

PTT 1. Lig’de zor haftalar başladı. Düşme hattında kopmalar yavaş yavaş gözler görülür bir şekilde ortaya çıkıyor. Orduspor için umutsuz vaka diyebiliriz. Gerçekten de Karadeniz’in bu güzelim kenti hakkında bunları yazarken içim cız ediyor. Bir şehir bir kulüp 26 yıllık uzun bir aranın ardından Süper Lig’e çıktıktan sonra böyle bir hızlı düşüşle çakılması inanılır gibi değil.

Denizlispor da aynı

Diğer adaylara baktığımızda Denizlispor hakkında da konuşmak lazım. Türkiye’de ilk defa saha kenarında demir parmaklıkları, telleri kaldırmış bir kentten bahsediyoruz. Ne yazık ki içeride dışarıda kaybeden bir takım olarak her geçen hafta umutları azalıyor.

Sorun kötü yönetimler

Öte yandan Ege’nin iki ekibi Bucaspor ve Manisaspor üst üste aldıkları kötü sonuçlarla kan kaybediyorlar. Bakın saydığım bu 4 takım yakın zamanda Süper Lig’deydiler ve şimdi ne durumdalar! Asıl önemli olan konu bu takımlar niye bu hale geldiler? Bunun başlıca nedeni kesinlikle kötü yönetilmeleri. Süper Lig’e çıktıktan sonra yapılan yanlış transferler ve borç batağına girmeleri, işin içinden çıkılmaz noktaya getirdi onları. Bu kulüplerin yöneticilerine sormak lazım... Bu harcamaları yaparken, bütçeleri kullanırken hiç geriye doğru bakmadınız mı! Oysa yakın geçmişe baksalar, Kocaelispor, Sakaryaspor, Malatyaspor gibi bir zamanlar Süper Lig’i titreten ekiplerin şimdilerde ne durumda olduklarından ders çıkarabilirlerdi. Bu ismini saydığım kulüpler hep bu günü kurtaran ve geleceği düşünmeden yapılan harcamalar yüzünden bu hale geldiler.

Kriterler hayata geçsin

Tabii ki bütün bunların birçoğu bilinen ve dile getirilen konular. Gelelim bunun çözümüne; bu noktada iş futbol federasyonunundur. Kulüplerin harcamaları denetlenmezse, bir takım yanlışlara göz yumulursa borç batağı içinde birçok kulüp daha olacaktır. Kriter kelimesinin içi doldurulmalı ve yaptırımlar uygulanmalı. Bence kulüplere ceza verirken, kulüpleri bu duruma düşürenler de cezalandırılmalı. Eğer futbol federasyonu bunu yaparsa herkes taşın altına elini sokarken düşünür. Neyse bugün yarıştan ziyade sorunlardan bahsettik. Çünkü yarış her zaman var, ama ortada kulüp kalmazsa, ne yarış kalır ne de futbol!

16 Nisan 2015, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Beşiktaş eski coşkusundan uzak‘’

Başakşehir'de aşırı yağmur altında oynandı karşılaşma. Hava şartları zemini her şeye rağmen etkilemedi. Ancak futbolcular için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Özellikle iki takımda da yorulan futbolcular vardı sahada. Başakşehir'den Visca, Mossoro bildiğimiz güçlerinin altındaydılar. Beşiktaş'ta ise başta Gökhan Töre olmak üzere Sosa ve Olcay gibi skoru etkileyecek isimler pek de gününde değillerdi.

İlk 45 dakikada daha baskın olan oyunu kontrol altında tutan taraf Başakşehir'di. Ancak net gol pozisyonlarını atamayan kim derseniz Beşiktaş'tı. Beşiktaş, Avrupa kupasına veda ettikten sonra bildiğimiz coşkusundan uzak bir görünümde. Genç kaleci Günay böyle zorlu bir macın altından kalkmasını bildi. Beşiktaş özellikle orta alanda rakibine üstünlük sağlamakta zorlandı. Bilic ikinci yarıda Tolgay ve Olcay'ı alıp Oğuzhan ile Cenk Tosun'u sokup vites yükseltmek istedi. Ancak bu değişiklik Başakşehir'in orta alandaki üstünlüğünü pekiştirdi. Artık Beşiktaş'ın kazanması icin bireysel yeteneklerin devreye girmesi lazımdı. Çünkü bu oyunla kazanmak ve organize ataklar yapması zor görünüyordu. Ya bir duran top, ya süreriz bir şut Beşiktaş için skoru lehine çevirme sebebi olabilirdi.

Dün gece Başakşehir'de Doka, Visca, Mossoro üçlüsü Mehmet Batdal'In performansına biraz ayak uydurabilseler 3 puana çok kolay ulaşabilirlerdi. Beşiktaş için dün geceki futbolun karşılığı olsa olsa bir puandı. Şampiyonluk yarışında olan bir ekip koskoca ikinci yarıda rakip kalede net bir gol pozisyonu bulamaması düşündürücü. Bilic son ofansif hamlesi Kerim Frei oldu ancak iyi kapanan Başakşehir karşısında o da çare olmadı.

Özetle Abdullah Avcı yıllardır olduğu gibi büyüklere çelme takmayı bu maçta da başardı ve Beşiktaş 3 puan için geldiği maçta bir puana razı oldu.

07 Nisan 2015, Salı 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Kayserispor farkı!‘’

Süper Lig’e doğru yarışta Kayserispor zirvedeki yerini korurken 3. sıradaki rakibiyle aradaki puan farkını 9’a çıkardı. Denizli deplasmanında basit ve lidere yakışmayacak bir golle yenik duruma düşmelerine rağmen kadro kalitesi ve tecrübesiyle skoru çevirmeyi başardılar. Aslında kadro güçlü gözükse de yaptıkları iş kolay değil. Biraz açalım bu konuyu... Bir kere PTT 1. Lig’de gelir belli ve siz Süper Lig’den düşen bir kadroyu büyük ölçüde elinizde tutuyorsunuz. Süper Lig’de 40 milyon kasanıza girerken bu ligde 10’da biri rakamla gemiyi limana yanaştırmak kolay değil. Peki bu değirmenin suyu nereden geliyor, bu çark nasıl dönüyor, ona bakalım...

Para sorunu yok

Sezon başı Sefa, devre arası Hakan Arıkan Trabzonspor’a satıldı, Mouche iyi bir rakamla yurt dışına gitti, gerisi de genel menacer Süleyman Hurma’ının becerileriyle yürüyor. Şu ana kadar oldukça kaliteli kadrodan çatlak bir ses çıkmadı ve emin adımlarla zirve yarışını sürdürüyor. Aslında hemen hemen hepsi Süper Lig görmüş oyunculardan kurulu olan takımda futbolcular da biliyorlar ki her şeyden önce başarı geliyor. “Önce Süper Lig’e çıkalım, nasıl olsa bu takımda paramız kalmaz, çıktığımız zaman herşey daha güzel olacak” düşüncesi hakim. Bu süreçte en büyük faktör tutkal görevi yapan Süleyman Hurma. Genç teknik adam Cüneyt Dumlupınar’ın arkasında dimdik duran Süleyman Hurma, otoritesi ve disipliniyle geçen sezon Süper Lig’den düşen Kayserispor’u ait olduğu yere taşımak için tüm mesaisini harcıyor.

Avantaj Adana Demir’de

Gelelim ikincilik mücadelesine... Şu anda parametreler Adana Demirspor’u öne çıkartıyor. Kulübün sportif direktörü Samet Aybaba, tekni direktör Ünal Karaman ile büyük bir güç. Üstelik Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ve geçen sezondan beri kulübün başında olan başkan Selahattin Aydoğdu’nun çabaları birleşince ortaya bir başarı öyküsü çıktı. Bunun yanında müthiş bir taraftar desteğiyle birlikte futbol şanslarının da yanlarında olması önemli. Kayserispor ve Antalyaspor’a deplasmanda kaybetmeden dönen Adana Demir’in avantajı oldukça fazla.

Kurtar da çare olamadı

Peki Adana’nın diğer takımı ne durumda! Güvenç Kurtar gibi tecrübeli bir teknik adamla ikinci yarıya iyi başladılar ama son haftalarda içeride, dışarıda kaybettiler, Play-Off umutlarını söndürmek bir yana düşme potasına yaklaştılar. Hoca da istifasını verdi.

26 Mart 2015, Perşembe 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Hem çok kaliteli, hem karakterli‘’

Trabzonspor, yeni sezon için transfer çalışmalarına başlarken gündeme gelen isimler de taraftarları bir hayli heyecanlandırıyor... Karadeniz ekibinin listesine dahil ettiği Başakşehir’in başarılı futbolcusu Doka da onlardan biri. Sözleşmesi sezon sonunda bitecek olan 31 yaşındaki deneyimli oyuncuyu FANATİK’in Süper Lig uzmanı yazarı Tunç Kayacı değerlendirdi. Bordo-Mavililer’i heyecanlandıracak ifadeler kullanan Kayacı, Brezilyalı’yı özetle şu ifadelerle anlattı:

‘Savunma yönü gelişti’

“Doka, Abdullah Avcı’nın uzun süre takip edip takımına aldığı bir isim. Brezilya asıllı Bulgar vatandaşı, çok etkili bir forvet. Adam geçen, rakip savunmanın arkasına sarkan ve çok iyi gol vuruşu yapabilen bir oyuncu. Çabukluğunun yanı sıra, ofansif futboluna, defansif özellikler de katarak tam bir takım oyuncusu oldu. Süper Ligi iyi tanıması ve tecrübesi de onu farklı kılan yönlerden. Eksileri ne derseniz... Maç devamlılığında zaman zaman sıkıntılar olabiliyor. Bazen de çok bencil olması nedeniyle saç baş yoldurttuğunu hatırlıyorum. Ancak kişilik olarak iyi bir insan ve takım içinde arkadaşları tarafından da seviliyor. Artıları eksilerinin çok önünde, onu alan kazanır.”

25 Mart 2015, Çarşamba 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Süper Demir‘’

Adana derbisiyle başlamak gerek bu haftaki değerlendirmemize... Zira son yılların en centilmence geçen derbisini izledik hep birlikte. Ne tribünde, ne stat etrafında, ne de saha içinde bir sorun oldu. Olaysız, herkesin keyifle seyrettiği bir maçtı. Emeği geçen herkesi kutlamak, teşekkür etmek lazım. Kazanan ise Adana Demirspor’du. Ünal Karaman, sezon başında kurduğu ‘toplama takım’la hedefe adım adım yürüyor. Bu başarıya kayıtsız kalmamak, üzerinde konuşmak gerek biraz.

Kadro mühendisliği!

Çünkü eldeki kadro genç, genel olarak bu ligi tanımayan ve sürpriz bir ekip. Stoperler Abdülkerim-Hakan gencecik çocuklar. Sağ bek Tayfur ileride adından fazlasıyla söz ettirecek bir oyuncu. Sol bek Şaban ise düşüşteki bir isimdi. Özgürcan’ın yeniden doğuşuna her hafta bir kez daha şahit oluyoruz. Beykan, Oğuzhan, Attamah ve diğerleri... Hepsi bu ligde ne yapacağı belli olmayan ‘kapalı kutu’ oyunculardı. Ünal Karaman, bu oyuncu topluluğunu şampiyonluğun en güçlü adayı yaptı. Sezon başından beri aynı planı uyguladı, taktik disiplini bozmadı, hak edene formayı verdi. Adana Demirspor’u zirveye taşırken belki de gelecek sezon Süper Lig’de mücadele edecek bir takımın felsefesinin temelini inşaa etti.

İstatistikler yanıltmazsa...

Bugün bu ekip Kayserispor gibi ‘Uzay’ tabir edilen bir takımın arkasında Süper Lig biletinin en güçlü adaylarından biriyse Ünal hocanın hakkını teslim etmeli. Demirsporlular’ı umutlandıran bir istatistiği de vermekte fayda var. PTT 1. Lig’de son 11 sezonun rakamlarına bakıldığında 40 puanı bulan ilk takımlar her zaman sezon sonunda hedefe ulaşmayı başardı. Bu yıl da bunun başaran ilk 2 takım Kayseri ve Adana Demir oldu. Yani istatistikler eğer bizi yanıltmazsa Adana şehrinin Süper Lig özlemi son bulacaktır. Açıkçası şu ana kadar ortaya koydukları performansla da bunu hak ettiklerini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Samsun koptu geliyor

40 dakikasını 10 kişi oynadığı maçta Antalya’yı eli boş gönderen Samsunspor’u; bu sezon deplasmanda hiç yenilmeyen Giresun’u 4-0’la bozguna uğratan Osmanlıspor’u ve attığı iki golle haftaya damga vuran Ömer Bayram’ı da tebrik edip gelecek haftayı beklemeye başlayalım. Bu arada hafta sonu YGS’ye girecek futbolcu kardeşlerimize de başarılar dileyelim. Özellikle Orduspor’un ayakta kalma mücadelesi veren gençlerine...

12 Mart 2015, Perşembe 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Kıymetini bilsinler‘’

Sivas'ta ilginç mi desem kalitesiz mi desem öyle bir maç izledik. İki takımın kadro kalitesine yakışmayacak düzeyde bir 90 dakikaydı. Sivas’ta ilginç mi desem kalitesiz mi desem öyle bir maç izledik. İki takımın kadro kalitesine yakışmayacak düzeyde bir 90 dakikaydı. Hele ki Beşiktaş’a bu futbol hiç yakışmadı. Bruggem macı öncesi belki kazandı ama önemli soru işaretleriyle! Niye derseniz bir kere Beşiktaş’ta son iki maçtır yorgunluk fazlasıyla göze çarpıyor. 90 dakikanın ikinci 45 dakikası Sivasspor ile Beşiktaş kalecisi Cenk ve geri dörtlüsü arasında geçti. Sergen Yalçın’ın son maçlardaki takımının formsuzluğunu düşünerek Beşiktaş karşısında kontrollü bir futbol ve savunmayı düşüneceğini tahmin etmiştik. Gerçekten ilk yarıda aynen oldu rakibe pozisyon vermeden ilk yarıyı 1-0 yenik kapatmak da, herhalde kaderin oyunu olsa gerek.

1 puan alabilirdi

İkinci yarı ise tam bir tek kale maç gibiydi. Sivasspor yüklendi, Beşiktaş savunması karşıladı. İbrahim Akın tercihi biraz daha erken olabilirdi Sergen Yalçın’ın. Niye derseniz, Aatif beklentinin çok altında oynadı ve en azından şutör özelliğini gösterebilirdi ama yapamadı. Utaka geldiği günden beri patlama beklenen ama bir türlü patlama yapamayan bir oyuncu olarak Sivas’tan gidecek. Bütün bunlara rağmen Sivasspor yakaladıkları ve kaçırdıklarını yan yana koyarsanız en kötü bir puanla sahadan ayrılabilirdi. Sivasspor açıkçası son 3 haftada bir puan alırken tehlikeli bölgede dolaşmaya devam ediyor. Beşiktaş ise girenin ve çıkanın pek farketmediği bir düşüşte ve böyle bir oyunla alınan 3 puanın kıymetini bilsinler ileride çok lazım olacak. Bir kaleci, iki stoper ve iki bekle bu kadar, öpüp başına koysun Kara Kartal...

09 Mart 2015, Pazartesi 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Gecenin artısı Opare'ydi‘’

Beşiktaş, Liverpool zaferinin ardından geldiği Ankara'da ligde son sırada bulunan Balıkesirspor'la kozlarını paylaştı. Tabii ki maçın favorisiydi Kara Kartal. Bilic yorgunluk falan dinlememiş, tam takım aktı sahaya Beşiktaş. Ancak Bilic dinlemeliydi ama Beşiktaş'ta bazı futbolcuların yorgun olduğu hemen göze çarpıyordu. Başta Veli Kavlak olmak üzere Sosa, Demba Ba ilk yarıda göze çarpan isimlerdi. Opare yine sol bekte yerini alırken, genç Ganalı mevkisini sevmiş görünüyor. İlk 45 dakikaya bir penaltı golü sığdı, sadece Vukovic'in önlediği birkaç pozisyon vardı. Balıkesirspor tamamen rakibi karşılayan bir anlayış içerisine mücadele etti. Buna rağmen Beşiktaş kalesinde iki net pozisyon yakaladılar ama kaleci Cenk geçit vermedi. Beşiktaş gerçekten yüksek tempolu ve gerilimli maçlar oynuyor ama zaman zaman motivasyon sorunu yaşaması mümkün.

İkinci yarının başında gelen şok Balıkesir golüne Opare ile cevap verdi Beşiktaş. Bilic, Tolgay ve Kerim'i taze kuvvet oyuna sokarak tempoyu artırmayı denedi. Çünkü Beşiktaş topla oynama oranı açısından rakibine fark atsa da skor olarak o farkı yakalayamıştı. Özellikle Gökhan Töre rakipten kaynaklanan bir rahatlıkla fazla bireysel oynadı adeta rakibin hazırlık yapmasına fırsat tanıdı. Oyunun 70 dakikalık bölümünde 2-1 üstünlük tribündekileri de çok mutlu ettiği söylenemez. Oysa Beşiktaş'tan beklenen daha fazlasıydı. Gecenin Beşiktaş adına en büyük artısı Opare performansıydı. Genç Ganalı, Liverpool maçında yakaladığı şansı iyi kullandı ve bir de şık golle süsledi. Ancak Beşiktaş rakibine karşı düşük tempolu futbolunun etkisiyle farkı artıramayınca hiç de beklemediği anda penaltıdan kalesinde 2. golü gördü. Aslında Beşiktaş, Balıkesirspor karşısında yorgunluk mazeretini süreceği bir mücadele yoktu. Üstelik son bölümde Beşiktaş'ın galibiyet için aşırı risk alması sonucu Balıkesirspor az adamla yakaladı rakibini.

Gecenin özeti Beşiktaş başkentte 3 puan serisini ligin son sırasında rakibi karşısında haftanın sürprizini yaparak beraberlikle bitirdi.

01 Mart 2015, Pazar 20:10
YAZININ DEVAMI

‘’Bu olay şık değil!‘’

PTT 1. Lig’de haftalar geçtikçe işler kızışıyor. Ama daha önemlisi teknik direktör değişikliklerinin dolu dizgin devam etmesi. Beklenen değişim Antalya’da gerçekleşti ve Hami Mandıralı gitti, yerine Yusuf Şimşek geldi. Antalyaspor 3. teknik adamla yola devam diyecek bundan sonra. Yusuf Şimşek Karşıyaka’da görevdeyken bu teklifi aldı ve istifasını verip memleketinin takımına gitti. Gördüğümüz, duyduğumuz kadarıyla Karşıyaka camiasından Şimşek’e ciddi tepkiler var. ‘Haklı mı haksız mı?’ girmek istemiyorum. ‘Neden?’ derseniz perde arkasında bilmediğimiz konular olabilir. Ancak kişisel fikrim; şekil olarak kamuoyuna yansıması şık olmadı. Bu konuda kimin haklı, kimin haksız olduğunu zaman göstecektir.

Samsun affetmedi

Gelelim ligde alınan sonuçlara... Kayserispor, Samsun’dan puansız döndü. Liderin, Karadeniz ekibi karşısında bir iki pozisyon haricinde pek de varlık gösterdiğini söyleyemeyiz. Rakibine iki önemli açık verdi, Samsunspor da affetmedi ve sahadan 3 puanla ayrılıp Play-Off yolunda önemli bir galibiyet elde etti. 90 dakikaya baktığımızda Kayserispor’un rakibin performansından çekinip biraz da beraberliğe yatkın bir taktikle mücadele ettiğini söyleyebilirim.

Altıparmak tam isabet

Adana Demirspor bu haftanın kazananıydı. Boluspor karşısında oldukça zorlanan ve 3 puanı son bölümde attığı golle alan Güney ekibi ikinci sıradaki yerini korudu. İlk ikinin takipçileri ise kaybetmeye devam ediyorlar. Osmanlıspor evinde Denizlispor ile golsüz berabere kalarak kan kaybını sürdürdü. Bu maçın Denizlispor açısından önemi ise Ege ekibinin uzun süredir bir maçı gol yemeden bitirmesiydi. Denizlispor yeni teknik direktörü Mehmet Altıparmak ile çıktığı ilk sınavdan geçer not aldı.

Kalpar işini bilir!

Ligin dibine baktığımızda Bucaspor, Alanya karşısında evinde kaybetti. Alanyaspor’un, Hüseyin Kalpar yönetiminde yaptığı çıkış sürüyor. Golcü Ayite’nin geçen sezon bu ligin gol kralı Peroviç ile güçlendirilmesi önemli bir takviye, bunun da meyvesini alıyorlar. Bucaspor’un ise ofansif değil ama defansif ciddi sorunlar yaşadığı yedikleri 3 golden belli. Manisaspor evinde Adanaspor’u Dimitrov’un bir gol bir asisti ile geçti ve haftalar sonra bir nefes aldı. Adanaspor’a, Tiago’nun penaltı golü yetmedi. Özetle PTT 1. Lig’de makas daralırken gerilim de artıyor.

26 Şubat 2015, Perşembe 01:30
YAZININ DEVAMI