‘’Büyük yarış‘’
PTT 1. Lig’e hoş geldin Göztepe. Evet İzmir’in Sarı- Kırımızılı ekibi 12. hafta ligimize teşrif etti. Gerçekten; Şanlıurfa’da ‘Şimdiye kadar nerelerdeydiniz?’ dedirtecek bir performansla ev sahibini devirdi Kemal Kılıç’ın öğrencileri. Bu maça kadar rakip filelere sadece 2 gol atabilen Göztepe’nin 3 puanı 2 golle alması anlamlıydı. Üstelik bu 3 puan ve 2 golün haricinde oyunu baştan sona kadar kontrol altında tutan ve hep oyunun içinde olan bir takım izledik. Bu sadece bir galibiyet, önemli olan bunun devamının gelmesi. Teknik direktör Kemal Kılıç’ın bu başarıda payı büyük. Kılıç; PTT 1. Lig’e çıkarttığı Şanlıurfa’yı yeni sezona da hazırlayan ve belli bir süre de başında olan bir hoca olarak sahaya avantajlı çıktı. Rakibin etkili silahlarını etkisiz hale getirip, takımını da iyi motive edince ortaya bu başarı çıktı.
Kısır hafta
Diğer taraftan birbirinden ilginç maçlar izledik, ancak haftaya damgasını vuran faktör gol kısırlığıydı. Bir hafta evvel 36 golden sonra bu hafta atılan 11 gol PTT 1. Lig’e hiç yakışmadı. Zirve yarışı Süper Lig’den pek farklı değil. İyi giden takımlar bir anda irtifa kaybedebiliyor. Rize lider geldiği Adana’dan eli boş döndü. Karadeniz ekibinin Güney deplasmanında belki önemli eksikleri vardı ama yine de sahada daha kimlikli ve bulunduğu yere yakışan bir Çaykur Rize olmalıydı. Adana ise bu maça iyi hazırlanmıştı. İyi oynadı, güzel goller attı ve hak ettiği bir galibiyet aldı.
İzmir’de nefesler kesildi
İzmir’de iki önemli karşılaşma vardı. Son 5 maçını kazanan Adana Demir, Buca karşısında golcüleri suskun kalınca kaybetti. Buca zorlu maçları iyi oynayan bir takım. En büyük ihtiyaçları istikrar. Karşıyaka ise Bolu’yu tek golle
geçip, zirveden vazgeçmeyeceğini gösterdi. Karşıyaka’nın ortalama kadrosuyla gösterdiği başarı önemli. Ancak Cihat Arslan’ın takım üzerindeki katkısını da unutmayalım. Lige iddialı başlayan 1461 Trabzon’da ise kan kaybı sürüyor. İçeride, dışarıda kazanamayan ev sahibi ekip, bu hafta da Gaziantep Belediye ile 1-1 berabere kaldı. Alt sıraları ilgilendiren maçta ise gülen Tavşanlı oldu. Başkent’te Ankaragücü’nü tek gollle deviren Tavşanlı bir nefes aldı diyebiliriz. İki beraberlik takımının; Manisa ve Samsun’un mücadelesinden ise golsüz bir 90 dakika çıktı.
‘’Asıl heyecan burada‘’
Belki ‘çok erken’ diyebilirsiniz ama görünen o ki; ilk iki için şimdiden bir ön grup oluştu sayılır. Mutlaka, sürprizler olacak. Mutlaka bazı takımlar seri galibiyetler alarak yarışın içinde olacaktır. 34 haftanın 10 haftası geride kaldı. Önümüzde 24 maç ve 72 puan var. Ama bazı veriler ister istemez bazı takımların olsa olsa bu performanslarıyla ancak ilk 6’yı yakalayabileceğini gösteriyor. Benim bu görüşlerim sadece ilk iki için. Play-Off için ligin son maçına kadar herkesin şansı devam eder. PTT 1. Lig’in en çok gol atan ve en az gol yiyen takımları zirveyi paylaşıyor. Az gol yiyenlere baktığımızda; ortalama olarak birçok takım görüyoruz. Puan cetvelinde ortalamayı bozan takım Tavşanlı Linyitspor (24) ve Ankaragücü (23). Bugün biraz rakamlara takılacağım.
Samsunspor aldığı 7 beraberlikle peşine Adanaspor’u (5) almış gidiyor. Tek yenilgili iki takım lider Çaykur Rizespor ve Manisaspor. Şimdiye kadar en çok yenilgi alan iki takım Göztepe ve Ankaragücü (8).
Göz Göz’ün durum vahim
Ancak burada bir ayrıntıya dikkat çekmek istiyorum. Ankaragücü’nün içinde bulunduğu zor şartlara göre bu durum kabul edilebilir. Ama Göztepe’nin durumu gerçekten çok düşündürücü ve vahim. Bir holding takımı olarak kadroya baktığımızda bu durum pek anlaşılabilir gibi değil. Sarı-Kırmızılı ekip 10 haftada sadece 2 gol atabilmiş ve 12 gol yemiş. Herhalde Türk futbol tarihinde içinde bulunduğu şartları da göz önüne alarak bakarsak böyle bir istatistik çok az görülür. Hüseyin Kalpar’dan görevi devralan Kemal Kılıç da takımının başında çıktığı iki maçta bir hareket getiremedi İzmir ekibine.
Kartal’a dikkat
Kısaca maçlara bakarsak; Boluspor dışarıdan aldığını içeride bitiriyor. Adanaspor bir türlü istediği ritmi yakalayamazken, Konyaspor’un da yavaş yavaş üst sıralardan uzaklaştığını görüyorum. Karşıyaka, Manisaspor ve Şanlıurfaspor’un bu yarıştan kopmaya niyetleri olmadığı bir gerçek. Adana Demirspor ise Mustafa Uğur’un yönetiminde 5’te 5 yapmayı başardı. Teknik direktör değişikliği ile ayağa kalkan Kartalspor’a da bundan sonra rakipleri dikkat etsin diyorum...
‘’Yok böyle bir lig!‘’
PTT 1. Lig’de bu hafta bol gollü maçlar izledik. Gerçekten ilginç sonuçların yanı sıra haftaya kendi kalelerine attıkları gollerle Hamza Gezmiş ve Fatih Kılıçkaya damgalarını vurdular. Özellikle Hamza İzmir derbisinde Karşıyaka’nın kazandığı maçta bir değil, tam iki gol birden kendi kalesine atarak tarihe geçti diyebiliriz! Diğer taraftan ilk iki için büyük bir mücadele veren Erciyesspor evinde adeta şoka uğradı. Kayseri kentinin Süper Lig’deki temsilcisi Kayserispor zor günler yaşarken, bir anlamda Kayseri Erciyesspor aldığı başarılı sonuçlarla taraftarını gururlandırıyordu. Ancak Erciyesspor evinde Boluspor’a hem de oyunun son bölümünde yediği gollerle mağlup oldu ve Çaykur Rize’nin kazandığı haftada büyük bir avantaj kaçırdı. Deplasmanda muhteşem bir geri dönüşe imza atan Boluspor ise, anlaşılan bu yarışta dış sahada aldığı 3 puanlarla tutunacak gibi. Haftanın en mutlusu Çaykur Rizespor’du. Konya deplasmanında birbirinden güzel gollerle altın değerinde 3 puan aldı Yeşil-Mavililer. Konyaspor ise aynı Boluspor gibi dışarıda topladığını içeride veriyor.
Ege’de gol yağmuru
PTT 1. Lig’de oynanan 9 karşılaşmaya baktığımızda; Ege’de gol yağmuru vardı diyebiliriz. Bucaspor güçlü rakibi 1461 Trabzonspor’u 3-2’lik skorla geçerken, Manisaspor da çok gol yiyen Tavşanlı Linyitspor’a çok gol atıp 4-0’lık bir galibiyet elde etti. Tabi ki, gol yağmuru sadece Ege’de değildi. Adana’da son saniyesine kadar nefes kesen maçta gülen Adanaspor oldu. Ev sahibi ekip Samsunspor’u son 10 dakikada bulduğu iki golle 3-2 ile geçmeyi başardı. Başkent’te ise konuk ekip Gaziantep Belediyespor, Ankaragücü karşısında farka koştu.
4’te 4 Adana Demir
Birbirinden heyecanlı bu kadar maçtan bahsederken Adana Demirspor-Şanlıurfaspor mücadelesini es geçtik sanmayın. Şanlıurfaspor’un cezası nedeniyle Kahramanmaraş 12 Şubat Stadı’nda kadın ve çocukların tribünde yer aldığı karşılaşmada Adana Demirspor teknik direktör Mustafa Uğur ile 4’te 4 yapıp, kazanan taraftı. Sözü fazla uzatmayalım kısaca güzel ve bol gollü bir haftayı daha geride bıraktık. Bu güzel haftaya düşen tek gölge İzmir derbisinde tribünlerde yaşanan kötü görüntülerdi...
‘’Konyalım yürü!‘’
Hüsnü Özkara’nın öğrencileri Bolu’da bayram öncesi bayram yaptı. Gerçekten; PTT 1. Lig ismine yakışır bir şeklide sürüyor. Aslında alt sıralara, üst sıralara bakarken ‘Ne olacak bu Göztepe’nin hali?’ diye sormadan edemiyor insan. Kemal Kılıç’ı teknik direktörlüğe getiren İzmir’in Sarı-Kırmızılılar’ı adeta gol kabızı. Bu haftaya kadar sadece rakip filelere 2 gol atabilen Göztepe’de Kemal Kılıç’ın ilk işi sistemi değiştirip, ofansif ve gol yollarında becerekli bir takım oluşturmak. Eğer böyle giderse Göztepe’de tehlike çanları çalmaya başlar. Zaman zaman sosyal medyada Göztepe taraftarının yorumlarını okuyorum ve durum hiç de parlak değil. Taraftar sadece takımı değil, kulübün yapısına da yavaş yavaş sitem eder hale gelmiş durumda. Yani bunun anlamı; bu iş sadece parayla olmuyor. Şirket idare eder gibi bir futbol kulübünü yönetemezsiniz. Şirketin taraftarı yoktur, çalışanı vardır. Ama bir futbol kulübünün hem çalışanları vardır, hem de taraftarı. Yani başarı için bir ruh gereklidir ve bu ruhu sağlamak kulübü yönetenlerin asli görevi olmalıdır. Bence; Kemal Kılıç bu ligi iyi bilen bir isim ve takımı hareket geçirmek adına iyi bir seçim oldu.
Neca geri döndü
Haftanın maçlarına baktığımızda ise; deplasmanda tek kazanan takım olan Konyaspor, rakiplerinin de takıldığı haftada 3 puanın çok üzerinde bir kazanım elde etti. Bolu’nun iç sahadaki sıkıntısı sürüyor. İçeride bir türlü istediği sonuçları alamayan Yarenler’in, geçen hafta Denizli deplasmanında aldığı galibiyetin bir anlamı kalmadı açıkcası. Konyaspor ise Süper Lig’de de bu takımın formasını giyen Portekizli Neca ile gol yollarındaki sıkıntıyı gidermiş görünüyor. PTT 1. Lig’e baktığımızda; özellikle gol bölgesini iyi takviye etmezseniz, istediğniz kadar iyi oynayın, işiniz zor demektir. Rize, Erciyes, Konya, Adana Demir, Adana, Şanlıurfa uç bölgede yerli veya yabancı etkili silahlara sahipler. Eğer Süper Lig’i istiyorsanız; 3 puanlı sistemde beraberlik takımı olmak yeterli değil. 3 puana oynayan ve bunu da başarabilen takımlar bu ipi göğüsledi şimdiye kadar. Kısacası bu söylemimden hisse çıkaranlar, devre arası ellerini çabuk tutup
transferlerini yapsınlar...
‘’Atan kazanırdı‘’
Zaten kulübe her şeyi anlatıyordu. Aylardır oynamayan Serdar’ın maç eksiği ise bas bas bağırıyordu. Keza Selçuk bunca yıllık tecrübesine rağmen sahada inanılmaz güvensizdi. Kuyt’ın sezon başındaki etkili futbolundan eser yoktu. Bursaspor ise evinde bu sezon ilk yarıları iyi oynayan bir takım olarak bu maçta da etkili ve istekliydi. Fenerbahçe’nin zaafından yararlanma konusunda daha etkili olabilirlerdi. Çünkü Fenerbahçe’yi her zaman böyle yakalayamazsınız. Ancak öne geçtikten gevşediler.. Ve bunun bedelini Sow’un nefis kafa golüyle ödediler. Caner, Kuyt ve Sow ile gollük pozisyonlar yakaladı Fenerbahçe. Ama soyunma odasına 1-1’lik beraberlikle gitti iki takım.
İkinci yarıda hem 3 puan isteyen hem de ‘yenilmeyeyim’ anlayışı olan bir mücadele izledik iki takım adına. Fenerbahçe’nin orta alandaki zaafı ve top kayıplarına Bursaspor etkili hücum denemeleri yaptı. Ancak ilk yarıda olduğu gibi yine Volkan devleşti. Kuyt ve Sow ile öne geçme şansı da buldular, ama olmadı.
Maçı özetlersek... Atanın kazanacağı bir mücadeleden çıkan beraberliğin hakkaniyetli bir sonuç olduğunu söyleyebilirim. Bursa’da Pinto biraz oyunda olabilseydi skoru değiştirebilirdi. Şilili’nin yol yorgunu olduğu her halinden belliydi.
‘’Olaylı hafta‘’
Değerlendirmeye haftaya damgasını vuran olayla başlayalım. Şanlıurfa’da çıkan olaylar ve yarıda kalan maçı, herkes kendi penceresinden değerlendirebilir. Kimine göre hakem erken davrandı, kimine göre maçı tatil etmekte haklıydı... Ancak daha vahim olan, güvenlik önlemleriyle ilgili olan iddia. Doğrudur ya da yanlıştır. Ben duyumumu sizlere aktarayım. Geçen sezon bu kulübü çıkaran başkan ve yönetimin, yeni sezonda olmayacağı söyleniyordu. Üstelik geçen sezon maçları kaçırmayan ve başarıyı destekleyen Şanlıurfa Valisi de, bu yönetimin yerine PTT 1. Lig’de yeni bir yönetim olmasını istiyordu. Ancak geçen sezonki başkan ve yönetim karar değiştirip devam deyince, ortaya bir soğukluk çıktığı söyleniyor. İyi bir kadro kurulmuş ve taşlar yerine oturmuş, Süper Lig menziline girmiş bir takımın maçı ‘Acaba provake mi edildi?’ diye soru işaretleri dolaşıyor. Çünkü daha oyununun 31. dakikasında bir taraftar niye sahaya girsin! Şanlıurfa bu sezon bu sahada yenilgi de aldı beraberlik de ama böyle bir olay olmadı. İster istemez bu iddialar ortaya çıkınca, olaya böyle bakmadan geçemedim. Umarım; sporun içine siyaset girmemiştir.
Rize ve Erciyes emin adımlarla
Gelelim haftanın maçlarına; zirvede iki takım dolu dizgin yoluna devam ediyor. Rize üst üste iki deplasmandan da galibiyetle çıkıp, büyük bir yol aldı. Erciyes’in de emin adımlarla Süper Lig’e doğru çıkışı sürüyor. Haftanın sonuçlarında Konya ve Adana’nın şaşırtıcı olduğunu söyleyebiliriz. İki güçlü ekibin evlerinde 2-0 öne geçmelerine rağmen sahadan beraberlikle ayrılmaları düşündürücü. Tavşanlı ve Samsun ise bu beraberliklerle bir nefes aldı diyebiliriz. İzmir’e döndüğümüzde; bu kentin yüzünü Buca güldürdü. Buca, Ankaragücü’nü 5-1 gibi farklı bir skorla geçti. Karşıyaka ise son iki maçta kalesinde 7 gol gördü. Kaf Kaf için ilk 5 haftada ‘Acaba düşeş mi attı?’ sorusunu soranları biraz da haklı çıkarttı.
‘Uğur’lu Adana Demir
Peki Adana Demir’e ne oldu! Mustafa Uğur’un, ayağının uğuru mu bu sonuçlar, yoksa hoca takıma sihirli bir dokunuş mu yaptı? Uğur’un pozitif katkısının yanında, birçok maçta kaçırılan gollerin son iki maçta rakip filelerle buluştuğunu gördük. Ancak iki haftada atılan 8 gole rağmen ciddi savunma hatalarının da devam ettiğini söyleyelim Adana Demirspor adına... Denizli’de ise ‘Horoz’ ötmedi, ‘Bolu beyi’ güldü. Yarenler kritik bir 3 puan kazandı.
‘’Kalu farkı‘’
Karadeniz ekibi dün de İstanbul’da Kartalspor’a karşı zorlu bir mücadele ortaya koydu. Aslında maça baktığımızda; tadı tuzu olmayan sıradan bir 90 dakika izledik.
İki takım da alan sıkıştırarak oynadı ve forvetlere fazla pozisyon vermemek için çok çalıştı. Üstelik mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklık da futbolcuları bayılttı dersek yalan olmaz. İlk yarıda ikili mücadeleler ve bol pas hatalarıyla adeta uyuduk. İkinci yarı da pek farkı yoktu. 60’ta Engin Korukır oyuna iki oyuncu birden alarak 3 puan hamlesini yaptı. Mehmet Al ve Kenan Aslanoğlu ile hücum gücünü arttıran Çaykur Rizespor rakibine üstünlük sağlamak istedi. Ancak oyunun son bölümünde daha hakim oynayan Kartalspor’du. Erman Ergin, Burak Akdiş ve Ferdi Başoda ile gole yaklaştılar ama son vuruşlarda yaşadıkları beceriksizlikler sonucu değiştirmelerine engel oldu.
Ama Kartalspor bu golleri kaçırırken rakibin becerikli bir ismi vardı: Kalu. Gerçekten Nijeryalı geçen sezon bu takımda gol krallığı yaşayan Bikoko’yu kimsenin aklına getirtmiyor. Nitekim; oyunun 84. Dakikasında Mehmet Al’ın pasında soldan rakibini geçti ve dar açıdan olmasına rağmen topu Kartalspor ağlarına yollayıp skoru ilan etti. Dünkü maçın özeti; bana göre gol atanın kazanacağı bir 90 dakikaydı ve Kalu’su olan kazandı.
‘’Burada heyecan bitmez‘’
Çaykur Rize, emaneti kısa bir süre sonra geri aldı ve lider oldu. Karadeniz ekibi, 10 kişi kaldığı karşılaşmadan 3-1 gibi net bir skorla ayrılırken, Boluspor’un da hayallerini yıktı. Şimdilik ilk 6 haftaya bakarak söylüyorum; şu anda ilk ikideki iki takım sokak deyimiyle ‘ayaklarına kurşun sıkmazlarsa’ çok ciddi Süper Lig adayı olarak gözüküyorlar. Tabi ki bu takımlar mağlup olacak, berabere de kalacak... Ancak uzun maratonda şansları yüksek gözüküyor bir çok açıdan. Ama benim kişisel yorumum; bu haftaki yenilgiye rağmen Adana, Şanlıurfa, Konya ve 1461 Trabzon, her zaman bu yarışın içinde olacaktır. Peki, “Geçen haftanın lideri Karşıyaka niçin yok?” diyebilirsiniz. O konuda çekincelerim var, çünkü bu noktaya gelirken pek de doyurucu bir futbolla gelmediler. Ayrıca başarı sadece saha içindeki mücadeleyle gelmiyor, kulübün de sağlıklı işlemesi lazım. Ancak maddi anlamda aldığım duyumlar hiç iyi değil. Eğer devre arasına kadar ön gurubun içinde olurlarsa ve devre arasında da takviye yaparlarsa, Karşıyaka’nın da adaylarım arasına girmesi sürpriz olmaz.
İstikrar gerek
Sürpriz demişken; PTT 1.Lig’in en büyük özelliğidir bu kelime... Bizler kağıt üzerinde bir takım değerlendirmeler yaparız. Ama sezon sonunda çıkan 3 takıma baktığımızda, içlerinden en azından biri, gerçekten sürpriz ekiptir. Ancak bu sezon yeni çıkan iki takımdan Şanlıurfa’nın zaten güçlü kadrosu var, çıkması sürpriz olmaz. 1461 Trabzon ise yeni, genç bir takım. Arkasında Trabzonspor’un olması onlar için büyük bir itici güç ve iddialı olmaları sürpriz gözükmüyor. Haftanın sonuçlarına baktığımızda; Ankaragücü ilk galibiyetini almayı başardı. Başkent ekibi ilk maçtan itibaren tecrübesiz bir kadroya rağmen sahaya ruhunu en iyi şekilde yansıttı ve Kartal karşısında bu genç kadro, 5 maçlık tecrübeyi 6. maçta 3 puana çevirdi. Diğer takımlara baktığımızda, alınan sonuçlar bize ‘istikrar’ dedirtiyor. Gerçekten de bir haftası bir haftasına uymayan ekipler görüyoruz. Bu haftanın ilginç bir olayı da Samsun’da yaşandı. Sene 2012 ve Samsun gibi büyük bir kentte bir maç, stat ışıklarındaki arıza nedeniyle oynanmıyor. Bunu, ‘2012 Türkiye’sine yakışmayan bir durum’ olarak yorumluyorum.
Puan cetveli
“Puan cetveline bakarak, neler görüyorsunuz?” derseniz, dikkatimi çekenler Manisa’nın oynadığı 6 maçta yenilgisiz yoluna devam ederken, 5 beraberliği olması. 12 golle en çok gol atan iki takım zirvede. Tabi ki puan cetvelinin en alt sırasında Göztepe’nin yer alması da düşündürücü. Büyük yatırımlar yapılan Sarı-Kırmızılı ekibin, 6 hafta sonunda büyük sorunları olan Ankaragücü ile en son sırayı paylaşması, anlaşılabilir gibi değil... Bu hafta Süper Lig’de mola var ama PTT 1. Lig’de durmak yok, heyecan sürüyor...