‘’Zirvede deprem‘’
Sürprizlerle dolu bir haftayı geride bıraktık. Gerçekten; Rize’den, Bolu’dan, Kartal’dan gelen sonuçlar, beklenmedik sonuçlardı. Bir hafta önce, sahasında bu sezon hiç yenilmeyen Kasımpaşa’yı yenen Çaykur Rizespor, evinde favori çıktığı maçta Kayseri Erciyesspor’a 2-0 mağlup oldu. Bolu’da ise ev sahibi eski teknik direktörüne karşı kazanamayan taraftı. İstanbul’da Kartalspor, ligin en az gol yiyen ve yenilen takımlarından Konyaspor karşısında coştu ve 3-0 öne geçtiği maçtan 3-2’lik galibiyetle ayrıldı. Bütün bunlar Bank Asya’da, lig sonuna kadar her an her şeyin olacağının göstergesiydi. Yani “kimse havaya girmesin” mesajıydı bana göre...
Giresun’a Altın yaradı
Lider bu hafta deplasmandaydı. Elazığspor, Giresun’dan golsüz beraberlikle çıktı. Ev sahibi ekip, yeni teknik patronu Erhan Altın ile çıktığı bu zorlu maçta, liderden bir puan alırken, buruk bir mutluluk yaşadı. Çünkü ligde kalma savaşı veren Giresunspor’un, bundan sonra alacağı her puanın kıymeti vardı. O nedenle liderden, kendi sahasında da olsa, alınan bir puan önemliydi.
Kasımpaşa son anda...
Zirvenin takipçilerinden Kasımapaşa, yıllardır kendisine ters gelen rakibi Güngörenspor karşısında, makus talihini son dakika golüyle yendi. Gerçekten lig sonuncusu olmasına rağmen, rakiplerine kök söktüren Güngörenspor’un, bir puan almasına ramak kalmıştı. Ancak tecrübeli Ali Bilgin’nin kafa golüne engel olmayınca, ev sahibi sahadan hüzünle ayrıldı.
Adana’nın umudu var
Akhisar Blediyespor, evinde önemli bir fırsatı kaçırdı. Adanaspor kalecisi Tolgahan’ın kırmızı kart görmesiyle, 10 kişi kaldığı karşılaşmada, Ege ekibi öne geçmesine rağmen, skoru koruyamadı. Ev sahibinden de bir oyuncu atılınca, iki takım da 10’ar kişiyle mücadele etmek zoruda kaldı. Adanaspor attığı beraberlik golüyle, umutlarını sürdürdü.
Kartal rahatladı
Kartal’da ilginç bir maç vardı. İki takım da ‘genelde gollü maçları sevmeyen’ bir yapıdaydı. Ancak öyle bir maç oynandı ki, bütün tahminler alt üst oldu. Kartalspor, önce 3-0’ı yakaladı ama Konyaspor maçı bırakmadı. Konuk ekip 3-2’yi yakalasa da, puanı alamadı ve zirve yarışında önemli bir darbe yedi. Kartalspor ise bu galibiyetle rahatladı.
Arslan bunu hep yapıyor!
Bolu’da ev sahibi ‘şok yaşadı’ dersek, yalan olmaz. Bir önceki iç saha maçında Gaziantep Büyükşehir Belediyespor’a kaybeden Yarenler, bu defa da ligde tutunmaya çalışan Göztepe karşısında kaybettiler. İki teknik direktörün aynı sezon içinde yer değiştirdiğini hatırlatalım öncelikle. Ancak ilk yarıda Boluspor, İzmir’de Göztepe’ye karşı kazanmış ve başında Cihat Aslan vardı. Şimdi Göztepe kazandı ve başında yine aynı isim Cihat Aslan... Yani Cihat Aslan’ın, Özcan Kızıltan’a karşı iki maçta farklı takımlarda da olsa, üstünlüğü vardı. Maç sonrası Boluspor’da yönetim, mayıs ayında kongre kararı aldı. Bu kararı almalarında, ‘taraftarın yönetime ve teknik kadroya karşı gösterdiği tepki’ etkendi.
Rize’ye Erciyes şoku
Rize’de ise ev sahibi yeni teknik direktörü Giray Bulak ile sahaya çıktı. Açıkcası takımdan da hocandan da beklenti büyüktü. Takım moralliydi, çünkü bir hafta önce dışarıda Kasımpaşa’yı devirmişti. Giray Bulak ise inanmasa gelmezdi bu takımın başına. Erciyesspor’un ise ikinci yarıda tutuk bir çizgisi vardı ve tat vermiyordu. Konuk ekip için bir çıkış maçı olabilirdi. Nitekim öyle de olsa Kayseri ekibi Rizespor’u deplasmanda 2-0 yenerek, Play-Off iddiasını ortaya koydu.
Kaf Kaf dolu dizgin
İzmir’de gülen Karşıyaka’ydı. Tavşanlı Linyitspor karşısında 2-1 kazanan Kaf Kaf, play off’a kalma yolunda sağlam bir 3 puan aldı.
Sakarya’da Yılmaz Vural ilk puanını Gaziantep Belediyespor’dan kopardı. Rakibin 10 kişi kaldığı karşılaşmada ev sahibi bu avantajı ancak bir puanla değerlendirebildi. Aslında kalan 11 haftanın zor geçeceği belli idi Sakaryaspor için. Çünkü yakalamayı planladığı rakiplerin, haftayı kazanarak geçirmesi, biraz planlarını bozdu, bence Yılmaz Vural’ın...
Denizli kurtuluyor
Denizlispor, bu hafta da Bucaspor’u devirip üstüste ikinci 3 puanını aldı. Kaliteli kadrosunun bir türlü karşılığını göremeyan Denizlispor, bu galibiyetle en azından düşme hattından uzaklaştı, diyebiliriz. Genç ve sıkıntılı Bucaspor’da ise düşüş sürüyor....
‘’Hepsi alkışı hak etti‘’
Pozitif futbollarından dolayı her iki takımı da kutluyorum. İki ekibin de hedefi ilk 4 ve kesinlikle kazanmak istiyorlardı. İşte bu düşünce maça büyük bir güzellik kattı. Çünkü ikisi de asla beraberliğe yatmadı. Ancak 90 dakikanın sonunda ikisinin de istemediği bir sonuç çıktı. Öncelikle maçın hakemini kutlayalım. Penaltı ve iki kırmızı kart kararı da doğruydu. Zaten maç sonrası tablo bunun en güzel kanıtıydı.
Maça ev sahibi Gençlerbirliği çok hızlı başladı ve 2. dakikada bulduğu gol, Sivasspor’un uzun süre şaşkınlık yaşamasına sebep oldu. İki takım da hücum oynayınca orta alanı çabuk geçip, ister istemez bol pozisyonlu bir maç izlettirdiler. Sivas’ta Ziya ile Murat’ın atılmasının ardından tribünler 9 kişi oynayan rakibi karşısında, önde de olan Gençler’in kazanmasını bekliyordu. Ancak Sivasspor pes etmedi.
İki takım arasında gidip gelen bir maç oldu. Aslında Gençlerbirliği ayağına gelen fırsatı kaçırdı diyebiliriz.
Sivasspor’da ise son haftalarda unuttuğu kolay gol yeme hastalığı tekrar geri dönmüş. Bunu acilen halletmesi lazım. Ancak 9 kişiyle Ankara’dan bir puanla dönmeleri Galatasaray maçı öncesi moral oldu. Üstelik Eneramo ve Erman Kılıç gibi iki önemli ismin bu maçta olmamasına rağmen...
‘’Taraftar kadar olamadılar‘’
Hollanda’da maç öncesi biraz olsun umutlanmıştım. Bizi de aslında umutlandıran ilk maçta yenilmemize rağmen taraftarın ilgisiydi. Gurbetçilerimiz PSV’yi gözüne kestirmişti. Ancak PSV’yi ilk maçta olduğu gibi bir türlü gözüne kestiremeyen Trabzonsporlu futbolculardı. İşi ‘kalibre farkı’ deyip kestirip atmak, kolaycılık olur. Tamam kollektif futbol farkı, ekol farkı diyebilirsiniz ama bütün bunları da ortaya koysanız bu kadar aciz duruma düşmemek gerek. Her şeyi teknik direktöre bağlamak olmaz, biraz da futbolcuların sahada ruhlarını ortaya koyması lazım. Bakıyorsunuz; Burak ligde cezalı durumda, yani önümüzdeki hafta dinlenecek. Biraz daha kendini zorlaması, iki kişilik oynamaya çalışması gerekmez mi? Ama nafile! Herkes sorar, Süper Lig’de 29 gol atan oyuncunuz bu mu diye! En azından, birçok Avrupalı scout seni izliyor, kendin için oyna vitrin maçı olarak bak bari!
Diğer taraftan ilk maçta yapamadık, hadi günümüzde değildik. Ama ikinci maçta da değişen bir şey yok, ne savunma ne de hücum yapabilldik. Basit hatalar ve acemeci yenilen goller bize hiç yakışmadı. Ama bu arada rakibin hakkını verelim, adamlar ders gibi goller attı ve attıklarından fazla kaçırdıkları da cabası.
Trabzonspor, Avrupa defterini kapatırken daha prestijli bir final yapabilirdi... Türkiye ligi için kadro yaparken, Avrupa’da da oynadığımızı unutmayalım!
‘’Rize'nin dönüşü‘’
Tam 22 haftayı geride bıraktık. Lider Elazığspor, artçı sarsıntılar yaşasa da zirve keyfini sürdürüyor. Gakgoşlar ligin son sırasındaki Güngören karşısında oldukça zorlanmasına rağmen kazanmasını bildi. Aslında Güngören, güçlü rakiplere karşı bunu hep yapıyor. Az kalsın bir şok da Elazığspor’a yaşatacaktı İstanbul ekibi. Ancak Elazığspor pes etmedi ve içerideki Karşıyaka yenilgisinden sonra ikinci bir şok yaşamadı. Fakat şu bir gerçek ki, sezon bitimine doğru makas daraldıkça ister istemez ortam gerginleşiyor. Elazığspor’un avantajları olduğu gibi dezavantajları da var. Birincisi; geçen yıl da şampiyonluğa oynadılar ve bu havayı çok yakından biliyorlar. Bu büyük bir artı. Ancak kadro olarak o heyecanı yaşayan futbolcuların bir çoğu hala takımda, bunun yorgunluğunun yaşandığı bir gerçek. İşte bu da dezavantajları. Her şeye rağmen tecrübeli bir hoca ve iyi bir başkana sahip olmaları en büyük şansları. Tabii ki bir de Süper Ligi özlemiş, daha önce de bu tadı almış Elazığspor taraftarını da ayrı bir yere koymak lazım.
Paşa için iş kazası
Zirvede beklenmeyen deprem, İstanbul’dan geldi. Sahasında bu sezon hiç kaybetmeyen Kasımpaşa, haftalardır kazanamayan Çaykur Rizespor’a 2-1 mağlup oldu. Sahaya yardımcı hoca Mehmet Ali Karaca yönetiminde çıkan Çaykur Rize 2-0’ı yakaladı, sonrasında bir gol yese de 3 puanı almasını bildi. Bu galibiyet, geçtiğimiz hafta içeride aldıkları 5-3’lük Elazığspor yenilgisinden sonra lige dönüşlerinin sinyaliydi. Yeni teknik direktörleri Giray Bulak’ın maçı tribünden izlediği karşılaşmada, Rizespor çok kritik bir virajı başarıyla döndü. Kasımpaşa için ‘iş kazası’ diyebiliriz.
Konyaspor dolu dizgin
Süper Lig’den geçen sezon düşen Konyaspor, Bank Asya 1.Lig’de en başından beri sürdürdüğü istikrarıyla yarışa ortak olmayı başardı. Bu ligin en az gol yiyen ve en az yenilen takımlarından biri olan Konyaspor, tek gollü galibiyetler serisini Sakaryaspor karşısında da devam ettirdi. Tecrübeli oyuncusu Gökhan Emreciksin’in golüyle kazanan Konyaspor’un, sezon sonuna kadar bu çizgisini koruyabilecek güçte olduğunu düşünüyorum. Yılmaz Vural yönetiminde ilk maçına çıkan Sakaryaspor ise iyi takım, ama kulübün sıkıntısı ister istemez oyuncuların performansını etkiliyor.
Bolu lastik patlattı
Adana’da bir klasik yaşandı. Ne şiş yandı, ne kebap. Hani derler ya: Ses var, görüntü yok. Adanaspor için bu benzetme çok yerinde olur. Fakat yaşadıkları sorun, biraz da tersi. Turuncu-Beyazlılar pozisyona girip, gol atamayan bir takım. Zirve iddiasını sürdüren, fakat inişli çıkışlı bir performans ortaya koyan Boluspor karşısında aldıkları golsüz beraberlik, onları biraz üzdü. Boluspor da işler tam düzelirken, zamansız kayıplar yaşayan bir takım. Bu özelliğini bir kaç yıldır alışkanlık haline geldi.
1-1 hedeften kopuyorlar
Kayseri’de beklenen bir sonuçtu. Aslında ev sahibi, ayağına gelen 3 puan fırsatını kolayca harcadı diyebiliriz. Karşıyaka karşısında oyunun sonlarına doğru öne geçen Erciyesspor, şansını kullanamadı. Karşıyaka Özgürcan ile beraberliği yakaladı ve ‘deplasmanda bir puan bir puandır’ deyip evine döndü. Gaziantep’te iki takım da 3 puanı arzuluyordu. Geçen hafta Boluspor’u deplasmanda deviren Gaziantep Büyükşehir Belediyespor, seri peşindeydi. Akhisar Belediyespor da Sakaryaspor’u Sakarya’da yenmiş ve aynı rakibi gibi seri yakalamak istiyordu. Ancak ikisinin de istediği olmadı. Önce ev sahibinden Ramazan fileleri havalandırdı, sonrasında ilk yarıda beraberlik golünü atan tecrübeli Şehmus sonucu tayin etti.
Denizlispor nefes aldı
Tavşanlı Linyitspor, ‘Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan oldu.’ Denizlispor karşısında öne geçen ev sahibi ekip, son dakikalarda yediği iki golle sahadan puansız ayrıldı. Kütahya ekibi, geçen sezonu mumla arıyor. Denizlispor ise çok kritik bir 3 puanla, derin nefes aldı.
İzmir’de alt sıraları çok yakından ilgilendiren karşılaşmadan beraberlik çıktı. Oyunun ilk saniyelerinde öne geçen Giresunspor, uzun süre skoru korudu. Ancak Çotanaklar, ikinci yarıda yedikleri golle İzmir’de 1 puanla yetindi. Göztepe’deki kötü gidiş sürüyor. Açıkcası ateşle oynuyor Sarı-Kırmızılı ekip. Geçen sezon aynı ligden çıkan Elazığspor liderken, Göztepe’nin maddi anlamda sorunsuz bir kulüp yapısına sahip olmasına rağmen buralarda olması düşündürücü.
Kartal altın buldu
Kapanışı ise Kartalspor yaptı. 4 haftadır kazanamayan ve ateş hattına yaklaşan İstanbul temsilcisi, Bucaspor önünde üstelik deplasmanda çok önemli bir galibiyet aldı. Erman Ergin ve Burak Akdiş’in ikinci yarıdaki golleriyle 3 puanı kapan Kartal, bir anlamda orta sıralara doğru yol almış oldu. Bucaspor ise oynadığı futbolla şaşırttı. Yaşadığı tüm sorunlara rağmen, genç kadrosuyla bugüne kadar dirençli bir oyun sergileyen Buca, Kartal’a çabuk teslim oldu.
‘’Havalanmaya gelmez!‘’
Sivasspor daha ne olduğunu anlayamadan kalesinde golü gördü. İşte iyi takım mı, kötü takım mı, burada belli olur. Sivasspor puan cetvelindeki yerine tesadüfen gelmedi bunu en yakından bilenlerdenim. Nitekim Sivasspor’un bir yumrukta düşecek bir takım olmadığını gayet iyi biliyordum. Ve golün şokunu atlattıktan sonda önce oyunda dengeyi kurdu sonrasında darbeyi vurdu. Rıza Çalımbay Kadiköy’e beraberliğe değil, 3 puana geldiğini, sahaya sürdüğü 11’le gösterdi. Grosicki ile başlayan ve sonrasında önce Eneramo ve ardından Ziya’nın ortasında Kıvanç, göğüs kontrolü ve nefis bir vuruşla Volkan’ı mağlup etti. Oyunda denge olunca, Fenerbahçe istediği kaliteyi tutturmakta zorlandı. Sivasspor ise rakibinin bocalamasından iyi yararlandı ve Eneramo ile 2. gole de çok yaklaştı. Ama 2. gol bir korner atışında geldi. Bu sene çok açık veren Fenerbahçe savunması, üst üste iki hata yaptı ve Raynoch takımını öne geçirdi!
2. yarıda Fenerbahçe’nin bu skoru kabullenmeyeceği belliydi. Ancak Sivasspor maçı koparacak fırsatı Pedriel ile yakaladı ancak Bolivyalı atamadı. Dönen topta Fenerbahçe’nin beraberlik golü geldi. Aslında maçın da kırıma noktası bu andı. Rıza hoca iki değişiklik yaptı ama takımının kimyası bozulmuştu bir kere. Sivasspor iyi futbol oynarken şunu unutmuştu: Büyük takımlara havalanırsan, canını yakarlar...
Sivasspor dün gece bu durumu yaşadı öne geçtikten sonra. Ama tribünde ve ekranları başında bu maçı izleyenler, 4-2 yenik durumdayken bile Sivasspor’un skoru çevirebileceği düşüncesini oluşturması, Yiğidolar’ın en büyük artısıydı. Yine de bu kalitede bir takımsanız ve öne geçtikten sonra bu kadar kolay goller yememeniz lazım. Demek ki Sivasspor’un alacağı daha çok yol var, bu maç onu gösterdi!
‘’Nefes nefese‘’
Elazığspor’un zirve inadı tüm hızıyla sürüyor. Gakgoşlar Rize’de adeta tarih yazdı. Bu galibiyeti iyi yorumlamak lazım. Bir hafta evvel Karşıyaka’ya kendi evinde 2-0 kaybettikten sonra bu travmayı atlatıp 5 gollü bir dış saha zaferi yaşamak kolay iş değil. Üstelik ilk maçta Rizespor’a evinde kaybetmişsin bir de bunun psikolojik olarak ezikliğini yaşıyorsun. Bütün bunların yanında maçın içinde yaşananlar da ilginçti. 2-0 yenik duruma düşmüşsünüz, ardıdan gol atıyorsunuz ama beraberlik derken Rizespor maçı 3-1’e getiriyor. Ardından oyuna Göksu’yu alıyor Hüsnü Özkara ve rüzgar birden bire Elazığspor’dan yana esmeye başlıyor. Bank Asya 1.Lig’e çıkarken attığı kritik gollerle Elazığspor’u taşıyan Göksu, bu sene ilk 11’de fazla şans tanınmasa da geçen sezonki görevini oyunda olduğu zamanlarda yapmaya devam ediyor. Attığı 2 gol, belki de rakibin direncini kıran gollerdi Göksu’nun. Ardıdan Görkem’le 4. gol ve son sözü Sinan söyledi.
Rize’de beklenen son!
Süper Lig yarışının zorlu geçeceğini hepimiz biliyorduk. Bu tür sonuçlar ve bu kalitede maçlar ligin rengine renk katıyor. Rizespor için fazla söze gerek yok. Söyleyeceğimizi devre arasında söylemiştik. Ancak pek kaale alan olmadı. Takımın derdi gol atmak değil, gol yemekle ilgili diye bas bas bağırdık. ‘Bu savunmayla, bu anlayışla olmaz. Acilen bu bölgeyi bir değil iki tecrübeli savunmacıyla takviye edin, eldekiler de dursun ama bu sezonu böyle tamamlamak zor gözüküyor’ demiştik. Eleştiri yaparken dikkat ediyoruz, kimseyi rencide etmeyelim, kimsenin iç işlerine karışmayalım istiyoruz. Ama bir gazeteci olarak gözlemimizi de paylaşmak, eleştirimizi açık sözlülükle yapmak zorundayız. Bunu da samimiyetle yaptık ama gözardı edildi. Bu kadar iyi geçirilen bir ilk yarı, sonrasında güzel değerlendirilmeliydi.
Geri dönüyorlar...
Zirvenin takipçisi, oldukça tecrübeli iki takım haftayı kazanarak geçirdi. Geçen sezon Süper Lig’den Kasımpaşa ile Konyaspor emin adımlarla geldikleri yere doğru gidiyorlar. Kasımpaşa ister şans deyin, ister tecrübe ama İzmir’de çok değerli bir 3 puan alıp, evine döndü. Ligin ikinci yarısına takviyelerle güçlü giren ve bunu da sonuçlara başarıyla yansıtan Karşıyaka, Kasımpaşayı da devirip hedefe doğru koşmak istiyordu. İstanbul ekibi de rakibinin gücünün farkındaydı ve oldukça temkinli bir karşılaşma çıkardı. Artık 90 dakika golsüz berabere biter derken Halil Çolak’la gelen gol, Kaf Kaf’ı yıktı.
Buca’yı Konya durdurdu
Konyaspor ise az gol atan ama az gol yiyen bir takım olarak istikrarını sürdürdü. Bu ligin en çok gol takımlarından Bucaspor’u durduran Konyaspor, tek skorlu galibiyetlerine bir yenisini ekleyip, ilk iki için umudunu artırdı.
Akhisar Belediyespor 3 hafta sonra kazanmanın mutluluğunu yaşadı. Hamza Hamzaoğlu’nun öğrencileri, alt sıralardan kurtulmak isteyen Sakaryaspor deplasmanda deneyimli oyuncuları Şehmus ve Sertan’la mağlup etti. Akhisar, aldığı galibiyetle sonuna kadar zirve yarışının içinde olacağını kanıtladı.
Bolu’ya Antep şoku
Bolu’da ev sahibi şok yaşadı. İstatistik olarak şansının da pek tutmadığı Gaziantepspor Büyükşehir Belediyespor önünde Yarenler makus talihini yenemedi. Konuk ekibin geçen sezonu mumla aradığı herkesin malumu. Ancak Gaziantep Büyükşehir Belediyespor’un kadrosuna baktığımızda, tek tek oyuncu kalitesinin rakibinden hiç de aşağı olmadığını görüyoruz. Yani bu kadro, her takıma karşı kazanabilecek kalitede. Bolu’da iddialı rakiplerini geçip, haftanın sürprizini yaptılar. Kırmızı-Beyazlılar bu yenilgiyle büyük bir kayıp yaşadı.
1 puana razı oldular
Denizli’de ise beklenen sonuç çıktı. İkinci yarıya iyi başlayamayan iki takımın maçında taraflar berabere kaldı. Aslında hem Denizlispor hem de Erciyesspor kaybetmekten korkuyordu. Dolayısıyla maç sonunda puanlar paylaşıldı.
Adanaspor çıkışını Karadeniz’de de sürdürdü. Giresunspor’un takviyeli kadrosu ikinci yarıya iyi başlamış ve önemli puanlar toplamıştı. Böyle moralli bir rakibe karşı alınan 1 puan, Adanaspor’un hedefleri açısından önemli. Kartalspor da haftayı 3 puanla kapatmak istiyordu, ama olmadı. Tavşanlı Linyitspor devre arası güçlenen ekiplerin başında geliyordu. Kütahya ekibi iddialı geldi, ancak rakibi de iddialıydı ve açıkçası ikisinin de istediği olmadı, birer puana razı olup soyunma odasına gittiler.
Güngören umudunu koruyor
Ligin ilk yarısında yokları oynayan Güngörenspor, içeride dışarıda puan toplayıp, umudunu korumaya çalışıyor. Göztepe ise yeni çıkan bir takım olarak iyi sezon yaşayamıyor. Tehlike hattındaki iki takımın maçından 1-1’lik sonuç çıktı. Kısacası haftayı puansız geçirmemenin keyfini yaşadılar.
‘’Samsun istedi, kazandı‘’
Eskişehirspor’un hedefi ilk 8’e girebilmek, Samsunspor’un derdi ise ligde kalabilmekti. İlk yarı, tam anlamıyla bir taktik savaşıydı. İki takımın da birbirlerini kilitlediği, kilit bir 45 dakika izletti bizlere tribünde... Notlarımıza baktığımızda ilk yarıda Eskişehirspor adına bir pozisyon bile yoktu. Aynı şeyleri Samsunspor için de söyleyebilirdik, ancak sahneye Ekigho çıktı. Nijeryalı sol kanattan içeri nefis girdi, aynı güzellikle Gekas’ı gördü. Yunan golcü tek vuruşla fileleri havalandırdı. Hem zamanlama, hem de rakibin direncini kırmak adına çok önemli bir goldü Gekas’ın sayısı... İkinci yarıya önde olmanın moraliyle giren Samsunspor’da Ekigho yine sahnedeydi. Yıldız futbolcu bu kez asist yapmadı, takımının farkı ikiye çıkarmasını sağladı: 2-0. Tam, “Samsun maçı kopardı” diyecektik ki, hakem Göcek’in bana göre ağır olan Gekas’a kırmızı kartı geldi. Bir taç atışından vazgeçen Gekas’ın ikinci sarı karttan oyundan atılması, Samsunspor’u olumsuz etkileyebilirdi. Ancak Samsun, geri kalan 30 dakikada demorolize olmadı. Eskişehir’in yüklendiği anlarda, ev sahibi ekip Ekigho ile kontrataklarda etkili oldu. Nitekim Nijeryalı’nın pasında Uğur Boral da temiz bir vuruşla takımını 3-0 öne geçirdi. Kazanmayı daha çok isteyen Samsunspor’un haklı galibiyeti, bana göre dünün özetiydi.
Eskişehirspor’a gelince... Ersun Yanal’ın takımı gibi değillerdi, hocanın karakterini sahada göremedik. Sadece mücadele vardı, ama yetersizdi. Hücum anlamında kısır olan Eskişehirspor’un yediği 3 gole bakıldığında neden kaybettiği daha net anlaşılabilir. Kulübedeki hücum elemanları sahaya sürülürse,
bence Es Es daha etkili olabilir.
‘’Sivasspor sevinmeli‘’
Carvalhal’ın, son 3 maçta kaybetmiş olmanın ruh haliyle, “Sivas’ta da kaybedersem havlu atarım” sendromu yaşayacağı malumdu. Rıza Çalımbay ise futbo ahyatına başlayıp bitirdiği bir kulübe karşı Sivasspor’u yönetiyor ve kazanmak istiyordu. Ama önündeki zorlu fikstürün başlangıcında yaşayacağı kaza, bir çuval inciri berbat edebilirdi. Kısaca iki teknik adamın da önemli kaygıları vardı.
İlk yarıya baktığımızda Carvahal’in ruh hali ve taktik anlayışının hiç de düşündüğümüz gibi olmadığını gördük. Bu kadar önemli eksiklere rağmen tam kadro çıkan rakibine karşı, müthiş bir baskı kurdu ve Sivasspor’u adeta sahasına hapsetti. Hani ‘korkunun ecele faydası yoktur’ sözünden yola çıkmıştı Portekizli hoca. Fernandes ve Mustafa Pektemek’in etkili oyunuyla, Sivasspor’a önde basarak nefes aldırmadı Beşiktaş. Sivasspor orta alanda çaresiz kalınca, ileride Eneramo da bir şey yapamadı ilk yarıda. İlk yarı ‘Sivasspor için beraberlikle bitse iyidir’ dediğimiz dakikalarda, Sivok’un golü geldi. Bu skor ilk yarıda Beşiktaş’ın hak ettiği bir skordu.
İkinci yarının ilk yarı gibi geçmeyeceği belliydi Beşiktaş için. Rıza Çalımbay, Cerny’i çıkartıp Pedriel’i oyuna alarak ofansif hamlesini yaptı. Daha sonra orta alana Mehmet Nas’ı da alarak Beşiktaş’a yüklendi. Ancak bu yüklenme çok da etkili değildi. Beşiktaş’ın ikinci golü bulması gerekirdi ama Sivasspor adına Erman Kılıç’ın füzesi geldi.
Özetlersek, Beşiktaş kazanmayı hak etti ve beraberliğe üzüldü. Sivasspor ise dünkü futbollarıyla bu 1 puana fazlasıyla sevinmeli...