Bank Asya, sürprizler ligi olduğunu göstermeye başladı. Şimdiye kadar iyi-kötü, bir ortalamayla yarış sürüyordu. Ama son iki haftada alınan sonuçlara baktığımızda, gerçekten sezon sonunu şimdiden merak etmeye başladık. Baksanıza zirvenin haline... Gakgoş ve takipçisi Kasımpaşa, son iki maçlarını da kaybettiler. Haftalardır pes etmeyen Akhisar Belediyespor ise inadının karşılığını, puan cetvelinde ikinci sıraya yerleşerek aldı. Peki ne oldu da lider ve takipçisi birden kaybedenler kulübünün içine girdi? Elazığspor’un yaşadığından başlarsak; bunun adı final maçlarındaki sıkıntı yani klasik gerginlik. Bu final gerginliğini, bir nebze olsun teknik direktör Hüsnü Özkara idare etti ama burada en büyük iş taraftara düşüyordu. Genel demeyelim ama bir kısım taraftar, takımın gergin olduğu kötü anlarda, pozitif katkı yerine, negatif mesajlar verdi. Aslında Gaziantep Belediyespor yenilgisi sonrası futbolcuların ruh hali, herşeyi anlatıyordu. Bence o yenilgi sonrası takım tribünlere çağrılıp, alkışlanmalıydı. Çünkü bu çocuklar bir sene önce bir alt ligde oynuyordu ve ilk sezonlarında böyle bir yarışın içinde ve zirvede olmaları anlamlıydı.

Burak sonunda patladı

Daha 7 karşılaşma var ve hala 2 puan farkla lider Elazığspor... Benden söylemesi, başarı sadece takımla gelmiyor. Takım, yönetim, taraftar ve medya desteğiyle geliyor. Bu dörtlü uyum içinde olursa, Elazığspor ayağına gelmiş Süper Lig fırsatını kaçırmaz. Aksi halde bir laf vardır, “kaçan balık büyük olur” diye. Kaçan balığın ardından çok yanarlar. Adanaspor, 9 kişi kalmasına rağmen çok önemli bir galibiyete imza attı. Devre arası tranferleri Burak Çalık’ı uzun süredir hazırlayan teknik direktör Levent Eriş, kozunu bu maçta kullandı. Burak Çalık da attığı iki golle, lideri evinde puansız bırakan isim oldu.

Tütüneker pes etti!

Gelelim Kasımpaşa’ya; Bence Elazığspor’dan farklı bir takım. Bir kere tecrübeliler, idari ve maddi sıkıntıları yok. Bir de bu ligi çok iyi biliyorlar. Biraz rehavet Kasımpaşa’yı herhalde zora soktu. Biraz da rakipler Kasımpaşa’nın sistemini çözdü. Kısaca yeni bir şeyler yapmaları lazım, sürprize ihtiyaçları var. Geçen hafta evlerinde Akhisar Belediyespor’a yenildiler, “hadi olur” dendi. Ancak deplasmanda Gaziantep Büyükşehir Belediyespor karşısında alınan 4-1’lik yenilgi, pek kabul edilebilir gibi değil. Bunu şunun için söylüyorum: “Rakip kaliteli bir kadroya sahip ve bir hafta evvel lideri dış sahada devirmiş, niye olmasın” diyebilirsiniz. Ancak yenilgiden yenilgiye fark var, Kasımpaşa gibi bir kadro, bu kadar kolay ve bu kadar farklı yenilmez.
Bence garip olan bu...
Nitekim bu maç sonrasında teknik direktör Uğur Tütüneker istifasını açıkladı.

Hamzaoğlu tarih yazıyor

Hamza Hamzaoğlu teknik adamlıkta emin adımlarla ilerliyor. Gerçekten basamakları adım adım çıkan Hamzaoğlu, her gittiği takımda üstüne koyuyor. Akhisar Belediyespor’a tarih yazdırmaya hazırlanan Hamzaoğlu, takımını çok önemli bir dönemde 2. sıraya yerleştirdi. Bu nedenle “dikkat” diyorum. Manisaspor’un küme düştüğü bir haftada bir ilçesi olarak yakaladığı rüzgar, herhalde sadece Akhisar’ı değil, bütün ili etkisi altına alacaktır. Artı bundan sonra hiç bir maç kolay olmayacak, bir anlamda önlerinde 7 final var ve Süper Lig’e yakınlar. Bana göre tek tehlike; Elazığspor’un yaşadığı gerginlik. Ancak kadronun, bu tür finalleri oynamış oyunculardan kurulu olması bir avantaj.

Rize özgüven kazandı

Süper Lig adayı bir başka takım Konyaspor, önceki hafta içeride kaybettiği Rizespor yenilgisinin acısını, İstanbul’da çıkardı. Son sıradaki rakibi Güngören karşısında 3 puanı, 2 golle alan Yeşil-Beyazlılar, aradıkları morali bulup, evine döndü. Play-Off’un en güçlü adayları arasında olan Rizespor ise uzun süredir alamadığı iç saha galibiyetini Kartalspor’dan aldı. Giray Bulak’ın öğrencileri, ilk yarıda İstanbul’da da 2-1 kazanmışlardı ve evlerinde de yine aynı sonucu alıp, 3 puanı ceplerine indirdi. Üst üste iki hafta kazanan Rizesporlu futbolcular, bir anlamda özgüven kazandı.

Bolu’nun geleceği ‘Aydın’lık

Ziraat Türkiye Kupası’nda Beşiktaş’ı eleyen Boluspor’da en büyük korku, zafer sarhoşluğuydu. Çünkü Tavşanlı Linyitspor alt sıralardan kurtulmaya çalışan bir ekip ve bu maçta hedefi 1 puandı. Erciyes maçında 2 gol atan Aydın, yine sahne aldı ve takımına 3 puanı getiren isim oldu.
Giresunspor’a gelince... Ligde kalmak için büyük bir mücadele sergiliyorlar. Erhan Altın ile büyük bir çıkışa geçen Çotanaklar, evlerinde Bucaspor’u 3-0’la geçip, 3 puanı aldı. En yakın rakibiyle aradaki puan farkını 6’ya indiren Giresunspor, lig sonuna kadar bu performansını sürdürecek gibi görünüyor.

İzmir’de Göztepe güldü

İzmir’de ise ne şiş yandı ne kebap. Karşıyaka üst üste aldığı yenilgilerle, Denizlispor maçına tedirgin çıkmıştı. Kaf Kaf öne geçmesine rağmen avantajını koruyamadı ve oyunun sonlarında yediği golle, evinde berabere kaldı. Denizlispor, kadro kalitesine göre, bu yeri hak etmeyen bir takım. Nitekim İzmir’den de boş dönmediler.

İzmir’in yüzü gülen ekibi Göztepe oldu. Uzaktan da olsa Play-Off’u kovalamayı sürdürüyor Sarı-Kırmızılılar. 17. sıradaki Sakaryaspor ile deplasmanda oynayan Göz Göz, 1-0’la maçı kazanıp, 3 puan serisine devam etti. Sakaryaspor için artık umutlar tükeniyor. Yılmaz Vural’da çare olamadı ve matematiksel ihtimal de artık inandırıcı gözükmüyor...

Kupa maçlarının havası dünyanın tüm liglerinde her zaman farklıdır. Üstelik bu sezon sıkıştırılmış bir lig içinde kupayı da araya sıkıştıran federasyon tek maçlık serileri tercih etti. Aslında bu şartlarda olması gerekeni yaptı. Avrupa’ya gitmenin en kısa ve uygun yolu kupadan geçince herkesin iştahı kabakdı. Dün gece Arena’da özellikle Sivasspor açısından çok önemliydi. Rakip lider ve Play-Off’a da önemli bir avantajla girecek Galatasaray olunca Yiğidolar tek maçlık bir oyunu savunma ağırıklı bir kadroyla oynadılar. Formda olan rakip karşısında orta alanı kalabalık tutan Rıza Çalımbay ilk yarıda futbol olarak değil ama sonuç olarak istediğni aldı. Aslında ofansif anlamda etkisiz gözüksede ilk 45 dakikadaki en net pozisyon da Sivasspor’undu. Erman Kılıç kaleci ile karşı karşıya topu Ufuk’a teslim etti. Galatasaray cephesi ilk yarı disiplinli ve bol pasa dayanan futbol oynadı. 3. bölgede ve finalde etkisizdi. Elmander-Melo gibi iki önemli ismin eksikliği hemen göze çarptı. Necati ve Baros’un bir ikili olmaycağı da gün gibi açıkı. Çünkü ikisinin de top bekleyen yapıda olmaları Galatasaray’ın bu sezonki oyunu sistemine uymuyordu. İkinci yarı golle başladı. Sivasspor önce kaçırdı sonra öne geçti. Erman Kılıç ilk yarıda yapamadığını bu defa yapmadı ve topu filelere yolladı. Açıkçası oyunun gidişatı içinde beklenen bir goldü. Çünkü Galatasaray baskın gözükse de üretken değildi. Rıza Çalımbay önce durdur sonra vur taktiğini iyi uyguladı. Galatasaray aradığı golü bulmayınca direnci kırıldı. Galatasaray’ın derbi sonrası yorğunluğu da Sivasspor için bir avantajdı ve bunu da 90 dakika içinde iyi kullandılar...

Bank Asya 1.Lig’de maçların oynanmadan kazanılmadığını, bu maratonun favorisinin olmadığını bir kez daha gördük. Zirvede yer alan Elazığspor, Kasımpaşa ve Konyaspor, 26. haftada taraftarı önünde çıktığı maçlarda rakiplerine boyun eğdi ve herkesi ters köşeye yatırdı. Sahasında fırtına gibi esen Gakgoşlar, Gaziantep Büyükşehir Belediyespor’a karşılaşmanın sonlarında penaltıdan yediği golle yenildi. Kasımpaşa, kendisi gibi ilk iki hedefindeki Akhisar Belediyespor’a öne geçtiği maçta mağlup olurken, Konyaspor da Çaykur Rize önünde taraftarını şoke etti. Sezon başından beri evinde sadece 1 kez yenilen Yeşil-Beyazlılar, deplasman canavarı Rize’den 3 gol yedi.
Yalnızca zirveyi değil, Play-Off potasını ilgilendiren maçlar da nefes kesti. Bahri Kaya yönetiminde Boluspor ilk galibiyetini Erciyes deplasmanında aldı. Kartalspor, Karşıyaka’yı devirirken, Adanaspor ise İzmir’de Göztepe’ye tek golle yenildi. İşte heyecan fırtınası yaratan haftanın maçları...

Elazığspor-Gaziantep B.B.

İç sahanın en başarılı takımı olarak dikkat çeken ve zirvedeki yerini bir anlamda taraftarı önünde kazandığı maçlara borçlu olan Elazığspor, bu kez istediğini alamadı. Sezon başından beri istikrarı yakalayamayan, fakat önemli isimlerden kurulu Gaziantep Büyükşehir Belediyespor karşısında pozisyon bulmakta zorlanan lider, penaltıdan yediği tek golle mağlup oldu. Gaziantep ekibi bu zaferle ilk 6 yolunda umutlanırken, Elazığspor ise üst üste oynadığı 2. maçı kazanamadı.

Kasımpaşa-Akhisar Bld.

Elazığspor’un kaybettiği haftada Kasımpaşa eline geçen altın fırsatı değerlendiremedi. Lacivert-Beyazlılar, öne geçtiği karşılaşmada, Akhisar Belediyespor’a yenildi. Lig başlamadan önce bırakın ilk ikiyi, kimsenin Play-Off yolunda bile şans tanımadığı Akhisar, dolu dizgin yoluna devam ediyor. Zirvenin sadece 4 puan gerisinde olan Hamza Hamzaoğlu’nun öğrencileri, Süper Lig yarışının favorilerinden olduğunu gösterdi.

Konyaspor-Ç.Rizespor

Haftanın belki de sonucu en çok merakla beklenen maçıydı. Sahasında sadece bir kez bileği bükülen Konyaspor, deplasmanda fırtınalar estiren Rizespor’u evinde ağırladı. Yeşil-Beyazlılar maçın henüz başında Robak’ın penaltısıyla öne geçti, hemen ardından Murat Sözgelmez cevap verdi. 85. dakikaya kadar maç 1-1 devam ederken, daha disiplinli oynayan ve galibiyeti hak eden Rizespor, Ramazan Durdu ve Bikoko’nun golleriyle kazandı. Karadeniz ekibine ayrı bir parantez açmak gerek. Evinde rakiplerine puan dağıtan Yeşil-Mavililer, dış sahada kesinlikle daha iyi ve etkili oynuyor. Açıkçası Rizespor’un, içeride de kazanmaya başlaması halinde kendisine ilk ikide yer bulması kesinlikle sürpriz olmaz.

K.Erciyesspor-Boluspor

Play-Off yarışının iki iddialı takımının kapışmasına Aydın Çetin damgasını vurdu... Boluspor’un devre arasında Giresun’dan aldığı tecrübeli futbolcu, kritik deplasmanda attığı iki golle Yarenler’e zaferi getirdi. Bu maç aynı zamanda Bahri Kaya’nın Boluspor’un başındaki ilk zaferi oldu. Üst üste iki maçında sıfır çeken Erciyes ise ilk 6 hedefinde vurgun yedi.

Göztepe-Adanaspor

İki maçtır kazanmış olmanın moraliyle İzmir’e giden Adanaspor, umduğunu bulamadı. Geçtiğimiz hafta Gaziantep Belediye karşısında attığı 2 golle 3 puanı getiren İlhan Şahin, Güney ekibini de yıkan isim oldu. Attığı tek golle Göz Göz’ü zafere taşıyan İlhan, bir anlamda takımının ligde kalmasını kesinleştirdi. Adanaspor ise iyi mücadele ettiği maçta puan alamamanın üzüntüsünü yaşadı.

Kartalspor-Karşıyaka

Sahasında aldığı sonuçlarla alkış toplayan Kartalspor, Karşıyaka’yı İstanbul’dan eli boş gönderdi. Kendisi gibi Play-Off’a kalmayı isteyen rakibini, tecrübeli yıldızı Burak Akdiş’in golleriyle mağlup eden Kartal, gelecek haftalar öncesi futboluyla umut verdi. 3 maçtır kaybeden Karşıyaka ise akıllarda soru işareti bırakıyor. Öyle ki Yeşil-Kırmızılılar her ne kadar altıncı Boluspor’un 5 puan arkasında olsa da, 12. sıraya kadar geriledi.

Bucaspor-Güngören

Sezonun ilk yarısında golleri birbiri ardına sıralayan Abdülkadir Özgen, ikinci yarılarda kayıptaydı, ta ki Güngören maçına kadar... 26 yaşındaki futbolcu, attığı iki golle maçın yıldızı olurken, Bucaspor’a galibiyeti getirdi. Maddi anlamda büyük sıkıntılar yaşayan ve genç isimlerle yola devam eden İzmir temsilcisi, onurlu mücadelesiyle alkışı sonuna kadar hak ediyor. Güngören ise bitime 8 hafta kala yavaş yavaş lige veda etmeye hazırlanıyor.

T.Linyitspor-Giresunspor

Az da olsa düşme korkusu yaşayan Tavşanlı Linyitspor, taraftarı önünde kazandı ve ateş hattından uzaklaştı. Aslında zorlu maçın ilk yarısında Giresunspor, iyi pozisyonlar yakaladı, fakat bunları değerlendiremedi. İkinci devrede ise 2 gol bulan Kütahya ekibi, 3 puanı hanesine yazdırdı.

Denizlispor-Sakaryaspor

8 maçtır kazanamayan Sakaryaspor, mutlak kazanması gereken maçta Denizlispor önünde büyük darbe aldı. Rakibi gibi 3 puana fazlasıyla ihtiyaç duyan ve orta sıralara çıkmak isteyen Osman Özküylü’nün rakibini, tam 4 farklı skorla yıktı. Bu sonuçla birlikte düşme potasındaki Sakaryaspor için makas biraz daha açıldı, Denizli ise rahat bir nefes aldı.

Röportaj için gittiğimiz Ordu’da bir dünya markasıyla bir araya geldik. Hector Cuper, ilk telaffuz edildiğinde şöyle bir gülümsemiştik. Başkan Nedim Türkmen yine bir isim attı ortaya ve gündem oluşturdu diye de mırıldanmıştık. Olay gerçek olunca, Orduspor’un beyazını değil de mor kısmını yüzümüzde hissettik. Bu kısa özeleştiriden sonra masaya oturduğumuzda ilk intibamız olumlu. Sohbetimizde karşımda zeki, temkinli ve sorulara biraz da ileriyi düşünerek cevap veren cin gibi bir Cuper gördüm. Gazeteci olarak ondan daha çarpıcı yanıtlar, daha sivri sözler bekledik, politik davranan ve kaçamak cevaplar aldık. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim; Cuper artık Türkiye’de birçok kulübün transfer listesinde olur.

Bank Asya 1.Lig’de haftalar geçtikçe yarış kızışıyor. Gakgoşlar dışarıda bir, içeride 3 puan parolasıyla yoluna devam ediyor. Akhisar’da çok kritik bir 90 dakika sahnelendi. Çünkü rakibin de ciddi şekilde ilk iki şansı vardı ve evinde oynuyordu. Elazığ, kaybederse hem puan farkı olarak rakipleriyle makas daralacak hem de psikolojik olarak dönemsel bir sıkıntı yaratacaktı. Üstelik Elazığspor’un arkasında iki tecrübeli ekip Kasımpaşa ve Konyaspor vardı. Hüsnü Özkara, gerçekten bir şans Gakgoşlar için. Tecrübeli hoca yıllar evvel de kayyuma teslim edilen Konyaspor’u, transferin bitmesine az bir süre kala topladığı futbolcularla Süper Lig’e taşımıştı. Şimdi de küçümsenecek bir takım değil Elazığspor ama bu heyecanı ve gerilimi kaldırmak kolay değil. İşte bu noktada Özkara, takımı iyi motive ediyor ve final niteliğindeki 90 dakikalardan, alnının akıyla takımını çıkartıyor. Bitime 9 maç kala tabi ki, herşey bitmiş değil. Ama şu bir gerçek ki, Elazığspor artık final maçlarını rahatlıkla kaldıracak düzeye geldi. Bu saattten sonra takipçileri, liderin takılmasını bekleyecek. Akhisar Belediye’ye gelince; Hamza Hamzaoğlu, elindeki kadroyu aslında iyi kullanıyor ve yarışan-savaşan bir takım yaptı ama bazen herşey istediğiniz gibi olmuyor. Bence Ahkisar’ın şu anda yaşadığı bu...

Kaya’nın fikstür şanssızlığı

Bolu’da kaybeden, ev sahibi oldu. Boluspor iddalı ve güçlü rakibi önünde kazanıp, tekrar yarışa tutunmak istiyordu. Kasımpaşa ise öncelikle kaybetmeyip ilk ikide kalmak hedefinde olan bir takım olarak, Bolu’dan eli boş dönmek niyetinde değildi. ‘Bahri Kaya ile yola devam etme’ kararı alan Yarenler, yeni hocalarıyla ilk iki sıradaki 2 takımla oynadı ve ikisini de kaybetti. Artık ilk sıraları değil, ilk 6’yı kaçırmamak için mücadele eden bir Boluspor olacak sahnede. Kasımpaşa ise iyi bir kadro olduğunu istikrarıyla gösteriyor. İstanbul ekibinin, içeride son iki maçta kaybettiği puanlar olmasa, şu anda liderdi.

Konya coştu, Kaf Kaf sustu

Konyaspor ligin ikinci yarısına pek de iyi başlayamamıştı. Ama Osman Özdemir sezon başında sıkıntılar içindeki Konyaspor’u almış ve iddalı bir hale getirmişti. İkinci yarıdaki mini krizi de çabuk atlattı Yeşil-Beyazlılar ve zorlu bir deplasmandan da tek gollü serilerinden birini yakaladı. Real Madrid forması giymiş Meija ile zafere ulaştı konuk ekip İzmir’de. Karşıyaka’da ise “işler tam düzeldi” derken, birden çakıldılar. Lider Elazığspor’u dışarıda devirebilen kadro, son iki haftada sıfır çekerek, önemli bir darbe yedi. Play-Off şansı açısından umutsuz değiller ancak hesap dışı kayıplar, moral olarak çökertti.

Rize’nin iç saha kabusu

Çaykur Rizespor’un iç sahadaki kabusu bu hafta da sürdü. Bucaspor, genç ve yetenekli bir kadro... Yani kolay bir rakip olmadığı bir gerçek. Ancak içeride Rizespor’un artık play - off hesapları içinde kendini düşünüyorsa ki, düşünüyordur mutlaka, kazanan bir takım olması lazım. Giray Bulak ile yeni bir hava yakalayan Karadeniz ekibi, Bucaspor karşısında gol de atamadı ve galip de gelemedi, kısaca haftayı buruk kapattı.

Giresun ‘Altın’ buldu
Giresun’da düşme hattını yakından ilgilendiren bir maç vardı. Ev sahibi ekip, Erhan Altın ile çıktığı iki maçta, ilk ikideki iki takımdan puan almayı başarmıştı. Ve şimdi sırada 3 puan almak vardı. İşte bu duygular hakimdi Giresun’da. Erciyespor ise Play-Off için havaya girmiş ve en azından bir puanı almak istiyordu. Konuk ekip önce öne geçti ama Giresunspor’un pes etmeye niyeti yoktu. Adem Çalık’la beraberliği yakalayan Çotanaklar, Cafercan ile 3 puanı alan taraf oldu.

Adana seriye başladı

Sakaryaspor ligde kalma yolunda ağır bir yara daha aldı. Adanaspor karşısında evinde kaybeden Tatangalar için ligde kalmak gittikçe zorlaşıyor. Adanaspor ise iyi bir kadro haline geldi. Ve bu kadronun meyvesini de toplamaya devam ediyor. Levent Eriş, Play-Off yarışını zaman zaman uzaktan takip etti ama ligin bu döneminde ciddi bir şekilde yakın takibe aldı rakiplerini ve bu yolda şansını gittikçe yükseltiyor.

Güngören pes etmiyor
Güngören, ligdeki 2. galibiyetini Tavşanlı karşısında aldı. Rakibi önünde yenik duruma düşen ev sahibi, maçı bırakmadı ve bu galibiyetle ligin sonuna kadar şansını zorlayacağının mesajını verdi. Geçen sezon ilk 6’ya kalan Tavşanlı ise ateş çemberi etrafında dolanmaya devam ediyor. Gaziantep’te ise ilginç bir 90 dakika oldu. Gaziantep Büyükşehir Belediyespor’da kaleci Kazım’ın 5. dakikada kırmızı kart görmesi, Göztepe’nin işini fazlasıyla kolaylaştırdı. Gollü geçen 90 dakikadan İzmir’in Sarı-Kırmızılı ekibi; içeride kaybedip, dışarıda kazanma geleneğini sürdürdü bu hafta da. Gaziantep Belediye ise güçlü kadrosuna rağmen puan cetvelindeki yeriyle şaşırtıyor.

Denizli 90’da yıkıldı

Denizli’de ev sahibi, ayağına gelen 3 puan fırsatını, son dakikada yediği golle kaçırdı. Caner’le öne geçen Horozlar, tecrübeli rakibi Kartalspor karşısında oyunu, uzun süre önde götürdü. Ancak Ferdi Başoda son sözü söyledi ve deplasmanda Kartalspor’a 1 puanı getiren golü kafa ile Denizlispor ağlarına yolladı.

Sivasspor gibi açık oynayan ve golü düşünen bir takım karşısında devamlı Burak’ın üzerinden oynamak en büyük handikaplarıydı. Şenol Güneş’in, B planı olarak Adrian ve Henrique’yi denemesi de bir anlamda boşunaydı. Çünkü bu futbolcular, kafaca hazır olmadıkları için girdikleri önemli pozisyonları beceriksizce harcadı. Kanatlardan sadece Volkan Şen’in gösterdiği gayret de yetersiz kaldı.

Peki ilk yarıda Sivasspor ne yaptı derseniz, Yiğido önce rakibini durdurmayı planladı, ardından golü düşündü. Pedriel-Eneramo ikilisi de Trabzonspor savunmasını zorladı. Ama gol karambolden, biraz da Trabzonspor’un savunmadaki hatasından geldi. Pedriel ayağına gelen topu iyi bir plaseyle filelere gönderdi.
Trabzonspor’a baktığımızda ise Olcan’ın yokluğunda Alanzinho’nun ilk 11’de olması, belki de daha doğru bir tercih sayılabilirdi. Nitekim Brezilyalı oyuna girer girmez skoru eşitledi. İlginç kırılma noktaları olan bir maç oynandı. 1-0 öndeyken Sivasspor’un Eneramo’nun kaçırdığı gol ve harcanan fırsatlar Yiğidolar’ın kaderini belirledi.

Zaman zaman uyutan, zaman zaman da saman alevi gibi parlayan bir karşılaşmaydı. Sivasspor için yenilen ikinci gol, kaptan Uğur’un alternatifinin olmamasının bedeliydi. ‘Cerny’den sağ bek bu kadar olur’ dedirtti Slovak oyuncu. Volkan Şen’in attığı ikinci golde, Cerny adeta asist yaptı. Fırtına ikinci yarıdaki değişikliklerle oyunu lehine çevirdi. Trabzonspor adına gecenin kazancı Volkan Şen oldu.

Sivasspor kolay gol yeme sorununu çözemediği için yenilgiye razı oldu. Bu sezon sadece Fenerbahçe’ye karşı alınan iç saha galibiyeti, Sivasspor’un büyük maçları kaldıramadığının kanıtı...

Bank Asya 1.Lig’de Elazığspor rüzgarı tüm hızıyla sürüyor. Gakgoşlar gerçekten Süper Lig yolunda önemli bir avantaj yakalamış durumda. İlk iki takımın
direkt çıktığı 1.Lig’de 3. sıradaki Akhisar’a atılan 7 puan fark az değil. Sezon başında ve hatta devre arasında Bordo-Beyazlılar için endişelerim vardı. Çünkü Bank Asya 1.Lig’e yeni çıktılar ve kadro olarak hemen hemen tecrübesiz isimlerle birkaç takviye yapmışlardı. İlk yarı kapalı kutuydular, bu özelliklerini iyi kullanıp zirvede kaldılar.

Göksu yıldızlaştı...

Ancak ikinci devrede herkesin bilendiği bir ekip olarak işlerinin hiç de kolay olmayacağını düşünüyordum. Ama Hüsnü Özkara faktörü işte burada devreye girdi. Tecrübeli hoca, her türlü handikapı takımına yendirmeyi başardı. Elazığspor genelde gerilimi yüksek maçları başarıyla geçip, zirvedeki yerini iyice sağlamlaştırdı. Nitekim bu hafta da Boluspor’u ağırladılar. Konuk ekip, yeni teknik direktörü Bahri Kaya ile gelmişti bu karşılaşmaya. Genelde Türkiye’ye özgü bir durumdur; yeni hocalar ilk maçlarda takımlarını iyi motive ederler. Fakat Boluspor; Veysel, Emre Toraman gibi önemli isimlerden yoksundu. Bununla birlikte Gakgoşlar da hırsı ve ortaya koyduğu futbol anlayışı ile rakip kim olursa olsun kazanmayı hedefliyordu. İlk golde Göksu zorladı, rakip kendi kalesine attı. İkinci golde ise Göksu fileleri havalandıran isimdi.

Kasımpaşa zor kurtuldu

İstanbul’da ise ev sahibi Kasımpaşa, ligin sonuna doğru bol keseden puan dağıtmaya başladı. Bundan önceki iç saha maçında, evindeki ilk yenilgisini Rizespor’dan alan Kasımpaşa, bu kez de bir başka Karadeniz ekibi Giresunspor’la 2-2 berabere kaldı. Oyunun son 5 dakikasına 2-1 yenik giren Kasımpaşa, Bulgar oyuncusu Nikolay Dimitrov ile beraberliği yakaladı. Tabii ki Giresunspor’u da kutlamak gerek. Yeni teknik patron Erhan Altın, takımın başında çıktığı ilk karşılaşmadan puanla ayrıldı. Üstelik bu puanın, ligin favorilerinden biri karşısında alınması önemliydi.

Konyaspor seri yaptı

Süper Lig yarışını asla bırakmayacak takımların başında Konyaspor geliyor. İlk yarıya oranla ikinci devrede beklenmedik yenilgiler alan Konyaspor, buna rağmen kısa sürede toparlanıp, seri yakalamayı başardı. Bu hafta Denizlispor karşısında tek gollü galip gelen Yeşil-Beyazlılar, zirvede önemli bir zafer daha kazandı. Tecrübeli isimlerle, gençleri çok iyi kaynaştıran teknik direktör Osman Özdemir, gerçekten alkışı hakediyor. Denizlispor cephesinde ise maçın hakemi Barış Şimşek’e, yönetim tarzı nedeniyle büyük tepki olduğunun altını çizelim. 2 haftadır kazanan Yeşil-Siyahlılar, bu mücadeleden de zaferle ayrılsa, belki de Play-Off potasının içinde olacaktı. Fakat evdeki hesap, çarşıya uymadı.

Karşıyaka’yı İzmirli yıktı

Zirvenin bir diğer iddialı takımı da Akhisar Belediyespor. Hamza Hamzaoğlu’nun gerçekten tecrübeli bir takımı var ve bunun hakkını veriyorlar. İzmir’de Göztepe’ye konuk olan Akhisar, çok kritik 3 puanı oyunun sonlarında aldı. Sahnede yine bir İzmir vardı: Merter Yüce. Eski Altaylı oyuncu, Göztepe’ye son dakika darbesini vurdu. Göztepe’ye gelirsek... Sarı-Kırmızılılar ateşle oynuyor. Boluspor galibiyetinin ardından Akhisar önünde iç sahada alınan yenilgi, sıkıntı yaratacak bir sonuçtu.

Erciyes geri döndü

Kayseri’de artık kazanan bir takım var. Erciyesspor, nihayet üzerindeki ölü toprağı attı ve yavaş yavaş hedefe doğru gidiyor. Güngören ise lige veda maçlarını oynuyor. Tabii olağanüstü bir mücadeleye imza atmazsa...

Karşıyaka şaşırtmaya devam ediyor. İkinci yarının başarılı ekibi, favori çıktığı 90 dakikada Bucaspor’a 2-0 mağlup oldu. Bu sonuç Bucaspor açısından oldukça önemliydi, çünkü kaybetselerdi tehlikeli bir sürece girebilirlerdi. Karşıyaka ise Play-Off potasına girebileceği haftada büyük fırsat tepti. Yeşil-Kırmızılılar ilk 6 arasında yer almayı istiyorsa, bir an önce istikrar yakalamak zorunda.

Adanaspor potaya girdi

Kartalspor evinde Sakaryaspor karşısında bir puana razı oldu. Aslında Yılmaz Vural’ın Sakaryaspor’u İstanbul’a 3 puan için gelmişti. Ama kadro olarak ellerinden geleni yapıyorlar, ancak güçleri bu kadarına yetti. Adanaspor ise evindeki 3 puan sıkıntısını komşusundan 3 golle alarak halletti. Gaziantep Büyükşehir Belediyespor önünde ilk yarıdaki tutukluğu ikinci yarıda atan Adanaspor, 3-0’la sahadan ayrıldı.

İlk yarıda oyuna hızlı başlayan ve etkili gözüken taraf Galatasaray’dı. Ancak bu baskı fazla sürmedi ve Sivasspor’un sol kanattan Grosicki, sağ taraftan da Uğur ile Sarı-Kırmızılılar’ı zorladığını gördük. Sivasspor, ‘tempoyu buldum’ dediği anda, golü kalesinde gördü. Orta alanda kaptırılan topta, Riera’nın pasında Necati müthiş bir aşırtma vuruş yaptı ve Senecky’yi avladı. Bu golde tabii ki Necati’nin becerisi ve farkı vardı. Gol ister istemez Galatasaray’ı daha defansif bir yapıya büründürdü. Sivasspor da yenik duruma düşmenin getirdiği hırsla çok önemli pozisyonlar yakaladı rakip kalede. Ancak Grosicki’nin taşıdığı bu toplarda son vuruşlardaki beceriksizlik ya da şanssızlık Yiğidolar’ın aradığı beraberlik golünü engelledi. Aslında zemin daha iyi olsaydı, futbol kalitesi daha da yükselirdi. Ancak uzun süredir yağan kar, alttan ısıtmalı da olsa zemini bozmuş. Dolayısıyla her iki takım için pas yüzdeleri oldukça düşüktü. Kısaca ilk yarıya, Necati’nin jeneriklik golü damgasını vurdu.

İkinci 45 dakika beklediğimiz gibi oldu aslında. Bastıran taraf, yüklenirken gol yedi. Yani Sivasspor, beraberlik peşinde koşarken orta alanda istediği hakimiyeti kurmakta zorlandı. Oyunu orta alana sıkıştırıp, Sivasspor’u bir anlamda çaresiz bırakmak istedi Galatasaray ve kısmen de olsa bunu başardılar. Ujfalusi ile gelen sürpriz gol ve 2-0’a gelen skor Galatasaray gibi tecrübeli bir takım için yeterliydi. Oyunu kontrol altında tutup, skoru korumak akılcı olanıydı. Nitekim maç sonuna kadar bu anlayışla zorlu Sivas deplasmanını kazasız geçmeyi planladı Fatih Terim. Buna rağmen bu planı bozabilecek pozisyonları Sivasspor zaman zaman yakaladı, o bölümlerde de Muslera başarılıydı. Uruguaylı file bekçisi, bozuk zemine rağmen müthiş toplar çıkardı. Özellikle Grosicki’nin plasesini kurtarışı, maçın kırılma anıydı. Aydın’la gelen üçüncü gol, Sivasspor’un gardını düşürdü. Necati ise son noktayı koydu.

Maçın özeti; Sivasspor iyi bir takım, ancak kalibreyi yükseltmeye ihtiyacı var. Bunu sadece bu maç için değil, son zamanlarda büyüklere karşı oynadıkları tüm karşılaşmalarda gördük. Galatasaray’a gelince... Son yıllarda devre arası yapılan bu kadar isabetli bir transfer olmamıştır. Necati Ateş’in yavuya dönüşü, Galatasaray’ın gücüne güç kattı ve tecrübeli yıldız gecenin kahramanı olmayı başardı.