Sezonun ilk maçındaki 7-0'lık galibiyet asla bu maç için referans olamazdı. Nitekim ilk yarıda oyun disiplini baskı ve taktik sadakat açısından Galatasaray’ın, Karagümrük ve Beşiktaş maçlarından ders almış olduğu belliydi. Çünkü Emre Belözoğlu’nun orta alanda oyun kurgusunu bozup baskıyla pozisyon arayan Başakşehir’i karşısında ev sahibi ekip oyun planından ödün vermedi. Belki tek gol ilk yarının uzatmalarında geldi ama çok daha önce de çok önemli pozisyonlar yakalayan Galatasaray öne geçme şansını bu kadar beklemeyebilirdi. Bu skor ikinci yarıya daha rahat başlamak demekti.

Müthiş bir ikinci yarı izledik zaman zaman tribündekiler için gerilimli oldu. Çünkü Galatasaray ikinci golü atıp skoru perçinleme çabaları karşısında ustalardan oluşan bir ekip vardı. Hata yaparsan cezayı kesebilecek Başakşehir karşısında oyunun hem savunmasını hem de hücumunu iyi yapmak zorundasınız.

Sınıfı geçtiler

Taraftarı önünde puan kaybına tahammülü olmayan Sarı- Kırmızılılar gerçekten çok koştu ve iyi mücadele etti oyundan kopmadı. Bana göre gecenin yıldızı Kazımcan diyebilirim. Genç oyuncu sol bekte görevini mükemmel bir oyunla süsledi ve ben buradayım mesajını verdi.

Maçın özeti lider belki bir penaltı golüyle kazandı izlemeyenlerin kafasında bazı sorular olabilir. Bana göre skordan bağımsız görüşüm sezonun en iyi maçlarından birini ortaya koydu Okan Buruk’un öğrencileri. Açıkçası şampiyonluğa giderken hem oyun hem de skor olarak sınıfı geçen bir Galatasaray izledik. 

Galatasaray aslında bu puan farkını bugünler için yaptı. Ancak Sarı-Kırmızılı camiada panik var. Bu paniğin nedeni skorda değil oyunda saklı. Uzun süredir savunma zaafı yaşayan Galatasaray hep aynı silahla kendini avuttu: “Ligin en az gol yiyen takımıyız.” Ama unuttukları bir şey vardı, o da Galatasaray’ın ligin en kolay goller yiyen takımı olduğu gerçeği. Bunun farkına son maçta vardılar ama kayıp da büyük oldu. Zirve yarışına ortak olmak için çıkmıştı maça Beşiktaş; Galatasaray yenilirken hem ikili averajı kaybetti hem de zirveye ortak getirdi.

İp kendi ellerinde

Kalan haftalara bakarsak şampiyonluğun en güçlü adayı Galatasaray ve son maçını Fenerbahçe ile evinde oynamanın avantajına sahip. Sanırım mental olarak inanırlarsa kalan maçlarını kazanabilecek güçte ve kalitede bir ekip Galatasaray. Yeter ki performans ve oyun momentumunu rakibe vermesin. 14 maç seri yapan bir ekip yine galibiyet serisiyle mutlu sona ulaşabilir çünkü şampiyonluğun ipi kendi ellerinde.

Beşiktaş'ın tek hedefi evinde kazanıp şampiyonluk hesaplarını güçlendirmek istiyordu. Maça daha iyi başlayan taraf ve pas kalitesiyle oyunu domine eden taraf Galatasaray’dı. Klasik bir İcardi golüyle öne geçen Sarı-Kırmızılı ekip sonrasında Beşiktaş‘ın baskısına boyun eğdi. Aslında boy ortalaması kısa olan Galatasaray için kornerden Saiss’in kafası ile gelen gol sürpriz değildi. İkinci yarı Adekugbe’nin tarafı adeta koridora döndü ve Beşiktaş aradığı ikinci gole çok rahat ulaşabilirdi ama son vuruşlarda beceriksizdiler. Beşiktaş’ın yapmadığını Muslera ve Oliveira ikramı sonucu Hadziahmetovic baskıyla topu kazandı ve takımını öne geçirdi. Okan Buruk bu golü yemeden önce hamlesini yapması gerekirdi, geç kaldı. Beşiktaş skorun avantajıyla psikolojik üstünlüğünde oyunda sağlayınca tel tel dökülen Galatasaray savunması karşısında pozisyonlar bulan taraftı.

Orta alan farkı

Son bölümde Beşiktaş skoru koruma duygusuyla savunmaya çekilmesi Galatasaray’ın baskısını getirdi. Ancak Sarı- Kırmızılı ekipte Zaniolo ve Barış Alper beklentiyi karşılayacak performansta değildiler. Dün gece Dolmabahçe’de hak eden kazandı. Beşiktaş daha çok maçı istedi, daha çok koştu. Bence orta alan farkı skoru belirledi. Daha kaliteli gözüken Galatasaray orta sahası ama etkili olan işini daha iyi yapan Beşiktaş’ın orta alanıydı ve bu farkta 3 puanı getirdi. Son sözü Aboubakar söyledi ve harika bir golle geceye damgasını vurdu..

Kupanın yarı finalisti Sivasspor’da hedef kazanıp rahatlamak ve geçen sezonki kupa başarısını tekrarlamaktı. Veysel'in hatalı geri pasından kalesinde golü gören Antalyaspor ilk 15 dakikada üzerindeki şaşkınlığı atamadı ve rakibin baskısına boyun eğdi. Dakikalar 20’yi gösterirken Sivasspor penaltı kazandı ve Gradel skoru deplasmanda 2-0’a taşıdı.

Hamle yaptı ama

Sivasspor öne geçmesine rağmen ofansif oyunu sürdürürken 24'te Yatabare’nin dokunuşu Antalyaspor kalesinin direğinden döndü. İkinci yarıya Antalyaspor Nuri Şahin’in hamleleriyle başladı. Emrecan, Ufuk ve Ndao'yu oyundan alan genç teknik adam takımından bir geri dönüş hamlesi bekledi.

Çalımbay farkı

Nitekim ikinci yarının hemen başında Güray’ın nefis şutu Ali Şaşal’dan döndü Larsonn kafa ile Sivasspor ağlarını havalandırdı ve farkı bire indirdi. Golle birlikte moral üstünlüğü yakalayan Antalyaspor, Sivasspor karşısında baskı kurmayı başardı. Önce skoru dengelemek amacındaki Antalyaspor’un hem kanatları kullanarak hem de dışardan şutlarla rakibini bunalttığını gördük. Ancak Yiğidolar bunu başaramadı.Dar kadroyla Avrupa'da gruptan çıkan, kupada ikinci kez finalin kapısına dayanan ve ligde de 37 puana ulaşıp rahat nefes alan Rıza Çalımbay'ı kutlamak gerek.

Şampiyonluk yolu her zaman dikenlidir ve zorludur. Dün gece de Galatasaray, bunun zorluğunu fazlasıyla yaşadı. Kerem’in erken gelen golüyle öne geçmenin rehaveti Galatasaray’a ilk yarıda kalesinde 3 gol görmesine sebep oldu diyebiliriz. Öyle 3 gol gördü ki kalesinde başta Muslera olmak üzere defans hattı hatalar üzerine hatalar yaptı. Zaniolo genç bir oyuncu ve golcü arkası kanat oynayabilen bir futbolcu ve Karagümrük karşısında savruk ve dağınıktı, sadece gücüyle enerjisiyle rakip defansı zorladı ama yetersizdi. Ayrıca ligin en golcü ikilisi Diagne ve Borini’ye karşısı savunmanın çok daha kontrollü oynaması gerekirdi. İlk yarıda 5 gol ve Karagümrük, rakibinin hatalarını affetmedi ve soyunma odasına önde gitti. İkinci yarı baskılı futbol vardı ama pozisyon zenginliği göremedik Galatasaray’da.

Gerilim filmi gibi

Karagümrük tecrübeli bir takım ve panik yapmadan kalesini savundu. Icardi oyuna girdikten sonra kazanılan penaltıyı çok kötü kullandı ve Batuhan’a teslim etti. Boey ile gelen beraberlik golü oyunun son bölümünü bir gerilim filmine dönüştürdü adeta. Okan Buruk’un hamleleri ve skoru değiştirme çabaları karşısında puana yaklaşan Karagümrük iyi kapandı. Lider dün gece evinde kaybetmedi ama kazanamadı da. Eğer şampiyonluğu kaybederse bu iki puanı çok arar buraya bir not düşelim.

Şampiyonluk yarışında Galatasaray, zorlu Alanya virajından kayıpsız dönmek hedefiyle sahaya çıktı. Ersun Yanal gibi tecrübeli bir teknik adamın yönettiği Akdeniz ekibinin evinde dalgalı bir performans çizdiği herkesin malumu. Okan Buruk, 6-0’lık Kayseri galibiyetinin 11’ini doğal olarak bozmamıştı.

İlk yarıda topa sahip olan oyuna hakim bir Galatasaray izledik. Biri duran toptan biri de Mertens-İcardi işbirliği ile gelen iki gol bir Galatasaray klasiğiydi diyebiliriz. Alanyaspor ilk yedikleri golün ardından bir penaltı golü ile cevap verirken ev sahibi ekibin rakibinin sağ kanadını iyi kullandığını da gördük. Özellikle Boey’in penaltıya sebebiyet verdiği pozisyon oldukça acemiceydi. İlk yarıda orta alanda Torreira, Galatasaray’ın merkez orta sahası olarak çok başarılıydı. Genel anlamda oyunun ilk yarıda lazım olan golleri atarken fazla zorlanmadığını gördük.

Başladığı gibi...

Maçta ikinci yarı golle başladı. Dün Alanya’da etkisiz gibi gözüken Mertens, İcardi asistinden sonra şık bir vuruşla skoru takımı lehine 3-1’e taşırken yıldız futbolcu olmak bu olsa gerek dedirtti. Oyun ritmini yakalayan Galatasaray, Kerem”şz nefis başlangıç pası, Adekugbe’nin yerden ortası ve Rasicha’nın dokunuşuyla 4-1’i yakaladı. Zaten bu dakikadan sonra da bastıran farkı artırmayı çalışan konuk ekipte Okan Buruk hamleleriyle 3 puanı garantiye aldı.

Özetle Konya deplasmanında alınan şok yenilgiden ders almış Sarı-Kırmızılı ekip, Alanya’da zorlanmadan oyun disiplininden kopmadan başladığı gibi bitirdi 90 dakikayı..

Süper Lig’de alt sıraları çok yakından ilgilendiren bir karşılaşma oynandı dün Giresun’da. Oyuna ikitakım da çok temkinli başladı ve sanki bize ‘tam bir beraberlik maçı’ dedirtti. Hatta Sivasspor’un ev sahibine göre daha fazla rakip kalede etkili olduğunu gördük. Ancak Giresunspor 18’de Campuzano’nun attığı golle öne geçince maç içi dengeler de değişti. Tabi ki maçın başlarında savunmanın önemli ismi Perez’in sakatlanıp çıkması ev sahibi adına şanssızlıktı. İlk yarı skoru koruyan Giresunspor soyunma odasına 1-0 önde gitti. İkinci yarı deyim yerindeyse tek kale bir maç izledik. Zaten istatistikler de Sivasspor’u gösteriyordu. Ancak bu baskı Sivasspor’a gol pozisyonu açısından üstünlük getirmedi. Giresunspor topu rakibe bırakmasına rağmen baskıyı iyi yapınca Sivasspor 3. bölgeye girmekte zorlandı. Rıza Çalımbay son bölümde tüm ofansif kozlarını sahaya sürerek Giresunspor karşısında puan çıkarmayı planladı.

Şimdilik rahat nefes

Hakan Keleş ise rakibin baskısına karşı özellikle ikili mücadelelerde üstünlük sağlayarak takımını ayakta tuttu. 90 dakikayı özetlersek 6 puanlık maçın kazananı Giresunspor oldu. Gerçekten ligde tutunmak için evinde puan kaybına tahammülü olmayan Çotanaklar zorlu maçta zorlu rakibi Sivaspor’u evinde devirip şimdilik rahat bir nefes aldı.

Galatasaray dün gece evinde fabrika ayarlarına döndüğünü gösterdi. Gerçekten hafta içi çok konuşulan Kayserispor’un bir sürpriz yapar mı sorusuna ilk yarıda 4-0'lık bir skorla cevap verdi Okan Buruk’un öğrencileri. Özellikle baskı yapmaya çalışan Kayserispor karşısında çabuk ve dikine oyun Galatasaray’ı 4 golün haricinde bir 4 gollük pozisyonda yakalattı.

Her zaman savunduğum görüşüm orta sahan iyiyse işler yolunda demektir. Dün gece de Galatasaray orta alanı hem uyumlu hem de bir dinamo gibi çalıştı. Bir de bunlara ilerde Kerem, İcardi ve Rasicha üçlüsünün uyumu eklenince ortaya Arjantinli’nin hat-trick yaptığı bir ilk yarı çıktı.

İlk yarının sonunda penaltıya sebebiyet veren Hoseyni’nin kırmızı kartla oyun dışı kalması ve ikinci yarıda sahada bir eksikle mücadele eden Kayserispor karşısında Galatasaray’ın fark beklentisi hakimdi. Nitekim Kerem harika bir frikik golüyle skoru 5-0’a taşırken taraftarını da mestetti. Gol şov Zaniola ile devam etti Nef stadında. İtalyan forvet göğsüyle indirdiği topu sol ayağıyla çok sert vurdu ve Kayserispor ağlarını havalandırdı.

İyi motive

Açıkçası dün geceki futbola baktığımızda Okan Buruk takım iyi oynamıyor eleştirilerini fazlasıyla dikkate almış ve bu maça takımını çok iyi motive ederken rakip analizini de mükemmel yapmış. Açıkçası çok zor geçeceği beklenen Kayserispor karşılaşması belki de sezonun en kolay maçı oldu tarihi bir farkla zirvedeki yerini korudu Galatasaray... Özellikle İcardi’yi oyunda tutup yanına Gomis’i alması Okan Buruk’un ne kadar çok gol istediğinin göstergesiydi...