‘’Yiğidolar tırmanıyor‘’
Deplasmanda Konya’yı deviren Sivas, iç saha fobisine de Gençlerbirliği karşısında son verdi. Tam 158 gün aradan sonra evinde kazanan Kırmızı-Beyazlılar, Gradel’le perdeyi açtı, Hakan ve Yatabare ile zafere uzandı.
Hem savunma hem de hücumda etkili olma isteği deplasman takımları karşısında Sivasspor’u zorluyor. Aslında birkaç eksikle ideal 11’ini yakalayan ev sahibi ekip dün de Gençlerbirliği karşısında istekliydi ancak rakip kale önünde çok da etkili olamadı. Gençlerbirliği ilk yarıda savunmadan iyi çıktı, hücumlarda çok adamla rakip kaleye gitti. İlk yarının ilk gol pozisyonu 33’te Stancu’nun kafasından geldi. Polomat’nın serbest atışında Rumen golcünün savunmanın arasından vurduğu kafa az farkla dışarı çıktı. Sivasspor 37’de gole yaklaştı. Karambolde Hakan Arslan topa 6 pas civarında dokundu, kaleci kurtarmayı başardı. İlk yarı böyle biter derken ev sahibinde en etkili isim Gradel ceza sahası dışından temiz bir vuruşla rakibi avladı.
Fabrika ayarları döndü
İkinci yarı Gençlerbirliği’nin baskılı oyunuyla başladı. Maçta dengeyi kuran Sivasspor ikinci gole 71’de ulaştı. Önce Erdoğan sonra Yatabare’nin ataklarını önleyen Gençlerbirliği Hakan’ın kornerden gelen kafa vuruşuna engel olamadı: 2-0. Yiğidolar oyuna sonradan giren Yatabare’nin ceza alanı dışından nefis ayak içi vuruşuyla skoru 3-0 yaptı. Son dakikada Arda kafa ile Başkent ekibinin tek golün kaydetti: 3-1. Maçın özeti Sivasspor sahasında ilk defa kazanırken ikinci yarıdaki futboluyla fabrika ayarlarını yakaladı diyebiliriz.
‘’Rakibin zaaflarını değerlendirebilir‘’
Son 4 maçında kazanamayan Başakşehir, Avrupa’ya veda ettikten sonra tekrar ligde zirve yarışına ortak olmak istiyor. Okan Buruk’un elinde aslında çok yönlü ve kaliteli bir kadro var. Geçtiğimiz haftayı bay geçen Başakşehir son iki maçını kaybetmiş Fenerbahçe karşısında sahaya 3 puan için çıkacak. Başakşehir rakibinin bunalım içinde geçirdiği şu dönemde sahaya daha rahat çıkacaktır. Gerginlik ve ‘ya kaybedersem’ duygusu Fenerbahçe’nin en büyük handikabı. Sarı-Lacivertliler’in hataya yatkın savunması, kırılgan defans yapısı karşısında Başakşehir’in bu zaafları çok iyi değerlendirebilecek silahları var. Kanat akınları, isabetli şut bence öne çıkan artılar. Başakşehir adına en büyük eleştirim ise geçen sezonlara oranla kalesinde çok gol görmesi. Bu, son 4 maçta net şekilde ortaya çıktı.
‘’Aslan'ın işi kolay değil!‘’
Belki Göztepe kadro olarak Karagümrük kadar tehlikeli görünmeyebilir, ancak onlar da Galatasaray ile aynı, 3 yenilgi aldılar. Aslan kendi sahasında tabii ki favori ama bu tür maçlarda erken golü bulabilmek önemli. O kilidi açmak da orta alandan geçiyor. Terim 11'e bazı dokunuşlar yapacaktır.
Tam işler düzeldi takım ritmini buldu derken Karagümrük karşısında alınan yenilgi Galatasaray’da hesapları alt üst etti. Tabii ki ligin içinde böyle inişler çıkışlar olacak diyebiliriz. Ama bu yenilgi biraz hasarlı oldu bana göre. Fatih Terim’in ve Marcao'nun kırmızı kart görmesi ve Göztepe maçında sahada olmamaları önemli bir kayıp. Terim’in saha kenarındaki motivasyonu malum. Ayrıca Marcao sezon başından beri ilk 11'de sahaya çıkmış bir isim ve takımın oyun kurgusunda kilit oyuncu.
Soner, Guilherme, Halil etkili
Bugün Göztepe karşısına çıkarken bir taraftan da hafta sonu Trabzon deplasmanını düşünecek ev sahibi ekip. Her maçın ayrı bir hikayesi var tabii ki. Belki Göztepe kadro olarak bir Karagümrük kadar tehlikeli gözükmeyebilir. Ancak onlar da Galatasaray ile aynı, 3 yenilgi almışlar. Ayrıca dış sahada tek yenilgileri var, o da son Rize deplasmanında. Beraberliği seven bir ekip ve mücadele güçleri yüksek. Hücumda kanatları iyi kullanıyorlar, özellikle Soner’in ve Guilherme'nin orta alandan hücuma katkıları yüksek. Halil Akbunar her iki kanadı da oyun içinde kullanan ve gole yakın en önemli oyuncusu. Açıkcası haddini bilen, mütevazı bir rakiple oynayacak Galatasaray.
Galatasaray çizgiye inmeli
Kendi sahasında tabii ki favori ama ev sahibi olarak sıkıntı bu tür maçlarda erken golü bulabilmek. O kilidi açmak da orta alandan geçiyor bana göre. Diagne pozisyon gelirse değerlendirir ama çok pozisyon bulabilirse. Rize deplasmanında istediği topları aldı ve
3 gol attı ancak son maçta savunmanın arasında sıkıştı kaldı üretemedi. Sanırım Fatih Terim, son maça kadar başarılı diye bozmadığı ilk 11’e dokunuşlar yapacaktır. Bir kere Terim takımlarının en büyük özelliği kanatları iyi kullanması ve çizgiye inmesidir. Ayrıca orta alanda başlayan kısa çabuk üçgenler ile hızlı hale getirilen hücumlarla gol bulmak şart.
İsabetli şut oranı düşük
Bir de Galatasaray’ın görünen en büyük eksiklerinden biri kaleyi bulan isabetli şut oranının eksikliği. Ayrıca duran top kullanışı ve yan ortaların kalitesi de tartışılan zaaflar. Göztepe karşısında 3 puan ararken dikkat edilmesi gereken bir husus da kritik isimlerin kart sınırında olması. Her şeye rağmen eldeki kadro kalitesi sahaya ortalama performansını yansıtması halinde 3 puan almasına yeter diye düşünüyorum...
‘’Başkent'te kazanan yok‘’
Ankara derbisi nefesleri kesti. Ankaragücü iyi başladı, baskılı oynadı ama golü 58’de Gençlerbirliği attı. Sarı-Lacivertliler pes etmedi, 74’te beraberliği yakaladı. Kalan bölümde çabalar sonuç vermedi, puanlar paylaşıldı.
Başkent derbisine iki ekip de son iki maçı kazanmanın moraliyle çıktı. Aslında iki teknik adamın aklında bir taraftan seriyi sürdürmek diğer taraftan da kazanamasak da kaybetmemek vardı. İlk yarıda açıkcası 30. dakikaya kadar mücadele yüksek, gol pozisyonu açısından kısırdı. Ancak ilk yarının son 15 dakikası büyük bir heyecana sahne oldu. Önce Ankaragücü’nün üst üste gole yaklaştığı anlar ama son vuruşlar yetersiz kaldı. Ardından Ankaragücü kalesine etkili gelen Gençlerbirliği’nin gole çok yaklaştığı anlarda ise Sarı-Lacivertililer’in kalecisi Ricardo başarılı kurtarışlarla izin vermedi. İlk yarı golsüz beraberlikle bitti. İkinci yarıda Gençlerbirliği 58’de 1-0 öne geçti. Golü Berat attı ama aslan payı Murat Yıldırım’ındı.
Murat’ın golü!
Tecrübeli orta saha nerdeyse golü yarattı ve zor pozisyonda iki Ankaragücülü’nün arasından sıyrılıp asistini yaptı, Berat’a sadece dokunmak kaldı: 1-0. Oyunun bundan sonraki bölümünde Ankaragücü Teknik Direktörü Mustafa Dalcı’nın ofansif oyuncu değişiklikleri vardı doğal olarak. Zaten bu bölümde baskı kuran Ankaragücü ve kontrataklarla 2. golü arayan Gençlerbirliği izledik. 74’te Emre Güral’ın nefis ara pasında Lobjanidze şık bir vuruşla Ankaragücü’nün beraberlik golünü attı: 1-1. Son bölümde çabalar sonuç getirmedi ve iki ekip de Başkent derbisinde birer puana razı oldu...
‘’Disiplin ve savunma...‘’
Galatasaray gibi oynamak isteyen çok pas yapan bir takım için, Karagümrük iyi bir rakipti. Çünkü Karagümrük’te golü düşünen kazanmaya oynayan kapanmayan bir ekip. Ancak ilk yarıda Galatasaray oyunu domine etmesine müsade etmeyen rakibi karşısında, zaman zaman zor anlar yaşadı. Aslında Sarı-Kırmızılı ekibin sıkıntısı çabuk ve kısa oyuncuların performansı. Eğer Feghouli, Emre Kılınç, Emre Akbaba gibi özellikli isimler gerçek performanslarını gösterirse işler kolaylaşıyor, tersi durumda etkili başlayan hücumlar rakip savunmada eriyor. Dün ilk yarıda biraz öyle oldu ofansif yetersizlik öne çıktı. İkinci yarı santra ile gelen Karagümrük golü Galatasaray’ı uzun süre şok etti. Terim 3 oyuncu değişikliği yaparak vitesi yükseltip skor üretmeyi hesapladı. Ancak Karagümrük oyun disiplini ve savunmanın hava toplarındaki hakimiyeti uzun süre gol izni vermedi Galatasaray’a. Sonuç olarak; kazanan Karagümrük oldu.
Gecenin sorusu
Rakibin en etkili ismi Alassane Ndao karşısında sakatlıktan yeni çıkmış Saracchi’nin yetersizliği öngörülmeliydi. En azından önündeki veya orta alandan daha fazla destek almalıydı.
Maçın starı
Karagümrük’ün Senegalli yıldızı Ndao, Galatasaray’ın sol kanadını etkisiz hale getirirken, başarılı oyununu bir golle de süsledi.
Maçın olayı
Fatih Terim’in hakemin Linnes’e yapılan faulü vermemesi sonrası gösterdiği tepkiden gördüğü kırmızı kart.
Kısa mesaj
Bu ligde küçük büyük diye bir rakip yok. En azından bu pandemi sürecinde 40 maçlık bir ligde şampiyonluk yarışında motivasyon çok önemli.
‘’Kupa maçı ölçü olamaz‘’
Galatasaray son maçlardaki pas kalitesini ve çabuk, dikine kaleye inen futbolunu sonuçlandırırsa rahat bir galibiyet alır. Kupa maçı bir ölçü değil ancak Aslan, Biglia’yı etkisiz hale getiremezse, hızlı ve dikine oyunu iyi oynayan, hücumları sonlandırmakta sıkıntı çekmeyen Karagümrük karşısında zorlanabilir.
Galatasaray’ı bu gece zorlu bir rakip bekliyor. 36 yıl sonra Süper Lig'e çıkan Karagümrük yeni kurduğu kadrosuyla şimdiye kadarki performansıyla rakipleri için ne kadar tehlikeli bir ekip olduğunu gösterdi. Fatih Terim'in, Rizespor ve Hatayspor maçlarındaki başarılı kadro ile yoluna devam etmesi muhtemel. İlk 11’de belki bir iki isim değişikliği olabilir. Darıca ile oynanan kupa maçının sonucu ve futbolu bir ölçü olmamalı. Çünkü o maçta sahaya çıkan kadro sanki toplama bir takım hüviyetindeydi ve koordinasyonu eksik, motivasyonu zayıf oyuncuların bir araya geldiği maç kimseyi tatmin etmedi.
Kulübede çözümü var
Karagümrük karşısında kalede Okan, savunmada Donk - Marcao tandemi, solda Saracchi sağda Omar’dan oluşan bir savunma hattıyla sahaya çıkar Sarı-Kırmızılı ekip. Galatasaray’ın en büyük artıları, orta alan kurgusunun oturmuşluğu, sakatlık, hastalık ve cezalı birçok ismin dönüşe geçmesi ve dolayısıyla saha içindeki olası sıkıntıya güçlü kulübeden çözüm bulabilecek olması.
Biglia önemli avantaj
Karagümrük’te Sabo ve N'Diaye'nin cezalı olması önemli eksikler. Ancak Biglia gibi bir oyun kurucuya sahip Karagümrük, Arjantinli’nin tecrübesiyle iyi bir oyun kurgusuna sahip. Biglia savunmanın önünde bir pas istasyonu ve takımın oyun planında kilit isim. Galatasaray Biglia’yı etkisiz hale getiremezse hızlı ve dikine oyunu iyi oynayan, hücumları sonlandırmakta sıkıntı çekmeyen rakibi karşısında zorlanır. Genelde topu rakibe bırakan bir oyun anlayışına sahip Karagümrük, kaptığı toplarla sonuca giden bir takım.
Kapanan değil, oynayan
İyi bir kaleci, iyi bir savunma hattı, hızlı kanatlara sahip rakibi karşısında defansın arasına atılan toplara karşı çok dikkatli olmalı Terim’in öğrencileri. Galatasaray son maçlardaki pas kalitesini ve çabuk, dikine kaleye inen futbolunu sonuçlandırırsa rahat bir galibiyet alır. Rakibin artıları var ama baskı yediğinde kırılgan olduğu da bir gerçek. Özetle bu gece Galatasaray kapanan değil, üstüne gelen ve çekinmeyen, kazanmak için oynayan bir rakip bulacak karşısında.
‘’Sivas'ta sessiz gece‘’
Bu sezon beklentilerin altında kalan iki takımın mücadelesinde kazanan çıkmadı. Geçen hafta Avrupa'ya veda eden Yiğidolar etkisiz kalırken, Antalya ikinci devrede rakip kaleye yüklendi. Ancak Samassa kalesinde devleşince karşılaşma golsüz bitti.
Avrupa nedeniyle yorgun Sivasspor, koronavirüs ve sakatlıklar nedeniyle Antalya karşısına dar bir kadroyla sahaya çıktı. Antalya cephesi ise 8 maç sonra alınan Ankaragücü galibiyetinin moraliyle Sivas’a geldi. Bu sezon sahasında 3 puanla tanışamayan Yiğidolar siftah yapmak istiyordu. Sivas oyuna agresif başlasa da rakip ceza alanına girmekte zorlandı. İlk 20 dakikada akıllarda kalan Kayode’nin kaçırdığı, daha doğrusu Boffin’i geçemediği andı.
Penaltı iptal!
24'te Appindangoye'nin, Hamilton ile omuz omuza mücadelesi penaltı olarak değerlendirdi Halis Özkahya. VAR'dan gelen uyarı üzerine Özkahya penaltıyı iptal etti...
30. dakikadan sonra baskıyı artıran Sivasspor Gradel ve Kayode ile rakip kalede tehlikeli oldu. Antalyaspor bu baskı karşısında telaşsız, hata yapmadan iyi bir savunma ile Sivas’a gol izni vermedi.
Çabalar yetmedi
İkinci yarı Antalyaspor’un daha 3 puana istekli olduğunu gördük. 61'de Podolski'nin, Nuri’nin pasında sol çaprazdan yerden sert şutunu Samassa kurtarmayı başardı. Ersun Yanal, Hamilton ve Sidney Sam’i alıp iki enerjik isim Gökdeniz ile Orgill’i oyuna soktu. Sivasspor kulübesi 75'te Kone hamlesini yaparak skoru bozmayı hedefledi. 76’da Orgill’in üst üste gol girişimlerini Samassa önlemeyi başardı. Son dakikalarda iki ekipte de skoru bozma isteği vardı. Açıkcası dün gece golü atanın kazanacağı bir 90 dakikaydı. Ancak iki ekibin çabaları yetmedi ve birer puana razı oldular.
‘’"Alanyaspor sorun yaşamaz"‘’
Süper Lig’e müthiş bir giriş yapan Alanyaspor’un son iki maçta aldığı yenilgiler soru işaretlerini de getirdi. Aslında Akdeniz ekibinin zirveye iyi futbol ve başarılı skorlarla geldiği gerçeği herkesin kabulü. Ancak Başkent’te Gençlerbirliği ve İzmir’de Göztepe karşısında takım ritminde ve pas koordinasyonunda bir düşüklük gözlerden kaçmadı. Tabii ki bu düşüş ister istemez Beşiktaş maçı öncesine rastlayınca sorgulamamak mümkün değil. Kaleden hücumdaki son adama kadar oluşan uyumu sadece Efecan’ın yokluğunun sekteye uğratması düşündürücü. Beşiktaş maçı öncesinde içeride bu sezon hiç kaybetmeyen Alanyaspor’da teknik direktör Çağdaş Atan’ın cezasının bitmesi ve takımının yanında olması önemli bir artı.
Suskunluğa çözüm...
Bu maçta Çağdaş Atan takımın en çok gol atan ismi Davidson’a ilk 11’de şans verebilir. Babacar ile çift forvet oynatıp gol yollarındaki suskunluğa böyle bir çözüm bulabilir. Alanyaspor’un son iki maçını kaybetmesine rağmen motivasyon sorunu yaşamayacağını düşünüyorum. Çağdaş Atan, Sergen Yalçın’ın yanından çıkmış bir teknik adam olarak rakibini çözmede bu faktörü avantaja çevirebilir... Son sözüm; maçın kaderini orta alan kalitesi ve performansı belirler... O açıdan Beşiktaş bir adım önde gözüküyor.