‘’Bulut derbi provası yaptı‘’
Fenerbahçe kupada 2. Lig temsilcisi Sivas Belediyespor’a karşı genç isimlerle sahaya çıktı. Erol Bulut’un 11’inde savunmada Serdar Aziz’in yanında Sadık Çiftpınar ve savunmanın sağında ise genç Uğur Kaan vardı. Klasik 4-2-3-1’de Ozan ile iki ön liberodan biri olan Mert Hakan, rakip gelmeyince o da öne çıktı. Ömer Faruk Beyaz, Ferdi Kadıoğlu ve Uğur Kaan gibi gençlere şans vermişti Erol hoca. Thiam ve Samatta ileride Fenerbahçe’nin gol silahları olarak Sivas Belediyespor karşısında yer aldı. Fenerbahçe ilk yarıda rakibine baskı yapsa da pozisyon değerlendirmede yetersizdi. Samatta çok yakından kaleci Necati’yi geçemezken, Thiam şık kafa golüyle Ferdi’nin nefis ortasının hakkını verdi. Bu gol aynı zamanda ilk yarının da skoruydu...
Etkili, disiplinli, baskılı
İkinci yarıda Gustavo, Novak ve Pelkas’ı oyuna alan Erol Bulut geniş kadroyu bir anlamda diri tutmak istiyordu. Ozan Tufan’ın çıkmasıyla genç Kaan’ı bu yarıda sağ bekte gördük. İkinci yarıda baskı ve skoru artırma çabaları sonuç verdi. Erol Bulut kupa maçında biraz da Beşiktaş derbisinin provasını, taktik denemelerini yaptı diyebiliriz. Yalnız rakibin savunma arasına attığı toplarla yaptığı az sayıda hücumda kalesinde golü görebilirdi ama Altay yerinde çıkışlara geçit vermedi. 63’te Pelkas’ın golü Sivas Belediyespor’un olası bir kupa sürprizinin de önünü kapattı diyebiliriz. Ardından Thiam iki kere deneyip başaramadığı ayak içi vuruşunu üçüncü denemesinde nefis bir golle taçlandırdı ve skoru 3-0’a taşıdı. Oyunun son bölümünde rakibin direncininde düşmesiyle üst üste gollerle ev sahibi farka koştu. Özetle ilk yarıda biraz zorlansa da ikinci yarıdaki etkili, disiplinli ve baskılı futbolla Fenerbahçe rahat bir şekilde bir üst tura çıkmayı başardı...
‘’Beraberliğe razı oldu!‘’
Çok önemli isimlerinden yoksun olan Galatasaray, Kayserispor karşısında ilk yarıda topa sahip olan, bol ve isabetli pas yapan, pozisyona giren taraftı. Bu yarıda yapamadığı tek şey goldü. İlk gol pozisyonu bulan Kayserispor’du belki ama orda kaldılar. Öncelikle acaba Kayserispor taktik olarak rakibe topu bırakıp orta alanda baskı ile topu kapmayı mı planlamıştı diye düşündüm. Ancak koskoca 45 dakikada Galatasaray elini kolunu sallaya sallaya net 7-8 gol pozisyonu yakaladı ama Lung’u geçemediler. Kayserispor’un Rumen file bekçisi kalesinde devleşti ve Galatasaray’a geçit vermedi. Açıkçası Sarı-Kırmızılı ekip yakaladığı gollük pozisyonları değerlendirse, ilk yarıda 3 puanı garantilerdi...
Dar kadro zorladı
İkinci yarıda da aynı futbolu izledik. Galatasaray baskısını artırdı ama rakip savunma dikkatliydi. Muğdat’ın Linnes’e yaptığı faulü maçın hakemi Turgut Doman görmedi ama VAR yakaladı. Diagne penaltıdan bu sezonki ilk golünü atıp takımını öne geçirdi. Muğdat ikinci sarıdan kırmızı görmesiyle 10 kişi kalan Kayserispor, ilk isabetli şutunda Campanharo ile beraberliği buldu... Dar kadro hamle gücü açısından zorladı Terim’i. Beraberlik golü Kayserispor’u yüreklendirdi ve adeta savunma duvarı ördüler. Galatasaray ilk yarıda 3 puanı kaybetti ve beraberliğe razı oldu.
Gecenin sorusu
10 kişi kalan rakip karşısında ilk yarının aksine pozisyon açısından niye bu kadar yetersiz kaldı.
Maçın starı
Kayserispor kalecisi Lung takımı adına inanılmaz bir performans gösterdi. Ve gol yemeden ilk yarıyı bitirdi.
Maçın olayı
Kayserispor’un başarılı file bekçisi Lung ilkyarıda çok başarılı bir performasın ardından basit bir geri pasa çektiği şutla sakatlanmasıydı.
Kısa mesaj
Galatasaray’ın pas kalitesine dayalı oyun kurgusuna daha yüksek tempoya çıkartmalı.
‘’Sivas, Karagümrük'ü geçemedi‘’
İki takım da bu maça covid ve sakatlıklar nedeniyle oldukça eksik çıktı. Şimdiye kadar içeriden çok dışarıda başarılı olan Sivasspor aynı çizgiyi İstanbul’da da sürdürmek amacındaydı. Aslında ideal 11’lerinden uzak olmasına rağmen ilk yarıda mücadele dozu yüksek bir karşılaşma izledik. Rıza Çalımbay iyi oyun kuran ve kaleye hızlı akın yapabilen Karagümrük’ün bu kurgusunu bozmayı hedeflemişti. İstanbul ekibinin tecrübeli oyun kurucusu Biglia’nin üzerine Robin Yalçın’ı veren Çalımbay böylece hem kurguyu bozdu hem de kalesinden uzak tutmuş oldu rakibini. İlk yarı golsüz biter diye beklerken Max Gradel şapkadan tavşan çıkardı. Tecrübeli isim üst üste attığı çalımlardan sonra ceza alanına yerden kesti, Karagümrük savunmasına çarpıp top ağlara gidince ilk yarının da skoru Sivasspor adına belli oldu. 0-1
Kritik kararlar
İkinci yarı Sivasspor önde baskıyı sürdürdü. 72’de Max Gradel maçı Sivasspor adına bitirebilecek pozisyonda karşı karşıya kaleciyi geçemedi. Sivasspor adına kırılma anıydı kaçan pozisyon. 82’de Mevlüt’ün ceza alanında düşürülmesiyle kazanılan penaltı Karagümrük’ün imdadına yetişti dersek yalan olmaz. Atışı kullanan Sabo’nun ilk vuru∫unu Samassa kurtardı ancak dönen topu ağlara yollamayı ba∫ardı. İki kritik karar vardı. Karagümrük’ün penaltısı çok içime sinmedi ama VAR ile temas kuruldu ve verildi. Bir de son saniyelerde Samassa’nın elinden kaçırdığı top ağlara gitse de faul nedeniyle iptal edildi. Bence Samassa topa çıkarken rakibin bir şarjı yok gibiydi.
‘’Kupa 1 öncesi rotasyon gelebilir‘’
Okan Buruk, üst üste alınan 4 galibiyetten sonra Beşiktaş karşısında da seriyi sürdürmek istiyor. Elinde; güçlü ve moralli bir kadro var. Ancak iki kulvarda mücadele etmenin zorluğunu bilen Buruk, salı günkü Manchester sınavı sebebiyle Beşiktaş maçında rotasyon düşünebilir.
Devler Ligi’nde iddiasını devam ettirmek açısından zorlu bir Manchester deplasmanı öncesi Beşiktaş karşısına çıkacak olan Başakşehir’i bugün nasıl bir maç bekliyor... Genç teknik adam Okan Buruk, lige kötü başlangıç yapan ekibini çok hızlı bir şekilde ayağa kaldırmayı başardı. Üst üste alınan 4 galibiyetten sonra Beşiktaş karşısında da seriyi sürdürmek istiyor. Elinde güçlü, tecrübeli ve moralli bir kadro var. Belki milli takım kadrosunda olan isimler kötü sonuçlar nedeniyle biraz moralsiz biraz da yorgun olabilir. Ancak iki kulvarda mücadele etmenin zorluğunu bilen Okan Buruk, salı günkü Manchester United sınavını göz önünde bulundurarak bugünkü Beşiktaş maçında biraz da rotasyon düşünebilir.
United planı ayrı
Rakibinin kaleden başlayan ciddi savunma zafiyetini düşünürsek ofansif silahlarının hepsini bu maçta kullanacağını düşünüyorum. Çünkü Manchester United’e karşı daha savunma ağırlıklı bir kadro düşünüyordur Okan hoca.
Kısa mesaj
Süper Lig’de içeride ve dışarıda aynı formatta oynayan Başakşehir, Beşiktaş karşısına da 3 puan parolasıyla ve ofansif bir oyun anlayışıyla çıkacaktır.
Kim ön plana çıkar?
Sürpriz yok tabi ki Edin Visca. Bosnalı oyuncu, her ne kadar milli takımına gitmiş olsa da hepsinde ilk 11 oynamadı ve çok da yorgun değil. Tabii ki Visca’nın yanında Demba Ba ile orta alanda yükselen formuyla Berkay’ın, Aleksic’in ve İrfan Can’ın kilit isimler olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca Rafael ve son Gençlerbirliği maçında oyuna girip iki asistle takımını 3 puana taşıyan Chadli de Okan Buruk’un önemli kozları.
‘’Dersler çıkartmamız gereken bir maç‘’
2020'de ilk 3 puanımızı almak için sahaya çıkmıştık. Şenol Güneş, beraberlikler takımı eleştirilerine son vermek için ofansif gücü yüksek bir kadro sahaya sürdü. Oyuna, kötü başladık. Ancak 1-0 yenik duruma düştükten sonra reaksiyon gösterdik. Rakibin 10 kişi kalmasının ardından sahadaki sayısal üstünlüğümüzü skora da hemen yansıtıp öne geçtik. Biri sol kanattan biri de sağ kanattan gelen iki şık golle üstünlüğü yakalamak, takımımızı oldukça rahatlattı. Bence bu yarıda görünen en belirgin sıkıntımız rakibe presteki etkisizliğimiz diyebilirim. İkinci yarıda Cenk ’in penaltısıyla farkı ikiye çıkardık. Ama dalgalı performansımız bu yarıda da devam etti. Nitekim bu kısa düşüşte kalemizde ikinci golü gördük. Oysa çok beklentimiz rahat bir maç sonuydu, öyle olmadı. Allah ’tan Mert Günok, kiritik kurtarışlarla rakibin geçişine izin vermedi. Kazandık sevindik ama ileriye dönük önemli dersler çıkartmamız gereken bir maçtı.
Gecenin sorusu
Topu rakibe vermek oynamasına müsaade etmek bir taktiktir. Ancak dün gece biz müsaade etmedik rakip oynadı. Avrupa Şampiyonası'na giderken kalesinde 3 gol gören Türk duvarına ne oldu.
Maçın starı
Rusya ’daki ilk maçta olduğu gibi dün gece de oyundan çıkana kadar ki performansıyla Cengiz Ünder gecenin yıldızıydı.
Maçın olayı
Şenol Güneş ’in kart gören, cezalı duruma düşen ve bir sonraki maç oynamayacak olan sahanın en etkili ismi Cengiz ’i oyundan alması.
Kısa mesaj
Kaleciden oyunu başlatma konusu biraz esnetilmeli. Yediğimiz golde Mert Günok, topu Merih ’e attı ve hatası sonucu kalemizde golü gördük... Yani ısrar pahalıya patladı.
‘’Chadli girdi zafer geldi‘’
Gençlerbirliği ilk düdüğün ardından Sefa’yla golü buldu, yorgun Başakşehir’e karşı farkı da açabilirdi. Ta ki 72’ye kadar... Johansson atıldı, ev sahibi ipleri eline aldı. 79’da giren Chadli 39 saniyede asist yaptı, Guldbrandsen eşitliği sağladı. Uzatmada yine Chadli sahne aldı, bu kez Topal’a attırdı, maçı kurtardı.
Başkent ekibi 28. saniyede gelen golle 1-0’ öne geçti. Çok erken ama tek paslarla organize bir gol attı Gençlerbirliği. Özellikle Sefa’nın gol vuruşu görülmeye değerdi. Hafta içi Şampiyonlar Ligi’nde M. United’ı deviren Başakşehir’in yorgun olma ihtimali yüksekti. O nedenle Okan Buruk farklı bir 11 sahaya sürer mi diye düşünmüştük. Ancak Skertel’in yerinde Ponck hariç aynı kadro çıktı. Erken golün şokuyla sarsılan Başakşehir ardından Gerçlerbirliği’ne net pozisyonlar verdi. Murat Yıldırım şık bir çalımla iki rakibini ekarte edip çektiği şutla yan direğe takılırken, Candeas’ın karşı karşıya kaldığı pozisyonda Mert başarılıydı. İlginç bir ilk yarı izledik. Başakşehir’in bu yarıda Demba Ba ve Aleksiç ile net poziyonları vardı. Ancak Stancu ve Sio’dan yoksun Gençlerbirliği’nden ofansif anlamda bu kadar etkin bir futbolu sanırım bizim gibi Başakşehir de beklemiyordu.
Kırılma anı kırmızı
İkinci yarıya Okan Buruk iki değişiklikle başladı. Epureanu ve Aleksiç’in yerine Mehmet Topal ile Guiliano’yu aldı. Ancak oyun değişmedi. Gençlerbirliği baskı yese de savunmada hata yapmadı. 72’de Johanson’un kırmızı kart ile takımını 10 kişi bırakması kırılma anıydı. Okan hoca Chadli ve Guldbrandsen’i de oyuna alıp tüm silahlarını sahaya sürdü.
Kahraman oldu
Bu ikili oyuna girer girmez etkisini gösterdi. Chadli’nin asistinde Guldbrandsen kafa ile Başakşehir’i 1-1’e taşıdı. Başkent ekibi ayağına gelen 3 puan fırsatını tepti.
Özetle bir İsveçli takımını yakarken, oyuna sonradan giren Norveçli de takımını puana taşıdı... Son sözü Mehmet Topal söyledi. Chadli oyuna girip iki asistle maçın kahramanı oldu.
Maçın adamı Chadli
Zorlu mücadelede Turuncu-Lacivertliler’e beraberliği getiren gol 80. dakikada Guldbrandsen’den, galibiyet sayısı ise 90+4. dakikadan Mehmet Topal’dan geldi. Bu iki golün asistini yapan isim ise Chadli’ydi. Sezon başında Monaco’dan transfer edilen Nacer Chadli, sakatlı sebebiyle uzun süre takıma katılamamış ve ilk kez Gençlerbirliği müsabakasında maç kadrosuna alınmıştı.
‘’Topu kap işi bitir‘’
Yiğidolar perşembe günü Avrupa Ligi oynadı ve biraz yorgun olabilirler. Ancak kazanmak ve Avrupa'da gruplardaki ilk galibiyetin takıma özgüven ile moral kattığı kesin. Sivasspor geçen sezon sahasında en çok kazanan ve kolay kaybetmeyen bir ekipti. Ancak bu sezon işler tersine döndü ve evinde gol atamayan, kazanamayan bir Sivasspor var. Ancak sıkıntının geçen sezonki orta alan kurgusunun olmayışından kaynaklandığını söyleyebiliriz. Ara toplar, dikine geçişlerdeki etkisizlik ister istemez hücumu beslemede yetersiz kalıyor. Ayrıca savunma hattındaki sakatlıklar Çalımbay’ın elini zayıflatıyor. Caner ve Aaron tandemi bozulup bekler de sakatlanınca Rıza hocanın sezon başı planlarını bozdu.
Silahları da var...
Galatasaray’ın presle başlayıp erken bir golle rakibi demoralize etme ve çok pasla oyunu tutma planına karşı Çalımbay’ın, orta alandan kapılan toplarla çabuk hücumlarla açık verebilen rakip savunma karşısında bol bol pozisyon bulması mümkün. Özellikle son vuruşlarda Kayode, hava toplarında Yatabare, hareketli ve duran toplardaki başarısıyla Max Gradel, Sivasspor’un en büyük silahları. Tabii ki sürpriz golcü kaptan Hakan Arslan gibi isimleri de unutmayalım. Ev sahibi, savunmasını iyi yaparsa, mutlaka puan veya puanlarla sahadan ayrılır.
‘’Plan tuttu Sivas güldü‘’
Sivas’ta Avrupa Kupası’nda sahaya siftah yapmak mutlaka galip gelmek için çıktık. Aslında dost ve kardeş ülke Azerbaycan temsilcisi Karabağ gibi biz de ilk iki maçta sahadan puansız ayrılmıştık. Açıkçası ‘tamam mı, devam mı!’ maçıydı. Kaybeden havlu atar, kazanan iddasını sürdürürdü. Rıza Çalımbay’ın sakatlara rağmen sahaya sürdüğü 11’de Gradel’in yerine Ninga’yı gördük. Yine Kayode kulübede, Erdoğan Yeşilyurt sahadaydı. Bu 11’e bakınca, ‘hafta sonu oynayacağı Galatasaray maçını mı düşünüyor?’ Çalımbay diye içimizden geçmedi değil. İlk yarıda etkili, baskılı ve arzulu bir Sivasspor vardı sahada. Caner ile bulduğumuz golümüz bizi stresten kurtaran, rahatlatan bir goldü. Sonrasında gol sayısını artırabilirdik ama son vuruşlarda yetersiz kaldık. Rakibin hemen hemen tek pozisyonu vardı, o top da yandan dışarı gitti. Kısaca ilk 45’te Rıza Çalımbay’ın planları tuttu.
Dengeyi koruduk
İkinci yarı dengeli oynamalıydık. Çünkü rakibin skoru bozma çabası ve olası kalemizde göreceğimiz bir gol planları altüst edebilirdi. O nedenle ikinci bir golle skoru perçinlemek hedefindeydik. Çalımbay 60’ta Yatabare ve Erdoğan’ı alıp yerlerine kısa ve çabuk iki isim Gradel ile Kayode’yi oyuna aldı. Bir anlamda daha yerden ara toplarla hücumu düşünen rakip karşısında etkili olmaktı... Hem ülke puanı hem kendi sahasında bu sezon ilk maçı kazanma duyguları Sivasspor’u kamçılayan faktörlerdi. İkinci yarı rakip tempo yapmaya çalıştı, biz de cevap vermeye çalıştık.
Kayode bitirdi
Aslında tempoyu düşürüp oyunu biraz daha soğutabilirdik. Çalımbay Ninga’nın yerine Yasin Öztekin’i alıp yenilenmiş bir hücum üçlüsüyle maçı bitirdi. Kayode’nin golü de bunu kesinleştirdi. Çarşamba günü Başakşehir’in galibiyetinden sonra dün gece de Sivasspor yüzümüzü güldürdü. Tebrikler Yiğido tebrikler Rıza Çalımbay ve öğrencileri.