‘’Sakarya'dan finale dev adım‘’
Uzun yıllardır ilk defa bir anonsta bütün biletlerin satıldığını duydum. Böyle bir atmosfer futbol adına güzel bir geceyi müjdeliyordu. Sakaryaspor avantaj için baskın oynadı ama ilk yarıda istediği pozisyonları bulmakta oldukça zorlandı. Savunma yapan Sarıyer, Yaser ve Ali Kuçik’le iki net fırsatı kaçırdı. Bu tür maçlarda ev sahibi olarak oynamak zordur. Açıkçası ilk 45 dakika tempo olarak Sarıyer’in istediği gibi geçti. Tüm planları maçı İstanbul’a taşımaktı.
İkinci yarıda Sakarya’nın daha baskın olacağı aşikardı, nitekim daha başında Zahit’le çok önemli bir fırsattan faydalanamadılar. Dakikalar 50’yi gösterdiğinde ise Dilaver’in enfes ortasını Berk İsmail santrfor vuruşuyla tamamladı, tabelaya 1-0’ı yazdı. 70’te sahnede yine aynı ikili vardı. Dilaver bir kez daha müthiş kesti. Berk’in kafa golü muhteşemdi. Dilaver’in geceye damga vuran performansı 78’de de devam etti, harika ortasını bu kez Oğuz gole çevirdi. 90+5’te Savaş, perdeyi müthiş bir vuruşla kapattı: 4-0.
Gecenin yıldızı taraftardı, futbolcular da Salı günü oynayacakları rövanşa bırakmadan finali ilk maçta getirerek teşekkür etti.
‘’Pozisyonu bol olur‘’
Alanyaspor bu ligin en göze hoş gelen futbolunu oynayan bir takım. Özellikle Sergen Yalçın’la birlikte üstüne koyarak bu gelişimi devam etti. Zaten düşme korkusu yaşamamaları bunun en büyük kanıtı. Elim kaza olmasa, bugün ligde 5.’lik için bu maça çıkabilirlerdi. Beşiktaş karşısında nasıl bir Alanyaspor olur derseniz; bence yine 3 puana oyanayacak yani açık futbol sergiyeceklerdir. Konyaspor yenilgisi ölçü alınırsa, Beşiktaş’ın canı sıkılabilir. Çünkü o maç farklı bir havada oynanmıştı. Üstelik Beşiktaş kongresi sonrası yeni teknik direktör adayları arasında Sergen Yalçın’ın da geçmesi, Alanya için farklı bir motivasyon olur. Konuk ekip iki kanadı çok iyi kullanıyor ve pas geçişleriyle sahayı dikine kullanan bir takım. Bu mücadele bol gollü olur mu bilmem ama bol pozisyonlu geçeceği kesin.
Ön plana kim çıkar?
Alanya’da Papiss Cisse gibi müthiş bir son vuruş ustası var. Oldukça formda olan Senegalli oyuncu, bu sezon ligde forma giydiği 23 karşılaşmada rakip fileleri 15 kez havalandırmayı başardı.
Bu istatistiğe dikkat
Alanyaspor’un Süper Lig’de Beşiktaş’a attığı üç gol de duran toptan geldi (iki penaltı & bir korner). Alanyaspor, Süper Lig’de en fazla puan topladığı (42) ve en az gol yediği sezonu yaşıyor (39).
Kısa mesaj
Konuk ekibin bana göre zayıf tarafı, savunmadaki kırılganlığı. Takımın genleri hücum üzerine kurulu olduğu için geri dönüşlerde savunmada az adamla yakalanıyorlar. Bu onlar için önemli bir sorun.
‘’Hikayeleri olan unutulmaz maç‘’
Galasataray’ın şampiyonluk yolunda Rize deplasmanında alacağı 3 puanın çok çok önemli olduğu herkesin malumu. Ancak Fatih Terim’in öğrencileri aynı 11’le içeride başka, dışarıda başka bu kadar farklı futbol oynamaları inanılmaz. Evet Rizespor ikinci yarının flaş takımı ama üzerine gidildiğinde bir gol biri penaltı biri de Diagne ile karşı karşıya kaçan 3 net pozisyon bulduğuna göre nedir bu savunma zaafı. Galatasaray adına oyunun başındaki orta alan hakimiyetini Rizespor’a kaptırması ilk yarının sonunu kabusa çevirdi. Rizespor için iyi başlamayan ama iyi biten bir ilk 45 dakika izledik. Özellikle rakibe baskıyı doğru uyguladıklarında hem içeriden hem de kanatlardan etkili oldular. İkinci yarı Rizespor kaldığı yerden devam eden taraftı. Gerçekten orta ve ön bölgede yaptıkları presle Galatasaray’ın geriden oyun kurmasını önleyip rakibini etkisizleştirdi. Üstelik 10 kişi kalmasına rağmen öne geçen Rizepor Galatasaray karşısında ne yaptığını bilen taraftı. Belki Galatasaray kazandı ancak izleyenlerle izlemeyenler için farklı hikayeler içeren unutulmaz bir maçtı...
Gecenin sorusu
Lider bir takımın savunması yerli yerindeyken Vedat Muriç’ten yediği gol bu kadar kolay olmamalı...
Maçın starı
Çok kritik bir anda penaltı kaçırmasına rağmen attığı 2 golle 3 puana damgasını vuran Diagne....
Maçın olayı
Emre Akbaba’nın oyuna girdikten kısa bir süre sonra ayağının kırılması gerçekten her şeyin önüne geçti.
Kısa mesaj
Çok formda güçlü bir rakip karşısında kazanmak çok güzel olabilir ama Rize deplasmanında oynanan futbol ve tempo Galatasaray’a yakışmadı.
‘’Tur Kastamonu'ya kaldı!‘’
Yusuf Ziya Öniş’te kozlarını paylaşan iki takımın tek hedefi 1. Lige çıkmak. Sarıyer de, Kastamonuspor da ilk yarıda orta alan mücadelesi yaptılar. Özellikle pas geçişlerindeki hatalar oyunun temposunu etkiledi. Aslında iki ekibe de baktığımızda Süper Lig’den ve 1. Lig’den birçok tanıdık isme rastladık. Zaten eleştirilerimizin sebebi de bu kadar üst liglerde oynamış isimlerin daha kalite sunmalarıydı sahaya. İlk yarıda baskın olan taraf Sarıyer’di. 11. dakikada Ali Kuçik ve 16’da İsmet’in kafa şutları Kastamonuspor’un direklerinden döndü. Yine 18’de Ali Kuçik bu defa kafa ile boş kale yerine topu dışarı attı. Açıkcası bu yarıda Kastamonuspor savunma ağırlıklı evlerindeki rövanşı düşünerek oynadı.
Ali’den kritik kurtarış
Artık ilk yarı böyle biter derken karambolde dönen topu Mert sol ayakla nefis bir şutla rakip takımın ağlarını havalandırdı: 1-0. İkinci yarı oyun daha dengeliydi. Kastamonuspor’un gol araması, dolayısıyla ofansif oynaması karşılaşmaya heyecan getirdi. İki teknik adam da taktik değişiklikler yaptı. Sarıyer 1-0’lık skorun yetersiz olduğunu bilerek 2. golü aradı rakip kalede. 60. dakikada Kastamonuspor beraberliğe çok yaklaştı. Ozan’ın ortasında Artun kaleci ile karşıya kalmasına rağmen şutunu Ali önlemeyi başardı. Kastamonuspor’un Erkan ile gol arayışları da etkisiz kaldı. Son bölümler kontrollü bir futbol izledik. Açıkcası 90 dakikadan bir adım önde çıkan Sarıyer olsa da tur Kastamonu’ya kaldı...
‘’Kabus sürüyor‘’
Süper Lig’in en kritik virajlarından birini geçmek için gelmişti Sivas’a, Başakşehir. Çünkü derbi haftasında alınacak sonuç hem kendilerini hem de derbiyi oynayanlar için çok çok önemliydi. Çünkü Sivasspor korkulu rüya görmek istemiyordu. Yiğidolar bu maç sonrası iki üst üste dış saha ve ardından son maç içeride Galatasaray ile oynayacak olması bu mücadelenin de onlar için önemini kat be kat artırıyordu. Açıkcası maç öncesi atmosfer böyleydi. Artık bu saatten sonra o yok bu yok yani mazeretlerin geçerli olmadığı dönemdi... Tabii ki kaderin cilvesi bir zamanlar o zamanki adıyla İBB olarak Sivas’a gelip ev sahibini şampiyonluktan eden Abdullah Avcı, şimdi bu vizeyi kendisi alabilmek için sahaya çıkmıştı.
Visca etkisizdi
İlk yarıya baktığımızda Başakşehir oynadı, Sivasspor izledi demek çok kolay. Visca, gol kaçırdığı net pozisyon hariç tehlikeli olamadı. Oysa oyun içinde farklı varyasyonlar denemesine rağmen adam paylaşımını iyi yapan Sivasspor; bunu yaparken de Emre ve Özer ile iki önemli gol pozisyonu buldu. Açıkcası beklediğimiz gibi bir ilk yarıydı... İkinci yarı nefes kesti. Özellikle son vuruşlarda top tutmalarda, pas hatalarında öne çıktı. Sivasspor baskı yapan rakibi karşısında panik yapmadı, sakin oynadı. Abdullah Avcı, 60’ta oyuna iki hücumcu sokarak erken değişiklikle 3 puan mesajı verdi, kazanmak için tüm riskleri aldı ama olmadı.
‘’Alanya'ya müthiş puan‘’
Ligde kalmayı cebine koymuş Alanyaspor, Kayseri deplasmanına çok rahat çıktı. Ev sahibi ise gerçekten transfer yasaklı bir kadro ile Hikmet Karaman yönetiminde çok önemli başarılar elde etmesine rağmen düşme korkusunu üstünden atamamıştı.
Gerçekten kalan maçlarına baktığımızda Alanyaspor karşılaşması olmazsa olmaz 3 puan gözüküyordu. İlk yarıda iki takımın da golü ve hücumu düşünmesi zevkli bir oyunu getirdi. Belki iki gol oldu ama adetin çoğalması fazlasıyla mümkündü. Sergen Yalçın rakibin ofansif gücünü bilerek tam saha baskı uygulayıp Kayserisporlu oyuncuları mümkün olduğu kadar kendi kalesine yüzünü döndürmemeyi başardı. Özellikle Ozan Tufan’ın orta alan performansı göz kamaştırıcı noktada. Hani derler ya aklı fazlasıyla başına gelmiş. Bence bu formuyla hem milli takım hem de Fenerbahçe’ye geri döner...
Daha fazla olabilirdi
Gollere gelince; ilkinde N’Skala’nın hatasıyla başlayan pozisyonda Varela bu sezonki ilk golünü atıp Kayserispor’u öne geçirdi. Aynı Nsakala’nın bu defa bir Alanyaspor atağında yaptığı nefis ortada Caulker kafa ile Alanyaspor’u 1-1’e taşıdı. İkinci yarı eşitliği bozma çabası içinde geçti. Ancak son toplarda defansif hamlelerdeki başarılar dikkat çekiciydi. Açıkcası 90 dakikaya, tempoya baktığımızda bu skor hakkı değildi. Her iki takım adına gidip gelen bir karşılaşmaydı ve gol adeti daha fazla olmalıydı.
‘’Timsah 1-1 eriyor‘’
Bursaspor hafta içinde yaşanan tüm yönetimsel sıkıntılara rağmen Kasımpaşa karşısında iyi bir mücadele gösterdi. Gerçekten ligde kalma savaşı veren Yeşil-Beyazlı ekibin yeni teknik direktörü Mesut Bakkal rakibi iyi analiz etmiş ve bunu da ilk yarıdaki etkili futboluyla gösterdi. Sadece Trezeguet ile gol arayan Kasımpaşa neredeyse pozisyonsuz bitirdi ilk 45 dakikayı. Bursaspor ise hem kanatlardan hem de orta alandan etkili ataklar yapmasına rağmen her zamanki sıkıntısı olan son toplardaki etkisizliği yüzünden aradığı golü bir türlü bulamadı. Mesut Bakkal, tecrübeli Latovlevici’yi sol önde kullanarak kaliteli şutları ve ortalarıyla sonuca gitmek istedi. Özellikle sol kanattan Umut Meraş ve Latovlevici ile gelen ataklarda çerçevenin içini bulamayan bir Bursaspor vardı. Kasımpaşa bu kadar kısır futboluna rağmen 60’ta yaptığı ilk etkili ve hızlı hücumda Trezeguet’nin şık vuruşu ile öne geçen taraftı. Bence Bursaspor’un sezon başından beri en büyük sıkıntısı bu.
Lima ve Sakho kaçırdı!
Rakip bir kere geldi attı gitti. Oysa Bursaspor Lima ve Sakho ile çok önemli fırsatları kaçıran taraf oldu. Ancak taraftarının da müthiş desteğiyle oyunu bırakmayan konuk ekip Aytaç’ın penaltı golüyle beraberliği yakaladı. Son söz; 90 dakikaya, sahadaki futbola bakarsak Bursaspor en azından puanı haketmişti, kaybetseydi yazık olurdu!
‘’Orta saha belirledi‘’
Başakşehir yener yenilir ama taraflı tarafsız herkesin ortak fikri, Süper Lig’in en iyi futbol oynayan ekibi. Beşiktaş karşısında ilk 15 dakikadan sonra sahada oyun planıyla, hücum ve savunmadaki pozisyon alışlarıyla ilk yarıya damgasını vurdu. Özellikle maçın yıldızı olmaya en büyük aday Visca tüm önlemlere rağmen etkili futbolunu yine yansıtmayı başardı. Caner ve Medel’in bulunduğu sol kanattan gelen ataklar Başakşehir’in golünü de getirdi. Açıkçası 1-1’lik ilk yarı sonucu Beşiktaş adına muhteşemdi. İkinci yarının hikayesinin farklı olacağı belliydi. Nitekim böyle maçlarda yıldız farkı önemlidir. Burak takımını öne geçirirken taraftarın da endişeli bakışlarını umuda çevirdi. Bence orta alanların rekabeti belirleyici olur demiştik. İkinci yarıda Beşiktaş bu alanda daha dominant taraftı. 90 dakikanın ilk yarısını Başakşehir, ikinci yarısını Beşiktaş iyi oynadı. Abdullah Avcı’nın öğrencileri bu maçı iyi oynadıkları ilk yarıda kaybetti. Çünkü çok önemli gol pozisyonlarına rağmen sadece bir gol atabildiler...