‘’Ersun hocanın mesajı var!‘’
Fenerbahçe’nin dünkü karşılaşmadaki ilk yarıdaki 11’ine bakarak sonuç çıkartmak mümkün. Ersun Yanal belli mevkilerde denediği oyunculara bakarsak transfer konusunda mesajlar vermek istemiş gibiydi! Önce olumsuz tarafından bakarsak savunma en acil bölüm. Bakmayın Alman ekibinin az da olsa girdiği pozisyonları gole çevirmesine. Murat Sağlam daha çok toy. Elinizde Barış Alıcı gibi bir yeteneği, kiralık olarak vermek nasıl bir anlayış. Stoperde Jailson elinden geleni yapsa da Fenerbahçe’nin bu bölgede çaresi olmaz, olamaz. Orta alanda Tolga Ciğerci, ‘ben bu kadarım’ dercesine elinden geleni yapmaya çalıştı ama yetmez. Gelelim pozitif tarafına Fenerbahçe’nin... Bence, Gary eğer istediği topları alırsa Hasan Ali ile birlikte tribünleri ayağa kaldırır. Çok istekli ve hareketli oyunuyla çabuk uyum sağlamış gördüm. Kruse her zaman iyi takımın iyi oyuncusu olduğu her halinden belli.
Ozan etkili ve güçlüydü
Alman oyuncu, tecrübesi ve fundamentaliyle iyi bir isim olduğunun sinyallerini verdi. Sağ kanatta Moses istekli, çalışkan ama Gary kadar verimli gözükmedi. Sanırım bu bölgede Isla ve Dirar ikilisi çok daha iyi iş yapar. Gelelim yılın transferine; Muriç gol attı, savaştı, savunmasına geldi top çıkardı, ayağına gelen topları arkası dönük iyi kullandı. Kosovalı forvet, sezon başı formuyla en dikkat çeken isimdi ve kolay kolay bu formayı vermez. Ozan Tufan’ı da beğendim. Orta alanlara ve oyunun iki yönüne de iyi oynadı. Ozan, etkili ve güçlüydü.
‘’Yusuf ve altyapı sorunları...‘’
Trabzonspor, Yusuf Yazıcı olayını çözmeden lige başlarsa canı çok sıkılabilir. Niye derseniz gelişmeler, duyumlar bu olayın perde arkasını araştırdığımızda bizi böyle düşünmeye itti. Şimdi başkan Ahmet Ağaoğlu biraz da mecburiyetten dolayı kulübünü doğru yola soktu. Ağaoğlu şimdilerde yaptıklarıyla her kulübe örnek gösterilen bir popülariteye sahip. Ben de gerçekten gıpta ile izliyorum yapılan güzel işleri.
Eğer gitmezse...
Ancak bugün bunlar yapılırken benim kafamda iki tane soru işareti var. Bir tanesi Yusuf Yazıcı transferi, ikincisi de Trabzonspor altyapısında neler oluyor. İsterseniz iki konuyu kısa ve özet olarak açayım yorum sizin olsun. Bugün Yusuf Yazıcı ile ilgili aldığım duyumlar, bilgiler, ‘15 milyon Euro getir git’ şeklinde. Ve bu rakam kulübe getirildikten sonra başkan ‘Bu paraya olmaz’ diyor. Eğer bu rakam önerilmemişse söyleyeceğim bir şey yok. Ancak tekliğin doğru olduğunu kabul edersek Yusuf’un gönderilmeyişi kulüp adına eksi yazar.
Önünü açmak lazım
Bundan sonra Trabzonspor formasıyla gitmeyi kafasına koymuş bir Yusuf’tan fazla hayır gelmez. Madalyonun diğer yüzü kulübün bu transferdeki duruşu Yusuf’u tribünlerin önüne atmak demek. Bu daha da tehlikeli bir durum. Kişisel fikrim şimdiye kadar ki gelişmelere bakarak bu transferin önünün açılması. Çünkü Trabzonspor ürettiklerini satmaya başlarsa bir Türk markası olarak Avrupa kulüpleri kapısını çok sık çalar. Elindeki genç futbolcu havuzunun müşterisi çok olur.
Porto ve Benfica gibi...
Bugün Porto’nun, Benfica’nın yaptığını yapan bir kulüp olarak gittikçe büyür hem madden hem de manen. Gelelim altyapıya; burada kafama takılan, alınan tüm gençlerin Trabzonspor altyapısından değil de dışarıdan olması. Tabii ki yerli ve gurbetçi yetenekler kazanılmalı ama Yusuf Yazıcı, Abdülkadir Ömür gibi değerleri yetiştiren altyapıdan sadece 5 ismin alınması şaşırtıcı. Türk futbolunun geleceği hep altyapı derken ülkenin en yetenekli kaynağı kurudu mu, yoksa görmezden mi gelindi anlayabilmiş değilim. Sanırım yönetim bu konuda altın yumurtlayan tavuğu kesmemiştir. Şimdiye kadar ki emareler biraz kafa karıştırıcı geldi bana.
‘’'Okay Yokuşlu merkeze ilaç olur'‘’
Galatasaray’ın geçen sezon en güçlü bölgesi bana göre savunmanın önüydü. Fatih Terim bu bölgeye Donk’u da monte edince Fernando ve zaman zaman da Ndiaye ile müthiş bir savunma duvarı oluşturdu. Çoğu kimse beğenmese de Belhanda da çok koşan yapısı ile 8 ile 6 numara arası futboluyla bu bölgenin gücüne güç kattı. Sadece yanlış algı kurbanı oldu... Herkes Belhanda’ya giydiği forma numarası ile hep 10 numara olarak baktı ve Hagi-Sneijder beklentisi nedeniyle Faslı oyuncu kimseyi pek memnun edemedi.
Fernando doğru karar
Gelelim yeni sezona... Fernando gitti, yeri dolar mı? Fernando iyi bir profesyonel ve kariyerli bir oyuncu olarak aldığının karşılığını, açıkçası bekleneni fazlasıyla yerine getirdi. Ardından yaşına rağmen takımına para kazandırarak ayrılması Galatasaray için doğru bir transfer olduğunu gösterdi. Şimdi Terim bu bölgeyi lejyoner bir isimle doldurmayı planlıyor. Anladığım kadarıyla Terim, yeni bir Selçuk İnan peşinde. Yıllarca orta sahayı kurtaracağını düşünüyor. Selçuk da Trabzon’dan önemli bir performans ile geldi ve takıma katkısı ortada.
Savaşçı ve dinamik
Okay bence bu bölgeyi fazlasıyla doldurur. Okay’a bakınca hem Selçuk hem de Fernando’yu bir arada görmek mümkün. Futbol yeteneklerine bakınca iki ceza alanı arasında gerekeni çok iyi yapabilen ve savaşçı kimliği ile geniş oyun yapısına çok uyuyor. Henüz 25 yaşında ve her sezon üstüne koyan bir oyuncu olan genç yıldız, İspanya deneyimiyle de özgüvenini artırdı. Üstelik Şampiyonlar Ligi ve geleceğe yönelik yabancı kısıtlamasını düşünürsek, Galatasaray bir taşla çok kuş vurmuş olur, orta sahaya ilaç olur... Yeter ki alınabilsin!
‘’O sene bu sene gibi...‘’
Trabzonspor bu matematikle giderse gerçekten çok rahatlar. Aslında bu rahatlık yönetimin elini güçlendirirken doğru düşünmesini de sağlar. Çünkü tüm kulüplerimiz deyim yerindeyse kaçmaktan kovalamaya fırsat bulamıyorlar. Türkiye Futbol Federasyonu’nun kulüplerle ile ilgili aldığı karar zaten isteseniz de istemezseniz de bu yolda gitmek zorunda olduklarını gösterdi.
Trabzon fark attı
Ama bu Trabzonspor bu kararlar alınmadan daha öncesi çizdiği doğru stratejiyi pratiğe geçirerek bence bir anlamda fark attı. Öyleki şu ana kadar transferde aldığı futbolcu sayısı 11 ve kasadan çıkan para bir milyon 100 bir Euro. Öte yandan Rodallega, Olcay Şahan, Ibanez ve Amiri gibi isimlerden ödeyeceği maaşalara bakarsanız senelik 5 milyon Euro gibi bir yükün altından kurtuldular.
Başkan gerçekçi davranıyor
Sonuçta Başkan Ahmet Ağaoğlu popülizm yapmadan gerçekçi davranıyor. Elinde sıkıştığında bozdurcağı altınlar hatta pırlantalar var. Yusuf Yazıcı ve Abdülkadir Ömür bugün Ağaoğlu’nun bir anlamda teminatı. Başkanın burda şöyle de bir avantajı oluştu. Eğer ekonomik yönden çok sıkışsaydı bu futbolcuların transferinde boynu bükük olacak, belki de değerlerinin altında satmak zorunda kalacaktı. Şimdi ise yaptığı başarılı operasyonların meyvesi olarak elini fazlasıyla güçlendirdi.
Rüzgarı iyi kullanmalı
Bugün bu iki ismi Avrupa’nın önemli liglerine istediği gibi pazarlama ve satma şansına sahip. Sözü fazla uzatmayalım sonuç olarak sözün özü; Trabzonspor kamuoyunda takdir toplayan işler yapmaya da devam ediyor. Önemli olan yakalanan bu rüzgarı iyi kullanıp gemiyi şampiyonluk limanına yanaştırabilmek. Sanırımı bu sene o sene gibi gözüküyor...
‘’Rüya değil ayak sesleri‘’
Trabzonspor’da yüzler gülüyor. Art arda yapılan ve daha önceden planlı olduğu her haliyle belli olan transferler takıma katıldı. Arkası gelecek gibi de gözüküyor. Son günlerde Ümraniyespor’un genç yıldızı Emircan da Bordo-Mavili formayı giyerse sürpriz olmaz. Başkan Ahmet Ağaoğlu, “32 üstü ve 20 yaş altı yaş transferlerle 24-25 ortalamayı hedefliyoruz” dedi. Çünkü hali hazırda elde de geçen sezondan kalma önemli isimlere sahipler.
Psikolojik kısım Karaman’da
Şimdi Trabzonspor cephesinde işin bir psikolojik bir de sosyolojik yönü var. Psikolojik kısmını birebiri teknik direktör Ünal Karaman ve ekibi çözecek. Geçen yılın tatlı bir rüya olmadığını bunun şampiyonluğa giden yolda ayak sesleri olduğunu tüm takıma anlatması gerek. Çünkü fizik kondisyon gibi parametreler kulüpler için sıradan bir olgu oldu. Artık önemli olan futbolucuların beyinlerine tek tek girebilmekte ve bunda ne kadar başarılı olunduğunda yatıyor her şey.
Karadeniz fırtınası esecek
Bunu geçen sezon kısmen özümsemiş kadronun yeni gelen gençler ve Obi Mikel gibi tecrübeli isimlerle iyi bir sentez oluştuğunda Karadeniz fırtınası 2019-2020 sezonunda çok sert eser. Ama bu konuda bir türbülans yaşanırsa sarsıntısı da krize kadar gidebilir. İşte biraz evvel anlatmak istediğin noktada devreye sosyolojik boyut girer. Yani taraftar yani camia. Olası bir kriz veya daha hafif sarsıntılarda dik durmak takımın arkasında olmak çok çok önemli. Bence yıllardır şampiyonluk özlemi içinde olan taraftar ve camia bu konuda çok hoşgörülü, sabırlı davranacaktır. Hani hep deriz ya 12. adamdiye. Evet bu sezon 12. adama her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu Trabzon’un ve Trabzonlu’nun bilmesi lazım.
‘’Avcı'ya verilen sözler tutulmalı‘’
Beşiktaş transferde en durgun takım olarak gözüküyor şu an itibariyle. Rakipleri bonservisi elinde olsun, imza parasıyla olsun ya da çok genç isimlerle de olsa taraftarını bir nebze olsun memnun ediyor. Ama Kara Kartal’da öyle bir durgunluk var ki spekülasyonları doğrular nitelikte. Bunu niye söylüyorum, çünkü Boyd, Umut Meraş nerdeyse bitti denmişti. Çok kolay gözüken bu transferlerde dahi henüz bir sonuç alınamaması can sıkıcı. Oysa Abdullah Avcı, Beşiktaş’a gelirken ilk basın toplantısından itibaren gülen yüzüyle, pozitif enerjisiyle çok şeyler yapmak istediğinin mesajını vermişti. Üstelik, Avcı uzun yıllar Başakşehir kulübünde adeta dikensiz bir gül bahçesinde çalışmanın verdiği rahatlıkla her istediğini yapabiliyordu.
Kadro yeterli olsaydı...
Avcı; Adebayor dedi alındı, Arda dedi alındı, Robinho dedi alındı. Clichy gibi, Emre gibi diğer maliyetli isimleri de katarsak, Abdullah Avcı’nın kafasında bazı soru işaretleri oluşmuş mudur merak ediyorum. Evet başkan Fikret Orman seçildikten sonra küçülmeyi söyledi, bütçenin az olduğunu belirti ama şu anki durumu anlatmıyor bu söylemler bana göre. Diyebilirsiniz ki Fenerbahçe’ye, Galatasaray’a, Trabzonspor’a baktığınızda transferler yaptılar ama ellinde ne bir Burak Yılmaz var ne bir Güven gibi genç yetenek. Orta alanda çok kaliteli bir kadroya sahip olabilir Siyah-Beyazlı ekip... Ancak hocanın iddialı olabilmesi için bu kadronun yetersizliği de ortada bu da başka bir gerçek. Eğer geçen sezonki kadro çok yeterli olsaydı şampiyonluk yarışında havlu atılmazdı.
Güzel bir veda gerek
Sonuç olarak kişisel fikrim, yıllar sonra Başakşehir’den ayrılıp mutlu bir şekilde Beşiktaş’ta göreve başlayan Abdullah Avcı’ya verilen transfer sözlerinin yerine getirilmesi gerekir. Feda sezonu ile gelen Başkan Orman’ın, çok güzel işlere imza attıktan sonra finalinde güzel bir veda yapması gerekir. Gördüğümüz kadarıyla ruhlarının çok uyuştuğu Abdullah Avcı’ya fazla geç kalmadan transfer müjdelerini en kısa zamanda vermeli...
‘’Yarışa hazır kadro‘’
Trabzonspor genç isimlerle kamuoyunda müthiş bir heyecan yarattı. Tabii ki en çok merak edilen bu aşının geçen sezonki tadı verip vermeyeceği. Burada bana göre soru işareti olan kısmı yeni alınan yeteneklerin genelde Trabzon dışından olması. Çünkü geçen sezonki parlayan isimler Trabzon altyapısının ürünüydü. Ve oyuncuların tek isteği şanstı. Abdulkadir Ömür ve Yusuf Yazıcı başta olmak üzere birçok genç isim Ünal Karaman’ın yönetiminde güzel bir tat verdiler.
Adına yakışır şekilde
Bu sezona bakarsak eldeki kadro yerlisiyle yabancısıyla mental olarak yarışa hazırlar. İşte önemli olan gelen ve gelecek olanların takıma ne kadar sürede uyum sağlayacağı... Bu süreyi kısaltırsa şampiyonluk yolunda Trabzonspor iddiası güçlenir. Bana göre Tabzonspor kulüp yapısı kurumsal hafızasını bu çocuklara aktarmak gerek. Bir de başta söylediğim gibi gençlik aşısını Trabzonspor’un ruhuyla birleştirip Cemil Usta Sezonuna ismine yakışır bir giriş yapabilir.
Transferler belirleyici olacak
Hücum hattında geçen sezon devre arasında Burak gitti, bu açığı Rodallega ve Nwakaeme ve de orta alaının sağladığı ofansif destekle kapattı. Bence bu sezon bu bölgeye yapılacak transferler Trabzonspor için yarışta belirleyici olur diye düşünüyorum. Bir de bu sezonun geçen sezondan farkı çıta yükseğe kondu. Bakalım bu yükseklik baskı yapacak. Ya da takımı pozitif yönde motive mi edecek. Bunun yanıtını yeni sezonda göreceğiz...
‘’Ya Diagne satılamazsa?‘’
Galatasaray transferde strateji hatası yapıyor. Sadece Diagne üzerinde baktığımızda bir kulüp, bir alıcı karşısında bu kadar elini belli edemez. Sizin elinizde 20’si başka takımnda da olsa 30 gol atmış bir kral var. Geçen sezon da elinizde bir gol kralı vardı ve nasıl satıldığı ortadayken, Diagne’yi bu kadar ayağa düşürmek bence büyük hata. Diyelim Diagne’yi satamadınız, ne yapacaksınız, kadro dışı mı bırakacaksınız? Yani Eren Derdiyok’a yaptğınızı mı yapacaksınız? Böyle bir şeyin olması tabii ki mümkün değil. İşte bu nokta da şu an Afrika Kupası’nda olan oyuncunun gerçek sahibi olarak hareket edilmeli. Ayrıca Diagne takımda kalırsa pozitif anlamda Galatasaray’da daha etkili bir performans göstereceğini düşünüyorum.
Paraya ihtiyacı var
Muriç ve Deniz Türüç konusunda Galatasaray’ın avantajı büyük. Rize geçen sezon ligde kalmak için kiralık oyuncularla mücadele etti ve şimdi ortada bir takım yok. Hem oyuncuya hem de paraya ihtiyacı var. Muriç için oyuncu artı ciddi para teklifi bu transferi çözer. Kayserispor ise borçlu yapısı ve transferi kapalı bir takım olarak zor bir dönem yaşıyor. Deniz Türüç de belirtti, “Kimse bana 10 milyon Euro vermez” diye. İki önemli isim ve takıma katkıları çok yüksek olacak oyuncuları tereyağdan kıl çeker gibi kadronuza alabilirsiniz.
Çıtayı yükseltirler
Burada Abdurrahim Albayrak gibi tecrübeli bir yönetici iki kulüple de masaya oturduğunda hem Galatasaray’ı hem de bu kulüpleri memnun edecek bir çözüm bulabilir. Takasta kullanabileceğiniz ama kaldıklarında pek faydalanma şansınız olmayan zayıf isimleri de değerlendirmiş olursunuz. Babel, Adem Büyük ve Şener gibi önemli isimlerin takıma katkıları konusunda kimsenin şüphesi olmasın. Forma rekabetinde çıtayı fazlasıyla yükseltirler.