‘’Kırmızıyı ve penaltıyı atladı‘’
19. dakikada Emre Akbaba’nın rakibinin yüzüne yaptığı hareket tartışmasız kırmızı kart olmalıydı. Lopes’e gösterilen kırmızı kart doğruydu. 68’de Donk’un, Kravets’i ittiği pozisyonda ise Kayserispor lehine penaltı verilmeliydi.
***
Fenerbahçe ile oynadığı maçta büyük mağduriyet yaşayan Galatasaray’ın, hafta boyunca haklı isyanına şahit olduk. Hemen sonraki haftada böyle bir maçın yaşanması ise yeni tartışmaları beraberinde getirdi. Hakemlerimiz çok formsuz, ötesinde kadro çok yetersiz... Bir de üzerine MHK’nin özensiz hakem ve VAR atamaları eklenince ortaya bu tablo çıkıyor. Dolayısıyla son 6 hafta hiç kolay geçmeyecekmiş gibi görünüyor.
‘Ciddi faullü oyun’
Gelelim maça. Kırılma dakikası 19. dakikaydı. Emre Akbaba’nın hareketi tartışmasız kırmızı kart olmalıydı. Emre; cepheden, rakibini görerek, onun en hassas bölgesi yüzüne, kramponunun tabanıyla, rakibinin sağlığını düşünmeden ve ayağını hiç sakınmadan yaptığı hareketin net karşılığı kural kitabında ‘Ciddi faullü oyun’dur. Kupada Malatya maçında Luyindama’nın gördüğü kırmızıdan bile daha ağırdı. Orada darbe omuzaydı, burada yüze...
Omuz omuza değildi
38. dakikada Arda Kardeşler çaldığı penaltı düdüğünde haklıydı. Marcao’nun şutunda Lopes’in elle oynaması penaltıydı. Kaleye atılan şutu elle kesmek ‘Umut vaat eden atağı önlemek’ olarak kabul edilir ve sarı kart gerektirir. Dolayısıyla Lopes’in kırmızı kartı da doğruydu. 68. dakikada Donk’un, Kravets’i ittiği pozisyonda Kayserispor lehine penaltı verilmeliydi. Bu bir omuz omuza mücadele değil. Donk topa doğru hareketlenmek yerine rakibini arkadan itiyor.
‘’Fatih Terim'e ihtar geliyor‘’
“Korkaksanız yapmayın” ifadesi ceza gerektirir. “Sportmenliğe aykırı” bir açıklama. Fakat disiplin talimatı değiştikten sonra deyim yerindeyse hakeme hakaret de serbest hale geldi! Evvelden bu tip açıklamalara cezanın alt limiti 2 maç cezaydı. Şimdi alt limit ihtara kadar düştü. Bu sözlerden dolayı sevk yapılabilir mi? Evet... Ama yapıldıktan sonra ihtardan daha fazla ceza verilmez diye düşünüyorum şu ortamda.
Terim ne demişti?
“Faulü vereceksin. VAR Bülent Yıldırım, çağıracaksın. Bir önceki pozisyon var Mehmet Topal’ın, söyleyeceksin. Seni ilgilendirmiyor benim iyi ya da kötü oynamam. Geçen hafta vermedin, burada da vermiyorsun. O zaman bu işi niye yapıyorsunuz kardeşim. Korkaksanız yapmayın.”
‘’Palabıyık sınıfta kaldı‘’
Bana göre derbinin hakemi Ali Palabıyık maç genelinde başarılı bir yönetim sergileyemedi. Kartlarını erken gösterip kontrolü eline almaya çalışsa da, ilerleyen dakikalarda ciddi kart hataları yaptı. 19. dakikada Belhanda’ya gösterdiği sarı kart gereksizdi. Buna karşılık 30. dakikada Hasan Ali’nin, Feghouli’nin ayağına bastığı pozisyonda ise Hasan Ali’nin mutlaka sarı kart görmesi gerekirdi.
Sarı da olabilirdi
Maçın en kritik anı Hasan Ali’nin VAR müdahalesi ile kırmızı kart gördüğü pozisyondu. Bariz gol şansı değerlendirmesinde; ‘hücum oyuncusunun top kontrol olasılığı ve kaleci/savunma oyuncularının pozisyonu’ önemli kriterlerdir. Diagne’nin topu kontrol olasılığı var ama yüzde 100 mü, tartışılır. Bence ‘Açık ve bariz’ bir hata olmadığı için VAR müdahalesi gereksizdi. Hakemin sarı kart kararı da kabul görürdü. Benim fikrim ise pozisyonun kırmızı karta daha yakın olduğu yönünde.
Skrtel’i es geçti
56. dakikada ise Mehmet Topal’ın, Linnes’e yaptığı hareket kırmızı sınırlarını zorluyordu. Tam sınırda olan bu pozisyonda hakem sarı kart dahi gösterse Topal ikinci sarı karttan atılacaktı. Ancak Palabıyık elini cebine atmayarak önemli bir hataya imza attı. 69. dakikada Onyekuru’nun sarı kart gördüğü pozisyonda, Skrtel de masum değildi. Onun da sarı kart görmesi gerekirdi. Maçın kader dakikası ise 71. dakikaydı. Fenerbahçe’nin beraberlik golü öncesi Dirar’ın Feghouli’ye net bir faulü var. Hem ayağıyla çelme takarken hem de üsten rakibini itiyor. Ben pozisyonun net faul olduğu fikrindeyim.
‘’Kusursuz yönetim‘’
Vodafone Park’taki maç ligin kader sınavlarından biriydi. Hatta, derbideki taktikleri değiştirecek kadar önemli bir karşılaşmaydı. Bu derece kritik bir maçta düdük çalan Cüneyt Çakır, belli ki çok iyi hazırlanmış. Oyunun hemen başında kontrolü eline aldı, oyunculara kendisini kabul ettirdi. Sahada futbolcular; kenar yönetimi ve seyirciler dahil, herkes kendi işini yapınca Çakır ve ekibinin işi de kolaylaştı.
Moral oldu
Tartışılacak bir ceza sahası pozisyonu yaşanmadı. Cüneyt Çakır verdiği kararlarda Video Yardımcı Hakem yardımına da ihtiyaç duymadı. Son düdüğü çaldığında her iki takım oyuncuları da hakem yönetimine olan güvenlerini, onları tebrik ederek gösterdiler. Hafta arası Şampiyonlar Ligi’nde yine çok önemli bir maçta görev yapacak olan Çakır, bu kusursuz yönetimiyle moral depoladı.
‘’Performansa bakılmamış‘’
Ali Palabıyık’ın son haftalardaki performansı çok başarılı sayılmaz. Fenerbahçe-Malatyaspor, Kasımpaşa-Galatasaray ve Beşiktaş-Konyaspor maçlarında vasatın altında yönetim gösterdi. Son yönettiği Erzurumspor-Trabzonspor maçını da VAR sayesinde ucuz atlattı. Bu yüzden derbi maçına atanacağını tahmin etmiyordum. Derbiler özel maçlardır ve performansa dayalı atamanın yanında başka kriterlere de bakılır. Belli ki MHK performansı ikinci plana atıp, başka öncelikleri ilk plana almış. Palabıyık yönetiminin daha kusursuz olacağını öngörmüş. Ne diyelim? Küfe onların sırtında... VAR’da favori Yıldırım Pek tabi ki Palabıyık elinden geleni yapacak; tecrübe, bilgi ve birikimini bu maç için kullanacaktır. Mutlaka başarı ve başarısızlıkta pay sahibidir ama başarı-başarısızlık açısından, bu atamayla aslan payı bence MHK’nin olmuştur. Derbinin VAR görevlendirmeleri de önemli. Anlaşılıyor ki Palabıyık, Bülent Yıldırım’la iyi anlaşıyor. Son 6 maçının 4’ünde onunla birlikte görev yapmış. MHK bu duruma özen gösteriyor. Cuma maçında Yıldırım bir problem yaşamazsa, VAR masasına Pazar günü o oturur diye düşünüyorum.
‘’Ofsayt yok! Goller nizami...‘’
18. dakikada, korner atışı sırasında Burak Yılmaz çekilerek düşürüldü, ancak top henüz oyuna girmemişti. O yüzden pozisyona penaltı diyemeyiz. Tekrarlanan korner vuruşunda Muriç, Vida’yı sırtından itiyor. Bence burada karar ‘Penaltı’ olmalıydı ancak hakem ‘Devam’ dedi. Maça ofsayt kararlarının da damga vurduğunu söyleyebilirim. Beşiktaş’ın Burak’la kazandığı 3. golde ve Güven’le kazandığı 4. golde ofsayt itirazları oldu. Yayına ofsayt çizgileri gelmedi. MHK başkanı sayın Sabri Çelik’i ve başkan vekili sayın Mustafa Çulcu’yu arayarak bilgi aldım. 3. golde de 4. golde de herhangi bir ofsayt söz konusu değil. 86. dakikada Umar Aminu’nun ortasında Mirin’in eline gelen topta Rizespor lehine penaltı düdüğü çalınması daha doğru olurdu. 2 defa kontrol edilen ağlardan, iki kez topun gol olmasına rağmen dışarı çıkması da izaha muhtaç bir durumdu.
‘’Ekici en az 3 maç ceza alabilir!‘’
Isla'nın ortasında Ankaragücülü oyuncunun koluna gelen topta penaltı yoktu. Oyuncunun kolları doğal konumdaydı. Maçtaki diğer penaltı beklentilerinde de hakemin kararlarının doğru olduğunu düşünüyorum. 37’de Dirar, Pinto’nun alt baldırına basıyor. Sertlik kırmızı için yeterli değil ama kesinlikle sarı kart gerekirdi. Aynı şekilde 39’da Soldado’nun Kitsiou’nun ayağına bastığı pozisyon da sarı kart olmalıydı. İki oyuncu da sarı kart görse Galatasaray’a karşı oynayamayacaklardı 88’de Mehmet Ekici ve Canteros’a çıkan iki kırmızı kart da, Harun’a ve Moke’ye gösterilen sarı kartlar da doğruydu. Kurallar gereği Ekici’ye 3 ile 6 maç arası bir ceza verilme ihtimali bulunuyor. Ancak bu sıradaki uygulama VAR protokolüne aykırıydı. Kalkavan bu pozisyonda hiçbir karar vermedi, topu VAR’a attı ve daha sonra izleyerek bu kararları verdi. Göğsündeki kokart bu uygulama yakışmadı.
‘’Kararlar tartışmalı‘’
Dün akşam oynanan maç her ne kadar skor olarak rahat bitmiş olsa da hakem adına tartışılacak kararlar vardı. Özellikle 70. dakikada Marcao’nun gördüğü sarı kart ve derbide oynayamayacak olması çok tartışılacaktır. Hakemin tercihini bu pozisyonda sarı karttan yana kullanması eleştirilemez. “Sarı hatalı, sert bir müdahale yok” diyenler olabilir ancak Marcao’nun topla oynama şansı yokken yaptığı bu hareket de hiç masum değil.
Linnes’e müdahale var
45+2’de Galatasaray lehine çalınan ‘Penaltı’ düdüğüne tartışmasız penaltı diyemiyorum ancak bu pozisyonda penaltı düdüğü çalan bir hakemi de çok fazla eleştiremem. Sonuçta topla oynama şansı olmayan Murat’ın Linnes’e küçük de olsa bir müdahalesi var. 86. dakikada Robin’in eline gelen topta verilen penaltı kararı doğruydu. Robin’in kolunun topa doğru hareketi var ve elini toptan kaçırmak yerine baş seviyesine kadar kaldırıyor.