‘’İki kritik hatası var‘’
Maçın 42. dakikasında Murat, Quaresma’ya faulü sebebiyle sarı kart gördü. Kartın rengi sarı değil, kırmızı olmalıydı. Murat uzak mesafeden, hız alarak, ayağı dizden gergin ve kramponun çivileri Quaresma’ya dönük, yaralayıcı ve acımasız bir müdahalede bulundu.
Kırmızı kartı gerektiren bütün kriterler mevcuttu. Pozisyonda Murat’ın topla oynaması, muhtemelen Özkahya’yı yanılttı. 67’de Pereira-Vida kafa topu mücadelesinde, Pereira’nın kolu Vida’nın yüzüne geldi. Karar Beşiktaş lehine penaltı olmalıydı ve Pereira sarı kart görmeliydi. Ancak Özkahya ‘devam’ dedi. Maçı Beşiktaş’ın kazanması da, hakemin tartışılmasının önüne geçti.
‘’Ofsayt bayrağı yanlış kalktı‘’
Dünkü maçta hakem ekibi iki kritik pozisyonla karşılaştı. İlki Alanyaspor lehine verilen penaltı idi. Serdar Aziz rakibinin arkasında kalmasına rağmen topa vurmak için ayağını savurdu ancak topa vuramadı. Savurduğu ayağının sağ üst baldırıyla da rakibini dağıttı. Dolayısıyla penaltı kararı doğruydu.
Bir diğer kritik karar ise Alanyaspor atağında Dauglas’a kalkan ofsayt bayrağıydı. Pozisyonun devamında Dauglas’ı Muslera ceza sahasında düşürdü. Ofsayt bayrağı kalkmamış olsa, hakem bu harekete penaltı düdüğü çalmalıydı.
Ofsayt pozisyonu çok kritikti ve bence pozisyonda ofsayt yoktu. Burada bayrak kalkmamış olsa ve hakem penaltı düdüğünü çalsa, Muslera sarı kart görecekti. Kırmızı olmazdı. Çünkü değişen kurallara göre, penaltı verildiğinde topla oynama niyetiyle yapılan müdahalelerde artık kırmızı değil sarı kart gösteriliyor.
‘’Kaldığı yerden!‘’
Olaylı derbiden sonra görüşümü ifade etmiştim. “Mağdur olan taraf Beşiktaş’tır, ev sahibi yaşananlardan sorumludur!” demiştim. Görüşüm değişmedi. Halen doğru olanın bu olduğunu düşünüyorum. Tabii ki önemli olan benim fikrim değil... Kararı verecek olan TFF Yönetimi. Yakın tarihte, benzer bir olayda, TFF yönetiminin verdiği bir kararı hatırlıyorum. Geçtiğimiz yıl, Nisan ayında oynanan Mardin 47 Spor-Arsinspor 3. Lig’e terfi maçında; Mardin seyircisi sahaya inerek, Arsinspor kalecisini müsabakaya devam edemeyecek şekilde dövmüşlerdi.
Dayanak 20. madde
Görüntüleriyle birlikte medyaya yansıyan olayı herkes görmüştü. Oyuncular ve seyircilerin karıştığı olaylar uzun süre önlenememişti. Travma nedeniyle Arsinspor kalecisi Ercan Ezgi hastaneye kaldırılmıştı. Hakem Burak Taşkınsoy da yaşananlar sonrası maçı tatil etmişti.
TFF Yönetim Kurulu ise “Maçın yarım kaldığı şartlarda kaldığı yerden tekrar oynanmasına” kararı verdi. Kararına da Futbol Müsabaka Talimatının 20. maddesini dayanak gösterdi.
Farklı karar vermez
Kadıköy’de yaşananlardan daha vahim olayların yaşandığı bir maçta böyle bir karara imza atan yönetim kurulunun; henüz üzerinden bir yıl geçmeden, benzer olayların yaşandığı bir başka maçta farklı bir karar vereceğini düşünmüyorum. O yüzden diyorum ki: Bu maç kaldığı yerden tekrar oynanabilir... Böyle bir karar çıkarsa şaşırmayalım!
‘’Türk futbolu dibe vurdu‘’
Yazık. Türk futbolu dibe vurdu. Hiç kimse “Ben suçsuzum!” diyemez. Yöneticisi, futbolcusu, seyircisi... Herkes bu tablonun sorumlusu. Umuyorum bu gece bir milat olur. Kendini düşünenler kenara çekilir ve hak edenler hak ettiği şekilde cezalandırılır. Futbol federasyonunun yaptığı açıklamada maçı hakemin yaşanan saha olayları nedeniyle tatil ettiğini öğrendik.
Kulüp sorumludur!
Karar, Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu tarafından verilecektir. İki takım için de hükmen mağlubiyet kararı verilebileceği gibi maçın baştan yeniden oynanmasına veya kaldığı yerden devamına da karar verilebilecektir. Ayrıca maçın tatil edildiği dakikadaki skoruyla da tescili yapılabilir. Bunlar masada olan seçenekler. Karar ne yönde çıkar, bilemiyorum. Olması gerekeni sorarsanız, TFF talimatlarına göre güvenlikten ev sahibi kulüp sorumludur. Dolayısıyla cezalandırılacak taraf Fenerbahçe’dir. Mağdur olan taraf Beşiktaş’tır.
Ofsayt yoktu
Şu parantezi açalım: TFF Disiplin Talimatına göre “Saha olayları nedeniyle lig müsabakalarında alınan cezalar lig müsabakalarında, kupa müsabakalarında alınan cezalar kupa müsabakalarında infaz edilir” denilmektedir. Yani ceza alacak kulüp cezasını kupa maçlarında çekecektir. Yaşananlarda olaylarda hakemin prosedür hatası olduğunu düşünmüyorum ancak verdiği kararlarda hataları oldu. Babel’in ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golünde bence ofsayt yoktu. Gol kararı verilmeliydi.
Pepe’nin kırmızı kartının da hatalı olduğunu düşünüyorum. Bu tür pozisyonlarda kırmızı kart çıkması için temasın kramponun çevrelediği bölgenin daha üzerine olması gerekir. UEFA’nın son yorumlarına göre; “Sarı mı kırmızı mı?” diye arada olan pozisyonlarda sarıyı tercih edin talimatını da düşündüğünüzde, “sarı kart yeterliydi” diyorum. Maçla ilgili ne karar çıkarsa çıksın Pepe’nin gördüğü kırmızı kart geçerli olacaktır.
‘’Avcı'nın iyiliği Meler'i kurtardı‘’
Henüz 12. dakikada Galatasaray 10 kişi kalmalıydı ancak Meler oralı olmadı. Donk önce Arda’nın bileğine bastı. Bu kazaen gerçekleşen bir basma değildi. Bilinçli bir şekilde, acımasız ve yaralayıcı bir şekilde Arda’nın bileğine basan Donk, ayağını çekme gayretinde de bulunmadı. Bu hareket bana göre kırmızı kartı gerektirirdi. Hakemin, basmanın şiddetini çözemediğini düşünsek bile Donk’a en az bir sarı kart gerekirdi. Bir adım sonrasında Donk, bu kez Emre’ye kontrolsüz bir müdahalede bulundu. Bu hareket de net sarı kart olmalıydı. Aynı pozisyonda Donk iki sarı karttan yine atılırdı. Yani Donk’un kurtuluşu yoktu.
Sarılarla memnuniyet!
Meler net sarı kartları göstermeyerek herkesi memnun etmeye çalıştı. 27’de Adebayor’un Serdar’ın boynuna yaptığı dirsek hareketi en az sarı kartı gerektirirdi. Aynı Adebayor’un 46’da Nagatomo’ya faulü de sarı kart olmalıydı. 30’da Emre’nin Rodrigues’e arkadan kayarak yaptığı hareket de sarı karttı. Muslera’nın ceza sahasını terk edip hakemin yanına gelerek yaptığı itirazlar da Meler tarafından hoş görüldü, kart çıkmadı. 90+2’de Galatasaray ceza sahası içinde yaşanan itişip kakışmalar da Meler için futbolun içinde olan davranışlar olarak kabul edildi ve nasihat sonrası maça devam edildi.
Gecenin sorusu
Donk’un daha 12. dakikada kırmızı kart görmesi gerekiyordu. Galatasaray maçın neredeyse tamamına yakınını bir kişi eksik oynasaydı, bu karşılaşmayı yine kazanabilir miydi?
Maçın starı
Futbolcular için bir şey söyleyemem ancak kesin olan bir şey var ki bu mücadelenin yıldızı kesinlikle hakem Halil Umut Meler değildi.
Kısa mesaj
Galatasaray ikinci golünde ben sorun göremedim. Bence nizamiydi.
‘’Hakem Göçek problemsiz tamamladı‘’
Hüseyin Göçek bu yıl üçüncü kez Beşiktaş maçı yönetti. Bu sezon Kasımpaşa ve Göztepe maçlarına da Göçek yönetiminde çıkan Beşiktaş, iki maçı da kazanmıştı. Bu maçlarda sonuca etkili ciddi hakem hataları olmamıştı. Buna rağmen Beşiktaş taraftarlarının, daha önceki sezonlarda yaşananları konu ederek, maç öncesi Göçek ismine tepki göstermelerine pek anlam veremedim.
Maçta hakem performansının maçın gidişatına etkisi olmadı. Göçek, tecrübesinin de yardımıyla, zorlu geçmeye aday maçı problemsiz tamamladı. Fabri’nin ceza sahası ön çizgisi üzerinde topu yumrukladığı pozisyonda yardımcısı Ali Saygın Ögel, Göçek’e doğru yardımda bulundu. Top ceza sahası çizgisi üzerindeydi ve devam kararı doğruydu. Maç genelinde Göçek’in göstermediği 1-2 sarı karttan söz edilebilir ancak bu kartlar maçın gidişatını etkileyecek kartlar değildi.
‘’Penaltıyı atladı golü kaçırmadı‘’
Maçın 16. dakikasında Soldado’nun ortasında top Muhammed’in pazusundan döndü, hakem ‘devam’ dedi. Bence karar penaltı olmalıydı. Muhammed’in niyeti vücudunu genişleterek topun geçişini engellemekti. Mesafe yakın değildi ve kolunu toptan kaçıracak vakti vardı.
Muhammed kolunu toptan kaçırmak yerine kolunu topa doğru uzattı. 55. dakikada ise top çizgiyi geçti-geçmedi tartışması yaşandı.
Gol çizgisinde kamera yokken, bu açıyla net karar vermek mümkün görünmüyor. Hissiyatım topun çizgiyi geçtiği yönünde. 60. dakikadaki Soldado’nun golü, ofsayt gerekçesiyle iptal edilmeliydi. Giuliano topa vurduğunda, Soldado savunmanın önünde görünüyor. Yardımcı hakem tam hizada olmadığı için pozisyonu süzememiş.
‘’Leo kırmızı görmeliydi!‘’
Beşiktaş’ın farklı galibiyeti Ümit Öztürk için büyük şans oldu. Aksi bir sonuçta, vermediği kartlar dolayısıyla ağır eleştirilere maruz kalabilirdi. Henüz 3.dakikada Leo’nun Lens’e hareketine devam dedi. Bence rakibinin gerisinde kalan Leo, Lens’in ayağına temas ederek, adım frekansını bozdu ve Lens’i düşürdü. Faulle birlikte bariz gol şansını önlemekten Leo’ya kırmızı kart gösterilmeliydi. 42’de Leo, bu kez Negredo’yu düşürdü. Öztürk sarı kartını gösterdi. Oysaki Negredo Leo’dan sıyrılsa kaleciyle karşı karşıya kalacaktı. En yakın Göztepeli oyuncu Reis’in onu yakalama şansı yoktu. Kartın rengi kırmızı olmalıydı. 78’de Rotman’ın ikinci sarı kartı doğruydu. Hakeme bu şekilde temas edemezsiniz. Öztürk genç ve tecrübesiz olmasına rağmen formasının onurunu korudu. Darısı bazı abilerinin başına.