Arama

Popüler aramalar

‘’Kritik kararların hepsi doğru‘’

Ev sahibi ekip skoru erken yakaladı ve hakem ekibi açısından rahat bir maç oldu. Bazı kritik kararlar vermek zorunda kalsalar da bu kararlarında yanılmadılar. VAR ihtiyaç duyulduğu zaman doğru müdahalelerle hatalı karaların önüne geçti. 30. dakikada top önce Larin’in eline temas etti, sonra gol oldu. Top hücum oyuncusunun eline temas ettikten hemen sonra kaleye girerse, ‘Oyun Kuralları’na göre golün iptali gerekiyor. Bilerek, isteyerek oynayıp oynamadığına bakılmadan, topun ele temas etmesi yeterli. Dolayısıyla doğru bir iptal kararı verildi.

Penaltı yok

68. dakikada Gökhan Töre yerde kaldı ve penaltı bekledi. Pozisyonda faul yoktu, hakem penaltı vermeyerek doğruyu yaptı ancak Töre’ye aldatmadan dolayı sarı kart da göstermeliydi. 86. dakikada top Denizlili Bakalorz’un eline çarptı. Elleri doğal konumdaydı. Penaltı beklentileri gereksizdi.

27 Şubat 2021, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Atanması sürpriz değildi‘’

Hakemliğin ayrıntılarına sahip olan kime sorsanız, size bu ismi söylerdi. Çünkü tecrübelileri sıraladığınızda ya da olmayacak isimlerin üzerini çizdiğinizde geriye sadece Uğurlu kalıyordu. Alternatifi dahi yoktu. Bu nedenle Uğurlu tercihi sürpriz değil.

Ligin sonu yaklaştıkça hakem tartışmaları da zirveye çıkıyor. Açıklamalar ardı ardına geliyor. MHK ve hakemler açısından da işlerin içinden çıkılmaz bir hâl aldığını söylememiz de gerekir. Hiçbir dönem olmadığı kadar kural hatası itirazının yapıldığı sezonu yaşıyoruz. Hiçbir dönem görmediğimiz mevzular yaşanıyor, hakemler mahkemeye veriliyor. MHK maça hakem atıyor, hakem karşılaşmaya çıkmadan başka bir maçta hata yaptığı için müsabakadan alınıyor. Ödül/ceza birinci öncelik olması gerekirken; hata yapanlar maçtan maça koşarken, bazı hakemleri sahalarda göremiyoruz.

Soruların cevabı yok

Yazılı ve görsel basında, “Maç verilmeyecek hakemler listesi!” diye listeler dolaşıyor, gerçekten de o hakemlere belli süre maç verilmiyor. Sonra bir bakıyoruz, bu hafta listede adı olan hakemlere maç veriliyor. Listede adı bulunan hakemlerin suçları neydi, neden beklediler, bu hafta ne oldu maça çıkıyorlar? Bu soruların hiçbir cevabı yok. MHK’da kaotik bir yönetim biçimi hâkim.

Eleştirmeye diğer maçlardan başlayalım

Bu hafta önemli bir maça sahne olacak. Trabzon’da oynanacak maçı Yaşar Kemal Uğurlu yönetecek. Bu maça Uğurlu’nun atanması sürpriz bir durum değil. Pazartesi gününden itibaren hakemliğin ayrıntılarına sahip olan kime sorsanız, size bu ismi söylerdi. Çünkü bu maçı yönetme tecrübesine sahip kişileri sıraladığınızda, olmayacak kişilerin üzerini çizdiğinizde geriye sadece Uğurlu’nun ismi kalıyordu. İkinci bir alternatif de yoktu. Şu maksat ya da bu maksatla değil; Trabzonspor-Fenerbahçe maçını yönetecek tecrübeye sahip ve ismi en az tartışma yaratacak isim bu maça atanmış. Durum onu gösteriyor. Hakem başarılı olur olmaz başka konu ama “Atamayı eleştireceksek, eleştirmeye diğer maçlardan başlayalım!” derim.

25 Şubat 2021, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Sinan'a yapılan açık penaltı‘’

“Hüseyin Göçek çok tedirgindi. Bu da normal. 25 hafta büyük maç almamıştı. Karşılaşmanın son bölümünde, Sinan Gümüş’e yapılan harekette, elin kafaya veya yüze gelmesi fauldür. Sarı kart konusunda yorumlar değişiyor. Sezon başından beri buna benzer pozisyonlarda en az 10 kez penaltı verildi. Bu tartışmasız, çok açık bir penaltı. Video hakemin de devreye girmesi lazımdı.”

22 Şubat 2021, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Kırmızı çıkmalıydı‘’

Alanyaspor-Galatasaray maçı lig sıralaması açısından önemli bir mücadaleydi. MHK'nın bu maç için hakem ekibini oluştururken özensiz davrandığı fikrindeyim. Performansı düşük Zorbay Küçük’ün hakem olarak atanması ve lig tecrübesi olmayan Emre Malok’un VAR olarak atanması; maçı Galatasaray’ın kaybetmesi durumunda hakem camiasını epey hırpalardı. Çünkü maçta hakemler iki kritik karar verdiler ve bu kararlar maçın gidişatını etkileyecek önemde kararlardı.

Penaltı değildi

23.dakikada Onyekuru yerde kalınca Galatasaraylılar penaltı beklediler. Umut topa doğru hamle yapmış ve kramponunun ucuyla topa dokunmayı başarmıştı. Dolayısıyla burada penaltı kararı verilmemesi daha doğruydu.

33.dakikada ise Babacar- Luyindama ikili mücadelesinde Galatasaraylı oyuncu başından yaralandı. Babacar topa yaptığı hamlede başarılı olamadı ve kramponunun vidalarıyla rakibini yaraladı. Burada sarı değil kırmızı kart çıkmalıydı. Rakibin kafasına doğru kramponun vidalarıyla yapılan yaralayıcı müdahalelerin karşılığı kırmızı karttır.

21 Şubat 2021, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Özensizlik!‘’

Bu akşam 26.hafta heyecanı başlıyor. Haftanın hakem atamaları yine tartışma konusu...

Eleştirilere belli oranda hak veriyorum. Benim de katıldığım noktalar var ancak ben; atamaların bir takıma fayda sağlasın, diğer takıma dezavantaj yaratsın diye maksatlı şekilde yapıldığına asla inanmıyorum.

Eleştirilen atamaların benim açımdan tek izahı olabilir: “Özensizlik!”

Sayın Serdar Tatlı’nın en çok üzerinde durduğu, her platformda dile getirdiği “Hata yapanla, başarılı olanı ayırt ediyor, ona göre maç veriyoruz!” söylemi, sözde kalıyor, uygulamaya bir türlü geçmiyor.

Bazı hakemler için bu kural uygulanırken, bazıları için uygulanmıyor...

Bu haftanın hakem atamalarında bunun örnekleri fazlasıyla var...

Başakşehir-Trabzonspor maçına Halil Umut Meler, Kasımpaşa-Karagümrük maçına Yaşar Kemal Uğurlu atanmış. Son haftanın iki başarılı ismi ödüllendirilmiş...

Peki Zorbay Küçük için aynı şeyi söyleyebilir miyiz?

Alanyaspor-Galatasaray’ın maçına atanmış...

Haftanın zor maçlarından biri...

Ben “Babası eski Galatasaraylı!” eleştirilerini ciddiye almıyorum.

Değil babası eski Galatasaraylı, babası Galatasaray’ın şimdiki başkanı olsa, benim bu fikrim değişmez.

Benim merak ettiğim konu: Geçtiğimiz hafta Nwakaeme’nin uçan tekmesine Zorbay Küçük’ün çıkardığı sarı kart...

Sayın Serdar Hocam tarafından bu sarı kart, nasıl doğru kabul edilmiş?

Neresinden bakarsanız bakın, uçan tekme dünyanın her yerinde kırmızı kart olmalı.

Sakatlıktan yeni çıkan, bu sezon henüz 4 maç yönetebilen, son maç performansı yeterli olmayan bir hakem neden Galatasaray maçı için tercih edilir? Bu risk neden alınır?

Aynı durum Halis Özkahya İçin de geçerli. Welinton’un uzayan formasını görmeyen ve penaltıyı çalmayan Halis Özkahya üst üste maç yönetmeye devam ediyor. Bu hafta da Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçında.

Aman! “Suç, VAR masasında oturanlarda, onları cezalandırdım!” demeyin.

O zaman “Erkan Özdamar’a bu hafta neden maç vermediniz?” diye sorarım.

O’nun için de suç VAR masasında oturan hakeme atılamaz mıydı(!)?

Yerine göre VAR’ı suçlamak, yerine göre hakemi suçlamak, yerine göre ikisini de suçlu ilan etmek; tamamen sizin hoşgörünüze bağlı olmamalı. Bunun bir kriteri olmalı değil mi?

Fenerbahçe maçına Hüseyin Göçek ise ilginç bir tercih. Sezonda 25 hafta geride kaldı ve MHK, Göçek’i büyük maçlarında hiç düşünmedi.

Henüz ona bir Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş maçı vermemişti. Kimler çıktılar bu takımların maçlarına, hatırlayın...

Serdar Tatlı, Göçek’i büyük maçlardan hep uzak tuttu.

Sadece Tatlı MHK’si değil, görevi bırakan Zekeriya Alp MHK’si de son haftalarında Göçek’i büyük maçlarında düşünmemişti.

Lig’deki ateş zirve yaptı ve MHK de Göçek’i sahaya sürdü...

Son sözüm de Denizlispor-Gençlerbirliği maçı için. Çok zor maç. Kaybeden dibe demir atacak, kazanan kalan haftalar İçin ümitlenecek.

Zorluk sıralaması yapsanız, belki de bu haftanın değil, sezonun en önemli maçlarından biri olur. Hakemi Tugay Kaan Numanoğlu....

Böylesi zor bir maç ve daha önce zor bir maçta, çok zorlanmış bir hakem! Bu tercih de size ilginç gelmiyor mu?

Bu maçı yönetmek için tercih edilecek isim, geçmişte her türlü zor maçın altından kalkmış, ismiyle bile sahada ağırlık uyandıracak bir hakem olmalıydı.

Bu kadar rahat, ligin henüz ilk haftasıymış gibi yapılan atamaların izahını ben bulamadım.

Başta da söylediğim gibi:

Lig alev topuna dönmüş ve en ufak hataya tahammül yok.

Sayın Serdar Tatlı, ya “İnceldiği yerden kopsun!” diye düşünüyor ya da olabildiğince özensiz davranıyor.

Bence, üçüncü bir seçenek yok!

19 Şubat 2021, Cuma 14:29
YAZININ DEVAMI

‘’Yabancı MHK gelsin!‘’

Profesyonel hakemliği getirdik, ücretleri artırdık, olmadı! Bu ülke son 10 yılda 9 farklı MHK gördü, 15 hakem kellesi verdik ama olmadı. Genç hakeme maç verildi “tecrübesiz” dedik, tecrübeliye verildi “kaşar” dedik. Yabancı hakem değil bu ülkeye tüm kuruluyla beraber yabancı MHK lazım....

Lig’de şampiyonluk ve düşme hattı netleşip, puan mücadelesi sertleşince; günah keçisi hakemler olur. Yine öyle bir döneme geldik. Bu kısır döngüyü de sıkılmadan her yıl yaşıyoruz. Hakem kellesi veriliyor, MHK’lar değişiyor, sorun bitmiyor. Artık hakem kellesi vermenin, MHK’ların değişmesinin çözüm olmadığını görmemiz lazım. Profesyonel hakemliği getirdik, ücretleri artırdık, olmadı! Bu ülke son 10 yılda 9 farklı MHK gördü, 15 hakem kellesi verdik ama olmadı. Genç hakeme maç verildi “tecrübesiz” dedik, tecrübeliye verildi “kaşar” dedik. Eğitimde ve sahadaki kararlarda standardı yakalayamadık. Mevcut haliyle de yakalamamız pek mümkün görünmüyor.

Sorun hakemde değil yöneticide

Bence Türkiye’de hakem sorunundan önce “Hakem Yöneticisi” sorunu var. Futbolumuzu yönetenlerin bunu görmesi gerekir. Arşivlere girin ve son on yılda görev yapmış MHK üyelerini tek tek listeleyin. Her gönderilen MHK üyesinin, çok değil, 1 yıl sonra tekrar göreve geldiğini görürsünüz. Yani MHK koltuğu devre mülk gibi, biri kalkıyor diğeri oturuyor. Aslında kişiler de değişmiyor zihniyet de...

Her şeyi denedik...

Türkiye’de yabancı hakem gelsin tartışması var ama bence yabancı hakem değil, yabancı MHK tartışılmalı. Yunanistan, Romanya, Belçika, Rusya, Ukrayna gibi Avrupa’nın birçok ülkesinde yabancı MHK başkanları görev yapıyor. Bizde de neden olmasın? Türkiye’nin dinamiklerini bilmeyen, küçük-büyük takım kavramıyla tanışmamış, takımlara ve hakemlere eşit mesafede, ulaşmak isteyen kulüp ya da hakemin kolayca ulaşamayacağı yabancı bir MHK başkanı. Yanındaki icracı üyeleri de mutlaka yabancı olmalı. Yol göstersin diye yanına Türkiye’den bir akıl hocası vermeden... Kısa zamanda geleni yoldan çıkartıp, bizim zihniyetimize dönüştürmesin diye... Ne dersiniz? Her şeyi denedik çözüm olmadı, belki de bu adımla bir çözüm buluruz!

17 Şubat 2021, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Cenk'in golünde ofsayt yok‘’

Dünkü maçtan akıllarda kalan tek pozisyon maçın 89. dakikasında Cenk’in attığı golde, “şeklen” ofsaytta bulunan Gökhan Töre için kalkmayan ofsayt bayrağıydı. Futbol Oyun Kuralları’na göre ofsaytta olmak bir ihlal değildir. Ofsayttaki oyuncunun; oyuna, rakibe müdahale etmesi ya da bulunduğu pozisyondan avantaj elde etmesi gerekir. Bu pozisyona ofsayt diyebilmemiz için Gökhan’ın; rakibinin topla oynamasını etkilemesi, top için rakibiyle mücadeleye girmesi, yakınındaki oyuncu topla oynamaya teşebbüs ederken bu hareketiyle rakibini etkilemesi, rakip oyuncunun topla oynama becerisini engelleyecek bariz bir hareket yapması gerekirdi. Bu saydığım dört maddenin hiç birisi bu pozisyonda yaşanmadı. Dolayısıyla bu pozisyon için verilen gol kararı doğruydu. Pozisyona Cenk için ofsayt çizgisi çekilmedi. Çünkü kar yağışı zemini kapladığında VAR sistemi ofsayt tespiti yapmakta başarısız oluyor.

16 Şubat 2021, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Bir penaltıyı atladı diğerini verdi‘’

Dün akşam oynanan maçın saha zemini futbolcular kadar hakemleri de zorladı. İkili mücadelelerin sıklıkla yaşandığı maçta, hakem Erkan Özdamar çok sayıda faul ve kart hatası yaptı. İki kritik pozisyon yaşandı. İlkinde penaltı düdüğü çalmazken, ikinci kritik kararında penaltı düdüğü çaldı. 55’de Kerem topa ayağını uzattı ama dokunamadı. Varga rakibinden topu kurtardı ama kendisini kurtaramadı. Kasımpaşa lehine penaltı çalması gereken hakem, pozisyonu devam ettirdi. 87’de Onyekuru yerde kaldı. Bu kez hakem tereddütsüz penaltı noktasına gitti. Ertuğrul topa dokunamamıştı ve hamlesi rakibineydi. Karar doğruydu. Hakem bir takımın lehine çaldığı penaltıyı diğer takım lehine çalmayınca hayliyle eleştirilerin hedefi oldu.

15 Şubat 2021, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI