‘’Türkiye'de doğru, UEFA'da yanlış‘’
UEFA standartlarına göre bir pozisyonun elle oynama olup olmadığına karar vermek için kriterler var: Oyuncunun elleri ve kolları doğal konumda mı? Oyuncu topun eli/koluyla temasını önleyebilir mi? Top oyuncu için beklenmeyen bir top mu, sekerek mi geliyor? Vb… 31. dakikada Fenerbahçe’nin kazandığı gol, öncesinde Valencia topu eliyle oynadığı için VAR müdahalesi ile iptal edildi. Şu ayrıntıya dikkat çekmek isterim. Kurallara göre: “Burada elle oynama varsa, gol iptal edilir ancak bu bir ele çarpma ise gol iptal edilemez.” Bu pozisyonu incelediğimizde: Bana göre Valencia topa doğru hamle yaparken, top vücudundan sekiyor. Göğsüyle topu kontrol etmek için göğsünü öne çıkartıyor ama vücudundan seken top doğal konumda olan koluna temas ederek önüne düşüyor.
Bu noktada başlıyor
Yani Valencia, topla bilerek oynamıyor, top koluna çarpıyor. Dolayısıyla burada VAR müdahalesi tartışmalı bir konu. Tam da anlatmak istediğim husus burada başlıyor. Bizim MHK diyor ki: “Elle oynama kriterlerinin hepsini bir yana bırakın. Eli vücuttan açık görüyorsanız, oynama/çarpma yorumu yapmayın ve golü iptal edin.” Dolayısıyla Türkiye’de hakemlere verilen talimata göre bu golün iptali, “Türkiye sınırlarında!” doğru. Şekil olarak top koluna temas ettiğinde Valencia’nın kolu vücuttan açık.
‘’Penaltı değilse kırmızı da yok‘’
Ersin’in kırmızı kartına doğru derken, ilk yarıdaki 'pozisyona da' penaltı dememiz gerekir. Eğer ilk yarıdaki penaltı değilse bu da kırmızı kart değil.
13.dakikada Maxim, Rosier mücadelesinde Rosier önce topla oynadı ve sonrasında Maxim’in ayağına bastı. MHK’nin hakemlere vermiş olduğu talimata “Bir oyuncu topla oynadıktan sonra rakibine yaptığı ihlalin önemi yok!” diyor. Dolayısıyla bu pozisyona hakem devam diyerek MHK’nin vermiş olduğu talimatı uygulamış oldu. 55.dakikada Ersin kırmızı kart gördü. Bu pozisyon özelinde baktığımızda: Ortak bir top var. Ersin’in niyeti o topla oynamak ancak oynamaya çalışırken ayağı dizden gergin, hız alarak, kramponunun vidalarıyla rakibinin dizine bir darbesi var. Ciddi faullü oyuna (kırmızı karta) yakın bir hareket.
MHK talimatı kafa karıştırıyor
Ersin rakibine temas etmeden hemen önce topla oynuyor. O zaman MHK’nin verdiği talimat neden burada uygulanmıyor? Madem Ersin topla oynadı. Sonraki temasın bir önemi olmamalı. MHK böyle istiyor! Dolayısıyla Ersin’in kırmızı kartına doğru derken, ilk yarıdaki pozisyona da penaltı dememiz gerekir. Eğer ilk yarıdaki penaltı değilse bu da kırmızı kart değil. MHK’nin önü arkası düşünülmeden verdiği talimat, görüldüğü üzere ciddi kafa karışıklığı doğuruyor.
‘’Tecrübeli hakemlerden sızlanmalar artıyor‘’
MHK’nin bir hafta gençlere bir hafta tecrübelilere maç verme prensibi devam ediyor. Geçtiğimiz hafta 4 büyük maçında; Bahattin Şimşek, Ali Şansalan, Atilla Karaoğlan ve Tugay Kaan Numanoğlu gibi genç hakemler düdük çaldı.
Döngü devam edecek mi?
Bu hafta ise Beşiktaş’ın maçında Yaşar Kemal Uğurlu, Galatasaray’ın maçında Abdulkadir Bitigen, Trabzonspor maçında Ali Palabıyık gibi ligimizin tecrübeli isimleri olacak. Fenerbahçe maçına atanan bir diğer tecrübeli hakemimiz Halis Özkahya’nın Kovid-19 testi dün pozitif çıktı. Bugün MHK bu maça yeni bir isim atayacak.
Serdar Tatlı yönetiminin yeni yüzlere yer verme politikası ve genç isimlerin performansı yüz güldürüyor. Diğer yandan tecrübeli isimlerin sahaya sürüldüğü haftalarda hakemlerden sızlanmalar artıyor. Bu hafta tecrübelileri izleyeceğiz. Bakalım bu döngü devam edecek mi?
Çarşamba günü maçların hakemleri kamuoyu ile paylaşıldığında, görevi olan hakemler aynı gün test oluyorlar. Testleri pozitif çıkanlar olursa, TFF Sağlık Kurulu resmi siteden testi pozitif çıkan hakem sayılarını duyuruyor. MHK de bu hakemlerin yerine yeni isimler atıyor.
20’nin üzerinde pozitif var
Maç görevi olmayan ya da maç dönüşü semptom gösterip kendi inisiyatifi ile test yaptıran hakemler de pozitif çıkan vakalar ise kamuoyu ile paylaşılmıyor. Şu anda 20’nin üzerinde hakem ve yardımcı hakem de pozitif vaka mevcut.
Geçtiğimiz ay bu illete yakalanan ve tedavisi tamamlanan Ümit Öztürk bu hafta 1.Lig maçıyla sahalara dönüyor. Bu vesileyle Ümit Öztürk ile birlikte tedavi süreci devam eden ve hastalığı atlatan tüm hakem arkadaşlarıma geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
‘’VAR uyarısı doğruydu!‘’
73’te Fenerbahçe hücumunda top Naldo’nun eliyle buluştu. Hakem, VAR müdahalesine rağmen kararının arkasında durdu. Ancak Naldo, bir kolunu vücuduna kapatırken, diğer kolunu bilinçli bir şekilde bedenini genişletmek için açıyor. Karar penaltı olmalıydı.
28’de top Orgil’in koluyla buluştu ancak pozisyonda penaltı yoktu, devam kararı doğruydu. 43’te Jahovic, Serdar Aziz’e yaptığı hareket sonrası VAR müdahalesi ile kırmızı kart gördü. Son derece doğru bir kırmızı karttı. Jahovic, rakibinin en savunmasız ve en hassas bölgesine kramponunun vidalarıyla bastı. 73’te Fenerbahçe hücumunda top Naldo’nun eliyle buluştu. Hakem, VAR müdahalesine rağmen kararının arkasında durdu ve penaltıyı vermedi.
Sinan direkt atılmalıydı
Oysa Naldo, topun önüne vücudunu siper ederken, bir kolunu vücuduna kapatırken, diğer kolunu bilinçli bir şekilde bedenini genişletmek için açıyor. Karar penaltı olmalıydı. 83’te Perotti yerde kalınca verilen penaltı kararı doğruydu. Maçın son anlarında Sinan Gümüş, gördüğü kart sonrası hakeme saygısızca bir temasta bulununca ikinci sarı karttan atıldı. Ama burada direkt kırmızıyla atılmalıydı.
‘’Doğru kararlar verdi‘’
Atilla Karaoğlan, tecrübesiz olsa da tutarlı bir yönetim gösteriyor. Dün akşam da başarılı bir maç çıkarttı. 22'de Beşiktaş'ın, 87'de de Malatyalılar'ın penaltı bekledikleri pozisyonlardaki 'devam' kararı doğruydu.
Dün akşamki Beşiktaş-Yeni Malatyaspor maçının hakemi Atilla Karaoğlan, son dönemlerde sıklıkla önemli maçlarda görev almaya başlayan tecrübesiz ama yetenekli bir isim. Zaman zaman hataları olsa da tutarlı yönetimler sergiliyor. Dün de başarılı bir maç çıkarttığını söyleyebiliriz. 90 dakika boyunca faul standardı kabul edilebilir seviyedeydi. Bir-iki sarı kart dışında hata yapmadı. Maç içerisinde cılız penaltı beklentileri oldu ancak bu pozisyonlarda devam kararları doğruydu.
Kurala göre söz edilemez
22. dakikada ceza sahası içinde top Ndayishimiye’nin koluna temas edince Beşiktaşlılar penaltı beklediler. Pozisyonda top Malatyasporlu oyuncunun kafasından koluna gelmişti. Dolayısıyla kurala göre penaltıdan söz edilemez. 87. dakikada bu kez Malatyalılar penaltı beklediler. Kaleye gönderilen şut, Güven’in vücudundan sekerek doğal konumdaki koluna çarptı. Devam kararı kesinlikle doğruydu.
‘’Ankaragücü lehine penaltı!‘’
Emre Güral’ın gördüğü sarı kartta hakem hata yapmadı. Pozisyonda acımasız ve yaralayıcı bir müdahale yoktu, sarı yeterliydi. Maçta tartışılabilecek tek pozisyon ceza sahası içinde Börven’in, Luyindama ile girdiği mücadelede yerde kaldığı ve akabinde ofsayt kararı verilen pozisyondu. Topsuz alanda yaşanan bir mücadele olduğu için kameralar pozisyonu tam yakalayamamış ama Luyindama’nın Börven’e bir hamlesi olduğunu görüyoruz. Görüntüler bizi yanıltmıyorsa, Luyindama’nın bu hamlesi en azından bir faul… Buradan yola çıkarsak, kural kitabındaki iki ifade bizim için yardımcı olacak;
■ Ofsayt pozisyonundaki hareketli veya duran bir oyuncunun rakibinin yolunda bulunması ve onun topa doğru hareketini engellemesi, ofsayt ihlalidir.
■ Aynı anda birden fazla ihlal gerçekleşirse yaptırım, oyunu tekrar başlatma, fiziksel şiddet ve taktiksel etki açısından daha ciddi olan ihlali cezalandırır. Bu iki ifadeden yola çıktığımızda her ne kadar Börven ofsaytta olsa da, Luyindama daha ciddi bir ihlal yaptığı için Börven’in ofsayttı değil, Luyindama’nın faulü değerlendirilmeli ve Ankaragücü lehine penaltı verilmeliydi.
‘’Cesur tavır!‘’
Merkez Hakem Kurulu Başkanı Serdar Tatlı ve ekibinin ilginç bir atama metodu var.
4 büyüklerin maçlarına; bir hafta tecrübeli isimleri atarken diğer hafta tecrübesizleri ve yeni yüzleri atıyor. Geçtiğimiz hafta Cüneyt Çakır, Arda Kardeşler, Alper Ulusoy bu takımların maçlarını yönetirken, bu hafta Ali Şansalan, Bahattin Şimşek, Atilla Karaoğlan ve Tugay Kaan Numanoğlu yönetecek.
MHK’nin, maçları daha geniş kadroya yayma çabasını ve görevlendirmelerdeki cesur tavrını önemsiyor ve destekliyorum. Elbette genç isimler sahada hata yapıyorlar ama tecrübeli dediklerimiz de sahaya çıkınca mükemmel maç yönetmiyorlar. Bu haftanın atamalarıyla ilgili öne çıkartmak istediğim üç tespitim var:
Gençleri kaybedebiliriz
Göztepe-Fenerbahçe maçındaki başarısız hakem yönetimi sonrası; o maçın hakemi Karaoğlan’a Beşiktaş, video yardımcı hakemi Şansalan’a Galatasaray maçı vermek bana çok doğru gelmedi. Bu gençlerin bilinçaltında: “Ne hata yaparsak yapalım, bu maçların değişmez adamı olduk!” fikri yerleşirse, gençleri kazanmadan kaybedebiliriz. Diğer yandan Şansalan’ın sürekli gerileyen performansı da Galatasaray maçı için bana yeterli gelmiyor.
Fırat Aydınus dönüyor
Gaziantep FK-Trabzonspor maçında, Trabzonsporlular’ın tepkisini çeken ancak MHK tarafından kararlarında haklı bulunan Fırat Aydınus, 1 ay sonra sahalara dönüyor. MHK, “Gözlemcisiyle yemek yedi, o yüzden beklettim!” dese de bu beklemenin nedeninin Trabzon kanadının baskısı olduğu belli.
Kurul, kararı onaylıyor
Denizli-Beşiktaş maçında, VAR müdahalesine rağmen Denizlispor’un verilmeyen penaltısı tartışma konusu olmuştu. O maçın video yardımcı hakemi Koray Gençerler’e bu hafta hakem olarak görev verilmiş. Dolayısıyla bir anlamda MHK o pozisyonla ilgili görüşünü açıklamış: “Bize göre de pozisyon penaltı!” demiş.
‘’Penaltı kararı atlandı‘’
Dün akşam oynanan maçta hakem ekibi epeyce kritik karar vermek zorunda kaldı. Tartışmalı ve maçın gidişatını etkileyen kararlar oldu. 36. dakikada Oğuz Yılmaz’ın ceza sahasında elle oynadığı pozisyonda Ulusoy’un penaltı düdüğü doğruydu. Penaltı öncesinde Aboubakar’ın topa elle düzelttiği itirazları oldu ama Aboubakar’ın kolunun topa teması yoktu. 67. dakikada Souza’nın gördüğü kırmızı kart doğruydu. Souza, hedefinde top olmadan, kramponunun vidalarıyla, rakibinin savunmasız bölgesine bir müdahalede bulundu. Hakemin gözünden kaçan bu ihlal, VAR’ın gözünden kaçmadı.
Özer’in ayağına bastı
Oyunun 81. dakikasında Vida’nın ceza sahasında rakibini ittiği itirazları oldu ve Denizlili futbolcular penaltı beklediler. Bence hakemin devam kararı doğruydu. 83. dakikada VAR müdahalesine rağmen Alper Ulusoy, N’Sakala-Özer pozisyonunda penaltı düdüğü çalmadı. Üzerinde uzun süre tartışılacak bir pozisyon. Şunu kabul ediyorum: Özer rakibi ile mücadeleye girmeden penaltı almaya gidiyor, erkenden kendini dizlerinden kırarak yere bırakmaya başlıyor. Fakat eğitimlerde hakemlere şöyle söylenir: Hücum oyuncusunun hareketlerine odaklanmayın, ihlali yapacak olan savunma oyuncusudur. Savunma oyuncusunun da Özer’in ayağına bastığını görüyoruz. Dolayısıyla burada penaltı verilmesi daha doğru karardı.