Arama

Popüler aramalar

‘’Fener artık şampiyon‘’

Serinin kadereni etkileyecek en kritik maçtı. Beşiktaş kazanırsa şansını devam ettirecek, Fenerbahçe galip gelirse şampiyon belli olacaktı. İki takım da hazırdı dünkü savaşa. Beşiktaş'a en büyük darbeyi kendi taraftarı ve Bogdanoviç vurdu.

Hala şu anons olayını anlamayan, bilmeyen taraftarlar var. Hakem 1 kere anons yaptırıyorsa, diyor ki 'Ne yapıyorsanız yapmayın'. Yani torpil mi patlatıyosunuz, küfür mü ediyosunuz, sahaya bişey mi atıyorsunuz; yapmayın. İki anons yapıldı, akabinde bir tane aklı az çalışan ya da maçı, takımını, kulübünü sabote etmek isteyen biri, bir torpil daha patlattı. 3 anons demek, bir sonraki maç kesin seyircisiz demek. Dün Beşiktaş kazansaydı bile, 4. maçı boş tribünlere oynayacaktı. Nitekim geriden gelip öne geçtiler, ama tribün olayları sonrası onların da moralleri bozuldu, oyundan düştüler. Onlar da biliyordu bir sonraki maçta taraftar desteği olmadan Fenerbahçe'yi yenmenin ne kadar zor olacağını. Nitekim son hücuma 74-71 önde girmelerine rağmen, aynı kenar oyununda iki kere üst üste faul yapamadan Fenerbahçe'ye üçlük pozisyonu verdiler. Bogdanoviç ilkini bomboş kaçırdı, ama ikincisinde attı. Uzatmada da işi bitirdi Sırp yıldız.

Obradoviç yine müthiş bir kenar oyunu çizmişti. Haydi ilkinde rakibi yakalayıp faul yapamadın, aynı oyunu iki kez yemek savunma acizliğiydi. Bogdanoviç de cezayı kesti. Fenerbahçe'nin geriden gelmesinde 3. periyotta Melih'in 3/3 üçlük atması, Vesely'nin 4, takımın toplam 15 hücum ribaundu almasının payı büyüktü. Beşiktaş 3 maçı da kazanabilecek noktaya getirdi. Dün yine Strawberry dışında çok iyi oynayan ismi yoktu belki ama, takım halinde direndiler. Ama önce taraftarın çıkardığı olaylar, ardından kenar yönetimin gereksiz yere aldığı teknik faul, son olarak da savunmada yaptıkları kabul edilemez hata, onların bu şansını elinden aldı. Artık Fenerbahçe şampiyon diyebiliriz. Aylardır yenilmeyen bir takımın 4 kez üst üste mağlup olması, mucizenin de ötesinde birşey olur.

15 Haziran 2017, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Fenerbahçe'den geçit yok!‘’

İlk maça benzer bir senaryo vardı Ülker Arena’da. Beşiktaş Sompo Japan direnebildiği kadar direndi ama son sözü Fenerbahçe’nin yıldızları söyledi. Beşiktaş, Fenerbahçe’nin verimliliğini en aza indiren takım. Sarı-Lacivertliler, Final-Four’da bile daha akıcı, tempolu basketbol oynayabilmişti. Ama Beşiktaş bunu yaparken, kendi de hücumda verimden düşüyor. Daha doğrusu, Fenerbahçe’nin sert ve konsantre savunması buna neden oluyor. Siyah-Beyazlılar, uzun süre Fenerbahçe’yi istediği skorda tuttu ama ilk maçtaki gibi çok düşük bir yüzdeyle şut attı.

Dün Erkan ekstra katkı yaptı ama bu kez Kenan sahada yoktu. İki dört numara Weems ve Clark toplam 4 sayı atabildi. En istikrarlı isim Stimaç. Herşeyi yapıyor, ekmeğini taştan çıkarıyor ama Beşiktaş’ın kazanabilmesi için ona 2-3 değil, tüm oyuncuların yardım etmesi gerekiyor. Fenerbahçe’de ise en istikrarlı isim Nikola Kaliniç. Euroleague Play-Off’larından bu yana inanılmaz oynuyor Sırp forvet. Tamamlayıcı rolden, hücumdaki bir numaralı opsiyon haline gelmek üzere. 6/9 isabet oranı ile 15 sayı attı, 6 ribaunt aldı, 3 de asist yaptı. İlk gün attığı kritik üçlükle maçı getiren isimdi, dün de sahanın yıldızlarından biri oldu.

Kanarya cevap verdi

Bogdanoviç bu kez daha yüksek yüzdeyle aynı skorlara ulaştı. Vesely yine son derece enerjikti, bu kez skora da büyük katkı yaptı. Siyah-Beyazlılar, sete set kaldıkları zaman skor bulmakta çok zorlanıyor. Nitekim son 15 dakika karşı sahaya çabuk gidip, geçiş hücumlarından sayı üretmeyi denediler. Daha başarılı oldukları söylenebilir. Ama Fenerbahçe’nin de buna cevap verecek çok fazla silahı vardı. Sonuçta skor adına değişen bir şey olmadı.

Seri şimdi Akatlar’a taşınıyor. Siyah-Beyazlılar, evinde daha rahat hissedecektir. Hücum yüzdeleri artabilir. Ama bu durum kazanmalarına yetecek mi, hep beraber göreceğiz.

12 Haziran 2017, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Zor da olsa Fenerbahçe‘’

Final serisinde Fenerbahçe’nin daha kolay bir galibiyet alacağı bekleniyordu belki ama Beşiktaş fazlasıyla zorluk çıkardı Euroleague şampiyonuna, hatta bir kaç kez de maçı kazanabilecek noktaya getirdi. Siyah-Beyazlılar’ın, kazanabilmesi için Fenerbahçe’yi şaşırtması, onları ritmden çıkarması, hücumda da ekstra birşeyler yapması gerekiyordu. Ufuk Sarıca’nın hazırladığı 3/4 sahada başlanan zone pres sonrası yapılan ikili sıkıştırmalar, Fenerbahçe’yi oldukça zor durumda bıraktı. Devamında uzun süre denenen alan savunmasına Fenerbahçe’nin iyi üçlük atamadığı dönemlerde Siyah- Beyazlılar hep oyunun içinde kaldı. Ama Bobby Dixon, Kaliniç ve Melih’in attığı dönemlerde Fenerbahçe çift haneli farklarla skoru önde götürdü.

Dixon’ın üçlüğü çözdü

Nitekim son periyotta Beşiktaş yine gelmişti ama 38’de Dixon’un daha hücumun başında kullandığı cesur üçlük sonrası Beşiktaş çözüldü ve Fenerbahçe Play-Off’taki galibiyet serisini sürdürdü. Jan Vesely yine takımın en enerjik ismiydi. Çok yukarılarda oynadı, smaçlar, ribauntlar, kritik yerde yaptığı bloklar kötü oynanan bölümlerde Fenerbahçe için can simidi oldu. Udoh da 4. periyotta, Beşiktaş’ı sırtlayan ve takımın geri gelmesinde önemli rol oynayan Clark’a yaptığı iki kritik blok, rakibin umutlarını da söndürdü.

Savunmayla gelen galibiyet

Fenerbahçe hücumda Datome dışında herkesten katkı alırken, asıl galibiyete yaptığı savunma ile ulaştı. İyi oynamadıklarının farkındaydılar ve savunmadan vazgeçmeyerek istediklerini aldılar. Beşiktaş’ta dün Kenan’ın çok ekstra katkısı vardı. Stimaç ve Clark galibiyeti çok istedi ama onlara eklenen 4. bir oyuncu çıkmadı. Beşiktaş da savunma hamleleri ile ayakta kalmaya çalıştı ama Fenerbahçe’yi yenmek istiyorlarsa böyle kötü yüzdeyle şut atarak kazanamazlar. Efes serisinde parlayan Sertaç, Erkan ve Thompson üçlüsü dün toplam 2 sayı atabildi. Yüzde 50 ile de serbest atış kullandılar. Bu şartlara rağmen yine de iyi direndiklerini söyleyebilirim.

10 Haziran 2017, Cumartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Tarihi final‘’

Avrupa ve Türkiye Ligi Play-Off’larında hiç yenilmeyen Fenerbahçe finalin favorisi... Son dönemde süregelen oyunlarını da ortaya koyarlarsa Sarı-Lacivertliler şampiyonluğa çok yakın.

Beşiktaş çok derin ve pahalı bir kadroya sahip değil ancak Ufuk Sarıca bu tip takımlarla başarıyı yakalamaya alışmış bir coach ve ikinci sürpriz peşinde koşacak.

Türk basketbol tarihinde ilk kez Fenerbahçe ile Beşiktaş finalde karşı karşıya gelecek. Gerek Euroleague’de Play-Off ve Final Four’da, gerek Türkiye Ligi Play-Off’unda hiç yenilmeyen Fenerbahçe, serinin büyük favorisi olarak görülüyor. Kanarya, kadro kalitesinin yanı sıra son 1.5 ayda basketbol kalitesini de en üst seviyeye çıkardı. Sanki bütün bir sezonu farklı, son 6 haftayı farklı bir takım oynadı. Euroleague şampiyonluğunun getirdiği moral ve özgüven de buna eklenince Sarı-Lacivertliler, durdurulması güç bir takım haline geldi.

Bileğinin hakkıyla geldi

Beşiktaş Sompo Japan’ın finale kalması sürpriz olarak nitelendirildi belki ama bana göre normal sezonu ilk 6 içinde bitiren bütün takımların bu şansı eşitti. Beşiktaş da, son topta kaybettiği bir maç dışında finale hep rahat kazanarak, bileğinin hakkıyla geldi. Ufuk Sarıca bu tip takımlarda başarı yakalamaya alışmış bir coach artık. İki yıl önce Pınar Karşıyaka ile önce Fenerbahçe’yi ardından Anadolu Efes’i eleyip şampiyonluk ipini göğüsleyen Sarıca, ikinci sürpriz peşinde koşacak.

İyi kurgulanmış bir kadro

Beşiktaş, çok derin ve pahalı bir kadroya sahip değil ama iyi kurgulanmış, birbirlerini tamamlayan, birbirleriyle oyanamaktan zevk alan, mücadele eden bir takım görüntüsünde. Thompson, Clark, Stimaç, Roll ve Strawberry gibi silahları var. Bunlara yarı final serisinde harikalar yaratan Erkan ve Sertaç da eklendi. Tabii ki şampiyon olabilmek için Fenerbahçe gibi bir takımı bir değil, tam 4 kez yenmenin ne kadar zor olduğunu onlar da biliyor. Ama en azından deneyeceklerinden, Fenerbahçe’yi bir şekilde yenebilmenin formülünü aramaktan vazgeçmeyeceklerinden eminim.

Rahatlık Obradovic’e göre değil!

Obradoviç’in yapması gereken, kamuoyunda oluşan algıyı oyuncuların hissetmemesini sağlamak olacak. Rahatlık ve rehavet insana özgü ama Obradoviç’e değil... O da biliyor ki, ‘nasılsa şampiyon oluruz demekle’ şampiyon olunmuyor. Fenerbahçe’de sakatlık sorunu yok. Bir haftadır da dinleniyorlar. Seriye gerek mental, gerekse fiziksel olarak hazırlanma fırsatı buldular. Saha avantajı, kadro avantajı Fenerbahçe’de... Sarı-Lacivertliler, son dönemde süregelen oyunlarını devam ettirirlerse, üst üste ikinci şampiyonluğa çok yakınlar.

08 Haziran 2017, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Kartal finale uçtu‘’

Olaylı üçüncü maç sonrası, Beşiktaş motive, Anadolu Efes ise içler acısı bir haldeydi Abdi İpekçi’de... Belli ki ortamdan çok olumsuz etkilenmişler. Beşiktaş ise tam tersi. Son derece istekli, enerjikti. Maçın 7. dakikasına kadar her iki takım da karşılıklı basketler bulurken, Ufuk Sarıca, Muratcan’ı oyuna sokup 3/4 sahada prese başlayınca bütün gidişat değişti. Pres sonrası alan savunmasına geçen Kartal, rakibi fazlasıyla top kaybına zorlarken, Stimaç, Sertaç, Erkan ve Roll’e bulduğu basketlerle 12. dakikada 14 sayılık farkı yakaladı (16-30), bir daha da Efes’e yakalanmadı. Arayı sistematik olarak açan, son olarak 37 sayılık (50-87) farka kadar ulaşan Siyah- Beyazlılar, Efes’e çok ağır bir yenilgi tattırdı. Bileğinin hakkıyla, finale çıkmayı başardı Beşiktaş Sompo Japan.

Hakedilmiş zafer

Efes’i son 1 ay içinde 4 kez yendiler, birinde de son saniye basketi ile mağlup oldular. Ne hakem hatası, ne haksızlıktan bahsetmenin alemi de yok bu istatistik karşısında. Sonuna kadar hakedilmiş bir zaferdi Beşiktaş adına... Ufuk Sarıca, rakibine oranla kısıtlı bir kadro ile mücadele etmesine, Stimac dışında yabancılardan istikrarlı katkı alamamasına rağmen, serinin kahramanları bence Sertaç ve Erkan oldu. Bu ikili 4 maçta da kenardan gelip, normal sezonda takımı sırtlayan ama bu seride bekleneni veremeyen as oyuncuların açığını fazlasıyla kapadı, hatta artıya geçti. Erkan zaten son derece profesyonel ve yıllardır işinin hakkını vermeyen çalışan bir sporcu. Sertaç düne kadar saman alevi gibi parlayıp sönmüştü ama bu seride yıldız gibi ışıldadı.

Favori Fenerbahçe...

Özgüveni, hiç çekinmeden zor şutları atması, Sarıca’nın elini fazlasıyla rahatlattı. Şimdi bizi tarihi bir final bekliyor. İki ezeli rakip, ilk kez Basketbol Ligi finalinde karşı karşıya gelecek. Euroleague şampiyonu Fenerbahçe tabii ki favori. Ufuk Sarıca ise iki yıl önce Karşıyaka’da yaptığını bu kez Beşiktaş forması altında tekrarlamaya çalışacak.

07 Haziran 2017, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Kaostan Efes çıktı‘’

Basketboldan başka her şey vardı dün Abdi İpekçi’de. Hakem hataları, oyuncu hataları, coach hataları, takımı sahadan çekme vs... Hangisinden başlasak bilemiyorum. Önce takımı sahadan çekmeyle başlayalım... Anadolu Efes yıllardır şampiyon olamıyor ve bana göre yıllardır en büyük sorunu, kulüp olarak hakem kararlarını ‘paranoya’ haline getirmeleri. 10-15 yıldır her maç sonrası, hatta devre arasında; kazansınlar kaybetsinler Efes benchinden kime denk gelsem, coach, menacer, doktor, masör vs ‘hakem’ diyor başka bir şey demiyor. Bu sağlıklı bir ruh hali değil ve onlara çok zarar veriyor. Başkan Tuncay Özilhan da aynı düşüncelerdeymiş demek ki (onunla fazla karşılaşmıyoruz) sahaya inip takımı soyunma odasına gönderdi. Hakemler için tek bir şey söyleyeceğim. Çok kötü bir sezon geçiriyorlar, Play-Off’ta da kötü yönetimler devam ediyor. Dün de hatalar olmuştur ama koskoca Anadolu Efes’in tepkisi, duruşu, tavrı, yaptırımı başka şekilde olmalı, takımı sahadan çekerek değil...

Perasoviç memnunmuş!

Hakemler hata yaptı, dönelim diğerlerine... Perasoviç yine iki maçı da kaybettiği takımla sahaya çıktı. Oyuncuların hiçbiri istikrarlı katkı vermiyor. Alex Kirk hamlesi beklenebilirdi belki ama Perasoviç kaybeden takımdan memnunmuş demek ki... Takım 3 kere çift haneli farklarla öne geçti, üçünce de rakibine yakalandı. Başta Heurtel’in yaptığı hatalarla.. Heurtel 11’de 2 ile şut atmış, bütün pozisyonları yanlış oynuyor, ama hala sahada... İnanılır gibi değil. Hepsini geçtim, Brown’un son saniye şutu girmese, Efes maçı 1 sayıyla kaybedecek. Dunston’un yerine Granger faul atıyor, takımını 2 sayısı güme gidiyor. Bu seviyelerdeki oyuncular kimin serbest atış kullanacağını bilmiyor. Maç kaybedilse hakem hatası yüzünden mi olacak, yoksa kimin faul atması gerektiğini bilmeyen oyuncuların hatası yüzünden mi?

4.5 dakika sayı atamadılar

Beşiktaş da aldığı maçı eliyle verdi. Ufuk Sarıca, 4. çeyrekte pivotsuz oynayarak son 5 dakikaya 64-57 önde girdi. Bu bölümde Clark’ın katkısı vardı ama bütün maçı konsantreden uzak oynayan ve sürekli yanlış tercihler yapan ABD’linin kontrolü kaybedeceğini sezmeliydi. Nitekim Beşiktaş, Clark’ın zorlamaları ile 4.5 dakikada bir basket bile atamadı. Kartal, avucuna kadar gelen maçı rakibine hediye etti. Efes’te bu gerilimden etkilenmeyen iki oyuncu vardı. Cedi ve Brown. Cedi’nin üçlüğü ile Efes yaklaştı, Brown önce üçlük attı sonra son saniye basketi ile Efes’i ayakta tuttu. İki takım da basketbol adına ortaya hiçbirşey koyamadı. Kararı ise sahanın yıldızı Brown verdi. Seri artık çok şeye gebe. Sinirler gerilecek, gerginlik artacak, hakemle oynamalar daha da artacak gibi görünüyor. Bakalım bu kaos ortamından kim karlı çıkacak. Son bir not. Sadece Efes değil, çoğu takım Türkiye’de hakem hatalarından şikayetçi ve dünkü gibi aşırı tepkiler verebiliyorlar. Ama Euroleague (ki orada da fahiş hatalar oluyor, Türk takımlarının canı yanıyor) ya da diğer Avrupa kupası maçlarında ‘gık’ları çıkmıyor. Orada da aynı reaksiyonları görürsek, buradaki şikayetleri sonrası daha fazla ‘empati’ yapabiliriz belki...

04 Haziran 2017, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Kartal'dan dev adım‘’

İlk maça göre çok zorlandı Beşiktaş Sompo Japan belki ama kritik anları çok iyi oynayıp, Anadolu Efes’i üst üste 2. kez yenmeyi başardı. Ligin ikinci yarısından itibaren düşüşe geçen, özgüvenini de kaybeden Michael Thompson’ın salonlara tekrar dönüş maçıydı sanki. Clark, Weems ve Roll’dan beklenen katkıyı alamayan Kartal’da Thompson’ın bu performansı ‘piyango’ gibi oldu. Çok yüksek yüzdeyle 20 sayı atan Amerikalı, Beşiktaş’ı bütün maç ayakta tutan isim olurken, Play-Off’ları çok seven Strawberry yine oyunu domine etti, sonunda da noktayı koydu.

Ufuk Sarıca ile beraber Pınar Karşıyaka’da vasat bir sezonun ardından Play-Off’larda MVP gibi oynayan ve takımını şampiyonluğa taşıyan Strawberry, benzer kararlılıkta oynuyor. Bitime 3 saniye kala iki kişinin üstünden düşerken attığı turnike, şans gibi gözükse de, zorluk derecesi yüksek ve fazlasıyla beceri isteyen bir basketti. İlk maçın yıldızlarından Sertaç, yine beklenenin üstüne çıkarken, büyük bir özgüvenle uzak mesafe şutu atıp isabet buldu. Sertaç kendini mental olarak da fazlasıyla hazırlamış.

Mucizeye izin vermezler

İlk maçı kaybeden Anadolu Efes’in birşeyler değiştirmesi gerekiyordu. Bence Kirk sahada olmalıydı ama Perasoviç kaybeden takımı aynen sahaya sürdü. İlk maça oranla daha iyi savunma yaptılar, dönem dönem etkili hücum ettiler ama yine eksik birşeyler vardı. 33. dakikada Roll’un basketiyle 10 sayı geri düştükten sonra, Granger ve Heurtel’in bireysel ürettiği pozisyonlarla 12-0’lık seri yakalayıp, 36’da 65-63 öne geçen Efes, geriden gelip öne geçmenin verdiği avantajı da kullanamadı.

Şimdi seri Abdi İpekçi’ye taşınıyor. Efes, kağıt üstünde daha güçlü ve iyi oyunculara sahip. 3 maç kazanma olasılıkları tabii ki var ama Beşiktaş Sompo Japan, daha istekli ve motive. Bir mucizeye kolay kolay izin vereceklerini düşünmüyorum.

02 Haziran 2017, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Ne de olsa şampiyon‘’

Euroleague şampiyonluğunun getirdiği konsantrasyon eksikliği, bir gün önceki Ankara seyahati ve idman yapamamak, Sloukas’ın sakatlığı, Dixon’un erken faul problemine girmesi sonrası 3. oyun kurucu Berk’in de kolunu incitip maçı terk etmesi, Fenerbahçe’yi hiç mi hiç etkilemedi. İlk yarıda 11 üçlüğün 8’inde bulunan isabetle gelen 18 sayılık fark, maçın kolay geçeceğini düşündürmüştü. Darüşşafaka’da Wanamaker bu kez iyi oynarken, Wilbekin ortalarda yoktu. Savunmaları da hiç konsantre değildi.

Sanki sezonu bitirmiş bir görüntü çiziyordu Yeşil-Siyahlılar. İlk yarıda potalarında tam 58 sayı gördüler. Obradoviç ikinci yarıya 5 kısa ile başladı.

Blatt, Fenerbahçe ne zaman 5 kısaya dönse hemen uzunlarını kenara alıyordu. Bu sefer de Ziziç’i kenara aldı ama kısa bir süre sonra tekrar 2 uzunlu düzene geçti. İlk yarıda 8 üçlük bulan Kanarya, 3. periyotta 9’da 1 üçlük atınca 20’nin üzerine çıkması beklenen fark, 2’ye indi: 74-72.

Obradovic’in müdahalesi

Ama Obradoviç oyuna müdahale etmekte gecikmedi. Tecrübeli coach, aldığı mola sonrası Antiç-Udoh ikilisi ile oyuna döndü, Fenerbahçe de normale... Bobby Dixon’ın zor üçlükleri, bir an için ‘acaba kazanabilir miyim’ diyen Darüşşafaka’nın tüm umutlarını tüketti. Mehmet Yağmur, 2 ve 3. periyotların son dakikasında oyuna girdi. İki kritik üçlük attı. Blatt bir daha da onun yüzüne bakmadı.

Wilbekin’ın kötü gününde, diğer as oyuncuların enerjisinin düşük olduğu bir maçta, fark yaratabileceği izlenimi veren Mehmet’e hiç güvenmemek, Daçka adına hataydı. Fenerbahçe, 3. çeyrek oyundan düşse de, biraz direnç gösterip istediği sonucu yine aldı. Kaliniç, Bobby, Datome, sakatlıktan dönen Bogdanoviç, kenardan gelen Melih, uzun süredir az oynayan Antiç ve son bölümde yaptığı iki blokla takımı ateşleyen Udoh’un performansları gözdoldurdu. Artık Fenerbahçe için finale çok yakın diyebiliriz. Bu takımı üç kere üst üste yenmek kolay iş değil. Darüşşafaka da bunun farkında gibi oynuyor!...

01 Haziran 2017, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI