Arama

Popüler aramalar

‘’Efes'in '100'ü gülüyor‘’

Anadolu Efes, savunmada sıkıntılar yaşasa da, iki maçtır müthiş hücum performansı ile sonuca gidiyor: 100- 79. Dün de Kızılyıldız karşısında defalarca farkı çift hanelere çıkaran ancak oyunu bir türlü koparamayan Lacivert-Beyazlılar, rakibin son hamlesine 20’ye 4’lük seriyle karşılık verdi, Sırp ekibinin bu kez geri dönecek vakti kalmadı. Efes’in kazanmasında en önemli faktörlerden biri, ribaunt üstünlüğü oldu. 43’e 22’lik fark skora da fazlasıyla yansıdı. Her ne kadar savunma konsantrasyonu istenilen seviyede olmasa, Efes kopuk kopuk müdafa hamleleri yapsa da, rakibe verilen sadece 4 hücum ribaundu gecenin güzel yanlarından biriydi.

Huertel faktörü

Bryce Cotton geldiği günden bu yana en etkili oyununu sergileyip, 17 sayı atarken, Brown son haftalarda performansını sürekli yukarı çekiyor. 3/3 üçlük isabeti ile oynayan Cedi, kritik anlarda sahne alırken, Heurtel’in atılan 100 sayıda katkısı büyüktü. Kızılyıldız, Jenkins ve eski Beşiktaşlı Woters’la dördüncü periyotta farkı 5’e (80-75), indirdikten sonra alınan mola maçın da kırılma anı oldu. Honeycutt ve Dunston’ın yaptığı iki blok sonrası hızlı hücumlar bulan Lacivert-Beyazlılar, maç boyu bulduğu üçlüklere de devam edince, farklı galibiyete ulaştı.

Savunma hücum gibi olsa...

Efes, atletik oyuncuları ile açık alanlar bulduğu zaman hücumda durdurulamaz bir güç haline geliyor. Ancak, savunma becerileri aynı seviyede değil. Hatta çok geride. Konsantre oldukları zaman bunu yapabildiklerini gösterdiler ama maç içi devamlılıkları şu an için en büyük sorun olarak göze çarpıyor.

25 Kasım 2016, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Kartal seriye bağladı‘’

Ülkemizi Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde temsil eden takımlardan Beşiktaş Sompo Japan, grubundaki altıncı maçta Macaristan’ın Szonlaki Olaj takımını 89-74 yenip, namağlup unvanını sürdürdü. Mücadeleye tutuk başlayan Kartal, sadece bir galibiyeti bulunan rakibi karşısında 7. dakikada 19-10 geri düştü. Devre 20-24 sona erdikten sonra Stimaç ve Strawberry ile etkili olan Beşiktaş, rakibini yakaladı. Roll’un basketi ile 30-28 öne geçen Kartal, devreyi de 44-41 önde bitirdi.

2. yarıda farkı açtı

22. dakika 48-48 berabere geçildikten sonra 6-0’lık bir seri yakalayan Siyah-Beyazlılar, 54-48 öne geçti ve 3. periyodu da 69-58 galip girdi. Kartal, 4. periyotta ise oyunu kopardı. İyi savunma yapıp rakibin direncini iyice düşüren Beşiktaş, Clark ve Strawberry’nin basketleri ile farkı bir ara 20’nin üzerine çıkardı. Kenardan gelen oyunculardan da katkı alan ekibimiz salondan 89-74 galip ayrıldı ve 6’da 6 yaptı. Sezon başından bu yana sakat olan Doğan Şenli, bu yıl ilk kez Siyah-Beyazlı formayı giydi. Geldiği günden bu yana harika bir performans sergileyen Vladimir Stimaç, dün de iş başındaydı. Sırp pivot Olaj’a karşı 16 sayı ve 10 ribauntla oynadı, bir kez daha ‘double-double’ yapmayı başardı.

24 Kasım 2016, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Aslan evinde kral‘’

İki oyun kurucusu yoktu Galatasaray Odeabank’ın belki ama Darüşşafaka’dan sonra ligin bir başka güçlü takımı Beşiktaş Sompo Japan’ı da yenmeyi başardı. Maçın başında Galatasaray, Sinan’ın yaptığı 7 asistle skoru önde götürdü. Daha sonra rakibi iyi analiz eden Ufuk Sarıca, oyun kurucusuz oynayan rakibi karşısında tam saha prese başladı. Bu durum Sarı- Kırmızılılar’ı oldukça zorladı. Arka arkaya ntop kapıp turnike bulan Beşiktaş, kontrolü eline almıştı. Taa ki ilk yarıda 17 sayı atan Clark’ın 4 faulle kenara gelmesine kadar. Oyun genelde dengede gidiyordu. Ama Sarı-Kırmızılılar, 4. periyotta Beşiktaş 63-60 öndeyken 4’ü üçlükten olmak üzere 4 dakikada yakaladığı 16-2’lik seriyle, farkı yarattı. Bu kadar başa baş giden maçta bir anda 11 sayı öne geçen Cim Bom, rakibin presi sonrası üst üste 3 top kaybetmesine rağmen 50 saniye kala Diebler’ın attığı zor ve kritik üçlükle skoru 79-73’e getirdi, derbiden zaferle ayrılmayı başardı.

Ribauntları topladı ama yetmedi

Beşiktaş ribauntların tek hakimiydi. 22 hücum, 22 savunma ribaundu aldılar. Topu potaya tam 22 kez fazla attılar. Son yıllarda bu kadar büyük bir diferans görmemiştim. Ama buna rağmen özellikle
iki sayılık atışlarda 18/50 gibi çok kötü bir isabet oranı ile şut attıkları için mağlubiyet kaçınılmaz oldu. Galatasaray az ama öz top kullandı. Savunmada Beşiktaş’tan çok daha agresif ve istekliydi. Ribaunt alamadıkları için bir hücumu 3-4 kere savunmak zorunda kaldılar ama savundular. Galatasaray için galibiyetin kilidi savunma gayretiydi. Sonunda daha çok mücadele eden kazandı.

22 Kasım 2016, Salı 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Fenerbahçe, artık basketboldan vazgeçemez‘’

Obradoviç’le üç yıllık anlaşma sağlanmasının anlamı, Fenerbahçe’nin üç yıl daha Final-Four ve şampiyonluk adayı olacağı anlamı da taşıyor... Kariyeri boyunca çalıştırdığı takımlarda şampiyon olan ve şampiyonluk adayı olan Obradoviç’in çıtayı her zaman yüksek tutacağı aşikar... Yönetim de, Sırp hocanın İstanbul’da bulunduğu 3 yılda ona büyük destek verdi. Yine Obradoviç’e aynı şekilde rahat çalışma olanağı sağlarlarsa, en az 3 yıl daha Fenerbahçe taraftarı, basketboldan büyük keyif alacak. Ülker Arena her maç kapalı gişe. Taraftar, Final-Four’da yer almanın keyfini aldı. Fenerbahçe’de basketbol artık vazgeçilmez ve geri dönülmez bir yola girdi. Ancak bu başarının en büyük mimarlarından biri de Maurizio Gherardini. Onunla da sözleşmenin uzatılması gerektiğini düşünüyorum.

19 Kasım 2016, Cumartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Krizden zafer çıktı‘’

Ergin Ataman, kısıtlı malzeme ile harikalar yaratan ‘aşçı’ gibi. Daha önce de defalarca kriz dönemlerinden zaferle çıkan, 7-8 kişilik rotasyonlarla kupa kazanan Ataman, ‘radikal’ bir kararla iki oyuncusunu birden kadro dışı bırakınca, Darüşşafaka karşısında farklı birşeyler yapmak zorunda kaldı.

Zorda kalınca da, yaptığı stratejik değişiklerde hep başarılı oluyor. Dün iki oyun kurucusu yoktu. Özellikle Emir oyun kurucu oynarken, Darüşşafaka’yı fazlasıyla şaşırttı. Emir, Micov ve Schilb gibi forvetlerinin ‘post up’ oyunundan tonlarca sayı buldu Sarı-Kırmızılılar. Takımın oyun kurucusu olmayınca, oyunu rakip pota altından kurdu

Galatasaray. Darüşşafaka savunması, bu kısaların sırtı dönük oyununa her seferinde yardım getirdi, Galatasaray da her seferinde ya Pleiss ile bomboş pota altı basketi buldu, ya da ters
tarafa atılan paslarla üçlük... Özellikle 3. periyotta aynı basketi arka arkaya 5 kere attılar. Darüşşafaka Coachu David Blatt ise çözümü sadece oyuncu değiştirerek bulmaya çalıştı. Slaughter, Semih, Furkan yenilen her basket sonrası yerini diğerine bırakırken, Galatasaray ‘kopya’ basketleri atmaya devam etti. Oyuncu yerine, savunma stratejisini değiştirmek daha mantıklı olurdu bence.

Emir, kariyer maçlarından biri oynadı. 17 sayı, 6 asist ve 4 top çalma. Oyunun her iki alanında da harikaydı. Pleiss, doğru yerde durmanın karşılığını fazlasıyla aldı. Öyle güzel asistler oldu ki ona, o da bu pasları 22 sayı atarak değerlendirdi. Sinan, Schilb 5’er, Micov 6 asist yaparken 34 basketin 25’ini asist üzerinden buldu Galatasaray. Hücum organizasyonları harikaydı. 2. galibiyet, Galatasaray’ın nefes alması için çok önemliydi. Hâlâ hayata sımsıkı bağlılar...

19 Kasım 2016, Cumartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’İhtiyacı olan kazandı‘’

Üst üste üç maç kaybettikten sonra Fenerbahçe’nin nasıl bir reaksiyon göstereceği merak ediliyordu. Dar rotasyonla oynayan, üzerinde yorgunluk olan takım, seyircisi önünde bambaşka bir
görüntü çizdi iki gün öncesine göre... Anadolu Efes de, 3 periyot çok zorladı, oyunun içinde kaldı, bir ara 8 sayı da öne geçti ama Fenerbahçe’nin dördüncü periyottaki savunma kararlılığı maçın da kaderini çizdi.

Fenerbahçe’nin oyun planında yine ilk önce pota altını denemek vardı. Her hücumda toplar en az bir kere ya Vesely’ye, ya Udoh’a indi. Vesely, son dönemlerde çok formda. Dün 7/8 isabet oranı ile 20 sayı attı. Kaybedilen üç maçta çok kötü oynayan, hiç konsantre gözükmeyen Sloukas da sezon başına döndü. Yunanlı oyuncu kenardan gelip 6/7 şut isabetiyle 21 sayı atarken, 5 de asist yaptı. Dün Fenerbahçe’de en farklı görüntü Melih Mahmutoğlu’nun 17 dakika sahada kalmasıydı. Rotasyon böylece son maçların aksine 9 kişiye çıktı, takımın hem hücum hem de savunmadaki seçenekleri arttı. Uzun süredir oynamayan Melih’te özgüven eksikliği hissedilebilir diye düşünüyordum. Ama o her zaman hazır olacağını gösterdi yine. Efes, 3. periyotta 10-0’lık seriyle Fenerbahçe’nin hamlesine karşılık verip 5 sayı öne geçtiği anda sahne aldı Melih. İki zor şutu sokup, takımı ve tribünleri ateşledi. Heurtel’i de savunmada yıprattı. Onun verdiği enerjiye takımın çok ihtiyacı varmış gerçekten.

Anadolu Efes de uzun süre kazanacak kadar oynadı. Ama son bölümde Fenerbahçe’nin agresifliğine karşılık veremediler. Panik ve acele atışlar kullandılar. Omiç’ten yine hiç katkı alamadılar. Sadece Dunston’la bütün sezon nasıl geçer bilemiyorum. 5 numaralı pozisyonda bir değişikliğe ihtiyaçları var gibi gözüküyor. Yine de sezon başına oranla ilerleme kaydettiklerini söyleyebilirim.
Sonuçta galibiyete daha çok ihtiyacı olan, üç maçtır yenilen ve evinde oynayan Fenerbahçe kazandı. Bogdanoviç’in de gelmesiyle, bu sıkıntılı dönemi atlatacaklarını düşünüyorum.

18 Kasım 2016, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Daçka şampiyonu devirdi‘’

Müthiş bir maç oynadı Darüşşafaka Doğuş, son şampiyon CSKA Moskova karşısında... Kendi salonu dolu olduğu için Abdi İpekçi’ye misafir olarak gelmişleri belki ama hiç yabancılık çekmediler. Özellikle de oyunun başında. Öyle bir başladı ki Daçka maça, CSKA daha ne olduğunu anlamadan skor önce 13-0, ardından da 27-9 oldu. 8. dakikadan sonra CSKA Moskova’nın bu büyük farkı kapama çabaları vardı sahada... 3 periyot çok iyi ve konsantre savunma yaptı Yeşil- Siyahlılar. Birbirinden değerli yıldızları bulunan Rus ekibinin hücumda ritm bulmasına hiç izin vermediler. Anderson, Clayburn, Wanamaker ve Moerman takımı sırtlayan isimler oldu. Son periyoda da 16 sayılık farkla girildi: 73-57. Çok kolay bir galibiyet olacağı düşünülüyordu ki, yanıldığımız ortaya çıktı. Euroleague finalinde son periyotta Fenerbahçe’ye 16 sayıdan yakalanıp geri düşen CSKA Moskova, aynısını Darüşşafaka’ya yapıyordu neredeyse.

Zaferi getiren isim Clayburn

Üç periyot harika hücum eden Darüşşafaka, topu paylaşamadı, zorlama atışlar yapmak zorunda kaldı. Rus ekibi, 1.5 dakika kala 26-11’lik seriyle maça ortak olmayı başardı: 84-83. Ama son anları çok konsantre ve özgüvenle oynayan Clayburn, kritik basketlerle zaferi Darüşşafaka’ya getirdi: 91-83. Bu galibiyet, Darüşşafaka gibi yeni kurulan bir takımın, sezonun geri kalanına daha bir özgüvenle bakmasına da neden olacak.

17 Kasım 2016, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’9-10 kişiyle oynamanın formülü bulunmalı‘’

Daha sezonun ilk haftası Uşak ile oynanan maç sonrası yazmıştım. ‘Bu dar rotasyonla, değişen formattaki yoğun fikstürde koca sezon geçmez’ diye... Obradovic geçen yıl fazlasıyla şans verdiği Türk oyuncuların bu yıl yüzüne bakmıyor. Kendine göre geçerli sebepleri olabilir. ‘Kafa olarak hazır değiller’ diyor. Ama onları da hazırlamak bir şekilde Obradovic’in görevi. Uşak maçından sonra da defalarca bugüne gönderme yaptım. Bir şekilde 9-10 kişiyle oynamanın formülü bulunmalı. 7-8 kişilik rotasyonla oynayarak hem maçlar hem de oyuncular kaybediliyor. Maç nasıl olsa gitmiş, bari geleceğe yatırım yapıp bir kaç oyuncuyu kazanmaya çalışmak gerekir bence.

(16 Kasım 2016 yazısından alıntıdır.)

17 Kasım 2016, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI