‘’Ve şampiyon Efes‘’
Beklenildiği gibi kıran kırana bir mücadele izledik Karşıyaka Mustafa Kemal Atatürk Spor Salonu'nda. Ufuk Sarıca, Kuzminskas'ın yerine Jaylon Brown'u kadroya sürerken, Ergin Ataman da sakatlanan Clyburn'ün yerine Beaubois'yi kadroya almıştı. İlk yarı, iki takım da skor bulmakta zorlanmadı. Karşıyaka'yı McCollum sürüklerken, Efes'te Larkin-Micic ikilisi iş başındaydı. Kenardan gelen Beaubois ile 28-20 öne geçen Efes'e, Kaf Kaf 13-0'la karşılık verdi. 33-28'lik üstünlük sağladı. Bu dakikadan itibaren büyük çekişme yaşandı. 35. dakikaya gelindiğinde 71- 71'lik eşitlik vardı.
Micic farkı
Burada stres altında oynama becerisi fark yaratacaktı. Nitekim Karşıyaka, McCollum ve Delgado ile çok basit pota altı atışlarını kaçırdı. Efes de skor üretemiyordu ama 3 dakika kala Micic sazı eline almaya karar verdi. Üst üste iki kez Euroleague MVP'si seçilen Sırp oyun kurucu, üst üste iki üçlükle dengeyi Efes lehine çevirdi. Coach Ufuk Sarıca iki mola sonrası Jaylon Brown'a iki set çizdi. Brown şutları bulmasına rağmen isabeti bulamadı. Vito Brown'un üçlüğü de çemberin içinde çıkınca Anadolu Efes kritik mücadeleyi 83-74 kazanmayı bildi.
Tansiyon yükseldi
Maç gergin geçti ama sıkıntı olmadan mücadele bitmek üzereydi. Taa ki skor belli olduktan sonra iki yıl Karşıyaka forması giyen M'Baye'nin tüm oyuncular maçı bırakmasına rağmen gidip şiddetli bir şekilde 'Smaç' yapmasına kadar. Bu son derece gereksiz hareket sonrası zaten gergin olan ortam iyice kızıştı. Karşıyaka taraftarları 'Kupa töreni'ne izin vermeyecekleri yönünde tezahüratlarda bulundu ve neredeyse 1 saat tribünlerin boşaltılması beklendi. Karşıyaka taraftarının bu anlamsız tavrı töreni bir saat geciktirirken, Anadolu Efesli oyuncular hak ettikleri şampiyonluk kupasına kavuştu...
‘’Efes şampiyon gibi...‘’
Basketbol Ligi final serisinin ikinci maçında Pınar Karşıyaka'yı bir kez daha yenen Anadolu Efes, 2-0 öne geçti ve şampiyonluk yolunda büyük bir adım attı. 23 sayı atan Bryant sahanın en skorer ismi oldu.
Final serisinin ilk maçına benzer bir şekilde başladı oyun. Efes 15 sayı öne geçti, Pınar Karşıyaka yakaladı ama bu kez Efes çabuk karşılık verdi ve son çeyrekte maçı kopardı.
Pınar Karşıyaka'nın, Efes'i yenebilmesi için tüm takımın normal standartlarının altına düşmemesi lazım. Ama dün kısalar uzun süre görevini yaparken, pivot Delgado'nun çoğu zaman faydadan çok zararı oldu. Tam 6 top kaybı yaptı Dominikli uzun. Bir türlü oyunun içine giremedi. Sadece dış şut atarak da bir yere kadar gelinebiliyor. Nitekim bir ara Kuzminskas ve Brown'un üçlükleri ile durum 55-54 oldu. Ama Play-Off'ların parlayan bir yıldızı var: Elijah Bryant. Ona M'Baye de büyük destek veriyor. Dün rakibin yakaladığı anlarda bu ikili sorumluluk aldı ve Karşıyaka'nın son hamlesine yanıt vermeyi başardılar.
İşi çok zor
Son bölümde İzmir ekibinin şutları da girmeyince ortaya farklı bir galibiyet çıktı. 35'te 9 üçlük attı Karşıyaka. Pota altından hiç katkı alamadıkları bir günde bu kötü yüzdesi, yenilginin sebebi oldu. 2. çeyrekte sakatlanan Clyburn'ün yokluğunda, Micic'in kötü gününde Bryant'ın skor katkısı çok değerli oldu Anadolu Efes için.
Seri şimdi İzmir'e taşınıyor. Tabii ki her şey bitmedi ama Pınar Karşıyaka'nın işi artık çok daha zor olacak.
‘’İlk gülen Anadolu Efes‘’
Saha avantajı olmadan finale gelmeyi başaran iki takımın mücadelesini izledik serinin ilk maçında. Anadolu Efes kazanıp 1-0 öne geçti ama çok zorlandı kazanırken. Bambaşka iki devre izledik Sinan Erdem'de. Pınar Karşıyaka, Play-Off'ta hiç oynamayan Kuzminskas'ı sahaya sürüp Jaylon Brown'u kenara almıştı.
Anadolu Efses ise Fenerbahçe Beko'yu yendiği 3 maçtaki yabancı rotasyonunu aynısıyla sahaya çıkmıştı. Efes standart oyunun sergilerken Pınar Karşıyaka hücumda çok verimsiz kaldı. Şutları girmedi, Delgado pota altında yokları oynadı. Efes daha ilk yarıda 15 sayılık farkı yakaladı: 43-38.
İkinci yarı Ufuk Sarıca önce pres, geri dönüşte de alan savunması deneyince Efes'in hücum ritmi bozuldu. McCollum atmaya başladı, ona Angola, Brown ve Kuzminskas da eklenince İzmir ekibi bir anda oyunun içine girdi ve maça tekrar heyecan, çekişme geldi. Kaf Kaf, Brown'un üçlüğü ile 67-66 ile ilk kez öne geçti. Bu dakikadan sonrası tufandı.
İyi savunma...
Son dakikada daha iyi savunma yapan ve 76-76'dan sonra 6 sayıyı faul çizgisinden bulmayı başaran Efes, seride 1-0 öne geçti. Karşıyaka, Telekom gibi bir takımı elerken Kenan ve Thomas Akyazılı'dan çok ekstra katkılar almıştı. Dün bu olmayınca, Efes'in savunmada eli biraz daha rahatladı. Sonuçta gördük ki final serisinin geri kalanı çok şeylere gebe. Tüm maçlar bence benzer geçecek ve kazananı son dakikaları daha az yapan belirleyecek...
‘’Kaf Kaf geliyor!‘’
Kaybedene yazıl olacak bir yarı final serisi daha sona erdi. Muazzam maçlar izledik Pınar Karşıyaka ile Türk Telekom arasında. Her maç neredeyse son anda bitti, gülen taraf ise daha tecrübeli olan Ufuk Sarıca ve oyuncuları oldu. Eurocup finalisti Türk Telekom 6/9 üçlük atarak maçla başladı. 2. periyodun başında fark 14 oldu. Ama bu seride takımlar 15, 17 sayılardan geri gelip öne geçmişti hep. Nitekim ilk çeyrek hiç üçlük isabeti bulamayan Karşıyaka, Angola, Thomas Akyazılı, McCollum'la 6 dakikada 6 üçlük buldu ve 43-42 öne geçti. Bundan sonrası ise kıran kırana bir mücadele olarak geçti. Skor üstünlüğü tam 31 kez el değiştirdi. Ama son anlarda bu seride
İzmir ekibi havaya girdi
Karşıyaka adına fark yaratan isimlerden Kenan ve Thomas'ın sayıları galibiyeti İzmir ekibine getirdi. Delgado ve McCollum takımın skor lideri olurken, Angola, Brown büyük katkı verdi. Ama serinin kilidi Telekom'un ders çalışmadığı isimler Kenan ve Thomaz Akyazılı'nın üçlükleri oldu. Karşıyaka, takım, taraftarı ve ilçe olarak tekrar havaya girdi. Finalde kendilerine başarılar diliyorum. Türk Telekom da Erdem Can önderliğinde harika bir sezon geçirdi. Eurocup finali, normal sezon liderliği ve yarı finalde oynanan harika basketbol ve gösterilen müthiş mücadele. Onlar da lige renk ve kalite kattı. Türk Telekom'u da kulüp olarak tebrik ediyorum.
‘’İlk finalist Efes!‘’
Anadolu Efes, ilk maçı 42 sayı farkla kaybettiği zaman aklıma Olympiakos-Siena serisi gelmişti. Siena, ilk maçı 48 sayı farkla kaybettikten sonra ayağa kalkıp Olympiakos'u 3-1 ile elemişti. Ama Efes'in sahadaki duruşu, oyuncuların vurdumduymaz halleri, konsantrasyondan uzak olmaları nedeniyle hiç ihtimal vermemiştim serinin döneceğine. Fakat o yenilgi sonrası Lacivert-Beyazlı oyuncular karakter koydular ortaya. İkinci maçı biraz da şans üçlüğü ile kazanmaları rüzgarın döndüğünün göstergesiydi. 3. maçta tartışmalı kararlar sonrası gelen galibiyet ve dünkü 'net' kazanım... İki büyük takımın mücadelesinde yine iniş-çıkışlar, hatalar, kıran kırana mücadele vardı. Farkı ise bireysel performanslar belirledi. Bütün seriyi çok iyi oynayan Elijah Bryant 29 sayı, 9 ribaunt ve 5 asistlik performansı zaferi Efes'e getirdi. Öyle kritik anlarda basketler attı, hücum ribauntları aldı ki, Fenerbahçeli oyuncuların kalbini fazlasıyla kırdı. Miçiç başladı, Bryant devam etti, dönem dönem Larkin, M'Baye ve Clyburn de katkı verdi.
Kaptan devreye girse de...
Fenerbahçe ise Wilbekın önderliğinde oyuna iyi başladı. Ama İtoudis'in tercihleri yine çok doğru sayılmazdı. Calathes ısrarı, Yunan oyuncunun sahadayken Fenerbahçe'nin hücum ritminden düşmesini sağladı. Pierre'den katkı alamadıkları maçlarda çok zorlanıyordu, Kanadalı yıldız dün devreye giremedi. Bitime 3 dakika kala Fenerbahçe, 79-69 gerideydi. İtoudis 'can havliyle' Melih'i sahaya attı. Kaptan arka arkaya üç üçlük isabeti bulunca skor bir anda 81-78 oldu ve Sarı-Lacivertliler tekrar oyuna ortaktı. Ancak kalan bölümlerde özellikle Bryant'ın sayesinde üstünlüğü kaptırmayan Efes, arka arkaya 3. kez kazanıp finale kalan ilk takım olma başarısını gösterdi...
‘’Zaten son maçına çıkmıştı‘’
Çok tartışmalı geçen Anadolu Efes-Fenerbahçe Beko Play-Off yarı final 3. maçı sonrası ilginç bir gelişme daha yaşandı. Türkiye Basketbol Federasyonu'nun maçı yöneten hakemler hakkındaki açıklaması sonrası Aytuğ Ekti, durumu protesto edip 'hakemliği bıraktığını' açıkladı.
Oysa 50 yaş sınırı nedeniyle sezon başında hakemliği bırakması gerekiyordu. Ancak TBF ile yapılan anlama gereği 1 yıl daha görev yapması kararı alındı. Yani zaten emekli oluyordu, 'sezon sonuna kadar dinlendirilme' kararı sonrası da otomatikman hakemliği bitmişti. Çıkıp, 'Bu açıklama nedeniyle hakemliği bırakıyorum' demesi çok tuhaf. Ayrıca maçta düdük çalan diğer iki arkadaşı da zor durumda bırakıyor.
Ortaya 'Ben cesaret gösterdim, siz gösteremediniz' algısı çıkıyor. Bu da çok yanlış bir tutum bence. Fiilen zaten görev süresi bitmiş bir hakemin 'ben bıraktım' çıkışını anlamak güç...
‘’Avantaj Efes'te‘’
Süper Lig yarı final ilk maçını 42 sayı farkla kaybeden Anadolu Efes adeta şahlandı... Fenerbahçe önünde Ataköy'deki 2. maçı alıp durumu eşitleyen Lacivert-Beyazlılar dün de Sinan Erdem'e taşınan serinin 3. maçını yine inanılmaz bir oyunla 97-91 kazanarak 2-1 üstünlük kurdu, finale göz kırptı!
Anadolu Efes ile Fenerbahçe Beko arasında bir başka muazzam maç izledik Sinan Erdem'de. İlk maçı 42 sayı farkla kaybettikten sonra ayağa kalkan ve Ataşehir'de servis kıran Anadolu Efes, yine geride götürdüğü maçı son çeyrekte kazandı, finale bir adım daha yaklaştı. Fenerbahçe ilk yarı, hatta ilk 3 periyot üçlüklerle yaşadı. Sarı-Lacivertliler, kullandıkları 20 üçlüğün tam 15'inde isabet bulmuştu 30 dakika sona erdiğinde. Ama ilk iki maç pota altını domine eden Motley, Pleiss karşısında çok etkisiz kaldı. Guduriç maçı 0 sayıyla tamamladı. Tamamen dış şutlara kalan Fenerbahçe'de son çeyrekte üçlükler girmeyince Anadolu Efes geriden gelmenin avantajını kullandı. Sarı-Lacivertliler, son çeyrekte 9'da 1 ile üçlük attı. Anadolu Efes'te Larkin ortalarda gözükmemesine rağmen bu kez Miçiç kontrolü eline aldı.
Efes potaya gitti, 37 ribaunt aldı!
Fenerbahçe'nin tersine sürekli potaya gitmeyi denedi Lacivert-Beyazlılar... Son bölümde 9 sayı geri düşmelerine rağmen potaya giden ve bu nedenle tam 32 kez serbest atış çizgisine gidip buradan 26 sayı bulan Efes için galibiyetin anahtar noktası burası oldu. Tabii ki ribauntlar... Efes 12'si hücum olmak üzere 37 ribaunt alırken Fenerbahçe Beko 4'ü hücum olmak üzere 20 ribauntta kaldı. Bu tempoda iki takım da çok az top kaybı yaparken sonucu, serbest atışlar belirledi. Fenerbahçe 29 üçlük denerken, 33 kez içerini kullandı. Efes ise 20 üçlüğe karşın 40 kez ikilik denedi.
Değişim için şimdi sıra Itoudis'te
42 fark sonrası Ergin Ataman rotasyonda 2 yabancıyı değiştirmişti. Şimdi geride olan ve bazı şeyleri değiştirmek durumunda olan İtoudis. Guduriç ve Motley'in dünkü kötü performansı sonrası Tyler Dorsey hamlesi gelebilir diye düşünüyorum.
Maç bitimi Fenerbahçe yönetimi hakemlere yoğun itirazlarda bulundu. Bu kadar tempolu ve teması yüksek maçlarda hatalar olabiliyor. Gördüğüm en net hata Davis'e yapılan faülün çalınmamasıydı. Davis ardından itirazdan teknik faul aldı. Bu karar sonuca etki etti mi? Daha bitime 3-4 dakika vardı..!!!
Son yılların en harika Play-Off serisi
Sonuçta henüz seri bitmedi. İki takımın yıldızları da harika oynuyorlar. Her an dengeler değişebilir. Son iki maç küçük nüanslarla bitti. Son yılların en harika Play-Off serisi oynanıyor. Bugünkü Karşıyaka-Telekom maçının başlamasını da iple çekiyorum...
‘’Bir Efes klasiği!‘’
Yeni sezonda Panathinaikos'la anlaşan Ergin Ataman, Fenerbahçe galibiyeti sonrası çok doluydu. Kırgındı... 'Konuşacak çok şey var ama anlatamıyorum' dedi. Neden kırgın olduğu çok açık aslında... Önce 20 yıl önceye, sonra Efes'in Avrupa'yı 4 yıl domine ettiği döneme dönelim...
Anadolu Efes 2000 yılında tarihinde ilk kez Final-Four'a kalmıştı. Coach Ergin Ataman'dı... Tarihi bir başarı elde etmişti.
Ama Ergin Ataman 6 ay sonra başkan tarafından görevinden alındı. Kötü gidiş nedeniyle kan değişimi gerekiyormuş!!
Aradan 20 yıl geçti.
Efes onlarca antrenör, yüzlerce oyuncu değiştirdi, milyonlarca dolar para harcadı. Elde ise koskocaman bir 'sıfır' vardı.
20 yılda hiç bir şey değişmemiş
Euroleague'i sonuncu bitirdikleri sezon tekrar takımın başına geçti Ergin Ataman.
Kadroyu kurarken, Larkin dışında yıldız sayılacak bir oyuncu transfer etmedi. O da bir şey kazanamamıştı. Zalgiris'te Pangos'un yedeği olan Miçiç yardımcı oyun kurucu olarak alındı. Pleiss, Beaubouis, Moermann, Anderson, Simon, Motum ve Sertaç gibi Final-Four adayı hiç bir takımın almayı düşünmeyeceği isimlerle sözleşme imzaladı. Sonra da kariyeri dibe vuran, aylarca boş kalan Singleton takıma dahil oldu.
10-12 milyon dolarlık vasat sayılacak bir bütçeyle kuruldu bu takım ve 20 yıl sonra Efes Final-Four'a kaldı ve tarihinde ilk kez final oynadı.
Bir yıl sonra ise ligi domine ettiler. Tüm rakipleri sürklase ediyorlardı. Real, Barca, Olympiakos kim gelirse gelsin ilk yarıdan 20 fark yapıp maçı bitiriyorlardı. Tabii ki maçlar oynanmadan kazanılmaz ama bana göre modern Euroleague tarihinin en iyi basketbol oynayan takımıydı Anadolu Efes. Sakatlık vs olmasaydı muhtemelen şampiyon olacaklardı ama Covid nedeniyle sezon iptal edildi.
Kimsenin yüzüne bakmadığı oyuncularla...
Ardından bu oyuncularla tarihinin ilk Euroleague şampiyonluğunu kazandı Anadolu Efes ve Ergin Ataman... Herkes diyor ya 'Miçiç-Larkin ve diğer yıldızlar bizde olsa biz de şampiyon oluruz'... O oyuncuların hiç biri yıldız değildi. Ne Miçiç, ne Moerman, ne Pleiss, ne Anderson ne diğerleri.. Ne de 29 yaşına kadar 10-11 değişik kulüpte oynayan, Anadolu'yu gezen Sertaç Şanlı. Takımın eskisi Dunston dışında şampiyonluk gören bir isim bile yoktu bu takımda. Hepsi takımla beraber gelişti, hepsi birer yıldız oldu.
Tabii ki şampiyon oyuncuları tutmak için onlara şampiyon parası ödemek gerekiyordu. Bir çoğunun aldıkları ücret arttı. Miçiç-Larkin, (Mirotiç) hariç Avrupa'nın en çok kazanan oyuncuları arasında yer alıyordu.
Fenerbahçe Beko daha pahalı bir takımdı
Ama üst üste ikinci kez şampiyon oldukları sene yine de Efes'in bütçesi; örneğin o yıl Play-Off bile yapamayan De Colo, Vesely gibi yıldızlara sahip Fenerbahçe Beko'dan daha azdı mesela. (Buna Şehmuz, Starks, Floyd'un buy-outları ve şube maaşları dahil) Barcelona ve Real Madrid'i saymıyorum...
Konuşuluyor ya; o bütçeler, o yıldızlarla herkes şampiyon olur. Öyle olmuyor işte...
Kısacası Ergin Ataman ve takımı 4 yıl Avrupa'da fırtına gibi esti. 3 final, 2 şampiyonluk ve sayılmayan bir sezon.
Anadolu Efes ve başkan Tuncay Özilhan'ın yıllardır hayalini kurduğu senaryolar gerçek oluyordu. Efes artık Avrupa'nın en büyüğüydü.
Kupa zaferlerinin yanı sıra Ataman'ın en büyük başarısı ise o özlenen Efes ruhunu geri getirmiş olmasıydı.
Yıllardır boş tribünlere oynayan, otobüslerle salona taraftar taşıyan kulüp, bedava bilet dağıtan kulüp artık 'kapalı gişe' oynuyordu her maçını. Sinan Erdem Spor Salonu tam kapasite dolarken binlerce bilet talebi de karşılıksız kalıyordu.
Bu sene ne oldu? Yalnış transfer hamleleri yapıldı. M'Baye, Pollonara, Ziziç gibi. Clyburn transferi büyük riskti. Miçiç ve Larkin varken bir büyük yıldızı daha sisteme adapte edebilmek kolay olmayacaktı. Ergin Ataman bunu başaramadı. Takım da kendi de sezona kötü başladı ve kötü bitirdi. Kendi de takım da bana göre gereken kontantrasyonu sağlayamadı.
Efes tarihinin belki de en pahalı kadrolarından biriydi Clyburn-Miçiç-Larkin'li takım ve Play-Off'a kalamamak büyük hayal kırıklığıydı. İki yıl üst üste şampiyon olduktan sonra Play-Off dışı kalmak tabii ki başarısızlık.
Peki bunun sonucu 4 yıllık efsane sezonları bir kalemde silip atmak mı olmalı?
Obradoviç 10 kere kovulmuştu!
Yakın geçmişten bir örnek vereyim.
Zeljko Obradoviç... Panathinaikos'la tam 13 sezon geçirdi. 8 Final-Four, 5 şampiyonluk. Efsane coach, efsane takım!!
Peki aradaki 5 sezon.
Panathinaikos 2002-2003 sezonda şampiyonluk sonra kaderin cilvesi Ergin Ataman'ın çalıştırdığı Montepaschi Siena'nın bulunduğu gruptan çıkamadı ve Final-Four yapamadı. 2004 yılında Top 16 grubunu sonuncu bitirdi ve elendi. 2005-2006'da Serkan Erdoğan'ın 24 sayı attığı maçta TAU Ceramica'ya yenildi ve tarihinde ilk kez Play-Off'tan elendi Obradovic. Yine Final-Four'a kalamadı. Bir yıl sonra Euroleague şampiyonu oldu ama 2008'de Play-Off bile yapamadı. Kariyerinin en kötü Euroleague sezonlarından birini geçirdi. Ama kimse ona 'buraya kadar' demedi, Obradoviç tekrar Panathinaikos'u şampiyonluklara taşıdı.
Yapılması gereken sezon başında Ergin Ataman'ın önüne 5 yıllık kontrat koymak olmalıydı.
Sanki Anadolu Efes Panathinaikos gibi bir sürü kupa kazanmış, bir sürü Final-Four heyecanı yaşamış da, antrenör beğenmiyor.
Pablo Laso'nun da 10 yıllık Real Madrid kariyerine bakın. Şampiyonluklar, finaller var ama boşa geçen bir sürü sezon da.
Ergin Ataman'ın boşa geçecek bir sezonluk hakkı da yokmuş demek ki Efes yönetimi gözünde...
20 yıl Final-Four bekle, aynı 20 yıl önce olduğu gibi kötü giden bir sezon sonrası Ergin Ataman'ı gönder. 20 yılda hiç bir şey değişmemiş...
Kaybeden Ergin Ataman olmaz, Efes olur... O Panathinaikos'ta başarısız olsa da, ertesi sene başka bir Euroleague takımında iş bulur. Umarım Anadolu Efes, bir 20 yıl daha Ergin Ataman gibi birini beklemez...
Not: Erdem Can'ın Efes'le anlaştığı bilgisi var. Laso dışında hiç bir yabancı coach Efes'i kesmezdi. Erdem Can ilk antrenörlük sezonunda harika bir iş çıkardı. Belki Telekom'u şampiyon da yapacak. Can'ın Efes'i bu seviyelerde tutma, daha da yukarı çıkarma potansiyeli var. Ama kendi kurmadığı takımla başarısız olma olasılığı da... Geleceği çok parlak bir coach. Umarım Efes'le anlaşma olur ve harika sezonlar geçirir...