‘’Düello Efes'in‘’
İki Euroleague temsilcisi bu kez BSL'nin zirvesini yakından ilgilendiren maçta karşı karşıya geldi. Kazanan Efes, namağlup unvanını korurken normal sezonu lider bitirme yolunda da büyük bir adım attı. Anadolu Efes'ten çok, son bir ayda ağır eleştiri altında olan Fenerbahçe Beko'nun nasıl bir performans sergileyeceği, Kokoskov'un hangi yabancıları tercih edeceği merak ediliyordu.
De Colo'nun şutları hesapları bozdu
Kokoskov, Bobby Dixon'un yokluğunda, Brown'un yerine Guduric'i sahaya sürerken, Larkin, Micic, Simon gibi oyuna yön veren isimlerin karşısında oyun kurucu pozisyonunu riske etti. Kenan fazla sorumluluk alırken, tek guard gibi oynayan De Colo'nun 9'da 1 ile şut atması Fenerbahçe adına tüm hesapları alt üst etti. Takım olarak savunmada mücadele eden ve savaşmayan çalışan bir görüntü çizen Fenerbahçe, Melih, Pierre, Biberoviç, Vesely'nin gayretleri ile defalarca geriden gelip maça ortak oldu.
Larkin ve Moerman sonucu belirledi
Son derece keyifli bir mücadele izledik. Ama sonucu kenardan gelen Larkin'in ateşlediği, sadece 3. çeyrekte 16 sayı atan Moerman'ın dominant oyunu belirledi. Efes, Euroleague maçında rakibin ribaunt rekoru kırmasını sağlamıştı. Dün, Fenerbahçe'den 9 ribaunt fazla alan, Sertaç, Micic ve Simon'dan da çift haneli katkı alan Lacivert-Beyazlılar, De Colo savunmasını iyi yapıp zirvede yalnız kaldı.
İki takımda da gelişme var!
Anadolu Efes, Barcelona'dan sonra Fenerbahçe karşısında da sezon başında bulamadığı üçlüklerden isabet sağlayıp kazandı. Oyunu yavaş yavaş gelişiyor Lacivert-Beyazlılar'ın... Real Madrid'i de yenerlerse kötü başlayan 2020, onlar için hiç de fena bir şekilde kapanmayacak. Fenerbahçe Beko ise bu tip darbeler aldığında erken teslim olup çok farklı yeniliyordu. 3-4 kere geriden gelip direnç koymaları da yengilgiye rağmen onlar için olumlu yönde bir gelişmeydi.
‘’Potada dev derbi‘’
Euroleague'de inişli çıkışlı grafik çizen iki Türk takımı, bu kez BSL derbisinde karşı karşıya gelecek. Euroleague'in ikinci hafta maçında Anadolu Efes'i, Sinan Erdem'de yenmeyi başaran Sarı-Lacivertliler, o günden sonra sürekli aşağı doğru giden bir performans sergiledi. Eski oyuncusu Marco Guduriç'i aldıktan sonra hafta içi Olympiakos'u yenmeyi başaran Fenerbahçe, az da olsa moral buldu. Ve bu moralle en büyük rakibi karşısına çıkacak.
Larkin de artık Türk statüsünde!
Anadolu Efes de üst üste 3 maç kaybettikten sonra şampiyonluğun en güçlü adayı Barcelona'yı yenerken, sezon başından bu yana ortalarda görünmeyen Shane Larkin, haftanın MVP'si olmayı başardı. Larkin'in performansı takımı da doğrudan etkiliyor. Bu durum Efes için bir avantaj olacak gibi duruyor. Her iki takımın da kadrosunda çok fazla yabancı var ve sadece 5'i sahada olabilecek. Fenerbahçe'de Bobby Dixon yıllardır yerli statüsünde forma giyerken Anadolu Efes de artık Shane Larkin'i Türk olarak kullanabiliyor. Bu durum da Lacivert-Beyazlılar'a büyük avantaj sağlayacak. Tibor Pleiss sakat ama zaten 9 yabancısı bulunan Efes için bu durum bir sıkıntı teşkil etmeyecek.
Vesely, De Colo, Barthel kesin gibi
İgor Kokoskov'un yabancı tercihleri fazlasıyla merak konusu olacak gibi. Vesely, De Colo, Barthel'in oynaması kesin gibi. Pierre son dönemde çok katkı veriyor. Marco Guduriç'in gelişi, oyun kurucu Alex Perez'in iyileşmesi Kokoskov'un da işini zorlaştıracak. Bakalım Kokoskov, Brown'dan vazgeçip Guduriç ya da Alex Perez'i, ya da ikisini birden sahaya sürecek mi?
Fenerbahçe için fırsat
Derbilerde her zaman sürpriz sonuçlar alınabiliyor. Anadolu Efes, şu an için daha iyi durumda ve galibiyete yakın görünüyor. Ama özellikle Euroleague'de çok ağır yenilgiler alan ve çok eleştirilen Fenerbahçe için de bu derbi düzlüğü çıkmak için bir fırsat. Reaksiyon gösterebilirler. Keyifli bir mücadele olacağını düşünüyorum. İyi olan kazansın...
‘’Fener yeniden yapılanıyor‘’
Fenerbahçe Beko'da sezon başında yapılan hamleler tutmayınca, yolda yeniden yapılanma çalışmaları yapıyor. Sarı-Lacivertliler, yeni transferler Hamilton, Pierre, Brown ve Ulanovas'tan beklenen katkıyı alamazken, tüm kadroyu değiştiremeyeceği için mümkün olduğunca kendine hareket alanı açmaya çalışıyor.
Hamilton'ın yerine kim alınacak!
Hafta içi iki yıldır en çok eleştirilen oyuncuların başında olan Leo Westerman'la yollarını ayıran ve eski oyuncusu Marco Guduriç'i renklerine bağlayan Sarı-Lacivertliler, şimdi de Johny Hamilton'la sözleşmeyi feshetmeye çalışıyor. Hamilton'u gerek Türkiye Ligi, gerekse Avrupa'da bir çok alt seviye takım isterken bu oyuncunun kontrat feshinde sorun olmayacak gibi duruyor. Asıl sorun yerine kimin alınacağı...
Guduric yardımcı olacaktır
Guduriç, takımın düzenini bilen, kazanmayı bilen, NBA'de biraz daha olgunlaşan bir oyuncu. Kesinlikle takımı yukarı taşımaya yardımcı olacaktır. Vesely bu kadar formdayken ona destek olacak bir uzun da bulunursa, Alex Perez'in de iyileştiğini gözönüne aldığımızda Sarı-Lacivertliler'de bazı sorunlar giderilebilir.
Umarız, yaz dönemindeki gibi değil de, takıma gerçekten katkı verecek bir uzun transferi yapılır ve matematiksel olarak hala Play-Off şansı bulunan Fenerbahçe, yeni yılda hedefe doğru ilerler.
‘’Fener nihayet!‘’
Sarı-Lacivertliler, Euroleague’in 16. hafta maçında Olympiakos’ı evinde 84-77 mağlup etti. Bu sonuçla kötü gidişatına ‘dur’ diyen Fenerbahçe Beko, 3 maç aradan sonra galip geldi.
Son 8 maçta 7 yenilgi alan Fenerbahçe Beko’nun dişine göre bir rakipti Olympiakos... Nitekim neredeyse bütün maç Sarı-Lacivertliler’in istediği şekilde gitti. Guduriç’in varlığı, sahada basketbol aklı bulunan bir fazla oyuncuya sahip olmasını sağladı Fenerbahçe’nin... Aylardır maç yapmayan Guduriç, istatistiksel olarak katkı yapmasa da, bence ilerleyen haftalarda liderlik anlamında fayda sağlayacaktır. Vesely’nin inanılmaz performansı, De Colo’nun asistleri, Pierre’in oyunun her yönünü mükemmel oynaması ile Fenerbahçe için kolay bir galibiyet geliyor gibiydi. Ama öyle olmadı. Özellikle de son periyotta. Sarı-Lacivertliler basketbol oynamayı unutunca ve 1. dakikadan itibaren yediği benzer üçlüklere çözüm üretemeyince fark, 16 sayıdan bir anda 1 sayıya indi.
Vezenkov’un 5, rakibin toplamdaki 15 üçlüğü, Kokoskov’un son bölümü oyun kurucusuz oynama riskini alması galibiyet aklının ucundan bile geçmeyen Olympiakos’u bir anda maçın içine soktu.
Soru işaretleri
Neyse ki son bölümlerde Vesely, gecenin kahramanı olmayı hak edecek savunma ve asist performansı ile zaferi Fenerbahçe’ye getirdi. Kazanmak güzel ama Olympiakos’u bile bu kadar farklı öndeyken zor yenebilmek, yine kafalarda soru işaretleri oluşturuyor. Haftaya Asvel maçı da kazanılırsa, matematiksel olarak iddia ve umutlar devam edecek...
‘’Anadolu Efes, Barça'yı devirdi‘’
Anadolu Efes’e, şampiyonluğun en güçlü adayı Barcelona’yı yenmesi için sadece 1 periyot yetti dün gece. Efes hala yüzde 50 potansiyelle oynuyor. Dün 23 sayı, 7 ribaunt ve 8 asistle oynayan Shane Larkin hala eski gücünde değil. Fiziksel olarak tam hazır hale geldiğinde çok farklı oynayacaktır. 3. periyotta mükemmel savunma yapan, hücumda Larkin, Miçiç, Simon ve Moerman’ı üçlüklerle devreye sokan Efes, geçen yıldan kesitler sundu. 25-7’lik seriyle Barcelona gibi bir dev karşısında 18 sayılık farka ulaştılar. Gönül isterdi ki, Efes maçı oralarda bitirsin ve rahat bir galibiyet alsın. Ama olmadı. Kolay değil tabii ki. Ama Barcelona’nın geri geldiği anlarda tüm takım olarak savunmada gösterilen direnç, rakibe verilen 15 ribaunda rağmen alınan galibiyet çok önemliydi. Hele ki üst üste 3 kez kaybeden bir takım için Barcelona’yı yenmek moral ve özgüven de kazandırdı.
Milad olabilir...
Bence bu galibiyet Efes için milad olabilir. Üzerine koyarak giderlerse yakın zamanda geçen yılki seviyeye ulaşabilirler. Sadece iyi oynanan tek periyot ile Barcelona’yı yenebilen Efesli oyuncular, nasıl bir potansiyele sahip olduklarını bir an önce hatırlamalı.
‘’Yine bize hüsran‘’
Anadolu Efes, 17 sayı geriden gelip öne geçtiği maçın son anlarını kötü oynayınca Milano'ya kaybetti. Fenerbahçe Beko ise Kaunas'ta yine yokları oynadı, salondan 37 sayı farkla mağlup ayrılıp, iyice dibe vurdu.
Euroleague'de 2020-21 sezonu Türk takımları için felaket geçiyor. Yeniden yapılanan Fenerbahçe Beko, hüsran üstüne hüsran yaşarken Anadolu Efes, Milano karşısında ikinci yarı tam 'kımıldanıyorum' derken son anda yaptığı hatalar nedeniyle yine parkeden mağlup ayrıldı. Salı günü İstanbul'da Fenerbahçe'yi yenen Milano karşısında 2. periyotta 17 fark yiyen Anadolu Efes, 2. yarıya 15-0'lık seriyle başlayınca geri dönüş sinyali verdi. Larkin, henüz fizik olarak hazır değil ve formsuz. Ama 2. yarıda Miçiç, Simon ve Beaubois'in katkıları, savunma direnci ile Milano'ya 6 dakika sayı imkanı vermeyen Lacivert-Beyazlılar, geriden gelmenin avantajını kullanamadı.
Efes için ilk 4 zor görünüyor
Efes, son 4 dakikaya 67-62 önde girmesine rağmen Hines'ın savunma uzmanlığına takıldı diyebiliriz. Üst üste 3 pozisyonda Hines'a takılan Efes, sıradışı bir yüzde ile oynayan Punter'a da engel olamayınca 9-0'lık seriyle avucundaki galibiyeti tutmayı başaramadı. Efes için ilk 4 sıra artık zor görünüyor. Gerçi seyircisi oynayan bir ligde saha avantajı ne kadar önemli, orası da tartışılır. Lacivert-Beyazlılar, bir an önce başta Larkin olmak üzere oyuncularını bireysel olarak form tutturup, performansını yukarıya taşımanın yollarını bulması gerekiyor.
Başladığı gibi bitiyor
Fenerbahçe Beko maçları artık başladığı gibi bitiyor. Sarı-Lacivertliler, bir an olsun maça ortak olamıyor. Dün de Kaunas, daha ilk çeyrekte 24-7'yi, 2. çeyrekte ise 40-13'ü yakalayıp maçı bitirdi. 3. periyot ortalarında fark 40 sayıya yaklaştı ve 37 ile de bitti. Artık Kokoskov'un oyuncularla, oyuncuların coachla bir bağı kalmamış. Yeni takviyeler düşünülüyor ama bu saatten sonra kim gelirse gelsin, tüm deplasman maçlarını 40 sayı farkla kaybeden bir takıma dokunamaz. Fenerbahçe için kayıp bir sezon diyebiliriz artık.
‘’Yine olmadı‘’
Alba Berlin deplasmanında küçük düşürücü bir yenilgi alan Fenerbahçe Beko, Milano karşısında ayağa kalkma maçı oynayacaktı. Oyuna da fena başlamadılar ama bir yerden sonra güçleri yetmedi. Şurası bir gerçek ki, seyircisiz oynamak Türk takımlarına hiç yaramadı. Gerek Anadolu Efes, gerekse Fenerbahçe Beko'da en ufak bir motivasyon belirtisi göremiyoruz. Nitekim Milano, Fenerbahçe için evinde kazanabileceği, son derece yumuşak bir takımdı. Messina'nın tartışılmaya başladığı şu dönemde Fenerbahçe, Milano için ilaç oldu.
Sıfır katkı verdiler!
Kanarya, hücumda fena başlamadı maça. Ama ilk çeyrekte 28 sayı yiyince o iyi hücum performansı hiç işe yaramadı. Oyuncu değişiklikleri sonrası ise hücum ritmi bir anda kayboldu. Brown, Eddie, Melih, Ali Muhammed, Ulanovas 'sıfır' katkı verince Milano 20 sayılık farkı yakaladı. Kokosov 4. periyotta son çare olarak Biberoviç ve Westerman'a sarıldı. Takım 6 dakikada sadece 2 sayı yedi. Ama atamayınca bu savunma performansı da bir işe yaramadı.
Nereden nereye...
Dağınık, birbirinden bağımsız oynayan, takıma benzemeyen bir görüntü verdi yine Sarı-Lacivertliler. 4. periyottaki çaba, mücadele güzeldi ama galibiyet yerine maç içindeki anlık performansları konuşabiliyoruz artık. Nereden, nereye... Matematiksel olarak hala Play-Off şansı var ama oynanan basketbol, oyuncuların saha içindeki, Kokoskov'un kenardaki vücut dili hiç umut vermiyor Fenerbahçeliler için...
‘’Kaf Kaf inat etti‘’
Alba Berlin deplasmanında aldığı ağır yenilgi sonrası ligin en zor deplasmanı olan İzmir'e geçen Fenerbahçe Beko, neredeyse beklediğinden kolay bir galibiyet alıyordu ama son bölümdeki vurdumduymaz tavırları ve Pınar Karşıyaka'nın pes etmeyen karakteri sonrası bir kez daha salondan hüsranla ayrıldı.
Metecan ve Semih gibi iki yerli rotasyonundan yoksun olarak maça çıkan Karşıyaka, ilk yarıda faul problemine de girince hücumda hiç ritm bulamadı. Fenerbahçe ise De Colo ve Melih'le kolay sayılar üretip devreyi 44-29 önde bitirdi.
Brown ve De Colo'dan top kayıpları
Fark bir ara 18'e çıksa da Sarı-Lacivertliler oyunu bir türlü koparamadı. Hakemi kandırmaya yönelik hareketlerden aldıkları gereksiz üç teknik faul ve 19 sayı, 5 asistle gecenin kahramanı olmaya aday Lorenzo Brown'la başlayan, De Colo ile devam eden top kayıpları bir anda Karşıyaka'yı maça ortak etti. Ufuk Sarıca'nın denediği baskılı savunma sonrası M'Baye önderliğindeki Kaf Kaf, son bölümde Sek Henry ile Taylor'un skor katkısı ile bir anda öne geçmeyi başardı. 3 çeyrekte toplam 48, 4. periyotta ise tam 35 sayı atan Pınar Karşıyaka, oyunu asla bırakmamanın ödülünü de fazlasıyla aldı