‘’18 yıllık hasret‘’
Anadolu Efes, beklentilerin çok üzerinde bir normal sezon geçirdi. Neredeyse takımı baştan kuran Lacivert-Beyazlılar, kimyayı çabuk oturttu, sürekli gelişerek 20 galibiyet alıp saha avantajını eline geçirdi. Tabii ki Play-Off oynamak, normal sezona göre farklı ama gerek coach Ergin Ataman’ın, gerekse oyuncuların tecrübe ve kalitesi kazanmak için fazlasıyla yeterli. Takım istatistiklerine baktığımız zaman, Anadolu Efes, Fenerbahçe’den sonra en iyi iki sayı ve üç sayı yüzdesine sahip takım. Real Madrid’den sonra en çok asist yapan ikinci takım. Yani işin hücum yönünü fazlasıyla iyi yapan bir takım.
Rotasyonları geniş
Barcelona da sezonu 18 galibiyetle 5. sırada tamamladı. Çok inişli-çıkışlı bir sezon geçirdiler. Seri yenilgiler, seri galibiyetler aldılar. Efes gibi geniş, her pozisyonda 2-3 kişinin bulunduğu bir rotasyona sahipler. Efes’ten daha az sayı yiyorlar, daha çok ribaunt alıyorlar. Lacivert-Beyazlılar, sıralamayı belirleyecek maçta Barcelona’yı İstanbul’da Shane Larkin’in 37 sayısıyla 92-70 gibi bir skorla mağlup etmişti. Bunu tekrarlamaması için hiçbir neden yok.
İlk maçlar önemli
Yapmaları gereken, hangi doğruları uyguladıklarını hatırlamaları. Bu serilerde ilk maçlar çok önemli. Barcelona da ilk maça fazlasıyla asılacaktır. Seri çevirmek istiyorlarsa onlar da ilk maça çok konsantre olacak. Sonuçta zevkli ve çekişmeli bir seri bizi bekliyoru. Efes’in saha avantajını kullanıp, 18 yıllık hasrete son vermesi dileğiyle...
‘’Elde var bir...‘’
Zalgiris Kaunas tam bir coaching takımı. Jasikevicius, atılan her pası, her şutu, her savunma hamlesini kontrol etmek istiyor. Hücumda en doğru şutu bulana kadar top çeviriyorlar. Zaten ligin en az üçlük deneyen takımı onlardı.
Fenerbahçe Beko’ya benzer bir oyun disiplinini andırıyorlar ama elindeki kaliteli oyuncu sayısı fazla değilse, böyle maçlarda duvara tosluyorlar.
Obradoviç, maç öncesi ‘sabırlı olmalıyız’ demişti. Maç da satranç oyunu gibi başladı. İki takım da en doğru şutu seçmeye çalışıyordu ama savunmalar o kadar konsantreydi ki, hep zorlama atışlara kaldılar.
Sinir ve taktik savaşı
Zalgiris’in taktiğiydi. Sabırla top çevirip, rakibi yıldırmak. Ama karşılarında Fenerbahçe Beko vardı. Onlardan daha sabırlılardı. 24 saniye biterken en çok basket bulan takımdı Fenerbahçe, Euroleague’de... Bu sinir ve taktik savaşını tabii ki Sarı-Lacivertliler kazandı.
Yılan, bıkan, sıkılan, maçı bırakmak zorunda kalan takım Zalgiris oldu. Sadece 43 sayı atabildiler. Fenerbahçe, tam 21 kez top kaybına zorladı Zalgiris’i...
1. saniyede nasıl maça başladılarsa, o savunma konsantrasyonu ile 40. dakikayı bitirdiler. Belki normal hücum düzenlerini oynayamadılar ama 33 sayılık bir fark attılar.
Olympiakos’un, Siena’yı 89-41 yendiği Play-Off maçından sonra, 2. en iyi sonucu aldılar. O seriyi, Siena kazanmıştı gerçi ama Fenerbahçe’nin rehavete gireceğini sanmıyorum.
Başka bir hikaye olacak
Zalgiris de pes etmeyecektir. 2. maçta bambaşka bir hikaye yazılacak. Obradoviç ve öğrencileri de bu savaşa bir kez daha hazır olacak.
Vesely’nin konsantrasyonu diplerde. Sezon içinde de bu işleri yapıyordu ama basketbol da oynuyordu. Sakatlık döneminden bu yana, rakiple didişmekten başka bir şey yapmıyor. Dün aldığı 4 faul de topsuz alandaydı. Bir an önce kendini toparlamalı ve oyuna konsantre olmalı. Bu kafa yapısıyla, faydalı olması çok zor.
‘’Fenerbahçe zafer için sahada‘’
Fenerbahçe Beko, Final-Four öncesi son engeli aşmak üzere parkeye çıkıyor. Rakip, 6 maç üst üste kazanıp, son anda kendini ilk sekize atan Zalgiris Kaunas... Geçen yıl Final-Four oynayan ancak sezonu kötü geçiren Litvanya ekibi, bir mucize yarattı ve Fenerbahçe’nin karşısına dikildi.
Sarı-Lacivertliler de, Obradoviç yönetimindeki en başarılı sezonunu geçirdi. 30 maçın 25’ini kazanan Sarı-Lacivertliler, ligi lider bitirirken, evinde 15 galibiyet alıp bir rekora imza attı. Normal şartlar altında, Fenerbahçe Beko’nun iç saha serisini sürdürdüğü taktirde 5. kez üst üste Final-Four’a kalabileceğini bekleyebiliriz.
Şu ana kadar oynadığı 13 Play-Off maçının 12’sini kazanan Obradoviç’in öğrencileri, normal sezonda iki kez yendiği Zalgiris’e karşı favori. Sakatlığı süren Leuvergne ilk iki maçta forma giyemeyecek. Jan Vesely ise iyileşti. Zalgiris’te ise sakatlığı bulunan Jankunas’ın maça çıkması bekleniyor. Ülker Arena’daki mücadele saat 20.45’te başlayacak.
‘’Zalgiris kolay olmayacak‘’
Geçen yıl Final-Four’a kalarak büyük bir mucize gerçekleştiren Zalgiris, 24. hafta sonunda sadece 9 galibiyetle 13. sıradaydı. Jasikevicius’un öğrencileri, son 6 maçı kazanıp küçük çaplı bir mucize daha gerçekleştirdi, Fenerbahçe’nin karşısına dikildi.
Maccabi, Real Madrid, Panathinaikos ve Baskonia’dan sonra Fenerbahçe Beko’nun Play-Off’taki rakibi Zalgiris Kaunas oldu...
Yeni bir heyecan başlıyor Fenerbahçe için...
Aslında 4-5 hafta önce kimse Zalgiris Kaunas’ın Play-Off’a kalabileceğini düşünmüyordu. Belki kendileri de inanmıyordu ama Maccabi deplasmanında gelen galibiyet sonrası arka arkaya atılan dev adımlar, Zalgiris’i Fenerbahçe’nin rakibi yaptı.
Başka bir başarı hikayesi
Geçen yıl sürpriz bir şekilde Final-Four’a kalan Litvanya ekibi için bu sezon işler yolunda gitmedi. Miçiç ve Pangos gibi başarıdaki en önemli etkenlerden olan iki oyuncuyu Wolters ve Westermann ile değiştirmek zorunda kalan Jasikevicius’un talebeleri için sıkıntılı bir başlangıç oldu. Öyle ki Zalgiris evinde oynadığı ilk 5 maçı kaybetmişti. Evinde 5 maç kaybeden bir takımın Play-Off şansı daha sezon başında yok olmuştu neredeyse.
24. hafta geldiğinde Kaunas 9 galibiyetle, Khimki ile aynı puanda, Play-Off potasının 3 galibiyet uzağındaydı. Hesaplar içinde yoktu onlar. Çünkü kalan 6 haftada Gran Canaria, Bayern Münih ve Darüşşafaka ile içeride, Maccabi, Olympiakos ve Real Madrid ile de deplasmanda karşılaşacaklardı.
Hepsini kazandı, bir başka başarı hikayesi yazdı Jasikevicius ve Zalgiris Kaunas’lı oyuncular.
Sakatlıklar nedeniyle de sezon içinde bir türlü ritm bulamamıştı Zalgiris. Ama son 2 ayda taşlar yerine oturdu, takım gelişimini tamamladı, en hazır ve formda şekilde Fenerbahçe’nin karşısına dikildi.
Tam bir coaching takımı
Sezon içindeki Zalgiris tercih nedeniydi belki ama alternatifler arasında Panathinaikos, Olympiakos, Baskonia, Milano ve Maccabi olduğunu düşünürsek, kolay bir seri olmayacak Sarı-Lacivertliler için.
Zalgiris’in bu çıkışında Jasikevicius’un dizginleri biraz oyunculara bırakmasının da payı büyük.
Zalgiris, tam bir coaching takımı. Jasikevicius her hücumu nakış nakış işletiyor, takım en doğru şutu bulana kadar top çeviriyor. Ligin en az üçlük deneyen takımı olmaları da bunun göstergesi. Ama sadece pota altını kullanarak maç kazanamayacaklarını belki Jasikevicius da gördü.
Litvanya ekibi son 6 maçta ortalama 22 üçlük denedi. Ki bu sayı sezon içinde neredeyse 10 civarıydı. Hatta Fenerbahçe deplasmanında sadece 6 üçlük kullanmışlardı.
Jasikevicius’un plan değişikliği, oyuncuları biraz serbest bırakması takımı rahatlattı.
Şimdi zor bir seri bizi bekliyor. Maçlar yaklaştıkça teknik analiz de yaparız ama dolu tribünler önünde keyifli maçlar izleyeceğimiz kesin.
‘’Efes, Milano'yu eve yolladı!‘’
Euroleague’de yıllardır son hafta maçları aynı gün ve saatte oynanmıyor. Futboldan farkı bu belki de basketbolun. İki takıma beraberlik yettiği için orta sahayı geçmeyen takımlar yok Euroleague’de... Kimseye bedava ekmek de yok. Karnını doyurmak istiyorsan, o ekmeği hak etmen gerekiyor... Dün de Anadolu Efes buna güzel bir örnek verdi, tıpkı CSKA’nın Baskonia’ya karşı yaptığı gibi... Milano mutlaka kazanmak zorundaydı ama geçen hafta evinde Fenerbahçe’den 100’ün üzerinde sayı yemişlerdi.
Dün maça iyi başladılar. Mike James her attığı soktu belki, devreyi de 53-42 önde kapadılar. Ama Efes öyle potansiyelli bir takım ki, iki dakika içinde 10 sayı diferans yapabiliyor. Nitekim öyle de oldu dün. İkinci yarıya bir başladılar, 5 dakikada 15 sayılık farkı kapadılar. Beaubois, Pleiss, Miçiç harika oynuyordu. 3. periyotta 32-16’lık seri ile 74-69 oldu. Çok coşkulu, çok konsantre oynadı Efes ikinci yarıyı. Mike James ve Nedoviç’in etkisi azaldı. Bunda Doğuş’un önemli payı vardı. Simon yine çok akıllıydı. Larkin, Milano’nun yaptığı son hamlelere iki kritik üçlükle cevap verdi. 22 asist yaptı Efes, 10 üçlük üzerinden 30 sayı attı, tarihin en pahalı kadrolarından biri olan Milano’nun biletini kesti.
Pianigiani hala takımın başında kalabilir mi, bilemiyorum. Şimdi Play-Off zamanı... Rakip Barcelona... Saha avantajı Anadolu Efes’te... Normal sezon performanına baktığımız zaman umutlanmamak için hiçbir neden yok.
‘’Rakip Zalgiris!‘’
Euroleague’de son haftaya girilirken, kalan 3 bilete 6 talip var. 64 farklı senaryo sonunda, en çok şansı olan takımlar Baskonia, Panathinaikos, Milano ve Zalgiris. Matematiksel olarak bu 4 takım arasında 8. sırada yer alıp Fenerbahçe Beko’nun’nun rakibi olma ihtimali en yüksek takımlar ise Milano ile Zalgiris Kaunas...
THY Euroleague’de dananın kuyruğu kopuyor. Bugün ve yarın oynanacak olan 30. hafta maçları sonunda Play-Off biletini alan son 3 takım belli olacak.
Normal sezonu 4. sırada bitirmeyi daha önce garantileyen Anadolu Efes, play-off’ta 5. sırada yer alması kesinleşen İspanya temsilcisi Barcelona Lassa ile eşleşti.
Büyük bir başarı elde ederek normal sezonu lider bitirmeyi garantileyen Fenerbahçe Beko ise play-off’a 8. sıradan girecek ekiple mücadele edecek.
Play-off’un son 3 bileti için 6 takım mücadele verecek. Baskonia, Panathinaikos, Zalgiris, AX Armani Exchange Olimpia Milano, Maccabi FOX ve Olympiakos, play-off’a kalmaya çalışacak.
Toplam 64 olasılık var ve Baskonia ile Panathinaikos kazanırlarsa hedefe ulaşacaklar. Diğer olasılıklar ise çok karışık. 3’lü hatta 4’lü averaj ihtimalleri bile var. Ama son hafta Zalgiris’in kazanacağını düşünüyorum. Bu gerçekleşirse Litvanya ekibi yüzde 90 sekizinci olacak ve Fenerbahçe Ülker’in rakibi olacak. Eğer Real Madrid kazanırsa, bu kez büyük olasılıkla Baskonia’nın 8. olacağını tahmin ediyorum.
Tabii kağıt üzerinde 64 olasılık var. Son düdük çalmadan hiç birşey belli olmayacak. Matematiksel olarak Milano en şanslılardan biri ama İstanbul’da Anadolu Efes’i yenebileceklerini sanmıyorum.
‘’Kedi-fare oyunu‘’
Fenerbahçe Beko'nun bu sezon belki de en keyifli maçıydı.
Leuvergne, Vesely ve Sloukas gibi üç çok önemli oyuncu yoktu belki ama bir Obradoviç ve Fenerbahçe klasiği vardı Mediolanium Forum'da...
Milano'nun mutlaka kazanması gerekiyordu. Fenerbahçe için puantaj açısından hiç önemi olmayan bir maçtı.
Bunca eksik nedeniyle Obradoviç'in farklı şeyler denemesi bekleniyordu.
4 kısa, 5 kısa, 5 benzemez ile oynado Obradoviç. Belki bu sezon aynı anda hiç beraber oynamayan oyuncular vardı sahada.
Resmen, kedinin fare ile oynadığı gibi oynadı Obradoviç, bu zamana kadar nasıl takımın başında kaldığı sorgulanması gereken Pianigiani ile.
İtalyan teknik adamın, bu kadar kritik bir maçta ne bir oyun stratejisi, ne bir B planı vardı. Maçı seyretti, Obradoviç ne yaparsa, benzer bir hamle ile karşılık vermeye çalıştı.
Fenerbahçe kısaldı, o da kısaldı. Vs... Vs...
Zaten kapasitesi bu kadar, ne yazık ki bir dönem Fenerbahçe'nin başına getirilen Pianigiani'nin...
Bobby Dixon bir devre oynadı, 23 sayı attı, sonra bizim gibi keyifle takım arkadaşlarını izledi.
2016'da 5 numara oynayıp Laso'nun aklını alan Kaliniç, dün de Vesely ve Lauvergne'nin yokluğunda pivot oynadı, tam 22 sayı attı.
Pianigiani'nin de kabusu oldu.
Green, Sinan, Melih, Guduriç ve Datome de katkı verince, deplasmanda tam 104 sayı atıp liderliği garantiledi.
Obradoviç, 2013'te Fenerbahçe'deki ilk Euroleague maçında Budivelnik deplasmanında 102 sayılık bir galibiyet alıp takım tarihine geçmişti.
106 sayı atılan Darüşşafaka deplasmanını saymazsak, dünkü 104 sayı bir rekor oldu. Hem de bunca eksiğe rağmen.
Haftaya, Maccabi maçı kazanılırsa Fenerbahçe, evinde 15'te 15 yapan ilk takım olacak. Sonuçta ne iç saha rekoru, ne sayı rekoru bir şey kazandırmıyor. Önemli olan Vitoria'da kupayı kaldırabilmek. Ama bu tip rakamlar da, moral ve özgüven kazanılması adına çok önemli.
‘’3 bilete 7 talip‘’
Euroleague’de 28 hafta geride kaldı ve ilk 5 şekillenirken, kalan 3 Play-Off bileti için tam 7 takım birbiriyle yarışıyor. Belki de son yılların en müthiş ve keyifli son haftasını izleyeceğiz. Bütün bir sezonu domine eden Fenerbahçe Beko, kalan iki hafta öncesi iki büyük rakibi CSKA ve Real Madrid’in önünde lider. Bugün Milano deplasmanına çıkacak olan Kanarya, kazanırsa liderliği garantileyecek ve Play-Off’ta 8. sıradaki takımla karşı karşıya gelecek. Anadolu Efes-Barcelona Yüzde 90 belli olan tek eşleşme var, o da; Anadolu Efes-Barcelona... Bugün Buducnost’u sahasında ağırlayacak olan Barça, kazanırsa normal sezonu 5. bitirecek ve 4.’lüğü garantileyecen Anadolu Efes’le, Final-Four mücadelesi verecek. Bu eşleşmede saha avantajı temsilcimizde olacak. Normal şartlar altında ilk üç sıralaması şu şekilde olacak: Fenerbahçe-CSKA ve Real Madrid. PAO’ya 1 galibiyet yetiyor Peki 6, 7 ve 8. sıraları kimler alacak. 15’er galibiyetli Baskonia ve Panathinaikos bu konuda avantajlı. Son hafta CSKA Moskova deplasmanına gidecek olan Baskonia, bu hafta Efes’i evinde yenerse Play-Off’u garantileyecek. Panathinaikos da evinde, Real Madrid ya da Buducnost maçlarından birini dahi kazansa, ilk sekize kalacak. Fener’in rakibi kim olacak Asıl çekişme son bilet için, yani Fenerbahçe Beko’nun rakibi olabilmek adına yaşanacak. 8 ve 9. sıralardaki Milano ile Olympiakos’un 14, takipçileri olan 10, 10 ve 12. sıradaki Zalgiris, Maccabi ve Bayern’in ise 13’er galibiyetleri bulunuyor. Tabii ki Baskonia ile Panathinaikos’un da matematiksel olar 2’şer yenilgi alma ihtimalleri var. 3 bilete, 7 talip. Nefesleri kesen maçlar bizi bekliyor. Bakalım son gülen kim olacak?