Arama

Popüler aramalar

‘’Anadolu Efes sonunu getiremedi‘’

Euroleague’de, öncelikle Play-Off, ardından ilk 4, sonrasında da Final-Four kovalayan Anadolu Efes, ligin vasat takımlarından birine daha deplasmanda mağlup oldu. Şu ana kadar Zalgiris’i saymazsak gerçek bir deplasman kazanamayan Lacivert-Beyazlılar, dün de Play- Off potasının dışında olan, 9 deplasmanın 8’ini kaybeden Panathinaikos’a Atina’da mağlup oldu: 88-75. PAO, evinde kolay yenilmese de, Nick Calathes’e bağımlı bir takım. Dün de Calathes, elini kolunu sallayarak, adeta yürüyerek, 20 sayı, 13 asist ve 8 ribauntla oynadı. Efes’in en iyi savunmacısı, rakip oyun kurucuyu yıldırıcısı Doğuş ise sadece 2.44 saniye saha kaldı. Oysa, Doğuş’un 10 dakikanın üzerinde dakika aldığı maçlarda Efes’in galibiyet yüzdesi belli. Böyle bir deplasmanda da atarak değil, tutarak kazanılacağı da apaçık ortada. Ama Efes, hücum ederek kazanmayı tercih edince, salondan 15 sayılık bir mağlubiyetle ayrıldı.

İlk yarıda felaket oynadı

İlk yarıyı felaket oynayan Efes, Anderson ve Pleiss’in ekstra sayıları ile soyunma odasına sadece 5 sayı geri gitmişti. İkinci yarı taşlar yerine oturur diye bekliyorduk ama Panathinaikos, Calathes önderliğinde 15-1’lik seriyle 19 sayılık farka ulaştı: 57-38. Ekibimiz Beaubois ve Miçiç’in sayıları ile 16-2’lik seriyle cevap verdi 59-56 ama o kadar. Son bölümde, ne hücum ne de savunmada hiç ekstra efor sarfetmeyen, sadece kendi düzeni içinde kalan Panathinaikos, Calathes’in katkıları ile farkı tekrar 15’e çıkarmayı başardı. Efes’in bundan sonra bir karar vermesi gerekiyor. Bu şekilde oynadıkları taktirde büyük maç kazanamayacakları ortada. Hala ilk 4 sıra içindeler ve sezonu orada bitirme ihtimalleri çok yüksek. Ama gerisinin gelmesi için savunma planlarını tekrar gözden geçirmelerinde fayda var.

02 Şubat 2019, Cumartesi 06:19
YAZININ DEVAMI

‘’Fener, Münih'te kayıp‘’

Fenerbahçe Beko, Vesely’nin yokluğunda ilk maçına çıktı Bayern Münih karşısına. Değil haftanın, sezonun en güzel maçlarından biriydi gibi.

10 galibiyetle şu an için sezonun en sürpriz takımı olan Bayern Münih, çok sert ve agresif savunarak başladı maça.

Fenerbahçe de, ilk periyot rakibin birebir oyunlarını savunamayınca çok sıkıntı yaşadı. Ama ikinci çeyrekten itibaren Sarı-Lacivertliler de, aynı sertlikte savunma yapmaya başlayınca ortaya kıran kırana bir maç çıktı.

Sloukas ile uzatma

Skor sürekli el değiştirdi, Fenerbahçe’de Bobby Dixon inanılmaz bir performans sergiledi. Bayern’de ise Deric Williams. Obradoviç, Lauvergne ve Ahmet’den gereken verimi alamayınca uzun süre 4 kısa ile mücadele etti.

Normal süre Sloukas’ın son saniye basketi ile uzatmaya giderken, birinci uzatma da Leuverge’nin serbest atışıyla berabere bitti.

Agresif savunma

2. uzatmada dirençli olan, ayakta kalan kazanacaktı. Sarı-Lacivertliler, ikinci yarıyı büyük ölçüde aynı oyuncularla oynarken daha çok yoruldu. Sloukas, geriden gelip takımın öne geçmesinde önemli rol oynarken, uzatmalarda doğru adamı bulamadı. Özellikle Bobby Dixon’un topla buluşturamadı.

Son bölümde daha enerjik olan, özellikle Barthel’le çok zor sayılar bulan Bayern müthiş maçın galibi olurken, Sarı- Lacivertliler, uzatmaya giden ikinci maçını da kaybetmiş oldu.

Yenilginin birçok nedeni olabilir ama Bayern’in agresif savunması karşısında topu dolaştıramamak, iki uzatmaya giden maçta sadece 17 asistte kalmak, Kanarya’nın alışık olduğumuz hücum düzeninden ne kadar uzak kaldığını gösterdi.

01 Şubat 2019, Cuma 06:27
YAZININ DEVAMI

‘’Son anda Efes‘’

Basketbol Süper Ligi’nde istikrarlı sonuçlar alamayan ama iki Euroleague takımı Darüşşafaka Tekfen ve Fenerbahçe Beko’yu deviren Galatasaray Doğa Sigorta, bir üçüncü zaferini kazanmaya çok yaklaşmıştı, Anadolu Efes’in son çeyrekteki 32 sayılık müthiş performansı, buna izin vermedi.

Aslan 11 sayı öndeydi

Galatasaray, Webster’dan yoksun oynamasına rağmen ilk üç çeyrek oyunu çok iyi kontrol etti. İyi savunan, fazlasıyla mücadele eden, hücumda, hem içeriyi, hem dışarıyı kullanan, kaçırdığı şutların hücum ribauntlarını alarak ekmeğini de taştan çıkaran Cim Bom, son 11 dakikaya da 13 farkla (67-54) önde girdi.

Buğrahan’dan önemli katkı

İvme, Auguste’un saçma bir top kaybı sonrası Miçiç’e yapılan sportmenlik dışı faulle Efes’e döndü. 4. periyoda sadece 7 sayı geride giren Lacivert-Beyazlılar, bu bölümde adeta çıldırdı. Beaubois ve Moermann ile tam 6 üçlük isabet üzerinden 18 sayı, toplamda da 32 sayı bulan Efes, gitti gözüyle bakılan derbiyi 10 farkla kazanmayı bildi.

Kenardan gelen Buğrahan da, 7 kritik sayıyla takımının geri dönüşünde pay sahibi oldu. Sadece Galatasaray’ın değil, ligin de en kötü performans gösteren oyuncularından olan Klobucar, Webster’ın yokluğunda yine hiç faydalı olamadı. Can da baskı altında oyun kurmakta zorlanınca, Sarı-Kırmızılılar kazanabilecekleri, iyi mücadele ettikleri maçta point-guard pozisyonundan hiç katkı alamadığı için salondan yenik ayrılmak zorunda kaldı.

28 Ocak 2019, Pazartesi 06:13
YAZININ DEVAMI

‘’Zirvenin tek hakimi‘’

Euroleague ve Türkiye Ligi’nde lider durumda bulunan Fenerbahçe Beko, özellikle Şampiyonlar Ligi’nde büyük bir çıkış yakalayan Beşiktaş Sompo Japan karşısında, savunma performansıyla kolay bir galibiyet aldı.

Son iki deplasmanda Banvit ve Galatasaray’a yenilen ve takipçisi Anadolu Efes’e yakalanma tehlikesi yaşayan Kanarya, 3. periyotta düğümü çözdü.

Beşiktaş ilk yarıda Buva ile pota altında çok etkili olurken, Hırvat pivota yardımcı olacak ikinci bir oyuncu çıkmadı. Buva’dan sonra takımın en skorer ismi, son 7 dakika oyuna giren Dusan Cantekin oldu. Düşünün artık, diğerlerinin ne kadar az katkı verdiğini.

24 üçlüğün 19’unu kaçıran Beşiktaş, çok kötü hücum etmesine rağmen savunma direnci ile bir şekilde skorun içinde kalmayı başarıyordu.

Doğru pozisyonları beklediler

Hatta press sonrası Pressy’nin kaptığı toplarla umutlanmaya başlamışlardı. Fakat Fenerbahçe çok tehlikeli bir takım ve rakibin her hatasını anında cezalandırıyor.

Kaptırdığı toplar sonrası presi çözmeyi başaran Kanarya, geçiş hücumunda üç kere üst üste üçlük bulunca skoru bir anda 60-45’e getirdi, maçı bitirmeyi başardı.

Sarı-Lacivertliler de hücumda iyi günlerinde olmasalar da doğru pozisyonu beklediler, sıkıştıkları anlarda da bire birlerle sonuca gittiler. Burada Datome’nin, Sloukas’ın, Lauvergne’nin ve Melih’in rakip savunmayı doğru okumaları, neredeyse hiç kaçırmadan yakın mesafe şut atmaları, ortaya kalite farkını koydu.

Sarı-Lacivertliler, zorlu bir deplasmanı kayıpsız atlatırken liderlik yolunda önemli bir engeli aştı.

27 Ocak 2019, Pazar 09:39
YAZININ DEVAMI

‘’Tebrikler Daçka‘’

Darüşşafaka Tekfen’in, Euroleague’de bir iddiası kalmadı belki ama aldığı ve alacağı sonuçlar, hedefi olan takımların kaderini çizecek. Olympiakos’u İstanbul’da devirip onlara ilk 4 yolunda büyük çelme takmışlardı. Şimdi de Play-Off kovalayan Baskonia’ya ağır bir darbe vurdular. Aslında, Darüşşafaka’nın şu anda 6-7 galibiyette olması işten bile değildi. Maç sonu oynama becerisi, tecrübesizlik, oyuncu kalitesi, şanssızlık vs... Bir çok nedenden dolayı ligin dibindeler ama genelde Euroleague’in hakkını veriyorlar. Baskonia’da Garino, Shengelia ve Granger yoktu ama onlar, bu eksiklerle maç kazanmaya alışmışlardı. Zaten sınırlı kapasiteye sahip olan Darüşşafaka’da ise Evans ve Brown gibi iki önemli Amerikalı sahada yoktu. Selçuk Ernak bir ara 2000 doğumlu Mert Akay’ı bile sahaya sürdü.

Serbest atışlar...

İlk periyotta 29 sayı atan Baskonia’nın olay kazanacağı izlenimi doğmuştu. Ama Daçka’nın inatçı karakteri, Bask ekibini de şaşırttı. Kalan periyotları 24-18, 18-14 ve 17-14 kazandı ekibimiz. Önce rakibini yakaladı, ardından öldürücü hamleyi sahanın yıldızları Douglas ve Eric ile yaptı Yeşil- Silahlılar. Kartal’ın 5 asisti, Muhammed’in 7 sayısı da çok değerliydi. Zalgiris bu salonda tam 35 kez faul çizgisine gidip kazanmıştı. Dün de Baskonia 27 serbest atış kullanıp, 25 sayı buldu. Daçka’nın aleyhine çok kolay düdük çalınıyor belki ama ekibimiz 35 iki sayılık atışın 22’sinde potayı bulup, yüzde 62 gibi yüksek isabet oranıyla kaderini değiştirmeyi başardı.

26 Ocak 2019, Cumartesi 13:52
YAZININ DEVAMI

‘’Gökhan German: Hoşgeldin Eric Green‘’

Obradoviç, sezonun kritik dönemleri yaklaşırken, son ayarları yapmaya çalışırken bir yandan da maç kazanmaya devam ediyor. Fenerbahçe Beko, Euroleague’deki önemli rakiplerinden biri olan Olympiakos karşısında 18. galibiyetini alırken, Green’in performası galibiyet kadar değerliydi.

Bu yıl Vesely, Fenerbahçe için ne anlam ifade ediyorsa, Militunov da Olympiakos için aynı değerdi. Nitekim iki takım da, savunmada bu oyunculara daha konsantre olarak başladı. Militunov daha ilk çeyrekte 3 top kaybı yaparken, devreyi 2 sayıyla bitirdi.

Kaliniç eskiye dönüyor

Keza Jan Vesely. Pota altında hiç topla buluşamadı, ilk basketini uzak mesafe şutla atabildi. Bu oyun anlayışında kısalara daha rahat alanlar açıldı. Farkı da Fenerbahçe kısaları yarattı... Özellikle de Eric Green. Geldiği günden bu yana en iyi performansını sergiledi Amerikalı. Obradoviç, onu takıma adapte edebilmek için oldukça sabırlı davrandı. Şimdi de o sabrın meyvelerini topluyor gibi. Gran Canaria maçında bu sinyali vermişti Green. Dün de eski takımına karşı 4’ü üçlükten olmak üzere hiç kaçırmadan 17 sayı attı. Acele etmedi. Oyunun kendisine gelmesini bekledi. Rolüne alışıyor gibiydi. Green’in yanı sıra Kaliniç’in üçlük yüzdesini artırmaya başlaması da Fenerbahçe’nin hücum zenginliğini artırıyor. Şampiyon olunan sene Kaliniç ceza şutlarını çok büyük yüzdeyle atıyordu. O yüzdesine geri dönmeye başladı Sırp forvet.

Dixon çok motive

İlk yarıda Militunov’un yanı sıra Spanoulis ve Printezis de hiç sayı atamadan soyunma odasına gitmişti. İkinci yarının başında Ahmet’in üst üste 3 smacı ile fark 22 olduktan sonra, savunma maçı çılgın bir hücum oyununa döndü. Fenerbahçe savunması doğal olarak rahatlayınca maç boyu 29 üçlük deneyen Atina ekibi 12 isabet buldu, fark onlar için biraz daha makul seviyelere indi. Tabii ki Bobby Dixon’u unutmayalım. Çok motive çok kararlıydı. 13 sayı ve 10 asistle double-double yaptı.

25 Ocak 2019, Cuma 07:01
YAZININ DEVAMI

‘’Gabriel şov‘’

Tahincioğlu Basketbol Ligi’nin yıldızları 2019 All-Star şöleninde Sinan Erdem’de basketbolseverler ile buluştu.

Organizasyon çoğu zaman eleştiri alsa da, dünkü gerek şovlar, gerek oyuncuların gösterdiği saygı, gerekse yarışmalarla oldukça keyifli geçti. Özellikle de çocuklar açısından. Burada ne kadar çok çocuk basketbolu severse, Türk basketbolu için o kadar faydalı geçmiş demektir.

Yetenek yarışmasında Darüşşafakalı Doğuş Özdemiroğlu son yılların en iyi performansını sergiledi belki de. Hiç hata yapmadan parkuru 25 saniyede bitirdi.

Melih yok, Guduric var

Üç sayı denince akla Melih Mahmutoğlu gelir. Bu kez Melih yoktu ama takım arkadaşı Marko Guduric ondan bayrağı devraldı.

Geldiği günden bu yana eleştiri alan ama son zamanlarda takıma önemli katkılar veren genç forvet, ne kadar iyi bir net şutör olduğunu da gösterdi.

Smaç yarışmaları bazen keyifli, bazense katılımcıların özen göstermeden gelmeleri nedeniyle sıkıcı geçerdi. Dünkü smaç yarışması ise harikaydı.

Finale Galatasaraylı Auguste ile Telekom’dan Gabriel kaldı ama elenenler de harika smaçlar yaptı. Uçan adam Gabriel, jüriden iki smaç sonunda 99 puan alıp birinciliğe ulaştı.

Hızını alamadı...

Gabriel hızını alamamış ki, Asya-Avrupa Karmaları arasında oynanan All-Star maçına da müthiş başladı. Smaç şampiyonluğundan sonra gözünü MVP ödülüne de dikmişti Amerikalı forvet. Daha ilk çeyrekte çoğu smaçtan olmak üzere 18 atarken, devre sonunda da 28 sayıya ulaştı.

İkinci yarıda da atmaya devam etti Gabriel. Moerman üçlüklerle 34 sayıya ulaştı, son ana kadar Avrupa takımını taşıdı ama Beaubois’in şutları girmeyince Asya maçı 147- 146 kazanırken, 44 sayıyla oynayan Kenny Gabriel, smaç yarışmasından sonra maçın da En Değerli Oyuncusu seçildi.

21 Ocak 2019, Pazartesi 06:23
YAZININ DEVAMI

‘’Efes hata yapmadı‘’

Euroleague’de iki Türk takımını karşı karşıya getiren derbide, ihtiyacı olan taraf kazandı. Darüşşafaka Tekfen karşısına 3 maçlık galibiyet serisi ile çıkan Anadolu Efes, ilk periyottan itibaren oyuna ağırlığını koyup farka koştu.

Daçka, kaybettiği maçlarda dahi iyi mücadele eden, direnen bir takım görüntüsü vermişti. Ama dün bu oyun karakterini sahaya yansıtamadılar.

Müthiş bir hücum potansiyeline sahip olan Lacivert-Beyazlılar, maçın başında Moermann ve Beaubois ile skor üretirken, Daçka oyunun içine bir türlü giremedi. Farkı sistematik olarak açtı Efes. Periyot 21-14, devre ise 45-25 sona erdi.

Son çeyrekte Efes oyunu bırakınca bir ara 30 sayıya yaklaşan maç, 14’le bitti: 82-68.

Efes’te forma giyen 12 oyuncu da skora katkıda bulundu.

Maçın ne kadar yumuşak geçtiği iki takımın attığı serbest atışlardan bile belli olabilirdi. Efes ve Daçka sadece 7’şer kez çizgiye gittiler.

Coach Ergin Ataman, çok fazla süre vermediği oyuncuları da oynatırken, Efes fazla yıpranmadan galibiyete ulaştı.

All-Star haftasını da göz önüne aldığımızda, Lacivert-Beyazlılar önümüzdeki maçlara daha dinç bir şekilde çıkabilecekler. Üst üste Real Madrid ve Panathinaikos deplasmanları var. Bu ikisinden çıkacak bir galibiyet ve iç sahadaki Olympiakos maçı Lacivert- Beyazlılar’ı kalan haftalar öncesi fazlasıyla rahatlatabilir.

Darüşşafaka, geçtiğimiz ay Olympiakos’u devirmişti. Bir iddiaları yok belki ama belirleyici takımlardan biri olacaklar. Daçka’ya kaybeden, bir maçtan fazlasını kaybetmiş olacak belki. Belki, Olympiakos’la ilk 4 mücadelesi veren Anadolu Efes, bir galibiyet farkla hedefine ulaşacak.

19 Ocak 2019, Cumartesi 07:14
YAZININ DEVAMI