Fenerbahçe Beko-Türk Telekom yarı final serisi, kupanın en zevkli maçlarından biri oldu. Önceki hafta İstanbul’da oynanan maçın gerginliği, Ankara’ya da taşınmıştı. Landesberg’in, Kaliniç’e fırlattığı ve hakemlerin görmediği pozisyon sonrası, iki maç içinde de sık sık didişti. İşi bireyselliğe dökmeleri, ikisinin de işine yaramadı açıkçası. Fenerbahçe kaçtı, Telekom kovaladı. İki kere 10 sayıdan geldiler. Özellikle son bölümde Metin Türen’in iki üçlüğü ile oyuna ortak oldular, galibi, tecrübe ve oyuncu kalitesi belirledi.

Melih ilk yarıda skora büyük katkı yaparken, ikinci yarıda asistleri ile ön plana çıktı. Sahanın yıldızı Sloukas ise noktayı koyan isim oldu. Telekom da, çok iyi hazırlanmış. Galibiyeti hak edecek kadar oynadılar. Ligdeki ilk yıllarında oldukça iyi iş çıkarıyorlar.

Kartal, rakip olamadı

Günün ilk yarı final eşleşmesi ise çekişmeden ve heyecandan uzaktı. Beklenildiği gibi çıkmadı açıkçası. Anadolu Efes formda ve favoriydi belki ama Beşiktaş’ın bu kadar çabuk teslim olacağını tahmin etmiyorduk. Moerman fırtınası ile başladı maç, ikinci yarının başında Beaubois’in 2 dakikada attığı 3 üçlükle de bitti. Fark 26 olmuştu. Sonra iki takımın gençleri girdi sahaya. Efes neredeyse maçı verme noktasına getirdi ama zaman yetmedi...

Bu tip maçlar sonrası Türk oyuncuları eleştiren Ergin Ataman’ın eline yine koz verdi Efes’in gençleri. Ataman ne kadar söylense az olur aslında. İki takımın yerlileri sahadayken, tam 20 sayılık diferans oldu. Moerman, sadece 21 dakika oynadı, 29 sayı attı. 35 dakika oynasa, ne atardı bilmiyorum artık... Finalde bir klasik yaşanacak. Ligin, hatta Euroleague’in en iyi kadrolarından ikisi Ankara’da kupa için kozlarını paylaşacak. Şimdiden maç saatini sabırsızlıkla bekliyorum.

Türkiye Kupası 8’li finallerinin en keyifli maçlarından biriydi... Sezonun en geç kurulan takımlarından olan Beşiktaş Sompo Japan, sürekli gelişiyor. Son 1.5 ayda büyük bir çıkış yapmışlardı, kupanın son finalisti Tofaş’ı da eleyerek yollarına devam ettiler. 2. periyodun ortalarından itibaren Rich ve Gibson’la oyuna ağırlığını koyan Kartal, 28. dakikada da farkı 13’e kadar çıkardı: 54-67. Tofaş’a oranla daha dar bir rotasyona sahip olan Beşiktaş’ta coach İvanoviç neredeyse bütün maç tam saha pres yaptırdı. Daha çok mücadele eden, daha çok efor sarfeden taraf Beşiktaş’tı o ana kadar.

Ene'nin hamlesi işe yaradı

Ama. 4. periyodun başında Orhun Ene’nin Berkan-Muhsin hamlesi işin rengini de değiştirdi. İki genç Türk oyuncu, savunmada her yeri kaparken, biraz da yorulan Beşiktaş’ın hücum ritmi bozuldu. Weems ve Meija’nın sayıları ile 14-2’lik seri yakalayan Tofaş, farklı geriden gelip 72-71 öne geçti.

Samet'in kritik sayıları

Rüzgarı arkasına alan Bursa ekibinin son bölümde avantajlı olması bekleniyordu belki ama, Beşiktaş’ta Rich-Gibson ikilisi ne zaman aynı anda oynasa, fark yaratıyorlar. Nitekim bu anlarda sahanın yıldızı Rich’in yanı sıra Gibson’un skor katkısı, en önemlisi ise sezonun en kötü oyunlarından birini çıkaran Buva’nın yerine dakika alan Samet’in son dakikada üst üste 2 hücum ribaundundan çıkardığı 5 sayı zaferi Beşiktaş’a getirdi. Berkan-Muhsin ikilisinin sadece 5 dakika sahada kalıp kenara gelmesi de, Siyah-Beyazlılar’ın oyunun genelindeki gibi hücumda tekar ritm bulmasındaki faktörlerden biri oldu.

Sarı-Lacivertliler, Türkiye Kupası'nın ilk gününde, Bahçehir Koleji'ni farklı mağlup ederken, takımın iki İtalyan'ı Melli ve Datome toplamda 35 sayı atıp, sahanın yıldızları oldu.

Fenerbahçe Beko, en büyük favorilerden biri olarak gelmişti Ankara'ya... Nitekim ilk maçta, gücünü fazlasıyla sahaya yansıttı. Bahçeşehir, ligin ilk yarısındaki performansıyla kupaya son anda katılmaya hak kazanmıştı. Ligin yeni takımı, ilk kez Türkiye Kupası oynuyordu. Ama ilk tecrübeleri, onlar için çok küçük düşürücü bir skorla bitiyordu ama 26 sayıya çıkan fark sonrası Fenerbahçe'nin yumuşaması, skoru makul bir hale getirdi.

Sarı-Lacivertliler, her ne kadar Vesely'siz oynasa da, son dönemde çok formdaydı.

Özellikle Melli, Çek pivotun yokluğunda taşın altına elini fazlasıyla sokuyor. Dün de onun üçlükleri ile öne fırlayan Kanarya, hücum ribauntlarındaki etkinliği ile farkı giderek açtı.

Bunda Dedas'ın bir ara iki uzun olarak Emir ve Hakan'ı kullanmasının da payı büyüktü. Bahçeşehir, Fenerbahçe'nin Euroleague seviyesinde yaptığı savunma karşısında çok çaresiz kalırken, tek hücum planı Manny Harris'in birebir oynayıp el üstünden attığı şutlardı. Harris de 9'da 1'le oynayınca, henüz 26. dakikada fark tam 26'ya çıktı: 64-38. Bu farkın oluşmasında 2. yarının başında 3/3 üçlük atan Datome'nin rolü büyüktü.

Dedas yine şov yaptı

Geçmiş kontratı bulunmasa BSL'de antrenörlük yapacak kriterlere uygun olmayan Dedas, daha ilk dakikadan itibaren hakemlerle konuşmaya başladı. Baktı fark 30'a gidiyor, kendini attırıp soyunma odasına gitti. Ondan sonra takım oynamaya başladı ama artık vakit çok geçti.

Fenerbahçe, Ankara'ya kararlı gelmiş gözüktü. Obradoviç'le sadece 1 Türkiye Kupası kazanan Sarı-Lacivertliler, bu kez favori olduğunu ilk maçtan gösterdi.

Basketbol Erkekler Türkiye Kupası, çok çekişmeli bir maçla başladı, gülen taraf evsahibi Türk Telekom oldu. Fenerbahçe galibiyetinden sonra çıkışa geçen ve daha iyi basketbol oynayan Galatasaray Doğa Sigorta, Ankara’ya iddialı gelmişti. Hatta yarı finalde bir derbi beklentisi vardı ama maç sonunda hata yapmayan Telekom, zafere ulaştı. Maç boyu üstünlük sürekli el değiştirdi. Telekom’u, Landesberg zorlarken, Cim Bom ilk yarıda Auguste’u pota altında iyi kullandı, ikinci yarıda Göksenin’in kritik üçlükleri, takımına hayat verdi.

Göksenin topu kaçırınca...

Üçüncü çeyrek 64-57 Başkent ekibinin lehine sonuçlanırken, son bölümde Göksenin ve Hayes’in iki üçlüğü Galatasaray’ı oyuna ortak etti. Bundan sonrası tam bir heyecan fırtınası şeklinde geçti. Alan savunması yapan Cim Bom, Telekom’u ritmden çıkarırken, o ana kadar 0/7 ile iki sayılık şut atan Hayes, 8.’de isabet bulunca skora denge geldi: 77-77.

Ardından top çalıp hızlı hücuma çıkan Galatasaray öne geçme fırsatı yakalarken, kazanılması halinde maçın kahramanlarından biri olacak olan Göksenin, elindeki topu kaptırdı. Stimaç’ın basket faulu, yarı finale çıkacak takımı belirledi. 5/8 üçlük isabet oranı ile 27 sayı atan Landesberg, son dönemdeki müthiş formunu kupada da devam ettirirken, 3. periyotta Yunus’un 2/2 ile üçlük atması, Stimaç’ın tam 8 hücum ribaundu alması, Telekom’un galibiyetinde kilit noktalardı.

Haftaiçi Panathinaikos karşısında müthiş bir oyundan sonra farklı galip gelen Fenerbahçe Beko, performansını lige de yansıttı, sezonun en farklı galibiyetini aldı. Düşme hattı ile Play-Off sınırı arasında yer alan ama son dönemde iyi bir performans sergileyemeyen Büyükçekmece, maça müthiş başladı. İlk çeyrekte Gibson, Eldridge, Tiby, Berkay ve Kerem ile tam 6 üçlük isabeti bulan konuk ekip periyodu 22-21 önde bitirdi. İkinci çeyreke Sinan’ın oyuna girmesiyle savunmayı sertleştiren Kanarya, üst üste kaptığı toplarla rakibin dengesini bozdu. Melih, Lauvergne ve Ali Muhammed ile isabetli üçlükler bulan Fenerbahçe, bir anda oyunu kopardı ve soyunma odasına 50-36 önde gitti.

Herkes katkı verdi

İkinci yarıda ise müthiş hücum performansı devam etti. Bu periyotta tam 31 sayı bulan Sarı-Lacivertliler, farkı giderek açarken 9 farklı oyuncudan tam 16 üçlük isabet bulduğu maçı 107 sayı atarak tamamladı. Forma giyen 12 oyuncu da skora katkıda bulunurken, Sinan’ın 4 top çalıp, 6 asist yapması, Green’in oynadığı her maç istikrarlı katkı vermeye başlaması, 5/7 isabet oranı ile 11 sayı atması günün dikkat çeken istatistikleriydi. En önemlisi, Obradoviç, 24 dakika oynayan Ahmet hariç diğer oyuncularını 20 dakikanın altında oynatıp, zorlu dönemde takıma aktif dinlenme yaptırabilmesi oldu.

İki takım arasındaki rekabetten dolayı her zaman bir Euroleague derbisi havasında geçer Fenerbahçe- Panathinaikos maçları. Ama dün, Fenerbahçe Beko, öyle ağır bastı ki 2. çeyrekte maçı bitirdi... Vesely bu yıl takımın, hatta Euroleague’in en değerli oyuncusu belki ama, Fenerbahçe, Euroleague’in en iyi ‘takımı’. İsimler önemli tabii ki, ama takımı oyunu her şeyden önemli.

Deplasman sorunu...

Panathinaikos, bu maça kadar oynadığı 10 deplasmanın 9’unu kaybetmişti. Dış sahada büyük sorun yaşayan bir takım. Ama her şeye rağmen, adı, geleneği, geçmişi var. Ligi en çok kazanan takımların başında geliyor. Böyle bir takıma karşı 28 sayı farkla öne geçti Fenerbahçe ve Play-Off’u en erken garantileyen takım olarak da tarihe geçti.

Moladan sonra dağıldılar

2. periyodun başındaki savunma direnci, kapılan toplar ve atılan ‘fastbreakler’ skoru bir anda 45-29’a getirdi. Sürklase olmuştu Atina ekibi. Coach Rick Pitino da... 9 saniye kala savunmadayken aldığı mola onun da dağıldığını gösteriyordu belki. Nitekim mola dönüşü Guduriç üçlükle takımını soyunma odasına götürdü. Maça alan savunması yaparak başlayan Pana karşısında son haftaların formda ismi Melli’nin üçlükleri, kenardan gelen Melih’in skor katkısı, Guduriç ve Datome’nin sadece birer şut kaçırarak 12’şer sayı atması işleri fazlasıyla kolaylaştırdı.

Kısa mesaj

Fenerbahçe taraftarı yine takımına büyük destek verdi. Yatırım yapılan genç oyuncu Tarık Biberoviç sahaya girerken, bütün tribünün ayakta alkışlaması, her bir oyuncuyu ayrı ayrı ne kadar sevdiklerinin göstergesiydi.

Gecenin sorusu

Panathinaikos defoları olan bir takım. Ama daha ilk yarı sonunda pes etmeleri, kazanacaklarına dair en ufak bir inanç hissetmemeleri dikkat çekti. Ama bu hissettirmeyen Fenerbahçe Beko’nun varlığıydı.

Maçın starı

4/5 üçlükle 14 sayı, 7 ribaunt, 4 asist ve 2 top çalma ile oynadı. Vesely’nin yokluğunda Lauvergne formsuz bir döneme denk geldi ama Melli, taşın altına elini fazlasıyla sokmaya başladı.

Maçın olayı

Green son 14 dakika oynayıp neredeyse takımın en skorer oyuncusu oluyordu. Onun dişlinin bir parçası olması Fenerbahçe için çok önemli. Ama daha da önemlisi daha 22. haftada Play-Off’u garantilemek ve bunu başaran ilk takım olmak da, dünkü maçın anlamını biraz daha arttırdı.

Ataşehir’de bir Euroleague klasiği yaşanacak. Fenerbahçe Beko, ligdeki önemli rakiplerinden Panathinaikos ile karşı karşıya geliyor. Sakat olan Jan Vesely’den yoksun olarak çıktığı ilk maçta Bayern Münih’e mağlup olan Sarı- Lacivertliler, Atina ekibi karşısında iç sahadaki yenilmezlik unvanını korumak istiyor. Deplasman fakiri 8 galibiyeti bulunan Panathinaikos ise Play-Off için kazanıp, galibiyet hanesine ekstra bir 2 puan eklemek amacında. Ancak Yunan ekibinin deplasman karnesi felaket durumda. Pana şimdiye kadar oynadığı 10 deplasman maçında 9 yenilgi alırken, sadece Buducnost’u devirebildi. Onlarda da takımdan ayrılan Lasme’nin yanı sıra sakatlığı süren Keith Langford bu maçta forma giyemeyecek. Kanarya’da ise Vesely dışında eksik oyuncu bulunmuyor.

Anadolu Efes, her ne kadar üst düzey maç kazanamasa da şu ana kadar alması gereken bütün maçları aldı. Gran Canaria da bu tip maçlardan biriydi.

Coach Ergin Ataman, bu yılın başarılı ikilisi Miçiç ve Beaubois’yu kenarda tutarken, Larkin ile oyuna başladı. Simon, 4 dakikada hiç kaçırmadan 10 sayı atarken, Larkin’in asistleri ile 22-12 öne geçen Efes, periyodu da 26-19 önde bitirdi.

Ne zamanki, oyuncu değişiklikleri başladı, Lacivert-Beyazlılar oyun ritmini kaybetti. Miçiç- Beaubois ikilisi kenardan gelip hiç katkı veremezken, çok fazla top kaybı yaptı. Gran Canaria, 10-0’lık seri ile geriden gelip öne geçti, devreyi de 46-43 galip bitirdi.

Doğuş’un hareketi kırılma anı oldu

Maçın kırılma anı, Doğuş’un yere atladığı pozisyon oldu. Zaten Efes’in kazandığı maçlarda Doğuş-Dunston ikilisinin savunma performanslarının ön plana çıktığını görüyoruz. Doğuş’a ayak uyduran Dunston’un, kaptığı top sonrası yaptığı smaç, Miçiç’in kaptığı top sonrası attığı üçlük işin rengini değiştirdi. Bir anda 10 sayı öne fırlayan temsilcimiz, final periyodunda Larkin ve maç sonlarını felaket oynayan, ama bu kez tam tersini yapıp yıldızlaşan Miçiç’in sayıları ile farka koştu.

Simon 3/3 iki sayı, 5/6 üç sayı gibi müthiş bir yüzdeyle 25 sayı atıp, takıma liderlik yaptı. Efes, yine Doğuş’un 10 dakikanın üzerinde oynadığı bir maçı daha kazandı.

Önümüzdeki 3 haftada Olympiakos ve Barcelona’yı evinde ağırlayacak olan Lacivert-Beyazlılar, takipçilerini devirdiği taktirde, ilk dördü, dolayısıyla Play-Off’ta saha avantajını ele geçirmek adına çok büyük avanataj yakalayacak.