‘’Tek bilet, 7 aday‘’
Bank Asya 1.Lig’de bitime topu topu 4 hafta kaldı. Süper Lig’e çıkmak için bazı takımların önünde sadece 270 dakika, bazılarının da 360 dakika var. Tabii ki bu söylediğim dakikalar bir alt lige gidecek takımlar için de geçerli. Şu bir gerçek ki, bu sezon takımlar Süper Ligi birbirlerine ikram etmek için savaşıyor. Öyle avantajlar yakalıyorlar ki, belki sezon sonunda yakaladıkları bu fırsatları nasıl heba ettikleri için saçlarını başlarını yolacaklar. Açıkçası bu ekipler içinde en istikrarlı olanı zaten lider. Samsunspor takipçisinden maç fazlasıyla 5 puan önde lider olarak son 4 haftaya girdi. Hüseyin Kalpar’ın içeride oynadıkları Erciyesspor maçında kazanılan 1 puanın çok önemli olduğunu söylemesini kimse yadırgamasın. Çünkü bu dönem duygusallıktan uzak, hesap kitap dönemi. Ve önemli olan gemiyi limana yanaştırabilmek. Kalpar, tecrübesiyle asla dolduruşa gelmeden gerçekçi davranıyor ve olağanüstü bir sürpriz yaşamazsa Samsunspor’u Süper Lig limanına yanaştıracak.
Mersin fırsat tepti
‘Peki ikinci takım kim olur?’ sorusunun cevabı şu anda çok zor. Çünkü Samsunspor’un takipçileri o kadar fazla hata yapıyor ki... Görünen manzara en az hata yapan mutlu sona ulaşacak. Dikkat edin, başaran demiyorum, en az hata yapan diyorum. Sadece bu haftaki sonuçlar aslında ligin aynası. Mersin İdman Yurdu’ndan başlayalım. Hedefi gelecek sezon Süper Lig’e çıkmak olan bu takım, ayağına gelen ilk iki fırsatı değerlendiremedi, Altay’a yenildi. Tabii ki her şey bitmedi, ama son haftayı bay geçirecek olan ve önünde sadece 3 maçı olan Mersin İdman Yurdu bitirip bekleyecek. Ancak oynamadan rakiplerini beklemek, herhalde dayanılmaz bir şey. Sonunda çok sevinirsiniz ya da yıkılırsınız. İşte Mersin İdman Yurdu, Altay önünde kazansaydı; belki de sezonun son maçı olan Boluspor karşısında, taraftarı önünde tur atacaktı. Her zaman söylediğimiz bir şey var, bunu bence Mersin İdman Yurdu da yaşadı. Türkiye liglerinde teknik adam değişiklikleri özellikle ilk haftalarda takıma pozitif etki yapar. Üstelik Altay’ın içerden çok dışarıda daha başarılı bir ekip olduğunu düşünüp, bu iki faktörü birleştirdiğinizde sürprize açık bir maç olacağı belliydi. Mersin’i yıkan bu yenilgi, Altay’a da can verdi.
İkisi de 1 puandan mutlu
Liderin maçından önce bu karşılaşmayı masaya yatırdık, sebebi de ikincilik savaşının son ana kadar süreceğini gösterdiği için. Samsunspor evinde müthiş bir taraftar desteğiyle oynadığı Erciyesspor maçında kazanamadı, ama kaybetmedi de. Kısaca takipçilerinin de takıldığı bir haftada fazla kayıp vermedi. Erciyes’in de 3 puana oynadığı maçta çok pozisyon izlemedik. Ancak aklımda kalan Yusuf Şimşek’in Erciyespor adına, Agbetu’nun da Samsunspor adına çok önemli gollük pozisyonları değerlendiremediği... Bence her iki takımın da sahadan memnun ayrıldığı bir 90 dakikaydı.
Bolu’da Özkalfa faciası
Bolu’da maçtan önce hakem faciası vardı. Tolga Özkalfa verdiği yanlış kararlarla özellikle Çaykur Rizespor’u çıldırttı. Bu hafta Hüseyin Göçek’in, Fenerbahçe-Gaziantespor maçındaki kötü yönetimiyle o kadar ön plana çıkması, belki de Özkalfa’nın şansıydı! Ama MHK büyük bir hata içinde. Sezon başından beri Özkalfa’nın yönettiği maçlardaki hatalara bakıp da, niye hâlâ bu hakemde ısrar ederler anlayabilmiş değilim. Ondan sonra da tutup, ‘Bırakalım hakemlerimiz rahat maç yönetsinler’ diyorlar. Kardeşim futbolcu kaybediyor, priminden oluyor, cezası kesiliyor, takım yarıştan kopuyor. Bütün bunlar bir hakemin yüzünden. İyi insan olmak, iyi İngilizce bilmek, mesleğinde başarılı bir kişi sayılmak, hakem kriteri olmamalı. Ama Oğuz Sarvan ısrarla bazı hakemlerin arkasında durarak bence onlara kötülük yapıyor. Bolu’daki maçta ev sahibi favoriydi, ama Rizespor beklenenin üzerinde bir performansla 1 puan alıp yarışta varolduğunu kanıtladı. Böyle bir haftada Boluspor kazansaydı, yine önemli bir avantaj elde etmiş olacaktı. Ancak Yarenler herhalde Play-Off alışkanlığından vazgeçmek istemiyorlar!
Tavşanlı Linyitspor bu sezon sahasındaki yenilmezliğini Orduspor önünde de sürdürdü. Kütahya temsilcisi, ilk ikiden kopan, ama Play-Off’u bırakmak istemeyen Ordu ile golsüz berabere kalarak ilk iki şansını devam ettirdi. Adana’da ise gülen taraf ev sahibiydi. Alt sıralardan kurtulmak isteyen iki takımın maçında Adanaspor, Güngören Belediyespor’u tek golle yenip rahat bir nefes aldı.
Kocaman bir soru işareti
Haftanın son maçında ise Giresunspor, İzmir’de altın buldu. Lige kötü başlayan Çotanaklar sezonu başarıyla kapatacak gibi. Karşıyaka’da ise tam işler düzeldi derken, alınan bu iç saha yenilgisi moralleri bozdu. Alt sıraları yakından ilgilendiren bir başka maç İstanbul’daydı. Kartal, Akhisar Belediyespor’u 2-0’la geçip, çok ihtiyacı olan 3 puana ulaştı. Diyarbakırspor ise evindeki maça çıkmadı, daha doğrusu çıkamadı. Kararı federasyon verecek. Ancak lig sonuna kadar maçlara çıkmazsa ne olacak, bu ayrı bir soru işareti Bak Asya 1.Lig için...
‘’Kadıköy taktiği‘’
Bursaspor, ilk yarıda evinde yenildiği rakibi karşısında rövanşa çıkıyor. Yeşil-Beyazlılar 12’nci haftadaki maçta Trabzon karşısında çok etkisizdi ve kaybetmişlerdi. Özellikle Jaja’nın müthiş performansı Bursaspor’u devirmeye yetmişti. O günün önemli bir ismi de sahada basmadık yer bırakmayan Engin’di. O zamandan bu yana Jaja’nın çok etkili olduğu söylenemez, takımın yükü Burak’ın omuzlarında. Zaten Engin de hafta içinde idmandan kovuldu. Tabloya baktığınızda ilk iki iddiasını yitirmiş görünen Bursaspor için yine de önemli bir maç. Çünkü Bursaspor bu maça çıkarken Fenerbahçe-Gaziantepspor karşılaşmasının sonucunu bilerek çıkacak, belki de 3’üncülük koltuğu elden kayacak. Her şeye rağmen Bursa’yı 3 puandan başka bir sonuç sevindirmez.
Avni Aker’den korkmasınlar
Peki Bursaspor’un Trabzon’da şansı ne kadar? Ya da bir başka deyimle nasıl puanla evine döner Timsahlar? Bence son Antalyaspor maçındaki sonuçtan çok, oynanan futbol ister istemez umutları azaltıyor. Ancak aynı kadronun iki hafta önce Kadıköy’deki mücadelesi de ortada. Bence Kadıköy’de ne yaptıysa aynısını yapsın, kazanmasa da kaybetmez Bursaspor. Çünkü Yeşil-Beyazlı ekibin en büyük gücü oyun disiplini. Bu faktör Bursaspor’u şampiyonluğa götüren en büyük olguydu. Bu sezon bunu ligin ikinci yarısında kaybettiler ve ilk ikiden uzaklaştılar. Eğer orta alanı Trabzonspor’a teslim etmezlerse ve Burak’a yapılan servisleri iyi bir kademeyle önlerlerse puanla dönmeleri sürpriz olmaz. Çünkü rakip ikinci yarıda sadece lig sonuncusu Konyaspor’u evinde yenebildiğine göre Avni Aker o kadar da korkulacak bir yer değil. Yeter ki Bursaspor, Bursaspor gibi oynasın, geçen sezon ki şampiyonluk ruhunu yakalasın.
Maçın adamı kimler olur?
İvankov, Ömer, Miller
‘’Kalp dayanmaz‘’
Bank Asya 1. Lig’de sanki bir at yarışının son düzlüğünü seyreder gibiyiz. Gerçekten inanılmaz sonuçlar, inanılmaz ataklar var son haftalarda... Takımları birer at ve teknik direktörleri de jokeyleri gibi düşünürsek, bakalım ipi kim göğüsleyecek... Tabi ki bu yarışta atların kalitesi ve gücü kadar, jokeylerin de mahareti önemli. Hani bir söz vardır, ‘At sahibine göre kişner’ diye. Son ataklarda bana göre teknik direktörlerin performansı belirleyici olacaktır.
Genel olarak lige baktığımızda; Samsunspor’un çok büyük avantaj yakaladığı ve Süper Lig’e çok çok yaklaştığı bir gerçek. Geçtiğimiz haftanın en kazançlı ekipleri; lider Samsunspor, Mersin İdman Yurdu, Gaziantep Büyükşehir Belediyespor ve Çaykur Rizespor oldu. Ancak Samsunspor ve Mersin İdman Yurdu’nun dış sahada kazanması, önemli bir artıydı.
Bolu çok şey kaybetti
Haftanın kaybedenlerinin başında ise ayağına gelen fırsatı tepen ‘Boluspor’ geliyor. İsterseniz liderden önce Boluspor’un Gaziantep’te kaybettiği maçı masaya yatıralım. Karşılaşma öncesi Boluspor teknik direktörü Levent Eriş, “Bu maç bizim şampiyonluk maçımız. Kazanmaya gidiyoruz ve kazanırsak, Süper Lig’e çok yaklaşmış olacağız” demişti. Gerçekten de karşılaşmaya baktığımızda, Boluspor’un kazanması için maç içinde her ortam oluştu. Önce rakip kendi kalesine bir gol attı, bu da Boluspor’u öne geçirdi. Ardından bir kırmızı kartla Gaziantep Belediyespor sahada 10 kişi kaldı. Düşünün ki, deplasmanda 1-0 öndesiniz, üstelik rakibiniz 10 kişi kalmış ve siz o maçı kaybediyorsunuz. Belki de bu mağlubiyetle Boluspor, tüm bir sezonu kaybetti. Galip gelseydi, fikstür avantajını da yanyana koyarsanız, çok şey kazanacaktı... Ama diğer kazanan takım Gaziantep Belediyespor, bu galibiyetle Süper Lig için büyük bir avantaj yakaladı, geriye kalan maçlarına baktığımızda... Eğer seriyi sürdürürlerse, yılın sürprizine imza atabilirler.
En büyük alkış Ahmet’e
Lider Samsunspor, tabi ki alkışa değer bir 3 puan aldı ama en büyük alkış, kalecisi Ahmet Şahin’e gitti. Tecrübeli file bekçisi, inanılmaz bir sezon yaşıyor ve takımına da yaşatıyor. Kalesini gole kapatan Ahmet, bu hafta Denizli’de de başroldeydi. Maç sonrası kazanan takımın teknik direktörü Hüseyin Kalpar, büyük bir olgunlukla, “Bu maçı kalecimiz sayesinde kazandık” diyorsa, fazla söze gerek yok. Denizlispor’da ise kötü gidiş sürüyor. Horozlar, gerçekten iyi oynadılar ama olmadı mı olmuyor...
Bu hafta belki maç öncesi favoriydi ama çok da zorlu bir karşılaşmaydı Akhisar maçı, Mersin İdmanyurdu için. Çünkü Akhisar Belediyespor küme düşme hattındaydı ve sahasında kaybetmeyi aklından geçirmiyordu. Ancak Nurullah Sağlam’ın öğrencileri bir deplasman zaferine daha imza attılar ve emin adımlarla Süper Lig’e doğru yürüyorlar. Bu bir kulüp başarısı değil, bence gerçek bir teknik adam başarısı...
Sağlam tarih yazıyor
Yönetim başından beri elinden geleni yapıyordu, şimdiye kadar da bu çabayı sürdürdüler, ancak bir türlü beklenen gerçekleşmedi. Ne zamanki Nurullah Sağlam ipleri eline aldı, takımı bir CEO gibi yönetmeye başladı. İşte o zaman başarı da beraberinde geldi. Müthiş bir arkadaşlık ortamlı oluşturan (Ben bunun başarıda en büyük etken olduğuna inananlardanım) Nurullah Sağlam, tecrübesi ve zekasını birleştirerek, Mersin’de adeta tarih yazıyor.
Rize’de ise gülen ev sahibiydi. Kümede kalma mücadelesi yapan Kartalspor karşısında zorlanan Rizespor, penaltı golüyle galip gelip en azından haftayı umut ve moralle kapattı...
Bu ligde sessiz sedasız yarışı kovalayan bir başka takım da Erciyesspor. Ergün Penbe ile adeta yeniden doğan Mavi-Siyahlılar, bu hafta da zorlu rakibi Tavşanlı Linyitspor’u evinde devirmeyi başardı. Kayseri ekibi bundan sonra kazanıp, rakiplerinin takılmasını bekleyecek. İlk iki değil ama Play-Off için kuvvetli bir aday konumuna geldiler.
Ordu’da umutlar azalıyor
Ordu’nun dereleri yukarı mı akıyor, bilemiyorum. Ancak işlerin hiç de iyi gitmediği bir gerçek. İlk iki iddiasından uzaklaşan Mor-Beyazlılar, böyle giderse Play-Off’u da tehlikeye atacaklar. Gerçekten çok ciddi ilk iki şansı olan bu takım, bir anda aldığı başarısız sonuçlarla tepe taklak oldu. Adanaspor karşısında favori çıktıkları maçta, alınan 2-2’lik beraberlik, kentin de havasını kaçırdı. Adanaspor bu sezonu kayıp yaşadığı için alınan bu puan, önemli artıları oldu.
Giresunspor ise evindeki 3 puan serisini bu hafta da sürdürdü. Altay’ı 1-0’la geçen Çotanaklar, iyice rahatladı. Bu yenilgi sonrası Altay’da Coşkun Demirbakan gitti, Mehmet Altıparmak geldi. Diğer bir İzmir takımı Karşıyaka ise lige veda eden Diyarbakırspor önünde bir kazaya uğramadan, sahadan 2-0’lık bir galibiyetle ayrıldı.
‘’Bursa'ya yakışmadı‘’
Bursaspor’un iç sahadaki sıkıntısı dün gece de sürdü. Gerçekten maçın 90 dakikasına baktığımızda, Yeşil-Beyazlılar, Antalyaspor karşısında öndeyken de iyi değildi. Timsah’ta inanılmaz bir orta alan sıkıntısı var. Bunu tribünden ilk 30 dakikalık bölümde rahatça gördük. Özellikle tecrübeli ve kaliteli dediğimiz Ergiç, inanılmaz güçsüzdü. Ancak Ertuğrul Sağlam ısrarla onu oyunda tuttu.
Bu tür karşılaşmalarda 1-0 tehlikeli bir skordur. Antalyaspor gibi moralli gelmiş ve orta alanı fazlasıyla güçlü bir rakip karşısında farkı yükseltmeniz gerekir. Dün gece Bursaspor bunu yapamadı. İki kere öne geçtiği maçta çok basit ve kalitesine yakışmayan goller yedi. Böyle goller yediğiniz zaman tabii ki kazanamazsınız.
Aslında Bursaspor’un geçmişinde de böyle maçlar çok oldu. Ancak mutlaka skoru değiştirecek, takımı ateşleyecek oyuncu sahneye çıkardı. Ama dün öyle bir isim göremedik. Geçtiğimiz hafta Fenerbahçe önünde defansif oynayan takım öyle kalmış, Antalyaspor’u da kolay rakip olarak görmüşlerdi. Fakat Mehmet Özdilek’in öğrencileri hiçbir zaman oyun disiplininden uzaklaşmadı ve rakibinin kademe anlayışını bozarak az ama öz pozisyonları değerlendirip, haklı bir galibiyet aldı.
Karşılaşmayı özetlersek; Bursaspor şampiyonluktan uzaklaştıktan sonra üçüncülüğü yeterli gören bir anlayışla lige şimdiden havlu atmış bir gece yaşattı taraftarına.
‘’Samsun finişi gördü‘’
Büyük bir camia bütünlüğü yaşayan Samsunspor, sahada da fark attı,zirvede yalnız kaldı. Tavşanlı’nın Denizli galibiyeti de sürpriz değildi, ama Bank Asya’nın yeni takımı adına Süper Lig için en büyük adımdı.
Bank Asya 1.Lig’de hızla sona doğru gidilirken, Samsunspor’un finişi gördüğünü söylemek mümkün. Gerçekten de hem istikrarlı sonuçları, standardı hep tutturdukları pozitif futbolları, yıldızlarının performansı, şehrin bütünleşmesi derken, Kırmızı-Beyazlılar hak ettiği noktaya ulaştı. Onların bu yapılanmasından, yönetimin Hüseyin Kalpar gibi bir deneyimli hocanın arkasında durup onun isteklerine kayıtsız-şartsız destek vermesinden birçok kulüp dersler çıkarmalıdır. Tavşanlı da haftanın en önemli sonucuna imza attı. Mustafa Akçay’ın ortaya çıkardığı sıra dışı bir öykü dahi olabilecek Tavşanlı Linyitspor, Denizli’yi yenerek belki de bu yoldaki en önemli 3 puanlarından birini kazandı.
Samsunspor-Karşıyaka
Karşıyaka kendini biraz daha sağlama aldığı için Samsun’da rahat olacakları ve bunun paralelinde de sürpriz bir sonuç alabilecekleri ihtimali gündemdeydi. İlk 45 dakikada da işler bu şekilde gelişti. Ancak Samsunspor gibi bir deplasmanda 10 kişi kalmanın dezavantajı kendini çabuk belli etti. Taraftarının büyük desteği, yıldızlarının ve deneyimli oyuncularının inisiyatif alması, kentin takıma sahip çıkışı gibi noktalar farkı hem sahada hem de puan cetvelinde kendini belli etti. Samsunspor büyük bir sürpriz olmazsa artık Süper Lig’e en yakın takımdır ve en erken de onlar garantileyecektir.
T.Linyitspor-Denizlispor
Artık Tavşanlı Linyitspor için bu tip sonuçlar sürpriz sınıfına girmiyor, ama bu yaptıkları işi takdir etmemize engel değil. Mustafa Akçay’ın öğrencileri, Süper Lig yolunda en az diğer rakipleri kadar şansları olduğunu ve mutlu sonu da hak ettiklerini gösterdiler. Denizlispor sınavı kırılma anlarından biriydi ama takımın en büyük şifre çözücüsü Mehmet Akyüz, tıpkı geçen sene Karabük’teki Emenike ve Yasin Avcı örneğinde olduğu gibi, Tavşanlı’ya altın değerinde bir galibiyet kazandırdı. Bir başka ilginç nokta da ligin ilk yarısında oynanan Denizli-Tavşanlı maçını Denizli kazanmış, ancak o maçtan sonra krizli günler başlamıştı. Horozlar bu kez kaybetti ama sonuç değişmedi, zirve yolunda beklentilerin çok uzağındalar.
Mersin İ.Y.-Ç.Rizespor
Son dönemlerin en formda ekibi Mersin ile istikrarsızlıkların takımı haline gelen Çaykur Rizespor’un sonucu zirveyi yakından ilgilendirecek kapışmasında ev sahibi net bir galibiyet aldı. Bu 3 puan Mersin adına ne kadar değerliyse, Rize için de o derece ağır yara manasında. Çünkü artık telafisi olmayan anlar yaşıyoruz. Bir de zirvedeki iki takımın mücadelesinden söz ediyorsak durum biraz daha net anlaşılır.
Boluspor-Güngören Bld.
Erciyes ve Ordu karşılaşmalarından sadece 1 puan çıkarabilen Boluspor için Güngören Belediye maçı hiç şüphe yok ki beklediğinden kolay geçti. Çünkü İstanbul ekibi can havliyle mücadele ediyor ve zaman zaman sürpriz sonuçlarla da adından söz ettirebiliyor. Maçın ilk yarısı da bu şekilde geçti. Fakat Yarenler ikinci yarının başından itibaren kurduğu baskının karşılığını aldı, işi şansa ve son anlara bırakmadan kazandı.
Kartal-Gaziantep B.B.
Büyük ihtimalle Gaziantep Belediyesporlular kafalarını duvara vuruyordur, kısa bir süre önce üst üste kaybettikleri 3 maç için... Çünkü o üst sıraların karıştığı dönemde en azından 3 maçtan 2’sini kazansalar her şey başka olacaktı. Ama zararın neresinden dönülürse kardır felsefesi hakim görünüyor. Yine de uyarmakta fayda var, gol yollarındaki etkinlikleri alkışa değer ama savunma zaaflarına bir çözüm bulmaları şart. Kazanırken bile bu kadar hata yapmaları ilerde başlarına iş açabilir.
Adanaspor-Erciyesspor
Adanaspor’u Mbilla’nın hırsı ve attığı 2 gol de kurtaramadı demek yanlış olmaz. Kurtaramadı dememin sebebi de artık Adanalılar’ın özellikle de iç sahada alınacak beraberliğe sevinme gibi bir tavırlarının olmadığını bilmemdir. Bu sonuç Turuncu-Beyazlılar’ı da alt sıraların stresine soktu. Her ne kadar gol ve puan son dakikada geldiyse de 2-2’lik netice Kayseri temsilcisine de yaramadı. Büyük olasılıkla bundan sonraki hedefleri ilk 6 olacaktır.
Diyarbakır-Giresunspor
Diyarbakırspor direnmeye çalışıyor ama olmuyor. Giresunspor da Diyarbakır önünde fazla zorlanmadı. İlk ve ikinci yarıdaki birer golle 3 puanı garanti altına aldıktan sonra maçı hep kontrol altında tuttular. Giresun’un Akhisar’dan sonra da Diyarbakır’ı mağlup etmesi Karadeniz ekibine nefes aldırdı. Ancak bunu yeterli görmek gelecek haftaları riske sokar.
Altay-Akhisar Bld.
Çok ilginç bir maç ve sonuç... Olaya Altay tarafından bakıp yılların takımının bu durumlara nasıl düştüğünden mi bahsetsek, yoksa ligin yeni ekibinin hayata dönüşünden mi! Deplasmanda bu sezon sadece yarışa veda turlarında olan Diyarbakır’ı yenen Akhisar’ın ikinci dış saha zaferini Altay önünde alması ve ilk yarıdaki maçı da kazanmış olması da karşılaşmanın bir başka ilginç detayıydı. Altay’ın ise ligde kalma mücadelesine düşmesi ise camianın son dönemde hiç alışık olmadığı bir durum.
‘’Timsah gibi‘’
Tabi ki Sağlam bu futbolu uzun zamandır uygulamaya çalıştı ancak sahaya bir türlü dengeli 11 sürememişti. Fenerbahçe karşısında geçen sezon şampiyon olan Bursaspor’u izledik. 10’da 10 yapan ve seriyi daha da yükseltmeye çalışan Fenerbahçe, Kadiköy’de ilk kornerini 51. dakikada atıyorsa Bursaspor’un bu maçı nasıl oynadığının en büyük göstergesidir. Aslında Bursaspor çok iyi oynadı da Fenebahçe kötü müydü? Hayır... Golsüz bir maçta ancak futbola bu kadar doyulur. Bursaspor eğer kaybetseydi, yazık olurdu. Bence bu gerçek aynen Fenerbahçe için de geçerlidir. Kadıköy’de ilk 30 dakikada rakiplerini bunaltan Fenerbahçe dün bunu yapamadığı için kazanamadı. Bir de kalede İvankov ve savunmanın göbeğinde İbrahim-Serdar ikilisi sıfır hata ile oynayınca Fenerbahçe aradığı 3 puanı bulamadı ve liderlikten oldu.
Bursa için gelecek sezona dönük bir mesajdı oynanan futbol. Ertuğrul Sağlam oyun disiplinini üst düzeye çıkararak artık takımının büyüklerle büyük gibi oynayabileceğini gösterdi. Kanatların iyi çalışması ve orta sahanın başarılı alan savunması Fenerbahçe’ye geçit vermedi. Miller biraz çalışkanlığına etkinliğini de ekleyebilseydi belki de gol bile bulabilirdi.
Ertuğrul Sağlam’ı bu sezon zaman zaman eleştirdik. Ancak dün geceki maç taktiği muhteşemdi. Özellikle Alex’i ilk yarıda etkisiz hale getirdi. İkinci yarıda taraftarın etkisiyle Fenerbahçe baskın gözükse de hava toplarındaki başarı ve İvankov’un tecrübesi ortaya çıkınca Timsah her ne kadar şampiyonluğa ortak olmasa da lige güzel bir dönüş yaptı. Her iki takımı da teşekkürler... Bizlere çektikleri futbol ziyafeti için...
‘’Samsun bayram yeri‘’
Bu hafta herkes Samsunspor’a çalıştı. Favori Karadeniz ekibi, ilk yarısı golsüz biten karşılaşmada ikinci yarıda coştu ve 5-0’lık bir skorla evine döndü. Tabi ki, evine dönerken mutluydu ama, rakiplerinin aldığı sonuçlardan sonra daha da mutlu oldu. Açıkçası bu hafta 3 puan değil, belki de 13 puan aldı Samsunspor ve zirvedeki yerini sağlamlaştırdı. Aslında maçlardan bahsedecektik, ancak Çaykur Rizespor-Altay maçı sonrası iki teknik direktörün verdiği sert, sert olduğu kadar da camiaları ve futbolumuzu zedeleyici demeçlere dikkat çekmek istiyorum. Bilerek veya bilmeyerek, maksatlı veya maksatsız olsun, herkes söylediği sözlere dikkat etmeli. Çünkü bu sözlerle taraftar gerginleşiyor, futbol ortamı gerginleşiyor. İki tecrübeli teknik adamın ilk maçtan kalan bir sorunu, bu maçın sonrasına taşımaları, son zamanların moda deyimiyle “hiç şık” olmadı.
İki teknik adama da yakışmadı
Belki son dakikada gelen gol, belki de saha içinde bilmediğimiz nedenlerle de olsa, bu kadar ağır ve yakışıksız ifadeler kullanılması, güzel bir şey değil. İki teknik direktörü de yıllarıdır çok yakından tanıyoruz, hiç böyle tavırlarına tanık olmamıştık. Diğer yandan Gaziantep Büyükşehir Belediyespor-Mersin İdmanyurdu maçında yaşananlar da, ligin sonu gelirken, bir uyarı niteliğindeydi. Taraftarın stada alınmaması, bilet fiyatları ve Erol Azgın’ın maç bitimindeki sevinci, biraz düşündürücüydü...
Bütün bunları yarışın çok kızıştığı ve ligin önümüzdeki haftalardan itibaren patlamaya hazır bir bomba olma yolunda olduğu için uyarı olarak yazıyorum. Çünkü ilk 2 ve Play-Off için çok sayıda takımın şansının olması, gerilimi ister istemez artırdı. Burada bizlere, yöneticilere ve futbolculara çok iş düşüyor.
Kesinlikle itidali elden bırakmadan, futbolun 3 sonuçlu bir oyun olduğunu kabullenmemiz gerekli. Hakemlerimizin de, dersini iyi çalışması lazım. Çünkü bazı hakemlerimiz Süper Lig maçına başka, Bank Asya 1. Lig karşılaşmasına başka bakıyor. İster kabul etsinler, ister etmesinler, yönetme şekilleri ve vücut dillerinden bunu rahatlıkla görebilirsiniz. Bizden söylemesi...
Ordu Ferhat’ı geçemedi
İlk 2 savaşında Ordu’da müthiş bir maç vardı. Metin Diyadin, Orduspor’un başında ilk maçına çıktı. Ancak Diyadin’in karşısında eski öğrencisi Ferhat vardı. Boluspor’un kalesinde devleşen ve hatasız oynayan Ferhat, rakip forvetlere gol izni vermedi. Her iki takım için de kritik bir karşılaşmaydı. Biraz kan kaybettiler ama ev sahibi sahadan buruk ayrılan taraftı. Boluspor için önemli bir dış saha karşılaşmasından alınan bir 1 puan önemliydi...
Çaykur Rizespor ise ayağına gelen 3 puan fırsatını, son dakikada yediği golle tepti. Aslında sezona baktığınızda, Çaykur Rizespor’un evinde başarılı, Altay’ın ise dış sahada iyi sonuçlar alan bir takım olduğunu biliyorduk. İşte bu tablo, son dakikada da olsa ortaya 2-2’lik bir beraberlik çıkardı.
Denizli artık uzaklarda
Bank Asya 1. Lig’in flaş ekibi Tavşanlı Linyitspor, Reha Kapsal ile ayağa kalkmaya çalışan Karşıyaka’dan da puan almayı başarıp, iddiasını sürdürdü. Karşıyaka ise son bölümlere kadar önde götürdüğü maç sonunda aldığı 1 puana üzülen taraftı.
Gaziantep’te ise ilginç bir karşılaşma izledik. Konuk ekibin başında da, yine bir Gaziantepli teknik adam; Nurullah Sağlam vardı. Tecrübeli teknik patron 3 puan için geldiği memleketinden, eli boş döndü. Eski bir Mersin İdmanyurdu oyuncusu olan Abdullah Halman, attığı golle konuk ekibi evine puansız yolladı, aynı zamanda Mavi-Beyazlılar’ın ilk iki umutlarını da yeniden alevlendirmiş oldu.
Denizlispor’daki kan kaybı bu hafta da sürdü. Belki teknik direktör Serhat Güller ile ilk puanını kazanmış olsalar da, Horozlar’ın evinde aldığı 1-1’lik sonuç, taraftarı mutlu etmedi. Üstelik iyi bir sezon geçirmeyen Adanaspor’a karşı, rakip 10 kişi kalmasına rağmen evinde kazanamamak hoş değildi. Denizlispor artık ilk 2 yarışında, oldukça uzaklarda kaldı diyebiliriz. Adanaspor’a gelince... Turuncu-Beyazlılar kritik deplasmanda oldukça önemli bir puan kazandılar.
Giresun ve Güngören altın buldu
Sadece üst sıralar değil, ligin dibinde de inanılmaz bir mücadele vardı geçtiğimiz haftada. İstanbul ekiplerinin mücadelesinde gülen; Güngören Belediyespor’du... Kartalspor’u 2-1’le geçen Güngören, ligde kalma yolunda çok çok önemli bir galibiyet aldı bana göre...
Giresun’da ise alt sıraları çok yakından ilgilendiren bir karşılaşma oynandı. Bundan önce Gaziantep Büyükşehir Belediyespor ve Güngören Belediyspor’u deviren Giresunspor, yine bir Belediye takımı olan Akhisar Belediyespor’u da tek golle geçip, rahat bir nefes aldı...
‘’Toz Penbe Erciyes!‘’
Bilen, bilmeyen herkes konuşuyor. “Bu lig araştırma konusu, iyice incelenmeli” diye bir sürü laf salatası duymaya başladık sezonun sonuna gelirken. Yıllardır bu ligi takip etmemiş bir sürü ‘lafazan’ çıktı ortaya şu sıralar. Çünkü yıllardır şifreli kanalda yayın yaptığı için, ligden oldukça uzak kalanlar, şimdi yayın TRT’ye, açık kanala geçince, burada bir ligin olduğunun farkına vardılar.
Her mikrofon uzatıldığında konuşmak zorunda değiliz, bir konu hakkında fazla bilgi sahibi değilsek. Aslında Bank Asya 1.Lig’de değişen bir şey yok. Bu lig yıllardır sürprizi seven ve her sezon sonunda Süper Lig’e sürpriz bir takım veren bir kategori. Yaşanan sezonda da bu değişmeyecek gibi. Bunun sebebi de bu kategoride 4 büyükler yok, burada hakemler olağanüstü konuşulmuyor, burada akıl ötesi paralar ödenmiyor. Burada 11’e 11 mücadele var ve gününde olan kazanıyor...
Buca’ya, Sebat’a bakın...
“Tavşanlı Linyitspor nereden çıktı?” diyorlar. Geriye dönüp de bir bakın; Sebatspor... En son Bucaspor Süper Lig’e çıkmadı mı! Sebatspor’un başında o zaman Sadi Tekelioğlu vardı. Bugün Sivasspor’da oynayan Sedat, Abdurrahman,Bucaspor’da oynayan Ragıp gibi isimler, o zaman Sebatspor’u Süper Lig’e taşıyan isimlerdi. Ama o başarı tesadüf gelmedi. Şimdi rahmetli olan sevgili başkan Selami Yardım, çocuğu gibi sevdiği kulübünden maddi manevi desteğini esirgemedi ve Sebatspor mucizesini gerçekleştirdi. Bunları niye yazdım? Geriye dönük ufak bir hatırlatma olsun diye. Neyse hafif dokunmatik bir girişten sonra gelelim ligimize;
Bank Asya 1.Lig bu hafta da bir istifayı getirdi. Sezonun bana göre en başarılıteknik adamlarından biri olan Uğur Tütüneker de görevinden ayrıldı. Orduspor’daki performansını herkes kendine göre değerlendirebilir, ama adamlığını kimse değerlendiremez. İçi dışı tertemiz bir adamdır, Uğur Tütüneker... Şu istifası bile, bunun en güzel göstergesidir. Orduspor hâlâ yarışta en ciddi adaylar arasındayken görevi bırakması, onun hiçbir zaman küçük hesapların adamı olmadığını gösterir. Başkan Nedim Türkmen, Orduspor’da bu kritik değişimde başarılı bir operasyon yaptı ve Tütüneker’in karakterinde, adam gibi adam bir ismi, Metin Diyadin’i göreve getirdi.
Ordulular’ın içi rahat olsun
Diyadin başarısızlıkta aynı Uğur Tütüneker gibi koltuğa yapışmaz ve ayrılır. Ancak Diyadin’in inatçı yapısını ve başarısızlığa tahammülü olmadığını da hatırlatalım. Daha önce Oftaş ve Eskişehirspor’un Süper Lig’e çıkan kadrolarını kuran ve sezon sonunda olmasa da, bu takımların şampiyonluğunda önemli pay sahibi olan bir isim var şu anda Orduspor’un başında... Tek farkı Eskişehirspor ve Oftaş’ı bu haftalarda bırakmıştı presiplerine uymayan davranışlardan dolayı, şimdi ise bıraktığı haftalarda Orduspor’u aldı.
Zirvede Gaziantep rüzgarı
Bank Asya 1.Lig’in zirvesine yeniden baktığımızda, teknik kadro olarak bir Antep rüzgarı esiyor. Samsunspor’un başında Hüseyin Kalpar ve Mersin İdmanyurdu’nun başında ise Nurullah Sağlam... İki Gaziantepli teknik adam, takımlarını Süper Lig’e taşımak için müthiş bir performans sergiliyor. Samsunspor ve Mersin İdmanyurdu, içeride tek gollü galibiyetlerle haftayı mutlu kapattı. Ama bu haftanın flaş sonucu Bolu’dan geldi. Ergün Penbe ile büyük bir çıkış yakalayan Erciyesspor, Boluspor’u evinde vurmayı başardı. Pembe ile ikisi dışarıda 3 maç oynayan Kayseri ekibi, zorlu maçlardan yani ‘6 puanlık’ dediğimiz karşılaşmalardan zaferle ayrılıp başkan Ziya Eren’in yüzünü güldürdü. Bank Asya 1. Lig’i penbeleştiren Ergün Penbe, eğer başarılı olursa, gerçekten teknik adamlık kariyerinde önemli bir eşik atlaması da yapmış olacak. Boluspor’a gelince: Hani bir laf vardır “Denizi geçip, çayda boğulmak” Boluspor da inanılmaz engelleri aşıyor, ama içeride aldığı kötü sonuçlarla taraftarını kahrediyor. Samsunspor ve Erciyesspor’a karşı içeride kaybettikleri maçlar bu görüşüm için yeterlidir sanırım.
Tavşanlı’nın inadı inat
Haftanın diğer maçlarında Çaykur Rizespor ofansif anlamda önemli eksikleri olmalarına rağmen, nihayet deplasmanda kazandı ve Akhisar Belediyespor’u yendi. Tabi ki, Rizespor için iyi bir galibiyet ama ev sahibi için, tehlike çanları çalmaya başladı.
İzmir’de sessizlik vardı ve Altay ile Gaziantep Büyükşehir Belediyespor maçından 0-0’lık bir sonuç çıktı. Bir başka İzmir takımı Karşıyaka ise Tiago’nun iki golüyle Adana’da altın buldu.
Tavşanlı Linyitspor ise 3-0’lık Samsun yenilgisinin ardından evinde Diyarbakırspor’u farklı yenip, “yarışa devam” dedi... Önümüzdeki hafta milli maç var ve Süper Lig dinleniyor. Ama Bank Asya 1.Lig’de durmak yok ve sporseverlerin bütün gözleri bu kategoride olacak.