Arama

Popüler aramalar

‘’Jesus&Lucescu‘’

İlk yarı bitmişken, Fenerbahçeliler’in hoşnutsuzluğu sosyal medyaya yansıdı. Oysa ki, rakamlar ezici şekilde Fenerbahçe lehineydi. Bu istatistiksel gerçeğe rağmen hoşnutsuzluk, oyun üzerinden yorumlandı. Belki bireysel anlamda birkaç futbolcu dışında ışık veren olmayışından. Çoğunlukla da Jesus ismimin bile çıtayı çok yukarı çekişinden.

Mevsimin bu döneminde kötü görünen bu oyunlar için klasik sözler sarfetmek kolay. Diğer yandan iyi taraflara bakmak lazım. Değişmesi için çabalanan mevzulara kafa yormalı. Sağ-sol beki Osayi ile Ferdi olan, doğrudan çift forvetle sahaya dizilen bir takım gördüğümüz. Yıllardır da tribünün özlediği hatta.

Dizilişler yanıltıcıdır. Kafa yorulması gereken, ne oynamaya çalıştığınız. Tek forvetle hücum, üç hücumcuyla savunma oynayabilirsiniz. Ama Jesus oynatmak istediği oyunda samimi. Dün geceden anladığımız o. Dizilişi destekleyecek planlar yapıyor.

Diğer yandan her şeyi bir anda değiştirmek mümkün değil. Dünkü oyunun büyük bölümü mevsimin bu dönemi için kilit kelimenin ‘sabır’ olduğunu hatırlattı.

Oyundan, skordan daha endişe verici olan ise Mircea Lucescu’nun varlığı!

Sanki tüm planlarını İstanbul’a göre yapmış hissi verdi. Fenerbahçe’yi deşifre etmek, zaten ev sahibi olmadığı bir maçın rövanşında sonuca gitmeyi amaçlıyor algısı yarattı.

Fenerbahçe bir hafta içinde muhtemelen biraz daha gelişecek. Endişe verici olan Lucescu’nun dün geceki soğukkanlı duruşu!

İki müthiş teknik adamın strateji savaşını izlemeye başladık.

21 Temmuz 2022, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Torrent ders çalışmış‘’

İnancım o ki Torrent, Adana’daki maçın kasedini izlemiş. Her ne kadar Montella’nın ekibi son haftalarda dip yapmış olsa da İspanyol hoca, tehdidin adresini belirlemiş. Vargas’ın Yunus’a çapraz, Balotelli’ye savumma arkası pasları..

Adana’da böyle bir kabus gecesi yaşandığını anlamış Torrent. Haliyle, çok da tedirgin çıktığı Aslantepe’de önce tedbiri almış. Özellikle merkez kurgusuyla. Pulgar ve Berkan, Vargas içeri dönüp kafasını kaldırdığında görüş açısını -benzetme yaparak söylüyorum- kapatmayı başardılar.

Vargas, Yunus ve haliyle Adana Demir 1.5 ay önceki standartlarının çok altında kalınca Galatasaray için cesaretli bir ortam varoldu.

Halil’in katkısı

Elbette sadece mental bir başkaldırı ile bu üretkenliği açıklamak mümkün değil. En önemli faktör merkez üçlünün en ucunda Halil’in oluşuydu. Bu sezon haksız yere çok kenarda kaldığını düşünüyorum. Halil’in hücumun kalbinde hem bir pas opsiyonu yaratması hem servis yapması hem de tehditkar şekilde ceza alanına girişleri.

Adana Demirspor’un bu kadar geride kalışının sebebi de oydu. Hücumdaki bu opsiyon, Gomis’e bir konfor alanı yaratmakla kalmadı, Adana Demir savunması düzensiz yakalandığında Kerem’in mumla aradığı alanları yarattı. Diğer yandan Babel’in çoğu isabetsiz olsa da sık orta yapması, Berkan’ın bir şutör olarak Adana savunmasını tedirgin edişi istatistikler arasındaki uçurumu yarattı.

Haliyle skor da Galatasaray lehine gelişti.

17 Mayıs 2022, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Çok vahim!‘’

Galatasaray, rakip merkezi hızlı geçebildiğinde tehditkar olabildi. Maçın başındaki enerjisiyle. Biraz da Başakşehir’in durumu bu şekliyle kabul etmesinden. Ne var ki, final yapamadılar. Başakşehir savunması geriye aynı hızda dönebildi. Boşluk/şut pozisyonu çıkmadı. İlk yarıda 5’te 1 şut isabeti ve sıfır korner! Final anları Galatasaray adına müthiş başarısız geçti. Başakşehir, belli bir sistematikte ve ısrarla planını uygulamaya çalıştı. Yani bir kenar ortasıyla pozisyona girmekse amaç, topu çizgiye indirdiler. Nelsson-Alparslan ikilisini bozmaksa niyet, Gulbrandsen sahte koşular yaptı. Girdikleri neredeyse hiçbir pozisyon anlık koşulların sonucu değildi. Tolga’nın mükemmel vuruşu ağları bulsa ekstra olacaktı.

Belözoğlu ve Torrent

Torrent’in saha içini değiştirmeden sadece oyuncu değişiklikleriyle çare arayışı yine hiçbir şeyi değiştirmedi. Mohamed/Gomis ya da diğerleri... Sahada kimin olduğu fark etmiyor artık. Plan değişmiyor zira. Kulübedeki tepkisizlik, doğaldır ki sezonun bu döneminde mental sebeplerle saha içinde de sürüyor. Tepki veren, bir başkaldırı çabasında olan kimse yok. Öyle ki, Başakşehir 60’tan itibaren saha içinde topu doğru çevirdikçe, Galatasaraylı oyuncular da izleyici konumuna dönüştü! Doğaçlama gelişen Boey, Gomis, Barış şutları dışında hiçbir aksiyona giremediler. Bir de Başakşehir’in büyük hatasıyla Pulgar’ın vuruşu. Emre Belözoğlu-Başakşehir birlikteliği ne kadar isabetliyse, Torrent-Galatasaray yol arkadaşlığı o derece başarısız. Bu 90 dakika çok net anlattı.

08 Mayıs 2022, Pazar 08:22
YAZININ DEVAMI

‘’Hak edilmiş şampiyonluk‘’

Trabzonspor’un dün akşam ihtiyacı olan tek şey mental sağlamlıktı. Zira, stat dışı/içi yaşanan coşku zirvede gözükse de stres bulutları çökmüştü Akyazı’ya.

Yakın/uzak tarihte yaşanmış tatsız tecrübeler, yılları sayan ama dakikaları sayamayan sabırsız bir topluluk. Devamında sayabileceğiniz bir dolu neden. Üstesinden gelmesi zor bir psikolojik savaş, desek abartı olmaz.

Mental anlamda ayakta kalmanın ilacı erken gol olunca, işler yoluna girdi gibi. Ama muhtemelen Trabzonspor’un bu dönemde oynamak isteyeceği son rakip vardı sahada. Antalyaspor bir seri kovalıyor ve dün gece çok inatçıydı. İki kez geri düşüp, penaltı kaçırdıkları maçın her anına tutundular.

Herkes sabırsızdı

Trabzonspor, pes etmiş bir rakiple oynayıp, coşkuyu doya doya yaşayamadı. Özetle şampiyonluğu kutlayacağı maçta bile mücadele etmek zorunda kaldı. Bahsettiğimiz sabırsızlığı 90+5’teki baskın anlatıyor aslında.

Trabzonspor da Trabzonlu da çok sabırsızdı. Çok başanılı geçen, final haftalarındaki endişe ve stresle, hazzı belki de daha da artan bir şampiyonluk oldu.

Hak edilmişti. Tebrikler.

01 Mayıs 2022, Pazar 08:34
YAZININ DEVAMI

‘’Galatasaray için sadece skor‘’

Altay, bu sezon birçok takımın yaptığını arzuladı. Van Aanholt’un arkasına sarkmak istediler Poko ile. Başarılı olduklarında, Marcao’nun alanı savunma becerisi ve pozisyon sezgileri, atakları finalize etmelerini engelledi. İkinci yarı aynı planı ters kanatta, Martin Rodriguez ile denediler. Omar sürati sayesinde koridoru kapatınca, Rodriguez ortaya yönelip şutlar denedi.

Altay çok net fırsatlar yakalayamasa da atak sürekliliği sağladı. Bu durumun en net sebebi Marcao’nun oyun dışı kalışıydı. Pulgar, Berkan, Emre Kılınç sırtı dönük top alamadı. Nelsson-Alparslan ikilisi de oyun kurmaktan çok topu savuşturma çabasına girdi. Torrent bu kez erken davranıp Cicaldau-Mohamed ikilisi ile topu ileride tutmaya çalıştı ama başaramadı.

Terim dönemi sorunları

Bu başarısızlık, ikinci yarıda tek bir pozisyon bile getirmedi doğal olarak. Maçın başında yan toplarda müthiş kurtarışlar yapan Lis, neredeyse hiç tehdit yaşamadı. Altay lig standardının üstünde oynadığı bir oyunda en azından bir puanı hak etmişti ama yeterince becerikli olamadılar. Galatasaray’ın, Fatih Terim döneminden bu yana devam eden kronik sorunu sürüyor. Zaman ilerledikçe soğukkanlı kalmak yerine, plandan uzaklaşıyorlar. Kerem’i kaçırabildikleri kadar tehditkar olabiliyorlar. Ya da kaderlerine razı oluyorlar.

Akşamın bize verdiği bir de önemli mesaj var. İzmir taraftarı -Altay/Göztepe fark etmeksizin- Süper Lig için büyük kayıp.

25 Nisan 2022, Pazartesi 07:14
YAZININ DEVAMI

‘’Planda ısrar, zaferi getirdi‘’

Galatasaray, baskıyı kabullenerek başladı. Fenerbahçe hücumcularını koşturup, 2. bölgedeki boşluğu aradılar. Riskli pasların son durağı genelde Marcao oldu. Brezilyalı, Kerem’in boşalttığı, Berkan’ın koştuğu alana yuvarladı topu. Amaca ulaştılar da. Sahanın açık ara en iyisi Kim ve Ferdi’nin iki mükemmel kademesi, hamleleri sonuçsuz bıraktı. Ama hepsi bu. Maçın sonlarındaki şişirme toplara kadar tehdit yaratamadılar.

Fenerbahçe de saldırmak için aynı koridoru seçti. Çok istekli ve her zamankinden daha süratli görünen Osayi koridor bulup önüne atılacak topları bekledi. Buldu da. Fenerbahçe golü de böyle geldi.

Taylan’ın sırtı dönük top alırken çok ağır kalışı, Berkan’ın hücum rolü, Cicaldau’nun Crespo’yu imha gayesi… Galatasaray’a merkezi kaybettiren sebepler bunlardı. Bu lükse rağmen, Fenerbahçe İrfan Can, Mert Hakan, Osayi ve zaman zaman Zajc ile bir sağ kroşede ısrarcı oldu. Hikaye de çoğunlukla o kanatta gelişti. İkinci gol de öyle geldi.

Fenerbahçe, beklenenden daha kontrollü olmasına rağmen planında ısrarcı davrandı. Galatasaray, alternatif geliştiremediği gibi Kerem’i devreye sokmakta güçlük çekti. Babel’in top kayıpları da cabası.

Oyuncu değişikliklerinde bile Fenerbahçe bir arayışta gibiydi. Galatasaray, oyuncu/mevki değiştirerek oyuna ortak olmak istedi. Olmadı. Bir 90 dakika daha oynansa da olmazdı.

Haliyle bu derbi sonrası daha yüksek sesle sormak lazım. Fenerbahçe, İsmail Kartal’ı terk edecek mi?

11 Nisan 2022, Pazartesi 07:24
YAZININ DEVAMI

‘’Avcı, Ismael'e reaksiyon veremedi‘’

En başta söylemek lazım. Oyunun büyük bölümünü belirleyen şey Valerien Ismael’in planı, Beşiktaş’ın da bu plana sadık kalması oldu. Yine çok konuşulacak 3’lü savunma kurgusundan bağımsız bir plan vardı. Ghezzal ve Teixeira’nın Batshuayi’ye yakınlaştığı Beşiktaş hücumu, Trabzon merkezine hazırlık pasları için imkan tanımadı. Savunmadayken stoperlerin, hücumda merkez oyuncuların iki kanadı olan Rosier-Rıdvan ikilisi de Nwakaeme ve Visca’nın koridorlarını doldurdu.

Trabzon’un iki yıldızı, açık alan oyunu kovalamak bir yana, toplu ya da topsuz, Beşiktaş’ın iki çizgi adamını takip eder hale geldi. Valerien Ismael’in dizişteki en önemli sihri de bu oldu galiba.

Avcı, geçiş oyunu için fırsat bulamayacağını anlayınca, hücumcularıyla Beşiktaş savunmasını rahatsız etmeye başladı. Her iki takımda da forvet/kanat oyuncuları, savunmalara yapışınca, orta sahada metrekare başına düşen oyuncu sayısı azaldı. İki ekip de çok fazla pas yapmadan ikinci bölgeye geçer hale geldi. Burada az da olsa Siopis Trabzon lehine dengeyi bozdu. Yunan oyuncu, çok ekstra bir enerjiyle oynadı.

Ersin’in hatası, Cornelius’un kalitesiyle gelen gol sonrası Avcı, Berat hamlesiyle merkezi tamamen almak istedi. Uğur’un hatasında Rosier’nin düz ama akıllıca vuruşu o imkanı vermedi.

Beşiktaş, Ismael’in planına sadık kaldıkça müthiş taraftar baskısına rağmen kontrolü hiç kaybetmedi. Diğer yandan Avcı, tüm hamlelerine rağmen, takımını baskın hale getiremedi. Ismael’in taktik plan ve dizilişiyle seyrini belirlediği, Avcı’nın çare üretemediği bir oyun izledik.

Larin’in kırmızısı sonrasındaki dakikalar da buna dahil.

03 Nisan 2022, Pazar 22:51
YAZININ DEVAMI

‘’Finali iyi okumak lazım!‘’

20 dakika çok şey için fikir vermişti. Sadece Uğurcan 4 kez topu taca atmak zorunda kaldı. Cengiz ancak 18. dakikada topa temas edebildi.

Akıllıca bir diziliş ile sahada varolmuştuk ama görevler zorluydu. Berkan ve Zeki’nin pozisyonlarına takılmıyorum. Merkezdeki handikap anlaşılabilir değildi. Özellikle Berkan’ın dar ağacına çekilmesinin sebebi buradaki problemdi. Hakan ve Orkun, sırtı dönük hiç top alamadılar. Çağlar ve Ozan gibi ayağı çok iyi iki stoperle oynarken üstelik.

En kronik sorun buydu. Kaldı ki, Portekiz savunmasının nasıl afallayabileceğimi daha ilk yarıdan gördük. Burak’ı geri atıp, iki süratli; Kerem ve Cengiz’i tehditkar şekilde savunmacıları ve beklerinin önünde konuşlandırmak da akıllıcaydı ama yetmedi.

İkinci yarının ortalarıyla birlikte artık gözü kara şekilde Portekiz’in üstüne yürümek ise tarihsel bir refleks. ‘Çılgın Türkler’in en yenilenmiş versiyonu. Ama işte yetmiyor. Bu oyuncu grubu taktiksel yüklemeleri alabilecek yeterlilikte. Çok önemli liglerde çok önemli takımlarda oynuyorlar.

Yarın için plan yaparken şunu sormalı; dün gecenin finalindeki başkaldırı bir taktiksel refleks mi, ‘Bizim çocuklar’ın gözü karalığı mı?

Stefan Kuntz mu, Çılgın Türkler mi?

25 Mart 2022, Cuma 09:51
YAZININ DEVAMI