Arama

Popüler aramalar

‘’Net bir taktik zafer‘’

Montella’nın oyun başlangıcı, taktik planı, son anlardaki dizilişi ve sahaya gerektiği kadar müdahalesi kusursuzdu. Ferdi, Kerem, Barış, Yunus, Kenan Yıldız, Bertuğ.. Toplu topsuz sürekli Hırvatlar üzerine koştuk. Yıpratıcı bir taarruz gibiydi.

Pozisyonları böyle bulup, Hırvatlar’ı tedirgin edince kuralları da biz koyar olduk. Bu koşuların Hırvat karşı hamleleriyle oyunu git-gel’e çevirmemesinin en önemli sebebi İsmail Yüksek’in varlığı oldu. Pirlo’nun gençlik yıllarındaki bir performansa yaklaştı. Merkezde çok sayıda top kazanıp, neredeyse hepsini en uygun durumdaki arkadaşıyla buluşturdu.

İsmail’in bu oyun gücü, hem merkezdeki Salih ve Hakan’ın hem de çizgi oyuncularının doğru pozisyon alıp, topla buluşması gibi bir lüks sağladı.

Hırvatlar açısından sinir bozucu bir hal aldı oyun.

Rakibi mental anlamda yıpratmanın yanı sıra enerjimizi de müthiş kullandık. Doğru pozisyonlanıp, kısa-uzun mesafelerde doğru koşular yapınca, Kuntz döneminden çok farklı bir milli takımın ortaya çıktığını gördük.

Hırvatlar oyunu alabilmek adına hamle yapmakta bile zorlandı. Modriç’in çaresizliği, tüm takımın durumunu özetledi.

Montella’nın oyun başlangıcı, taktik planı, son anlardaki dizilişi ve sahaya gerektiği kadar müdahalesi kusursuzdu.

Görünen o ki futbolcular da Montella ile bir geleceğe inanmışlar. Teknik-taktik basamak aklamaktan öte bireysel eforların yukarı çıkması bile bu değişime ikna ediyor bizi.

Umut edelim ki, yeni teknik adamın ‘ilk maç illüzyonu’ olmasın dün geceki 90 dakika. İzlediğimiz oyunun kalıcılığını sağlayabilirsek, Euro2024 için de renkli rüyalar görmek mümkün.

 

13 Ekim 2023, Cuma 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Fenerbahçe ortak etmiyor‘’

Yayıncı kuruluşun ilk yarı oyuncu yerleşimlerini gösterdiği grafik Fenerbahçe’yi anlatıyor. Geçen hafta Rize maçı sonrası da bunu anlatmaya çalışmıştım. Fenerbahçe hücumcuları rakip kaleye çok yakın kalabiliyor. Bu da işleri kolaylaştırıyor. Grafikte tam 6 Fenerbahçeli, ortalama pozisyonlarını Kasımpaşa yarı alanında geçirmiş.

Bu diziliş; İrfancan, Szymanski, Tadiç ve Dzeko’nun yetenekleri için ekstra bir fırsat yaratıyor. Zira geri koşmak zorunda kalmadan tamamen asli işleri olan hücum için efor sarfediyorlar.

Bu dörtlüye bu konfor alanını sağlayan en önemli nedenlenden biri Fred’in varlığı. Brezilyalı, geçen sezon Toreira’nın Galatasaray’da zirve yaptığı seviyede oynuyor.

Merkezde çok geniş bir alanı kontrol ediyor ve topların kazanılmasında başrolü oynuyor. İsmail Yüksek’in, enerjisiyle ona verdiği katkıyı da ıskalamayalım.

Fenerbahçe’nin sürekli ileride oynamasının diğer sebepleri ise rakip kaleye yapılan ekstra koşular. Fred merkezden, Ferdi sol-sağ farketmeksizin çizgilerden yaptığı toplu-topsuz koşularla rakip savunmanın dizilişini bozuyor. Bu durum, yetenekli ayaklara uygun vuruş fırsatları tanıyor.

Düzeni bozulmuş savunmalar atağı bertaraf etseler dahi, bir pas organizasyonu oluşturup Fenerbahçe yarı alanına kalabalık gidemiyor. Top yine Fenerbahçe’de kalıyor ve yeni bir atak başlıyor.

Fenerbahçe’nin rakip ceza sahasında 46 kez topla buluşması, 3.96 gol beklentisi (maçkolik) ile oynaması tüm bunların sonucu.

Tekrar ediyorum, Fenerbahçe’yle oyuna ortak olmak isteyen takım önce Fenerbahçe’yi geri itmeli. Aksi taktirde ne skoru ne oyunu alabilmeleri mümkün.

09 Ekim 2023, Pazartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Kazanmaya ikna olunca...‘’

Galatasaray, 97 dakika gözüken maçın toplam 10 dakikasını geride oynadı. Önemli reaksiyonlar verdiği anlar, gol sonralarıydı. Maçtan kopmamış olmalarının öncelikli sebebi bu. Çabuk döndüler.

Buna rağmen, psikolojik olarak düştükleri anlar da oldu. O zaman Manchester United varmış gibi hissettik sahada. Eski ManU elbette. Özellikle Rashford’un yıpratıcı deparları ve Bruno Fernandes’in topla ne yapacağını kestiremediğimiz anlarda.

Galatasaray, iki kez geri düşüp rakip kaleye gitmeye zorunlu kalınca, yıldızlarının potansiyeli de ortaya çıktı.

Varane’ın lider olduğu Manchester savunması düzenli kalmak bir yana neredeyse darmadağın oldu.

Özellikle Barış’ın sağ kanattan fuleli bindirmeleri ve ceza alanına çok adamla girmek, İngilizler’in genel saha dizilişini alt üst etti. 10 kişi kalıp, geri koşmaya başladıkları için yıprandılar. Rakibin bu düşüşü, Galatasaray’ın soğukkanlı kalmasını sağladı. En önemlisi Old Trafford’da kazanabileceklerine ikna oldular.

Manchester’ın topla çıkmaya çalıştığı akınların çoğunda, hızlı ve çok adamla pres yaparak, rakip savunmayı dağılmış halde yakaladılar. Penaltı da Icardi golü de böyle oldu.

Kazanma kültürü de baskın gelince Galatasaray, Kopenhag beraberliğini telafi eden bir galibiyet aldı.

Okan Buruk ve oyuncuları kartları yeniden dağıttı. Şimdi soru şu; zayıf halka kim? Kopenhag mı Manchester mı?

04 Ekim 2023, Çarşamba 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Bjelica vazgeçmeli‘’

Pendikspor’un VAR’dan penaltı beklediği pozisyon, kale vuruşundan incelemeye kadar Trabzon teknik heyeti tarafından analiz edilmeli.

Trabzonspor ön alan baskısı yapar gibi görünüyor. Çok adamla, rakip yarı alanda geniş bir bölgeye yayılıyorlar. Rakip topla çıkmaya başladığında temassızlar. Tatlı sert olmadan, ani baskınlarla topu kapma çabaları da yok. Aynı şekilde geniş yayılıp, doğru pas istasyonları kurarak çıkan rakip, Trabzonspor kalesine gelmekte zorlanmıyor. Üstelik Trabzon savunmasını olması gereken dizilişten farklı yakalıyorlar.

Pendikspor’un Endri Çekici’nin yerde kalıp, penaltı beklediği pozisyon bu bakımdan önemli. Trabzon bu yumuşak ve çaresiz, gardı düşmüş anları birkaç kez daha yaşadı bu sene.

Ön alan baskısı gibi görünen bu gölge takip oyunu, santrforu orta saha çizgisine, orta saha çizgisine yaklaşmış stoperleri kendi altı pasına kadar geri koşturan bir düzensizlik.

Dün 10 kişi kalmak da elbette bir etkendi ama Trabzonspor’un oyunun son bölümlerinde diri kalamayışının temel sebebi, pres yapar gibi gözükürken, ekstra efor sarfediyor oluşu.

Trabzonspor ya Beşiktaş maçındaki gibi 65-70’lere gelmeden maçı koparmalı ya da final dakikalarındaki fiziksel/mental baskıya direnebilmeli.

Bjelica’nın bu planı her rakibi oyuna ortak eder durumda. Trabzonspor öne geçse dahi hiçbir maçın favorisi görünmüyor. Geriye düştüğü maçları çevirmesi ise çok zor görünüyor.

01 Ekim 2023, Pazar 10:06
YAZININ DEVAMI

‘’Standart üstü‘’

Galatasaray-Kopenhag maçının ilk 30 dakikasını hatırlayalım. Neredeyse kopyası oynandı. Fark Fenerbahçe’nin atması oldu..

Bir diğer ayrıntı, Kopenhag’ın yarattığı fiziksel farktı. Başakşehir’de bunu göremedik. Ayrıca ısrarcı olmaya çalıştıkları pas oyununda iyice sıkışınca son çare ileri vurdular. Neredeyse hepsini Fenerbahçe topladı. Çağdaş Atan’ın 31’deki iki acil değişikliği de bu nedenle olmalı.

Topları bu kadar kolay toplayabilmek, Fenerbahçe hücum hattını iyice iştahlandırdı.

Dzeko arkasındaki İrfancan, Szymanski, Tadiç için mükemmel bir skor sahası oluştu. Dengesi bozulmuş ve dizilişini kaybetmiş bir savunma!

Bu üçlünün Türkiye standartları üstündeki yetenekleri, pozisyon sayısını da artırdı.

Fenerbahçe, basit bir plana dahi ihtiyaç duymadan çok rahat kazandı. Başakşehir’in ilk yarıdaki 0.01’lik gol beklentisi (beIN SPORTS) çok şey anlatıyor elbette.

Rakipten bağımsız Fenerbahçe’nin yapabildiklerine ve yaptıklarına bakmak lazım. Fenerbahçe’nin bu hücum hattını kalesine uzak tutamayan her takım acı deneyimler yaşamaya mahkum görünüyor.

29 Eylül 2023, Cuma 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Sadece 3 puan‘’

İstanbulspor temassız oynayıp dar alanda bekleyince, Galatasaray için büyük bir konfor alanı varoldu. Neredeyse, ilk yarı boyunca birkaç rakip kontra denemesi dışında hiç geri koşmadılar.

Önde kalabalık kalınca, İstanbulspor’u uzun oymamaya zorladılar. Jensen’in yine sonuçsuz kalan bir degajı sonrası da golü buldular. Yukarıda bahsettiğim konfor alanı, Galatasaraylı oyuncuları gereğinden fazla rehavete itti. Gayri ciddi kullanılan penaltı işin zirvesi oldu!

Rakip ceza sahasında 41 kez topla buluşup (maçkolik) ‘Bu da kaçar mı!’ dedirtebildikleri pozisyon olmayışı da bunun sonucu.

Okan Buruk, maçı koparmak için, kanatları, merkezi değiştirip, Bakambu’yu Icardi’nin yanına sürdü. Dominant oyun aynı kalsa da net pozisyon zenginliği açısından değişen bir şey olmadı. Galatasaray maçı koparamadı bir türlü.

Yoğun fikstürde muhtemelen oynayabileceği en kolay maçı oynadı Galatasaray ama 3 puan dışındaki kazanımlar yok denecek kadar az.

Toreira ve Boey’in standart performansı dışında bireysel anlamda öne çıkabilen oyuncu da olmadı.

Galatasaray bu maça bir hazırlık sınavı gözüyle bakıp, çok daha fazlasının gerektiği üzerine çalışmalı.

İstanbulspor için söylenebilecek iyi şey yok gibi! Bu performansla lige tutunmaları imkansız ötesi.

27 Eylül 2023, Çarşamba 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Kanatlara çare bulunca..‘’

Şenol Güneş özellikle ikinci yarının ortalarında kanatlara çare aradı. Özellikle sol kanada. Belçikalılar, üçlü gruplar halinde üçgenlerle adam eksiltip, iki bekimizi tek yakalamak istedi. Bilhassa Masuaku’yu.

Bu planları o kanattan arka direğe yapılan üç orta ve üç net pozisyon getirdi. Devamında da Brugge’un golünü.

Rashica ve Muleka her iki kanatta adam kovalar hale gelince, zaten merkez 3’lü ile oynayan Beşiktaş’ın hücum aksiyonları azaldı.

Güneş her iki çizgideki 4 oyuncunun 3’ünü değiştirerek, bu akınlara çare buldu. Brugge ısrarlı şekilde kanatları kullanmaya çalışsa da 15-20 dakikalık rüzgarı dindi.

Bu tedbirin devamında çizgide Vanaken’den kazanılan top, finalde gününde olmayan Aboubakar’ın kalite kokan pası, Cenk’in usta vuruşuyla golü getirdi.

Böylesi bir deplasmanda bu oyunla, üstelik geri de düşmüşken kazanılan beraberlik büyük kazanım. Üstelik gruptaki diğer maç berabere bitmişken. Beşiktaş bu grubun artık açık ara favorisi.

22 Eylül 2023, Cuma 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’10 km farkla!‘’

Galatasaray hücumcuları ön alan baskısının bu kadar karşılık bulacağını tahmin etmemiş olmalı. Sadece kazanılan topların devamı üç net pozisyon sağladı. Icardi ve Kerem’in standart son vuruşları olmayınca tabela değişmedi.
Bu kadar pozisyon vermek dahi Kopenhag’ı paniklettirmedi. Tipik İskandinavlar gibi belli bir disiplinde ve taktiğe sadık kalarak devam ettiler.
Çok hissettiğimiz baskın faktör ise Molde maçında olduğu gibi fizik güç farkı oldu.
Jelert kırmızı kart görene kadar (86.2 / 96.3) 10 km daha fazla koşan Kopenhag, 90 dakikayı da öyle tamamladı! (111.7/121.3)
Galatasaray hücumcuları bu sağlam duvarı aşındıramadı. Yan topları Kopenhaglılar uzaklaştırıp, dönenler de alınamayınca atak yenileme şansı da olmadı Galatasaray’ın.
Ceza sahasına orta yerine pasın atıldığı ikinci yarıdaki belki de tek pozisyonda Boey’in golü, savunma dengesinin bozulduğu anda da Tete’ninki geldi.
Oysa ki Zaha’yı, sırtına savunmacı binmeden ya da Tete’yi ceza alanına daha yakınken topla buluşturabilmek, Icardi’ye de uygun vuruş şanslarını yaratabilirdi.
Galatasaray, taraftarının müthiş itici gücüyle, 1 puana razı oldu. Şampiyonlar Ligi macerası başlarken şüphesiz bu 90 dakika için haneye 3 puan yazılmıştı. Hesap ilk maçta şaştı.
Galatasaray’ı çok zorlu bir yolculuk bekliyor.

21 Eylül 2023, Perşembe 08:47
YAZININ DEVAMI