Arama

Popüler aramalar

‘’Sular çabuk durulur‘’

Süper Kupa’nın oynanamamasının ardından ısrarla ‘toplumsal gerilimin artabileceği’ teması işleniyor. Temayı işleyenlerin birer ’sosyolog’, hatta toplumsal sorunlarla ilgili ciddi donanıma sahip olmadıkları ortada! Beri yandan, ‘Lig bitene kadar açıklama yapmayın, oyuna odaklanın’ önerisinde bulunsam bile biliyorum ki, yöneticilerden çok hak hukuk arama konusunda kafası karıştırılmış taraftar kitleleri karşı çıkacak. Bunda da sorun yok!

Gerçek sorun kitlenin arzularını öne sürüp kendi arzularını dile getirmekten geri durmayan her düzeydeki yönetici elitte! Talep edilen sükunet için örneğin TFF seçimli kongreyi lig bitimine çektiğini açıklayabilirse aslında ‘çok da çalkalanmayan suların daha çabuk durulması’ beklenebilir. Neticede öyle ya da böyle, bu oyunun layığınca oynanamadığı ortada!

09 Nisan 2024, Salı 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Ne maçtı ama! Uyuttu hepimizi‘’

Son Demirspor maçının ardından Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal oyuncusu Rade Krunic’in performansını överken şuna yakın bir cümle kurdu: “Türkiye’de kaos futbolu oynanıyor.” Daha çok kozmoloji terminolojisinde kullanılan ‘Kaos’, düzenden yoksun, uyumsuz ve karmaşık durumlar için kullanılır. Ancak konu futbol olunca bu terim sanırım ‘Belirsizlik taşıyan sürprize açık oyun’ anlamına geliyor. Dün akşam Beşiktaş golüne kadar ortada ‘Kaos’ dahi yoktu. Ama milyonlarca Euro’nun heba edildiği bu oyunda ‘Kaotik’ durumlarda yok diyemeyiz! Örneğin Beşiktaş’ın golünü atan Omar Colley’in bomboş kalması da 28. dakikada Kryzstof Piatek’in direkten dönen kafa vuruşunda aynı oyuncunun rakibini unutmuş olması da en kolay yoldan ‘Kaos’ ile açıklanır sanki! Elbette uzatmada Emirhan İlkhan’ın takımına beraberliği getiren golündeki rolünü de duruma dahil edelim. İlk devre gol ve o kafa vuruşu dışında futbol adına kayda geçecek tek şey amaçsızca koşuyor görüntüsündeki futbolcu davranışlarıydı. Antrenman yapmış izlenimi bırakmayan, bıktırıcı derecede düşük tempoda geçen maçta düşüne taşına ’Yavaşlatılmış çekim’de oynayan oyuncuların icra ettikleri oyunun sorumluları kim acaba?

Değer mi?

Misal. Hatırlayanlar olacaktır Samet Aybaba, Beşiktaş’ın kontraatak futbolu oynayacak bir takım olmadığını söylemişti. Haklıymış! Golü bulan Beşiktaş kontraya neredeyse hiç çıkmadı! Beklediler durdular öylece! Beri yandan Beşiktaşlılar öfkelenecek ama bu takımın en sağlam oyuncusu milyonlarca Euro ödenerek getirilen ve yeteneklerine müptela olunanlar değil bu maçta da görüldüğü gibi yine Necip Uysal’dır. Gariptir. Bu tempoda oynayan bir takımın genç santrforu Semih Kılıçsoy için milli takım bağlamımda günlerce münakaşa edildi. Sorarım size, şöyle bir maçta o gencecik çocuk ne yapsın? Nasıl gelişsin? Neticede bizim izlerken bitap düştüğümüz bu maç ve bu maçın türevleri için ülkede kıyamet kopuyor her hafta sonu. Sorarım, değer mi hiç? Değer mi söyle!

05 Nisan 2024, Cuma 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Bitmeyen gerginlik gereksiz acelecilik‘’

Fenerbahçe iklimi propaganda sıcağında kavrulurken alınacak her karar bıçak sırtı olacaktı. Zemine slogan yazmak... Tribüne ‘Gurur’ germek! Sahaya ‘Kahramanları’ göndermek! Ve onlardan biri, Livakovic yerine kaleye konulan İrfan Can Eğribayat maçı dengeye getiren hatayı yaptı! Yani sakin olmak yerine gerginlik modundaydı Fenerbahçe. Yine de maç onların hükmü altında ilerliyor görünümündeydi. Bizim ülkede futbol kendi kaçırdıklarının sayısal çokluğuyla ölçülür malum! İlk devre boyunca evet baskındı Fenerbahçe ama rakip Demirspor tıpkı bir gece önceki Hatay’ın Galatasaray karşısında yakaladığı çıkışları yakalayıp durdu. Yani kazanırken de sorunları vardı Fenerbahçe oyununun. Ancak kanımca temel sorun oyundan daha fazla kulüp anlayışındaydı. Başkandan teknik direktöre kadar tüm yetkililerin ağız birliği etmişçesine ‘Haklarının yendiği’ temasını işlediği bir yerde futbolcuların maça ve olumlu sonuca ikna edilmeleri zor olacaktı elbette. Olumlu gayret gözle görülür gerginlik tarafından emiliyordu adeta. Bir an önce gol atıp rahatlamak için gözle görülür bir acelecilik vardı oyuncularda.

Ülke ortalamasının üzerinde...

Birçok şut denemesinde daha uygun oyuncular varken çoğunlukla kaleyi yoklayıp durdular bu nedenle. Baskıları gol getirecekti belki ancak yedikleri ikinci gol gibi savunma yerleşimindeki hatalarını da ‘Not etmeleri gerekir’! Bu denli propaganda ortamında yanlışları olsa da temposu, heyecanı, arayışı, gayretiyle ülke ortalamasının üzerinde bir maç izledik. Anlaşılıyor ki, bu sular bu sene kolay durulacak gibi değil. Gelecek senelerde de pek mümkün görünmüyor. Ligin sadeleşip, küresel ölçüde bir ortalamayı yakalaması için çok çaba sarf etmek gerekiyor ancak bu çabayı gösterecek entelektüel ortamın oluşabilmesi için atmosferi temizlemek şart. Ve bu öyle ya da böyle gerçekleşecek!

04 Nisan 2024, Perşembe 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’İlerlemek için tek yol var!‘’

Eleştiri ile ‘Yıkıcılığın’ epeydir yer değiştirdiği futbol iklimimizde durumu sükunetle değerlendirmek gitgide imkansızlaşıyor. Son hazırlık maçındaki ağır yenilgi kafaları karıştırdı kuşkusuz. Ancak takımın EURO 2024’ün en genç kadrosu olduğunu akıldan çıkarmamak gerek. Bu takım gelecekte yeni katılacaklarla birlikte önümüzdeki 10 yıllık süreçte önemli mesafeler katedecektir.

Yapılması gereken; örneğin, Çalhanoğlu benzeri oyuncuların pozisyonlarını gelecekte destekleyecek oyuncu yetiştirmeye ağırlık vermek. Oyun bilgisi öğrenimine abanmak! Ben şampiyonada bu genç takımın son hazırlık maçının temposuna ulaşması durumunda adından çokça söz ettirip birçok oyuncusunu Avrupa piyasasına süreceğini öngörüyorum. Ancak bunun için memleket içinde ‘Birlik’ değil ama ‘Dirlik’ şart! Teknik adamın, futbolcunun ya da takımın önüne geçmeye çalışan akıldanelere fırsat vermemek de ilerleme için bir diğer yol!

28 Mart 2024, Perşembe 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Çok çalışmak gerek‘’

İkinci hazırlık maçında bambaşka bir formasyonla sahada Milli Takım. Macaristan maçından sadece iki isim sahada. Biri ‘’şampiyon ‘’ Hakan Çalhanoğlu diğeri Juventuslu Kenan Yıldız. İlk devre için skordan bağımsız olarak söylemek gerekirse çoğu durumda Avusturya’dan daha üstündü Montella’nın sahaya sürdüğü Türkiye. Defanstan çıkış hatalarından kaynaklı iki gol yemiş olmalarına rağmen çözüm üretme gayreti hayli iyiydi Milli Takım. Gözünüzden kaçmamıştır, Hakan’ın attığı penaltı golünün az öncesinde Kenan kaleye çapraz indiği pozisyonda şut atmak yerine daha rahat olduğunu düşündüğü Kerem’e pas attı. İşte o davranış ‘’pas oyunu’’ kültürünün neticesiydi.

Öğretici olacaktır

İkinci devre ilkinin tam tersi gibi başladı. Ceza sahası içine büzülmüş, hayli ürkek, kurgusu bozulmuş bir milli takım izledik 45-60 arası. Üç ve dördüncü golleri de o dilimde yediler zaten. 60’da İrfan, Kerem, Salih değişiklikleri de çare olacak gibi görünmüyordu çünkü Ragnick kuşatmaya alması gerekeni almış, Hakan’ı takımdan koparmıştı. Neticede gösterişili bir galibiyet almayı bildi ev sahibi. Milli takım açısından bu mağlubiyet ciddi anlamda öğretici olacaktır. Neyi yapabildiği, neyi yapmaması gerektiği ve nelere daha çok çalışması konusunda hayli veri toplamış olmalı Montella. Beri yandan Arda Güler gibi bazı özel oyuncuların temel ihtiyaçlarının da maçtan daha öte verimli antrenmanlar olduğunu bir kez daha tescillenmiş oldu. Takımımız genç… Haliyle bıkıp usanmadan çok çalışmaları gerekiyor…

27 Mart 2024, Çarşamba 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Neresinden baksan Icardi'nin maçı! ‘’

Maçın ilk 10 dakikasındaki Galatasaray etkisinin temel aktörleri Barış Alper Yılmaz ile Dries Mertens’ti. Ta ki, Kasımpaşa rakibinin etkisini kırıp onları geri koşturacak kadar zorlamaya başlayana kadar. Galatasaray’ın bu geri koşmalarında elbette yokluğu hissedilen biri vardı; Davinson Sanchez. Yine de bu bölümde Mertens’in denediği şut, rakibe çarpıp şandele dönüşmüşse de golü getirdi. İki takım açısından da ilginç geçti maç. Şutla gelen golün ardından duran toptan Icardi ile geldi Galatasaray golleri. Kasımpaşa ise önce duran top ardından Aytaç Kara şutu ile beraberliği iki kez yakaladı. Tersinden söyleyecek olursak attıkları gollerin benzerlerini yedi iki takım da. İsteyen hücuma yazar golleri isteyen savunma zaafiyetlerine!..

Zor da olsa...

Oyun 60’a doğru durağana dönmüştü ki bu uyku durumundan ilk uyanan Kasımpaşa oldu ve Barış Alper’in arkasına sarkan Mortadha Ben Ouanes’in pasında Nuna Da Costa ile öne geçti ama Galatasaray reaksyonu gecikmedi. Önce penaltı ve Cladio Winck’e kırmızı kart ardından İcardi’nin kaçırdığı penaltı!.. Derken ilk attığı gole benzer bir gol daha Icardi’den... Kısacası Icardi olumlu, olumsuz her şeyi yaptı neredeyse! Gözden kaçıyor belki ama zaaflarıyla, yaptıklarıyla ya da yapmaya çalıştıklarıyla Kasımpaşa maçları sonuç ne olursa olsun ligin en renkli maçları. Sonuçta ligin en sonuç alan oyunlarının icracısı Galatasaray çok zorlanmış olsa da kazandı ve uzun ara öncesi Trabzon’da yaşanacakları beklemeye geçti.

18 Mart 2024, Pazartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Gelecek sezona bakılmalı‘’

İşi zor Fernando Santos’un... Hem de çok zor. Vicente Del Bosque’nin, ‘’makus talihi’’ onu da bekliyor gibi. Böylesi ‘’oyunsuz oyun’’u izah edecek kelime bulmakta zorlanmıştır diye düşünüyorum. Öyle bir ilk devre ki, ne top ayaklarında ne ele geçirdikleri anda yapılacaklara dair bir fikirleri var. Sahi bu Beşiktaş hafta arası antrenman yapıyor izlenimi veriyor mu? Küme düşme sınırından sık sık söz eden Sergen Yalçın’ın Antalya’sı maçın ilk 20 dakikasında topu alır almaz rakip kaleye öyle bilinçli organizasyonlarla iniyor ki Beşiktaşlılar sadece izliyor! Devre 0-2 bittiyse bu biraz Antalya’nın acemiliği daha çok da Beşiktaş’ın şansıydı. Yine de umursar gibi görünmüyordu Beşiktaşlılar... Ne sahada ne tribünde! Kamera devre arasında tribünleri gezerken keyfi hayli yerinde görünen insanlar yansıyordu ekranlara... İkinci devrenin açılış atağında Milot Rashica kendisine ulaştırılan topu net pasla Ernest Muçi’ye gönderdiğinde gelen boş kaleye gol maçın rengini değiştirir gibi oldu. Ne var ki, 78’e kadar ciddi bir fark gösteremedi Beşiktaş. Bu andan sonra belirgin bir üstünlük kurmuş olsalar da paslaşıp gol attırmak yerine gol atma tutkusuna teslim olan oyuncular pozisyonları art arda heba etti.

Transferci politikalar...

Bu anlardan sonra tedirginliği açıkça belli olan Antalya is sadece hata kollama pozisyonuna geçti. Ve baktılar ki Beşiktaş sadece şuursuzca saldırıyor ‘’sakinlik modu’’’na geçip maçı kazanmayı beklemeye koyuldular. Ve son anda Mert Günok’un kazandırdığı ancak Rashica’nın tuhaf biçimde kaçırdığı penaltı atışının ardından kazanmayı başardılar. Peki Beşiktaş bu saatten sonra ne yapmalı diye soracak olursanız... Üçüncülük gibi hesapları bırakıp, olursa Türkiye Kupası ama daha çok da gelecek sezon tasarımına geçmeli. Ama bunu da transferci politikalardan öte eldeki mecburi kalıcılarla oyun bilgisine yönelerek yapmalı...

17 Mart 2024, Pazar 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Skor tamam ama oyun fazla riskli!‘’

Anlaşılır bir gerginlik var Fenerbahçe üzerinde. Hayli öfkeli fazla ajite görünüyorlar. Ligde önde giden üstelik iki gün önce son maçını farklı kazanmış Galatasaray’ı takip etmek bu gerilimin temel nedeni kanımca. Yoksa Belçika’da gayet planlı ve rahattılar. Kimileri bu gerginliği iç saha maçlarındaki tribünün olumsuz etkisine bağlıyor. Ancak durum pek öyle değil gibi! Tribün tam aksine az miktarda rakip ama daha çok da bir ‘’ülke hasleti’’ olarak hakem aleyhineydi daha çok! Bunda da başta Mert Hakan Yandaş ile Edin Dzeko’nun hatrı sayılır etkisi vardı. Topu daha çok ayağında tutan Fenerbahçe’ydi ama ciddi sayılabilecek tek pozisyonu dahi yoktu devre boyunca! Pendik ise rakibi durdurmakta öncelikle faul yapma seçeneğini kullandı. Fenerbahçe de faul yapmakta onlardan geri durmadı ilk devre ama Pendik’in attığı gol öncesi hazırlığı baştan sona izlenesiydi…

Beceri ve dönüm noktası

İkinci devre Fenerbahçe daha sakin başladı. Lakin hakim iddia şuydu; ‘’Fred ile Kruniç birlikte oynamadı hele bir oynasınlar!’’ Oysa bir ikilinin ahenkle oynaması ancak ve ancak antrenman tekrar sayısına bağlıdır. Nihayetinde gol de Mert Hakan’ın uzaktan beceri gerektiren vuruşundan geldi. Ardından ise baskılı ama etkisi düşük oyunda bir de penaltı golü buldu Fenerbahçe. Goller Pendik’te asabiyet yapınca önce ilkinde Welinton ikinci golden sonra Arnaud Lusamba kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Pendik’in bu maçı bu oyunla kazanma ihtimali ‘’hiç’’e yakındı ama şampiyonluk iddiasındaki Fenerbahçe’nin oyunu skordan bağımsız olarak üzerine düşünülmesi gereken ayrı bir konu. Üzerlerindeki bu ‘’elle tutulur baskı sorunu’’nu halletmeden hep sonucu riskli maçlar oynayacaklar gibi görünüyor!..

11 Mart 2024, Pazartesi 06:59
YAZININ DEVAMI