Arama

Popüler aramalar

‘’Riskli hamleler‘’

Zekeriya Alp başkanlığındaki kuruldan ümitli olduğumu her platformda dile getirdim. Önemli işler yapıyorlar ve geleceğe yönelik yerinde adımlar atıyorlar. Ancak geleceği planlarken, günlük işleri fazla hafife alır gibi davranıyorlar. Özellikle atama konusunda çok hassas davranmadıklarını görüyorum. Bu durum başlarına iş açabilir. Bu haftanın atamalarına baktım... MHK yaptığı hatalardan ders mi çıkartmıyor ya da “Çivi çiviyi söker!” diye mi düşünüyor; pek karar veremedim.

Hayli tepki çektiler

Biliyorsunuz, Fatih Terim’in aldığı ceza, geçtiğimiz günlerin en çok tartışılan konusu oldu. Özellikle verilen cezanın miktarı ve cezanın açıklanma saati TFF ile Galatasaray’ın arasındaki ipleri bayağı gerdi. Böylesi gergin bir atmosferde Galatasaray ile Kasımpaşa karşılaşacak. Bana “Bu maça kim atanmaz?” diye sorsanız, “Ali Palabıyık atanmaz!” derdim. Bir önceki MHK’yı en çok yıpratan Fenerbahçe-Galatasaray derbisini Ali Palabıyık yönetmiş ve Galatasaraylıların hayli tepkisini çekmişti.

Kolayı zorlaştırıyor

TFF ile Galatasaray arasında gerginliğin zirveye tırmandığı bir ortamda Galatasaraylılar’ın karşısına Palabıyık’ı çıkartmak çok mantıklı bir hamle değil. Bu görevlendirmenin; gerginliği daha da arttırmaktan, Ali Palabıyık’ı baskı altına almaktan, kamuoyuna yeni bir malzeme vermekten, kolay geçecek bir maçı zorlaştırmaktan başka bir getirisi olmayacaktır. Öte yandan; sakatlığı sebebiyle ligin ilk 3 haftasında görev alamamış, Avrupa’da atletik testi başaramadığı için moral olarak geride olan Halis Özkahya’yı Fenerbahçe maçıyla lige başlatmak da bence diğer bir riskli atama olarak görünüyor.

12 Eylül 2019, Perşembe 06:02
YAZININ DEVAMI

‘’UEFA ve FIFA seviyesine geldi‘’

Merkez Hakem Kurulu (MHK) tarafından uygulamaya alınan 2019-20 Sezonu Hakem Gelişim Programları kapsamında ikinci seminer gerçekleşti. Seminerde, Süper Lig’in ilk 2 haftasında yaşanan önemli pozisyonlar analiz edildi.

Disiplin uygulamaları (2. sarı kartlar ve sarı kart çizgisi), ceza sahası içindeki mücadeleler, elle oynamalar ve maç kontrolü konuları üzerine çalışmalar yapıldı. ‘VAR sisteminde yüksek müdahale çizgisi’ konusundaki çalışmalara devam edildi. Sistemin sadece ‘Açık ve Bariz Hata’ olan pozisyonlarda devreye girmesi gerektiği vurgulandı. Atak yapan takımın oyuncularının elle gol atması veya atak başlangıç fazında bilerek veya bilmeyerek (kaza ile oynama dahil) elle oynaması ve pozisyonun golle sonuçlanması durumunda, pozisyon artık yoruma açık kabul edilmediğinden (ele temas olması ve bunun VAR tarafından tespit edilmesi) gol iptali kararı, hakemin OFR (sahada inceleme) yapmadan, direk VAR’dan gelen bilgiyle verilecek.

Bu sayede iki önemli konuya açıklık getirildi.

İlki; daha önce benim de dile getirdiğim üzere; oyuncular, teknik ekip, yöneticiler ve yorumcular tarafından sürekli kullanılan: “En azından VAR’a gidip bir baksaydı!” diye kamuoyunda oluşan yanlış algıya bir kez daha dikkat çekmek istemiş. Bu sene VAR müdahale çizgisinin UEFA ve FIFA normlarına çekildiğini duyurmuş.

İkincisi; elle oynamalarla ilgili...

Sahanın neresinde olursa olsun, ele çarpan bir top ile bir atak başlar ve gider gol olursa, her şartta o gol VAR tarafından iptal edilecek. Yani hakemin, “Gördüm, çarpma var, oyna” dediği pozisyonun devamı gol olursa, az önce verdiği kararı hakem değiştirmek zorunda kalacak.

Bu iki hususla beraber, MHK bugüne kadar yaptıklarını ve yapmayı planladıklarını açıklamış. Koçluk sistemini hayata geçirmiş.

06 Eylül 2019, Cuma 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Kusursuz yönetim‘’

Dün gece her iki takım oyuncuları da tamamen futbola odaklandılar. Hakemle işleri olmadı ve bu durum hakem ekibinin işinin fazlasıyla kolaylaştırdı. Her ne kadar zor pozisyon yaşamamış olsa da hakem maç süresince çok dikkatliydi; düdüklerinde, kartlarında yanılmadı. Oyuncularının güvenini kazandı ve başarılı bir maç tamamladı. 34.dakikada Zanka ile Nwakaeme arasında yaşanan pozisyonda, Nwakaeme penaltı bekledi. Bence Zanka rakibini pozisyonunu bozmaya yetecek şekilde itmedi. Nwakaeme kendisini kolay yere bıraktı. Hakemin devam kararı doğruydu.

Uğurcan’a tahammül etti

Maçın 37.dakikasında Pereira’nın eline gelen topta Fenerbahçeliler penaltı beklediler. Top, Pereira’nın dizinden sekerek doğal konumda olan eline gelmişti. Hakemin devam kararı doğruydu. 62. dakikada Jailson-Ekuban pozisyonunda da Jailson’un rakibine penaltıyı gerektirecek bir müdahalesi yoktu. Aydınus’u eleştirebileceğim tek konu, Trabzonspor kalecisi Uğurcan’ın zaman geçirme çabalarına 80. dakikaya kadar tahammül etmesi oldu.

02 Eylül 2019, Pazartesi 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Penaltı ve kırmızıyı atladı!‘’

Maçın henüz 5. dakikasında ceza sahası içinde Lens rakibi Dimitrios tarafından omuz bölgesinden formasından tutularak düşürüldü. Yaşar Kemal Uğurlu ‘devam’ dedi ama karar penaltı olmalıydı. 68’de Ruiz rakibi Pauw’un çenesine dirseği ile vurdu. Rakibi gözeterek yaptığı bu harekette, şiddet ve acımasızlık vardı, Ruiz kırmızı kart görmeliydi. Maçın uzatmalarında N’koudou rakibinin bilekten üst bölgesine kramponunun vidalarıyla şiddetli şekilde bastı. Karar kırmızı kart olmalıydı, sarı çıktı. Aynı oyuncu 1 dakika sonra bu kez kaleci Gökhan’ın ayağına bastı. En azından bu pozisyonda 2. sarı kartla atılmalıydı, yine atılmadı.

01 Eylül 2019, Pazar 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Kırmızılar kolay çıktı‘’

Dün akşam oynanan maç, hakem ekibi açısından çok zor geçti. Kritik pozisyonlar çoğunluktaydı ve hakemlerin doğrularının yanında yanlış kararları da oldu. İlk sözümü Galatasaray’ın ofsayt gerekçesiyle iptal edilen iki golüyle ilgili söylemek istiyorum. Pozisyonlar günahı ve sevabıyla VAR’da oturan Volkan Bayarslan’ın sorumluluğunda. Ofsayt çizgileri “sıfır hata” ile ölçüm yapıyor ama verileri giren sonuçta insan... Futbol Oyun Kuralları’na göre top ayaktan çıktığı anda değil, topa temas anında ofsayt çizgileri çizilmeli. Görüntülere göre sanki pozisyon bir kare sonra durdurulmuş. Bir kare önce durdurulsa, sonuç farklı çıkar mıydı, bilemiyorum.

Mariano’ya ikinci sarı gereksiz

63. dakikada VAR müdahalesi sonucu Galatasaray lehine verilen penaltı doğru. Abdennour’un kolları omuz hizasının üzerine kadar kalkmıştı. Aynı zamanda kafa ile atılan şutu eliyle önlemek sarı kartı gerektirir. Hakemin 2. sarısı doğru. İkinci sarı kartlar; net, tartışmasız ve herkes tarafından kabul edilebilir olmalıdır. 73’de Henrique’nin Mariano’ya bence ikinci sarı kartı gerektirir sertlikte bir müdahalesi yoktu.

Umut’un atılması doğru

90’da Emre Mor’un kartı da çok kolay çıktı. Bana göre 2.sarı kartı Emre’nin tepkisinden dolayı gösterildi ama tepkisi de tolere edilebilecek düzeydeydi. Kayserispor 2. golünde faul olmadığı fikrindeyim. Evet, bir müdahale var ama bu faulü gerektirecek kadar bir müdahale değil. Ben gol kararının doğru olduğunu düşünüyorum. 95’de Umut Bulut’un atılması da doğruydu.

31 Ağustos 2019, Cumartesi 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Sürekli aynı isimler‘’

MHK ligin ilk zor maçı için Aydınus'u tercih etti. Aydınus ligin en tecrübeli ve en zor maçlarını yönetmiş iki hakeminden biri. Bu atamayı farklı kişi ya da kulüpler değişik nedenlerle sorunlu bulabilirler. Benim penceremden böylesi tecrübe ve birikim sahibi bir hakemin bu maça atanmasında liyakat açısından bir sorun yok. Yusuf Namoğlu’nu eleştirirken, sürekli aynı isimleri derbilere/zor maçlara atayarak işin kolayına kaçtığını belirtiyordum. Zekeriya Alp da ilk zor maçta Aydınus ismine sarıldı. Yani selefleriyle aynı tutumu sergiledi. Bu görevlendirmeyi bu yönüyle eleştirebilirim.

İki izahı olabilir

Birincisi: ileriye dönük küçük bir planlama yapmamış olan MHK, maça alternatifi olacak hakemleri ilk iki hafta planlı şekilde kullanamadığı için, o isimleri bu maça atayamadı ve maç Fırat Aydınus’a kaldı. Eğer böyleyse, bu durum Zekeriya başkan için umut besleyenleri hayal kırıklığına uğratır. ikincisi: Aslında Zekeriya başkan, planlı ve programlı ilerliyor ancak bu maça atayabilecek yeterlilikte Fırat Aydınus dışında başka alternatif yok. O yüzden tek çare Aydınus’tu. Eğer gerekçe bu ikincisiyse, bu sebep Zekeriya başkandan öte Türk futbolu ve Türk hakemliği adına büyük bir hayal kırıklığı olur ki, umarım sebep bu madde hiç değildir!

29 Ağustos 2019, Perşembe 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Yan hakemsiz olmaz!‘’

Teknolojiyi futbol sahalarından uzak tutmaya çalışan zihniyetin gün geçtikçe kaybolduğunu, yeni zihniyetin teknolojiyi futbola entegre etmeye çalıştığını takip ediyoruz. Eski FIFA Başkanı Blatter teknoloji/futbol ilişkisine çok mesafeli duruyordu. Yeni Başkan İnfantino ile birlikte teknoloji/futbol birlikteliği artmaya başladı.

Teknoloji, ilk olarak hakemler arasında sinyal yoluyla iletişim sağlamak üzere yardımcı hakemlerin bayraklarına yerleştirilen bir uyarı sistemiyle hakemlere destek olmaya başlamıştı. Daha sonra hakemlerin iletişimi için telsiz kullanımı başladı. Yakın tarihte gol çizgisi teknolojisi sahalarımızdaki yerini aldı. En sonunda tüm algılar yıkıldı ve çok kısa sürede Video Hakem teknolojisine geçildi.

Bana mantıklı gelmedi

Sahadan çok, maç yönetiminin uzaktan yapılması üzerine çalışmalar var. Sahadaki 4 hakem yerine; sahada 1 hakem, monitör başında çok daha fazla hakemle kusursuz maç yönetimi hedefleniyor.

İngiliz basınında çıkan haberlere göre, ilk hedef: Yardımcı hakemin görevlerinin teknoloji yardımıyla yürütülmesinin sağlanması. Bana çok mantıklı gelmedi ve birkaç yardımcı hakem arkadaşımla da konu üzerinde fikir alışverişinde bulundum.

Hedef en aza indirmek...

Daha önce “Yan Hakem” olan isimleri “Yardımcı hakem” olarak değiştirilmişti. Görevleri sadece ofsayt tespiti yapmaktan çıktı ve tüm konularda hakeme yardım eder oldular. Hızlanan oyundaki rolleri daha da arttı. Kaldı ki, ofsayt sadece önde/geride kararından çok daha fazla yorum gerektiren bir olay. Yardımcı hakemler en azından yakın gelecekte futbolun içinde kalmaya devam edecektir. Uzun vadede bir şey söylemem mümkün değil.

Teknoloji futbolu bir paçasından yakaladı, tamamen fethetmeden bırakmayacak. Belli ki FIFA’nın hedefi bazı büyük kararlar sonrası olası tartışmaları en aza indirmek. Bu yüzden teknolojiden daha çok destek bekliyorlar. Fakat hakeme güven azaldıkça, yerine teknolojiyi ikame etmek de çözüm olmayacaktır.

Sahadaki hakemi tartışamayacak futbolseverler, teknolojiyi kullanan kişileri tartışmaya başlayacaktır.

28 Ağustos 2019, Çarşamba 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Yüzde yüz doğru‘’

Hakem Mete Kalkavan üç yılın ardından Türk Telekom Ali Sami Yen’de ilk kez maça çıktı. Kendi adına yönettiği sezonun ilk maçında performansı vasatın üzerindeydi, ekibiyle uyumluydu. Bence başarılı bir şekilde tamamladığı maçta iki kritik karar vermek zorunda kaldı. İlki oyunun hemen başındaydı. 3. dakikada Galatasaray ceza sahasına gelen top, Diagne’nin koluna geldi. Konyasporlular penaltı beklediler. Diagne’nin kolu doğal konumdaydı, vücudundan ayrılmamıştı. Top önündeki Konyasporlu oyuncunun kafasından yön değiştirerek geldi. Bence hakemin devam kararı doğruydu.

Acımasız müdahale

İkinci kritik karar 73. dakikada yaşandı. Seri, rakibi Jevtovic’e yaptığı hareket sonrası hakemden sarı kart gördü. VAR devreye girince kartın rengi kırmızı oldu. Seri’nin ayağı dizden gergindi. Kramponunun vidalarıyla, rakibinin ayak bileğinin daha üst kısmına, acımasız ve yaralayıcı müdahalesi vardı. Tüm bunlar ciddi faullü oyunun tarifi gibiydi. Dolayısıyla kırmızı kart yüzde yüz doğruydu.

26 Ağustos 2019, Pazartesi 06:01
YAZININ DEVAMI