‘’Hata yapmadı‘’
Dün akşam oynanan maçta hakemleri zora sokacak bir pozisyon yaşanmadı. Hakemler de son derece dikkatliydiler ve hataya fırsat vermediler. 27. dakikada Başakşehir’in iptal edilen golünde ofsayt bayrağı doğruydu. 43’te Fenerbahçe’nin Vedat Muriç ile kazandığı golde yardımcı hakem ofsaydı süzemedi ancak VAR doğru bir müdahaleyle golü iptal ettirdi. Maçta oyunculara hiç sarı kart çıkmadı. Değişen kurallar gereği 87’de Başakşehir Teknik Direktörü Okan Buruk sarı kart gördü. Futbolcular bir sezonda toplam 4 sarı kart gördüklerinde, 1 maç cezalı duruma düşüyor. Henüz TFF Disiplin Talimatı değişen kurallara göre güncellenmediği için, herhangi bir teknik sorumlu her hafta sarı kart görse de cezalı duruma düşmüyor.
‘’Sarıları çıkarmadı‘’
Deniz Çoban, Ali Palabıyık’ın yönetimini yorumladı:
Bu sezon itibariyle UEFA’da 1. kategoriye terfi ederek önemli bir aşama kaydetmiş olan FIFA hakemimiz Ali Palabıyık, rahat geçen maç için yeterli motive olmuş görünmedi. Tartışılmadan bir maç tamamladı ancak önemli kart hataları yaptı. 76’da Poko’nun Oğuzhan’ın ayağına bastığı pozisyon klasik bir sarı karttı, göstermedi. Gösterse bu Poko’nun ikinci sarı kartı olacaktı. Aslında Poko’nun 3 dakika önce gördüğü ilk sarı kart yanlıştı. Poko, Ljajic’e faul yapmadığı halde Palabıyık sarı kartını gösterdi. 19’da Lens’in rakibinin boynuna, 45’te Gökhan’ın Yasin’in bileğine yaptığı hamlelerde de sarı kart çıkmalıydı.
‘’Hakemler için ayağa kalkma zamanı‘’
İlk haftadan hakem eleştirileri de başladı. Ben bu sezonun da çok fazla hakem kararı konuşacağımız bir sezon olacağı kanaatindeyim! Bu tespitim, Zekeriya Alp ve onun kurulunun başarısız olacağıyla ilgili bir öngörü değil... Bu tespitimin nedeni: “Son 5 yılda yapılan yanlış uygulamalar, günü ve koltuğu korumaya yönelik icraatlar neticesinde; moral, motivasyon, nitelik ve nicelik olarak yıpranmış bir hakem grubuna sahip olmamız.”
İvme kazanırız ama
Zekeriya Alp’in hakemliğimize bir ivme kazandıracağına inancım var. Öncelikli icraatı; sahada dirayetli duran, kendine güveni gelmiş, moral-motivasyonu artmış, kişilikli bir hakem topluluğu oluşturmak için çaba sarf etmek olacaktır. Bu hakem gurubunu düştüğü yerden kaldırmak, öyle kolay olmayacak. Zamana ihtiyaç var ve Türk futbol kamuoyu da hayli sabırsız!
Skandal hata aranır!
Yeterli hazırlık yapılmadan uygulanan ve tartışmaların ana kaynağı olan VAR sistemi, bu yıl da çok sıkıntı doğuracak konuların başında geliyor. Geçtiğimiz yılı unutmamız gerekecek. Sistemin çok sık kullanılması, istenilen bir durum değil. Hakem kararına müdahale çizgisi, UEFA normlarına çekilecek. “Hiç değilse hakem gelip kendi baksaydı” gibi bir yaklaşım yok! Şu cümleme lütfen dikkat: “VAR’ın pozisyona müdahale etmemiş olması, sahadaki hakemin kararının yüzde 100 doğru olduğu anlamına gelmiyor!” Bazen hakemin kararı yanlışken bile, VAR müdahale edemez. Çünkü VAR: “ En doğru kararı aramaz, skandal hatayı arar!” (Fenerbahçe’nin ilk penaltısına da bu gözle bakmak lazım).
Alt liglerin beklentisi yüksek!
Bu sezon en üst kadrodaki hakem sayısı 43’e yükseldi. Önceki yıllardan maaş bağlananlar, maaşlarını almaya devam ederken, kadroya yeni alınanlara maaş ödenmeyecekmiş. Bence bu karar, bir kez daha gözden geçirilmeli. İlk hakem tartışmalarının alevlendiği hafta “Aynı kadroda birine maaş öderken, diğerine ödemezseniz, ayrım yaparsanız; olacağı buydu!” Şeklinde başlayan eleştirilerin muhatabı olabilirsiniz. Ücretlerle ilgili bir diğer sorun da şu: 3. Lig’de görev yapan ve kilometrelerce mesafeye maç yönetmeye giden 4. hakemin ücreti 490, yardımcı hakemin 575 TL gibi komik bir rakam. Alt lig hakemleri bu sene yapılacak artışları merakla bekliyorlar. Hakemler ücretlerindeki ilk dolgun artışı Başkan Zekeriya Alp’in önceki döneminde yaşamıştı, beklentileri o yüzden çok yüksek!
‘’Hayal kırıklığı yönetim‘’
Rahat bir skorla biten maçın hakemi Arda Kardeşler, yakın zamanda değişmesi muhtemel FIFA Listesi’ne girmeye aday hakemlerin en şanslılarından... Bu kadar FIFA kokardına yaklaşmış bir hakemin dün akşamki performansı ise hayal kırıklığıydı. Maçta ilk 23 dakikada 3 penaltı düdüğü çalan Arda Kardeşler’in, ilk çaldığı penaltı düdüğünde bence hatalıydı. Kruse topa doğru hamle yapmak yerine, Kana Bıyık’ın koşu yoluna ayağını uzatarak, rakibini toptan uzak tutmaya çalıştı. Bu sırada rakibiyle oluşan küçük bir kontağı kullanarak kendini yere bıraktı.
Emre’nin sözleri masum değil
Hakem, ikinci penaltıda yanılmadı, net bir penaltıydı. Chibsah net bir şekilde Emre’nin ayağına basmıştı. Üçüncü penaltıda ise Gazişehirli Morias’ın açık eline gelen topu göremedi. Doğru bir VAR müdahalesiyle, doğru bir penaltı kararı verildi. Maçın 2. yardımcı hakemi Hakan Yemişken de hatalı bayraklar kaldırdı. Fenerbahçe’nin dördüncü golünü de hatalı şekilde iptal etmişti ki, imdadına VAR yetişti. Emre’nin dudaklarından dökülen sözler masum sözler değil. Duyulması halinde kartın rengi kırmızı olur. Emre’nin sırtı hakeme dönük ve hakemin bu sözleri duyma ya da fark etme şansı yok. VAR’ın da dudak okuyarak, müdahale hakkı yok.
‘’Sarıya bile gerek yoktu‘’
Dün akşamki maçı izlerken Türk hakemliğinin neden dip yaptığının da muhasebesini yaptım. Maçı problemsiz tamamlayan Mustafa Öğretmenoğlu’nun hakemlik hayatındaki iniş çıkışlarını gözümün önüne getirdim. Zekeriya Alp’in ilk MHK başkanlığında yavaş yavaş ligde yer edinmeye başlamıştı. Kuddusi Müftüoğlu MHK’si onu küme düşürdü, 1. Lig’e gönderdi. Yusuf Namoğlu’nun gelişiyle tekrar Süper Lig’e çıktı ve Namoğlu ile parlamaya başladı. Sabri Çelik gelince onu kızağa çekti. İkinci Zekeriya Alp dönemiyle de tekrar sahalara döndü.
Klasik bir çarpışma
Bu baş döndürücü gidişat, bazılarının kişilere göre uygulama yaptığını gösteriyor. Öğretmenoğlu elbette dün ufak tefek hatalar yaptı ancak oyun genelinde başarılıydı. Tartışmalardan uzak bir maç çıkarttı. Cılız penaltı beklentilerini devam ettirmesi doğruydu. Boyd’un Samassa ile çarpıştığı pozisyonda, kırmızı kart bekleyenler oldu ancak pozisyon asla kırmızı kart olmazdı. Boyd’un gözü topta, hedefinde top var ve topla oynuyor. Bu klasik bir çarpışma. Bence sarı karta dahi gerek yoktu.
‘’Babel'i de atmalıydı‘’
Hakemlere verilen eğitimlerde bu yıl VAR müdahale çıtasının yükseltilmesi istendi. ‘En doğru karar değil, skandal hata aranacak’ denildi. Galatasaray lehine verilen penaltıda hakemin skandal bir hata yaptığını söyleyemeyiz. Dolayısıyla pozisyonda VAR müdahalesinin gereksiz olduğunu düşünüyorum. Öte yandan bu pozisyonu kenara gelerek videodan izleyen hakemin, ayağa yapılan teması gördükten sonra penaltıyı vermekten başka çaresi yoktu. Tartışmalı bir karar oldu.
Barrow kararı hatalı
Rodallega’ya, Marcao’nun iki faulü de sarı kartı gerektiriyordu, kırmızı kartta hakem yanılmadı. Ancak kullanılan serbest vuruşta barajda bulunan Babel kolunu omuzunun üzerine kadar kaldırarak, topu koluyla oynadı .Bu klasik bir sarı karttı ve Babel, ikinci sarı kartla oyundan atılmalıydı. 81. dakikada da Barrow’un kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyondaki hakemin elle oynama tespiti hatalıydı.
‘’UEFA'dan fantastik adım‘’
UEFA futbola kadın eli değdiğinden beri atılan en fantastik adımı attı. Devrim niteliğinde bir kararla, son Kadınlar Dünya Kupası finalini yöneten Fransız kadın hakem Frappart’ı İstanbul’daki Süper Kupa'ya atadı. Son yüzyılın en önemli futbol olaylarından biri bu… Bu atama UEFA’nın futbolda kadını konumlandırdığı yeri göstermesi açısından çok önemli…
Frappart bu sezon Fransa’nın en üst liginde düdük çalacak. Tıpkı Alman Bibiana Steinhaus gibi. UEFA hakem komitesinde görev yapan 5 üyenin 1’i kadın… Bizde durum ne diye sorarsanız, içler acısı… Değil uluslararası arenada kadınlarımızı desteklemeyi, geçmişte 3. ligde dahi maç yönetmelerini engelleyen düzenlemeler yapıldı.
FIFA kokartlı Lale Orta, Kadınlar Dünya Kupasını’nda görev yapan Seçim Demirel’den sonra yetenekli kadınlarımız olmasına rağmen şans verilmedi.
Mevcut kuruldan bu konuda umutluyum. Melis Özçiğdem, Neslihan Muratdağı gibi değerli kadın hakemlerimize şans verilmesi halinde, başarılı olacaklarına inanıyorum.
‘’Geçen sezonun faturası!‘’
Yeni MHK gelecek sezon görev yapacak hakemlerin klasmanlarını açıkladı. Yusuf Namoğlu’yla başlayan sezon, Sabri Çelik’le devam etti ve sezonun değerlendirmesini Zekeriya Alp yapmak zorunda kaldı. Böyle bir süreç sonunda oluşturulan klasmanların sağlıklı ve eleştirilerden uzak olması beklenemez. Belirli eleştiriler mutlaka olacaktır. Açıklanan klasmanlarda iki husus dikkat çekiyor. İlki: Süper Lig Hakem kadrosu ile 1. Lig Hakem kadrosu birleştirilerek tek kadro yapıldı. Artık Süper Lig ile 1. Lig’e atanacak hakemler farklı kadrolardan değil aynı havuz içerisinden atanacak. Böylece geçtiğimiz yıl 1. Lig kadrosunda bulunan 21 hakem bu sezon Süper Lig’de maç yönetme şansı yakalayacak.
Böyle bitmemeliydi
İkinci ve en önemli konu ise Bülent Yıldırım ve Serkan Çınar’ın hakemlikten el çektirilmiş olmaları. Belli ki geçtiğimiz sezonun son 5 haftasında yaşanan hakem hatalarının faturası bu iki hakeme çıkartılmış. Hakemlik kariyeri başarılarla dolu olan ve 1 yıl daha hakemlik yapma imkanı olan Yıldırım’ın bu şekilde hakemlikten uzaklaşması eski bir hakem olarak beni fazlasıyla üzdü. Ona yakışan veda böyle olmamalıydı.
Çınar’ın 5 yılı vardı
Serkan Çınar’ın ise önünde daha 5 yılı vardı. Rizespor-Galatasaray maçı hakemliğinin sonu oldu. Aslında Çınar geçtiğimiz sezon ortalarda görünmüyordu. Sabri Çelik’in göreve geldiği 15 Şubat tarihine kadar ligde sadece 3 maç yönetmişti. Çelik 25. hafta itibariyle Çınar’a ardı ardına maç vermeye başladı. Önce Beşiktaş’ın, ardından Başakşehir’in zirveyi ilgilendiren maçalarına atadı. Her maçta akılda kalan majör hatalar yaptı. Beinspor’da ve gazetem Fanatik’te Serkan Çınar atamalarına dikkat çektim. Bu kadar hataya rağmen yoluna devam etmesine anlam veremiyordum. Rize- Galatasaray maçına atandığında ise şaşkınlığımı üst perdeden dile germiştim. Rize’de olanlar da hepinizin malumu... Sonuçta Serkan Çınar hakemlikten el çektirildi.