‘’4X4'lük yönetim‘’
Kritik maçta Ümit Öztürk başarılı bir performans sergiledi. Oyunun kontrolünü maç boyunca elinde bulunduran Öztürk, gösterdiği 6 sarı kart ve verdiği penaltı kararında haklıydı.
Maçın hakemi Ümit Öztürk maçtan önce, 2019 yılı başında FIFA kokartı taşımaya hak kazandığının haberini almıştı. Belli ki, kokart haberi moralini yükseltmiş ve onu ekstra motive etmiş. Zor geçmeye aday olan maçı başarılı bir şekilde tamamladı. Öztürk maç süresince oyunun kontrolünü sürekli elinde bulundurdu. Disiplinden taviz vermedi. Elini 6 kez sarı kart için cebine attı, tamamında haklıydı. Bana göre maçtaki tek hatası kaleci Mert’e göstermediği sarı karttı. Ceza sahası dışına kadar çıkan Mert, topu taca çıkana kadar sürdü. Daha sonra Galatasaraylılar’ın oyunu hızlı başlatmaması için topu sahaya tekrar taşıdı. Bu sportmenliğe yakışmayan ve kartı gerektiren bir hareketti.
Kafalar karıştı ama...
Mert-Ndiaye mücadelesinde çalınan penaltıda, Mert’in topu tokatlıyor olması kafaları karıştırdı. Mert topa eliyle temas etmeden önce, dizleriyle Ndiaye’ye dikkatsiz bir müdahalede bulunmuştu. Dolayısıyla Mert’in elle temasından önce rakibe dizleriyle teması vardı ve penaltı kararı doğruydu.
‘’Dar kadroyla bu kadar!‘’
Yusuf Namoğlu, sezon başından beri hakem kadrosunu ekonomik kullanamadı. Kadroyu çok dar tuttu, kendi hareket alanını kısıtladı. Hatalı ve plansız yapılan atamalar, hakemlerin yıpranmasına ve tek tek elden çıkmasına neden oldu. Şu anda bazı takımlarla bazı hakemleri bir araya getirmek mümkün olmuyor. Hal böyle olunca da, önemli maçlara atayabilecek elinizde çok fazla hakem de kalmıyor.
Hakem hataları böyle doğuyor
Bu hafta zor geçmeye aday, Başakşehir- Galatasaray maçına atanan Ümit Öztürk, 2019 yılında göğsüne FIFA kokartı takacak. Kariyer olarak bu maça çıkmasında bir engel olmasa da son haftalardaki performansı vasatın üzerine çıkamıyor. Dün akşam Avrupa Ligi’nde, Halil Umut Meler’in ilave yardımcılığını yapan Öztürk, bugün öğlen saatlerinde Türkiye’de olacak ve hemen ertesinde önemli bir göreve çıkacak. Hakemleri bu frekansta göreve zorlamak, performansı dikkate almadan sadece maça hakem atama gayretinde olmak tabi ki maçlardaki hakem hatalarını da doğuran ana etken.
Performansı farksız değil
Benzer bir atama Trabzonspor - Beşiktaş maçı içinde geçerli. Zorlu maçlara atayacak yıpranmamış isim bulmakta zorlanan Namoğlu, yakın zaman önce zorlu Trabzonspor-Fenerbahçe maçına atadığı Meler’i bu maça da uygun bulmuş. Meler’in de son haftalardaki performansı da diğer hakemlerden farksız değil.
Hesapsız harcayan esnaf gibi
Fakat yine aynı şeyi tekrarlayacağım: Bu kadar dar ve yıpranmış kadroda hareket alanı kalmayan Namoğlu’na bu aşamada söyleyebileceğimiz bir söz kalmadı. Parası bolken hesapsız harcamış, şimdi beş parasız kalmış bir esnaftan farkı değil Namoğlu’nun durumu.
‘’Kulbakov, Cim Bom'u yaktı!‘’
UEFA Hakem Kurulu Başkanı Rossetti’nin Elit kategoriye almayı düşündüğü Belaruslu hakem Kulbakov, ekibiyle birlikte başarılı bir sınav veremedi. Hakem ekibinin kritik kararlarının tamamına yakını hatalıydı. Maçın 10. dakikasında Ndiaye’inin şutunda, Ozan Kabak’ın göğsünden seken top, Eren’in önünde kaldı. Atağın devamında Porto’lu oyuncu topu kalenin içinden eliyle çıkardı. Hakemler Eren’in ofsaytta olduğu gerekçesiyle oyunu endirekt serbest vuruşla başlattılar. Oysaki Eren ofsayt değildi. Galatasaray lehine penaltı kararı verilip Porto’lu oyuncunun oyundan atılması gerekirdi.
Kaçan penaltıda karar...
42’de Mariano’nun rakibine penaltıyı gerektirecek bir teması yoktu. Porto lehine verilen penaltı hatalıydı. Aynı şekilde 44’te Galatasaray lehine verilen penaltının da hatalı olduğunu düşünüyorum. Hatta öncesinde Rodrigues ofsayt pozisyonundaydı. 66’da ise Galatasaray’ın kaçırdığı penaltıda karar doğruydu.
‘’İki kere penaltı!‘’
Son haftalardaki demeç savaşları hakemlerin dengesini iyice bozmuş görünüyor. Bu maç da onlardan biriydi. Ali Palabıyık faul standardı olmayan bir maç yönetti. 71. dakikada Samudio’nun golü, Umar Aminu’nun Muslera’ya faul yaptığı gerekçesiyle iptal edildi. Kalecinin önünde bulunmak faulü gerektirmez. Bence gol kararı verilmeliydi. Burada Palabıyık büyük bir hataya düştü ve top kaleye girmeden faul düdüğünü çaldı. Top kaleye girmeden düdük çaldığı ve oyun durduğu için VAR pozisyona müdahale edemedi. Pozisyona müdahale etse ve gol kararı verilse; yeni bir “kural hatası” tartışmamız olurdu.
Zor bir pozisyondu
Maçın uzatma anlarında Linnes yerde kaldı. Galatasaraylılar penaltı bekledi. Ben pozisyonda penaltı olmadığını düşünüyorum ancak gün içinde Trabzonspor’a verilen penaltıya, aynı maçta Muslera’ya faul yapıldı diye iptal edilen gole bakınca; “O zaman bu iki kere penaltı” demek geliyor içimden. 40. dakikadaki Rodrigues’in golünde VAR incelemesi yapıldı. Hakemler topun Abdullah’a çarparak mı Selçuk’a gittiğini, yoksa Abdullah’ın bilerek mi topla oynadığı konusunu çözmeye çalıştı. Zor bir pozisyondu. Ortada ve tartışılabilecek bir karardı. Bence gole prim tanınması daha doğru oldu.
‘’Alper Ulusoy maça hakimdi‘’
Bu sezon 11. kez Süper Lig’de düdük çalan Alper Ulusoy, bana göre bu mücadeleye kadar ligin en az hatayla maç yöneten hakemi konumundaydı. Bu karşılaşmada da aynı başarılı performansını sürdürdü. Çok fazla kritik karar vermek zorunda kalmasa da kendinden emin tavırları, faullerdeki doğruluk oranı ve maça olan hakimiyeti gayet iyiydi. Maç süresince elini 5 kez cebine attı, gösterdiği sarı kartlarda haklıydı. 32. dakikada Güven’in attığı golün ofsayt gerekçesiyle iptali ve yine 76’da Quaresma’nın attığı golün, öncesinde Oğuzhan’ın elle oynadığı gerekçesiyle iptali doğruydu. Güven’in ve Love’un penaltı beklediği pozisyonlarda da devam kararı doğruydu.
‘’Hakem Fenerli oyuncuları görmemiş!‘’
Fenerbahçe-Kasımpaşa maçında yaşananlarla ilgili kural çok net: “Aynı anda iki takımdan da ceza sahasına girenler olursa penaltı vuruşunun tekrarı gerekir.” Ancak maçın hakemi Yaşar Kemal Uğurlu penaltıyı tekrar ettirmeyerek maçı Fenerbahçe lehine endirekt serbest vuruşla başlattı. Yapılan net bir kural hatasıdır. Kasımpaşa TFF ye itiraz eder/etmez, eder ise TFF ne karar verir; bunlar benim konum değil. Ben net olarak şunu ifade edebilirim.
İki seçenek var
Birincisi: VAR müdahalesi ile kenara gelip hareketsiz görüntüye bakan hakemin, Kasımpaşalı oyuncularla birlikte Fenerbahçeli oyuncuların da ceza sahasına girdiğini görmemesi mümkün değildir. Dolayısıyla maçın hakemi oyunu nasıl başlatacağını bilemeyerek kural hatası yapmıştır. Uğurlu’nun bu maçtan önce yönettiği Beşiktaş-Sivasspor maçında da kural hatası yaptığını hatırlatırım.
İkincisi: Namoğlu’nun değişik medya organlarında yer alan açıklamalarına göre: “Hakem Kasımpaşalı oyuncuyu görmüş ama ceza sahasına erken giren Fenerbahçeli oyuncuları görmemiş.” Namoğlu kamuoyunun bu söylediklerine inanmasını bekliyorlarsa ortaya iki seçenek çıkar:
Görme problemi
Birincisi: Ekrana baktığı halde Kasımpaşalı oyuncunun ceza sahasına girdiğini gören Uğurlu, Fenerbahçelileri görmemezlikten gelerek Fenerbahçe’ye “omuz” vermiştir.
İkincisi: Birinci seçenek ihtimal dışındaysa, o halde Süper Lig’de görev yapan bir hakemimizin ciddi oranda görme problemi vardır. Acilen hakemliği bırakmalıdır. Çünkü MHK talimatına göre görme problemi yaşayanlar hakemlik yapamazlar...
‘’Penaltı yok, tekrarı var!‘’
Fenerbahçeli oyuncu elini toptan sakınıyor, vücuduna yapıştırıyor. Yani penaltı kararı yanlış. Ancak penaltının dönüşünde atılan golün iptali de yanlış. Kasımpaşa başvurursa maçın tekrarı gerekir.
Maçın 6. dakikasında verilen penaltı kararı bana göre hatalı. Fenerbahçeli oyuncu elini mümkün olduğu kadar toptan sakınmaya gayret ediyor, vücuduna yapıştırıyor. Devam kararı daha doğru olurdu. Yapılan penaltı vuruşunda kaleci Harun’dan dönen topu Kasımpaşalı oyuncu ağlara gönderdi. Hakem Uğurlu, VAR müdahalesiyle golü iptal edip oyunu Fenerbahçe lehine endirekt serbest vuruşla başlattı. Oysa ki Futbol Oyun Kuralları’na göre penaltı vuruşunu tekrar ettirmesi gerekirdi. Çünkü Kasımpaşalı oyuncuyla birlikte ceza sahasına giren Fenerbahçeli oyuncular da vardı.
Kural çok açık
Futbol Oyun Kuralları Kitabı Kural 14, Sayfa 119: Her iki takımdan da bir oyuncu Oyun Kurallarını ihlal ederse, penaltı tekrarlanır.” Görüldüğü üzere kural çok açık... Bu penaltı vuruşunun tekrarı gerekirdi. Dolayısıyla bu hata bir “Kural hatası”dır. İtiraz halinde maçın tekrarı gerekebilir.
Uğurlu’dan ikinci hata!
Maçın hakemi Uğurlu’nun bir önceki maçı Beşiktaş-Sivasspor maçıydı. Orada da Uğurlu Kural hatası yapmıştı. Oyunu Serbest vuruş yerine hakem atışıyla başlatmıştı. Bu kural hatasını görmezden gelen Namoğlu, Uğurlu’yu hemen ertesinde daha önemli bir maça atadı ve sonuç daha önemli bir Kural hatası oldu. Dolayısıyla bu maç tekrar edilirse sorumlusu büyük oranda Türk hakemliğini idare edemeyen Namoğlu olacaktır.
‘’Yanlış karar yok‘’
İlk olarak 16. dakikada Eren Derdiyok elle oynamasına VAR müdahalesiyle penaltı verildi. Doğru bir karardı. Eren elini topa doğru hareket ettirerek, vücudunu genişletmişti. Penaltı öncesi verilen endirekt serbest vuruş kararında farklı yorumlara da saygı duymakla birlikte ben hakemin kararının doğru olduğunu düşünüyorum. 38. dakikada Necip-Eren mücadelesinde Necip’in Eren’e penaltıyı gerektirecek bir hamlesi yoktu, devam kararı doğruydu. 42. dakikada ise Medel’in uzaklaştırmak için vurduğu top, kısa mesafeden Vida’nın eline geldi. Vida için bu “beklenmeyen top”tu.
VAR burada gereksizdi
Ayrıca Vida’nın elini kaçıracak kadar da vakti ve topu elle oynamak gibi bir niyeti yoktu. Bu pozisyon asla penaltı değildi. VAR ile Cüneyt Çakır arasında nasıl bir diyalog geçti, bilemiyorum ama bu pozisyonda VAR müdahalesi bence gereksizdi. 68’de penaltı sonrası VAR’ın başındaki Mete Kalkavan yine Çakır’a kenara gelmesi için öneride bulundu. Pozisyonda 3 aşama var. Önce Necip’in kalkan ayağının, Onyekuru’ya küçük bir teması var. Sonra Onyekuru topu koluyla önüne alıyor.
İptaline katılıyorum
Üçüncü aşamada Necip’in dizi ile Onyekuru’nun sol ayağı buluşuyor. Bence ilk temas penaltı için yeterli değil. Dize olan ikinci temas ise penaltı, ancak öncesinde el var. Dolayısıyla penaltı iptaline katılıyorum. Elle oynamadan sonra penaltıyı gerektiren temasın olduğunu düşünüyorum. Galatasaraylılar, “Geçen hafta Konyaspor maçında açık ve bariz bir hata varken VAR devreye girmedi ama böylesi karışık ve tartışmalı pozisyonda VAR neden devreye girdi?” diye sorsalar, ne cevap verirsiniz?