Arama

Popüler aramalar

‘’Aslan sonunu getiremedi‘’

Maccabi’yi farklı yenen, Fenerbahçe deplasmanında 3 periyot çok iyi oynayan Galatasaray Odeabank, Panathinaikos karşısına fazlasıyla umutlu çıkmıştı. Nitekim, maça çok özgüvenli başladı Cim Bom. Micov ve Göksenin’le üçlükler bulan Sarı-Kırmızılılar, bir anda 20-9 öne fırladı. Ama hücum performansı savunmaya yansımadı. Panathinaikos doğaüstü bir üçlük yüzdesi ile oynarken, Galatasaray savunmasının da onları yeteri kadar rahatsız ettiğini söyleyemeyiz. Feldein kullandığı ilk 5 üçlüğün tamamında isabet bulurken, Atina ekibi 8/12 üçlük isabet oranı ile devreyi 43-40 galip bitirdi. Bu yüzde düşer diye bekliyorduk ama Panathinaikos, bıraktığı yerden devam etti. James ve Calathes’in üç sayılık basketleri ile ikinci yarının başında fark 14’e çıktı: 46-60.

Çok yanlış tercihler

Galatasaray, Ergin Ataman’ın aldığı mola sonrası bir hamle daha yaptı. Schilb 3 dakika içinde 10 sayı atarken, Diebler iki üçlükle ona destek verdi. Skor bir anda 64-65 olmuş, tribünler coşmuştu. Ama yorgunluğun yanı sıra Fitipaldo, hücum ve savunmadaki çok yanlış tercihleri ile geri dönüşte gösterilen çabayı heba etti. Panathinaikos oyunun kontrolünü tekrar eline alırken, son bölümde Calathes’in oyun zekası sonucu belirledi. Sarı-Kırmızılılar, bu sonuçla çeyrek final umudunu neredeyse tamamen bitirdi. Euroleague’de dönem dönem iyi basketbol oynadılar, iyi mücadele ettiler ama bu seviyelerde daha farklı şeyler yapmaları gerekiyordu. Özellikle yeni yabancılardan çok çok az verim alabilen Aslan, eski oyuncuları ile şansını deniyor ama bu durum hedefe ulaşma yolunda yeterli olmuyor

04 Şubat 2017, Cumartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Darısı 3. CSKA zaferine‘’

Geçen yılın iki finalisti bu yıl bir kez daha karşı karşıya geldi, kazanan yine Fenerbahçe oldu. Sezona istediği gibi başlayamayan, beklenenden fazla yenilgi alan Kanarya, ocak ayından itibaren basketbolunu geliştirmeye başladı.

Obradoviç’in takımları genelde, gereken zamanda form olarak en üst seviyeye çıkıyor. Geçen yıl da Play-Off başladığında sakat olmayan tüm oyuncular, neredeyse maksimum verim veriyordu. Yapılan takviyeler, Antiç ve Ahmet’in de dakika almaya başlamasıyla artık ‘rotasyon’ sorunu da yok Fenerbahçe’nin... Dün de son şampiyon CSKA karşısında bütün maçı kontrol eden, dominant taraftı Sarı-Lacivertliler... Galibiyetin anahtarı ise yine savunma oldu.

Udoh yine harikaydı

Teodosiç yoktu belki ama kadrosunun tamamı yıldızlardan kurulu ve 87 sayı ortalama ile ligin en skorer takımı olan CSKA’yı sadece 71 sayıda tuttu Kanarya. CSKA’nın bu sezon en az sayı attığı maç oldu. De Colo, ortalamalarının üstüne çıktı belki ama onun dışında kimse ritmini bulamadı. Fenerbahçe savunmasının en önemli özelliği, uzunlarının bacaklarının çok hareketli, kollarının uzun olması. Ne Vesely, ne Udoh, rakibin kısa ve en hızlı oyuncularıyla karşı karşıya kalsa bile geçiliyor. Bu nedenle Fenerbahçe, savunmada her pozisyonda rahatlıkla adam değiştirebiliyor. Bennett’in gelmesi, Antiç’e fazlasıyla yaramış göründü. Ligde lisansı iptal edilen Antiç dün 9 sayı ve 5 ribauntla oynarken, savunmaya da fazlasıyla katkı verdi. Udoh yine harikaydı.

Darısı 3. CSKA zaferine

Ama Fenerbahçe takım olarak kazandı. Takım olarak savunma yaptı, takım olarak hücum etti. Hep beraber oynadılar. Dakika alan tüm oyuncular skora katkı yaptı. Bu da çok önemli bir zaferi daha getirdi. Son şampiyonu ikinci kez yendi Fenerbahçe... Bu galibiyetle ilk dört, yani Play-Off’ta saha avantajı cepte gibi. İç saha avantajını da en iyi kullanan Kanarya için büyük aksilik olmazsa, Final-Four yolu açık görünüyor. Artık darısı 3. CSKA zaferine...

03 Şubat 2017, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Bir Fenerbahçe klasiği!‘’

Müthiş bir derbi izledik Ülker Arena’da... Arena açıldığından bu yana galibiyet yüzü göremeyen Galatasaray Odeabank, belki de ilk defa bu kadar yaklaşmıştı deplasman zaferine...

Maccabi’ye 102 sayı atıp rakibi bozguna uğratan Cim Bom, Ataşehir’de kaldığı yerden devam ediyordu. Hücumları nakış gibi işledi Galatasaray. Her pozisyonu doğru oynadı, attıkça attı. Fenerbahçe savunması belki de kendi evinde ilk kez bu kadar çok sayıya izin veriyordu. Çabalıyorlardı ama gereken agresifliği sahaya yansıtamıyordu Sarı- Lacivertliler. Galatasaray, 5/7 üçlük isabeti bulduğu ilk çeyreği 27-19 önde tamamlarken, devre bitiminde tam 54 sayıya ulaşmıştı. Sarı-Kırmızılılar, 18 iki sayılık denemenin 15’inde, 11 üçlük şutun da 7’sinde isabet bulmuştu. Uzun süredir böyle yüksek yüzdeyle şut atan bir Euroleague takımı görmemiştim... Herşey Galatasaray’ın istediği gibi gidiyor, Kanarya hiç savunma yapmıyor gibi gözükse de onlar da atarak oyunda kaldı. Bu kadar yüksek yüzdeye rağmen maçı koparamamak, sadece 13 farkla soyunma odasına gitmek, bu deplasmanda Galatasaray’ın sonunu hazırladı.

Bütün yükü Vesely çekti

İkinci yarıda bu yüzdenin düşeceği belliydi. Fenerbahçe de, savunmada agresifliği artırdı. Zaten hücumda sorun yaşamıyorlardı, maç bir anda kafa kafaya geldi. Burada Galatasaray’ın göstereceği direnç önemliydi. Onlar da daha iyi savunma yapmaya başladılar, Schilb ile zor şutları soktular ama son sözü Nunnally ile Bobby Dixon söyledi. Kritik anlarda çok zor üçlükleri sokan bu ikili, zaferi Fenerbahçe’ye getirirken, bütün yükü Vesely çekti. Sezon boyunca eleştirilen Çek pivot, Udoh’un yokluğunda 8/9 isabet oranı ile 20 sayı atarken, son derece kritik hücum ribauntlarından ikinci şans sayıları bulup ezeli rakibin direncini kıran isim oldu. Fenerbahçe’nin geri gelişinde, yapılan baskıyı gerek fiziksel gerekse mental olarak kaldıramayan Fitipaldo’nun top kayıplarının da rolü büyüktü.

‘Ülker Arena’da yenilmem’ dedi

Sonuçta Galatasaray da, kazanmayı hak edecek şekilde mücadele etti ama Fenerbahçe, yıllardır olduğu gibi ‘Ülker Arena’da yenilmem’ dedi, son sözü söyleyen oldu.

27 Ocak 2017, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Efes, ligin kaderini etkiledi‘’

Euroleague’deki Türk derbisinin sonucu, sadece bu iki takımın değil, belki bütün ligin kaderini belirleyecekti kalan 11 hafta öncesi. Darüşşafaka Doğuş kazansaydı, lig ‘yukarıdakilar-aşağıdakiler’ olarak ikiye ayrılacak, kalan haftalar takımların psikolojisini de fazlasıyle etkileyecekti. 8. sıradaki takımın galibiyet sayısı 11; 9. ve sonrasının galibiyet sayısı ise 8 olacaktı. Ama Efes’in kazanmasıyla bu psikolojik eşik aşıldı, takımlar birer galibiyet farkla sıralandı.

Bu yıl Darüşşafaka’yı iki kez yenen Anadolu Efes, her ne kadar kopuk kopuk, dağınık oynasa da, karşısında bir o kadar istikrarsız bir rakip bulunca, Beşiktaş maçında olduğu gibi hücum performansı ile sonuca gitmeyi başardı. Özellikle ikinci yarıda Heurtel önderliğinde, Paul, Dunston ve Brown üçlüsünün katkılarıyla zaman zaman geri düşse de rövanşı vermedi Lacivert- Beyazlılar, Darüşşafaka Doğuş’a...

Daçka, her iki pota altını domine etse de, 19 yaşındaki Hırvat yıldız Ziziç’in 16 sayı ve 18 ribauntluk katkısı ile toplam 18 hücum ribaundu alıp, rakibinden 8 fazla topu potaya atsa da düşük şut yüzdeleri onların sonunu hazırladı. Bitime 11 hafta kaldı ve bütün hikaye yeniden yazılacak. Efes bu galibiyetle hayata fazlasıyla tutundu. Darüşşafaka’nın iddiası devam ediyor. Umarız son sekize mümkün olduğu kadar fazla Türk takımı sokarız.

26 Ocak 2017, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Fenerbahçe resital sundu‘’

Fenerbahçe’nin hedefi doğrultusunda çok kritik bir maçtı. Panathinaikos’a karşı gerek savunma gerekse hücumda sezonun en iyi performansını sergileyen Sarı-Lacivertliler, Kazan deplasmanında bütün maçı önde götürdü, bir kaç kere çift haneli farklara ulaştı ama oyunu bir türlü koparamadı.

Kanarya bu zorlu deplasmanda yüzde 50 ile üçlük, yüzde 62 ile iki sayılık şut atmasına rağmen, geçen haftaki savunma performansına ulaşamadı. Euroleague’in sayı kralı Langford etkisiz hale geldi. Ama özellikle Orlando Johnson’un beklenmedik skor katkısı işleri zorlaştırsa da, zafer Fenerbahçe’nin oldu.

Maçın başında Vesely pota altında neredeyse hiç kaçırmadan attı. İlk çeyrekte 11 sayı bulan Vesely’ye, forma giyen bütün oyuncular da eklendi. Fener kaçtı, Kazan hiç vazgeçmedi. Oyunun bir çok krılıma anı vardı. Son haftaların formsuz ismi Antic, kaçırarak başlamasına rağmen çok değerli iki üçlük gönderdi. Sloukas, Nunnally ve Bogdanoviç de Kazan potasına iki üçlük bıraktı. Her geçen gün daha iyi oynayan Datome de çizginin gerisinden 3 basket kaydetti.

Fikstür avantajı...

Udoh’un yokluğunda, Vesely’nin faul problemine girdiği maçta Ahmet yine çok önemli katkı yaptı.

Tüm gözler yeni transfer Bennett’ın üzerindeydi. Amerikalı girer girmez bir top çalıp asist yaptı ama o kadar. O oyundayken savunmadaki pozisyon hataları işleri sıkıntıya soksa da, 40 dakikayı çok kararlı oynayan, 22 asist üzerinden tam 86 sayı bulan Sarı- Lacivertliler, sonuna kadar hak ettiği bir deplasman galibiyetine imza attı. Sezonun geri kalanında fikstür avantajı Fenerbahçe’de. Kanarya, iç saha maçlarını kazandığı takdirde ligi ilk 4’te bitirir. Bu da Final-Four kapısının aralanması anlamına gelir.

25 Ocak 2017, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Akatlar'dan Efes çıktı‘’

Sezonun belki de en keyifli, seyir zevki en yüksek maçıydı. Ufuk Sarıca yönetiminde yeni bir hava yakalayan, Şampiyonlar Ligi’nin yanı sıra ligde de zirveye oynayan Beşiktaş Sompo Japan, dolu tribünler önünde Euroleague takımı Anadolu Efes’i yenip iddiasını kanıtlamak istiyordu.

Ama en az Beşiktaş kadar istekli ve müthiş bir hücum basketbolu oynayan bir Anadolu Efes vardı sahada. Banvit’ten gelen Can Maxim, takımı adına çok ekstra katkılar yaparken, Cedi, Heurtel, Granger sürekli Beşiktaş savunmasını delip, çok rahat potaya gitti.

Ufuk Sarıca ve takımının en önemli özelliği asla vazgeçmemesi. Efes, 10 üçlük isabet bulduğu maçta skoru sürekli önde götürürken, Beşiktaş da farkı kapama adına sürekli hamle yaptı. Ama rakibin böylesine iyi hücum ettiği maçta savunmasını bir türlü oturtamayan, takımın yıldızları Clark, Roll ve Strawberry’yi hiç oyunun içine sokamayan, Thompson’dan da gereken katkıyı alamayan Kartal’a sadece mücadele etmek yetmedi. Stimaç yine harikaydı ama tek başına kaldı.

Efes cephesinde 5 oyuncu çift haneli sayılara ulaşırken, son dakikada Stmiaç’tan topu çalıp üçlük atan Honeycutt, maçı da bitiren isim oldu.

23 Ocak 2017, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Daçka idare etti‘’

Unics Kazan, sezona kötü başlamasına, en çok sakatlık sorunu yaşayan takım olmasına rağmen son 5 maçın 4’ünü kazanarak çıkmıştı Darüşşafaka Doğuş karşısına. Dün de sezonun flaş oyun kurucularından Qolom ve Voronov’dan yoksun olarak oynuyorlardı. Darüşşafaka’da ise Slaughter’dan sonra takımın bir başka pivotu Semih Erden de sakattı. Ama Daçka, geniş rotasyona sahip olmanın avantajını fazlasıyla kullandı. Bir önceki iç saha maçında Baskonia’yı 98 sayı atıp yenen Yeşil-Siyahlılar, dün hiç ritm bulamadı, sevdiği açık alan basketbolunu oynayamadı, sadece 71 sayıda kaldı belki ama bu kez savunarak kazandı.

Langford’u iyi tuttuk

Euroleague’de kötü oynarken de galip gelebilmek önemli. Haftalar ilerliyor. Artık özellikle iç sahada alınacak bir yenilginin telafisi çok zor olacak. Daçka, en önemli işi Langford’u etkisiz hale getirerek yaptı. Amerikalı oyuncu 16 sayıyla Kazan’ın en skoreri oldu belki ama kullandığı 18 şutun sadece 4’ünde isabet bulabildi. Çizgiden de 5 sayı atabilen Langford’un bu düşük yüzdeli oyunu takımın da ritmini bozdu. Son haftalarda inişli çıkışlı bir grafik çizen Wannamaker, bütün maçı çok istikrarlı oynadı, kritik basketlerle galibiyetin mimarı oldu. Moerman da 17 sayı 7 ribauntla ona eşlik etti. İlk yarıda ortalarda gözükmeyen Ziziç’in ikinci yarıdaki 11 sayılık performansı da galibiyete fazlasıyla yardımcı oldu.

21 Ocak 2017, Cumartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Fener, kusursuza yakın oynadı‘’

Sezonun en keyifli maçlarından biriydi Fenerbahçe adına... İlk yarıda beklenenden fazla yenilgi alan Sarı- Lacivertliler, Panathinainos’tan rövanşı alırken, ikili averajı da eline geçirdi.

Gerek savunma konsantrasyonu, gerekse hücum organizasyonu kusursuza yakındı. Özellikle ilk 15 dakika, adeta sürklase etti Fenerbahçe, Panathinaikos’u...Skor 42-22 olmuştu, Panathinakios’un o 22 sayısının çoğu Singleton ve James’in bireysel çabaları ile gelmişti. Calathes gibi sezonun flaş oyun kurucusuna sahip olan Atina ekibine bir tane bile organize basket imkanı tanımadı Kanarya. Savunma müthiş olunca, hücumlar da tıkır tıkır işledi. 31 basketin tam 20 tanesi asist üzerinden geldi.

Hak ettiği alkışı aldı

Fenerbahçe’ye en değerli katkıyı ise Ahmet Düverioğlu yaptı. Udoh’un yokluğunda Vesely erken faul problemine girmişti. Obradoviç, periyodun son dakikasında Vesely’yi korumak adına kenara aldı. Ama Ahmet o 1 dakikayı öyle iyi kullandı ki, Obradoviç’in de maçın geri kalanında onu oynatmaktan başka çaresi kalmadı. Girer girmez Calathes’e müthiş bir blok yapan Ahmet, hücumda da basketi attı. O moralle maçı 6/7 isabet oranı ile 13 sayı, 4 ribaunt, 1 asist, 1 top çalma ve 2 blokla tamamladı. Tribünler de ona hak ettiği alkışı fazlasıyla verdi. Fenerbahçe, düne kadar inişliçıkışlı bir grafik çizmişti. Dün, sezonun belki de en iyi basketbolu oynandı. Kalan haftalarda önemli bir fikstür avantajı var Fenerbahçe’nin. Kanarya’nın bu oyununu giderek geliştereceğini tahmin ediyorum. Böyle olursa da o avantajı fazlasıyla kullanacaklardır.

20 Ocak 2017, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI