‘’Potada işlem tamam‘’
Euroleague şampiyonluğunu kılpayı kaçıran Fenerbahçe, yeni sezonda da elini en çabuk tutan takım oldu. Kaybedilen Euroleague finalinin ardından Datome, “Umarım gelecek sezon bu kadro korunur” derken, endişelerini dile getiriyordu. Ama o ve Fenerbahçe taraftarının korktuğu başına gelmedi. NBA’e gitme ihtimali olan Bogdanovic, Vesely’den sonra Udoh da takımda tutulurken, önemli bir yönetim başarısı gerçekleşti bana göre.
Nunnaly’nin potansiyeli fazla
Fenerbahçe’nin başarısındaki en önemli dişliler kalırken, taşlar da yerinden oynamamış oldu. Son olarak da Hickman’ın yerine büyük olasılıkla James Nunnaly ile anlaşıldı. Nunnaly’nin Euroleague tecrübesi yok ama, oturmuş ve düzenin işlediği bir takıma adapte olması zor olmayacaktır diye düşünüyorum. İtalya Ligi’nin MVP’si olan Nunnaly fazlasıyla potansiyeli olan bir isim.
Ahmet rotasyonda önemli
Kanarya geçen yıl en büyük sorunu uzun rotasyonunda yaşamıştı. Vesely’nin sakatlığında Udoh’a büyük yük binerken, Amerikalı bir dönemi sakatlığına rağmen idman yapmadan sadece maç oynayarak geçirmişti. Barış Hersek’ten de gerekli katkı gelmeyince Obradovic bazen 5 kısaya bile dönmek zorunda kalmıştı. Buraya yerli takviyesi olarak Efes’in boşa çıkardığı Ahmet Düverioğlu geldi. Ahmet fizik olarak bir eksikliği kapayacaktır ama yetenek ve tecrübe olarak ne kadar katkı verir soru işareti. Sonuçta Obradovic’in süre verebileceği, Vesely ve Udoh’u dinlendirebilecek kapasitede bir oyuncu Ahmet.
Ritm sorunu olmaz
8 yabancıdan birine Türkiye Ligi lisansı çıkarılmayacak. Bu isim sadece Euroleague’de oynayacak. Dışarıda kalacak oyuncunun maç ritmi yakalaması zor oluyordu. Ama bu yıl bazı haftalarda çift Euroleague maçı oynanacağı için böyle bir sorun yaşanacağını da sanmıyorum. Sonuç olarak şampiyon CSKA’dan sonra, finalist Fenerbahçe de kadroyu korumayı başardı. Şu an için en büyük favori yine bu iki takım gibi duruyor. Bakalım yaz boyunca diğer ekipler ne gibi hamleler yapacak ve CSKA ile Fenerbahçe’nin yanına yaklaşabilecekler mi, bekleyip göreceğiz.
‘’Yine potayı dövdük‘’
İlk iki gün hücumda çok kötü oynamıştık. Dün biraz daha iyi şut atarız diye umut ediyorduk ama yine olmadı. Fransa gibi bir takımı yenebilmek için onları durdurmak, hücumda ise maksimum performansa yakın oynamak gerekiyordu.
Aslında oyun stratejimiz maçın başında çok başarılı oldu. Ergin Ataman gerçek bir pivotu olmayan Fransa karşısında iki uzun Semih ve Ömer Aşık’ı aynı anda oynattı. Bu ikilinin sayılarına iyi savunma eklenince 13-3 öne geçtik. Serbest atışlarımız da giriyordu.
Ama sadece pota altını kullanarak maç kazanılmaz.
Nitekim Fransa, bizim ikili oyunlara önlem alıp pota altını kapatmaya başladı. Bu kez de yine doğru ve güzel hücum edip bomboş üçlük pozisyonları bulduk. Bu tip maçlarda bunları sokmak gerekiyor.
Üçlükler yine girmedi, yine girmedi.
İlk yarı çoğu boş olmak üzere 8’de 0 üçlük isabet oranı ile oynadık. Maçı da 20’de 3, yani yüzde 15 gibi felaket bir yüzde ile bitirdik. Hal böyle olunca da senden daha güçlü bir takımı yenme ihtimalin de kalmaz.
Oysa ne Tony Parker, ne Batum, ne Diaw gibi NBA yıldızları devreye girmemişti Fransa’da. Efes’li Heurtel, CSKA’lı De Colo hatta Fransa’nın figüran ismi Diot’u tutamadık bu kez de. Yenilen 75 sayı kabul edilebilir bir rakam ama 20 üçlüğün tam 17’sinin kaçması ile 63 sayıda kaldık.
Milli Takım geçiş döneminde. Alttan oyuncu gelmiyor. Eskiden 20’nin üzerinde bir oyuncu yelpazesinden 12 seçmeye zorlanırken şimdi 8. oyuncuyu bulmakta zorlanıyoruz. Altın jenerasyon diye tabir ettiğimiz 20-30 tane altyapı oyuncumuz var. Bunları üst düzey oyuncu yapmanın yolunu bir şekilde bulmamız gerekiyor.
‘’Değişen bir şey yok!‘’
Kötü oynayıp kaybettiğimiz Kanada maçından farklı bir performans sergilemedi A Milli Basketbol Takımımız. O maçta 15 serbest atış kaçırmıştık, dün 13 tane kaçırdık. 64’de 21 gibi inanılmaz kötü bir yüzde ile şut attık. Tek fark rakipti. Senegal, Kanada’dan daha kötü bir takım olduğu için bu oyun kazanmaya yetti.
Bir de son 4 dakikada Bobby Dixon’ın normal standartlarına ulaşması fark yarattı. Kanada karşısında 0/8 ile oynayan, Senegal maçına da 17’de 2 ile başlayan, yani 7 periyotta kullandığı 25 şutun 23’ünü kaçıran Bobby, son 4 dakikada hiç kaçırmadan tam 15 sayı atınca, galibiyet zor da olsa bize geldi.
Cedi’nin yokluğunda hücum kapasitemiz iyice sınırlı hale gelmişti. Ömer ve Semih’i pota altında kullanmak istedik. Çok sert ve atletik bir takım olan Senegal, faul yapmaktan çekinmedi. Serbest atış çizgisinden yine çok kötü atınca bu avantajı da değerlendiremedik. Yine Semih faulden kaçabildiği anlarda potaya gidebildi ve 14 sayıyla bu kadar kısır geçen maçta çok önemli katkı yaptı.
Ömer ve Semih yıllar sonra ilk kez yan yana oynadı. Etkili de oldular. Bu oyun yarı finalde kazanmayı bırakalım, maçın içinde kalmamıza bile yetmez. Senegal maçının olumlu tarafları savunmayı istikrarlı bir şekilde iyi yapmamız, top kayıplarını azaltmamız ve  Dixon’un kendine gelmesi oldu. Yine çok iyi savunma yapıp, hücumda faul kaçırmadan oynamamız, şut yüzdemizi de fazlasıyla geliştirmemiz gerekecek.
‘’Tarihi hastalık devam etti‘’
Zaten kapasitesi sınırlı bir kadro ile yola çıkmıştık. Rakip 5 NBA yıldızı olan, Kanada’ydı. Onları yenebilmek için dakika alan tüm oyuncuların maksimum performanslarına yakın oynaması gerekiyordu. Bırakın iyi oynamayı, Bobby Dixon başta olmak üzere çoğu oyuncu normal standartlarına bile yaklaşamadı.
Böyle bir maçta tam 34 kere faul çizgisine gitmeyi başardık ama skor sıkıntısı çektiğimiz halde 15 serbest atış kaçırıp, büyük bir fırsatı elimizin tersiyle ittik. Neredeyse katıldığımız tüm şampiyonalarda uzak ara en kötü serbest atış atan takım biz oluyorduk. Manila’da da bu hastalık devam edecek gibi gözüküyor.
Nasıl kazanacaksın...
Melih Mahmutoğlu 3’te 3 üçlük attı, takımın geri kalanı 23’te 3... Tam 23 serbest atışın 20’si kaçtı. 3 oyun kurucumuz 0 katkı verdi. 8’te 0’la şut atan Bobby Dixon, Ender ve Kenan toplam 3 sayı ve 3 asistle oynadı. İnanılır gibi değil. Sezonun MVP’si olmaya aday olan, bir de devşirme statüsünde oynattığımız yani büyük katkı vermesini beklediğimiz bir oyuncu, faydadan çok zarar verirse, nasıl maç kazanacaksın? Tüm bu olumsuzluklara rağmen tam saha pres yapıp 16 sayı geriden gelip oyuna ortak olmayı denedik ama bu kez Corey Joseph sahne aldı. 
Sadece mücadele yetmedi
Kanada takımı pres karşısında sürklase olmuştu ama NBA yıldızı tek başına birebirlerle skor bulup, takımını kaostan kurtarmayı başardı. Sadece mücadele etmek yetmedi. Sinan’ın maç boyuncaki gayreti, Melih’in can havliyle attığı üçlükler, preste kaptığımız toplar, ribauntlardaki üstünlük, sayabileceğimiz olumlu yönlerdi.
Böyle bir maçı, bu kadar kötü istatistiklerle kazanmak imkansız olurdu, nitekim de kazanamadık. Şimdi Senegal’i yenip, Fransa karşısında sürpriz aramamız gerekecek. Eğer Cedi de oynayamazsa, işimiz tamamen mucizelere kalacak gibi gözüküyor.
‘’Final gibi maç!‘’
A Milli Basketbol Takımımız için tarihi bir macera başlıyor. Yıllardır bütün Avrupa ve Dünya Şampiyonaları’na katılıyoruz. Ama hiç Olimpiyat oynamadık. İlk kez böyle bir fırsat ayağımıza geldi. Önceki yıllara nazaran favori olmadığımız, yıldızı as, kendi kulüplerinde çok fazla süre alamayan oyuncuların ağırlıklı olduğu bir kadro ile Manila’da şansımızı deneyeceğiz. 6 takımın bulunduğu elemelerde birinci olmak şart. İlk rakibimiz Kanada... Amerika basketboluna yakın, atletik oyunculardan kurulu, 5 tane gerçek NBA yıldızı olan, ama tarihinde başarıları olmayan bir ülke Kanada.
Kanada’dan daha tecrübeliyiz
Sadece bir kez Olimpiyat oynayabilmişler, o da 1936 yılında... Kağıt üstünde daha güçlü görünseler de, biz daha tecrübeliyiz. Milwaukee Bucks’ın guardı Tyler Ennis, Toronto Raptors’dan Corey Joseph ve Anthony Benneth, Detroit Pistons’tan Joel Anthony ve son anda kadroya dahil olan şampiyon Cleveland Cavaliers’ın pivotu Triston Thompson’la beraber kağıt üstünde favori görünüyorlar. Eksikleri ise daha önce hiçbir arada oynamamış olmaları. Sadece iki haftadır beraberler ve ortaya nasıl bir takım oyunu çıkaracakları, merak konusu..
Zor ama imkansız değil
Bize gelince... Ersan İlyasova’nın gelmemesi, o pozisyonda maalesef Türk oyuncu sayısının çok az olması sıkıntı yaratacak. Samet Geyik formda ama tecrübesiz. Coach Ergin Ataman daha çok Cedi Osman’ı 4 numaraya çekecek gibi duruyor. Bobby Dixon, Sinan, Cedi ve Semih bu yılı çok iyi geçirdiler. Hazır ve formdalar. Bu dörtlüye Ender’in tecrübesi, Fenerbahçe ile 3 kupa kazanan Melih’in özgüvenle atacağı şutlar, Ömer Aşık’ın her ne kadar hazır olmasa da pota altındaki savaşçılığı, diğerlerinin de katacağı enerjinin eklenmesi gerekiyor.
Sonuna kadar mücadele...
Kısacası çok iyi savunma yapmamız, 40 dakika konsantre oynamamız, çok az top kaybı yapmamız, yani sonuna kadar mücadele etmemiz gerekiyor. Manila’da Kanada ve Fransa’yı geçip Olimpiyat bileti almamız zor ama imkansız değil.
‘’4 numara arayışları‘’
A Milli Basketbol Takımımız, sorunlu bir kadro ile Olimpiyat Elemeleri’ne hazırlanırken, coach Ergin Ataman’ın kafasındaki en büyük problem Ersan İlyasova’nın yokluğunda nasıl bir oyun sistemi ile oynayacağı.
Dünkü Filipinler maçına Cedi Osman bu pozisyonda başlarken -ki resmi maçlarda da burada önemli dakikalar alacak- zaman zaman da Oğuz-Semih ikilisi yan yana oynadı. Bu ikili gençlik yıllarından Fenerbahçe forması altında bu şekilde oynarken yıllar sonra ilk kez ikisini yan yana görme fırsatı bulduk.
Sezonun ilk yarısını oturarak geçiren, daha sonra Karşıyaka’da oynama şansı bulan Samet Geyik de, dakika aldığı anlarda 4 numaralı pozisyonda katkı yapacağını gösterdi. Kanada ve Fransa gibi güçlü takımları geçip tarihimizde ilk kez Olimpiyat oynama şansını yakalamak istiyoruz. İşimiz tabii ki zor. En büyük favori Fransa.
Elimizde formda olan ve istikrarlı oynayan Bobby Dixon, Cedi, Sinan, Semih gibi oyuncular var. Şu haliyle çok az katkı verebilecek gibi duran Ömer Aşık’ın yanı sıra diğerlerinin de maksimum performans sergilemesi gerekecek. 
‘’Tatsız prova‘’
Eksik bir kadro ile Olimpiyat Elemeleri’ne hazırlanan A Milli Basketbol Takımımız, Filipinler yolculuğu öncesi son hazırlık maçında Yunanistan karşısına çıktı. Maça 7-0 geride başlayan ekibimiz, Cedi ile toparlanmasına rağmen ilk periyodu 19-17 yenik tamamladı. Ender’in iki üçlüğü ile 23-21 öne geçen milliler, bu oyuncunun sakatlanıp kenara gelmesiyle hücumda yine tıkandı. Özellikle set oyunlarında skor bulmakta çok zorluk çeken Ay-Yıldızlılar, hızlı hücumlardan ürettiği sayılarla oyunun içinde kaldı ve Yunanistan devreyi 38-34 galip bitirdi.
Ömer Aşık formsuzdu
Eski günlerinden eser olmayan Ömer Aşık yine pota altında etkili olamazken, formda bir dönem yaşayan Semih’e de çok fazla top indiremeyince, tamamen dış şutlara dayalı bir oyun sergilemeye başladık. Bobby ve Cedi’nin üçlükleriyle 27. dakika 49-49 geçilse de, konuk ekip son periyoda 56-52 üstün girdi. 4. çeyrekte Birkan 2, Melih de 3 üçlük bulunca Ay-Yıldızlılar 35. dakikada 67-64 öne geçip umutlandı. Ama Kalathes ve Bourusis gibi tecrübeli oyuncuları ile 8-0’lık bir seri yakalayan Yunanistan üstünlüğü tekrar ele alıp salondan da 75-70 galip ayrıldı.
‘’Devlerden farklı prova‘’
Tarihinde ilk kez Olimpiyat Elemesi oynayacak olan A Milli Basketbol Takımımız, bu kapsamda oynadığı hazırlık maçında Filipinler’i 103-68 mağlup etti. Eleme Grubu’na evsahipliği yapacak olan Filipinler karşısında özellikle hücumda çok iyi bir performans sergileyen 12 Dev Adam, oyunun başında Samet ve Cedi’yle üçlükler bulurken, Semih’i de pota altında çok iyi kullandı.
Filipinler, Blatche ile skor üretmeye çalıştıysa da savunmada hiçbir varlık gösteremedi ve Ay-Yıldızlılar, ilk çeyreği 30-19 önde tamamladı.
Fark giderek açıldı
Milliler, ikinci çeyrekte de farkı açmaya devam etti. Alan savunması yapan Filipinler karşısında, Melih ve Barış Hersek ile üçlükler bulan 12 Dev Adam, 15. dakikada farkı 20 sayıya çıkardı: 44-24. Kenan da üçlük furyasına uyunca devre 57-32 sona erdi.
Coach Ergin Ataman ikinci yarıya Bobby Dixon’la başlarken, yıldız oyun kurucunun sayıları ile 22. dakikada skor 61-32’ye geldi. Ömer Aşık dışında forma giyen tüm oyuncular skor üretirken, 3. periyot 81-53 tamamlandı.
A Milliler, 4. periyotta da oyunu bırakmadı. Can Maxim Mutaf’ın yanı sıra Barış Hersek ve Samet Geyik de atmaya devam edince fark 30’un üzerine çıktı. Türkiye salondan tam 35 sayı farkla (103-68) galip ayrılıp moral buldu. Milliler bugün Atina’ya gidecek ve yarın Yunanistan’la bir hazırlık maçı daha oynayacak.










































